Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Uzlaşma kültüründen söz edemeyecek tek siya-
setçi var Türkiye’de; adı da RTE!
Bırakalım birçok konudaki uzlaşmaz tutumunu bir
yana:
Bir iki unutulmaz örnek verelim: Cumhurbaşkanı se-
çiminden yeni bir anayasanın hazırlanmasına kadar
önemli ulusal sorunlarda parlamentodaki partilerle, par-
lamento dışı parti ve sivil toplum örgütleriyle bir ma-
saya oturmayı reddetmedi mi?..
Benzeri davranışlarla sayısız siyasal gerilimlerin
tohumunu atmakta ün kazanmadı mı?
Anayasa değişikliğindeki tutumu; uzlaşma kültü-
ründen nasibini almadığını kanıtlayan son örnek.
Muhalefetin kimi maddelerdeki itirazlarını tartışma-
yı reddettiği gibi çözüm önerilerini görüşmeyi geri çe-
virdi.
Öyle değişiklikler yaptı ki anayasa maddelerinde; RTE
demokrasisine özgü, RTE demokrasisi ürünü de-
mokrasiyi yozlaştıran bir metin ortaya çıktı.
Başbakan’ın uzlaşma kültürüne verdiği somut bir ör-
nek hâlâ konuşuluyor.
Ana muhalefet lideri ile birlikte çıktığı bir TV prog-
ramında dokunulmazlığın kaldırılacağını halka açıkla-
yan Başbakan; bu vaadini yıllarca söylememiş görü-
nebildi.
Ülkenin uzlaşmayla tek bir sorununu çözdüğünü ka-
nıtlayacak tek bir örnek gösteremez.
Kürt sorununu çözecek önerilere açık olduğunu açık-
ladı. -Bir gaflet anında çözüm önerilerine açık olduğunu
söylediği için- muhalefeti şöyle baştan savma, hatta
kerhen ama dinlermiş gibi göründü.
Ne masaya oturmaya ne de devletteki bilgileri mu-
halefetle paylaşarak Kürt sorununa ulusal çözüm
yolları aramaya yanaştı.
Amacı sorunu çözmek mi, ayrışmayı körüklemek mi?
Hâlâ tartışılıyor!
RTE’nin anayasa değişiklikleri ile demokrasiyi, öz-
gürlükleri genişletip geliştireceğini öne sürenlerin asıl
amaçları başka.
Bunlar RTE’yi, RTE de anayasa paketine evet çık-
sın diye onları kullanıyor.
İktidar liderlerinin şu derin kültürlü, Batılı görünme
tutkularının aslını faslını bilmeyenlerin gözleri kamaşıyor.
Oysa: Yaşamı boyunca bir kez olsun operaya git-
memiş; Cumhurbaşkanlığı orkestrasının konserlerini
bir kez olsun izlememiş Çankaya’daki; İtalya’nın Mi-
lano kentindeki dünyaca ünlü, Leyla Gencer’in yıllarca
sahne aldığı ünlü operanın açılış törenine gitmekten
-kimi alaylı eleştiriler yayımlandıktan sonra- son da-
kika vazgeçti.
Ya RTE? Yaşamı boyunca şu güne kadar ne bir ope-
raya gitti, ne bir Batılı eserin icra edildiği bir orkestrayı
izledi… ne de arabesk dışında rock dinledi.
Ama rock alanında dünyaca ünlü U2 ile bir saat gö-
rüşüyor.
Bir Batılı siyasetçi ile baş başa görüşse, konuşulan
konuları az çok tahmin etmek olasıdır ama... Rock us-
tası ile bir saat… baş başa… hangi konuları ele aldı-
ğını varsayabilmek bile zor!
Ya, rock musikisi ve U2 ile ilgili eline notlar tutuş-
turuldu ya da U2’nin solisti Bono’nun merak ettiği so-
ruları yanıtlamakla yetindi. Örneğin Bono neden bir iki
aylığına hapse düştüğünü sormuş; RTE de bir şiir yü-
zünden deyince kahkahayı patlatmış!
Fakat Bono’ya: RTE’nin Siirt’te okuduğu şiirin iz-
lediği dinsel siyaset içerdiğini...
…o şiiri dinci siyasetini anlatmak için, minareleri sün-
gü, kubbeleri miğfer yaparak gerçek amacı için kul-
landığını…
…dini sömüren üslubunu… dış görünüşü Batılı ama
iç dünyasını… millet isterse elbette laiklik gidecek de-
diğini… asıl amacının laik devleti İslama dönüştürmek…
ve amaca varabilmek için papaz kıyafeti bile giyebi-
leceğini içeren söylemlerini… kısacası RTE’nin dününü
bugününü anlatan olsaydı…
….bilseydi, dinleseydi RTE gerçeğinin içyüzünü Bo-
no… kahkaha atabilir miydi?
Bono’nun kahkahasını bile meydanlarda sömüren
RTE; bir CHP İlçe Başkanı’nın bir afişte “başörtülü ba-
cılarını” giysileriyle rahibelere benzetmesine söyle-
mediğini bırakmadı.
Ne var bu benzetmeye bu denli kızacak? Baştan aşa-
ğı örtünerek kalın, şişman, yağ tulumu vücutlarını göz-
lerden saklamıyorlar mı?
Baştan aşağı örtünmek Türk üslubu rahibe giysile-
rine benzemiyor mu?
Başbakan, örtünmüş “bacılarını” savunuyor; fakatttt
mayolu kadın afişlerinin AKP’li belediyelerce kaldırıl-
masına, kimi yerlerdeki toplantılarda AKP’lilerin kadınları
erkeklerden ayrı yerlerde oturtmasına.. uluslararası bas-
ketbol müsabakaları öncesi -örneğin ABD’de- şov ya-
parak seyirciyi coşturan kızların yarı çıplak diye gös-
terilerine engel olunmasına ve olanlara sesini çıkar-
mıyor.
Örnekler gerçeği sergiliyor: Toplumda hemen her
alanda, kadın-erkek ayrımcılığından etnik ayrımcılığa
kadar temel konuların kışkırtıcısı RTE; uzlaşma kül-
türünden söz edebiliyor. Hayret doğrusu!
SAYFA 7 EYLU¨L 2010 SALICUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 7 Eylül
Oslo PB 16
Helsinki PB 15
StockholmPB 16
Londra Y 16
AmsterdamY 14
Brüksel PB 17
Paris Y 21
Bonn B 21
Münih B 21
Berlin B 16
BudapeştePB 19
Madrid PB 23
Viyana PB 19
Belgrad Y 22
Sofya Y 20
Roma Y 25
Atina Y 25
Zürih B 17
Moskova PB 14
Aşkabat A 30
Taşkent A 33
Bakû B 32
Bişkek A 28
Tiflis B 33
Kahire A 35
Şam A 34
İstanbul PB 27
Edirne PB 28
Kocaeli Y 27
Çanakkale PB 28
İzmir PB 29
Manisa PB 31
Denizli PB 31
Zonguldak Y 22
Sinop Y 26
Samsun Y 24
Trabzon Y 26
Giresun Y 27
Ankara Y 28
Eskişehir Y 23
Konya Y 27
Sıvas Y 29
Antalya PB 31
Adana PB 35
Mersin PB 34
Diyarbakır B 37
Şanlıurfa B 37
Mardin B 34
Siirt B 36
Hakkâri PB 31
Van PB 28
Kars PB 30
Ülkemizin kuzey ve
iç kesimleri parçalı ve
çok bulutlu, Marma-
ra’nın doğusu, İç Ana-
dolu, Karadeniz ile
Kütahya, Afyonkara-
hisar ve Isparta çev-
releri sağanak ve gök
gürültülü sağanak ya-
ğışlı, diğer yerler par-
çalı az bulutlu ve açık
geçecek. Yağışlar
Zonguldak, Bartın ve
İnebolu çevrelerinde
kuvvetli olacak. Hava
sıcaklığı yağış alan
yerlerde 3 ila 5 dere-
ce azalacak.
Sorular bilgisayar incelemesinde açõğa çõkõnca 18 Eylül’deki TUS, 26 Eylül’deki önlisans KPSS ertelendi
Sõnav takvimi sil baştanMAHMUT LICALI
ANKARA - ÖSYM Yürütme
Kurulu, KPSS’deki kopya soruş-
turmasõ nedeniyle bilgisayar in-
celemesinde diğer sõnav sorularõ-
nõn açõğa çõkmasõ üzerine 18 Ey-
lül’deki Tõpta Uzmanlõk Sõnavõ
(TUS), 26 Eylül’deki önlisans
KPSS’yi erteledi. TUS ve
KPSS’nin yanõ sõra 2010 yõlõ için-
de yapõlacak toplam 10 sõnavõn
takviminin değişeceği öğrenildi.
ÖSYM Başkanõ Prof. Dr. Ünal
Yarımağan başkanlõğõnda top-
lanan ÖSYM Yürütme Kuru-
lu’nda bundan sonra yapõlacak sõ-
navlara ilişkin önemli kararlar
alõndõ. Edinilen bilgiye göre,
YÖK Yürütme Kurulu ve Anka-
ra Cumhuriyet Savcõlõğõ’nõn so-
ruşturma kapsamõnda ÖSYM’nin
bilgisayarlarõnõn incelenmesi ne-
deniyle yakõn süreçte gerçekleş-
tirilecek sõnav sorularõnõn açõğa
çõkmasõ ÖSYM’de söz konusu sõ-
navlara ilişkin takvimin yeniden
belirlenmesini gündeme getirdi.
ÖSYM Yürütme Kurulu’nda
18 ve 19 Eylül tarihlerinde iki
oturum halinde yapõlacak TUS
ve 26 Eylül tarihinde yapõlacak
önlisans KPSS’nin ertelenmesi
yönünde görüş oluştu.
YÖK’le görüşüldü
ÖSYM Yürütme Kurulu top-
lantõsõnõn ardõndan ÖSYM Başkanõ
Prof. Yarõmağan ve ÖSYM Yü-
rütme Kurulu üyeleri, YÖK Baş-
kanõ Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan
ile görüştü. Görüşmede, TUS ve
önlisans KPSS’nin ertelenmesin-
de görüş birliğine varõldõğõ öğre-
nilirken, resmi açõklamanõn bugün
YÖK tarafõndan yapõlacağõ belir-
tildi. TUS ve önlisans KPSS’nin
ertelenmesi yönündeki kararõn,
sõnav sorularõnõ emniyet tarafõndan
incelenirken başka kişiler tarafõn-
dan da görülmesi olasõlõğõ üzerine
alõndõğõ belirtildi.
10 sınav daha etkilenecek
TUS ve önlisans KPSS’nin er-
telenmesinin ardõndan başta üni-
versitelerin yüksek lisans ve dok-
tora programlarõnda adaylarõn ya-
bancõ dil düzeyini ölçmek için dü-
zenlenen Üniversitelerarasõ Ya-
bancõ Dil Sõnavõ (ÜDS) olmak
üzere ÖSYM’nin 2010 yõlõ içinde
yapmasõ gereken toplam 10 sõna-
võn düzenleyeceği tarihlerde de
değişme olabileceği belirtildi.
ÖSYM yetkilileri TUS ve
KPSS’nin dõşõndaki sõnavlar hak-
kõnda henüz bir karar alõnmadõğõ-
nõ belirtirken, “büyük ihtimalle”
diğer sõnavlarõn takviminde de es-
neme olabileceğini belirtti.
Testin iptali öne çıktı
ÖSYM’de soru hazõrlama ko-
misyonunda görevli olmasõna
karşõn dershane işlettiği ortaya çõ-
kan Gönül T. ve ÖSYM Bilgi İş-
lem Daire Başkanõ olan Musta-
fa T. hakkõndaki kararõ YÖK’ün
vereceği öğrenildi. KPSS’nin ip-
tali konusunda da son sözü YÖK
Denetleme Kurulu’nun söyleye-
ceği belirtilirken, incelemenin
tamamlanmasõnõn ardõndan sõ-
navõn iptal edilip edilmemesi
konusunda karara varõlacak.
ÖSYM’de KPSS’nin tamamõnõn
değil, sorularõn ham halinin sõzdõ-
ğõ Eğitim Bilimleri Testi’nin ipta-
li görüşünün öne çõktõğõ öğrenildi.
KPSS ve YGS’deki yolsuzluğun ardõnda örgütlü bir çalõşma olduğu ileri sürüldü
‘Cemaatin işi’ iddiası
İstanbul Haber Servisi - KPSS ve
YGS’deki sõnav yolsuzluğunun arka pla-
nõnda cemaat yapõlanmasõnõn olduğu öne sü-
rüldü. Eğitim-İş Başkanõ Yüksel Adıbelli,
AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu ya-
na tüm merkezi sõnavlardaki sõzdõrma olay-
larõnõn büyük artõş gösterdiğine dikkat çe-
kerken, YÖK Eski Başkanvekili İsa Eşme
“Kapsamlı bir sızdırma olayı varsa, bu
durum bir cemaat yapılanması ile bağ-
lantılıdır” diye konuştu.
Sõnav sorularõnõn sõzdõrõlmasõna yönelik
gazetemize değerlendirme yapan Eğitim-
İş Başkanõ Adõbelli, sõnavlarõn yanõtlarõnõ
sõzdõran odaklarõn cemaat ve tarikat bağ-
lantõlõ gruplar olduğunu, bugüne dek yapõ-
lan sõnavlarda kamuoyunda tanõnan cema-
at ve dershanelerin neden olduğunun şim-
di çok iyi anlaşõldõğõnõ söyledi. Adõbelli,
“AKP iktidara gelene kadar sınavlarda
çok nadir sızdırma iddiaları gündeme
gelmişti. Ancak 2002’den bu yana, sı-
navların yanıtlarını sızdıran cemaat ve
tarikat bağlantılı gruplar, bunu açık se-
çik yapmaya başladılar. ‘Nasõl olsa dev-
leti biz yönetiyoruz’ mantığı ile yaklaşı-
yorlar” dedi. “Güvendiğimiz tek kurum
ÖSYM kalmıştı, ona da tüm güvenimi-
zi kaybettik” değerlendirmesini yapan
Adõbelli, öğrencilerin de sõnavlara güven
duymadõğõnõ sözlerine ekledi.
Eski YÖK Başkanvekili Prof. Eşme ise,
“Burada iki ihtimal vardır. Eğer geniş
kapsamlı bir sızdırma söz konusuysa bu
bir çıkar ilişkisine ya da bir cemaat ya-
pılanmasına bağlıdır diye düşünüyo-
rum. Bu nedenle bir süre daha beklemek
gerekiyor. Ancak tüm bu gelişmeler-
den sonra ÖSYM’de köklü bir değişik-
liğe gidileceği anlaşılmaktadır. Bu deği-
şiklik diğer devlet kurumlarında olduğu
gibi siyasi görüşleri cemaat yapılanma-
sını öne çıkaracak şekilde gerçekleşirse
ÖSYM’nin bugünkü durumunu dahi
arar hale gelebiliriz”diye konuştu.
‘Öğrencilerin geleceği çalındı’
Türk- Eğitim Sen Genel Sekreteri Mu-
sa Akkaş, üniversite giriş sõnavõnda kop-
ya çekildiği iddiasõ ile bu yönde bilgilerin
4 ay önce ÖSYM’ye bildirildiği ancak so-
ruşturma açõlmadõğõni ifade ederek sõnav so-
rularõnõn çalõnmasõnõn, ilgili sürecin deva-
mõ olduğunu kaydetti. Akkaş şöyle devam
etti: “KPSS kopya verildiği veya servis
edildiği 350 kişinin 120 net çıkarmasıy-
la ortaya çıktı. Bu konuları biz Cumhu-
riyet Başsavcılığı’na bildirdik, gereken
araştırmayı Cumhuriyet Başsavcılığı ile
Devlet Denetleme Kurumu’nun (DDK)
yapması gerekir. Emeği ile gece gündüz
çalışan birçok gencin geleceği çalındı.
Tüm sınavların şeffaf olması gerekir.”
‘Sana hediye gönderiyorum’
OdaTV sitesinde KPSS skandalõna iliş-
kin Hanefi Avcı’nõn kitabõna atõf yapõlarak,
özetle şu iddialar yer aldõ: “Baki Saçõ ifa-
desinde, soruları kendisine ‘Sana hediye
gönderiyorum’ diyen Berat Koşucu adlı bir
arkadaşının ilettiğini söyledi. Şüpheler
Koşucu’nun üzerindeydi. Gözaltına alı-
nan Koşucu, Turgut Özal Düşünce ve
Hamle Derneği’nin bilgi işlem sorumlu-
suydu. Cemaate bağlı polislerin cemaa-
tin polisten sorumlu imamı Osman Hil-
mi Özdil’i şikâyet ettiği bir mektup var.
559. sayfada bakın ne yazıyor: Görev-
lendirilen şahıslar izah edilemeyecek
müesseselerde görev yapmaktadır. Yine
teşkilatla ilgilenen sivillerin bir kısmı ve
eşleri Samanyolu Koleji, Turgut Özal
Derneği, Maltepe Dershaneleri veya özel
okullarımızda görev yapmaktadır.”
HATİCE TUNCER
İkinci Ergenekon davasõnda tutuklu sanõk
teğmen Mehmet Ali Çelebi, “Bu iddianeme
hukuktan firar eden, ürkütücü kelimelere
sarılan en karanlık kötülüğün eseri” dedi.
Davanõn 80 oturumunda heyet, Başkan
Hasan Hüseyin Özese, hâkim Sedat Sami
Haşıloğlu ve mahkemenin diğer heyetinin ha-
kimlerinden Gökmen Demircan’dan oluştu-
ruldu. Duruşmanõn sabahki ve öğleden sonraki
oturumunda Neriman Aydın’õn çapraz sor-
gusu tamamlandõ.
Daha sonra iddia edilen Ergenekon örgütü-
nün ara yöneticisi olmak, örgütün TSK içine
sõzma faaliyetleri kapsamõna Kara Harp Oku-
lu içinde hücre yapõlanmasõ kurmak ve mezun
olduktan sonra da muvazzaf subay olarak ör-
güt adõna faaliyetleri devam ettirmekle suçlanan
tutuklu sanõk kara pilot teğmen Çelebi kürsü-
ye alõndõ. Çelebi, “2 yılı sözde örgütün söz-
de yöneticiliği iddialarını çürütmek adına
yüce Türk adaletinin karşısına çıkmak
için bekleyerek geçirdim. 2 yıl boyunca ne-
den bu kadar savunmasızlık ve koruma-
sızlık içinde bırakıldık?” diye konuştu.
Çelebi, Büyük Taarruz’da Afyon Çiğilte-
pe’deki savaş ile Ergenekon davalarõnõn Si-
livri’deki yargõlama sürecini karşõlaştõrdõ. 57.
Tümen Komutanõ Reşat Bey’in Çiğiltepe’yi
Atatürk’e söz verdiği gibi yarõm saatte ele ge-
çiremeyince intihar etmesine göndermede
bulunan Çelebi şöyle konuştu: “Burası bizim
için Silivri Zindanı değil, Albay Reşat’ın,
Mehmetçiğin ve şimdi de bizlerin milleti-
mizin namusu, onuru ve bağımsızlığı için sa-
vunduğu Çiğiltepe’dir. Çiğiltepe kaybe-
dilmeyecek.” Kendisinin iddinamede anla-
tõldõğõ gibi “canavar” olmadõğõnõ vurgulayan
Çelebi “Korku dağları yarattılar çevre-
mizde. En yakınlarımız bile bizden uzak-
laştı. Kutsal kabul ettiğimiz değerler üze-
rinde saygısız bir iddianameyle karşılaştım.
Bu iddianamenin mantığıyla terörist sayı-
lamayacak tek bir insan bulunamaz.”
Atatürk’ün notlarõnõn iddianamede suç oluş-
turduğuna dikkat çeken Çelebi, “Bu notların
delil olarak sunulması çok acıdır. Bu Türk
milletine açılmış bir savaştır” dedi. Çelebi
şöyle konuştu: “Açma tutanağı ve ön ince-
leme tutanağının düzenlenmesi arasında 10
saatlik fark var. Kemal Aydın’ın evi benim
evim gibi gösterilmek isteniyor. Ön incele-
me tutanağında benim evde gözaltına alın-
dığım yazılıyor. Ancak ben birliğimde
gözaltına alındım. Tutanakları düzenle-
yen polisler hakkında suç duyurusunda bu-
lundum” diye konuştu.
‘Siyasi baskı’ suçlaması
Tutuklu sanõk, halen İstanbul Üniversitesi
Kardiyoloji Enstitüsü’nde tedavi altõndaki
Eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Mehmet Haberal’õn avukatõ Dilek Helvacı,
öğle saatlerinde duruşma salonunun önünde ba-
sõn açõklamasõ yaptõ. Haberal’õn Ankara’da 13
Nisan 2009’da gözaltõna alõndõğõnõ anõmsatan
avukat Helvacõ, “Müvekkilim hayati risk teş-
kil eden ciddi sağlık sorunlarının da mev-
cudiyetine rağmen, siyasi baskı neticesinde
17 aydır hürriyetinden kasten mahrum
edilmektedir” dedi. Helvacõ, İstanbul Emni-
yet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Mü-
dürlüğü’nün mahkemeye 2 Haziran’da gön-
derdiği cevap yazõsõna dikkat çekerek şu ko-
nularõn altõnõ çizdi: “Bilgisayar, hard disk
ve diğer dijital verilerin, çok sayıda olması
nedeniyle, ödenek eksikliği bahanesiyle 1.5
yıldır daha imajlarının alınamadığının ve
incelemelerinin tamamlanmadığının, açık-
ça belirtildiği görülmektedir. Yazışma-
lar, haksız tutukluluk halinin, suni ge-
rekçelerle sürdürülmeye çalışıldığını tüm
açıklığıyla ortaya koyarak, gerçek bir hu-
kuk skandalını gözler önüne sermiştir.”
TUTUKLU SANIK ÇELEBİ:
Hukuktan
firar eden
iddianame
İstanbul Haber Servisi - Rum yurttaş-
larõmõzõ hedef alan, 55 yõl önce gerçekle-
şen 6-7 Eylül olaylarõnõn yõldönümünde
İnsan Haklarõ Derneği İstanbul Şubesi
utanç verici olaylarõn bir daha yaşanma-
masõ talebiyle bugün Taksim’de olacak.
6 Eylül 1955 gecesi İstanbul’da bazõ gaze-
telerin “Selanik’te Atatürk’ün evine bom-
ba atıldığı”nõ yazmasõnõn ardõndan başlayan
olaylarda 4214 ev, aralarõnda 21 fabrikanõn
bulunduğu 1004 işyeri, 73 kilise, 1 sinagog,
2 manastõr, 26 azõnlõk okulu, 5 spor kulübü,
2 mezarlõk tahrip edilmişti. İzmir’de ise 14
ev, 6 dükkân, 1 pansiyon, Yunan Konsolos-
luğu, Katolik Kilisesi, fuardaki Yunan pav-
yonu ve İngiliz Kültürevi yağmalanmõştõ.
Trajedinin DP hükümeti ve Özel Harp Dai-
resi bilgisinde gerçekleştiğini, dairenin eski
başkanlarõndan emekli Orgeneral Sabri
Yirmibeşoğlu 40 yõl sonra açõklamõştõ.
YÖK, YGS’Yİ DE İNCELEMEYE ALDI
ÖSYM yetkilileri YGS’deki kopya iddialarıyla ilgili
olarak konunun eski bir olay olduğunu ve 4 aydır emni-
yet ve ÖSYM arasında bu konuda iletişim halinde olun-
duğunu ifade etti. YGS’deki kopya konusuyla ilgili ola-
rak ÖSYM’nin savcılıkla karşılıklı birtakım bilgileri pay-
laştığını belirten yetkililer, söz konusu sürecin, başından
beri ÖSYM tarafından takip edildiğini bildirdi. YÖK De-
netleme Kurulu da YGS’deki kopya haberleri üzerine
inceleme başlattı. YGS’deki kopya hakkında başta
ÖSYM olmak üzere ilgili kurumlardan bilgi talep eden
YÖK Denetleme Kurulu’nun, soruların yanıtlarının sı-
nav sırasında gönderilmesinin yanı sıra sızdırılıp sızdı-
rılmadığı konusunda da inceleme yapacağı belirtildi.
Sınav
şebekesi
operasyonu
ÖSYM ve Milli Eğitim Ba-
kanlığı’nın gerçekleştirdi-
ği sınavlara sahte belgeler
düzenleyerek para karşılı-
ğında başka kişileri sok-
tukları gerekçesiyle jan-
darma tarafından 10 ayrı
ilde yapılan operasyonla
yakalanan 40 kişi sağlık
kontrolünden geçirildi.
Sağlık kontrolü sırasında
gülerek rahat tavırlar ser-
gileyen zanlıların arasında
çeşitli üniversitelerde gö-
revli doçent, kamu perso-
neli ve öğretmenlerin de
bulunduğu öğrenildi. Zan-
lılar daha sonra adliyeye
sevk edildi. Operasyon
kapsamında 5 kişinin da-
ha arandığı belirtildi. (Fo-
toğraf: YUSUF BAŞTUĞ)
6-7 EYLÜL’ÜN YILDÖNÜMÜ
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Irak’ta Cumhurbaşkanõ Celal Talabani ile gö-
rüşen Demokratik Toplum Kongresi (DTK)
Başkanõ Ahmet Türk, bölgedeki tüm Kürtle-
rin katõlõmõyla bir Kürt konferansõ düzenlene-
ceğini belirtti. Talabani ile görüşen DTK ve
BDP heyeti, Süleymaniye’de basõn toplantõsõ
düzenledi. Talabani ile görüşmelerinin olumlu
geçtiğini belirten Türk, “Konuştuğumuz ko-
nuların başında ulusal konferans konusu
vardı. Sayın Talabani olumlu yaklaştı” dedi.
Anayasa referandumuna da değinen Türk,
yeni bir anayasa yapõlmasõ için boykot kararõ
aldõklarõnõ belirterek, anayasanõn değişmesi
için çalõşmalarõnõ sürdüreceklerini söyledi.
Talabani’den Kürt
konferansına destek