19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 OCAK 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA YEREL YÖNETİMLER Beykoz fidanlığında 7 keşif yapıldı ‘200 bin çürük müteahhit var’ İstanbul Haber Servisi İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, müteahhitlik sektöründe disiplinsizliğin, sahipsizliğin had safhada olduğunu belirterek “Ehliyetsiz ve çürük müteahhitlerin de içinde olacağı bir kadroyla kentsel dönüşümden başarı beklemek hayal olur. Sayıları 200 bini aşan karnesiz inşaat müteahhitlerine karşı hiçbir tedbir alınmıyor” dedi. Ciddi kaygıları olduğunu vurgulayan Telllioğlu “Yıkılması gereken çürük yapıları inşa edenler bugün hâlâ sektörün içinde” diye konuştu. Kentsel dönüşüm kapsamında 6.5 milyon konutun yıkılacağını belirten Tellioğlu “500 milyar dolarlık bir proje. Kiminle yürüteceksin bu projeyi? Bu çürük yapıları inşa eden sözde müteahhitlerle mi” diye sordu. İstanbul Haber Servisi Beykoz’da 120 bin metrekarelik tescilli “fidanlık alanın”, üniversite alanı ilan edilmesine ilişkin imar planı tadilatının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemi ile açılan davada 21 Aralık günü bilirkişi heyeti keşifte bulundu. İBB Meclisi 22 Haziran 2011 tasdik tarihli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı tadilatı ile Beykoz’daki fidanlığı üniversite alanı ilan etmişti. Plana CHP’li meclis üyeleri İbrahim Doğan, Gökhan Zeybek, Bülent Soylan ve HAS Partili Ahmet Sadıkoğlu ret oyu vermiş, ancak plan oyçokluğuyla onaylanmıştı. İbrahim Doğan alanın yapılaşmaya açılmasının ciddi sakıncalar taşıdığını vurgulayarak İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne başvurmuştu. Doğan, planın Boğaziçi Yasası ve imar tadilatının İmar Yasası’na aykırı olduğuna dikkat çekmişti. Yeni Yılın İlk Yazısı Hıristiyan dünyasının Noel’i, dört gün önceydi. Demreli Aziz Nicolas’ın, karlarla kaplı yer yuvarlağına uzaydan altı geyiğin çektiği kayağı ile gelip duman tüten bacalardan evlerde kendisini bekleyen çocuklara armağanlar dağıttığı inancının üstünden geçen 2012 yılını, o dünyanın insanları önce kiliselerde İsa Mesih’le baş başa kalarak kutladılar. Sonra da evlerinde eğlendiler. Şükran yemekleri yediler. Bugünün yani 1 Ocak 2013 Salı’nın her hangi bir dinle bağlantısı olmadığını, kimi bağnaz din kardeşlerimize anlatmak deveye hendek atlatmaktan daha zordur. O kitleler, yeni yıla evlerinde eğlence yerlerinde ya da caddelerde değil; belirli bir spor salonunun tribünlerinden mehter marşlarıyla ilahileri dinleyerek geçirmeyi töre gereği saymaktadırlar. Miladi takvim dediğimiz bir sistemin en uzak doğu ülkelerinden, yer yuvarlağının batıdaki en uç noktasına kadar saat farklarıyla güneşin batışına göre ajandalarımıza egemen oluşunu doğal görenler, dün gece geride kalan yılın tüm iyi ya da kötü günlerini unutup 1 Ocak 2013 için barışa, sağlığa, huzur ve olabildiğince mutluluğa doğru yeni bir başlangıç olmasını istemelidir. Bu dilekler, 2012’yi nasıl geçirdiğimizi özetleyen medya yazılarının yanı sıra 2012’nin son aylarından bu yana çoğumuzu tutsak alan sosyal medyadaki Tweetler için de geçerlidir. Sizler ne düşünürsünüz bilemem, Sevgili Okurlarım? 2012 için televizyonlarda “en çok haber olan” genel gündem konularında “50001000 haber aralığı”nın sıralaması gelen bir epostaya göre şöyledir: * 4+4+4 eğitim sistemine geçilmesi, * Kürtaj ve sezaryen tartışması, * Akdeniz Üniversitesi’nde Türkiye’nin ilk yüz nakli ameliyatının yapılması, * Afyon’da askeri cephanelikte patlama, * ABD seçimleri, * Cezaevlerinde açlık grevi, * Büyükşehir yasası, * Adana’da baraj kapakları yüzünden 10 işçinin ölümü, * Okullarda kıyafet serbestliği, *3. köprü yapılması, * CHP milletvekili Hüseyin Aygün’ün PKK tarafından kaçırılması ve serbest bırakılması. İtiraf etmeliyim ki daha sonra 1000500 haber aralığında da benim hemen tüm yazılarımın ağırlıklı konusu olan ve bugünkü tarih itibarıyla sayıları 77’yi bulan Türk ya da Kürt gazeteci meslektaşlarımın adlarının önlerine “Ergenekon, Balyoz, Odatv veya KCK olaylarından; üstelik kimliklerinin önüne “terörist” damgası eklenerek beş ya da dört yıldır tutuklu olanlardan hiçbirisinden söz edilmemesi şaşırtıcıdır. Birkaç gün önce yazılarımdan birisinde tutukluluk süresi, yargı önüne çıkmadan 7 yılı bulmuş; daha açık bir söylemle Silivri zindanında unutulmuş olan yazar Ergun Poyraz’dan söz ettiğim için savunmanından teşekkür mektubu almış olmam bile şaşırtıcı değil midir? İfade özgürlüğünü savunan bir gazeteci olarak ben “Musa’nın Çocukları” adı ile yayımlanan bir kitabı abartılı senaryolara dayandığı izlenimi aldığım için beğenmemiş olabilirim. O kitapta yazılanlardan Sayın Erdoğan haklı olarak tepki duyar ve iftira davası açabilir. Bu yola gidilmeden tam bir “Polis Devleti” metodu kullanılarak bir yazarın onca yıldır tutuklu kalması ve yargı önüne çıkartılması, bu toplum için hiç mi bir şey anlatmıyor? Dün geceyi evlerinde ya da lokallerde eğlenerek geçirenler Silivri, Kandıra, Adapazarı, Diyarbakır F tipi cezaevlerinde mahpus 77 gazetecinin dışında, TSK’nin üst düzey komutanlarının da yine Silivri ve Hasdal’da çile doldurmakta olduklarını hatırladılar mı dersiniz? Başbakan, evinde bir iç muhasebesi yaptı mı? Yaptıysa bu tutsakların yanı sıra küçümsediği ODTÜ gibi Hacettepe ya da İstanbul Üniversitesi gibi Cumhuriyetin Aydınlanma devriminin yüz ağartıcı ürünleri olan kurumlarımızın dünyanın ilk beş yüz üniversitesi arasında bulunduklarını öğrenerek bu kuruluşların eğitim kadrolarından özür dilemeyi bir borç olarak kabul etti mi? Hoş geldin; mutlu sağlıklı barış içinde geçmen en içten dileğim 2013!.. Sancaktepe’den Erciş’e yardım eli Sancaktepe Belediyesi tarafından “Kardeş Köy Projesi” kapsamında Van’ın Erciş ilçesine bağlı Uncular, Kırkpınar ve Yetişen köylerinde yapılan köy konakları törenle hizmete açıldı. Geçen yıl Erciş’te meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremle sarsılan köylerdeki konakların açılışı Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem tarafından gerçekleştirildi. Erdem 4 köyü depremden hemen sonra ziyaret ettiklerini daha sonra gelen talepleri değerlendirerek harekete geçtiklerini söyledi. Erdem, “Konaklar büyük bir afette toplanma bölgesi olarak da kullanılabilir. Taziyelerde, cenazelerde, düğünlerde diğer programlarda çok amaçlı olarak kullanılabilecek bir salon. Giriş bölümünde de muhtarlık binamız var” dedi. Köy konakları toplam 600 bin liraya mal oldu. ‘Haydarpaşa Planı’na karşı toplanan 5 bin 379 itiraz dilekçesi büyükşehir belediyesine teslim edildi İBB’ye dilekçe yağdı ÖZLEM GÜVEMLİ İstanbul Haber Servisi 19. yüzyılın sonunda inşa edildiği düşünülen ve 1997 yılında çıkan yangın sonucu büyük ölçüde hasar gören Şişli’deki tarihi ikiz binalar, Türkiye Diyabet Vakfı binası olarak kullanılmak üzere restore ediliyor. İstanbul İl Özel İdaresi tarafından yenilenen binalar, Şişli Abidei Hürriyet Caddesi’nde yer alıyor. 1 milyon 373 bin TL maliyet ile restore ettirilecek yapılar, tescilli iki binanın birleştirilmesi ve ön cephelerinin korunması ile üç bodrum, zemin ve beş kattan oluşuyor. 1350 metrekarelik bir alana sahip yapılar, restorasyon projelerinde özgün konut fonksiyonundan, Diyabet Vakfı Genel Merkezi şeklinde hizmet verecek fonksiyona getirildi. Binaların restorasyon çalışmaları, 2013 yılının sonuna doğru tamamlanması hedefleniyor. Diyabetliler için yenileniyor DENİZE DOLGU İÇİN İKİ KEZ MÜHÜR SÖKTÜLER Maltepe sahilinde yasa hiçe sayılıyor İstanbul Haber Servisi Maltepe sahili doldurularak oluşturulacak yaklaşık 171 futbol sahası büyüklüğündeki alana içinde su sporları alanı, miting meydanı, plaj, konser salonu, cami ve otoparkın yer alacağı dünyanın en büyük parkı yapılıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen proje, Maltepe Belediyesi tarafından yönetmeliklere aykırı olduğu için iki kez mühürlendi. Ancak hem bölge halkının tepkisine hem de yasalara rağmen inşaat durdurulamadı. Projenin 2013 yılı içinde bitirilmesi hedefleniyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen “Maltepe Anroşman ve Sahil Düzenleme İnşaatı Projesi” Özka İnşaat tarafından hayata geçiriliyor. Projenin toplam alanı 120 hektar. 3.5 hektarını meydan ve 3.8 hektarını çayır alanının oluşturuyor. Projenin 19 hektarı mevcut dolgu alanını, 101 hektarlık alanıysa yeni doldurulacak alanı kapsıyor. Proje kapsamında deniz dolgusu başladığından beri ilçe sakinlerinin şikâyetleri de bitmedi. Şehir Plancıları Odası ve Mimarlar Odası’nın projenin iptali için açtığı dava da sürüyor. “Haydarpaşa Garı ile Kadıköy Meydanı ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı”na karşı toplanan 5 bin 379 itiraz dilekçesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) teslim edildi. İtiraz dilekçeleri değerlendirilerek sonuca bağlanacak. Dilekçelerde itiraz noktaları Haydarpaşa Garı’nın otel olmasına, ticaret alanına çok geniş yer ayrılmasına ve Kadıköy Meydanı’nda Atatürk Büstü’nün yer aldığı bölümün fuar alanı olarak ayrılması başlıkları altında toplandı. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, İBB Meclisi’nde itirazların yoğunlaştığı bu 3 konuda değişiklik yapılmazsa yargıya başvuracaklarını söyledi. “Haydarpaşa Planı” yapılırken belediyeye danışılsa, bilgilendirme yapılsa sorunların bu noktaya gelmeyeceğini belirten Öztürk, bu süreçte yerel yönetimlerin de ilçe halkının da devre dışı bırakıldığını ifade etti. Atatürk Büstü’nün bulunduğu alanın fuar alanı ilan edilmesine ilişkin düzenlemede geri adım atılacağını düşündüğünü belirten Öztürk, “Bize yutturmaya çalıştılar, ama yutturamadılar. Fuar alanının tamamen kalkmasını istiyoruz. Halkın da iti İBB’nin GöztepeÇiftehavuzlar arasına kimseye sormadan bisiklet yolu yapıp yine kimseye sormadan kaldırmasına Öztürk de tepkili. Selami Öztürk, “Bir gün kalktık baktık Bağdat Caddesi’ne çizgiler çizmişler. Öğreniyoruz ki bisiklet yolu ayrılmış. Olur mu olmaz mı hesaplanmamış. Sonra trafik sıkışıyor diye kaldırıldı. Planlama diye bir şey yok. İBB koca bir balina gibi hareket edemiyor artık” dedi. ‘İBB’DE PLANLAMA YOK’ razı var. Sunulan 5 bin 379 itiraz dilekçesinden biri bana ait” dedi. Şimde ‘bunlar camiye karşı’ argümanını da kullanamıyorlar, beklemedeler.” ‘Göztepe’de beklemedeler’ Göztepe Parkı’na cami projesiyle ilgili de Öztürk şu değerlendirmeyi yaptı: “Danıştay, bölgede camiye ihtiyaç var diyerek parkı ‘dini tesis alanı’ olarak onayınca parkın köşesinde, aktif yeşil alanı bozmayacak alana cami yapılmasını önerdik. Ama karar plana işlendi ve 60 yıllık ağaçların bulunduğu park dini tesis alanı ilan edildi. Kadir Topbaş, ‘Kadıköy’ün önerdiği yere bakarız’ dedi ama karşılıklı bir görüşmemiz olmadı. Yeşil alana cami yapılırsa tepki olacağını biliyorlar ve bu tepkiyi ‘cami istemiyorlar’ diye lanse edip propaganda malzemesi yapıyorlar. Bunun önünü kesmek için cami için daha uygun bir yer önerdik. Fikirtepe’de kaos Öztürk, Fikirtepe’de İBB’nin sözleşmeler yapıldıktan sonra bölgeye getirdiği imar kısıtlamaları yüzünden kentsel dönüşüm çalışmasının başladığı noktaya geri döndüğünü belirtti. Öztürk, dönüşüm gündeme geldiğinde yükseklik sınırının olmadığını semtteki 265 parselin birleşerek bir firma ile anlaştığı sırada İBB’nin 80 metre sınırı getirdiğini anlattı. Öztürk, “Kamu yolları, bahçe mesafesi inşaat alanından çıkarılınca arsalar daraldı. Müteahhitler de bir anda durdu. İBB’nin önce verdiği hakkı sonra geri alması kaos yarattı. Şimdi müteahhitler en kısıtlı hali ile yeni sözleşmeler hazırlıyorlar” diye konuştu. Haliç Tersanesi’nin içindeki lise 30 yıl sonra mescide çevrildi Muhteşem dönüşüm! ‘İstanbul’dan kaçın’ İstanbul Haber Servisi Türkiye’de “sakin şehir”(Cittaslow) hareketini başlatan Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, büyük kentlerin “sürdürülebilirliğini” yitirdiğini belirterek İstanbullulara, mega kentten “kaçmalarını” önerdi. İtalya’nın Toskana eyaletinin Chianti kentiyle başlayan “sakin şehir” hareketi, Türkiye’de Seferihisar Belediyesi öncülüğünde Türkiye’ye yayılıyor. Gökçeada, Akyaka, Taraklı, Yenipazar, Vize, Perşembe ve Yalvaç ile bu harekete katılan ilçe ve belde sayısı Türkiye’de 8’e ulaştı. “Sakin şehir” belediye başkanları İstanbul’da buluştu. 26 Aralık’ta İstanbul The Marmara Taksim Hotel’de yapılan toplantıya Soyer, Yenipazar Belediye Başkanı Yüsran Erden, Gökçeada Belediye Başkanı Yücel Atalay, Yalvaç Belediye Başkanı Tekin Bayram, Perşembe Belediye Başkanı Selami Çarkçı, Akyaka Belediye Başkanı Ahmet Çalca, Vize Belediye Başkanı Selçuk Yılmaz, Taraklı Cittaslow Temsilcisi Şahin Akı katıldı. Çektiği tüketici kredisiyle belediyenin borcunu ödedi BURSA (Cumhuriyet) Bursa’nın İznik İlçe Belediye Başkanı Ali Çil başkan seçildikten sonra birikmiş borçlarla karşılaşınca önce bunları ödeme yolunu seçti. Kanalizasyonu olmayan beldeye belediye hizmet binası için çekilen 200 bin lira krediyi ödeyen Çil, 3 yıldan bu yana ödenemeyen SGK prim borçlarını da yapılandırarak taksitlendirince belediyenin kasasında para kalmadı. İller Bankası’ndan da kredi alamayan Çil bunun üzerine çözümü kendi adına banka kredisi çekmekte buldu. 25 bin lira tüketici kredisi çeken Çil, 15 bin TL’yi de belediye kasasından ödeyerek borcu kapattı. Çil, “Yasa gereği tüketici kredisi faizini ben ödeyeceğim. Ama olsun vatandaşa verdiğim sözü tutmaya değer” dedi. İstanbul Haber Servisi Haliç Tersanesi’nin içindeki Gemi Yapı Teknik ve Meslek Lisesi’nin binası 30 yıl atıl kaldıktan sonra mescide dönüştürüldü. Yapı, Osmanlı döneminde Kapıüstü Mescidi olarak inşa edilmiş, Cumhuriyet döneminde kapatılıp lise olmuştu. 1730 tarihinde inşa edilen Kapıüstü Mescidi’nin minaresi, Cumhuriyetin ilk yıllarında yıkıldı, mescit de kapatılarak Gemi Yapı Teknik ve Meslek Lisesi’ne dönüştürüldü. Açıldığı 1938 yılından kapatıldığı 1982’ye kadar geçen 45 yılda 2000’e yakın mezun verdi. Okul, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra 1982 yılında Bülent Ulusu’nun başbakanlığı döneminde kapatıldı. Tarihi yapı yıllar boyunca ilgilenilmediği için harabeye döndü. Yapının mülkiyeti 2005’te özelleştirme kararıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne geçti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin mülkiyetindeki Haliç Tersanesi’nin güneydoğusunda 3 No’lu büyük havuzun yanındaki tarihi yapı şimdi “zamanın ruhuna” uygun olarak tekrar mescide dönüştürülüyor. Yıkılan minare de aslına uygun olarak yeniden inşa ediliyor. FERAHEVLER’DE YURTTAŞLARLA BULUŞTU Genç: İşgalci değil gerçek sahibisiniz İstanbul Haber Servisi Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, ilçenin mülkiyet açısından sorunlu bölgesi Feraheveler’de yurttaşlarla bir araya geldi. Toplantının gündemini 388 Ada 3 Parsel’deki mülkiyet sorunu oluşturdu. Sarıyer Belediye Başkanı Genç de, yasalarda yurttaşların aleyhine yapılacak düzenlemelerin karşısında olmaya devam edeceklerini vurguladı. Genç, “Geçmişte yurttaşlara işgalci gözüyle bakan yönetim kadroları vardı. Bizi bu kadrolardan ayıran temel fark yurttaşı işgalci değil, o yerin gerçek sahibi olarak görmemiz” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle