19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 OCAK 2013 PERŞEMBE [email protected] 16 KÜLTÜR Hasankeyf’i yutacak baraj ve HES projesine ‘dur’ diyen Danıştay kararı uygulanmalı Ilısu Barajı’nı durdurun Yatırımların çevre üzerindeki etkilerini henüz “inşaat izni verilmeden” irdelemek için “ÇED Raporu” hazırlanıyor. Bu etkinin “giderilemez hasarlar”a neden olacağı belirlenirse, projeden vazgeçilmesi ya da çevreyi gözetecek hale getirilmesi öngörülüyor. Bu uluslararası kural Çevre Yasamızda var. Gelin görün ki HES’ler, barajlar, karayolları gibi çevre açısından en riskli yatırımlarda “ÇED raporu istenmemesi” gibi gülünç denebilecek bir uygulama çevre mevzuatımıza adeta “sokuşturulmuş” durumda… Bu oyun, tarihin en ünlü başkentlerinden, Anadolu uygarlıklarının beşiği ve dünyanın sayılı kültür zenginlikleri arasında yer alan Hasankeyf’i sular altında bırakacak Ilısu Barajı ve HES projesinde de oynandı… Sadece duyarlı kesimlerin ve aydınlarımızın değil, diğer ülkelerden sayısız kültür insanı ve kurumların da itirazına rağmen “rapora gerek yok” denilerek gösterişli törenlerle temel atıldı. hası olan Dicle Vadisi’ni de sular altında bırakacak projeyi ÇED araştırmasından “kaçırmak” isteyen bakanlık, 14 Nisan 2011 tarihli yeni bir yönetmelikle Ilısu’yu yeniden ÇED’den muaf bırakmış… Kültür düşmanı yatırımda öylesine ısrar ediliyor ki, gerekli altyapı inşaatları için de 4 Nisan 2012 tarihli bir Başbakanlık genelgesinde yine “ÇED’e gerek yok” deniliyor! Tarihin soylu başkenti Hasankeyf, soysuz bir projenin tehdidi altında. Bu gelişmeler üzerine MimarBu eşsiz antik yerleşme dokusu önemli lar ve Peyzaj Mimarları Odaları’nın Oysa 1960’larda çevrenin hiç önem2012 Mayıs’ında açtıkları davada çevre zenginliği sayılmadı. senmediği kalkınma anlayışıyla tasarlaBaşbakanlık’ın genelgesini de iptal nan baraj yarım yüzeden Danıştay özetle diyor ki: “Tarihi rütmeyi durdurdu.” 7 yıl sonra uygulanmave doğal çevreyi olumsuz etkileyeceği Ocak’ta tebliğ edilen ka ciddi kanıtlara dayanan projeyi durya başlanırken tehdit rarda “davalı”ların büettiği kültürel ve yadurun.” tün foyaları ortaya çıktı. şamsal değerler üzerinDava tarihindeki “davalı”nın bugündeki etkinin önceden kü adı “Orman ve Su İşleri BakanHukukla araştırılıp önlem alınlığı .” Çevre ise “Çevre ve Şehircilik inatlaşma ması, gerekirse proBakanlığı”nda... Şimdi yargı kararı uyaYapımına 1993 tarihli rınca hem Başbakanlık’ın, hem de sojesinin değiştirilerek yönetmelikten önce ka rumlu iki bakanlığın anayasa gereğince Hasankeyf’in boğulmasının önlenmesi, bu Sulara gömülecek ünlü Zeynel rar verildiği ileri sürüuygulamayı derhal durdurmaları gerekilerek ÇED uygulamada mümkün değilse tü Bey Türbesi’nin Miniatürk’te yor; ne var ki inşaatlar hâlâ devam edisı dışında tutulan baraj müyle vazgeçilmesi, o sergilenmesiyle yetiniliyor. yor… Tarih ve doğa ile birlikte “Hukuk için Çevre Mühendisleri Devleti” de hukuk dışı uygulamayla tahçok sözü edilen “çağOdası’nın açtığı davada rip ediliyor. daş uygarlık” için ön koşul değil miydi? Nitekim Mimarlar ve Peyzaj Mimarları Danıştay 2011 yılında “bu gibi muafiŞu “ileri demokrasi”de bu “çok yönOdalarının açtıkları davada Danıştay 14. yetlerin olamayacağı”na karar vermiş. lü cinayet”i önleyecek yetkili bir kişi ya Sadece Hasankeyf’i değil, bir tarih va da kurum aranıyor... Dairesi de davacıları haklı bularak “yü CHRISTIE’S SATIŞ RAKAMLARINI AÇIKLADI 2012’de yüzde 10 artış Kültür Servisi Dünyaca ünlü müzayede evi Christie’s tarafından açıklanan rakamlara göre kuruluş, 2012 yılında bir önceki yıla göre yüzde 10 artış gerçekleştirdi. Christie’s’de yılın en yüksek satışı ise 86 milyon 882 bin dolarla (yaklaşık 154 milyon TL) Mark Rothko’nun “Oranj, Kırmızı, Sarı” adlı yapıtı oldu. Christie’s Müzayede Evi tarafından yapılan açıklamada, kuruluşun 2011 yılına göre yüzde 10 artışla dünya çapında 6.27 milyar dolarlık (yaklaşık 11.1 milyar TL) satış gerçekleştirdi. Bu rakamın, geçen yıl aynı döneme göre yüzde 26 artış gösteren 1 milyar dolar (yaklaşık 1.76 milyar TL) tutarındaki özel satışları da içerdiği belirtildi. Christie’s tarafından 2012 yılında satılan yapıtların 49 adedinin 10 milyon doların (yaklaşık 17.6 milyon TL) üzerinde, 686 adedinin ise 1 milyon doların (yaklaşık 1.76 milyon TL) üzerinde bir değerle alıcısını bulduğu bildirildi. Yapılan açıklamada ayrıca, 2012 yılında, her müzayedede ortalama kayıtlı katılımcı sayısının, bundan 10 yıl öncesine göre yüzde 53 daha fazla olduğu belirtildi. Bitiyatro’dan ‘Yeni Kiracı’ tekrar sahnede Bir tüketim toplumu eleştirisi Kültür Servisi Bitiyatro’nun ilk kez 18. İstanbul Tiyatro Festivali’nde sahnelediği Ionesco’nun “Yeni Kiracı” oyunu tekrar sahnede. Oyuncu ve yönetmen Laçin Ceylan, daha önce iki kez yorumladığı Ionesco’yu bu kez, “Yeni Kiracı” adlı oyunuyla sahneye taşıyor. Devin Özgür Çınar, Murat Taşkent, Fehmi Karaarslan, Özbek Yıldız, Enginay Gültekin’in rol aldığı oyun, 26 Ocak Cumartesi saat 20.30 ve 2 Şubat saat 20.30’da Kartal Sanat Tiyatrosu’nda sahnelenecek. Uyumsuz tiyatronun önde gelen temsilcilerinden Ionesco’nun 1954 yılında kaleme aldığı bu eseri, kapitalizmin insana dayattığı tüketim mantığını eleştirirken, tüketimin dayatıldığı ve bireysel ilişkilerin, değer ölçülerinin ve aşkın yerle bir edildiği hayatlarımızı, yaşadığımız uyumsuzlukları gözler önüne seriyor. Absürd tiyatronun güzel örneklerinden biri olan “Yeni Kiracı”da yaratılan dünya ve kişiler, halen yaşamakta olduğumuz dünyanın içinden çekilip alınmış ve izdüşümleri hayatlarımızın neredeyse çok benzeri gibi. (www.bitiyatro.com) SON BAŞVURU TARİHİ 12 NİSAN Türkiye ve sekiz komşusu üzerine ‘1+8’ sergisi SALT Galata’da Kent suçları objektifte Kültür Servisi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Fotopya’nın birlikte düzenlediği “Kente Karşı İşlenen Suçlar” başlıklı fotoğraf yarışması, başvuruları 12 Nisan’a kadar bekliyor. Türkiye’nin en güncel sorunlarından, kentlerdeki çarpık ve plansız yapılaşmalara dikkat çekmeyi hedefleyen yarışma, adayları, silueti bozan yapıları fotoğraflamaya davet ediyor. Yarışma komitesinden yapılan açıklamada, “Özellikle kent siluetini tahrip eden ‘azman’ yapılar; tarihten gelen kimlikli peyzajları yok eden ‘şımarık’ binalar; korunması gerekli tarihi ve özgün dokuları delik deşik eden ‘otomobil sevdalısı yol ve kavşaklar’ gibi uygulamaların, örneğin geçmiş yıllardaki gecekondulardan ve kaçak yapılardan en önemli farkları ‘planlı’ olmaları” denilerek, şöyle devam edildi: “Çünkü yetkililer bu gibi ‘kente karşı suç’ niteliğindeki uygulamaları artık ‘planlayarak’ gerçekleştiriyorlar; aynı uygulamaların yatırımcıları da yine yetkililerden genellikle özel siyasi, ticari ya da başka tür yakınlıklarla alınmış ‘ayrıcalıklı izin’lerle amaçlarına ulaşıyorlar. Siz de bu gibi uygulamaların kente karşı suç niteliği taşıdığı yönündeki eleştirilere katkıda bulunmak istiyorsanız yarışmaya ücretsiz olarak katılabilirsiniz.” İnternet üzerinden gerçekleştirilen yarışma için aday fotoğraflar www.fotopya. com.tr adresine gönderilebilir. Bölünmüş coğrafyalarda... Kültür Servisi Cynthia Madansky ve Angelika Brudniak’ın Türkiye ve sekiz komşusu üzerine sekiz ekranlı video yerleştirmesi “1+8” SALT Galata’da izlenime sunuldu. Madansky ve Brudniak’ın; Türkiye, Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Irak, İran, Nahçıvan, Suriye ve Yunanistan’dan iki yıllık araştırmalarının sonucunda elde ettikleri görüntülerden oluşan “1+8”, izleyiciyi sınırdaki hayatlar hakkında düşünmeye davet ediyor. Bölünmüş coğrafyalardaki gündelik hayatla ilgili kritik ve çarpıcı meseleler üzerine bir tartışma alanı yaratan çalışma, bu bağlamda kimlik, aidiyet ve ulus kavramlarını sorguluyor. Sınırlarının iki tarafındaki hayatlardan kesitler sunan video çalışmanın aynı adlı belgeseli, 2012 İstanbul Film Festivali’nde gösterilmişti. Daha önce filme dahil edilmemiş geniş kapsamlı görüntüleri de içeren çalışma ile ilgili konuşan Madansky, “Hem Türkiye hem de sınırın öte tarafında işsizlik ve yoksulluk dikkat çekiyor. Yaptığımız röportajlarda sınır kasabası olmak hayatlarının bir parçası olduğu için sınırdan çok söz ediyorlar. Bunun dışında Nusaybin ya da Ermenistan’ın sınır kasabalarında politika çok öne çıkıyor” diyor. Görüntülerde sanattan çok hayatın ve röportajların öne çıktığını belirten Madansky, her bölgede yaklaşık otuz kişiyle röportaj yaptıklarıSELDA GÜNEYSU n Kültür Servisi Sinema oyuncusu Savaş Akova, uzun zamandır tedavi gördüğü rahatsızlığı nedeniyle 65 yaşında hayatını kaybetti. Savaş Akova’nın üyesi olduğu Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği tarafından yapılan açıklamaya göre, sanatçının cenazesi bugün Ankara’daki Karşıyaka Mezarlığı’nda, ikindi namazından sonra toprağa verilecek. Akova bugüne kadar; “Kuyucaklı Yusuf”, “Alişan”, “Kanun Savaşçıları”, “Sen de Yüreğinde Sevgiye Yer Aç” adlı sinema filmlerinde rol almıştı. Savaş Akova hayatını kaybetti Akçadam, TürkiyeYunanistan sınırı. Video enstalasyonundan bir kare. nı ve on farklı dille karşılaştıklarını söylüyor. Yaşamlarının bir bölümünü İstanbul’da geçiren iki sanatçı da Türkiye’nin Doğu Batı arasında önemli bir noktada olmasının dışında eski Sovyetler Birliği ve İran, Irak gibi bölgelere sınırı olmasının önemli olduğunu belirtiyor. Madansky ve Brudniak “1+8” projesi için şunu söylüyor: “Enstalasyonun özneleri sınır insanları, bireysel portreler ve kişisel karşılaşmalar… Bu, ülkelerinin sınırında yaşayanları birleştiren ve ayıran unsurları ortaya çıkarıyor. 1+8 ayrıca, kimlik, aidiyet ve hayali bir topluluk olarak ulus kavramlarını sorguluyor.” “1+8”, 7 Nisan’a kadar GALT Salata’da görülebilir. DEVLET HALK DANSLARI TOPLULUĞU’NDAN HAKİŞ’E ÖZEL GÖSTERİ YAPILDIĞI İDDİA EDİLDİ ANKARA Kültür Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası (Kültür Sanat Sen) Genel Başkanı Yavuz Demirkaya, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün, bünyesinde yer alan Devlet Halk Dansları Topluluğu ile Devlet Türk Müziği Korosu sanatçılarını, dün sabah Hakİş Konfederasyonu’nun düzenlediği “34. Kuruluş Yıldönümü” etkinliğinde dans etmeye ve şarkı söylemeye mecbur bıraktığını söyledi. Söz konusu durumun “yasaya aykırı” olduğunu vurgulayan Demirkaya, “Sanatçılarımız hiç kimsenin özel sanatçıları değildir. Sanatçıların çalışmaları yasayla belirlenmiştir. Bakanlık her isteyene böyle sanatçı mı gönderecek?” dedi. Demirkaya, devlet kurumlarında görev yapan sanatçıların çalışma koşullarının yasayla çizildiğini, sanatçıların belli bir program dahilinde Hakİş’e özel ‘dans’ sahneye çıktıklarını söyledi. Demirkaya, bakanlığın “her istediğinde, gelişigüzel biçimde, yasada olan durumların aksine sanatçılara görevlendirmede bulunamayacağını” kaydetti. Durumu sendika olarak Ankara Atatürk Kültür Merkezi (AKM) içinde bulunan Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı sanatçıları ziyaretlerinde öğrendiklerini belirten Demirkaya, şöyle konuştu: “Sanat kurumlarının görevlendirmelerinin dışına çıkmak abesle iştigaldir. Sendika olarak bakanlığa soruyoruz: Hangi gerekçeyle sanatçıları Hakİş’in özel kutlamasına gönderdiniz? Biz, sendika olarak sanatçı istedik diyelim, bize de gönderecek misiniz? Bu tür lü talepler neye göre belirleniyor?” Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri ise konuyla ilgili, “Genel müdürlüğümüze bağlı Devlet Halk Dansları Topluluğu gibi toplulukları, koroları istediğimiz şekilde, gelen talep üzerine görevlendirme yetkimiz vardır. Kurum ve kuruluş ayırt etmeyiz” görüşünü dile getirdi. Güzel Sanatlar Genel Müdürü Prof. Erol Erdinç ise Devlet Halk Dansları Topluluğu ile Devlet Türk Müziği Korosu’nun dün değil bugün Hakİş’in kutlamalarına katılacağını belirterek “Bizim misyonumuz bu biz isteyen herkese eğer sanatsal faliyet söz konusu ise topluluklarımızı gönderiyoruz. Bunu memnuniyetle yapıyoruz Kültür SanatSen isterse onlara da göndeririz” dedi. n Kültür Servisi Yönetmen koltuğunda Aydın Orak’ın oturduğu “Berivan”, bu kez Kanada’nın başkenti Toronto’da gösterilecek. Toronto Üniversitesi’nde 26 Ocak’ta izleyiciyle buluşacak film, İngilizce altyazılı olarak gösterime sunulacak. 1992 yılında Cizre’deki Nevruz kutlamalarını ve konu alan film, 30. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin yanı sıra, ondan fazla Avrupa ülkesinde gösterilmiş, Cannes Film Festivali’nde de yer almıştı. ‘Berivan’ Toronto’ya da gidiyor Guns N’ Roses’dan 3D konser filmi n Kültür Servisi U2, Katy Perry ve Metallica’dan sonra Guns N’ Roses da 3D konser filmi çıkaracağını açıkladı. Screen Daily editörü Wendy Mitchell, konser filminin 3D formatı için “konserde olma hissini tam olarak veremiyor ama konserden sonraki en iyi ikinci şey” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle