Katalog

1 EK M 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER İstanbul Haber Servisi Adalar Belediyesi bugün “88. Yılında Cumhuriyet ve Demokrasi” paneli düzenliyor. Müze sergi alanında gerçekleştirilecek panele gazeteciyazar ve eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen, eski İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş ve eski Devlet Bakanı Önay Alpago katılacak. Panel saat 14.00’te başlayacak. 9 Büyükada’da Cumhuriyet paneli Maltepe Belediye Başkanı’nı zorla ifadeye çağıran savcıya hukukçulardan tepki ‘Görevini kötüye kullandı’ İstanbul Haber Servisi Hukukçular, MaLtepe Belediyesi’ne yönelik operasyon kapsamında ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan Belediye Başkanı Mustafa Zengin’in polisler tarafından Kartal Adliyesi’ne getirilmesini sert dille eleştirdi. İstanbul Barosu Başkanı avukat Doç. Dr. Ümit Kocasakal, savcının ifadesi alınacak kişiye “davetiye” çıkarmakla yükümlü olduğunu belirterek “Savcı hukuku açıkça ve bilerek ihlal ediyor. Bu yargılamayla kimsenin hayatı güvence altında değildir. Bir baro başkanı olarak benim de hukuk güvenliğim yok” dedi. İstanbul Barosu eski başkanlarından avukat Turgut Kazan da, “Bir Cumhuriyet savcısının, zorla getirtmesi, siyasal nitelikli bir baskıdır” diye konuştu. HSYK, SAVCI TURAN HAKKINDA ŞLEM BAŞLATMALI stanbul Barosu eski başkanı avukat Kazan da, Zengin’i davetiyeyle ifadeye çağırmak yerine, zorla getirten Kartal Cumhuriyet Savcısı Turan hakkında HSYK’nin işlem başlatması gerektiğini vurguladı. Kazan, “Bir Cumhuriyet savcısının, ifade alıp bırakacağı bir soruşturma için, seçilmiş bir belediye başkanını, apaçık yasa hükmüne rağmen, davetiye ile çağırmayıp zorla getirtmesi, görevi kötüye kullanma sayılır. Çünkü yargılama kuralları bütün toplumun güvencesidir. Bu güvence bir belediye başkanının şahsında yıkılırsa, sıradan insanlar ve muhalif olanlar için hiçbir yasal koruma kalmaz ve korku başlar. Bu nedenle, ihlali yaşayanın şikâyetçi olmasına gerek yoktur. HSYK duruma doğrudan el koymalıdır” değerlendirmesini yaptı. Ölüye hakaret, çocuğuna hakaret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, ölmüş bir kişi aleyhine yapılan haberleri, ölenin yakınlarının kişilik haklarına saldırı olarak kabul etti. Daire, ölen kişinin yakınlarının kendi kişilik haklarına saldırı yapıldığı iddiasıyla manevi tazminat davası açabileceklerine hükmetti. Maltepe Belediye Başkanı’nın adliyeye polisler eşliğinde getirilmesine yönelik tepkiler sürüyor. Doç. Dr. Kocasakal, savcının ifadesi alınacak bir kişi için öncelikle “davetiye düzenlemesi” gerektiğinin yasalarda açıkça belirtildiğini vurgulayarak “Savcının ‘şu kişiyi gözaltına alın, getirin’ demek gibi bir yetkisi yok. Davetiye üzerine gelmeyen kişi hakkında yakalama emri düzenlenir. Savcının asli görevi davetiye ile çağırmaktır. Kartal Cumhuriyet Savcısı, hukuku açıkça ve bilerek ihlal ediyor. Bir savcının kanunu bilmemesi kabul edilemez” dedi. HYSK’nin tüm bu olanlara seyirci kaldığını anlatan Kocasakal, şunları kaydetti: “Yargı güvence olmaktan çıktı, insanların kâbusu ve tehdidi haline geldi. Yargılama yapılmıyor, adeta kamuoyuna bir tiyatro oyunu sergileniyor. Türkiye’deki onurlu savcıların tüm bunlara karşı susma hakkını değil, ‘kusma hakkını’ kullanmaları gerekiyor. HSYK eliyle yargı düzenlendi. Bu şekilde kanunu açıkça ihlal edenler cezalandırılmadığı sürece bizi daha karanlık günler bekliyor. Bu yargılamayla kimsenin hayatı güvence altında değildir.” Maç Dediğin Geçenlerde bir futbol programında çıkan kavgayı ve söylenen sözleri izlerken aslında bu tür şeylerin futbolun bir parçası olduğunu düşündüm. Çünkü futbol her ne kadar son yıllarda kadınların ilgisini çekse de tam bir erkek sporu. Ve uzun zamandır neden herkesin, futbol maçlarına çoluk çocuk gidilmesi gerektiğinde ısrar ettiğini anlayamadığımı fark ettim. Bu konuda epey çalışma yapıldı, cezalar arttırıldı. Bazı ülkelerde maç sırasında ayağa kalkıp el hareketi yapan bile kara listeye alınıyor. Erkeklerin eşleriyle maça gitmesi gibi bir istekleri olup olmadığından çok emin değilim. Kadınların çoğu futbolu sevmez. Çok sevenler de zaten o ortamdan çok rahatsız oluyorlarsa evden izleyebilirler. Bana göre futbol zaten gladyatör dövüşlerinin modern hali. Bırakın sahada olup biteni, maç üzerine tartışma yapanları izlerken bile geriliyor insan. Yaşlı başlı adamlar her an birbirlerine saldıracakmış gibi pozisyon tartışıyorlar. Doğrusu futbol denilen olayın tenis, eskrim türü bir etkinlik olduğunu düşünmüyorum. İlle zarif bir spor izlemek istiyorsanız başka bir sürü dal var. Maç dediğimiz şeyin daha doğrusu maça gitmenin en önemli özelliği bir yandan da bağırıp çağırıp deşarj olmak değil mi? Pek çok devletin futbolu böylesine desteklemesinin altında özellikle yoksul genç kitlelerin enerjisini, agresyonunu böyle yerlerde harcaması düşüncesi yatmıyor mu? Adam maçta yerinden bile kalkmadan süt dökmüş kedi gibi oturup, hakeme, karşı tarafın oyuncusuna, taraftarına hatta kendi takımına bağırıp çağırıp küfredip rahatlamazsa eve gelince karısını, çocuklarını tepelemesi işten bile değil. “Sen maça gitmediğin için, en galiz küfürlerin adeta marş halinde söylendiğini bilmiyorsun” diyeceksiniz. Evet, ama o da biraz kültürle ilgili. Sokakta, trafikte hatta evinde aile ortamında bile küfür eden insanların maça gidince sessiz oturmasını beklemek biraz garip geliyor bana. Bürokrasiye takıldı ADANA (Cumhuriyet) Adana’da 20 yıldır kalp yetmezliği çeken ve 2 yıldır kalp nakli bekleyen Emine Baş, karın ağrısı şikâyetiyle hastanede tedavi görürürken Antalya’dan uygun kalbin bulunduğu haberi geldi. Baş ailesi, taburcu işlemlerinin gecikmesi üzerine Antalya uçağını kaçırdı. Başka uçak bulamayan Baş, nakil şansını yitirdi. Zamanaşımı kurtardı Barış Dönmez’in öldürülmesi olayında delilleri kararttıkları iddiasıyla yargılanan 16 sanığın davası düştü. 3 sanık ceza aldı H LAL KÖSE Molada facia SAKARYA (Cumhuriyet) Hendek’te arıza nedeniyle duran yolcu otobüsünden sigara içmek için inen yolculara aynı yönde giden otomobil çarptı. Kazada Halil Bayraklı, Muhteşem Coşkun ve Seyit Canpolat öldü. Üniversiteden yeni mezun olan Barış Dönmez’in, Beyoğlu’nda “Academy 14” adlı barda 12 Nisan 2004’te boğazı kesilerek öldürmesi olayında delilleri kararttıkları iddiasıyla yargılanan işletmeci İzzet Çapa’nın da aralarında bulunduğu 16 sanığın davası, zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldı. Hapse mahkum edilen 3 sanık hakkında ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yaklaşık 7 yıldır devam eden davanın 27. oturumunda mahkeme yargıcı, sanıklar Alper Parlar, Cem Karakaş ve Adem Koçyiğit’e suç delillerini yok ettikleri gerekçesiyle 2’şer yıl hapis cezası verdi. Sanıkların cezasını 1’er yıl 8’er aya indiren yargıç, sabıkasız olmaları ve yeniden suç işlemeyecekleri yönünde kanaat oluştuğu gerekçesiyle de sanıklar hakkındaki hük mün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Hüküm, sanıklar denetim süresinde kasıtlı bir suç işlemezlerse ortadan kaldırılacak. Yargıç, 16 sanık hakkındaki davayı, savunmaları alındığı tarihten itibaren 5 yıllık zaman aşımı süresi dolduğu gerekçesiyle düşürdü. Dönmez ailesinin avukatı Enis Coşkun, “Yargılama hızlı yürümediği için zaman aşımı kararı çıktı. Mahkeme üç sanığı mahkum edebildi ve sanıkların eyleminin suç olduğuna karar verdi” dedi. Cinayet davasına 7 Ekim’de devam edilecek. ‘Osmanlı torunlarına’ selam Makedonya’da bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan dün, Alexander Palace Otel’de düzenlenen Uluslararası Balkan Üniversitesi mezuniyet törenine katıldı. Daha sonra Kalkandelen’e geçen Başbakan, tarihi Alaca Camisi’nin yanındaki, stanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından onarımı yapılan kız Kuran kursunun açılışına katıldı. Açılış törenine Kalkandelenliler büyük ilgi gösterirken “One minute world Bir dakika dünya” ve “The boss talking Patron konuşuyor” pankartları dikkat çekti. Erdoğan, açılan “Şehitler ölmez vatan bölünmez. Osmanlı torunları” şeklindeki pankarta atıfta bulunarak, “Ben de Osmanlı torunlarını selamlıyorum” dedi. Erdoğan, Makedonyalılara da en ez 3 çocuk yapmaları tavsiyesinde bulundu. C MY B C MY B