25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 EK M 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 15 Kenter Tiyatrosu’na yardım yok Çokkültürlü ve kaotik Japon mimar Nishizawa, bienal mekânlarını, her sanatçıya özgürlük sağlayacak biçimde tasarlamış. stanbul’un çokkültürlü yapısı ve kaotik yaşam tarzına uyum sağlayacak bir mekân tasarlamayı amaçlamış. CEREN ÇIPLAK stanbul Bienali’nin mekân tasarımını gerçekleştiren Ryue Nishizawa’nın gözünden stanbul Özel tiyatrolara ödenek bu yıl da 3.5 milyon TL ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca her yıl özel tiyatroları desteklemek üzere verilen teşvik yardımları belli oldu. Buna göre bakanlık, profesyonel, amatör ve çocuk tiyatrosu olmak üzere toplam 162 tiyatroya, 3.5 milyon TL ödenek dağıttı. Bakanlıktan en yüksek yardımı Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu “Beni Unutma”, Ankara Sanat Tiyatrosu (AST) “Zübük”, Oyun Atölyesi “Don Juan’ın Gecesi” adlı oyunlarla aldığı öğrenildi. Kenter Tiyatrosu’na herhangi bir yardımın yapılmaması ise dikkat çekti. Değerlendirme Komisyonu’nun açıklamasında, bu rakamın, bugüne kadar bir sanat sezonu için yardım yapılan en fazla özel tiyatro sayısı olma özelliği taşıdığı ifade edildi. Geçen yıl da özel tiyatroların projelerine aynı miktarda ödenek ayrılmıştı. İstanbul Bienali’nin mekân tasarımını gerçekleştiren Japon mimar Ryue Nishizawa tasarım sürecine 2010 yılının kasım ayında başlamış. Nishizawa, Tophane’deki Antrepo 3 ve 5’ten söz ederken “Mimari aslında dizayn yapmaktır. Bienal mekânlarının endüstriyel karakteri beni çok etkiledi” diyor. Nishizawa, çelik ve alçıpan konstrüksiyonlarla kapladığı mekânı, seyircilerin karma ve solo sergileri birbirinden ilk algıda ayırabilmesi için odacıklardan oluşan bir sergi alanına dönüştürmüş. İstanbul’un sokaklarını ve ortak alanlarını düşünerek tasarladığı antrepo binalarına yönelik mimari yaklaşımını şöyle özetliyor: “Mekânı tasarlarken sanatçıların kendi işlerini sergileyebilecekleri odalar dizayn edebilmek için birtakım veriler toplayarak işe başladım. Bazı işleri gördüm. Her iş birbirinden bağımsız olduğu için benim de bağımsız projeler üretmem gerekiyordu. İstanbul’a, onun çokkültürlü yapısı ve kaotik yaşam Pritzker ödülü sahibi Ryue Nishizawa, 1995’te mimar Kazuyo Sejima ile birlikte kurduğu SANAA (Sejima ve Nishizawa ve Ortakları) mimarlık ofisinin yanı sıra 1997’den bu yana Ryue Nishizawa Ofisi’nin de yöneticiliğini sürdürüyor. SANAA’nın projeleri arasında New York’taki Yeni Güncel Sanat Müzesi (2007), Japonya’daki 21. Yüzyıl Güncel Sanat Müzesi (2004) ve Christian Dior ile Prada’nın butikleri bulunuyor. 2004’te Uluslararası Venedik Bienali’nde Altın Aslan Ödülü’nü kazanan Nishizawa son olarak mimarlık dünyasının en saygın ödüllerinden biri kabul edilen Pritzker Mimari Ödülü’ne değer görüldü. Samsun’da açılış ‘La Boheme’le SAMSUN (Cumhuriyet) Samsun Devlet Opera ve Balesi yeni sezonu ünlü İtalyan rejisör Vincenzo Grisostomi Travaglini’nin sahneye koyduğu “La Bohème” ile bugün saat 20.00’de Büyük Salon’da açıyor. Geçen dönem ayda ortalama 12 temsilin yapıldığını söyleyen Samsun DOB Müdürü Erdoğan Şanal, “Temsillerimizde ortalama doluluk oranımız yüzde 7080 civarında oldu. Bu yıl 6 yeni eser daha sahneye konulacak” dedi. Fotoğraflar: VEDAT ARIK nın bir karışımı gibi” diyor. İstanbul’un siluetinde Nishizawa’nın en çok ilgisini çeken camiler olmuş; ortasından Boğaz’ın geçmesinin İstanbul’u dünyanın en güzel şehirlerinden biri yaptığı kanısında. Saydam, yalın ve uyumlu tarzına uyum sağlayacak bir mekân tasarlamayı amaçladım. Mekânı, her sanatçıya özgürlük sağlayacak biçimde, her sanat yapıtı ayrı bir pavyonmuş gibi tasarladım.” Tasarımlarında bölgenin fiziksel dokusundan esinlendiğini belirten Nishizawa, İstanbul’un yapıları için ise “Asya ile Akdeniz tarzıYalınlık, ışık, saydamlık, doğayla uyum ve kamusal alanla kurulan iletişim, Nishizawa’nın tasarımlarındaki anahtar sözcükler. Söz, küreselleşmenin mimariye nasıl bir etkisi olduğuna gelince, Nishizawa, “Küreselleşme uluslararası alan ve ulusal alan olmak üzere iki alan meydana getirdi. Bu alanlardan birini seçemiyoruz çünkü ikisinde de yer almak zorundayız. Yaptığım tasarımların yorumunu ise insanlar ve tarih yanıtlayacak” diyor. Tarzını, “çağdaş hareket” olarak tanımlayan Nishizawa, çevrenin mekânla ilişkisini dikkate aldığını vurguluyor: “Her zaman stilimi geliştirmeye çalışırım, ama çevremdeki herkes stilimin değişmediğini söylüyor! Bence her mimar için önemli olan kendi tarzını geliştirmektir, ne kadar geliştirirseniz geliştirin o stilin içinde öyle bir şey olmalı ki insanlar imzanızı görerek ‘Bu onun!’ diyebilmeli. Yani stil geliştirilebilir, ama karakteristik yönünü kaybetmeden.” Kıvanç ‘Sinema Laboratuvarı’nda Kültür Servisi 14. İstanbul Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali kapsamındaki “Sinema Laboratuvarı” bugün saat 11.00’de Beyoğlu Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Yönetmen Ümit Kıvanç’ın son filmi “16 Ton”un örnek proje olarak ele alındığı etkinlikte Kıvanç, “Riya Tabirleri” web sitesini neden ve nasıl tasarladığını, bir webbelgeseli olan “16 Ton”u nasıl yaptığını anlatacak. Etkinliğin ikinci bölümünde ise “mülkiyet ve telif ile yeni ilişkilenme biçimleri” konusu tartışılacak. Göbeklitepe’nin en büyük ‘aslan’ı ŞANLIURFA (AA) Göbeklitepe’de, büyük bir aslan kabartması bulundu. Göbeklitepe Kazıları Başkanı Prof. Dr. Klaus Schmidt, “Kabartma şimdiye kadar Göbeklitepe’de bulunan en büyük kabartma ve aynı zamanda üçüncü aslan kabartması. Kabartma motifte gösterilen hayvan, erkek cinsinden ama yeleleri yok” dedi. Dünyanın bilinen en eski tapınak merkezine ev sahipliği yapan Göbeklitepe’deki kazı çalışmaları kasım ayı ortalarına kadar sürecek. Son boğa güreşi posterine hücum Katalunya’da düzenlenen son boğa güreşi bir sanat çılgınlığına yol açtı Kültür Servisi Geçenlerde Barcelona’nın ünlü arenası Monumental’de, İspanya’nın en saygın matadorlarından üçü kılıçlarını boğalara son kez sapladılar ve İspanya’nın özerk Katalunya bölgesinde boğa güreşlerine son verilmiş oldu. Katalunya parlamentosu, 2010 Temmuzu’nda, hayvan hakları eylemcilerinin gerçekleştirdiği bir imza kampanyasının ardından, boğa güreşlerinin yasaklanmasını kararlaştırmıştı. Karar 1 Ocak 2012’de yürürlüğe girecek, ancak geçen pazar günü yapılan boğa güreşleriyle mevsimin kapandığı ve bundan böyle Katalunya’da boğa güreşi yapılmayacağı açıklandı. Ünlü İspanyol ressam Miquel Barceló’nun bu son boğa güreşi için yaptığı posterse, bir sanat çılgınlığına yol açtı ve sanatçının hayranlarıyla boğa güreşi tutkunlarının külerek meraklıların evlerini boyladı. Barceló’nun “Faena de mulete” (Matadorun, Kılıcını Kırmızı Pelerinin Ardına Gizleyerek Boğaya Karşı Yaptığı Son Hamleler) adlı tablosu, geçen haziranda Londra’da düzenlenen müzayedede 4.4 Avro’ya alıcı bulmuştu. Öte yandan, hayvan hakları savunucularının isteğine uyularak boğa güreşlerine son verilmesi, boğa güreşinin bir “sanat” olarak görüldüğü İspanya’da yoğun tartışmalara yol açtı. Katalanlar, boğa güreşinin bir Katalan geleneği değil, İspanya’nın özellikle Endülüs ve Extramadura bölgelerine özgü bir gelenek olduğunu vurgularken; bu karara karşı çıkanlar da, bağımsızlıklarına düşkün Katalanların, boğa güreşlerine son vermekle, İspanya’nın bütününden ayrı bir kimliğe sahip olduklarını kanıtlamak istediklerini ileri sürüyorlar. FELSEFE ÇALIŞTAYI’NDA KONUŞAN IOANNA KUÇURAD : Düşünme eğitimi geliştirilmeli Kültür Servisi UNESCO Türkiye Milli Komitesi ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Felsefe İhtisas Komitesi tarafından düzenlenen; Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Felsefe Kurumu’nun (TFK) destek verdiği “İlk ve Ortaöğretimde Felsefe Eğitimi Çalıştayı”, Ankara Başkent Öğretmenevi’nde gerçekleştirildi. Çalıştayın açılış konuşmasını yapan İoanna Kuçuradi, felsefeyi liselere zorunlu ders olarak koyan Milli Eğitim Bakanlığı’nın, TFK’nin önerilerini ciddiye aldığını göstermiş olmasına karşın uygulamada, konuyla ilgili donanımlı kişileri görevlendirmediğini söyledi. Kuçuradi, “45 dakikalık seçmeli, içi belirsiz bir ‘düşünme eğitimi’ dersiyle pek mesafe alabileceğimiz düşünülemez” dedi. 8 ayrı oturumda gerçekleşen çalıştayda, “İlköğretimde Felsefe”, “Çocuklar ve Felsefe”, “Çocuklar İçin Telif ve Çeviri Felsefe Kitapları”, “Ortaöğretimde Felsefe”, “Felsefe Dersi Programı”, “Öğretmen Eğitimi”, “Felsefe Ders Kitapları” başlıkları altında felsefe eğitimi irdenlendi. “hücumuna” uğradı. Barceló’nun yakın dostu olan ünlü matador José Tomás’ın da son boğa güreşinin 1500 adet basılarak Barcelona kentinin duvarlarına, sütunlarına yapıştırılan posterleri, yerlerinden sö Çelenk ve mutlu gün bağışlarınız için Ev ve Of is Taşım acılığ ı Tel: 0216.575 91 22 0532.564 17 17 0555.302 66 34 Tel: 0212 274 15 02 0212 213 74 02 Fax: 275 52 44 www.yekuv.org [email protected] Vakıflar Bankası: Osmanbey Şubesi 00158007287986476 Sizin için taşınmayı sorun olmaktan çıkarıyoruz... C MY B C MY B 21.YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV) ZÜLFİKAR NAKLİYAT
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle