19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C 2012’NİN İZLERİ BAHADIR SELİM DİLEK Sıfır sorundan Diplomasi gündemi Suriye... Ülkedeki çatışmalar iç savaş görüntüsü aldı. AKP hükümeti, Esad rejimine karşı savaşan güçlere sadece siyasi değil askeri ve teknik destek vermeyi de sürdürdü. 2012 yılının sonunda Suriye’den gelen sığınmacı sayısı 140 binin üzerine çıktı. 2012 yılı başında Suriye’nin Dostları Toplantısı’nda Suriye Ulusal Konseyi’nin meşru temsilci olarak tanınması için çaba gösteren AKP hükümeti, özellikle Katar ve Suudi Arabistan’dan aldığı destekle, Suriye’nin Dostları Toplantısı’nda Esad rejimine karşı uluslararası tepkinin oluşmasına öncülük etti. Ancak BM Güvenlik Konseyi üyeleri Rusya ve Çin, Suriye konusunda ikna edilemedi. Ankara, Esad’sız bir geçiş süreci için çaba gösterirken, Rusya’nın Suriye’nin Dostları Toplantısı’na alternatif olarak önerdiği Cenevre Süreci’nden farklı yorumlara neden olsa da Suriye’de geçiş sürecinin desteklenmesi kararı çıktı. AKP hükümetinin Suriyeli muhalif gruplara sağlamakta olduğu desteğin, ülkede bir rejim değişikliğini beraberinde getirmeyeceğini anlayan Washington yönetiminin, Doha’da muhaliflerin daha geniş bir şemsiye altında bir araya gelmesi için başlattığı girişim, Suriye Ulusal Koalisyonu’nun oluşturulmasıyla sonuçlandı. Esad’a bağlı güçlerin Türkiye sınırından çekilmesiyle bölge Kürtlerin ve PKK’nin Suriye kolu olan PYD’nin eline geçti. madı, Suriyeli muhaliflerin Türk sınırına çekilmesi sonrasında Suriye topçusunun açtığı ateş sonucu bazı top mermileri Akçakale’ye düştü ve 5 vatandaşın yaşamını yitirmesine neden oldu. Türkiye bu girişime anında misilleme yaptı. Gerilen ilişkiler, iki ülkeyi sıcak savaş noktasına getirirken, Türkiye Suriye’ye yönelik askeri angajman kurallarında değişikliğe gitti. Ankara’daki Rus diplomatların görüştürülmemesi üzerine Moskova yönetimi Dışişleri Bakanlığı’na nota verip “izahat istedi”. ürk dış politikasına, 2012 yılında Suriye’de yaşanmakta olan kriz damgasını vurdu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun “sıfır sorun” politikası tamamen rafa kalkarken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın zaman zaman ABD’yi hedef alan retoriğine karşın AKP hükümeti, özellikle Ortadoğu’daki diplomasi pratiğinde, Kuzey Afrika’dan İran’a kadar uzanan coğrafyada Washington yönetiminin çıkarlarını korumayı sürdürdü. T ‘ABD taşeronluğu’na İsrail ile ilişkiler ve Gazze operasyonu 2010 yılında Mavi Marmara krizi nedeniyle kopma noktasına gelen Türkiyeİsrail ilişkilerinde 2012 yılında da bir ilerleme sağlanamadı. İsrail hükümeti, seçimlerden önce AKP ile ilişkilerin düzeltilmesi için basın aracılığı ile iki ayrı girişimde bulundu. Ancak, tazminat, özür ve Gazze’ye ablukanın kaldırılması koşullarından geri adım atmayan AKP’den İsrail’e olumlu mesaj gitmedi. Ancak İsrail’in Gazze’ye başlattığı operasyondan önce, İsrail’in talebi üzerine iki ülke dışişleri bakanlıklarının müsteşarları Avrupa’da gizli bir görüşme gerçekleştirdiler. Bu görüşmeden bir sonuç alınamamasına karşın, Ankara İsrail’e kapıları da kapatmadı. Türkiye ile İsrail arasında gerginlik, Gazze operasyonu sırasında da ortaya çıktı. İsrail’in hava saldırıları Ankara’nın ciddi tepkisine neden olurken, hükümet Hamas ile İsrail arasında arabuluculuğa da soyundu. Ancak, Mısır’ın yeni seçilen ve Müslüman Kardeşler ekolünden gelen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin öne çıkması üzerine, arabuluculuk görüşmeleri Kahire’de yapıldı. Sonuçta Türkiye geri planda kalırken, ateşkesin sağlanmasına Mısır öncülük etmiş oldu. IRAK İLE GERİLEN İLİŞKİLER 2012 yılında AKP hükümetinin Irak ile ilişkileri de sıkıntılı oldu. Özellikle, kuzeydeki bölgesel Kürt yönetimi ile yakın ilişki kuran AKP’nin Kürt lider Mesud Barzani ile enerji ortaklığına gidecek bazı adımlar atması, Bağdat yönetiminin tepkisine neden oldu. AKP hükümeti, bir yandan teröre destek verdiği gerekçesiyle ölüm cezasına çarptırılmış olan Cumhurbaşkanı Tarık el Haşimi’ye sığınma hakkı verirken, diğer yandan da El Maliki hükümetini devirmek için Irak parlamentosunda “güvenoyu hareketini” desteklemesi, Bağdat’taki tepkinin en üst düzeye çıkmasına neden oldu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da Suriye konusunu görüşmek üzere gittiği Erbil’den, Barzani’nin sağladığı peşmerge korumasıyla itilaflı bölge olarak kabul edilen Kerkük’e geçmesi ve bunun için Bağdat yönetiminden izin almaması, iki ülke arasında çok ciddi krize neden oldu. Irak hükümetinden, Davutoğlu’nun tutuklanabileceği açıklaması bile geldi. İlişkilerin yumuşatılması için karşılıklı bir girişim başlatılacağı sırada, AKP kongresine El Haşimi ile Barzani’nin davet edilmesi, diyalog umudunu bir başka bahara bıraktı. Son olarak yine Bağdat yönetiminden izin almadan Erbil’deki Gaz ve Petrol Konferansı’na gitmek isteyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın uçağına uçuş izni verilmemesi, AnkaraBağdat hattında sıkıntının devam ettiğini gösterdi. Suriye uçağı indirildi AnkaraŞam hattında bir başka kriz de Moskova’dan Şam’a giden Suriye yolcu uçağının, Türkiye hava sahasına girdikten sonra, “askeri kargo” taşıdığı gerekçesiyle Esenboğa Havalimanı’na indirilmesiyle başgösterdi. Uçaktaki bazı elektronik radar sistemi parçalarına el konulmasının ardından Ankara, Suriye’yi Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’ne şikâyet etti. Ancak kriz, Suriye ile sınırlı kalmadı. Uçaktaki Rus yolcularla, AB’den ağır eleştiri Fiilen donmuş olan müzakere süreci, Rumların yılın ikinci yarısında devraldığı dönem başkanlığı sırasında hiçbir ilerleme gösteremedi. Ekim ayında hazırlanan Türkiye ilerleme raporunda özellikle basın ve ifade özgürlüğü konuları ile yargı ve tutuklu milletvekilleri konusunda AKP hükümetine yönelik ağır eleştiriler yer aldı. Uçak düşürüldü Akçakale’ye bomba AKP’nin, Suriyeli muhaliflere verdiği destek nedeniyle ciddi anlamda gerilmiş olan AnkaraŞam ilişkileri, 22 Haziran’da Doğu Akdeniz’de bir Türk savaş uçağının düşürülmesiyle sıcak çatışma noktasına geldi. Gerginlik bununla da sınırlı kal Toplumsal olaylar, toplu katliamlar, skandallar, doğal felaketler vardı M tam olacaktı ni anayasa hamlesi geldi. Cumhurbaşkanını İslamcı devlet oluşturmakla suçlayan muhalefet sokaklara döküldü. İki aşamalı referanduma sunulan Mursi’nin yeni anayasa taslağının, düşük katılımlı oylamaların ardından yüzde 64’le onaylandığı açıklandı. Ancak muhalefet oylamalara hile karıştırıldığı suçlamasıyla sonuçları kabul etmedi ve protestolar devam etti. Mayalar da haklı çıksa CONNECTICUT’TA DEHŞET ABD’nin Connecticut eyaletinde 20 yaşındaki Adam Lanza’nın bir ilkokulu basarak 20’si çocuk 28 kişiyi öldürmesi dünyayı sarstı. Saldırgan önce birlikte yaşadığı annesini evde öldürdü. Ardından annesinin aracıyla okula giden Lanza, iki tabancayla anasınıfı öğrencilerinin bulunduğu iki sınıfta ateş açtı. Öldürülenler arasında okul müdürü ve 7 yetişkin de vardı. Daha sonra intihar eden saldırganın üzerinde 2 tabanca, aracında ise bir tüfek bulundu. Silahların hepsi Lanza’nın annesinin üzerine kayıtlıydı. Saldırganın anne ve babasının ayrı olduğu ve annenin kıyamet paranoyasıyla evde su, yiyecek ve çok sayıda silah depoladığı öğrenildi. ABD Başkanı Barack Obama, olayın ardından yaptığı açıklamada gözyaşlarına hâkim olamazken saldırı ülkede bireysel silahlanma konusundaki tartışmaları bir kez daha alevlendirdi. SES DUVARINI AŞAN İLK İNSAN Avusturyalı ekstrem sporcu Felix Baumgartner, ses duvarını aşan ilk insan oldu. Baumgartner, 39 bin metre yükseklikten atladığı ve 9 dakika 36 saniye süren ölümcül atlayışını başarıyla tamamlayarak 3 rekoru birden kırdı ve tarihe geçti. “Korkusuz Felix” diye anılan Baumgartner, bütün dünyanın merakla beklediği atlayışı için önce 2 saat 35 dakikada 39 bin metre yüksekliğe ulaştıktan sonra kendini boşluğa bırakarak Roswell kontrol merkezinin de bulunduğu New Mexico çölünde Dünya’ya sağ salim döndü. ısır’da 30 yıllık Hüsnü Mübarek rejiminin devrilmesinin ardından yapılan ilk demokratik seçimlerde, Müslüman Kardeşler tarafından kurulan Hürriyet ve Adalet Partisi yüzde 47.18 oy oranı ile 235 milletvekili çıkardı. Selefi Nur Partisi 121, Liberal Vefd ise 38 sandalye elde etti. Seçimlerin ardından ülkedeki karışıklıklar dinmek bilmedi. Önde gelen futbol takımlarından El Ehli ile El Masri takımları arasındaki maçtan sonra çıkan olaylarda 74 kişi öldü, 200’ü ağır binden fazla kişi yaralandı. Olayların sorumlusunun, 30 yıl Mısır’ı yönettikten sonra halk ayaklanmasıyla devrilen Mübarek rejiminin kalıntıları olduğu öne sürüldü. Nisan ayına gelindiğinde, yönetimi sivillere devretmekte ayak sürüyen orduya karşı başkent Kahire’de yüz binlerce kişi, Tahrir Meydanı’nda toplandı. Ardından mayıs ayında iki turlu cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu gerçekleştirildi. İlk tur sonucunda Hürriyet ve Adalet Partisi adayı Muhammed Mursi ile eski rejimin son Başbakanı Ahmet Şefik ikinci tura kaldı. Haziran ayındaki ikinci turda Mursi cumhurbaşkanı seçildi. Bu arada yönetimine karşı protestolar sırasında göstericilerin öldürülmesine suç ortaklığı etmek suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırılan devrik cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek rahatsızlanarak bir askeri hastaneye kaldırıldı. Önce beyin ölümünün gerçekleştiği açıklanan Mübarek daha sonra iyileşti. Ardından Mursi’nin tepki yaratan ye OBAMA VE CHAVEZ’LE DEVAM A BD’de 6 Kasım’da yapılan başkanlık seçimlerinde, seçmenlerin ekonomik sorunlardan duyduğu rahatsızlığa karşın Cumhuriyetçi rakibi Mitt Romney’i yenilgiye uğratan Barack Obama, kıl payı farkla da olsa yeniden başkan seçildi. ABD’de 2012 seçimleri ayrıca lezbiyen olduğunu açıkça ilan eden ilk kadın senatörün seçilmesi, iki eyalette esrar kullanımının yasallaşması gibi ilklere de sahne oldu. Venezüella’da 7 Ekim’de başkanlık seçimleri için sandık başına giden halk, rekor düzeyde katılımın gerçekleştiği oylamayla 1999’dan beri iktidarda olan Hugo Chavez’i 4. kez başkanlık koltuğuna taşıdı. Chavez, 30 muhalefet partisinin ortak adayı Henrique Capriles karşısında elde ettiği zaferin ardından yaptığı konuşmada, sosyalizm yolunda liderlik yapmaya devam edeceğini ve daha iyi bir lider olacağını söyledi. Geçen yıl kanser teşhisi konan Chavez’in sağlığıyla ilgili dedikodular bile başarısını etkileyemedi. 58 yaşındaki Chavez hâlâ hastalıkla boğuşuyor. Fransızlar mayıs başında yapılan iki turlu seçimler sonucunda Sosyalist Parti adayı François Hollande’ı cumhurbaşkanı seçti. 7 Mayıs itibarıyla Nicolas Sarkozy devri kapanırken halkın programlardan çok Sarkozy’den yorulduğu için Hollande’ı seçtiği yorumları yapıldı. Seçimler siyasi boyutu kadar, Hollande’ın hayat arkadaşı, sert çıkışları nedeniyle kimilerinin Rottweiler lakabını taktığı Valérie Trierweiler’ın, Hollande’ın eski eşi Segolene Royal aleyhinde attığı tweet ile konuşuldu. AB’YE TARTIŞMALI ÖDÜL 2012 Nobel Barış Ödülü’nün Avrupa Birliği’ne (AB) verilmesi tartışmalara yol açtı. AB’yi uyguladığı mülteci politikasıyla insan hakları ihlallerine sebep olmakla suçlayan Uluslararası Af Örgütü, AB üyesi ülkelerde Romanların uğradığı ayrımcılıkla da yeterince mücadele edilmediği eleştirisini yöneltti. Güney Afrikalı PiskoYıllardır gündemden düşmeyen, Maya takvimine göre 21 Aralık’ta kıyamet kopacağı inancı, “o gün” yaklaştıkça bütün dünyada heyecanı doruğa çıkardı. 21 Aralık 2012, 5 bin 125 yıllık Maya takviminin sona erdiği tarihti. 1983’te keşfedilen dev Marduk gezegeni, Mars ve Jüpiter’in arasına girecek ve tarih sona erecekti. Kıyametin kopacağı saat bile belirlenmişti. Saatler 13.14’ü pos ve 1984 yılının Nobel Barış Ödülü sahibi Desmond Tutu da AB’nin barış ve silahsızlanma çabalarına katkıda bulunduğunun söylenemeyeceğini vurguladı. AB yetkilileri ise Oslo’da düzenlenen törenle verilen yaklaşık 930 bin Avro değerindeki ödülün çocuklara yardım için çalışan vakıflara ve savaş mağdurlarına bağışlanacağını açıkladılar. Ödülü AB’nin 27 üyesi adına 500 milyon Avrupalının temsilcisi olarak AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz aldı. Törene Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande katılırken AB’ye mesafeli duran İngiltere Başbakanı David Cameron’ın katılmaması dikkat çekti. gösterdiğinde, “kıyameti” sığınaklarda karşılayanlar bile vardı. Paniğe kapılanlar yeraltında özel odalar inşa edip yiyecek içecek stoku yaptı. Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) gibi bilimsel kuruluşlar ve dini otoritelerin kıyamet kehanetine itibar edilmemesi uyarılarına kulak asmayan milyonlarca insan diken üstündeydi. Ancak “beklenen” olmadı. F PEMBE DİZİLERİ ARATMAYAN SKANDAL ğı, hatta ona bir üstsüz fotoğrafını gönderdiği ortaya çıkacaktı. Petraeus ve eşi Holly de Kelley ailesiyle yakındı. Hatta, Kelley’nin boşandığı eşiyle velayet davasına da karışmışlardı. Emailler FBI ajanlarını Broadwell’e ve de Petraeus’la olan ilişkisine götürdü. FBI ajanları, Kelley ile Petraeus’un Afganistan’daki halefi General John R. Allen arasında 30 bin flörtöz yazışma bulacaktı. Petraeus’un birkaç gün içinde 11 Eylül’de ABD’nin Bingazi Konsolosluğu’na düzenlenen saldırıyla ilgili olarak Kongre’de ifade vermesinin beklendiğine dikkati çeken bazı kaynaklar istifanın zamanlamasını sorguladı. Ayrıca Petraeus’un gizli dosyaları paylaşıp paylaşmadığı sorusu da gündeme geldi. KIYAMET VE 21 ARALIK HEYECANI BI’nın Florida sosyetesinden Jill Kelley’e gönderilen tehditkâr mektuplarla ilgili başlattığı soruşturma, pembe dizileri aratmayan bir askeri seks skandalına dönüşerek CIA Başkanı David Petraeus’un istifasıyla sonuçlandı. ABD Başkanı Barack Obama’nın seçimleri yeniden kazanmasından sadece üç gün sonra, 9 Kasım’da gelen istifa, Petraeus’un, biyografisinin yazarı Paula Broadwell’le yaşadığı evlilik dışı ilişkiyi de ortaya çıkardı. Her şey, eşiyle birlikte generaller için partiler veren Jill Kelley’nin FBI’dan bir arkadaşına, aldığı tehditkâr mektuplardan söz etmesiyle başladı. İlerleyen günlerde FBI’daki arkadaş Frederick Humphires’in de bir zamanlar Kelley’den hoşlandı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle