19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 OCAK 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kamuoyunun yakından tanıdığı politikacı, gazeteci, asker ve akademisyenler hâlâ adaleti bekliyor 9 Bir yıl daha tecritte geçti ‘Suçum asker olmak’ HÜLYA KESKİN AZİZ YILMAZ Jandarma Kurmay Albay Öğrenim süreleri hariç 16 yıllık meslek hayatımın 11 yılını Ankara’nın doğusunda terörle mücadele edilen yerlerde, 5 yılını Ankara’da geçirdim. Meslek hayatımın çoğu dağlarda terörist peşinde geçti. Yüzyılın iftirası Balyoz davasında bir CD’nin içindeki imzasız dijital dosyalarda ismim geçtiği iddia edilerek 16 yıl hapis cezasına mahkum edildim. Dijital dosyaların hazırlandığı iddia edilen 2003 yılında Harp Akademisi’nde yüzbaşı rütbesinde öğrenci subaydım. Bahse konu dijital dosyaların düzmece olduğunu, içlerinde 2006 yılından sonra kullanılmaya başlanılan sicil numaralarının olduğunu, gerçekte olmayan otobüs duraklarının, halk pazarlarının var gibi yazıldığını, o dijital dosyaların benim tarafımdan hazırlanmış olamayacağını, İstanbul Büyükşehir Belediyesi dahil 3 resmi kurumdan aldığım 11 resmi yazı ile ispat ettim. İşin ilginci, mahkeme de aynı kurumlara yazı yazarak sordu ve benimle aynı cevapları aldı. Suçsuz olduğumu ispat etmek için daha ne yapayım? Ağzımla kuş mu tutayım? Sizin isminiz sizinle ilgisi olmayan bir CD’nin içinde geçse kendinizi nasıl savunursunuz? Veya birisi size gelse, bir CD gösterip, bunun içinde imzasız bir senet var, sizin isminiz yazıyor, sizin bize borcunuz var dese ne yaparsınız? CD’lerin sahte olduğunu kanıtlayan, Türkiye’deki teknik üniversitelerden, ABD’den, Almanya’dan alınan 23 bilirkişi raporu sunuldu, inanmıyorlar. Siz bilirkişi raporu alın diyoruz. Almıyorlar. Tanıkları dinleyin diyoruz. Dinlemiyorlar. Resmi kurumlardan suçsuzluğumuza dair siz de resmi yazı aldınız. Biz suçsuzuz diyoruz. Dikkate almıyorlar. Ordu geçmişte 4 darbe yaptı, bunları da siz yazmışsınızdır diyorlar. 1960’da doğmamıştım. 1971’de bir yaşındaydım. 1980’de ilkokuldaydım. 1997’de üsteğmendim. Sanırım tek suçum asker olmak. Neye yanacağımı şaşırdım. Gençliğimin dağlarda terörist peşinde geçtiğine mi? Eşimin ve oğlumun hayatının Türkiye’nin ücra köşelerinde geçtiğine mi? Yıllarca geri gelebilecek mi diye korkuyla beni beklediklerine mi? Oğlumun okul hayatının altüst olduğuna mı? İşimin, ekmeğimin, geleceğimin elimden alındığına mı? Teröristler masum insanlara zarar vermesin diye onlarca kez kendi hayatımı tehlikeye attığım için göğsüme Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası takan devletimin, şimdi haksız yere boynuma darbeci/terörist yaftası taktığına mı? Haksız yere 16 yıl ceza aldığıma mı? Yıllarımın dört duvar arasında geçtiğine mi? İnsanımıza, devletime, hukuka olan inancımı kaybetmeye başladığıma mı? Hangisine yanayım? Gerçekler sonsuza kadar gizlenemez. İdeolojik nedenlere bağlı kinle, nefretle hakkımda asılsız haber ve yorum yapanlar ileride suçsuzluğumuz anlaşıldığında ne yapacaklar? Vicdanları sızlamayacak mı? Benim ve ailemin kaybettikleri, çektiği acılar nasıl telafi edilecek? Mümkün mü? Saygılarımla. Farklı nedenlerle tutuklu ya da hükümlü bulunan kamuoyunun yakından tanıdığı isimler, yeni yılı cezaevinde karşıladı. Özel güvenlikli ve F Tipi hücrelerde 2013 yılına giren isimler arasında siyasiler, gazeteci, asker ve akademisyenler de yer alıyor. Çoğu tutuklu olan ve yıllardır cezaevinde bulunan isimler, “adil yargılanmayı” bekliyor. Ülkemizde 328’i kapalı ceza infaz kurumu olmak üzere toplam 377 cezaevi bulunuyor. Bu kurumlarda, toplam 127 bin tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Bu sayının içerisinde ise kamuoyu tarafından yakından takip edilen insanlar da yer alıyor. Yeni yıla cezaevlerinden giren kamuoyunun yakından tanıdığı bazı isimler şöyle: Siyasiler de cezaevinde Mehmet Haberal: CHP Zonguldak milletvekili, Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Haberal, 17 Nisan 2009’da “Ergenekon üyesi” olduğu iddiasıyla tutuklandı. 12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimleri’nde Zonguldak milletvekili seçilen Haberal, 4 yıla yakın süredir cezaevinde bulunuyor. Engin Alan: Emekli Korgeneral Engin Alan, Balyoz davası kapsamında 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 12 Haziran 2011’de İstanbul Milletvekili seçilen Engin Alan, 28 Şubat soruşturması kapsamında da tutuklu bulunuyor. Doğu Perinçek: İP Genel Başkanı 2008’de, “Ergenekon terör örgütünün üst düzey yöneticisi olmak ve devletin gizli belgelerini temin edip elinde bulundurmak” iddiasıyla tutuklandı. Perinçek, 5 yıla yakın süredir cezaevinde. Mehmet Ağar: Susurluk davası kapsamında, olaydan 16 yıl sonra Aydın Yenipazar Cezaevi’ne girdi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Ağar’a “silahlı çete oluşturmaktan” 5 yıl hapis cezası verdi. Kararın onanmasıyla Ağar, 2 yıl cezaevinde kaldıktan sonra şartlı tahliye edilecek. Tuncay Özkan: “Ergenekon terör örgütüne üye olmak” iddiasıyla tutuklanan gazeteci Özkan, 5 yıl 3 aydır ceza Milli irade tutuklu CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, ilk önce 1 Temmuz 2008 tarihinde, Ankara’daki evinde gözaltına alındı. Balbay, 5 Temmuz 2008’de serbest bırakıldı. 5 Mart 2009 tarihinde ise “bilgisayarındaki silinmiş notların bir programla geri getirildiği” iddiasıyla ikinci kez gözaltına alınan Balbay, “Anayasal düzeni silahla değiştirmeye teşebbüs” suçlamasıyla 6 Mart 2009’da tutuklandı. Tutuklu bulunduğu süre içerisinde 12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimleri’nde CHP İzmir milletvekili seçilen Balbay, 1400 günü aşkın süredir cezaevinde bulunuyor. Dikkat, Telefonlar Dinleniyor Geçenlerde şöyle bir haber okudum. “Polis tarafından dinlenen genç, telefonda kız arkadaşına, birkaç iş var dedi, polis, bir kaçış var anladı, genç tutuklandı...” Herhalde Türkiye’deki kadar telefon dinleme konusunda paranoya olan kimse kalmadı dünyada. Geçmişte, iki bloklu dünyada, istihbarat yapılanmasıyla ünlü Doğu Almanya’da yaşayan herkes telefonunun dinlendiğini düşünüyordu. Bu konuda haksız olmadıkları da daha sonra anlaşıldı. Gizli polisin merkezindeki arşive girildiğinde çuvallar içinde milyonlarca sayfalık telefon dinleme çözümleri bulundu. Aslında polis bile bu işten bıkmış, bunların çoğunu işleme bile almamştı. O zamanlar telefon dinlemek uzun işti tabii. Dinlemelerin tümü bir memur tarafından kâğıda dökülüyordu.Yüz binlerce insanı dinlemenin nasıl zor bir iş olduğunu düşünün bu durumda. Günümüzde gelişen teknoloji sayesinde telefon dinlemeler çok kolaylaştı. ??? İki muhabir arkadaşımız, Savaş Akın ve Lokman Dağ geçenlerde bir kitap yayımladı. Kitabın adı, “Tape’den Kodese”... Gazeteciler, gerçek olayları ve gerçek polis dinleme kayıtlarını, isimleri değiştirerek bir kitapta toplamışlar. Fuhuştan, uyuşturucuya, araba çalmadan hırsızlığa akla gelecek her tür çetenin dinleme kayıtları ve sonuçları yer alıyor kitapta. Hukuksuz dinlemelerin ve teknik takibin yapıldığı, mahkemeden izin almadan insanların izlendiği iddiaları bu kadar ayyuka çıkmışken kitapta yer alanlar tabii kara mizah olmuş. Örneğin suç şüphesiyle dinlenen iki kişi arasında şöyle bir konuşma geçiyor: “Alo abi senin telefon dinleniyor mu?” “Neden sordun?” “Senle önemli bir şey konuşacağım...” “Olabilir, dinlendiğimden şüpheleniyorum.” “O zaman kapat ben seni arayayım...” ??? Kitabı okuduğunuz zaman, kesinlikle telefonunun dinlendiğini düşünenlerin bile sürekli ağızlarından bir şey kaçırdıklarını, telefon dinleniyor, dikkatli olalım dedikleri halde yaptıklarını ya da yapacaklarını birbirlerine söylemekten kaçınamadıkları göze çarpıyor. Bu arada polisin kayıtları dinlerken yanlış kaydettikleri şeyler de var. Örneğin bir çete üyesi konuştuğu kişiden “afyon” isteyince polisler şaşırıyor. Sonradan anlaşılıyor ki, “afyon” değil “iPhone” istiyor. Anlaşılan suçlular hâlâ teknolojiyi tam kavrayamamış çünkü çete üyeleri arasında şöyle konuşmalar geçiyor: “Alo, durumlar nasıl?” “İyi fena değil.” “Oğlum neden bu kadar az geliyor sesin, duyamıyorum.” “Kısık sesle konuşuyorum sen de öyle yap.” “Lan manyak mısın, neden öyle yapayım?” “Esas manyak sensin. Konuştuğum duyulmasın diye yapıyorum. Haberin yok mu, telefonlar dinleniyor.” Arkadaşlarımız uzun bir uğraşla bu kitabı hazırlamışlar. Sanırım yakında, uzun süren Ergenekon, Balyoz gibi davalarla ilgili dinlemeler de bir kitabın konusu olacaktır. evinde bulunuyor. Akademisyenler Fatih Hilmioğlu: Eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu da 17 Nisan 2009’da tutuklandı. Prof. Dr. Hilmioğlu, 4 yıla yakın süredir cezaevinde bulunuyor. Yalçın Küçük: Ergenekon operasyonu kapsamında tutuklanan Yalçın Küçük yeni yıla cezaevinde giriyor. Küçük, “terör örgütüne üye olmak” gerekçesiyle tutuklu bulunuyor. Bu isimlerin dışında Nuriş Kardeşler, Alaattin Çakıcı, Sedat Peker’in de aralarında bulunduğu çok sayıda bilinen isim yeni yılı cezaevinde karşılayacak. Ve komutanlar... İlker Başbuğ: İnternet Andıcı kapsamında cumhuriyet tarihinde ilk kez eski bir Genelkurmay başkanı olarak sivil bir savcının makamında ifade veren Başbuğ, “Terör örgütü yöneticisi olmak ve darbeye teşebbüs” suçlarını işlediği iddiasıyla bir yıla yakın süredir tutuklu bulunuyor. Bilgin Balanlı: Balyoz davası kapsamında 18 yıl hapis cezası alan eski Harp Akademileri Komutanı Balanlı da yeni yılı cezaevinde girecek. Çetin Doğan: Balyoz davası çerçevesinde 20 yıl hapis cezasına çarptırılan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çe tin Doğan, yeni yıla Silivri cezaevinde giriyor. Halil İbrahim Fırtına: Balyoz davası kapsamında 20 yıl hapis cezası alan eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, yeni yıla cezaevinde giriyor. Özden Örnek: Balyoz davası nedeniyle 20 yıl hapis cezasına çarptırılan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek de 2013’e cezaevinde giriyor. Hurşit Tolon: Emekli Orgeneral Tolon, ilk kez 2008’de tutuklandı, Şubat 2009’da ise serbest bırakıldı. 10 Ocak 2012 tarihinde yeniden tutuklanan Tolon, bir yıla yakın süredir cezaevinde bulunuyor. Nusret Taşdeler: Hakkında yakalama kararı bulunan YAŞ üyesi Orgenal Nusret Taşdeler, 27 Kasım 2012 tarihinde tedavi gördüğü Ankara GATA’da tutuklandı. Dursun Çiçek: İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nda imzası olduğu iddia edilen emekli Albay Dursun Çiçek ise iki kez tutuklanıp bırakıldıktan sonra Mayıs 2010’da cezaevine girdi. ‘Gerçek olan halktır’ TURGAY ERDAĞ Emekli Tuğamiral Bugün 13 Aralık. Yatağımdan kalktım. Başucumda karımın ve çocuğumun fotoğrafı, çok uzaktalar. Demir parmaklıklı pencereden dışarı baktım. Çok şükür yağmur yağmıyor; ıslanmayacaksınız. Biraz sonra anahtarın demir kilit içinde çıkardığı o tok ses duyuldu; havalandırma kapısı açıldı demek. Hemen dışarı attım kendimi, saat yedi buçuk, buz gibi bir hava. Eyvah! Üşüyeceksiniz. On üç adımlık havalandırmada yürüyorum, kulağım sizde. Gelmişsiniz. Havalandırmaya her çıkan koğuş arkadaşıma müjdeyi veriyorum; “Gelmişler, belli ki kalabalıklar...” Bugün içimizde bir coşku, bir gurur, bir umut... Televizyon karşısındayız heyecanla. Pırıl pırıl yüzleri, ışıltılı ve kararlı gözleriyle gençlerimizle gu rur duyuyoruz. Kararlılığınız ve umudunuz, kararlığımız ve umudumuz oluyor. Mahkemeler Türk ulusu adına yargılama yapıp karar verirler. Asıl olan ulustur, halktır. Mahkeme ulusun, halkın vekilidir, yasalara uymak ve adil olmak zorundadır. Asıl olan halk, bugün mahkemeye “Sen adil değilsin” dedi. Bugün esir değildim ben. Bu ülkenin aydınlık insanlarını siyasal emeller ve intikam amacıyla hapishanelere atanlar yanıldılar. Bugün hapse atılanların binlercesi Silivri önlerindeydi. Ey hukuksuzluğa, adaletsizliğe, yalana ve sahtekârlığa yeter artık diyen aydınlık yüzlü insanlar, ey halkım... Bugün esir değildim ben. Güzel ülkemin aydınlık insanları, sağ olun, var olun... C UM O K İS TA N BU L 20 13 YEN İ YI L K UT LAM A SI 2013’ün, “makus talihimizi” yeneceğimiz ‘Büyük Dönemeç’ Bir çocuk daha okusun diye VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Baromuzun 6717 sicil sayısında kayıtlı SAKARYA; Yurt ve Ulusu esen kılacak adımlar atacağımız bir AVUKAT FİLİZ İNANÇ 21.YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV) Tel: 0212 274 15 02 0212 213 74 02 Fax: 0212 275 52 44 BÜYÜK TAARRUZ YILI olabilmesi için; örgütlü çalışkanlık, yoldaşça dayanışma, sınırsız özveri esas; bireysel istekler, kaygılar ve korkular ise yok olmalıdır. O ZAMAN, YENİ YILI HAK EDEREK KUTLARIZ! www.yekuv.org [email protected] Vakıflar Bankası Osmanbey Şubesi 00158007287986476 vefat etmiştir. Cenazesi 28/12/2012 Cuma günü defnedilen Aziz Meslektaşımıza Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI w ww .c um oki s tan bul .or g Karikatürist Muhittin Köroğlu’nun değerli eşi BİRSEN KÖROĞLU’nu kaybettik. Acısını dostlarımızla paylaşıyoruz. KARİKATÜRCÜLER DERNEĞİ YÖNETİM KURULU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle