05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İbrahim Yıl Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet RaGenel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ l Yazıiş l İstihbarat: Cengiz Yıldırım dız (Başkan Yardımcısı), Cüneyt Arcayürek, Ali Sir sim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: leri Müdürleri: Murat Ataş l Ayşe Yıldırım Başlangıç l Ekonomi: Hasan Eriş (0312) 4423050 l İzmir Temsilcisi: Serdar l Dış Haberler: Özgür Ulusoy men, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Emre Kon Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) l Aykut Küçükkaya (Yazıişleri Müdür Yrd.Sorumlu l Kültür: Celâl Üster gar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. 4411220 l Web Koordinatörü: Oğuz Güven. Müdür) l Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara l Spor: Arif Kızılyalın Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 4 MAYIS 2014 [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul l Mali İşler: Bülent Yener l Satış: Tunca Çinkaya l Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden lGenel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 l Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İmsak: 4.10 Güneş: 5.52 Öğle: 13.08 İkindi: 16.58 Akşam: 20.12 Yatsı: 21.45 DEVLET mArihuAnA SATACAK Dış Haberler Servisi Uruguay hükümeti marihuana satışına izin veren kararnameyi onaylayarak kanunlaştırdı. Salı gününden itibaren tüm ülkede yürürlüğe girecek kararnameye göre, Uruguay vatandaşları eczanelerden gram başı 1 dolardan az bir fiyatla haftada 10, ayda ise 40 gramı geçmemek üzere marihuana satın alabilecek. Dijital parmak izi ile belirlenecek satışlarda kotayı geçmeye çalışan kişilere cezalar verilecek. Palandöken özelleştirilmek için modernleştirilecek Olan Aslı’ya oldu Haber Merkezi Milli Sporcu Aslı Nemrutlu’nun iki yıl önce geçirdiği kazada yaşamını yitirdiği Palandöken Konaklı Kayak Merkezi özelleştirme kapsamına alındı. Kayak Milli Takım sporcusu 18 yaşındaki Aslı Nemrutlu, 2012 yılı Ocak ayında Palandöken Konaklı Kayak Merkezi’nde sabah antrenmanı sırasında pistte düşerek boyun kırılmasına bağlı olarak yaşamını yitirmişti. Aslı Nemrutlu’nun yaşamını yitirmesinde güvenlik bariyerlerinin standartlara uygun olmaması neden gösterilmişti. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, özelleştirme öncesi kayak pistinin uluslararası standartlara kavuşturulması ve güvenli bir kayak merkezi olması için uluslararası danışmanlık firması McKinsey ile anlaşma imzaladığını açıkladı. Bu fotoğraftaki BeBek atatürk mü? Twitter’da “Atatürk’ün çocukluk fotoğrafı” adıyla paylaşıma sunulan bir fotoğraf tartışma konusu oldu. Söz konusu bebeklik fotoğrafının üzerine “Atatürk’ün çocukluk resmi” şeklinde bir ifade yer alıyor. Yine aynı fotoğrafa düşülen notta kaynak olarak “İstiklal Savaşı Gazisi Mehmet Zeytinli” belirtilmiş. Sivil İtaatsizliğe Övgü… Bir 1 Mayıs daha geçti. Korkunun diktatörlüğü bir kez daha kazandı. Şimdi açık konuşma zamanı. Bu 1 Mayıs’ta, polis bir zamanlar tıpkı Diyarbakır’da BDP milletvekillerine reva gördüğü şiddeti, CHP milletvekillerine de uyguladı. Ve biz ilk kez, sokakta muhalefet milletvekillerinin dayanışmasını gördük. Bence bu 1 Mayıs’ın en büyük kazanımı buydu. Bu sözleri yazmaktan, söylemekten bıkmayacağım, şimdi her alanda sivil itaatsizlik zamanıdır. Sokakta devletin polisinden dayak yiyen milletvekilleri en kısa zamanda Meclis’i boykot edip, sokaklara çıkmalıdırlar. Böyle giderse, ülkenin içine gireceği korkunç karanlıktan onlar da sorumlu olacaklardır. Çünkü yine söylemekten hiç bıkmayacağım, şu anda Meclis’teki varlıkları sadece Erdoğan’ın istediği faşist yasaların çıkması için kılıf uydurulmasına neden olmaktadır. Bu 1 Mayıs bir kez daha göstermiştir CHP, BDP ve sol partiler Erdoğan zulmüne karşı durmaktadırlar. MHP, her zaman olduğu gibi, güya çaktırmadan iktidarın bir numaralı destekleyicisidir. Onları protesto mitinglerinde, 1 Mayıs’larda göremeyiz. Şimdi gelelim, kendimizi eleştirmeye. Öğrencilerimle, mahallenin gençleriyle yaptığım görüşmeler bende gençlerin 1 Mayıs’a gitmeye pek de gönüllü olmadıkları duygusunu uyandırmıştı. Nedenini sorduğumda, aldığım en çarpıcı yanıt, “biz Gezi’deyken sendikalar, işçiler pek yanımıza uğramadılar, bu bayrama biz inanmıyoruz”. Gençlerin tarih bilgisinden yoksun olduklarını söyleyerek, bu eleştiriyi savuşturamayız. Demek ki, Gezi’de beklemişler, tıpkı Çarşı Grubu gibi işçilerin de akın akın yanlarına geleceklerini ummuşlar. Elbette Gezi’de pek çok çalışan vardı, üstelik gündüz işte gece eylemdeydiler ama toplu bir işçi katılımı ne yazık ki olmamıştı. İşte idollerimden biri, Henri Rousseau. Namı diğer Gümrükçü. Hiç resim eğitimi almamış ama yapmış yapacağını... Sendikalar, pek çok mazeret söyleyebilirler ama bir halk sokaklara dökülmüşse, gencecik çocuklar ölmüşse, orada eskinin bildik politikalarıyla iş yürümez. Yepyeni politikalar üretmek zorunluluğu vardır, bu da işçi örgütlerine düşer... Ne yazık ki, işçi örgütleri (gene bir yığın mazeret ardı ardına sıralanabilir) hantal, eskide kalmış yöntemlerle işi götürmeye çalışmaktadırlar. En basit örnek, bu 1 Mayıs’ta işçi katılımının gülünç derecede az olması. Yollar kapalı gelememişler, polis bırakmamış, öyle mi, siz bu 1 Mayıs’ta yolların kapanacağını bilmiyor muydunuz? Bunun önlemini çok önceden almanız gerekmez miydi? Son anda, fikrini asla değiştiremeyeceğiniz emniyet mensuplarıyla o tartışma neden? Bunun böyle olacağı, kös kös DİSK binasına sığınılacağı belliydi, neden bir B planı yoktu? Örneğin polis size dur dediği anda, yüz tekne, tıklım tıklım dolu, ellerinde 1 Mayıs bayrakları ve dillerinde 1 Mayıs türküleri Boğaz’dan geçseydi? Olamaz mıydı? Ya da aynı anda binlerce balon uçursaydınız. Ve balonların her birinde slogan yazan bir pankart olsaydı düşünebiliyor musunuz, polisler işi gücü bırakıp, balonları vurmaya başlayacaklardı. Dünya âlem bu muhteşem eylemden söz edecekti. En azından, İstiklal Caddesi’nde çeşitli yerlere yüksek volümlü ses düzeneği kurarak, bir anda boş alanı 1 Mayıs şarkılarıyla doldurabilirdiniz. O şarkılar ki, bizlere tüm anılarımızı geri verdiği gibi, bu kez de ses düzenekleri peşinde koşan polislerin komik durumuna gülerdik. Neyse söylenecek çok eylem tipi var ama ülkemizi her alanda teslim alan yaratıcı kısırlık, bir Gezi olayları sırasında aşılmıştı, sendikaları çoktan ele geçirmiş olsa gerek. Binlerce sayfalık okunmayan raporlar yayımlayarak ve devletle pek uyumlu eylemler yaparak vakit geçirmeyi seviyorlar. Sivil itaatsizlik belki onları da harekete geçirir. Tek çıkış yolu bu kaldı. Bu arada Diyarbakır’da 1 Mayıs bir bayram gibi kutlanmış. Kutlanır, barışın keyfini sürebilmek için çok can verdiler. Not: 1 Mayıs sabahı, çok erken yola çıkarken, benim evin yan tarafındaki inşaatta işçiler harıl harıl çalışıyorlardı. İnşaata girip, “Neden çalışıyorsunuz, bugün sizin bayramınız” dedim. “Ne bayramı kardeş?” dediler, “Bayram tuzu kuruların işidir, bizim için bir yevmiye bir yevmiyedir.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle