Katalog

SAYFA CUMHURİYET 6 OCAK 2011 PERŞEMBE 4 HABERLER Adalet Bakanı, Yargıtay’da 1.5 milyon dosyanın beklediğini belirterek ‘müdahale şart’ dedi DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Yanlış Alkış Belki siz de aynı haberi okurken benim gibi elinizde olmadan kahkahayı patlatmışsınızdır. Baksanıza resimde alkışlara muhatap olan Tayyip Erdoğan bile bir yandan gülerken bir yandan da uyarmak zorunluluğunu hissetmiş: Bunu niye alkışlıyorsunuz, alkışlanacak harita şimdi geliyor! Olay şu: Salı günü yapılan AKP grup toplantısında, Tayyip Erdoğan bermutat sık sık alkışlarla kesilen konuşmasını yaparken, Türkiye’de bölünmüş (duble) yolları anlatmak üzere, bir harita çıkarıyor. Hemen alkış başlıyor. Oysa, harita AKP iktidara geldiği zamanki durumu gösteriyor. Bunun üzerine Başbakan yukarıdaki uyarıyı yapıyor ve ardından da, “Alkışlanacak harita şimdi geliyor” diyerek yeni durumu gösteren haritayı çıkarıyor. O zaman ne mi oluyor? Tabii ki, talimat üzerine, bu kez birincisinden daha güçlü bir ikinci alkış geliyor. Aslında durup biraz düşününce insan kendi kendine söyleniyor: Bunda gülünecek bir şey yok; aslında ağlanacak bir durum bu. Evet gerçekten ağlanacak bir durum, çünkü söz konusu olan Türkiye’yi yöneten veya yönettiği varsayılan AKP’nin parti Meclis grubu. Alkış beğeniyi, onayı dile getiren bir tepkidir. Şimdi, AKP Parti Meclis Grubu üyeleri, ne olduğunu bile doğru dürüst bilmedikleri, anlamadıkları bir haritaya kafadan alkış tutarken, neyi beğenip onaylamış oluyorlar? Malum değil. Olay bir fıkrayı anımsattı bana: Dönem Osmanlı’nın son dönemi. Babıâli’de meydanda toplanmış ahali, bağırıp çağırıyor, bir ağızdan haykırıyor: İstemezük!.. istemezük!.. Zaptiyelerden biri rastladığı berduşun kolundan yakalayıp soruyor. Be hey herif kimi, neden istemiyorsun? Söyle bakayım!.. Meyhaneci Apostol’u, diyor berduş, geç açıp erken kapatıyor da... Doğrusu çağırışımı ileri götürerek, Osmanlı’nın son dönemindeki halk ile Cumhuriyetin bu dönemindeki halkın seçkin temsilcileri arasında paralellik kuracak kadar ileri gidecek değilim. Ama şunu söylemek yanlış olur mu dersiniz: AKP’nin kaymak tabakası, Türkiye’nin seçkin yöneticileri, Tayyip Bey ne söylerse söylesin, bilir bilmez, olur olmaz alkışlamaya amadedirler. Daha ileri de gidebilir, daha kötümser olan şu sonuca da varabilirsiniz: Türkiye, neyi, neden alkışladığını bilmeyen insanlarca yönetildiğinden talihsizdir. Ama diyeceksiniz ki “Alkışladıkları, herhangi biri değil ki liderleri Erdoğan!” O zaman da, şu sorular geliyor akla: İnsan velev ki lideri olsun, birini daha ne söyleyeceği anlaşılmadan alkışlar mı? Neyi alkışladığını bilmeden alkışlamak, destek ve onay anlamını mı taşır, yoksa yalakalık olarak mı nitelendirilir? Evet, durum hem komiktir, hem vahim. Ve gerçekten de, lider bile olsa ne söylediği tam olarak bilinmeden alkışlanmaz. Lider liderdir, velinimet değil. Ama bizim siyasal sistemimizde, parti yönetimlerini de milletvekili adaylarını da bakanları da parti liderleri seçtiklerinden, o mevkilere gelenler kendi emeklerinden çok lidere yakınlıklarından geldiklerinden, lider aynı zamanda velinimettir. AKP’ye özgü değil bu durum, bütün siyasal partilerimiz için geçerli. Siyasi Partiler Kanunu değişmediği, lider velinimet olmaktan çıkarılmadığı sürece böyle de sürecek ve “velinimet lider” daha ne söyleyeceği bile belli olmadan alkışlanacak. Bu arada AKP Parti Meclisi üyeleri gülmemize kızmasınlar. Çünkü her ne kadar o takımdan olmasak bile, son zamanlarda Başbakan’ın her söylediğine alkış tutan, ona doğru dürüst soru sormaktan bile korkan “basın!” ordusu varken milletvekillerini taan etmek haddimiz mi? asirmen@cumhuriyet.com.tr ‘Tıkanma yüksek yargıda’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Sadullah Ergin, istinaf mahkemelerinin faaliyete geçirilmesi ve Yargıtay’ın daire sayısının arttırılmasıyla ilgili çalışmanın bu ay içinde Meclis’e geleceğini açıkladı. Yargıtay’da 1.5 milyonun üzerinde bekleyen dosyanın bulunduğunu belirten Ergin, “Ne yoğun mesaiyle ne fedakârlıkla altından kalkılacak bir yük değil oradaki durum. Dolayısıyla mutlaka bir müdahale şart” dedi. Ergin, NTV’de canlı yayına katılarak Ceza Muhakemesi Yasası’nın (CMY) 102. maddenin yarattığı tahliyelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bir davanın, ağır ceza mahkemesinde ortalama 1622 günde bitirildiğini, bu davanın ilk derece mahkemesindeki yargılama ve savcılık soruşturmasının 580 günde bitirildiğini, aynı dosyanın da 1042 gün yüksek yargıda beklediğini anlatan Ergin, bir da ‘DAVANIZA BİR ALKOLİĞİN BAKMASINI İSTER MİSİNİZ?’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Sadullah Ergin, hâkim adaylarının fişlenmesini “Sizin davanıza kumar bağımlısı ya da alkol bağımlısı birinin bakmasını ister misiniz” sözleriyle savundu. Ergin, NTV’de yaptığı açıklamada, hâkim adaylarının fişlenmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ergin, “Her staj yapan için değerlendirme yapılıyor, hâkim adayları için de 1934’ten bu yana yapılmaktadır. Sizin davanıza kumar bağımlısı ya da alkol bağımlısı birinin bakmasını ister misiniz?Adalet duygunuzu tatmin eder mi? Taraflara güvenilir ve adil bir görüntü vermek zorunda hâkim ve savcı” dedi. tasfiye edilmek zorundadır” diyen Ergin, “‘Bekleyelim istinaflar kurulsun, nasıl olsa iş yükünü azaltacaktır, dolayısıyla Yargıtay’ın güçlendirilmesine gerek yoktur’ diye bir görüş önümüzdeki 10 yıl içinde 100 binin üzerinde dosya zamanaşımına girer ve tahliyeler noktasında toplum vicdanını kanatan sonuçlar doğurur” açıklamasını yaptı. va dosyasının ortalama 473 gün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nda beklediğini, dosyanın ilgili ceza dairesinde de 399 gün kaldığını vurguladı. Ergin, “Bugün itibarıyla Yargıtay’da bekleyenlerle birlikte tutuklu toplam 953 kişi civarında bu düzenlemeden istifade edebilecek gibi ilk derece mahkemelerinden bu düzenlemeden yararlanan kişi sayısı 280 civarındadır. 40 bin rakamı kesinlikle doğru değil. Radikal tedbirler alınmazsa 2011 yılı sonunda bu rakam 2 bin olur, 3 bin olur, 2014’te daha fazla da artabilir. Burada tıkanıklık yüksek yargımızda” diye konuştu. Yargıtay’da 1.5 milyonun üzerinde bekleyen dosyanın bulunduğunu savunan Ergin, savcılıkta dağıtım bekleyen dosyaların bu rakamlara dahil olmadığını söyledi. Yargının iş yükünün azaltılması ve sorunların çözülmesi için gelecek hafta Meclis’te Tebligat Yasası’nın görüşüleceğini belirten Ergin, ocak ayı içinde yine istinaf mah kemelerinin devreye girmesinin planlandığını söyledi. Yüksek yargıya ilişkin yasanın bu ay içerisinde Meclis’e geleceğini de söyleyen Ergin, “Yargıtay’da beklemeyi kısaltacak usul yasasında değişiklikler gündeme gelebilir” diye konuştu. Bugün itibarıyla Yargıtay’daki belli ceza dairelerinin 5 yıl önce gelmiş davalara baktığını söyleyen Ergin, son beş yılda gelen dosyaların kapağının henüz açılmadığını savundu. “Bütün buralarda olan yoğunluk ‘Hazırlıklar başladı’ Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’in eleştirilere karşılık “Nasıl çalıştığımızın farkında değiller” yanıtının anımsatılması üzerine de Ergin, “Elbette Yargıtay’da çalışan yüksek yargıçlarımız ve savcılarımız yoğun mesai içinde. Ancak ne yoğun mesaiyle ne fedakârlıkla altından kalkılacak bir yük değil oradaki durum. Mutlaka bir müdahale şart. Bu müdahalenin yapılması için hazırlıklar yapıldı” karşılığını verdi. ANAYASA PROFESÖRÜ! İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN YARGITAY BAŞKANI GERÇEKER: Kamu vicdanı Kuzu’ya sökmedi 188 kişinin ölümünden sorumlu tutulan Hizbullahçıların serbest bırakılmasının yarattığı rahatsızlığa Burhan Kuzu’nun tepkisi, ‘Bu kadar uzun tutukluluk süresi olur mu’ diyorlar sonra kendi arzu etmediği kişiler salıverilince böyle yapıyorlar” oldu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ceza Muhakemesi Yasası’nın (CMY) yürürlüğe girmesiyle tutukluluk süresinin 10 yıla çıkması tartışılırken TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, AİHM’in süreleri uzun bulduğu eleştirileri karşısında Avrupa’daki 4 yıllık tutuklulukları gündeme getirdi. Kuzu, “AİHM 2 yıllık tutukluluk süresini uzun görüyor. Ama kendi içinde 4 yıllık davaları var” dedi. Kuzu, TBMM Anayasa Komisyonu toplantısı öncesi gazetecilerin tutukluluk süresi ile ilgili sorularını yanıtladı. “Ortada bir salıverme yok” diyerek medyanın konuyu yansıtma biçimini eleştiren Kuzu, “Rahşan affı gibi lanse ediliyor. ‘Bu kadar uzun tutukluluk süresi olur mu’ diyorlar sonra kendi arzu etmediği kişiler salıverilince böyle yapıyorlar. Bu bir af değil. Tahliye olmadığını anlamak lazım” dedi. Kuzu, AİHM’nin uzun tutuklulukla ilgili eleştirilerine karşı da şunları söyledi: “Yargıtay’ın vermiş olduğu karar netice tutukluluk süresi ile ilgili verilen değişiklik ceza indirimi ve af değildir. AİHM’nin birçok kararı var. Mahkum etmiştir Türkiye’yi süre uzun diye. Siz şunu söylemezsiniz; ‘Şunlar içerde kalır diğerleri çıkar’ diye istisna koyamazsınız. Konuyu raydan çıkarmamak lazım. AİHM 2 yıllık tutukluluk süresini uzun görüyor. Ama kendi içinde 4 yıllık davalar var. Dışarıdan yargılanacaklar bu insanlar. Yurtdışı yasakları da var bu insanların. Sanki beraat etmişler gibi böyle bir anlayış kabul edilemez.” Yasanın gereği yapılıyor ‘Binlerce katilin tahliyesi önlendi’ Yargıtay 1. Daire’nin üyesi Salih Zeki İskender, CMY’nin 102. maddesi yürürlüğe girmeden bir yıl önce kritik dosyalar üzerinde çalışmaya başladıklarını söyledi MHP’DEN ‘ELE GEÇİRME’ UYARISI: HSYK’nin ardından sıra Yargıtay’a geldi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Ceza Muhakemesi Yasası (CMY) uygulamasının 3 kez ertelendiğini anımsatarak, “Hükümet neden şimdi ertelemedi? Hükümet, HSYK’yi ele geçirme, siyasileştirme operasyonunun yanında Yargıtay üzerinde de operasyon yapma hazırlığı içindedir” dedi. Vural, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, dün partisinin grup toplantısında bölünmüş yol haritası gösteren Başbakan Tayyip Erdoğan’a, yine haritalarla yanıt verdi. Vural, “Bayraklaşan bir Anadolu yerine, Türkiye’nin birtakım yerlerinde başka bayrakları açan bir Türkiye tablosunu gündeme getiren, hükümetin icraatlarıdır. Topraklarımız yabancılaşıyor, bir başka ülkenin toprakları içinde gösteriliyor. Bölünmüş yol haritası sunan Başbakan’ın, bölünmüş Türkiye’nin farkında olmasını istiyoruz” diye konuştu. Vural, CMY’nin 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle gerçekleşen tahliyelere ilişkin sorulara “Hükümet, HSYK’yi ele geçirme, siyasileştirme operasyonunun yanında, bir bakıma Yargıtay üzerinde de operasyon yapma hazırlığı içindedir... Yargılama süreleri çok uzundur, adalet gecikiyor. Bu tahliyelerle vicdanlar yaralanmaktadır” yanıtını verdi. ‘Yargıtay doğru yorumlamadı’ ANKARA (Cumhuri bunların incelenmesi ayyet Bürosu) Yargıtay ları, yılları buluyor” diBaşkanı Hasan Gerçe ye konuştu. ker, tutukluluk sürelerine Yasaları uygulamakla ilişkin “kanun maddesi o görevli olduklarını vurşekilde yazıldıysa hâ gulayan Hasan Gerçeker, kimlerin, savcıların söy “Bir taraftan toplum leyecek bir şeyleri yok ki. vicdanı bazı şeylere karUygulamak zorundalar” şı çıkıyor, öbür tarafdiyerek eleştirilere yanıt tan AB kriterlerine göre bugün 10 yıla kadar uzaverdi. Gerçeker, Anadolu yan bir tutukluluk süreAjansı’nın Ceza Muha si kabul edilebilir bir kemesi Kanunu’nun 102. süre değil. Ama kanun maddesinin yürürlüğe gir maddesi o şekilde yazılmesinin ardından yapılan dıysa hâkimlerin, savcıların söyletahliyelerle yecek bir şeyilgili sorulaleri yok ki. rını yanıtlaUygulamak dı. Adalet zorundalar. Bakanı SaBurada Yardullah Ergıtay daireleri gin’in, tutukluluk sü“Yargıtay relerini incedosyaları leyip eğer süöne çekmenamikzafer@yahoo.com reler dolmuşme konusa mutlaka Hasan Gerçeker, sunda ıstahliye kararı rarlı” şek10 yıllık lindeki söz tutukluluk süresine vermek zol e r i n i n çok diyenlerin “iki r u n d a l a r . Onun dışında anımsatılsatırlık” yasayla bir şey yapması üzeridüzenlemeyi maları mümne Gerçedüzeltilebileceğine kün değil. 10 ker, “Çok işaret etti. yıllık süre çok talihsiz bir deniliyorsa bu açıklama. yasal düzenleANKARA (Cumhuriyet Bü gıtay 1. Daire Üyesi Salih Zeki yaları sonuçlandırmaya çalıştık cinayet sanığının tahliyesi ön Adalet Bakanı herhalde rosu) “Adam öldürme” suçla İskender, CMY’nin 102. mad larını anlattı. lendi” diye konuştu. Yargıtay’ın ne şekilde, meyle, iki satırlık bir Çete sanıkları ve müebbet harının temyiz incelemesini yap desinin yürürlük tarihinin 1 yılı Yargıda davaların geç sonuç nasıl özveriyle çalıştığı yasayla düzeltilebilir. makla görevli Yargıtay 1. Ceza öncesinde, bu kapsama girebile pis cezasına çarptırılan cinayet sa lanması konusunda yapılan eleş nı, gece gündüz, bay Tabii bu siyasi iradenin Dairesi, Ceza Muhakemesi Ya cek dosyaları tespit ettiklerini ve nıklarının dosyalarına 1 yıllık sü tirilerin haklı olduğunu söyleyen ram, tatil demeden nasıl tercihine kalan bir şey” sası’nın (CMY) tutukluluk süre yoğun bir çalışma yaptıklarını reçte öncelik tanınarak karar ve İskender, “Ancak hep yargı suç çalıştığını bilmiyor? dedi. Cinayet sanıklarının sini belirleyen 102. maddesinin söyledi. Dosyaların 1 yılda titiz rilmeye çalışıldığını ifade eden İs lanıyor. Yargının iş yükü, alt Yargıtay’da zaten tutahliye edilmesinin toplum yürürlüğe girmesinin ardından likle tarandığını, bu süreçte so kender, “Sadece adam öldürme yapı sorunları var. Yan kuru tuklu dosyalarına öncetoplam 50 cinayet sanığının 5 nuçlandırılan dosya sayısının 9 bin suçlarına bakan bir dairede luşlar tam çalışmıyor. Adli lik veriliyor, öncelikle vicdanında yara açabileyıllık tutukluluk süresi dolduğu olduğunu belirten İskender, dü 50’ye yakın tahliye çıkması çok Tıp’ta bir dosya 2 yıl bekliyor görüşülüyor. Ama dosya ceğini söyleyen Yargıtay için tahliyesine karar verdi. zenleme yürürlüğe girmeden ön abartılacak bir şey değil. 1 yıl sa yargıç ne yapsın. Bu bir alt sayısı o kadar fazla ki Başkanı Gerçeker, “ElTahliyeleri değerlendiren Yar ce, çete, müebbet gibi kritik dos öncesinden çalışıldı ve binlerce yapı sorunudur” dedi. öncelik de verilse zaten bette insan çeşitli duyguları taşıyabilir. Ama hâkimler her zaman tarafsız olmak zorundalar. RIZA TÜRMEN: AİHM İÇTİHADI İLE UYUMLU OLMA ZORUNLULUĞU GÖZ ARDI EDİLDİ Kendilerine karşı da dışa karşı da tarafsız olmak zorundalar. Bir hâkim, bu tür düşüncelerle yasaları uygulamaktan geri duramaz” dedi. Yargıtay’ın iş yükünü azaltmak için yeni daireHaber Merkezi Eski Av lüğe giren CMK’nin 102. ğişiklik gereğince AİHM ka deye getirdiği yorumun lerin kurulması yoluna girupa İnsan Hakları Mahkemesi maddesindeki tutukluluk sü rarları ile Türk yasaları ara AİHM içtihadı ile uyum içindilmesinin planlandığının (AİHM) yargıçlarından emekli resini, ağır cezalık suçlarda en sında bir çelişki varsa, AİHM de olmadığı açık. Yargıtay’ın yorumu sonucu, Büyükelçi Rıza Türmen, 10 fazla 5 yıl, özel yetkili mah kararları esas alınacak. Bu debelirtilmesi üzerine Geryıllık tutukluluk hükmünü teyit kemelerin görev alanına giren ğişiklikle Türkiye, sözleşmeyi 102. madde AİHM kararlarıçeker, 2.5 yıl önce bunu eden Yargıtay’ın doğru bir yo örgütlü suçlarda en fazla 10 yıl ve onun bir parçası olan na aykırı bir nitelik kazandıgündeme getirdiklerini, rum yapmadığını açıkladı. olarak yorumladı. Tutuklu AİHM içtihadını içselleştir ğına göre, bu çelişkiyi ortadan Başbakan Tayyip ErdoTürmen, Avrupa İnsan Hak luk, Türkiye’nin AİHM önün di. Kendi iç hukukunun bir kaldırmak yasama organına ğan’a, Adalet Bakanı’na ları Sözleşmesi hükümleri ve deki en önemli sorunların parçası yaptı. AİHM karar düşüyor. Aksi takdirde, 102. yazı yazdıklarını ifade etAİHM kararlarının yıllar süren dan biri. Yargıtay’ın yoru larını yasaların önüne geçirdi. maddenin uygulanmasının yol ti. Gerçeker, “O zaman tutukluluğa olanak vermediğini mu, AİHM kararlarına aykı Böyle olunca, yargıçların ya açacağı ihlal kararlarının, kurulsaydı bu daireler, vurguladı. Türmen’in, “Tu rı bir durumu kurumsallaştı saları yorumlarken AİHM AİHM kararlarının uygulanbelki iş yükünü hafifletukluluk Süresi” başlığıyla rarak çözümü güçleştireceğe kararlarına uygun yorumla masından sorumlu Avrupa tirdi. Ama şimdi yeni dün Milliyet’te yayımlanan ya benziyor... maları anayasanın getirdiği Konseyi Bakanlar Komitedaire kursanız da bir zısı özetle şöyle: “Yargıtay 9. Türkiye, Anayasa’nın 90 bir yükümlülük. Yargıtay 9. si’nde Türkiye’yi güç durumşey değişmeyecek” uyaDairesi, 31 Aralık’ta yürür maddesini değiştirdi. Bu de Dairesi’nin CMK 102. mad da bırakması kaçınılmaz.” rısında bulundu. C MY B C MY B