Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 7 EYLÜL 2010 SALI
18 SPOR
Yabancı futbolculara milyon Avro’lar
dağıtmak sıradan olay haline geldi.
Alıştık artık. Zamanı geri çevirmek
imkânsız. Ona ayak uydurmalıyız. Ne
yapalım dünya değişti ve gelişti. Biz ise
sadece değiştik. Bir türlü gelişemedik.
Bu nedenle de dünyanın gözünde bir
türlü gelişmiş değil de gelişmekte olan
ülke konumundan kurtulamadık. Nasıl
gelişmiş olalım? İki milyon beyin gücü
işsiz güçsüz, para yok pul yok. Cep
delik, cepken delik kahvehanelerde
dolaşıyorlar. Hastanelerde sıra numarası
alma kuyrukları stadyum önündeki
gişelerden daha kalabalık. Sabahın
erken saatlerinde kuyruğa girmeniz
gerekiyor... Sıra numarası almak bir
mesele. Kuyruğa girmeyen bilmez. Bilse
de anlayamaz. Hele görüntüleme
merkezine gönderildiyseniz, yandınız.
Sokaklar ise sadece hafta sonları
değil, çalışma saatlerinde bile kalabalık.
Dolup, dolup taşıyor. Manzara böyle
iken, trilyonlar alan futbolcuların
medyadaki pozlarına herkes gıpta ile
bakıyor. Bakmak bir şey değil, böyle bir
düzenin ‘goygoyculuğu’ da yapılıyor.
Sağolsun medyamız bu yönde büyük
çaba sarf ediyor. Futboldaki bu
astronomik rakamlar sadece bizde mi
var diye bir soru akıllara takılıyor. Bu
sorunun cevabı tabii ki hayır. Biz madem
ki profesyonel düzene girdik, yabancı
futbolcularla takımı melezleştireceğiz.
Ancak bu konuyu biraz abarttık gibi
geliyor bana. Ayrıca, para döktüğümüz
yabancı futbolcular bizimkilerden iyi olsa
içim yanmaz. Ama onlardan iyi değiller.
Dikkat edersek futbolculara çok para
veren İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya,
İspanya gibi ülkeler. Bu ülkelerdeki
futbol sektöründe gerçek bir
profesyonellik var. Profesyonel olanlar
sadece futbolcular değil. Kulüp
yönetimleri de profesyonelliğe uygun bir
biçimde yürütülüyor. Yöneticileri,
kulüplerini babalarının çiftliği gibi
yönetmiyorlar. Sorumlulukları var. Hiçbiri
bir olay karşısında kızıp, istifa etmeye
kalkmıyor, işlerine gelmediği zaman
şapkasını alıp gitmiyorlar. Hesap
veriyorlar. Biz ise, onlardan sistemin bir
bölümünü almış, uyguluyoruz. Diğer
bölümü ise bize özgü. Bu nasıl
profesyonellikse...
Bir zamanlar dünyanın en iyi
futbolunu oynayan Avusturya, Çek
Cumhuriyeti, Macaristan gibi ülkeler ise
zaten böyle büyük paralar vermiyorlar
futbolculara. Neden acaba? Sosyal ve
ekonomik durumları bizden daha mı
kötü? Maç günleri kulübün önüne gelin
bir bakın. Binlerce kişi stadyuma girmek
için hiçbir engel tanımıyor. Ellerinde
ekmek arası sucuk ya da köfte. Bir
taraftan karınlarını doyurmaya çalışıyor
bir taraftan da giriş kapılarında
yoğunlaşıyorlar. Takımları için fedakârlık
yapıyorlar. Biz de onların bu
fedakârlıkları ile kazandığımız paraları
molozlara harcıyoruz. Soran yok,
sorgulayan yok.
Bir maç öncesiydi, yanıma iki genç
yaklaştı. Para desteği istiyorlardı
stadyuma girebilmek için. “Bizi yanlış
anlamayın, biz dilenci değil, fanatiğiz.
Maçı seyretmek istiyoruz. Bize yardım
eder misin?” dediler. Bilet satın almak
için paraları yetmemiş. Türkiye’nin
portresi bu. Kapitalist ülkelerle
kıyaslanmamız ve onların her yaptığını
yapmamız imkânsız. Ne var ki halk
uyuyor, uyutuluyor. İşin ayırdında
değiller. Ayağımızda çarık varken rööleve
şapka giymeye kalkıyoruz. Ne olur,
futbolda büyük başarı kazanmazsak.
Onun yerine ülkemizde sosyal adalet
yerini bulsa. Herkes insanca yaşasa daha
iyi değil mi? Brezilya Dünya şampiyonu
oldu da ne oldu? Halkın refah düzeyinde
bir değişiklik mi oldu? Sefaletten
kırılıyorlar...
Ulusal Takõm çalõştõrõcõsõ, şansõmõzõn tutmadõğõ Belçika’yõ bu kez yeneceklerini söyledi
Hiddink: Savaşacak güçteyizCUMHUR ÖNDER ARSLAN
Ulusal Takõm Teknik Direktörü
Guus Hiddink, 2012 Avrupa Futbol
Şampiyonasõ Elemeleri’nde bugün
Belçika ile yapacağõmõz maçõn
kolay olmayacağõnõ söyledi. Karşõlaşma
öncesi basõn toplantõsõ düzenleyen Hollandalõ
çalõştõrõcõnõn çarpõcõ ifadeleri şöyle:
Elemelere iyi bir başlangıç yapmak
istiyorduk. Kazakistan galibiyetiyle ilk
adımı başardık. Bu galibiyeti almak kolay
gibi geliyor, ama organize bir ekibe karşı
oynadık. İkinci adım sahamızda oynasak
bile çok daha zor olacak. Belçika genç
oyuncularla kadrosunu yeniledi. Bu yüzden
işimiz kolay olmayacak.
İstatistiklere bakõldõğõnda son yõllarda
Türkiye’nin Belçika’ya karşõ iyi sonuçlarõ
yok. Umarõm bunu da kõrmayõ başarõrõz.
Futbolcularõm iki maçta 6 puan hedefimiz için
savaşacak güce sahip. Takõm ruhundan çok
memnunum. Dolu bir statla birlikte güzel bir
skor alacağõmõzõ düşünüyorum. Belçika’nõn
bizi yenmesine izin vermeyeceğiz.
Oyun tarzımız içinde bulunduğumuz
duruma ve rakibe göre kadromuzda
değişiklik yapabiliriz. Değişiklik olabilir
mi? Çok fazla sanmıyorum. Yine geçen
maçtaki 11’le çıkma ihtimalimiz var.
Kazakistan’a kaybetseydik veya berabere
kalsaydõk bu bir sürpriz olacaktõ. Grubumuzda
favori olmayan takõmlar var, sürpriz
yapabiliyorlar. Umarõm sürpriz yaparlar, ama
bize karşõ değil.
Rakip olarak tercihimiz yok. Bütün
rakiplerle bir an önce oynamayı istiyorum.
Almanya ile oynanacak maçı bekliyoruz.
Belçika’yõ analiz ettik. Her takõmõn güçlü ve
zayõf yönleri vardõr. Belçika’yõ zayõf yönlerinden
vurmaya çalõşacağõz. Artõk futbolda sõr yok.
Takõmlar birbirini tanõyor. Plan yaparsõnõz, ama
yaptõğõnõz planõn ne kadarõnõ
uygulayabilirsiniz?
Teknik adamların maça olan etkilerini
abartmak gereksiz. Başarı için oyunculara
bağımlıyız. Kenardan bağırmayı seviyoruz
ama metrelerce ötedeki oyuncular bunu
duyuyor mu tartışılır.
Türkiye’de insanlar çok ciddi ve federasyon son
derece profesyonel çalõşõyor. Tamamen duygularla
yönetilmiyor, ilerisi için düşünülen bir plan var.
Futbolda ben böyle şeyleri çok seviyorum.
Sarõ - Kõrmõzõlõ kulüp içindeki muhalif kesim, tüzükte hukuksuzluk olduğunu iddia etti, Polat tepkili
Galatasaray mahkemelik
COŞKUN GÜLBAHAR
Futbol takõmõnõn sezona kötü
başlamasõ nedeniyle morali bozuk
olan Galatasaray Başkanõ Adnan
Polat’õ zor günler bekliyor. Sarõ -
Kõrmõzõlõ camia içindeki muhalif
kesimin ayrõ gruplar halinde 26 Haziran’da
yapõlan tüzük tadili kongresinde
hukuksuzluk olduğu gerekçesiyle Polat’õ
mahkemeye verdiği öğrenildi. Toplantõnõn
geçersiz olduğunu iddia eden Polat
karşõtlarõnõn bu davranõşõ, G.Saray
Başkanõ’nõ kõzdõrdõ. Sarõ - Kõrmõzõlõ kulüp
için elinden gelen her şeyi yaptõğõnõ
belirten Polat, yaşananlar nedeniyle büyük
moral bozukluğu yaşõyor. Muhalefetin
tepkisini mahkemeye kadar giderek
göstermesinde Polat’õn camia içinde fazla
sevilmeyen Yiğit Şardan ve Adnan
Sezgin’i her fõrsatta korumasõnõn önemli
rolü olduğu belirtiliyor. Daha önce yaptõğõ
konuşmada “Kongremizin G.Saray’daki
tartışma kültürüne ve demokrasi
geleneğine yakışır bir şekilde devam
ettirileceğine inancım tamdır” diyen
Polat, camianõn önde gelenleriyle
görüşerek yõpratõlma çalõşmalarõna son
verilmesini isteyecek. Bu arada 15
Eylül’deki Divan Kurulu’nda da sert
tartõşmalarõn yaşanmasõ bekleniyor.
G.Saray Başkanõ Adnan Polat, Sarõ -
Kõrmõzõlõ camiada kulaktan kulağa dolaşan
bir iddia nedeniyle de tedirgin günler
yaşõyor. Kulüp içinde, muhalif kesimin 16
Ekim’de yapõlacak olan Tüzük Tadili
Kongresi’nde Polat’õn istifasõnõ isteyeceği
konuşuluyor. G.Saray Başkanõ’nõn
karşõsõna güçlü bir adayla çõkmak
isteyen muhalefette Ali Dürüst’ün
adõ ön planda geliyor. Dürüst,
konuyla ilgili açõklama yapmazken
Polat karşõtlarõ çalõşmalarõnõ sessiz
ve derinden sürdürüyor. G.Saray’da
yeniden seçime gidilmesi için en az
6 yöneticinin istifa etmesi gerekiyor.
Sarõ - Kõrmõzõlõ yönetim içinde
Cemal Özgörkey’in istifaya en yakõn
isim olduğu ifade
ediliyor.
Bu arada Sarõ -
Kõrmõzõlõlar, G.Antep
maçõ hazõrlõklarõna iki
günlük aranõn
ardõndan dün yeniden
başladõ. Teknik
heyetin yeni transfer
Insua’nõn
performansõndan
memnun olduğu
ve pazartesi
günkü maçta
Arjantinli
futbolcuyu ilk
11’de oynatmayõ
düşündüğü
öğrenildi.
G.Saray’da muhalefetin Polat
aleyhine çalõşma yaptõğõ iddiasõnõ Sarõ -
Kõrmõzõlõ kulübün eski başkanõ Faruk
Süren’e sorduk. Konuyla ilgili bilgisi
olmadõğõnõ söyleyen Süren, “Ben
Adnan Polat’ın gayretini takdirle
karşılıyorum. G.Saray için elinden
geleni yapıyor. Ancak yönetimdeki
arkadaşları başarılı değil. Bu
nedenle işler iyi gitmiyor. Polat
yönetiminden beklentiler büyük.
Bunlara cevap vermeliler.
G.Saray’da yönetimin istifa etmesi
için imza toplanmaz. Böyle bir şeyin
konuşulması bile çirkin” dedi.
G.Saray eski başkanõ, Sarõ - Kõrmõzõlõ
ekibin Misimovic ve Insua
transferlerinin tam isabet olduğunu
belirterek “İyi transferler yapıldı
ancak G.Saray’ın sorunu devamlılık.
Son iki yıldır hep iyi transferler
yapılıyor ancak gelen futbolcuları
oynatmakta, onlardan verim
almakta problem oluyor.
Umarım bu sorun aşılır”
ifadesini kullandõ.
SÜREN: POLAT GAYRETLİ ANCAK BAŞARISIZ
RAKİBİMİZ BELÇİKA
GÜNEŞ: BEŞİKTAŞ
BAŞARILI OLMASIN
HAYRİ GÜNER
TRABZON -
Trabzonspor Teknik
Direktörü Şenol Güneş,
Fatih Tekke’nin Beşiktaş’a
transferinde işleyen bir
sürecin olduğunu kaydederek,
“Trabzonsporlu Fatih,
Bordo - Mavili formayla
başarılı olan Fatih,
Beşiktaşlı olmuştur.
Kendisine hayırlı olsun
diyorum, başarılar
diliyorum. Ben iyi
oynamasını istiyorum, ama
Beşiktaş’ın başarılı olmasını
istemiyorum. Onu da
özellikle söylüyorum” dedi.
Spor Servisi -
Türkiye, 2012
Avrupa
Şampiyonasõ
Elemeleri A
Grubu’ndaki 2.
maçõnda bugün
Belçika ile
karşõlaşacak. Şükrü
Saracoğlu Stadõ’nda
saat 21.00’de
başlayacak
karşõlaşmayõ Sloven
hakem Damir
Skomina
yönetecek. Zorlu
mücadele NTV’den naklen yayõmlanacak.
BELÇİKA
Bailly
Alderweireld
Van Buyten
Deschacht
Vermaelen
Hazard
Vertonghen
Fellaini
Dembele
Simons
Lukaku
TÜRKİYE
Onur
Sabri
Servet
Ömer
H.Balta
Hamit
Aurelio
Emre
Arda
Nihat
Tuncay
STAT: Ş.Saracoğlu YAYIN: NTV
SAAT: 21.00 HAKEM: Damir Skomina
GÖRÜŞ / HALİT DERİNGÖR
Ulusal takımın Kazakistan karşısında
mücadele eden kadrosunu, Federasyon
Başkanı Mahmut Özgener’in çok beğendiği
suni çim alanda görünce, bu 11’in Hiddink
tarafından seçilmediğine karar verdim.
Tamamen duyguların etkisiyle seçilen bir
kadro olmasının dayanağı da Oğuz Çetin’di
kuşkusuz. Hiddink, futbolculuğundaki
kariyerinden ötürü Çetin’e güvendiği belli.
Ama teknik adamlığındaki uygulamalarının
ve seçimlerinin çok da tutarlı olmadığını,
F.Bahçe’de görev yaptığı günlerden
biliyoruz. Bu kadronun seçilmesinde etkin
unsur Hiddink ise 2012’den de şimdiden
umudumuzu keselim. Gene de iyimser
düşünüp Hiddink’in, ülkemizde tek maç
izlemeden takıma karışmayı etik bulmadığını
belirtelim. Çünkü Kazakistan maçı için
sahaya çıkarılan 11’den 6-7 futbolcu bu
önemli başlangıcı kaldıracak form
durumunda değildi.
Şenol Güneş ve yeniden Güneş’in
yardımcılığına getirilen Mehmet
Kulaksızoğlu’nun futbolumuz için hazır hale
getirdiği kaleci Onur, bu dönemde ulusal
formayı giymeği en çok hak eden Ömer
Erdoğan, artık takımın lideri olması
konusunda aşama kaydedebileceğini
gösteren Emre Belözoğlu, Fatih Terim
döneminde sağ bekte görev verilerek etkisi
azaltılan, orta alanın herhangi bir bölgesinde
oynatıldığında nasıl etkili olduğunu bildiğimiz
Hamit Altıntop, son zamanlarda psikolojisi
bozulan hatta henüz yeterince kıvamında
olmasa da bireysel becerilerine güvenilen
Arda Turan’ın dışında kalan futbolcuların
hiçbiri bugünkü form durumlarıyla ulusal
takımda forma giyemezler. Giymeye devam
ederlerse, grup maçlarının sonunda
Belçika’nın arkasında kalıp Avusturya ile
grup üçüncülüğü mücadelesi verirler.
Almanya’nın grupta puan dahi
kaybedeceğini sanmıyorum. Almanya
Belçika karşısında zorlandı. Müller’in
olağanüstü sezgi ve çevre görüşü
yeteneğiyle ters dönerek Klose’ye attırdığı
gol bir şekilde kaçsa maç berabere bile
bitebilirdi. Bizi 2010 Dünya Kupası’nın dışına
iten Belçika, bu dönem çok daha güçlü.
Genel olarak sert oynayan, mücadeleci ve
karşı atağa çok hızlı çıkan bir takım. Bu
nedenle Kazakistan maçına çıkan kadro
Belçika ile çok zor baş edebilir. Hakan Balta
ve Servet Çetin’in form durumuna
bakıldığında, sağ taraftan dripling ve topla
oynama becerisiyle etkili olabilecek
Hazard’ın nasıl durdurulacağı soru işaretidir.
Bütün bunları vurgularken Belçika’nın
Almanya dengi bir takım olduğunu belirtmek
istemiyorum. Almanya maçına daha formda
bir takımla çıkabiliriz. Ama Kazakistan
karşısına çıkan çoğu futbolcu bir ulusal maç
oynayacak kıvamda değil. Bu durumda
Belçika bir Almanya etkisi yaratabilir.
Hiddink’in takıma karışmadığının bir başka
göstergesi de ulusal takımdaki tek santrfor
Halil Altıntop’un yedek bekletilmesidir. Bu
uygulama da Terim döneminin izlerini
taşımakta. Çok sert, zaman zaman
kontrolsüz girişimler yapan Kompany’nin
üzerine Halil Altıntop oynatılırsa penaltı
kazanılabilir hatta Belçikalı futbolcu iki sarı
kart sonucu oyun dışında da kalabilir.
GÖRÜŞ / METİN TÜKENMEZ
Belçika’ya dikkat
Başkan Özgener, EURO 2016 adaylõğõndaki başarõsõzlõğõn faturasõnõ Güvener ve Gorbon’a kesti
TFF’degörevdenalmadepremi
Ayakta Çarık Başta Rölöve Şapka
J
SAMİ GÜREL
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanõ
Mahmut Özgener’in talimatõyla
yürütülen soruşturma kapsamõnda, TFF
Genel Sekreteri Ahmet Güvener ve Genel
Sekreter Vekili Orhan Gorbon’un görevlerinden
alõnmasõ spor dünyasõnda ‘deprem’ etkisi yarattõ.
TFF Yönetim Kurulu, iki önemli isimle yollarõn
ayrõlmasõnõn gerekçesiyle ilgili net bir açõklamada
bulunmazken karar, ‘TFF, Güvener ve Gorbon’u
kurban seçti’ olarak yorumlandõ. Federasyonun
internet sitesinden akşam saatlerinde yayõmlanarak
kamuoyuna duyrulan kararõn, TFF Denetleme
Kurulu tarafõndan başlatõlan ve titizlikle yürütülen
soruşturma sonucunda alõndõğõ belirtildi.
Genel Sekreter Güvener ile vekili Orhan Gorbon’un
görevden alõnmasõnõn bir nedeni de TFF’nin mali
yapõsõndaki gelir-gider dengesinin bozulmasõ olarak
gösteriliyor. Ayrõca TFF’deki aşõrõ kadrolaşma ve
danõşman maaşlarõnõn 10-15 bin liraya
çõkarõlmasõnõn da Güvener-Gorbon ikilisine fatura
edildiği ve bu isimlerin kurban seçildiği sõzan
bilgiler arasõnda. Türkiye’nin 2016 Avrupa Futbol
Şampiyonasõ’na hazõrlõk sürecinde komitede görev
alan Ahmet Güvener ve Orhan Gorbon’un, ev
sahipliği hakkõnõn Fransa’ya kaptõrõlmasõ sonucu
eleştirilerin hedefinde kaldõğõ öğrenildi. Yine
F.Bahçe’nin bu ikiliye sõcak bakmadõğõ biliniyor.
Sarõ-Lacivertliler 9 ay önce TFF ve Özgener
yönetimine adeta savaş açarak “Şükrü
Saracoğlu’nun aday statlar arasında
gösterilmemesi kararında yoğun çabaları
olduğunu bildiğimiz, TFF Genel Sekreteri
Ahmet Güvener’in ve Vekili Orhan Gorbon’un
profesyonel yöneticiler olarak, kulübümüze
karşı asla tarafsız olamayacakları bu karar ile
bir kez daha ortaya çıkmıştır” açõklamasõnda
bulunmuştu. Özellikle açõklamada Euro 2016
Hazõrlõk Komitesi Başkanõ Gorbon ve Genel
Sekreter Güvener isimlerini vererek bizzat hedef
gösteren F.Bahçe Kulübü, Güvener ile Gorbon’un
temsilciliğini yaptõklarõ ya da sahibi olduklarõ
şirketlere iş verildiği iddiasõnda da bulunmuş;
TFF’ye konuyla ilgili çeşitli sorular yöneltmişti.
Özgener ise 2016 adaylõk sürecinin devam ettiği
günlerde Güvener ve Gorbon’a sahip çõkarak
F.Bahçe’ye sert yanõt vermişti. Futbol dünyasõ
EURO 2016’nõn Fransa’ya kaptõrõlmasõ sonrasõnda
yõpranan Özgener Federasyonu’nun, Güvener ve
Gorbon’u görevden alarak başarõsõzlõğõn faturasõnõ
bu iki isme kestiği görüşünde birleşti.
İBRA BOŞA MI GİTTİ?
H
enüz temmuz ayõnda yapõlan
TFF Olağan Genel Kurulu’nda
ibra edilen Özgener ve
Yönetim Kurulu’nun aniden böyle bir
karara imza atmasõ akõllarda soru
işaretleri yarattõ. Kamuoyuna dün gece
duyrulan karar sonrasõ ibra edilen
yönetimin raporlarõnõn gerçeği yansõtõp
yansõtmadõğõ konuşuluyor.
YANIT BEKLEYEN SORULAR
TFF bütçesindeki gelir-gider
dengesizliği ve 26 milyonluk açõğõn
faturasõ Güvener ve Gorbon’a mõ kesildi?
EURO 2016 ev sahipliğinin
kaybedilişi sonrası hükümetin,
‘sorumlular görevden alınsın’ telkini
etkili mi oldu?
EURO 2016 adaylõğõ sürecinde Şükrü
Saracoğlu’nun projede gösterilmemesine
içerleyen F.Bahçe, görevden alõnmalarda
etkili oldu mu?
Gorbon-Güvener ikilisi hakkında
ortaya atılıp yalanlanan ‘şirket
ortaklıkları var’ iddiaları ile ilgili yeni
bulguya mı rastlandı?
İbra edilen TFF bütçesinde ‘akçeli’
sõkõntõlar mõ var? Bu sõkõntõlara karşõn
bütçe nasõl genel kurulca ‘ak’landõ?
TFF Başkanı Mahmut Özgener,
Başkanvekili Lutfi Arıboğan ve
Ulusal Takımlar Sorumlusu Levent
Kızıl, Ay - Yıldızlıların dünkü
antrenmanını izlerken Ahmet
Güvener ile Orhan Gorbon’un
görevden alınışının son detaylarını
konuştu. TFF Kurumsal İletişim
Müdürü Altuğ Soytuna, yapılacak
açıklamanın metnini idman boyunca
Özgener’e kontrol ettirdi.
B
elçika Ulusal Takõmõ
Teknik Direktörü
Georges Leekens,
“Türkiye güçlü bir takõm.
Başlarõnda Hiddink gibi
mükemmel bir teknik adam
var. Yarõn (bugün) ikimiz de
takõmlarõmõzõ başarõya
kavuşturmak için çalõşacağõz.
Tabii ki biz de galibiyet almak
istiyoruz” dedi. Belçika’da
sakat Kompany, Gillet ve
Hazard’õn durumlarõ maç saati
belli olacak. Türkiye’ye geç
gelen Belçikalõ futbolcular dün
antrenman yapmadõ. Leekens
konuyla ilgili, “Bu stadõ
tanõyoruz” diye konuştu.
‘KAZANMAK İSTİYORUZ’
Türkiye, Belçika
ile yaptığı 9
maçta, 2 galibiyet,
3 yenilgi, 4 de
beraberlik aldı.
Ay- Yıldızlılar,
İstanbul’daki
maçlarda galip
gelemedi.