Katalog

4 MAYIS 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 İlaçla boyunuz uzamaz SİBEL BAHÇETEPE Piyasada, özellikle internet üzerinden “gıda takviyesi” adı altında satılan ve boyu uzattığı iddia edilen ürünlerin yeterli bilimsel bir temele dayanmadığı, ciddi sağlık sorunlarına, hatta ölüme varan sonuçlara yol açabileceği vurgulandı. Uzmanlar, erkeklerde 18, kızlarda ise düzenli âdet görülmeye başlanmasından birkaç yıl sonra boy uzamasının durduğunu belirterek “Bu gibi besin katkı maddeleri ve ilaçlarla daha fazla boy uzaması mümkün değildir. Bu ürünler, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’ndan bitkisel ürün adı altında ruhsat alınıp farklı amaçlarla satılıyor. Halkımız, aileler dikkatli olmalıdır” uyarısında bulundular. İnternet sitelerinde, hatta teleProf. Dr. Atilla Büyükgebiz, boy uzatıcı gıda akviyesi olarak satılan ürünlere karşı uyardı. UZMANLAR İÇERİĞİ BELİRSİZ ÜRÜNLERİN CİDDİ SAĞLIK SORUNLARINA NEDEN OLABİLECEĞİ KONUSUNDA UYARIYOR: vizyonlarda reklamı yapılan “uzama ve büyüme ile ilgili” bazı gıda takviyeli ürünler ile Uzakdoğu ülkelerinden ithal edildiği söylenilen ayak tabanlığı şeklindeki ürünleri kullananların 3 ay içinde boyunun uzadığı iddia ediliyor. İnternet sitelerine girildiğinde rahatlıkla ulaşılabilen, “1 ayda boy uzatmak artık mümkün”, “Boyun uzamıyor mu, artık üzülmene gerek yok” gibi sözler ile satışı yapılan bu ürünlerin içeriğine bakıldığında “Çemen otu karışımı”, “Çikolata tozu”, “Harnut tozu” gibi isimler karşımıza çıkıyor. Firmalar sorulduğunda ürünlerin tamamen bitkisel içerikli olduğunu savunuyor. 32 yaşına kadar herkesin kullanabileceğini, bu ürünlerin kullanımı ile kemik ve kas yapısının güçlendiğini, omuzların daha dik durduğunu ve 3 ay lık kullanım sonunda ortalama 6 cm’ye kadar boyun uzadığını iddia ediyor. Fiyatları 50 ile 150 lira arasında değişen bu ürünler internet üzerinden rahatlıkla satılıyor. Sakın kanmayın Eski Avrupa Çocuk Endokrinoloji Derneği Başkanı ve Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz, bu tür ürünlere kesinlikle itibar edilmemesi gerektiğini belirterek “İçeriğinde ne olduğu ve hangi şartlarda yapıldığı belli olmayan bu ürünler, karaciğerlerde toksitlere, diğer organlarda ciddi hasarlara hatta ölüme yol açabilir” dedi. Erkeklerde en geç 18 yaş, kızlarda ise düzenli âdet gördükten birkaç yıl sonra bu kıkırdakların kemikleştiğini ve büyü menin durduğunu ve kişinin erişkin boyuna ulaşmış sayıldığını vurgulayan Büyükgebiz, bundan sonra kişinin boyunun kısa olsa bile daha fazla uzamasının, bu tür besin katkı maddeleri veya herhangi ilaç tedavisi ile mümkün olmadığını kaydetti ve şöyle devam etti: “Piyasada Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın izni ile satıldığı söylenen ve tamamen bitkisel karışımlardan ibaret ürünlerin boyu uzattığı iddiası hiçbir bilimsel temele dayanmamaktadır. Bitkisel denenler ise yüksek miktarda doğal östrojen içerebileceklerinden, çocukların büyüme kıkırdaklarının erken kapanmasına neden olabilirler. Normal beslenen ve herhangi bir hastalığı olmayanlarda doktor tavsiyesi dışında ek gıda takviyesine ihtiyaç yoktur.” Kusura Bakmayın Sayın Bakan! Dünya basın özgürlüğü haritasında üç renk var: Yeşiller, basını özgür ülkeler... Çoğunlukla Batı’dakiler... Sarılar, aradakiler. Yetmez ama özgürler. Bir de morlar var: Sansürün, baskının coğrafyası... Türkiye, “Freedom House”un son raporunda, 15 yıldır “kısmen özgür” sayıldığı sarılar arasından, özgür olmayan morlar arasına alındı; morardı. Rapora göre “Gazetecilerin işten çıkarılması, haberlerin sansürlenmesi, medya patronlarının iktidarla yakın ilişkiye girmesi” yüzünden Türk medyası, 197 ülke arasında 134. oldu. 28 Şubat günlerine geri döndü. Böylece Erdoğan hükümetinin, medyaya baskıda militarist çizgiye geldiği tescillendi. HHH Bilmediğimiz bir şey değildi aslında; şaşırmadık. Yine de Sudan ve Libya’yla aynı kümede olmanın utancını yaşadık. “Daha bu hesaplamada Twitter, YouTube yasağı, MİT Yasası kısıtlamaları yok” diye kaygılandık. Ama hükümet, raporu savunma refleksiyle karşıladı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu iddialı konuştu: “Gazetecilerimiz ‘özgür’ denilen ülkelerden bile daha özgür” dedi. Vay canına! Biz mi başka ülkede yaşıyoruz, Bakan mı? Yetmedi: Gazetecilerin bu raporu reddetmesi gerektiğini söyledi. HHH İyi fikir! Bence hapisteki meslektaşlarımız Türk medyasının özgür olmadığını söyleyenleri hücre kapılarına vurarak protesto etsin. “Hapsedildik, ama özgürüz” diye bağırsınlar. Bizler, hükümet talimatıyla işinden olanlar, “Kovuldukça özgürleşiyoruz” yazılı tişörtlerle meydanlara çıkalım. Baskı altında çalışanlar, “Bizi tasmalarımızdan kurtaran Başbakanımıza şükrolsun” pankartı açıp yürüyüş yapsınlar. Bu “algı operasyonu”nu durduralım. HHH Size yardımcı olamayacağımız için kusura bakmayın Sayın Bakan! “Özgür” olduğumuz konusundaki sözleriniz, âleme yönelik bir “algı operasyonu” değilse, dünyayla fazla ilgilenmekten, Türkiye’ye ilgisiz kalmakla açıklanabilir ancak... Hatırlatalım: Burası, Başbakan’ın medya patronlarını konutuna çağırıp “Böyle haberler istemiyorum” konuşması yaptığı ülke... Çoğumuz o talimattan sonra paniğe kapılan patronların kararıyla, onlar daha rahat ihale alabilsin diye, çalıştığımız kanallardan, gazetelerden kovulduk. Burası, Başbakan’ın haber kanallarını telefonla arayıp “Böyle haber yapılmayacak, o adam ekrana çıkarılmayacak, o altyazı yazılmayacak” talimatları verdiği, kendisine yalakalık yapacak kanalları alsınlar diye işadamlarından havuz oluşturduğu ülke... Burası, “Beyefendi üzülür” diye manşet değiştiren patronların, yayın yönetmeni fırçalamayı âdet edinmiş bakanların, hükümete yakınlığına göre Ankara temsilcisi atanan gazetelerin ülkesi... Hükümet borazanı olmamış medyadan herhangi bir büroya girin ve sorun: Bir dokunsanız, bin ah işitirsiniz. HHH “Yine de bak her şey yazılıyor” diyorsunuzdur. Evet, burası sonucuna (sansürlenmek, kovulmak, hedef gösterilmek, tehdit edilmek, saldırıya uğramak vs.) katlanmak kaydıyla her şeyin söylenebildiği bir ülke... Ama o da sizin bahşetmeniz nedeniyle değil, sayıları giderek azalan dürüst seslerin cesareti sayesinde... O yüzden iyisi mi bizden özgür olduğumuzu söylememizi ve o raporu reddetmemizi beklemeyin Sayın Bakan! O raporu yazdıran sizlersiniz. Kolaysa siz reddedin. Yönetmeliğe göre acil çantasında bulunması gereken diazem, ancak yeşil reçeteyle alınabiliyor ‘Diş hekimi suça itiliyor’ Antalya Diş Hekimleri Odası Başkanı Tunç, yönetmelik gereği muayenede bulundurulması gereken acil müdahale çantasındaki yeşil reçeteyle satılan diazem ilacının temininde sıkıntı olduğunu duyurdu. Tunç, yetkililerden diş hekimleri için önlem almalarını istedi. ANTALYA (DHA) Antalya Diş Hekimleri Oda Başkanı Hüseyin Tunç, diş hekimlerinin yönetmelik gereği muayenesinde bulundurması gereken acil müdahale çantasındaki yeşil reçeteyle satılan diazem ilacını temin etmekte sıkıntı yaşandığını açıkladı. Tunç, 1999 yılında çıkarılan ağız ve diş sağlığı hizmeti sunulan sağlık kuruluşları hakkında yönetmeliğe göre diş hekimlerinin muayenesinde acil müdahale çantası bulundurma zorunluluğu getirildiğini hatırlattı. Tunç, İl Sağlık Müdürlüğü denetimlerinde, muayene veya poliklinikte acil ilaç setinin ya da içindeki bazı ilaçların eksik olması halinde meslektaşlarına uyarı veya muayenenin 10 gün kapanmasına kadar giden cezalar uygulanabildiğini söyledi. tan Tunç, şunları söyledi: “Bu ilacı yeşil reçetesi olan doktor arkadaşlarımız vasıtasıyla temin etmeye çalışıyoruz. Bazı hastaların, yakınlarımızın, hastalarımızın üzerine reçete yazdırarak toplu halde bu ilaçları temin edip, meslektaşlarımıza odamızda düzenlediğimiz acil müdahale ilaç seti içerisine koyarak dağıtıyoruz. Aksi takdirde meslektaşlarımızın bu ilacı temin etme şansı olmadığını biliyoruz.” Angarya Devletin görevi Diş hekimlerinin muayenesinde kas gevşetici ve sakinleştirici özelliği bulunan diazemin rutin kullanılan bir ilaç olmadığını belirten Tunç, ilacın acil müdahalelerde ya da tedavi sırasında hastada beklenmedik durumda kalınması halinde kullanıldığını kaydetti. Ceza uygulamasına dikkat çeken Tunç, diş hekimlerinin diazem temin etmekteki sıkıntısını ortadan kaldırmanın devletin görevi olduğunu ifade etti. Oda olarak Sağlık İl Müdürlüğü’ne ve Türk Diş Hekimleri Birliği nezdinde Sağlık Bakanlığı’na başvuru yaptıklarını ancak sonuç alamadıklarını kaydeden Tunç, sorunun çözümü için İl Sağlık Müdürlükleri’nce diazem ilacının meslektaşlarına direkt dağıtılması ya da odalar aracılığıyla dağıtımının sağlanması gerektiğini söyledi. Tunç, kendi muayenesindeki acil müdahale setinde şu anda ilacın olmadığını, sorunun yaygın olduğunu kaydetti. nöbeti isyanı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Aile hekimleri, hukuksuz nöbet uygulamasını Sağlık Bakanlığı önünde protesto etti. Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu’nun çağrısıyla pek çok ilden tabip odaları, aile hekimliği dernekleri ve sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri Sağlık Bakanlığı önündeki Abdi İpekçi Parkı’nda bir araya gelerek “angarya nöbeti tutmayacaklarını” dile getirdi. “Aile Hekimi Köle Değildir” “Acil Nöbetine Hayır” yazılı dövizler taşıyan hekimler ve sağlıkçılar, Sağlık Bakanlığı önüne yürüdü. Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Bayazıt İlhan, acil servislerdeki sorunların başka alanlarda problem yaratarak çözülemeyeceğini belirterek bu politikayla hekimlerin birbirleriyle çatışır hale getirildiğini, böyle sağlık hizmeti verilemeyeceğini söyledi. Acil sağlık hizmetiyle birinci basamak koruyucu hekimliğin tamamen farklı uzmanlık alanları olduğunun altını çizen İlhan, “Bilimsel bir sistem kurulana kadar angarya nöbetlere hayır” dedi. Hekimler ve sağlıkçılar, daha sonra Abdi İpekçi Parkı’na dönerek nöbet uygulamasına karşı çeşitli illerde geliştirilen mücadele yöntemleri üzerine konuşup deneyim paylaştılar. alıyoruz’ ‘Kanunsuz Diyanet salgın dinlemiyor Suudi Arabistan’daki MERS vakaları ürkütücü boyutlara ulaşırken Buna karşın diazemi, yeşil reçeteyle satılması nedeniyle diş hekimlerinin kendi imkânıyla temin edemediğini dile getiren Tunç, “Buradan ben, Antalya Diş Hekimleri Odası Başkanı olarak kendimizle ilgili suç duyurusunda bulunuyorum. Bizler devletin bize mecbur kıldığı acil müdahale setinde bulunması gereken yeşil reçeteye tabi bir ilacı kanunsuz yollarla temin ediyoruz” dedi. Meslek odası olarak bu ilacın yer aldığı acil müdahale çantasının, bazı dönemlerde üyelere dağıtılmak zorunda kalındığını anla umre kampanyası çerçevesinde okullara genelge gönderildi AYŞE SAYIN ANKARA Suudi Arabistan’da ölümcül “MERS virüsü” salgını yaşanırken Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın işbirliğiyle ilk ve ortaöğrenim öğrencilerine dönük “yaz tatili umre turu”ndan vazgeçmedi. Diyanet’in uygulaması kapsamında Çankaya Kaymakamvekili Ali Fuat Türkel imzasıyla ilçe milli eğitim müdürlüğüne gönderilen genelgede, 10 günlük “Yaz tatili umre” planının duyurusunun yapılması istendi. Konuyu Meclis gündemine taşı yan CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, Diyanet ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle öğrencilerin “umre”ye götürülmesinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “dindar ve kindar nesil” yetiştirme planının parçası olduğuna dikkat çekerek, bu uygulamanın “laik sisteme aykırı” olduğuna dikkat çekti. Ortaöğretimi kapsıyor Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ilk ve ortaöğretim öğrencilerini de kapsayacak şekilde düzenlediği “umre” turları hız kesmedi. Diyanet’in programı çerçevesinde, Çankaya Kay makamlığı tarafından ilçe milli eğitim müdürlüğüne gönderilen yazıda, başkanlığın 2014 yılı umre organizasyonları kapsamında öğretmen, öğrenci velilerine yönelik 10 günlük “yaz tatili umre turu” planlandığına dikkat çekilerek, Milli Eğitim’e bağlı okullarda organizasyonun duyurulması istendi. CHP’li Gök, uygulamaya tepki gösterdi. Gök, Türkiye’nin laik bir devlet olduğunu ve herhangi bir dine veya mezhebe dönük farklı muamele işlem yapamayacağını belirterek, uygulamanın anayasaya aykırı olduğunu ifade etti. Göztepe Birinci Orta Sokak’ta satılık dükkân TEL: 0532 283 39 06 T.C . KIRIKKALE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI Sayı: 2014/117 Esas Aşağıda parsel numaraları yazılı taşınmaz ile ilgili mahkememizde taşınmaz malikleri ile kamulaştırma işlemini yapan Karayolları Genel Müdürlüğü arasında bedel üzerinden anlaşma sağlanamadığından davacı kurumca kamulaştırılan Kırıkkale ili Merkez ilçe Kızılırmak Mahallesi 5237 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın Karayolları Genel Müdürlüğü adına Kamulaştırma (Zilyetlik ve Kamulaştırma Bedelinin Tespiti) davası açılmış bulunmaktadır. Dava sonunda tespit edilecek kamulaştırma bedeli davalılar adına Vakıflar Bankası şubesine yatırılacaktır. Dava konusu taşınmazla ilgili, yukarıda esas numarası yazılı mahkememiz dava dosyasına itirazı olanların mahkememize müracaat ederek itiraz ve iddialarını bildirmeleri gerekmektedir. 4650 Sayılı Kanunun 10/4 maddesi gereğince ilgililere ilanen duyurulur. T.C. ANKARA 3. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/7785 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri : Ankara İli, Mamak İlçesi, 37249 Ada No, 2 Parsel No, 2 Bağımsız Bölüm Ankara Mamak İlçesi, Kartaltepe Mah. 306 Sok.7/2 No’lu Daire. Tapunun 37249 ada, 2 parsel/799 m2 arsa üzerine kaim binanın 1. bodrum 2 No’lu mesken. Taşınmazın binası; 2 bodrum, zemin, 3 normal katlı ayrık nizamlıdır. Binada toplam 14 daire, normal katlarda 3’er daire mevcuttur. 2 No’lu daire; 2 oda, salon, antre, mutfak, banyo bir balkondan ibaret. Isınma sistemi, doğalgazlı, kombi kat kaloriferli, dairenin net faydalı alanı 88 m2’dir. Adresi: Yüzölçümü: 88 m2 Arsa Payı: 25/799 İmar Durumu: Dosyasında Kıymeti: 70.000,00 TL KDV Oranı: %1 Kaydındaki Şerhler: Dosyasında 1. Satış Günü: 09/06/2014 günü 10:00 10:03 arası 2. Satış Günü: 04/07/2014 günü 10:00 10:03 arası Satış Yeri: Ankara Adliyesi 1 No’lu Mezat Salonu Satış şartları 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerinin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/7785 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 25/04/2014 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 28443) “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 28848)