20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Uzlaşma kültüründen söz edemeyecek tek siya- setçi var Türkiye’de; adı da RTE! Bırakalım birçok konudaki uzlaşmaz tutumunu bir yana: Bir iki unutulmaz örnek verelim: Cumhurbaşkanı se- çiminden yeni bir anayasanın hazırlanmasına kadar önemli ulusal sorunlarda parlamentodaki partilerle, par- lamento dışı parti ve sivil toplum örgütleriyle bir ma- saya oturmayı reddetmedi mi?.. Benzeri davranışlarla sayısız siyasal gerilimlerin tohumunu atmakta ün kazanmadı mı? Anayasa değişikliğindeki tutumu; uzlaşma kültü- ründen nasibini almadığını kanıtlayan son örnek. Muhalefetin kimi maddelerdeki itirazlarını tartışma- yı reddettiği gibi çözüm önerilerini görüşmeyi geri çe- virdi. Öyle değişiklikler yaptı ki anayasa maddelerinde; RTE demokrasisine özgü, RTE demokrasisi ürünü de- mokrasiyi yozlaştıran bir metin ortaya çıktı. Başbakan’ın uzlaşma kültürüne verdiği somut bir ör- nek hâlâ konuşuluyor. Ana muhalefet lideri ile birlikte çıktığı bir TV prog- ramında dokunulmazlığın kaldırılacağını halka açıkla- yan Başbakan; bu vaadini yıllarca söylememiş görü- nebildi. Ülkenin uzlaşmayla tek bir sorununu çözdüğünü ka- nıtlayacak tek bir örnek gösteremez. Kürt sorununu çözecek önerilere açık olduğunu açık- ladı. -Bir gaflet anında çözüm önerilerine açık olduğunu söylediği için- muhalefeti şöyle baştan savma, hatta kerhen ama dinlermiş gibi göründü. Ne masaya oturmaya ne de devletteki bilgileri mu- halefetle paylaşarak Kürt sorununa ulusal çözüm yolları aramaya yanaştı. Amacı sorunu çözmek mi, ayrışmayı körüklemek mi? Hâlâ tartışılıyor! RTE’nin anayasa değişiklikleri ile demokrasiyi, öz- gürlükleri genişletip geliştireceğini öne sürenlerin asıl amaçları başka. Bunlar RTE’yi, RTE de anayasa paketine evet çık- sın diye onları kullanıyor. İktidar liderlerinin şu derin kültürlü, Batılı görünme tutkularının aslını faslını bilmeyenlerin gözleri kamaşıyor. Oysa: Yaşamı boyunca bir kez olsun operaya git- memiş; Cumhurbaşkanlığı orkestrasının konserlerini bir kez olsun izlememiş Çankaya’daki; İtalya’nın Mi- lano kentindeki dünyaca ünlü, Leyla Gencer’in yıllarca sahne aldığı ünlü operanın açılış törenine gitmekten -kimi alaylı eleştiriler yayımlandıktan sonra- son da- kika vazgeçti. Ya RTE? Yaşamı boyunca şu güne kadar ne bir ope- raya gitti, ne bir Batılı eserin icra edildiği bir orkestrayı izledi… ne de arabesk dışında rock dinledi. Ama rock alanında dünyaca ünlü U2 ile bir saat gö- rüşüyor. Bir Batılı siyasetçi ile baş başa görüşse, konuşulan konuları az çok tahmin etmek olasıdır ama... Rock us- tası ile bir saat… baş başa… hangi konuları ele aldı- ğını varsayabilmek bile zor! Ya, rock musikisi ve U2 ile ilgili eline notlar tutuş- turuldu ya da U2’nin solisti Bono’nun merak ettiği so- ruları yanıtlamakla yetindi. Örneğin Bono neden bir iki aylığına hapse düştüğünü sormuş; RTE de bir şiir yü- zünden deyince kahkahayı patlatmış! Fakat Bono’ya: RTE’nin Siirt’te okuduğu şiirin iz- lediği dinsel siyaset içerdiğini... …o şiiri dinci siyasetini anlatmak için, minareleri sün- gü, kubbeleri miğfer yaparak gerçek amacı için kul- landığını… …dini sömüren üslubunu… dış görünüşü Batılı ama iç dünyasını… millet isterse elbette laiklik gidecek de- diğini… asıl amacının laik devleti İslama dönüştürmek… ve amaca varabilmek için papaz kıyafeti bile giyebi- leceğini içeren söylemlerini… kısacası RTE’nin dününü bugününü anlatan olsaydı… ….bilseydi, dinleseydi RTE gerçeğinin içyüzünü Bo- no… kahkaha atabilir miydi? Bono’nun kahkahasını bile meydanlarda sömüren RTE; bir CHP İlçe Başkanı’nın bir afişte “başörtülü ba- cılarını” giysileriyle rahibelere benzetmesine söyle- mediğini bırakmadı. Ne var bu benzetmeye bu denli kızacak? Baştan aşa- ğı örtünerek kalın, şişman, yağ tulumu vücutlarını göz- lerden saklamıyorlar mı? Baştan aşağı örtünmek Türk üslubu rahibe giysile- rine benzemiyor mu? Başbakan, örtünmüş “bacılarını” savunuyor; fakatttt mayolu kadın afişlerinin AKP’li belediyelerce kaldırıl- masına, kimi yerlerdeki toplantılarda AKP’lilerin kadınları erkeklerden ayrı yerlerde oturtmasına.. uluslararası bas- ketbol müsabakaları öncesi -örneğin ABD’de- şov ya- parak seyirciyi coşturan kızların yarı çıplak diye gös- terilerine engel olunmasına ve olanlara sesini çıkar- mıyor. Örnekler gerçeği sergiliyor: Toplumda hemen her alanda, kadın-erkek ayrımcılığından etnik ayrımcılığa kadar temel konuların kışkırtıcısı RTE; uzlaşma kül- türünden söz edebiliyor. Hayret doğrusu! SAYFA 7 EYLU¨L 2010 SALICUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 7 Eylül Oslo PB 16 Helsinki PB 15 StockholmPB 16 Londra Y 16 AmsterdamY 14 Brüksel PB 17 Paris Y 21 Bonn B 21 Münih B 21 Berlin B 16 BudapeştePB 19 Madrid PB 23 Viyana PB 19 Belgrad Y 22 Sofya Y 20 Roma Y 25 Atina Y 25 Zürih B 17 Moskova PB 14 Aşkabat A 30 Taşkent A 33 Bakû B 32 Bişkek A 28 Tiflis B 33 Kahire A 35 Şam A 34 İstanbul PB 27 Edirne PB 28 Kocaeli Y 27 Çanakkale PB 28 İzmir PB 29 Manisa PB 31 Denizli PB 31 Zonguldak Y 22 Sinop Y 26 Samsun Y 24 Trabzon Y 26 Giresun Y 27 Ankara Y 28 Eskişehir Y 23 Konya Y 27 Sıvas Y 29 Antalya PB 31 Adana PB 35 Mersin PB 34 Diyarbakır B 37 Şanlıurfa B 37 Mardin B 34 Siirt B 36 Hakkâri PB 31 Van PB 28 Kars PB 30 Ülkemizin kuzey ve iç kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marma- ra’nın doğusu, İç Ana- dolu, Karadeniz ile Kütahya, Afyonkara- hisar ve Isparta çev- releri sağanak ve gök gürültülü sağanak ya- ğışlı, diğer yerler par- çalı az bulutlu ve açık geçecek. Yağışlar Zonguldak, Bartın ve İnebolu çevrelerinde kuvvetli olacak. Hava sıcaklığı yağış alan yerlerde 3 ila 5 dere- ce azalacak. Sorular bilgisayar incelemesinde açõğa çõkõnca 18 Eylül’deki TUS, 26 Eylül’deki önlisans KPSS ertelendi Sõnav takvimi sil baştanMAHMUT LICALI ANKARA - ÖSYM Yürütme Kurulu, KPSS’deki kopya soruş- turmasõ nedeniyle bilgisayar in- celemesinde diğer sõnav sorularõ- nõn açõğa çõkmasõ üzerine 18 Ey- lül’deki Tõpta Uzmanlõk Sõnavõ (TUS), 26 Eylül’deki önlisans KPSS’yi erteledi. TUS ve KPSS’nin yanõ sõra 2010 yõlõ için- de yapõlacak toplam 10 sõnavõn takviminin değişeceği öğrenildi. ÖSYM Başkanõ Prof. Dr. Ünal Yarımağan başkanlõğõnda top- lanan ÖSYM Yürütme Kuru- lu’nda bundan sonra yapõlacak sõ- navlara ilişkin önemli kararlar alõndõ. Edinilen bilgiye göre, YÖK Yürütme Kurulu ve Anka- ra Cumhuriyet Savcõlõğõ’nõn so- ruşturma kapsamõnda ÖSYM’nin bilgisayarlarõnõn incelenmesi ne- deniyle yakõn süreçte gerçekleş- tirilecek sõnav sorularõnõn açõğa çõkmasõ ÖSYM’de söz konusu sõ- navlara ilişkin takvimin yeniden belirlenmesini gündeme getirdi. ÖSYM Yürütme Kurulu’nda 18 ve 19 Eylül tarihlerinde iki oturum halinde yapõlacak TUS ve 26 Eylül tarihinde yapõlacak önlisans KPSS’nin ertelenmesi yönünde görüş oluştu. YÖK’le görüşüldü ÖSYM Yürütme Kurulu top- lantõsõnõn ardõndan ÖSYM Başkanõ Prof. Yarõmağan ve ÖSYM Yü- rütme Kurulu üyeleri, YÖK Baş- kanõ Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ile görüştü. Görüşmede, TUS ve önlisans KPSS’nin ertelenmesin- de görüş birliğine varõldõğõ öğre- nilirken, resmi açõklamanõn bugün YÖK tarafõndan yapõlacağõ belir- tildi. TUS ve önlisans KPSS’nin ertelenmesi yönündeki kararõn, sõnav sorularõnõ emniyet tarafõndan incelenirken başka kişiler tarafõn- dan da görülmesi olasõlõğõ üzerine alõndõğõ belirtildi. 10 sınav daha etkilenecek TUS ve önlisans KPSS’nin er- telenmesinin ardõndan başta üni- versitelerin yüksek lisans ve dok- tora programlarõnda adaylarõn ya- bancõ dil düzeyini ölçmek için dü- zenlenen Üniversitelerarasõ Ya- bancõ Dil Sõnavõ (ÜDS) olmak üzere ÖSYM’nin 2010 yõlõ içinde yapmasõ gereken toplam 10 sõna- võn düzenleyeceği tarihlerde de değişme olabileceği belirtildi. ÖSYM yetkilileri TUS ve KPSS’nin dõşõndaki sõnavlar hak- kõnda henüz bir karar alõnmadõğõ- nõ belirtirken, “büyük ihtimalle” diğer sõnavlarõn takviminde de es- neme olabileceğini belirtti. Testin iptali öne çıktı ÖSYM’de soru hazõrlama ko- misyonunda görevli olmasõna karşõn dershane işlettiği ortaya çõ- kan Gönül T. ve ÖSYM Bilgi İş- lem Daire Başkanõ olan Musta- fa T. hakkõndaki kararõ YÖK’ün vereceği öğrenildi. KPSS’nin ip- tali konusunda da son sözü YÖK Denetleme Kurulu’nun söyleye- ceği belirtilirken, incelemenin tamamlanmasõnõn ardõndan sõ- navõn iptal edilip edilmemesi konusunda karara varõlacak. ÖSYM’de KPSS’nin tamamõnõn değil, sorularõn ham halinin sõzdõ- ğõ Eğitim Bilimleri Testi’nin ipta- li görüşünün öne çõktõğõ öğrenildi. KPSS ve YGS’deki yolsuzluğun ardõnda örgütlü bir çalõşma olduğu ileri sürüldü ‘Cemaatin işi’ iddiası İstanbul Haber Servisi - KPSS ve YGS’deki sõnav yolsuzluğunun arka pla- nõnda cemaat yapõlanmasõnõn olduğu öne sü- rüldü. Eğitim-İş Başkanõ Yüksel Adıbelli, AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu ya- na tüm merkezi sõnavlardaki sõzdõrma olay- larõnõn büyük artõş gösterdiğine dikkat çe- kerken, YÖK Eski Başkanvekili İsa Eşme “Kapsamlı bir sızdırma olayı varsa, bu durum bir cemaat yapılanması ile bağ- lantılıdır” diye konuştu. Sõnav sorularõnõn sõzdõrõlmasõna yönelik gazetemize değerlendirme yapan Eğitim- İş Başkanõ Adõbelli, sõnavlarõn yanõtlarõnõ sõzdõran odaklarõn cemaat ve tarikat bağ- lantõlõ gruplar olduğunu, bugüne dek yapõ- lan sõnavlarda kamuoyunda tanõnan cema- at ve dershanelerin neden olduğunun şim- di çok iyi anlaşõldõğõnõ söyledi. Adõbelli, “AKP iktidara gelene kadar sınavlarda çok nadir sızdırma iddiaları gündeme gelmişti. Ancak 2002’den bu yana, sı- navların yanıtlarını sızdıran cemaat ve tarikat bağlantılı gruplar, bunu açık se- çik yapmaya başladılar. ‘Nasõl olsa dev- leti biz yönetiyoruz’ mantığı ile yaklaşı- yorlar” dedi. “Güvendiğimiz tek kurum ÖSYM kalmıştı, ona da tüm güvenimi- zi kaybettik” değerlendirmesini yapan Adõbelli, öğrencilerin de sõnavlara güven duymadõğõnõ sözlerine ekledi. Eski YÖK Başkanvekili Prof. Eşme ise, “Burada iki ihtimal vardır. Eğer geniş kapsamlı bir sızdırma söz konusuysa bu bir çıkar ilişkisine ya da bir cemaat ya- pılanmasına bağlıdır diye düşünüyo- rum. Bu nedenle bir süre daha beklemek gerekiyor. Ancak tüm bu gelişmeler- den sonra ÖSYM’de köklü bir değişik- liğe gidileceği anlaşılmaktadır. Bu deği- şiklik diğer devlet kurumlarında olduğu gibi siyasi görüşleri cemaat yapılanma- sını öne çıkaracak şekilde gerçekleşirse ÖSYM’nin bugünkü durumunu dahi arar hale gelebiliriz”diye konuştu. ‘Öğrencilerin geleceği çalındı’ Türk- Eğitim Sen Genel Sekreteri Mu- sa Akkaş, üniversite giriş sõnavõnda kop- ya çekildiği iddiasõ ile bu yönde bilgilerin 4 ay önce ÖSYM’ye bildirildiği ancak so- ruşturma açõlmadõğõni ifade ederek sõnav so- rularõnõn çalõnmasõnõn, ilgili sürecin deva- mõ olduğunu kaydetti. Akkaş şöyle devam etti: “KPSS kopya verildiği veya servis edildiği 350 kişinin 120 net çıkarmasıy- la ortaya çıktı. Bu konuları biz Cumhu- riyet Başsavcılığı’na bildirdik, gereken araştırmayı Cumhuriyet Başsavcılığı ile Devlet Denetleme Kurumu’nun (DDK) yapması gerekir. Emeği ile gece gündüz çalışan birçok gencin geleceği çalındı. Tüm sınavların şeffaf olması gerekir.” ‘Sana hediye gönderiyorum’ OdaTV sitesinde KPSS skandalõna iliş- kin Hanefi Avcı’nõn kitabõna atõf yapõlarak, özetle şu iddialar yer aldõ: “Baki Saçõ ifa- desinde, soruları kendisine ‘Sana hediye gönderiyorum’ diyen Berat Koşucu adlı bir arkadaşının ilettiğini söyledi. Şüpheler Koşucu’nun üzerindeydi. Gözaltına alı- nan Koşucu, Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği’nin bilgi işlem sorumlu- suydu. Cemaate bağlı polislerin cemaa- tin polisten sorumlu imamı Osman Hil- mi Özdil’i şikâyet ettiği bir mektup var. 559. sayfada bakın ne yazıyor: Görev- lendirilen şahıslar izah edilemeyecek müesseselerde görev yapmaktadır. Yine teşkilatla ilgilenen sivillerin bir kısmı ve eşleri Samanyolu Koleji, Turgut Özal Derneği, Maltepe Dershaneleri veya özel okullarımızda görev yapmaktadır.” HATİCE TUNCER İkinci Ergenekon davasõnda tutuklu sanõk teğmen Mehmet Ali Çelebi, “Bu iddianeme hukuktan firar eden, ürkütücü kelimelere sarılan en karanlık kötülüğün eseri” dedi. Davanõn 80 oturumunda heyet, Başkan Hasan Hüseyin Özese, hâkim Sedat Sami Haşıloğlu ve mahkemenin diğer heyetinin ha- kimlerinden Gökmen Demircan’dan oluştu- ruldu. Duruşmanõn sabahki ve öğleden sonraki oturumunda Neriman Aydın’õn çapraz sor- gusu tamamlandõ. Daha sonra iddia edilen Ergenekon örgütü- nün ara yöneticisi olmak, örgütün TSK içine sõzma faaliyetleri kapsamõna Kara Harp Oku- lu içinde hücre yapõlanmasõ kurmak ve mezun olduktan sonra da muvazzaf subay olarak ör- güt adõna faaliyetleri devam ettirmekle suçlanan tutuklu sanõk kara pilot teğmen Çelebi kürsü- ye alõndõ. Çelebi, “2 yılı sözde örgütün söz- de yöneticiliği iddialarını çürütmek adına yüce Türk adaletinin karşısına çıkmak için bekleyerek geçirdim. 2 yıl boyunca ne- den bu kadar savunmasızlık ve koruma- sızlık içinde bırakıldık?” diye konuştu. Çelebi, Büyük Taarruz’da Afyon Çiğilte- pe’deki savaş ile Ergenekon davalarõnõn Si- livri’deki yargõlama sürecini karşõlaştõrdõ. 57. Tümen Komutanõ Reşat Bey’in Çiğiltepe’yi Atatürk’e söz verdiği gibi yarõm saatte ele ge- çiremeyince intihar etmesine göndermede bulunan Çelebi şöyle konuştu: “Burası bizim için Silivri Zindanı değil, Albay Reşat’ın, Mehmetçiğin ve şimdi de bizlerin milleti- mizin namusu, onuru ve bağımsızlığı için sa- vunduğu Çiğiltepe’dir. Çiğiltepe kaybe- dilmeyecek.” Kendisinin iddinamede anla- tõldõğõ gibi “canavar” olmadõğõnõ vurgulayan Çelebi “Korku dağları yarattılar çevre- mizde. En yakınlarımız bile bizden uzak- laştı. Kutsal kabul ettiğimiz değerler üze- rinde saygısız bir iddianameyle karşılaştım. Bu iddianamenin mantığıyla terörist sayı- lamayacak tek bir insan bulunamaz.” Atatürk’ün notlarõnõn iddianamede suç oluş- turduğuna dikkat çeken Çelebi, “Bu notların delil olarak sunulması çok acıdır. Bu Türk milletine açılmış bir savaştır” dedi. Çelebi şöyle konuştu: “Açma tutanağı ve ön ince- leme tutanağının düzenlenmesi arasında 10 saatlik fark var. Kemal Aydın’ın evi benim evim gibi gösterilmek isteniyor. Ön incele- me tutanağında benim evde gözaltına alın- dığım yazılıyor. Ancak ben birliğimde gözaltına alındım. Tutanakları düzenle- yen polisler hakkında suç duyurusunda bu- lundum” diye konuştu. ‘Siyasi baskı’ suçlaması Tutuklu sanõk, halen İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’nde tedavi altõndaki Eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’õn avukatõ Dilek Helvacı, öğle saatlerinde duruşma salonunun önünde ba- sõn açõklamasõ yaptõ. Haberal’õn Ankara’da 13 Nisan 2009’da gözaltõna alõndõğõnõ anõmsatan avukat Helvacõ, “Müvekkilim hayati risk teş- kil eden ciddi sağlık sorunlarının da mev- cudiyetine rağmen, siyasi baskı neticesinde 17 aydır hürriyetinden kasten mahrum edilmektedir” dedi. Helvacõ, İstanbul Emni- yet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Mü- dürlüğü’nün mahkemeye 2 Haziran’da gön- derdiği cevap yazõsõna dikkat çekerek şu ko- nularõn altõnõ çizdi: “Bilgisayar, hard disk ve diğer dijital verilerin, çok sayıda olması nedeniyle, ödenek eksikliği bahanesiyle 1.5 yıldır daha imajlarının alınamadığının ve incelemelerinin tamamlanmadığının, açık- ça belirtildiği görülmektedir. Yazışma- lar, haksız tutukluluk halinin, suni ge- rekçelerle sürdürülmeye çalışıldığını tüm açıklığıyla ortaya koyarak, gerçek bir hu- kuk skandalını gözler önüne sermiştir.” TUTUKLU SANIK ÇELEBİ: Hukuktan firar eden iddianame İstanbul Haber Servisi - Rum yurttaş- larõmõzõ hedef alan, 55 yõl önce gerçekle- şen 6-7 Eylül olaylarõnõn yõldönümünde İnsan Haklarõ Derneği İstanbul Şubesi utanç verici olaylarõn bir daha yaşanma- masõ talebiyle bugün Taksim’de olacak. 6 Eylül 1955 gecesi İstanbul’da bazõ gaze- telerin “Selanik’te Atatürk’ün evine bom- ba atıldığı”nõ yazmasõnõn ardõndan başlayan olaylarda 4214 ev, aralarõnda 21 fabrikanõn bulunduğu 1004 işyeri, 73 kilise, 1 sinagog, 2 manastõr, 26 azõnlõk okulu, 5 spor kulübü, 2 mezarlõk tahrip edilmişti. İzmir’de ise 14 ev, 6 dükkân, 1 pansiyon, Yunan Konsolos- luğu, Katolik Kilisesi, fuardaki Yunan pav- yonu ve İngiliz Kültürevi yağmalanmõştõ. Trajedinin DP hükümeti ve Özel Harp Dai- resi bilgisinde gerçekleştiğini, dairenin eski başkanlarõndan emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu 40 yõl sonra açõklamõştõ. YÖK, YGS’Yİ DE İNCELEMEYE ALDI ÖSYM yetkilileri YGS’deki kopya iddialarıyla ilgili olarak konunun eski bir olay olduğunu ve 4 aydır emni- yet ve ÖSYM arasında bu konuda iletişim halinde olun- duğunu ifade etti. YGS’deki kopya konusuyla ilgili ola- rak ÖSYM’nin savcılıkla karşılıklı birtakım bilgileri pay- laştığını belirten yetkililer, söz konusu sürecin, başından beri ÖSYM tarafından takip edildiğini bildirdi. YÖK De- netleme Kurulu da YGS’deki kopya haberleri üzerine inceleme başlattı. YGS’deki kopya hakkında başta ÖSYM olmak üzere ilgili kurumlardan bilgi talep eden YÖK Denetleme Kurulu’nun, soruların yanıtlarının sı- nav sırasında gönderilmesinin yanı sıra sızdırılıp sızdı- rılmadığı konusunda da inceleme yapacağı belirtildi. Sınav şebekesi operasyonu ÖSYM ve Milli Eğitim Ba- kanlığı’nın gerçekleştirdi- ği sınavlara sahte belgeler düzenleyerek para karşılı- ğında başka kişileri sok- tukları gerekçesiyle jan- darma tarafından 10 ayrı ilde yapılan operasyonla yakalanan 40 kişi sağlık kontrolünden geçirildi. Sağlık kontrolü sırasında gülerek rahat tavırlar ser- gileyen zanlıların arasında çeşitli üniversitelerde gö- revli doçent, kamu perso- neli ve öğretmenlerin de bulunduğu öğrenildi. Zan- lılar daha sonra adliyeye sevk edildi. Operasyon kapsamında 5 kişinin da- ha arandığı belirtildi. (Fo- toğraf: YUSUF BAŞTUĞ) 6-7 EYLÜL’ÜN YILDÖNÜMÜ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Irak’ta Cumhurbaşkanõ Celal Talabani ile gö- rüşen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Başkanõ Ahmet Türk, bölgedeki tüm Kürtle- rin katõlõmõyla bir Kürt konferansõ düzenlene- ceğini belirtti. Talabani ile görüşen DTK ve BDP heyeti, Süleymaniye’de basõn toplantõsõ düzenledi. Talabani ile görüşmelerinin olumlu geçtiğini belirten Türk, “Konuştuğumuz ko- nuların başında ulusal konferans konusu vardı. Sayın Talabani olumlu yaklaştı” dedi. Anayasa referandumuna da değinen Türk, yeni bir anayasa yapõlmasõ için boykot kararõ aldõklarõnõ belirterek, anayasanõn değişmesi için çalõşmalarõnõ sürdüreceklerini söyledi. Talabani’den Kürt konferansına destek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle