05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS 2014 PAZAR 12 PAZAR YAZILARI dramında son perde... T B örelerine aykırı davrandığı gerekçesiyle 2002’de İsveç’te babası tarafından öldürülen Fadime Şahindal’ın kardeşi Mesut Şahindal da 2 hafta önce polis tarafından vurularak öldürüldü. Elbistanlı Kürt bir ailenin kızı olan Fadime Şahindal, Östersund Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde eğitimini sürdürürken, o yılların Uyum Bakanı, sonradan Sosyal Demokrat Parti lideri olan Mona Sahlin’in yakın çalışma arkadaşları arasında yer aldı. Sahlin’in desteği ile parti çalışmalarına katıldı; İsveç Parlamentosu’nda, kadınlara yönelik şiddet konusunda konferanslar verdi. Fadime öldürüldüğünde, Mona Sahlin duygularını şöyle dile getirdi: “Bugün çok ağladım ve oldukça üzgünüm! Hayatım boyunca Fadime Şahindal’dan daha güzel, güçlü ve cesur bir insanla karşılaşmadım.” İsveç’e 1988 yılında gelen Şahindal ailesinin çocukları içinde İsveç dilini en çabuk kavrayan Fadime oldu. Liseyi bitirip Östersund Üniversitesi’ne başladığı günlerde Patrik adlı İsveçli bir gençle tanıştı, arkadaş oldu. İranlı bir baba ile İsveçli bir annenin oğlu olan Patrik’i seviyordu. Sevmez olaydı!.. Babası Ramazan Şahindal bu ilişkiye karşı çıktı. Fadime’yi, memleketteki yeğeniyle evlendirmek istiyordu. Fadime bu isteğe karşı çıkıyordu. Türkiye’deki feodal değer yargıları, töreler İsveç’te de etkisini sürdürüyor. Fadime, törelere karşı çıkmanın bedelini yaşamıyla ödeyeceğini nereden bilecekti. Ailesi, K. Maraş’tan Malatya’ya, Adıyaman’dan Elazığ’a dek yayılmış Tavkirarlı soyuna bağlıydı. Stockholm ve Uppsala başta olmak üzere İsveç’in birçok kentinde bu soya bağlı yaklaşık 3 bin kişi yaşıyor. Aynı mahallelerde oturuyor, aynı derneklere, kahvelere gidiyorlardı. Baba Ramazan, üzerindeki “mahalle baskısı”nı çok çabuk hissetmeye başladı. “Bu Ramazan var ya bu Ramazan, bir ‘yol düşkünü’dür” dediler, “Kızına sahip çıkamıyor... Fadime, amcasının oğlu ile evlenmeyi reddedip, bir İsveçliyi kendisine eş olarak seçmiş...” Fadime ile birlikte Patrik üzerindeki baskılar da artmaya başladı. Patrik, önce tenha bir yerde kıyasıya dövüldü, birkaç hafta sonra da kuşkulu bir trafik kazasına kurban gitti. Ramazan’a göre, Patrik de öldüğüne göre Fadime’nin amcasının oğluyla evlenmesinin önünde bir engel kalmamıştı. Fadime, bu isteğe eskisinden daha büyük bir dirençle karşı çıktı. Ramazan artık “Kızına söz geçiremeyen, şerefi 5 paralık edilip ayaklar altına alınmış MALMÖ bir baba”ydı. Gittiği kahvelerde kimse selamını almıyor, kapıda göründüğünde herkes ona sırtını dönüyordu. Ramazan, kahvelerden ALİ HAYDAR elini ayağını çekip NERGİS evine kapandı. Yorganı başına örterek günlerce düşündü. Sonunda kararını verdi: Fadime’yi öldürecekti!.. Oğlu Mesut’la da konuştu. O da babasının kararına katıldı. Hatta cinayette kullanılacak tabancayı da gidip bir yerlerden o buldu. Fadime ise babasından korkuyor, ancak Mesut’tan kuşkulanmıyordu. Fadime, aylarca saklandı, ortalarda görünmemeye başladı. O arada, okuduğu okulun kararıyla Kenya’da 6 ay staj yapması gündeme geldi. Çantasını hazırladı, Uppsala’da oturan ablasının evine geldi. Ertesi gün yola çıkacaktı. Ayrılmadan önce son kez annesini görmek istedi. Telefon edip anneyi eve çağırdılar. Ancak buluşmayı sezinleyen Mesut ile babası, eve anneden önce geldiler. Mesut kapının zilini çaldı, “Abla, aç, ben geldim!” dedi. Fadime, “Annemle birlikte kardeşim de beni uğurlamaya gelmiş!” diyerek sevinçle kapıyı açar açmaz babasının tabancasından çıkan 3 kurşunla yere serildi!.. Ramazan Şahindal, yargılanma sonunda ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı, halen cezaevinde yatıyor. Mesut, ablasının ölümünden sonra uzun yıllar psikolojik tedavi gördü. Sık sık ablasının mezarına gidip ağladı. Evlendi, çocukları oldu. Ancak 12 yıl önce yaşadığı travmayı atlatamadı. Boşandı. Mahkeme çocukları eşine verdi. Yaklaşık 2 hafta kadar önce, bir akşam, çocuklarını görmek için eski eşinin kapısına dayandı. Eve girdikten sonra tartıştığı kadını dövmeye başladı. Komşuları polise haber verdi. Eve gelen polis, Mesut’u gözaltına aldıktan sonra gece serbest bıraktı. Uyumak için annesinin kapısını çalan Mesut, eve alınmadı. İki sokak ötedeki teyzesinin evine giderek oradan 2 bıçak aldı ve tekrar annesinin evine dönmek istedi. Yeni bir cinayet işlenmesinden korkan teyzesi polisi aradı. Olay yerine gelen polis, elindeki bıçakları yere bırakması için Mesut’u uyardı. Ancak Mesut, elinde bıçak, eski Türk filmlerini aratmayan bir meydan okumayla polisin üzerine doğru yürüyerek “Beni öldürün!” diye bağırdı. 3 polisin tabancasından kafasına sıkılan 3 kurşunla öldürüldü!.. Oysa İsveç’e ne hayallerle gelmişti Ramazan Şahindal... Şimdi kendisi hapiste, 2 çocuğu toprak altında yatıyor!.. Bir aile ‘Mis kokulu liman’ gökdelenlere teslim aynısı tıpkısı diye fısır fısır kulağınıza kararmasıyla büründüğü ışıltısı, sakince seyreden tekne, gemilerin üfürdüğü marka saatlerin, çantaların görüntüsü etkileyici... Sahil boyunca sahtelerini pazarlama çabaları. Garip bir ikilem... Bir de hazır giyime karşı savaş yayalara ayrılmış yolda tanınmış Çin kökenli sanatçıların Hollywood’vari açan bir kesim var ki, sokakta bile bir şekilde Starlar Bulvarı’ndaki bir günde teslim terzi elinden çıkmış el izleri ve imzalarını, bazılarının ısmarlama ceketpantolon satmaya heykellerini görmek mümkün. Tabii çalışanlar... en ilgi çekeni dünyaca ünlü Bruce Aşırı kalabalık trafiği engellemesin Lee’ninki... Uzakdoğu diye bölge yeraltı geçişleriyle HONG KONG dövüş sanatları çevrelenmiş. İngiltere’den ustasının heykelini kalma, direksiyonlar sağda. arkanıza alarak benzer Metronun yanı sıra feribot, bir pozu içeren zorlu hızlı tren, çift katlı otobüslerle bir selfie albümünüzü ulaşım ağına sahip. Trafik renklendirecektir... çoğu zaman yoğun, taksilerse Kawloon’dan feribotla tam evlere şenlik... Eskiceler. MİNE ESEN geçmenizi önereceğim Yerli, yabancı turistlerin akın Hong Kong Adası’nda ettiği Hong Kong’da, İngiltere inişli çıkışlı sokaklarda kaybolmak, geçmişine rağmen sokaklarda İngilizce incik boncukların sergilendiği, antika konuşup, derdinizi anlayacakların ya da görünümlü Uzakdoğu’ya has sayısı pek değil. Haliyle taksicilerle objelerin satıldığı, seramik tabaklar, de anlaşmak zor. O yüzden Hong yeşim taşından takı, Buda heykellerinin Kong için herkese önerileni ben de olduğu dükkânlarda vakit geçirmek yinelemiş olayım, haritanızı yanınıza keyifli. Hiç çekinmeyin, kıyasıya alın, gideceğiniz yerin yazılı halini pazarlık işin raconu gibi. Önünüze karşınızdakine gösterin. Yoksa pek sık olmasa da çıkan Budist benim Kawloon’a gitme çabamda tapınaklarını içeriyi saran mum, tütsü da olduğu gibi kalabalıkta zor ve baharat kokuları arasında gezmeden bulduğunuz bir taksiciyle bir sizin de olmaz. Hong Kong’da çay evlerini bir onun Kawloon kelimesini uzun, de atlamayın, özellikle yasemin kısa, sık sık tekrarlayıp, sonuçsuz çayını es geçmeyin derim. Sokakların kalma çabası kaçınılmazdır. Turistik olmazsa olmazı ise masaj. Etrafta Kawloon bölgesindeki Victoria limanının manzarası görülmeye değer... birçok küçük, büyük masaj salonu var, Özellikle de gün batımında karşıda otelinizden, tanıdıktan tavsiye edilen boy boy dizilen gökdelenlerin havanın bir yere gitmenizde fayda var. Özellikle refleksolojiden yola çıkarak ayak masajları ünlü. Hong Kong’u kuşbakışı görmek isterseniz doğru adres dik kayalık boyunca tramvayla da çıkılan Victoria Tepesi. Etkileyici bir manzara sizi karşılayacak olan. Tepede kısa bir yürüyüşün ardından mola vereceğiniz küçük çaplı bir AVM, restoran haliyle unutulmamış. Adalardan oluşan, yamaçlı arazi yapısıyla yaygın inşaatlara pek müsait olmadığı gözlenen Hong Kong yüzlerce gökdelenle çevrili, daha nicesinin de yapım aşamasında olması doğayla uyumunu ciddi anlamda bozuyor gibi... Ama yine de Kanton dilinde “mis kokulu liman” demek olan Hong Kong, tüm karmaşasına karşın Uzak Doğu’ya özgü tuhaf bir sakinliği, hayatı kabullenişi de hissettiriyor. Yapımı süren hızlı tren yolları, adaları birbirine bağlayan dev köprüler, denizaltı tüneli, Asya devi Çin’in bu finans merkezine yönelik yatırımlarını ortaya koyuyor. Hong Kong’un pek çok yerlisi açık, alenen bu Çin’e de nereden bağlandık demese de konuştuğunuzda İngiltere dönemi sonrası artan bürokratik işlemlerden, nüfus akınından, özgürlüklerin, eğitim sisteminin yüzünü Pekin örneğine döndürmesinden rahatsızlığını gizlemiyor. Hong Kong Doğu’ya açılan kapısının yanı sıra Batı’ya da kapıları kapatmamakta kararlı görünüyor. [email protected] u sırayı da kaçırdık iyi mi... Caddenin karşısına geçmek için yaya geçidine ulaşma uğruna dizilmişiz, “insan seli” misali... Hop yeşil yandı, kaçırmamalı... Böyle bir sırada beklemek için Hong Kong molası vermek lazımmış demek ki... Hava bunaltıcı değil, ara ara muson yağmurlarının etkili olduğu, şemsiyenin kifayetsiz kaldığı, ayakkabı yerine ahh bir şıpıdık terliğim olsaydı dedirten bir iklim dönemi yaşanan, sonra biraz güneş... Onlarca adadan oluşan Hong Kong’da, tarihi anlaşma gereği 1997’de İngiliz hâkimiyeti sona erip hatırlayacağınız üzere şaşaalı törenlerle yeniden Çin topraklarına katılmış, özel yönetim bölgesi ilan edilmişti. Gerçekten de Pekin’in “özel bırakma” çabaları, kendi topraklarında uyguladığı tek çocuktan, vergi sistemi, uluslararası ticarete kadar birçok politikasını buraya pek yansıtmamasından anlaşılıyor. Asya’nın en büyük serbest pazarı, limanı yaklaşık 7 milyon nüfuslu bu bölgede. En hareketli bölümleri Kowloon ve Hong Kong Adası’nda. Kalabalık yerli, yabancı turistler; caddeler üzerinde biri bitip diğeri dibinde başlayan lüks, ara sokaklarda salaş alışveriş merkezleri; Asya, Uzakdoğu mutfağından İtalyan’a uzanan çeşitli damak tadına, farklı keselere hitap eden büyük, küçük restoranlar... Dünyaca ünlü markaların parlak vitrinlerinin hemen önünde çoğu Bangladeş, Hint asıllı sokak satıcılarının Yeni yıl kutlaması: Nyepi D ünyanın bir başka ülkesinde Endonezya’daki kadar resmi tatil var mıdır, bilmiyorum! Bir ülkede altı tane resmi din olunca tatil bolluğundan geçilmiyor. Her dinin özel ve kutsal günü, ihmal edilmeden kutlanıyor. Sözgelimi Hıristiyanlığın temel mezheplerinden Katoliklik ve Protestanlık, burada ayrı din gibi kabul edildiğinden Noel’i, Paskalya’sı, İsa’nın miracı derken farklı günlerde tatil yapılıyor. Çoğunluktaki Müslümanların Ramazan ve Kurban Bayramı, Kadir Gecesi, bütün Kandil günleri, hicri takvimin ilk günü tatil sayılıyor. Budistler için Buda’nın doğum günü Wasak resmen tatil. Konfüçyüs’e bağlı halka Çin yeni yılı ve Hindular için Nyepi, yani Sessizlik Günü de tatil... Miladi yeni yılın ilk günü ise zaten herkes için tatil! Bunlar yetmezmiş gibi, bir de ulusal tatilleri var ki, onlara hiç başlamayalım, saymakla bitmez. Hasılı Endonezya’da herkes yılın yarısını yatarak geçirir, iklim de zaten biraz bunu gerektirir. Bütün bu kutsal tatil günlerinin içinde birisi var ki, dünyada eşi benzeri yoktur! Bali Adası Hindularının kutladığı ve genellikle mart ayında bir güne denk düşen Nyepi, yani Sessizlik Günü diğer yeni yıl kutlamalarına hiç benzemez, ortalık olabildiğince sessiz kalır; ne güzel! Adeta yeni bir yıla girildiği için sanki yas havası esmektedir; sokaklarda in cin top oynar. Bali’deki gelenek Hinduların yeni yıla sükut içinde girmesini gerektirir. Uzakdoğu mistisizmine ait, ruhsal olarak insanı zenginleştiren, sevgi, nezaket, affetme gibi değerleri her şahsın sorgulaması beklenen bir gündür. Alışılagelmişin aksine farklı iki takvim kullanan Bali’de devlet işleri için uluslararası takvim kullanılsa da, dini işlemler, evlenme töreni, tapınak ve kutsal günler, ölüm ve yakılma töreni gibi birçok uygulamada Saka takvimi kullanılır. Nyepi, Saka takviminin ilk günüdür. Sessiz gün Nyepi’de Bali’de hayat adeta durur. Herkes evinde ya da nerede kaldıysa işte orada geçirmek zorundadır yılın ilk gününü... Doğal olarak arasındaki ilişkiyi olduğu kadar insan ve doğa arasındaki ilişkiyi de güçlendirmektir” diyordu Made... Akşama ise köylerde şeytanın kovalandığı, kostümlü partiler yapıp eğleniyorlarmış. Teksas’ın adam T öldüren ateş karıncaları [email protected] resmi tatildir, işe gidilmez, ışıklar açılmaz, eğlence olmaz, radyo ve TV’ler yayın yapmaz, yemek bile pişirilmez, çocuklar hariç herkes oruç tutar. Sokak ve caddelerde Pecelang adındaki siyah giysili geleneksel güvenlik görevlileri hariç kimse CAKARTA dolaşamaz. Onlar da adayı turlayıp kuş bile uçurtmazlar, sokakta GÜLSEREN yakaladığını TOZKOPARAN ya evine ya JORDAN karakola sevk eder. Öylesine ciddiye alınır bu sessizlik... Bali’deki şoför tanışım, Made Rembun, Bali Hindularının yıl boyunca bu günü özlemle beklediğini söylüyordu. Made, yabancı turistlerin sokağa çıkamadıkları için, bir bakıma Nyepi’den etkilendiğini ama yeni yıl kutlamalarını bir bütün olarak ilginç ve özel bulduklarını da belirtti. “Nyepi arifesinde, adadaki tüm tapınaklardan kutsal objeler toplanarak göllere, kaynak sularına ve plajlara götürülür, yıkanıp temizlenir. Bunun için her köy, geleneksel rengârenk giysileri içinde topluca yürüyerek deniz veya su kıyısına gider. Bu törenin amacı insan ve yaratıcı Bu yıl 31 Mart tarihine denk gelen Nyepi’de Bali bir kez daha sessizliğe gömüldü. Yaklaşık 4 milyon Hindu evine kapandı, hayatla iletişimini bir günlüğüne kesti. İç ve dış hatlardaki 401 uçuş iptal edildi. Limanlar, istasyonlar, kısacası tüm ulaşım kesildi. Neyse ki hastanelerin acil servisleri görev başındaydı. Nisan ayının 9’unda yapılan meclis seçimi için hızla yürütülen kampanya dahi bugünden payını aldı, çıt çıkmadı. Bali’deki Geleneksel Köylü Konseyi’nin siyasi partilerden isteği üzerine, günün ruhuna aykırı olacağından kampanyaya ara verildi. Bali Valiliği, adadaki Müslümanların önceden izin alarak 5 vakit namaz için evlerine en yakın camiye kadar gidebileceğini açıklarken müezzinlerden minareye takılı hoparlörlerin açılmamasını rica etti. Dilimize yerleşmiş “Söz gümüşse, sükut altındır!” atasözümüzü hatırlatan bu özel gün, Bali Adası’nda böyle yaşanırken, aklımıza “Keşke tüm dünya, bugün bir kerecik olsun hiçbir şey yapmadan, hareketsiz kalsa, tek kurşun atılmasa, bir insan dahi ölmese, hiçbir çocuk incitilmese, herkes sessizliğinde kendi çokluğunu bulsa!” gibi bazı düşünceler getiriyordu. [email protected] eksas ABD’nin en büyük eyaletidir, toprak büyüklüğü Türkiye topraklarının büyüklüğüne yakındır. Bu eyalet değişik kovboy filmlerine konu olmuş, Hollywood’un değişik yapımlarında adı geçmiş, halen yayında olan Dallas dizisi ile yaklaşık 30 küsur yıllık bir sürekli öykü zincirinin geçtiği yer olarak tanınmıştır. Teksas’ın en önemli özelliklerinden birisi de olan, askerlerin açtığı büyük çukurlara yağmur sularının dolmasıyla oluşturulan çok sayıda gölü ile de tanınır. Oklahoma ile Teksas sınırındaki Teksoma gölü adeta küçük çapta bir deniz gibidir. Teksas’ın herkesin bilmediği bir başka yanı vardır; doğaya karışmanın yanlışlığını ortaya koyan bir olgu, ortaya beklenmedik sonuçlar çıkaran bir bilimkurgu romanı gibi. Bu olgunun adı Teksas’taki karıncaları yok etsin diye Güney Amerika’dan, Brezilya’dan getirilen ateş karıncalarıdır. Yani Amerika’nın yerlisi olmayan TEKSAS ısırıkları tehlikeli yaratıklardır. Ateş karıncaları kırmızı ve siyah renkte, kraliçelerinin çevresinde TEVFİK DALGIÇ toplanan bir tür doğa zararlısıdır. Yeraltında tüneller açarak hiç beklenmedik yerlerde toprak tümsekleri yapıp yüzeye çıkan bu karıncaların en kötü yanı ısırdıklarının vücuduna giren ve alerjik reaksiyonla insanları öldürebilen zehirleridir. Yapılan bir hesaplamaya göre ateş karıncalarının Amerika’da yarattığı zarar 5 milyar doları bulmaktadır. Özellikle birden fazla ısırığına uğrayan çocuk ve gençlerde ölümcül bir tehlike yaratan ateş karıncalarını yok etmek için ABD’li bilim adamları Phorid sineğini kambur sinekler, göğüsleri kamburca, kanat damarlarının önden ilk üçü kalınlaşmış bir sinek türünüTeksas ve çevre eyaletlerde havadan bir tür ilaçlama yapar gibi tarlaların üzerine serpmeyi planlıyorlar. Kambur sinekler ateş karıncalarının baş düşmanları olarak nitelendiriliyor. Bu sineklerin dişi türleri ateş karıncalarının üstüne larva yumurtluyor. Zamanla büyüyen larvalar ateş karıncasının beynini yiyor ve salgıladıkları bir enzimle de karıncanın kafası kopuyor. Uzmanlar kambur sineklerin doğaya zarar vermediği görüşünde birleşiyorlarsa da doğanın işine karışmanın uzun vadede ne gibi sorunlar yaratabileceği henüz belli değil. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle