22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 OCAK 2011 CUMA DIŞ HABERLER CUMHURİYET SAYFA [email protected] 11 İsrail Dışişleri Bakanı, Türkiye’de son zamanlarda yaşananları 1979’daki İslam Devrimi öncesine benzetti ‘Devrim öncesi İran gibi’ Dış Haberler Servisi İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Türkiye’yi 1979’daki İslam devrimi öncesi İran’a benzetti. Lieberman, İsrail’de yayımlanan Jerusalem Post gazetesine yazdığı “Türkiye’nin kum torbası olmayacağız” başlıklı makalede, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na “dostça ve onurlu bir diyalog” çerçevesinde görüşme teklifinde de bulundu. Davutoğlu’nu Kudüs’te ya da başka herhangi bir yerde görüşmeye davet eden Lieberman, iki ülkeyi ve bölgeyi ilgilendiren tüm konuları ele alabileceklerini belirtti. İlişkilerin bozulmasından Ankara’nın izlediği politi Ülkenin en Davutoğlu: Önce özür dilesinler Erzurum’da temaslarda bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Liberman’ın makalesiyle ilgili sorular üzerine böyle bir görüşmenin mümkün olabilmesi için önce Mavi Marmara saldırısıyla ilgili Türkiye’nin taleplerinin karşılanması gerektiğini belirtti. Davutoğlu, “Bunlar gazete yazılarıyla olmaz, ilkeli duruşla olur, çağdaş diplomatik usullere saygı ile olur” diye konuştu. İsrail’in diplomatik teamüllere uymasını beklediklerini anımsatan Davutoğlu, “Ziyaretlerin neden kesildiği konusunda İsrail’in de özeleştiri yapmasını bekleriz. Türkiye’nin tutumu açıktır” dedi. Davutoğlu, İsrail ile görüşme için özür ve tazminat şartının masada olduğunu anımsattı. kaların sorumlu olduğunu savunan Lieberman, “ilişkilerdeki tamamen tek taraflı değişimin” İsrail’in eylemlerinden kaynaklanmadığını, Türkiye’nin iç politika kaygılarının sonucu olduğunu öne sürerek, benzeri bir şekilde İran’daki devrimin de iç faktörlerin sonucunda ger çekleştiğini, “kesinlikle İsrail’le bir bağlantısı olmadığını” yazdı. Kriz Ankara’da kararlaştırıldı Türkiye’de son zamanlarda yaşananların, İslam devrimi öncesi İran’ı hatırlattığını kaydeden Lieberman, Türkiye gibi İran’ın da eskiden İsrail’in yakın müttefiki olduğunu, eskiden iki ülkenin hükümetler ve halk düzeyinde iyi ilişkilere sahip olduklarını belirtti. AKP hükümetini, Türkiye’de İsrail’e yönelik “nefret ve aşağılama”nın körüklenmesini engelleyememekle eleştiren Lieber man, iki ülke arasındaki krizin Gazze’ye yardım gemisi Mavi Marmara’ya saldırıyla başlamadığını, çok önce “Ankara’da kararlaştırıldığını” öne sürdü. Mavi Marmara gemisinin Türkiye’ye döndüğünde 100 bin kişi tarafından karşılanmasına değinen Lieberman, kalabalığın İsrail karşıtı sloganlar atması karşısında Türk yetkililerin sessiz kalması konusunda “İsrail kum torbası olmayacak ve bütün egemen ülkeler gibi hakaret ve tacizlere tepki gösterecek” diye yazdı. Lieberman, müttefikler arasında anlaşmazlıklar olabileceğini, ancak bunlarla nasıl başa çıkıldığının önemli olduğunu da vurguladı. çok izlenen haber sitesinin yaptığı ankette, Erdoğan oyların yüzde 44’ünü aldı. İranlılar için yılın adamı Erdoğan EKBER KARABAĞ TAHRAN CNN Arabic’in internet sitesi okuyucuları tarafından yılın adamı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran’da da bir haber sitesinin düzenlediği ankette yılın adamı olarak seçildi. İran’ın önemli ve çok izlenen haber sitesi “asriran.com”, okuyucularına Başbakan Erdoğan’ın da bulunduğu 4 şıkkı yılın adamını belirlemek için sundu. 17 bin 942 kişin katıldığı oylamada Erdoğan, oyların yaklaşık yüzde 44’ünü topladı. Site, Erdoğan’ın 2010 yılı icraatları tanıtımında, Başbakan’ın girişimiyle yapılan Tahran Nükleer Yakıt Takas Anlaşması ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde İran lehine el kaldıran Türkiye’nin çabalarına değindi. Tanıtımda, Mavi Marmara olayı ile ilgili Erdoğan’ın tavrına da atıfta bulunuldu. Oylamada, ABD’ye ait gizli belgeleri yayımlayarak dünyayı sallayan WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange ikinci oldu. Assange, site okuyucularının yüzde 34’lük oyunu topladı. 2010 yılına damgasını vuran Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg yaklaşık yüzde 14 ve Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Çinli muhalif Liu Şiaobo yüzde 8’lik beğeni aldı. KÜLTÜR DERGİSİ’NİN İKİNCİ SAYISI ÇIKTI KRİZİ ANLATACAKLAR ‘İslamofobi’ Avrupa’yı sarıyor FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) İslamın Batı demokrasisine yabancı ve hatta düşman olduğu yolundaki tezlerin, Avrupa’nın “yerli halkı” tarafından da destek bulması, yeni gerginlikleri tetikliyor. Özellikle Almanya ve Avusturya gibi çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Müslüman göçmenler arasındaki tedirginliğin arttığı gözleniyor. Cumhuriyet’in Avrupa’daki yazar ve muhabirlerinin öncülüğünde, Avrupa’da Türkçe olarak yayımlanan “Kültür” dergisi, ikinci sayısını yaşlı kıtada hızla yayılan “İslamofobi”ye ayırdı. Kapak konusu için Viyana, Paris, Londra, Münih ve Berlin gibi merkezlerde “yerinden hazırlanan” haber ve analizlerde, aydınlanmanın temel değerlerinden uzaklaşan Avrupa’nın, dinsel ve etnik bir çıkmaza doğru yol aldığına dikkat çekildi. Geniş örneklere de yer verilen değerlendirmelerde, özellikle Almanya ve Avusturya’da Türk ağırlıklı Müslüman toplulukların, yerleşik Hıristiyan halkın kuşkularıyla yüz yüze kalmasının ardında büyük bir yoksullaşmanın yattığı vurgulandı. Uğur Hüküm, Mustafa Kemal Erdemol, Selim Yalçıner ve Osman Çutsay dergideki haber ve değerlendirmelerinde Avrupa’nın derin bir toplumsal krizden geçtiğini belirtirken, günah keçisi konumundaki Müslümanların da kendilerini geleneksel ve dinsel değerlerle korumaya almak için çaba gösterdiğini kaydettiler. “Kültür”e göre bu kültürel refleksler, krizin gittikçe derinleştiği Avrupa’da “kültürlerarası sürtüşmeyi” daha da içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. Büyükelçilere İsrail görevi BAHADIR SELİM DİLEK Gerek dinsel gerek ekonomik nedenlerden protesto eylemlerine sahne olan Arap ülkelerine Cezayir de katıldı. Mısır’da saldırıya uğrayan Hıristiyanlar, Tunus’ta işsizler, Ürdün’de işe alım sırasında iki kişinin öldürülmesini protesto eden eylemcilerin ardından Cezayir’in başkentinde de artan fiyatları protesto eden göstericiler sokaklara döküldü. Eylemciler polisle de çatıştı. (Fotoğraf: REUTERS) HUZURSUZLUK YAYILIYOR ANKARA Özellikle Mavi Marmara krizi sonrasında ortaya çıkan tablo ve buna bağlı gelişmeler 3. Büyükelçiler Konferansı’nın dün tamamlanan Ankara ayağında değerlendirildi. Türkiye’nin dünya üzerindeki bütün temsilciliklerinde görev yapan büyükelçiler, ülke ayırt etmeksizin buludukları ülkelerin dışişleri bakanlıklarına periyodik olarak Türkiye’nin neden İsrail’den özür ve tazminat beklediğini anlatmakla görevlendirildi. Büyükelçilere verilen bu görev, hükümetin, üçüncü ülkelerin İsrail üzerinde siyasal baskı kurmasını sağlama çabası olarak yorumlandı. Ankara böylece, İsrail’in tazminat ve özür konusunda Türkiye ile daha kolay uzlaşmaya varmasını umuyor. El Sadr 4 yıl sonra Irak’a döndü Dış Haberler Servisi Iraklı Şii lider Mukteda el Sadr, yaklaşık 4 yıldır gönüllü sürgünde bulunduğu İran’dan ülkesine döndü. El Sadr, evinin bulunduğu Necef kentinde yüzlerce taraftarı tarafından karşılandı. El Sadr’a bağlı mehdi ordusu milisleri, işgale karşı çıkarak Amerikan kuvvetleriyle savaşmıştı. Rakip bir Şii din adamına düzenlenen suikaste karışmaktan hakkında tutuklama emri bulunan ve Irak’ı 2007’de terk eden El Sadr bugün hükümet ortağı bir siyasi güç haline geldi. El Sadr, devrik Saddam Hüseyin rejimi sırasında ülkeyi yöneten Sünnilere ve Şii orta sınıfı temsil eden partilere karşı çıkan Şiiler arasında destek buluyor. McCarthy İsrail’de hortladı Dış Haberler Servisi İsrail Parlamentosu, ülkedeki bazı insan hakları kuruluşlarının dışarıdan mali destek alıp almadıklarının araştırılması için özel bir konisyon kurulmasını öngören yasa tasarısının meclisin içişleri komitesinde görüşülmesini kabul etti. Teklifi meclise sunan Evimiz İsrail partisi üyesi Fanya Kirşenbaum, insan hakları kuruluşlarının İsrail askerleri hakkında “dışarıya” verdikleri bilgilerin aleyhlerinde kullanıldığını söyledi. Zan altında bırakılan kuruluşlar arasında Betselem / Şimdi Barış, Acri, Adalah yer alıyor. Btselem, konuyla ilgili “Baskı bizi yıldırmayacak. Demokrasilerde, yönetimi eleştirmek sadece meşru değil, gereklidir de” açıklamasını yaptı.Refah ve Sosyal Hizmetlerden sorumlu bakan İshak Herzog da, yaşananları “karanlık işlere kalkışan rejimlerde” görülecek türden “siyasi bir cadı avı” olarak niteledi. Herzog önerinin, 1950’lerde “bunlar komünist” kampanyası yürütüp pek çok kişinin kamuoyu önünde zor duruma düşmesine yol açan senatör Joseph McCarthy’yi hatırlattığını söyledi. T.C. ALTINTAŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NDEN ESAS NO: 2010/358 Davacı Ulaştırma Bakanlığı Genel Müdürlüğü vekili tarafından aşağıda ismi yazılı davalı aleyhine açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tapuya tescili davasında Kamulaştırma Kanunu’nun 4650 SK ile değişik 10. maddesi hükmü gereğince verilen ara karar gereğince Kütahya ili, Altıntaş ilçesi, KUYUCAK köyündeki taşınmaz, Bakanlar Kurulu’nun 25.02.2009 tarih ve 2009/14699 tarihli kararı ile kamulaştırılmasına karar verildiği ve kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen bedeli aşmamak kaydı ile pazarlıkla satın alınması için anlaşma sağlanamadığından kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare edine tescili için Mahkememize dava açıldığı ve yapılacak yargılama sonunda kamulaştırılan taşınmazın bedelinin 4650 SK gereğince saptanmasına mütakip bedelin ilgililer adına mahkemece belirlenen T.C. Ziraat Bankası Altıntaş Şubesi’ne yatırılmasına ve bedelin yatırılması üzerine de taşınmazın idare adına tesciline karar verilebileceği hususu Kamulaştırma Kanunu’nun 4650 SK ile değişik 10. maddesi hükmü gereğince ilan olunur. DAVALI VE MALİKLER ESMA KOYAK PAFTA 13d PARSEL 491 VASFI Tarla YÜZÖLÇÜMÜ M2 19000 KAMULAŞTIRILAN ALAN M2 8923,96 (Basın: 304) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle