08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
SAYFA CUMHURİYET 6 OCAK 2011 PERŞEMBE 8 HABERLER Kitapçığı hazırlayanlara göre Osmanlı şeyhülislamının adını bilmemek genel kültür eksikliği TRT sınavında ahret soruları Namaza yetişmez diye bağıştan vazgeçtiler ÇANAKKALE (Cumhuriyet) Çanakkale’de geçirdiği trafik kazası sonrasında beyin ölümü gerçekleşen Murat K’nin (28) ailesi organlarını bağışladı. Çanakkale Devlet Hastanesi Organ Nakil Koordinatörü Dr. Azem Ülkü, ailenin ikindi namazına yetişmeyeceği gerekçesiyle organ bağışından vazgeçtiğini belirtti. Ülkü, “5 kişinin hayatı daha farklı olacaktı” dedi. Murat K’nin akrabalarından Mustafa Ş, organları bağışlamak istediklerini ancak işlemlerin zamanında gerçekleşmediğini öne sürdü. FIRAT KOZOK ANKARA Soru dağılımının önceden yapılan duyuruya uymadığı gerekçesiyle iptal edilen, 18 Aralık’ta yenilenen TRT sınavında bu kez de soru tartışması yaşanıyor. Sınavda son Osmanlı şeyhülislamının kim olduğu sorusuna isyan eden adaylar, doğru yanıtı şıklarda yer almadığı için iptal edilen matematik sorusunun da herkes için doğru kabul edilmesini istiyor. TRT’nin 18 Aralık Cumartesi günü yenilenen sınavının soruları, önceki sınavda olduğu gibi yine Gazi Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde hazırlandı. Ancak sınavda adaylara yöneltilen iki soru, tartışmaları da beraberinde getirdi. Genel kültür sorularının birinde adaylardan son Osmanlı şeyhülislamının ismi istendi. Adayların büyük bölümü doğru yanıt olan Medeni Nur Efendi’yi “tahmin edemedi.” ‘Herhalde soru hazırlayanın rüyasına girmiş’ Bir diğer tartışma da matematik sorularında yaşandı. Sorulardan birinin doğru yanıtının şıklar arasında yer almadığı ortaya çıktı. Soru bu nedenle iptal edildi. İnternet sitelerindeki forumlarda konuya ilişkin şikâyetlerini dile getiren adaylar, söz konusu sorunun her aday için doğru kabul edilmesini ve sorularla yanıtların açıklanmasını istedi. Sınavdaki soru adaylar arasında şöyle dalga konusu oldu: “‘Adamın isminde Nur geçiyo herkes araştırsın bi yazsın son şeyhülislam nurcuymuş. Ben bu soruyu doğru yaptım TRT beni hemen işe almalı diğer sorulara bakmadan’. ‘Aslında girecek adamlar bellidir. Ama umut dünyası nasıl da çırpınıyoruz değil mi?’, ‘O Osmanlı tarihinden soru sormak hele ki o soruları sormak nasıl akıllarına geldi? Ben 2.5 yıldır KPSS’ye çalıştım, bir tane bile şeyhülislamla ilgili soru çözmedim, herhalde soru hazırlayan vatandaşın medeni bilmem ne efendi rüyasına girmiş’, ‘Yeni sınav olursa son şeyhülislamın annesinin kızlık soyadını sorarlar artık’.” CHP’li Dibek, Meclis’e taşıdı Yaşanan tartışmaları TBMM gündemine taşıyan CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, TRT’den sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yanıtlaması istemiyle hazırladığı soru önergesinde şu sorulara yanıt istedi: Matematik alanında sorulan sorulardan birinin yanıtının seçenekler arasında bulunmadığı bu nedenle söz konusu sorunun iptal edildiği doğru mudur? Bu sorunun iptal edilmesi nedeniyle puanlamanın 79 soru üzerinden yapıldığı doğru mudur? TRT’nin personel alımı ile ilgili olarak yaptırdığı sınavın sorularını ve yanıtlarını açıklamaması şeffaflık, eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun mudur? TRT’nin 15 kişi alacağını ilan ettiği grafik ağırlıklı yapım ve yayın görevlisi kadrosu için açtığı sınavda mülakata çağrılan 8 kişiden kaçı kuruma girmeye hak kazanmıştır? Boş kalan 7 kadro için ne yapılacaktır? ÖSYS Kılavuzu’nun iptali için dava ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eğitimİş, 2011 ÖSYS Başvuru Kılavuzu’nda “hukuka aykırı kılık kıyafet düzenlemesi” yer aldığını ileri sürerek bu düzenlemenin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da dava açtı. Eğitimİş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, Danıştay binası önünde yaptığı basın açıklamasında, ALES ve KPSS sınav kılavuzlarıyla başlatılan yargı kararlarına aykırı fiili durumun, ÖSYS kılavuzuyla sürdürüldüğünü iddia etti. Coşkun ‘Başın Öne Eğilmesin’de ‘köylerdeki’ maceralarını anlatıyor ve asıl tehlikeye işaret ediyor Doktorlar Gül’den yardım istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tıpta Uzmanlık Eğitimine Giriş Sınavı (TUS) sonuçlarının yanlış hesaplandığını ve bazı soruların hatalı olduğunu iddia eden doktorlar, gazeteye verdikleri ilanla Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den bu sorunu çözmesi için yardım istedi. “Sayın Cumhurbaşkanım Canımız Yanıyor ve Sizden Yardım İstiyoruz” başlığıyla yayımlanan gazete ilanında 89 sorunun yanlış hazırlandığını orijinal tıp kitaplarından ispat ederek itiraz ettiklerini belirten hekimler, haftalardır ÖSYM’den resmi bir cevap alamadıklarını söyledi. ‘Hastanede askerlik yapalım’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk SağlıkSen, doktorların ve sağlık çalışanlarının askerlik hizmetlerini, Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında yapması için Milli Savunma Bakanlığı’na başvurdu. Türk SağlıkSen Genel Başkanı Önder Kahveci imzasıyla yapılan başvuruda, doktorların ve diğer sağlık çalışanlarının askerlik sürelerinin kısaltılarak eleman temininde güçlük çekilen illerdeki kamu sağlık kurumlarında askerlik görevlerini yapmalarını sağlamak üzere Askerlik Kanunu’nda düzenleme yapılması istendi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazetemiz yazarı Bekir Coşkun’un kaleme aldığı “Başın Öne Eğilmesin” Bilgi Yayınevi’nden çıktı. “Büyük suçlar”ı sığdıramadığı kitabı ‘Başın Öne Eğilmesin’de gazeteciliğe ilk adımını attığı haberinden, her söylediği “doğrunun” ardından gezdiği “köylerdeki” maceralarını anlatıyor. Kitabını “Cumhuriyet Kadınlarına” ithaf eden Coşkun, kitabı kaleme alma gerekçesini “Gazeteciler daha çok başkasının başına geleni yazarlar. Ben de polis muhabirliğimden bu yana bunu yapmıştım. Ama bu sefer ‘başına bir şey gelen’ ben olsam dahi sanki ben değilmişim gibi geldi bana” değerlendirmesiyle ortaya koyarken, asıl tehlikeye de işaret ediyor: “...Başına bir şey gelen Türkiye’dir.” Kitap Coşkun’un deyimiyle bir “hesaplaşma” ya da “suçlama” kitabı değil. Hesaplaşma ya da suçlama yerine “tespit” diyor kitabı için. Coşkun’un burnunun direğinin sızladığı, gözlerinin buğulandığı yer tam da Türkiye’nin gözlerinin yaşardığı yer: “Medyanın siyasi iktidara biat ettiği, toplumunu kandırdığı, olup bitenleri milletinden gizlediği yerde ne özgürlük, ne insan hakları, ne demokrasi, ne hukuk olur.” Başına bir şey gelen Türkiye’dir ‘Boynumuza boğma teli geçirdiler’ “O benim Cumhurbaşkanım olmayacak” yazısından sonra Başbakan Tayyip Erdoğan’ın hiddetlenip getirdiği öneri ileri demokrasi tarihindeki yerini alır: “Beğenmiyorsan çek git!” İktidarın tüm isteklerine boyun eğer hale gelen gazete patronları da hırsı ateş topuna dönen hükümetin gazabından kurtulamamıştı. Balbay için imza günü Meslektaşları ve sanatçılar “Silivri Toplama Kampı; Zulümhane” kitabını imzalayacak. ‘Kayseriliye dokunmasın’ Gazetenin o dönemki Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu arar ve yukarının “Kayseriliye bir süre dokunmasın” isteğini iletir. Bu istek Coşkun’un tadını kaçırmaya yeter de artar bile: “Geçenlerde de bana Manisalıya dokunma (AKP’nin üçüncü adamı Bülent Arınç’a) demiştin. Manisalı, Kayserili, Rizeli... İyi de bu Urfalı ne yapacak, bu gidişle devamlı kedileri mi yazacak?..” Coşkun, Hürriyet’te yazılarına ara verdiği günlerde gazetenin sahibi Aydın Doğan ile odasında bir araya gelir. Doğan sözlerine “Senin şerefine güvenerek, aramızda kalsın bu konuşmalar” diyerek başlar. Coşkun o konuşmaları yazmaz ve “zaten dışarısını ilgilendiren ekstraönemli şeyler değildi söyledikleri” der ama bir ekleme yapar: “Bir büyük medya kuruluşunun sahibi patron, ülkeyi giderek istila eden siyasi iktidarın baskısından bıkmış ve bezmişti.” ‘Duydun mu, seni kovmuşlar’ Bekir Coşkun kitapta yer yer yüreğinin kapılarını ardına dek açıp can evindeki sızılarını gösteriyor. Asıl fotoğrafta ise Türkiye’nin “elbirliğiyle” götürülmek istendiği “meçhul” var. “Onuncu Köy”üne nasıl vardığını anlatıyor dalgasını geçe geçe. Bildiği doğrudan vazgeçmedikçe ufukta yeni köyler belirir, Bekir Coşkun için. Onuncu Köy’ünden ayrılma vaktinin geldiğini ise tam da Eskişehirİnegöl arasında öğrenir. Arayansa “kürek arkadaşım” dediği Emin Çölaşan: “Duydun mu, seni kovmuşlar.” Karanlığı yara yara ilerleyen otobüste kırgın, küskün bir sessizlik. ‘Geç kalanlardan 2 lira istendi’ iddiası İZMİR (AA) İzmir’in Bornova ilçesindeki Şehit Teğmen Murat Arslantürk İlköğretim Okulu’nda, ‘öğrencilerin derse geç kalmasını önlemek amacıyla geç kalan öğrencilerden 2 lira istendiği iddia edildi. Okul yönetimi, öğrencilerden para alınmadığını savunarak, “Öğrenciler derse geç geliyordu. Bunu engellemek amacıyla öğrencilere böyle bir şey söylendi. ‘Geç gelenlerden 2 lira alacağız’ sözü geç kalmayı önlemek amaçlı ve işin esprisi. Ama bu sayede geç kalmalar yüzde 7080 oranında azaldı” açıklaması yaptı. Haberlerden başlıklar: ‘İlk bertaraf Bekir Coşkun...’ O gün için Bekir Coşkun’a kulak verelim: “Bir gün önce aklına, izanına, bilincine güvendiğim halk, çağdaş bir ülke olma yolunu tıkayan totaliter yapıya ve onun getirdiği anayasa değişikliğine ‘evet’ demişti... Ve aradan daha 48 saat geçmeden ben gazetemden kovulmuştum...” 16 yıl boyunca çalıştığı Hürriyet’teki odasının bulunduğu katta yaşadıkları. Emin Çölaşan ile yaşadıkları o günleri “Tadı damağımızda kalmış eski çocukluk şakaları” diyerek aktarıyor, geride kalan çocuksu mutlulukları. Kemanıyla kemancı için bahşiş toplamasından tutun da birbirlerine “hayranları” ağzından yazdıkları davetkâr mektuplara kadar... Boynumuzda boğma teli var YA ERDOĞAN ARARSA! Bekir Coşkun’un Habertürk’te yazması istenir. Coşkun, tek sorunun yanıtını arar: “Peki size de baskı olmayacak mı? ‘Susturun şunu’ derlerse... Tayyip Erdoğan ararsa?..” Sözler, güvenceler derken başlar yeni bir macera... “O bilinmez elden” yine liste gelir. Listenin en başında yine Bekir Coşkun vardır. Listenin “gereği” yapılmasa ne olurdu ki? Kitaptan okuyalım: “İşte o zaman Tayyip Erdoğan çıktığı kürsüde şu sözleri söylüyordu patronlara: ...Ben mi aldım onları işe... Sen aldıysan, maaşını sen veriyorsan, gerekeni yap... Sonra gelip benim kapıma ağlama...” Yeterince açık... 12 Eylül referandumuna sayılı gün kalırken, gazete yönetiminin isteği üzerine Bekir Coşkun, haberi olmadan “hastalanır”. Sonra Fatih Altaylı uğraşır didinir ama hüküm değişmez. Coşkun yersiz yurtsuz kalır... Ta ki sonuncu köyü Cumhuriyet’e gelene kadar... Hırsızpolis kovalamacası İstanbul Haber Servisi Gaziosmanpaşa’da uygulama yapan polis ekipleri, şüphelendikleri bir aracı takibe aldı. Kovalamaca sonucunda bir araca çarparak duran otomobildeki 3 kişi yaya olarak kaçmaya çalışırken polis ekiplerince yakalandı. Yapılan araştırmada 3 kişinin 9 ayrı hırsızlık olayına karıştıkları belirlendi. O günlerde herkesin dilinde olan ve merak ettiği soruyu sorar Coşkun patron Doğan’a, “Size tasfiye edileceklerin listesi geldi mi?” Aydın Doğan’ın yanıtı kısa ve nettir: “Geldi!” Listenin ikinci sırasında Bekir Coşkun, üçüncü sırada ise Oktay Ekşi... Anlar ki, “Cumhuriyetin tüm kurumlarını yerle bir etmek isteyen iktidar ‘boğma telini boynuna dolamıştı’ patronun. Anladım ki çakallar bir sarı inek daha istiyorlar.” Bekir Coşkun için uzakta, adresi belli olmayan bir köy daha görünür: “Belki vazgeçebilirdim; ama hep patron Aydın Doğan’ın bir telefon açmasını bekledim...” Beklenen telefon gelmeyince pılını pırtısını toplar, Cunda’ya gider. Uzakta bir yerde Aydın Doğan’ın hep “Boynumuza boğma teli geçirdiler” dediğini düşünür, Coşkun. İstanbul Haber Servisi Ergenekon soruşturması kapsamında 672 gündür tutuklu yargılanan gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın Silivri Cezaevi’nde yazdığı “Silivri Toplama Kampı; Zulümhane” adlı kitabının imza günü etkinliği Kadıköy de düzenlenecek. Etkinlikte, Balbay’ın kitabı meslektaşları ve sanatçılar tarafından imzalanacak. Kadıköy Belediyesi Sanat Kütüphanesi ve Cumhuriyet gazetesinin ortaklaşa düzenlediği etkinlik, 8 Ocak Cumartesi günü 13.0016.30 saatlerinde Kadıköy Caddebostan Kültür Merkezi’nde düzenlenecek. Etkinlik, Mustafa Balbay’ın cezaevinden yazdığı mektubu Tiyatro Sanatçısı Yıldız Kenter’in okumasıyla başlayacak. Balbay’ın meslektaşları, gazetemiz yazarları Bekir Coşkun, Ataol Behramoğlu ile gazeteci yazar Yazgülü Aldoğan da etkinlik kapsamında konuşma yapacak. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün de katılacağı etkinlik, bazı gazeteciyazarların Mustafa Balbay’ın cezaevinden yazdığı “Silivri Toplama Kampı; Zulümhane” adlı kitabını Balbay’ın yerine imzalamalarıyla devam edecek. Balbay’ın imza gününe katılacak yazarlar şöyle: Bekir Coşkun, Yazgülü Aldoğan, Ataol Behramoğlu, Orhan Erinç, Zeynep Oral, Ümit Zileli, Erdal Atabek, Orhan Bursalı, Ferai Tınç, Yalçın Bayer, Melih Aşık, Mehmet Tezkan, Mustafa Mutlu, Oray Eğin, Enver Aysever. Ayrıntılı bilgi için Arife Avcu’ya (0532 303 97 66) ve Sedef Narçın’a (0533 334 40 10) başvurulabilir. Cumhurbaşkanlığı’nın internet sitesi Atatürk köşesi aşağı indirildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanlığı’nın resmi internet sitesi yenilenirken “cankaya.gov.tr” olan adres “tccb.gov.tr” olarak değişti. Yenilenen sitede “Atatürk Özel Köşesi” de sol üst köşeden alt köşeye indirildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görüş ve önerileriyle yeniden tasarlanan sitenin ana sayfasının manşetinde Cumhurbaşkanı Gül’ün güncelliğini koruyan bir konuşması, mesajı ya da ziyareti yer alacak. Sitenin önceki tasarımında ise “sayfa manşeti”, Gül’ün programının akışına göre sık sık değişiyordu. Yenilenen tasarımda, Gül’ün günlük programı ya da kabullerine ilişkin içerik ana sayfa manşetinin alt kısmında yer alacak, “Köşk Gündeminden” bölümünde yer verilecek. “Abdullah Gül, Hayrünnisa Gül, faaliyetler, ziyaretler, konuşmalar, bilgi edinme, Cumhurbaşkanlığı, iletişim” menüleri ana sayfanın üst bölümüne kuşak şeklinde yerleştirilirken sitenin neredeyse bütün içeriğine ulaşmayı sağlayan alt sayfalara, “Atatürk Özel” köşesine ve himaye edilen projelere ilişkin bağlantılara ana sayfanın alt kısmında oluşturulan bölümden ulaşılabilecek. Köşe, daha önceki sitede sol üstte yer alıyordu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle