18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 18 CUMHURİYET SPOR 7 OCAK 2011 CUMA Türk futboluna yargı eli Spor Servisi Anayasa Mahkemesi, 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanu’nun bazı hükümlerini iptal etti. Böylece Anayasa Mahkemesi kararı ile kulüpler, TFF Tahkim Kurulu kararlarını yargıya taşıyabilecek. Daha önce küme düşürülen Ankaraspor, Tahkim Kurulu’nun nihai kararı yüzünden herhangi bir yasal merciye başvuramıyordu. Anayasa Mahkemesi’nin Tahim Kurulu için verdiği bu kararın ardından Ankaraspor’a yeniden Anayasa Mahkemesi yolu açıldı. PFDK, AFDK’nın (Amatör Futbol Disiplin Kurulu) kulüplere, oyunculara ve yöneticilere verdiği saha kapatma, para cezası ve hak mahrumiyeti cezalarına itiraz ile MHK’nin insiyatif ve kararlarına karşı itiraz ve son karar merci olan Tahkim Kurulu’nun, bundan böyle vermiş olduğu kararlara yargıya başvurmak sureti ile itiraz edilebilecek. Son kararı ise artık yargı söyleyecek. Anayasa Mahkemesi TFF Kuruluş Kanunu’nda değişikliğe gitti, kaos kapıda ‘TFF YENİDEN YAPILANABİLİR’ EFA Tahkim Kurulu Üyesi ve Türkiye Futbol Federasyonu eski Başkanı Levent Bıçakcı, bazı hükümlerin iptal etmesinin ardından TFF’nin yeniden yapılanmaya gidebileceğini söyledi. Bıçakcı, Anayasa Mahkemesi’nin 5894 sayılı Kanun’un, “Tahkim Kurulu kendisine yapılan başvuruları kesin ve nihai olarak karara bağlar ve bu kararlar aleyhine yargı yoluna başvurulamaz” ibaresinin, “... ve bu kararlar aleyhine yargı yoluna başvurulamaz” bölümünü oy çokluğuyla iptal etmesiyle ilgili, gerekçeli kararı görmeden yorum yapmanın yanlış olacağını belirtti. Bıçakcı, “TFF yeniden yapılanmaya gidebilir. Tahkim Kurulu kararları kesin olmalıdır. Tahkim kararları ancak CAS’a (Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi) gidebilir” dedi. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener. U Özgener: Şiddet yasayla bitmez CUMHUR ÖNDER ARSLAN ANTALYA – Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, TBMM gündeminde yer alan ‘Sporda Şiddet Yasası’ ile ilgili “Kimse yasa çıkınca şiddet bitecek fikrine kapılmasın. İngiltere dahi bu sorunu 3 yılda çözdü” dedi. Özgener’in açıklamaları şöyle: Geçen hafta G.Antep’ten bir mektup aldım. İlk paragrafta Şiddet Yasası’ndaki çabalarımıza teşekkür ediyordu. Beyefendi 2009’da oynanan G.AntepF.Bahçe maçında çıkan şiddet olayları sonucu atılan koltuklarla kör olan 15 yaşındaki bir kardeşimizin dayısıydı. “Benim çocuğumun dünyası karardı, ama bunu yapanlar elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor” diyordu. Bu örnek bile yasanın gerekliliğini ortaya koyuyor. Başkanlara stada girememe cezası getirdiğimizde, bir kulüp başkanı bana “Her şey tamam da başkanın stada girememesi olmuyor, Avrupa’da bunun örneği yok” dedi. Ben de kendisine, “Evet, Avrupa’da örneği yok ama orada böyle açıklamalar yapan başkan ve yöneticiler de yok” yanıtını verdim. 2009’daki A.GücüG.Saray maçı sonrası Spordan Sorumlu Bakanımızı arayıp “Futbolda şiddetin önüne geçmemiz mümkün değil. Sadece yöneticilere ceza verebiliyoruz, yapanlara ceza veremezsek bu statlardan ölü çıkacak” dedim. Sonuçta meclise bir sevk yapıldı. Olayın çözümünün temelinde birinci öncelik, eylemde bulunanları tespit edebilmek. Sonra bu kişilerin süratle ve uygulanabilir şekilde cezalandırılması. Sadece futbol değil, her branş için gerekli. Suçluların tespiti modern kamera sistemiyle olur. Bunun için statlardaki kameraları bir şekilde kurarız ama denetimi bizde ve poliste olacak, kulüplere vermeyiz şartını koştuk. 80’li yıllarda İngiltere bizden kötü durumdaydı. Onlar da şiddeti yasayla çözdü. Ama kimse yasa çıktı, şiddet bitecek beklentisi içine girmesin. Değişik kanallarla bu yasayı insanımıza anlatmalıyız. Sert hükümlere karşın eylemler devam edecektir. Başkanlara ve yöneticilere önemli görevler düşüyor. Tribünlerle ilişkilerini kesmeliler. Hiçbir olayda kulüplerin yaşananları kınadığını görmedim, aksine cezayı protesto ettiler. U17 maçındaki 6 maçlık cezayı Amatör Spor Disiplin Kurulu verdi. Ama eylemi yapanları savcılık serbest bıraktı. Bizi yaralayan bu. Bu olayda G.Saray’ın bir güvenlik zafiyeti vardır. Tabii ki ceza alacaklar. İŞTE O KARAR nkara 2. ve İzmir 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi, 5894 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 4 numaralı fıkrasının iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne ayrı ayrı başvurdu. İki davayı birleştiren yüksek mahkeme, Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin açtığı davada 5894 sayılı Kanunun, “Tahkim Kurulu kendisine yapılan başvuruları kesin ve nihai olarak karara bağlar ve bu kararlar aleyhine yargı yoluna başvurulamaz” ibaresinin, “... ve bu kararlar aleyhine yargı yoluna başvurulamaz” bölümünü 2’ye GÖZLER UEFA’DA FIFA’nın özerklik konusundaki hassasiyeti bilinirken Türkiye’de böyle bir kararın alınması ‘yargının futbola’ etkisi olarak yorumlandı. Dünyada ve Avrupa’da benzeri olmayan bu uygulama futbol kamuoyunda tepkiyle karşılandı. A ‘FEDERASYON İSTİFA’ Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Anayasa Mahkemesi’nin TFF’ye ilişkin kararını değerlendirerek, “Ankaraspor yeniden hemen liglere dönecektir. Federasyonun hemen istifa etmesi lazım” açıklamasını yaptı. karşı 13 üyenin oyuyla, oy çokluğuyla iptal etti. Anayasa Mahkemesi ayrıca “Futbol müsabakası yayınlarının, TFF tarafından belirlenen usul ve esaslar dışında haksız ve yetkisiz olarak canlı veya banttan yayınlanması, çoğaltılması, dağıtılması, satılması, izlenmesi veya izletilmesi halinde, TFF’nin veya yayıncı kuruluşun şikâyeti üzerine 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 71. maddesindeki cezai hükümler uygulanır” şeklindeki 13. maddesinin 4 numaralı fıkrasını oy birliğiyle iptal etti. Hüküm 1 yıl sonra yürürlüğe girecek. ‘KAOS DOĞABİLİR’ MOK Başkan Yardımcısı ve eski Tahkim Kurulu başkanı Türker Arslan bu kararın alınacağının daha önceden belli olduğunu belirterek “Ben böyle bir karar bekliyordum. Bu karar beraberinde pek çok sıkıntı getirecek. Verilen disiplin cezaları yargıya açılırsa bu büyük sıkıntı yaratır. Sözleşmeden doğan çözümsüzlüklerin değerlendirilmesi mümkün olabilir. Bu denetleme belirli şartlarla sınırlı olmalı. Heyet oluşumunda hata yapılmış mıdır? Tahkim Kurulu kararları bu şekilde değerlendirilmeli. Türk futbolu büyük bir kaosun içine girer. Anayasa mahkemesi gereken yasal düzenlemelerin yapılması için süre verecektir. Bu 1 yıl olabilir. TFF de gerekli düzenlemeleri en kısa zamanda yapmalı” diye konuştu. T ŞENER: TRABZONSPOR DİN GİBİ FATİH ERDOĞDU ANTALYA Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin 48. Yıl Sporun Zirvesi Semineri dün Antalya’da sona erdi. Son gün konuşan Trabzon Başkanı Sadri Şener, çarpıcı açıklamalar yaptı. Trabzonspor, Trabzon’da din gibi bir şey. Kentte önce müslümanlık, sonra Atatürk, 3. 4. sırada da Trabzonspor geliyor. Trabzon basını çok etkili. Bazen çok kızmama rağmen sakin düşününce gerekli olduklarına inanıyorum. Ligin ikinci yarısının 2., 3., 4. haftası bizim için çok fark etmiyor. İstanbul’da F.Bahçe, Beşiktaş ve G.Saray’la oynayacağımız maçlarda iyi sonuçlar alırsak şampiyonluğu organize ederiz. Trabzonspor’a şampiyonluk yakışıyor. Yeterli bir takımımız var. Şampiyonluğu daha çok hak ettiğimiz bir gerçek. Trabzon’da dolaşırken herkes bir 11 yapıyor elime veriyor. Bayanlar, yaşlı teyzeler dahi yapıyor. Yaşlı teyze bana “Jaja geldi mi” diye soruyor. Kulüpler Birliği’nde genelde konuşmaları Aziz Bey yapar. G.Saray’la F.Bahçe limoniyken başka taraflara bakıyorlar, arada tercümeyi ben yapıyorum. Bir menajerle diyaloğum sadece dayak atma boyutunda olur. Hiçbir hocaya teknik tavsiyede bulunamam. Şenol hoca “Şampiyon olursak bırakırım” demiş. O espridir. Ama içinde doğru da var. BASKET YORUM / AHMET KURT Çek oyuncunun sakatlığı nüksederse futbol hayatı bitebilir Çeviriyorum! Bu hafta sizlere ‘yorum’ yerine ‘çeviri’ yapacağım çünkü ‘L’Equipe’ gazetesindeki Erman Kunter analizi ülkemizde (ne yazık ki) ‘pas’ geçildi. Tam olarak iletilmedi Fransızca bimeyenlere. Oysa... Tüm gazeteler, ‘Erman Kunter Fransa’da yılın basketbol adamı seçildi’ haberine boy boy yer verdiler sayfalarında. Sonrası gelmedi: Başlığın altı boş bırakıldı. Bekledim bir hafta. Sonra... ‘Kurda neden ensen kalın demişler...’ sözü geldi aklıma. Kendi işimi kendim yapmaya karar verdim. Saint Joseph Fransızcamın kalıntılarıyla, sizler için çevirmeye çalışacağım bu ‘başarı öyküsü’nü... İşte ara başlık: ‘O, Fransa’da yılın basketbol adamı. Ve bu seçim tam yerine oturdu. Cholet’yi Pro A’nın zirvesine oturtan ve Fransızların yüzünü THY Euroleague’de yeniden güldüren Türk, Erman Kunter bu yıl Fransız pasaportunu da aldı’ demişler ve bu başarı öyküsünü üç ana başlık altında toplayarak, bir anlamda ‘başarı için yol haritası’nın analizini yapmışlar. ‘Deneyim’ başlığı altında 54 yaşındaki Erman’ın ‘bu alanda birçok yaşamı olduğunu’ vurgulamışlar. ‘O öncelikle ünlü bir oyuncu ve ülkesinde bir rekortmendi’ diyerek 213 kez milli olduğunu parantez içerisinde vermişler. ‘Ancak o bugünü yaşar ve oyunculuk günlerinden pek söz etmez’ demiş Erman’ın eski yardımcısı Nelhomme... Erman’ın ulusal takım teknik direktörü olduğu (19972000) yıllarda ‘Hidayet Türkoğlu’nun da içinde bulunduğu tüm bir jenerasyonu takıma monte ettiğini’ anımsatmış Fransız bir gazeteci (Florent de Lamberterie). Ve Erman’ın, Fransa’da pek bulunmayan yüksek düzeyde uluslararası deneyim sahibi bir koç olduğunu vurgulamış. Bu bölümün sonunda Cholet, Asvel ve yeniden Cholet ile Fransa’daki koçluk sürecini anlatmışlar. Ve ‘O şu anda zirvede’ demiş Nelhomme. Öf! Zormuş yahu birebir çeviri yapmak. Bu nedenle.. Ben, ‘metot’ ve ‘insani sıcaklık’ başlığı altında toplanan analizleri özetleyeceğim. ‘Mot a mot’ çeviriyi spor servislerindeki genç arkadaşlar yapsınlar. Metot başlığı altında Erman’ın çalıştırdığı bir takımın, oynadığı ‘sürekli saldırgan savunma’sından tanındığını vurgulamışlar ve bunun sembolünün de Rendall Falker olduğunu söylemişler. ‘Falker belki en yetenekli oyuncu değil ama Erman’ın sistemi içerisinde başarılı oluyor’ yorumunu yapmışlar. Ve... İşte can alıcı nokta: Erman çok çalışır, çok çalıştırırmış. (Vay vay vay! Eski dostumuz Fransa’da pek değişmiş anlaşılan. Oyuncuyken ‘kaytarmaya’ bayılan ama bu farkı müthiş yeteneğiyle kapatan Erman, Fransızlara ‘yeterince çalışmıyorsunuz’ mesajları veriyormuş. Güzeeel! Ahmet Kurt) Antrenmanlarda faul düdüklerini Erman çalarmış. (Cık,cık! Eski numaradır bu. Büyük bir olasılıkla Erman’ın çalışmalarında kan gövdeyi götürüyordur.. A.K) ‘İşte bu nedenle Erman’ın oyuncuları maçlarda bıçak ağızda oynar’ demiş eski bir oyuncusu (Tchicamboud). Bu agresivitenin çok oyuncu değiştirme gereksinimi doğurduğunu da vurgulayıp Erman’ın bu açığı transferle değil, kendi ‘yarattığı’ oyuncularla doldurduğunun örneği olarak da Nando De Colo’yu göstermişler. Eski oyuncusu Erman için şu yorumu yapmış: ‘O, sizi kısıtlamaz, dilediğinizi yaparsınız ancak başarılı olmazsanız doğrudan yedek sırasına gidersiniz.’ (Yaşşa Erman! A.K.) İnsanlık kısmında tıraş fazla. ‘O benim babam gibidir, onu her zaman arayabilirsiniz yoksa mutlaka o sizi arar’ geyiklerini bir tarafa bırakırsak Erman’ın öğrenmeye hep aç olduğunu, dinleyen ve öğrendiklerini paylaşan biri olduğunu, onunla şakalaşabileceğinizi, bunun herkesin yapabileceği bir şey olmadığını falan anlatıp Erman’ın ‘odun dilli’ biri olmadığını söylemiş eski bir oyuncusu. (Yani Erman rahatlıkla konuşan, rahatlıkla eleştiren biriymiş ona göre.) Yazıyı Fransız usulü bitirmiş L’Equipe gazetesi: ‘Il est Francophone, Francophile et maintenant Francais’ demiş. Çevirisi şöyle: ‘O Fransız ekolünden gelen (Fransızca konuşan) Fransızsever biriydi, şimdi ise o bir Fransız’ diyerek noktayı koymuş... Ben de bu ıstıraplı yazıya noktayı koyuyor ve başta www.basketdergisi.com’ dakiler olmak üzere tüm basketbol medyasına sevgilerimi (!) yolluyorum... Baros’ta büyük tehlike COŞKUN GÜLBAHAR G.Saray eski doktoru Prof. Dr. Mehmet Kurtoğlu, uzun süredir sahalardan uzak olan Milan Baros hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı. Kasım ayının son haftasında oynanan Beşiktaş maçında sağ arka adalesinden sakatlanan Çek golcünün futbol hayatının tehlikede olduğunu söyleyen Kurtoğlu, “Baros, geçen sezon F.Bahçe maçında sakatlandığından beri istikrar yakalayamadı. O sakatlık sonrası ayağına takılan platin, Baros’un kariyeri için büyük bir tehlike. Yere basış ve koşması için yeterli gücü yok. Gücü Baros yeterli olmadığı için zorlanıyor. Bacaklarını kuvvetlendirmezse sakatlığı nükseder. Ve bu durum Baros’un futbol hayatının bitmesine neden olabilir. Sakatlık yaşayan her oyuncu için uyulması gereken en temel 3 kural ‘antrenman, dinlenme ve beslenme’dir. Baros kesinlikle tam olarak iyileşmeden sahalara dönmemeli” dedi. Prof. Dr. Mehmet Kurtoğlu, Baros’un en erken şubat sonunda sahalara dönebileceğini ifade etti. KULÜBEYE ‘İTİRAZ ETME’ UYARISI SEZGİN GELMEZ Merkez Hakem Kurulu Başkanı Oğuz Sarvan ve UEFA Hakem Komitesi Üyesi Jaap Uilenberg, 10 Ocak’ta Antalya’da düzenlenecek ve 600 teknik direktörün katılacağı ‘Uluslararası Teknik Direktör Gelişim Semineri’nde ilginç uyarılarda bulunacak. TSYD Semineri’nde konuşan Uilenberg, futbolcu ve teknik direktörlerin hakeme maç içinde yaptığı itirazların üzerinde durarak, “10 Ocak’taki seminerde Türk teknik adamlardan maç içinde hakem kararlarına itiraz etmemelerini JAAP UILENBERG isteyeceğiz. Çünkü TV ekranlarına yansıyan bu görüntüler genç futbolcular için de kötü örnek oluyor. İtiraz eden çalıştırıcılar kırmızı kartla ihraç edilip, tribüne yollanacak” dedi. MHK Başkanı Oğuz Sarvan, eleştiri oklarının hedefindeki hakemlerle ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu. Aziz Yıldırım’a hak verdiğim konuşma sadece ikimiz arasında yapılmadı. Kendisine “Hatalar oluyor ama kaynağı hakemlerin takımlardan etkilenmesi değil” dedim. Ben dahil hiçbirimiz yetenekli olduğumuz için hakemliğe girmedik, sadece en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Hatalar vardır ama bunun nedeni bunlardır. Bu sezon kadromuza dahil ettiğimiz 5 genç hakemden kaynaklanan hatalar da oldu. CÜNEYT ÇAKIR: Türkiye’deki maçlarda oyuncular, teknik heyet, taraftarlar enerjilerini hakem kararlarına yöneltiyor. Yurtdışındaki maçlarda yönetim daha kolay. Çünkü oyuncular sadece top oynamayı düşünüyor BÜLENT YILDIRIM: Türkiye’de daha duygusal davranılıyor, Avrupa’da işler daha profesyonel. Futbolun asli unsuru hakem değil, futbolun kendisi. SON ASLAN ARJANTİNLİ CULIO Transfer çalışmalarını sürdüren G.Saray, Cluj’de forma giyen Juan Emmanuel Culio’yla 3.5 yıllığına anlaştı. Arjantinli oyuncu için Rumen ekibine 2 milyon Avro bonservis bedeli ödeneceği öğrenildi. Orta sahanın ortasında ve solunda görev yapan, güçlü fiziğiyle dikkat çeken Culio, sol ayağıyla attığı etkili şutlarla tanınıyor. 27 yaşındaki futbolcu dün akşam Sarı Kırmızılı takımın Antalya’daki kampına katıldı. KİMDİR? Adı: Juan Emmanuel Culio Doğum tarihi: 30 Ağustos 1983, Ülke: Arjantin Boy: 1.76, Pozisyon: Orta saha, Oynadığı takımlar: 200204: Flandria, 200405: Almagro, 200506: Independiente, 2006: Racing Club, 2007: La Serena, 200710: CFR Cluj ‘ARDA GEÇ DÖNDÜ’ rof. Dr. Mehmet Kurtoğlu, G.Saray kaptanı Arda Turan’ın da sahalara dönüşünün çok uzun sürdüğünü ifade etti. Kurtoğlu, “Arda’nın sakatlığına ‘pubis’ dediler. Daha sonra Almanya’ya götürerek fıtık ameliyatı yaptılar. Normal bir fıtık ameliyatı olmasına rağmen sahalara dönüşü 2 ayı buldu. Biz görevde olduğumuz dönemde 10 futbolcuya fıtık ameliyatı yaptık, hepsi zamanında sahalara döndü” diye konuştu. P KÂZIM’DAN DÜZ KOŞU G.Saray’ın dün sabahki antrenmanında Pino ve Kâzım, gribal enfeksiyonu bulunan Hakan Balta ile düz koşu yaptı. sonuçlandırması bekleniyor. Bu arada F.Bahçe’de Aykut Kocaman’ın dün sabahki antrenmandan önce futbolcularıyla bir toplantı yaptığı ortaya çıktı. Kocaman’ın “İstekli olmanız beni sevindirdi. En çok çalışan ve isteyen formayı alır. Yeni bir dönem bizi bekliyor. Açıklarımızı kapatmak için el ele verip daha çok çalışmalıyız” dediği öğrenildi. Dün akşamki idmana sakat olan Dia, Stoch, Niang, Santos ve Güiza katılmadı. ASLANTEPE FORMALARI Spor Servisi Ali Sami Yen Stadı’na veda edecek G.Saray, Türk Telekom Arena’ya yeni formasıyla çıkacak. Sarı Kırmızılıların sezonun ikinci yarısından itibaren giyeceği 3 çubuklu forma, Antalya kampında tanıtıldı. Törene genel menajer Adnan Sezgin ve futbolcuların yanısıra yeni transfer Culio da katıldı. Arjantinli futbolcu, “Tek amacım, bir an önce G.Saray forması giymek ve G.Saray’ı ligde hak ettiği yerlere taşımak” dedi. Bu arada G.Saray’ın ilgilendiği Arjantinli Biglia’nın bugün İstanbul’a gelmesi bekleniyor. eposta: info@ basketdergisi.com Spor Servisi Sezonun ikinci yarısı için hazırlıklarına devam eden F.Bahçe’de transfer çalışmaları sürüyor. Aykut Kocaman’ın isteği üzerine Avrupa’dan savunmaya ve forvete takviye arayan Sarı Lacivertli yöneticiler, Udineseli santrafor A.Floro Flores’in menajeriyle yapılan görüşmeden net bir karar çıkmaması üzerine rotasını Fransa’ya çevirdi. Fransız ekiplerinden sezon başında YENİ ROTA FRANSA alınan Dia ve Niang’ın performansından oldukça memnun olan tecrübeli çalıştırıcı Kocaman, transferlerin yine bu ülkeden gerçekleşmesini istiyor. Marsilya’da forma giyen sol bek Taiwo’yu renklerine bağlamak için çalışmalarını sürdüren Sarı Lacivertli yöneticilerin önümüzdeki günlerde bu transferi Culio C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle