Katalog

SAYFA CUMHUR YET 1 EK M 2011 CUMARTES [email protected] 12 DIŞ HABERLER Türkiye’nin Şam’a yaptırımlarını içeren yol haritası netleşiyor. Halkın zarar görmemesi amaçlanıyor Ankara’nın hedefi Esad ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin Suriye’ye ilişkin yaptırımları konusunda yol haritası netleşmeye başladı. Yaptırımların ağırlık noktasını bankacılık ve askeri ilişkilerin kesilmesinin oluşturması öngörülüyor. Edinilen bilgilere göre hükümet, alt düzeyde bile diyaloğunu kestiği Suriye’ye yönelik geniş çaplı yaptırımlara hazırlanıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriyeli mültecilerin kaldığı Hatay kampına yapacağı ziyaret sırasında Türkiye’nin Suriye’ye yönelik yaptırımlarını kamuoyuna duyuracak. Yaptırımlarda hedef Suriye halkı değil, doğrudan Beşşar Esad yönetimi olacak. Türkiye’nin Suriye’ye yönelik uluslararası baskının liderliğini üstleneceği de belirtiliyor. Suudi Arabistan’da ‘ ffet’ ve Devrim “İffet”…. Sadece bir Türk dizisinin adı değil. Suudi Arabistan’da bir kadın üniversitesinin de adı bu. Cidde’de yalnızca kadınların (“bayanların”?) kabul edildiği ve tabii yalnızca kadın hocaların ders verdiği bir üniversite “İffet”... Bir dostum bu üniversitede birkaç ay ders vermişti. Ondan dinledim. Ultra gelişmiş imkânlarla çalışan üniversiteye bir seferinde, kadınlıerkekli karma bir Amerikan heyeti geliyor. Amerikalılara “haremlik selamlık” kurallarını dayatamayan Suudiler, armudun sapı, üzümün çöpü demeden resmi heyetteki erkek mensuplara da kapıları açıyor… Karma heyetin ziyareti anonslanınca, arkadaşımın sınıfında bulunan kızlar jet hızıyla bir dalgalanma yaşıyorlar. Kız öğrencilerin hepsi aynı anda, kollarındaki bileziğe davranıyorlar. Bileziklerinin içinden süper teknolojik çok hafif ve çok ince birer “peçe” çıkarıyorlar. “Peçe”yi aynı jet süratiyle kafalarına geçiriyorlar… Çin işiJapon işi… Uzakdoğu malı “teknolojik peçe bileziğini” Suudi kadınlar meğer böylesi beklenmedik “acil durumlar” için daima yanlarında bulundururlarmış. Kadın kadına baş açık otururken, hesapta olmayan bir erkek yaratığın ufukta görünmesi halinde, herhangi bir kazaya kurban gitmemek için! Suudi Arabistan izlenimlerini hikâye ederken; kadınların, bu ülkede süper geri ortaçağ ile süper teknolojik 21. yüzyıl arasındaki acayip “gelgit”lerini nasıl hallettiklerini anlatmak için aktarmıştı sevgili dostum bu anıyı… Çağlayan: Suriye allak bullak olur MERSİN/ERZURUM (Cumhuriyet) Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Suriye’nin Türkiye ile yapılan her türlü ticareti durdurma kararıyla ilgili olarak, “Ümit ediyorum yanlış karardan dönülür” dedi. Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği’nin (ASCAME), Suriyeli katılımcıların da bulunduğu “Sanayi ve Yatırım Zirvesi”nde konuyla ilgili soruları yanıtlayan Bakanı Çağlayan, Türkiye’nin Suriye’ye karşı siyasi tepkisinin yanına ekonomik tepkisinin de eklenmesi durumunda kaybedenin Suriye olacağını söyledi. Çağlayan, “Suriye ile aramızda serbest ticaret anlaşmaları var. Biz Suriye’nin bize yaptığı yıllık 700800 milyon dolarlık ihracata karışmıyoruz. Yapılanların bedeli misliyle olur. Suriye hem serbest ticaret anlaşmalarını hem de centilmenliği ihlal ediyor. Türkiye’nin Suriye ile ticareti önemlidir ama olmazsa olmaz değildir. Eğer Türkiye, Suriye’nin ihracatını engellerse Suriye ekonomisi allak bullak olur. Suriye ticareti engelleyerek demokratikleşemez” diye konuştu. ABD ile ortak çalışma ABD ve Avrupa Birliği daha önce Suriye’den petrol ithalatını durdurmak dahil bazı yaptırımları uygulamaya sokmuştu. Ancak Türkiye o dönemde Suriye’ye yaptırıma uzak durmuştu. Hükümet, Başbakan’ın BM Genel Kurul çalışmaları için gittiği ABD’de yapılan temaslar sonrasında Suriye’ye uygulanacak yaptırımların başını çekmeye hazırlanıyor. Bu bağlamda yaptırımlara ilişkin ayrıntıları belirlemek üzere, Türkiye ve Suriye’de yönetim karşıtı gösteriler sürerken, dün hükümet kuvvetlerinin muhaliflere ateş açması sonucu çoğu Hama ve dlib kentlerinde olmak üzere 11 kişi hayatını kaybetti. (Fotoğraflar: REUTERS) azıcı: Haberdar değiliz Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ise Suriye yönetiminin Türkiye’den giden TIR’lara kapıları kapattıkları yönündeki haberlerden henüz haberdar olmadıklarını belirterek bu yönde bilgi edinmeye çalıştıklarını söyledi. Erzurum’da gazetecilerin sorularını cevaplayan Yazıcı, bilgi edindikten sonra bir değerlendirme yapacaklarını belirtti. Y ABD Dışişleri Bakanlıkları arasında çalışmalar başlatılması kararlaştırıldı. Edinilen bilgilere göre, Türkiye’nin yaptırımlara ilişkin yol haritası, halkın zarar görmemesi üzerinde şekillendirilmeye başlandı. Bu bağlamda, Suriye halkının bire bir etkilenmeyeceği askeri, bankacılık alanlarında sert yaptırımlar ön plana çıkarılacak. Suriye’ye askeri malzeme taşıyan uçaklara hava sahasını kapatan Türkiye, Esad ailesi ve yönetimdeki kişilerin Türkiye’deki mal varlıklarının dondurulmasını da gündemine aldı. Ayrıca iki ülke arasında kurulan ve Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi ve imzalanan 51 anlaşmanın askıya alınması da yaptırım seçenekleri arasında bulunuyor. ‘Zamanın dışında’ yaşayan ülke Düşünün… Üçüncü milenyumu tantanayla karşıladığımız 21. yüzyılın bile.. birinci on yılını devirdik. Batılı kadınlar; 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında “oy hakkı” aldılar. Yeni Zelanda’da kadınlara bu hak ta 1893’te verildi. Avustralya’da 1902, Finlandiya’da 1906’da yani dört, beş kuşak önce hemcinslerimiz oy hakkı kazandı… “Arap Baharı korkusu” sağ olsun bugün Suudi kadınlara mırın kırın “oy hakkı” konuşuluyor… O da yalnız “danışma niteliği” bulunan “yerel şura meclisinde”… Bu yılın “yerel seçimlerinde” de değil, kim öle kim kala! 2015 tarihinde yapılacak bir sonraki “yerel seçimlerde”…. Suudi Arabistan’da sen sağ ben selamet!zaten “genel seçim” diye bir şey yok… Seçimin yalnız “yerel” olanı yapılabiliyor… O da şunun şurasında 2005’ten bu yana… Suudi Arabistan’ın bu, görüp görebildiği 2. seçim… Dört yılda bir yapılması gereken bu ikinci seçimin gerçekte 2009’da gerçekleşmesi gerekiyormuş… Büyük bir ilgisizlikle karşılanan seçimler, ötelene ötelene bu tarihe sarkmış. Seçilenler zaten yalnız şuranın yarısını oluşturuyor… Üyelerin diğer yarısını, kafadan kral tayin ediyor… Yüzyıllardır “zamanın dışında” yaşamayı beceren bu topraklarda kadınlara nihayet “seçme, seçilme hakkı verilmesinden” söz ediliyor... Var olan şuranın ne etkinliği var ki, “kadının oy hakkının” bir değeri olsun denebilir. Kadınlar üstelik, erkeklerle aynı mekânda bulunamadıklarından; ayrı salonlardan şura faaliyetlerine katılmış, katılmamışlar ne fark eder.. diye de sorulabilir… Suudi Arabistanlı kadın hakları aktivistleri nitekim bu ve benzeri soruları art arda sıralıyorlar: “Farz edelim seçildik. Direksiyon dahi kullanamıyoruz. Meclise nasıl gideceğiz?” diyorlar; “Siyasi misyon içeren seyahatlere ‘erkek veliden’ izin almadan katılabilecek miyiz ki?” diye sorguluyorlar. ‘Küresel terörist’ El Evlaki öldürüldü El Kaide bağlantılı ABD vatandaşı Enver el Evlaki hava saldırısıyla vuruldu. (Fotoğraf: AP) Sean Penn Tahrir’de Mısır’da Mübarek rejiminin sona ermesine neden olan halk ayaklanmalarının sembolü Tahrir Meydanı dün ABD’li ünlü oyuncu ve aktivist Sean Penn’i ağırladı. Başkent Kahire’deki meydanı dolduran ve askeri yönetimin bir an önce sivillere iktidarı devretmesi yönünde çağrılar yapan 3 bini aşkın kişinin protesto gösterisine Penn de katıldı. linde Mısır bayrağıyla protestoculara destek veren Penn’e Mısırlı aktör ve siyasi aktivist Halid el Nabavi eşlik etti. Eylemciler ülkede bir an önce Mübarek dönemi yasalarının ve bu çerçevede olağanüstü hal uygulamasının kaldırılmasını istedi. Ülkede parlamento seçimlerinin üç aşamalı biçimde 28 Kasım’da başlayacağı, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ise gelecek yıl yapılacağı belirtiliyor. (Fotoğraf: AFP) E Dış Haberler Servisi Yemen’de, ABD’nin “küresel terörist” ilan ettiği, El Kaide bağlantılı imam Enver el Evlaki’nin öldürüldüğü açıklandı. Yemen Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ABD doğumlu El Evlaki’nin, Marib eyaletinde dün iki araca düzenlenen hava saldırısıyla öldürüldüğü bildirildi. Açıklamada, “Terörist Enver el Evlaki, biri ABD vatandaşı olmak üzere bazı arkadaşlarıyla birlikte öldürüldü” denildi. Yemen hükümeti, El Evlaki’yi yakalamak için daha önce bir girişimde bulunmamıştı. El Avlaki’nin öldürüldüğü Amerikalı yetkililer tarafından da doğrulandı. Bazı kaynaklar, El Avlaki’nin öldürüldüğü saldırının Amerikan uçakları tarafından düzenlendiğini öne sürüyorlar. ABD, geçen mayıs ayında, insansız hava aracı ile El Evlaki’yi hedef alan başarısız bir operasyon düzenlemişti. El Evlaki, 2009’da Arap yarımadasında ABD’ye giden bir uçağı bombalama girişimine karışmıştı. Bir Amerikan üssünde yine 2009’da 13 kişiyi öldüren ABD ordusundan bir psikiyatr ile ilişkisi olduğu da belirtilen El Evlaki’nin 11 Eylül saldırılarını düzenleyen El Kaide militanlarıyla da bağlantısı olduğu iddia edilmişti. El Evlaki, ABD’de Colorado Eyalet Üniversitesi’nde inşaat mühendisliği eğitimi görmüş ve San Diego Üniversitesi’nde eğitsel liderlik üzerine lisansüstü eğitim yapmıştı. YEMEN HÜKÜMET AÇIKLADI Amazon’da HES’e geçit yok Dış Haberler Servisi Brezilya’da, Amazon’da inşa edilecek tartışmalı dev hidroelektrik santral projesi mahkeme kararıyla durduruldu. Hâkim Carlos Eduardo Martins, dünya genelinde protestolara neden olan Belo Monte Barajı’nı, bölgedeki yerli halkın Xingu Nehri’ndeki balıkçılık faaliyetlerine zarar vereceği gerekçesiyle durdurma kararı aldığını açıkladı. Brezilya hükümeti, destek verdiği 11 milyar dolara çıkacak, 11 bin megavatlık proje hakkındaki kararın temyize götürüleceğini duyurdu. Belo Monte Barajı’nın, dünyadaki üçüncü büyük hidroelektrik santral olması planlanıyor. Dünyanın dört bir yanından çevreciler ve yerli halk, barajın bölgedeki doğal hayatı yok edeceğini ve su altında kalacak bölgede yaşayan 40 bin kişiyi evlerinden edeceğini savunuyor. Aralarında Sting ve yönetmen James Cameron, oyuncu Sigourney Weaver gibi ünlü isimlerin de bulunduğu çok sayıda aktivist, baraj projesinden vazgeçilmesi için çaba harcıyor. Daha önce barajla ilgili açılan başka bir davada durdurma kararı alınmış, ancak yüksek mahkeme tarafından karar bozulmuştu. Kadının ‘hukuki statüsü’ yok Kadın hakları parçalanmaz bir “bütün”… Bir cephede gedik açıldığında, çorap söküğü minvali “erkek veli”lerden tutun da, seyahat hakkına dek tüm bu soruların hepsi birbirini tetikliyor. Kral Abdullah’ın, geçen hafta sonu ilan ettiği “kadınlara oy hakkı” kararı bu nedenle her şeye rağmen çok kritik. 90’ına merdiven dayayan Kral, vizyoner bir reformcu olarak tanınmıyor. İlan ettiği “devrimci kararı”; “dostlar alışverişte görsün” diye “Arap Baharı” isyanlarına karşı acil bir ön alma arayışıyla aldığı biliniyor… Ancak ne olursa olsun, bir süredir zaten “kadın sürücü isyanıyla” hareketlenen aktivist cephede dikkat çekici çıkışlar yaşanırken, üstüne bir de “oy hakkı” davasının eklenmesi, Suudi kadınları cesaretlendirecek. “Suudi hemcinslerimizin”; “hukuki statü” kazanması için bu, her şeyden önce önemli bir vesile olacak... Kadının “hukuki statüsü” Suudi Arabistan’da halen, evde beslenen bir “kuş/kediden” farksız… Öyle ki kadınlara “kimlik kartı” bu ülkede henüz daha yeni dağıtılıyor. Kadınlar; 2000’li yıllara dek, erkeklerin kafa kâğıdına ancak birer dipnot olarak geçermiş… Bugün 22 yaş üstü(!) kadınlara artık, “erkek hamilerinin” izni olmak kaydıyla! resmi kimlik belgesi verilebiliyor. Oy hakkı “hukuken kayda alınmak” sürecinin yeni halkası olacak. Az mı? (AFP) Yemen Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih, sadece belli başlı rakiplerinin etkili pozisyonlara gelmemesi durumunda istifa edeceğini söyledi. Salih, ABD’de yayımlanan Washington Post gazetesine verdiği mülakatta, iktidarı rakiplerine devretmeleri durumunda, bunun darbeye boyun eğecekleri anlamına geleceğini ileri sürdü. Yemen’de 33 yıldır iktidarda olan Salih’in yönetimi bırakması için kitlesel gösteriler yapılıyor. Gösterilerde bugüne kadar yüzlerce kişi öldü, binlerce kişi yaralandı. Salih’ten istifa şartı 63 köyü silecek baraj inşası rafa kalktı Dış Haberler Servisi Myanmar’da yönetim, çevreye zarar vereceği gerekçesiyle yoğun tepkilere neden olan bir barajın inşasını durdurma kararı aldı. Devlet Başkanı Thein Sein parlamentoya gönderdiği açıklamasında tartışmalara yol açan Myitsone barajının yapımının askıya alındığını bildirirken 3.6 milyar dolar maliyeti olan inşaatın halkın ve milletvekillerinin istekleriyle ters düştüğünü belirtti. Bir yetkili, barajın inşasının Thein Sein’in 5 yıllık görevi süresince rafa kaldırıldığını savundu. Ülkenin en büyük nehri İrrawaddy üzerine yapılması istenen baraja, aralarında cunta yönetiminin yıllar boyu hapiste tuttuğu muhalif lider Aung San Suu Kyi de dahil olmak üzere bölge halkı ve çevreciler karşı çıkıyor. Bu gruplar barajın yapılması halinde Singapur kadar bir alanın sular altında kalacağını belirtirken yaklaşık 63 köyde yaşayan 12 bin kişinin evlerini terk etmek zorunda kalacağına, tarım alanlarının yok olacağına ve doğal yaşamın zarar göreceğine dikkat çekiyor. Bazı çevreler baraj inşasının daha önceden başladığını da savunuyor. Yaklaşık 50 yıl boyunca cunta rejimi altında yönetilen ülkenin en yakın müttefiki Çin’le ilişkileri savunan kesimleri projenin yaşama geçmesini desteklerken Devlet Başkanı’nın bu adımının demokrasiye geçiş adına geçen yıl seçimlere sahne olan ülkede yeniden iktidara gelmek için halkın desteğini arama çabası olduğu yorumları yapılıyor. C MY B C MY B