23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 7 EYLÜL 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Sakin bir alacakaranlık, bir cumartesi, pazar, pazartesi... Tümüyle renksiz her şey... Tümüyle sessiz ve kendi halinde. Deniz sakin, kıyı kasabaları da boşalmaya başlamış... 11 Eylül’de kendi yalnızlığına gömülecek insanlar... Yazlıkçılar 12 Eylül’de oylarını verecekler, kimileri yine dönecekler ikinci konutlarına... Çocuklar okula başlayacak yedi gün sonra. Bafa Gölü’nü aşıp İzmir’e doğru yol alırken sağımda göl, solumda zeytin ağaçları... Beşparmak Dağları’nın eteklerinde o güzelim Serçin köyü... Kareli defterimde yıllar önce yazılmış anılarım kitap olacak belki önümüzdeki yıl... Özbaşlar’ın Bafa Gölü. Sanırım 1978 ya da 79’da CHP’li Ali Topuz’un bakanlığı döneminde kamulaştırılmıştı o göl. Serçin köylüleri, dinamit tuzaklarından korkmadan balık avlamaya başlamışlardı. Bir an gözlerimi yumdum Bafa’dan geçerken... Gençlik yıllarıma uzandım, eli bacağı kopuk olan o insanları düşündüm... Özbaş ailesinin kurduğu tuzaklar ve patlayan mayınlarda kolu bacağı kopan insanlar şimdilerde 70’li yaşları aşmış olmalı. Söke Ovası’ndaki toprak işgalleri... Nerede o işgalleri yapanlar bugün? Çoğu Soros’un kucağında, ABD’nin Irak’ı işgalini alkışlamayı sürdürüp AKP iktidarının “12 Eylül’le hesaplaştığını” savunuyorlar. CHP lideri Manisa ve İzmir’de konuştu dün. İzmir mitingini izledim, gerçekten görkemli geçti. Arkadaşlarımın izlenimlerini gazetede okuyacaksınız. Geçelim... Bir günlüğüne Bodrum’daydım... İzlenimlerimi bir başka yazımda aktaracağım... Bizim kimi aydınlarımız, yazarlarımız, edebiyatçılarımız gerçekten AKP’nin bu ülkeye demokrasi getireceğine inanıyorlar mı? Biraz da ukalalık ve bilmişlik yapayım... Yıllardır Türkiye’nin sorunlarının sermaye-emek çelişkisi göz ardı edilerek çözümlenemeyeceğini kaç kez yazdım, anımsamıyorum... Yaşadığımız sorunlar sınıfsal temele dayalıdır. Emeğin ve alın terinin yok sayıldığı toplumlarda sınıfsal sorunları çözmek güçtür. Örneğin Fransız devrimi feodal mülkiyeti yok etmiş, burjuva mülkiyetini kurmuştur. Adına ister Kürt, ister Güneydoğu sorunu deyin, bu sorunun çözümü “demokratik açılım” masalıyla değil, işçi sınıfının oluşturacağı bir siyasi partinin seçimle iktidar olmasından geçer. Böylece Güneydoğu’daki feodal aşiret yapısı kırılır. Bu gerçeği görmeden “demokrasi- özgürlük” bu ülkeye yerleşmez, dinsel bir yapı toplumu kuşatır, “ponpon kızlar” Dünya Basketbol Şampiyonası’nda şortla değil, şalvar giyerek gösteri yaparlar. Yakın tarihimizi bilmeden Türkiye’nin dünden bugüne nasıl geldiğini anlamak zordur. Elbet Dersim ve 1925’teki Birinci Ağrı, 1926’da İkinci Ağrı isyanlarında masum insanlar öldürülmüştür. Bugün bunları konuşup tartışabiliriz, o ayrı bir konu... Ama Dersim isyanı ya da Ağrı isyanları üzerinden siyaset yapmak, din tacirleriyle, toprak beyleri ve aşiretlerle pazarlık yapıp, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliğini işaret edip “soy-sop” söylemiyle aşağılamak ne anlama gelir? Tefeciyi, ağayı, aşiret liderini, şeyhleri yanınıza alıp, Diyarbakır’da nutuk atıp, yandaş gazetecilere çanak sorular sordurtup “demokratlık” taslamak nedir? ABD emperyalizminin kucağında siyaset yapanların, Büyük Ortadoğu Projesi’nin mimarlarıyla bir yabancı ülkede otel odalarında toplananların Türkiye’yi ne hale getirdikleri ortada. Onun için söylediklerinin hepsini “masal” olarak değerlendiriyorum... 12 Eylül’de “evet” mi yoksa “hayır” mı çıkar bilmem! Bildiğim, Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP, yetersiz kadrolarına karşın iktidara doğru yürüyor... Başbakan Erdoğan’ın hırçınlığı da zaten bu yüzden! Gâvur İzmir de yapacağını yapar zaten. Dünkü mitingi bunun göstergesiydi... Yannis Ritsos’un Kırmızı Yayınları’ndan çıkan şiir kitabı “Her Zaman En Başta Özgürlük”ü okudum Bodrum-İzmir arasında... Ne diyor Ritsos: “Ölüm varsa da, her zaman, ikinci gelir. Çünkü her zaman en başta, özgürlük” Hem askeri vesayete, askeri darbelere karşı olacağız hem de sivil vesayete ve sivil diktalara... Sınıfsal mücadele olmadan kimseye altın tepsiyle demokrasi sunmazlar... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Gâvur’ İzmir ve CHP... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Hak-İş Başkanı referandumda tercihini açıklamayan sivil toplum kuruluşlarını konsomatrislikle suçladı. İzmir’de yüz binlerce kişiye seslenen Kõlõçdaroğlu, özgürlüklerin yok edilmek istendiğini vurguladõ ‘Herkes baskı altında’OZAN YAYMAN İZMİR / MANİSA - CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçda- roğlu, halkoylamasõna sunulan anayasa değişikliklerinin Ke- nan Evren’in bile cesaret ede- meyeceği değişiklikler dayattõ- ğõnõ söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õ televizyon- da birlikte tartõşmaya çağõran Kõ- lõçdaroğlu, “Kendine güveni- yorsan, adam gibi adamsan, is- tediğin televizyon kanalında is- tediğin gazetecilerin önünde anayasa değişikliği paketini tartışmaya hazırım” dedi. Kõlõçdaroğlu, 12 Eylül hal- koylamasõ öncesi Manisa ve İz- mir’de gerçekleştirdiği miting- lerde, anayasa değişikliğiyle öz- gürlüklerin yok edilmek isten- diğine vurgu yaptõ. Manisa’da il merkezinin yanõ sõra bölge bel- delerini de dolaşan Kõlõçdaroğ- lu’na ilgi yoğun oldu. İzmir mi- tinginde de halkõn katõlõmõ yoğun olduğu gibi coşku da üst sevi- yedeydi. Kõlõçdaroğlu, İzmir ve Manisa’da yaptõğõ konuşmada, Erdoğan’õn ve beraberindeki- lerin yargõyõ ele geçirmek için uğraştõğõnõ vurguladõ. Erdo- ğan’õn cumhurbaşkanõ, vali, def- terdar, tapu müdürü, milli eğitim müdürü atadõğõnõ, ancak hâkim atayamadõğõnõ kaydederek, “Hâ- kim atayabilmek için anaya- sayı değiştiriyorlar” dedi. Kõlõçdaroğlu, AKP’nin da- yatmaya çalõştõğõ anayasanõn, yargõya başvuru yolunu tõkaya- cak nitelikte olduğunu söyleye- rek, “Bu anayasa, Kenan Pa- şa’nın bile yapmaya cesaret edemediğini dayatıyor. Peş- keş niteliğindeki özelleştirme- lere karşı yargı yolunu tıkı- yorlar. Otobüs, metro, köprü biletlerine yapılan zammı, yar- gı yoluyla iptal ettirmek iste- yecek yurttaşlar, bu anayasa- nın onaylanması halinde, mah- kemelere başvuramayacak- lar” dedi. ‘Okyanus ötesi duyacak’ Kõlõçdaroğlu, kõsa bir süre önce İstanbul’da “Hayır” yazõ- lõ broşür dağõtan CHP’li 3 kadõna AKP’lilerin saldõrdõğõnõ anõm- satarak, “Biz güçlendikçe bun- ların şiddeti artacak. Ülkede- ki her kesime karşı baskı uy- guluyorlar. İşverene, işçiye, esnafa, sanatçılara, öğrenciye hemen her kesime, evet oyu vermesi konusunda baskı uy- guluyorlar. Bunlara ilk toka- dı halk atacak ve bu tokadın sesi okyanus ötesinden duyu- lacak” diye konuştu. Kõlõçdaroğlu, 12 Eylül halk oylamasõnda “evet” oyu vere- ceğini açõklayan sanatçõlara da seslenerek, “Bu anayasayla öz- gürlükleri elimizden almak istiyorlar. Hangi sanatçı öz- gürlüklerin elinden alınma- sını ister. Sanatçılara soruyo- rum, ‘Demokrasi bizim için amaç değil araçtõr’ diyen o de- ğil miydi? 12 Eylül’ü yapan paşalardan hesap soracakla- rını söylüyorlar. Soramazlar. Soracaklarsa kendilerine muhtıra veren adamı çağır- sınlar ve hesabını sorsunlar” dedi. Kõlõçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’õn son günlerde basõna yansõyan villasõyla ilgili olarak da, şunlarõ söyledi: “Recep malikânesinin mus- lukları altın kaplamaymış. O demiyor muydu ‘Su sattõm, li- mon sattõm geçindim’ diye. Hangi vatandaş, su, limon, si- mit satarak altın kaplama ma- likânede oturabilir? Ülke- mizde insanlar işsizken, yata- ğa aç girerken, Recep Bey sa- bah kalktığında altın kaplama muslukta yüzünü yıkarken ne CHP’Lİ KART ‘Seçim hilelerine önlem alınsın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Konya Mil- letvekili Atilla Kart, “seçim hilelerine ve müdahaleleri- ne karşı alınması gereken önlemler” için YSK’yi göre- ve çağõrdõ. Kart, dün YSK’ye yaptõğõ başvuruda, “2007’den bu ya- na AKP’nin sorumluluğunda yapılan seçimlerde hile ya da müdahale yapıldığına dair ciddi kuşkular söz konusu- dur. Bu süreçte YSK’nin et- kin olmadığı, manipülasyon- lara açık olan müdahalelere zemin hazırladığı, edilgen davranarak bu ortamı yarat- tığı görülmektedir” dedi. Kart, “YSK’nin anayasal görevini güven verecek ve et- kinlik yaratacak bir şekilde yapabilmesi, seçim güvenliği- ne yönelik kuşku ve iddiala- rın asgari düzeye indirilmesi amacıyla” şu önerileri dile ge- tirdi: “Referandum tasnif so- nuçları YSK tarafından san- dık, mahalle/köy, ilçe, il dü- zeyinde internetten ilan edil- melidir. Bu işlem ve uygula- manın yapılmasında hiçbir teknik zorluk yoktur. Pekâlâ sandık kurullarınca açıkla- nan tutanaklar her yerde bu- lunan tarayıcılarla bilgisayar ortamına konulabilir. Daha sonra OCR (optical charac- ter recogmitiom) programla- rıyla taranabilir, doküman- lar haline çevirilebilir. Böyle- ce bilgisayar ortamında oy sayıları, mükerrer oy ve ben- zeri hileler takip ve kontrol edilebilir. Bu nitelikteki bir uygulama ve denetimin tek- nik olarak mümkün olduğu akademisyenler tarafından ifade edilmektedir. Başta ODTÜ olmak üzere üniversi- telerimiz bu teknik desteği vermeye hazırdır. Böylece se- çimlerin kamuoyu denetimi- ne açılması sağlanmış olacak- tır. Bu işlem ve uygulamala- rın yapılmasını engelleyecek hiçbir yasal durum söz konu- su değildir.” Afiş kavgası sokağa da taştı CHP İstanbul İl Başkanõ Berhan Şimşek, “Müslüman kadõnlarõn rahibe gibi örtünmesi için / evet” yazõlõ afişlerin CHP İstanbul İl Başkanlõğõ’nõn bilgisi ve onayõyla asõldõğõ iddialarõnõ yalanladõ. Afiş tartõşmasõnõn yaşandõğõ Avcõlar Belediye Meclisi’nin CHP’li üyesi Ömer Zengin partisinden istifa etti, belediye önünde kavga çõktõ. İstanbul Haber Servisi - CHP İs- tanbul İl Başkanõ Berhan Şimşek, Avcõlar Belediye Başkanõ Mustafa Değirmenci’nin “Müslüman kadın- ların rahibe gibi örtünmesi için / evet” yazõlõ afişlerin CHP İstanbul İl Başkanlõğõ’nõn onayõyla asõldõğõ iddia- sõnõ yalanladõ. “Afiş” gerginliği Avcõ- lar Belediye Meclisi’ne de yansõdõ. AKP’li meclis üyeleri CHP’yi protes- to ederek Meclis’i terk etti. Avcõlar Be- lediyesi önüne gelen yurttaşlar arasõn- da da kavga çõktõ. Konuyla ilgili dün İstanbul İl Baş- kanlõğõ’nda basõn toplantõsõ düzenleyen Şimşek, konuyla ilgili suç duyurusun- da bulunduklarõnõ söyledi. Değirmen- ci’nin afişin CHP İstanbul İl Başkanlõ- ğõ’nõn bilgisi dahilinde asõldõğõ yönün- de açõklama yaptõğõnõ anõmsatan Şim- şek, “Bu açıklama parti örgütümüzü yanıltma amacı gütmektedir. Belir- tildiği üzere CHP İstanbul İl Baş- kanlığı’nın bu afişle ilgili hiçbir bil- gisi ve onayı yoktur” dedi. 12 Eylül’deki referandum öncesi AKP ile CHP arasõnda yaşanan “rahi- beli afiş” gerginliği dün Avcõlar Bele- diye Meclisi’ne de yansõdõ. Meclis’in AKP’li üyeleri konuyu gündeme geti- rince CHP’li meclis üyeleriyle arala- rõnda tartõşma yaşandõ. Toplantõda gün- dem dõşõ söz alan AKP Grup Sözcüsü Namık Öztürk’ün konuşmasõna CHP’lilerin tepki göstermesi üzerine AKP’liler Meclis’i terk etti. Eşi başör- tülü olan CHP’li Ömer Zengin de AKP’lilerle birlikte toplantõyõ terk et- ti. CHP’li Ömer Zengin, daha sonra be- lediye önünde açõklama yaparak parti- sinden istifa ettiğini açõkladõ. Belediye Meclisi’ndeki tartõşma sürerken, Avcõlar Belediyesi önünde de Avcõlar Beledi- ye Başkanõ Değirmenci’ye destek olan- lar ve tepki gösteren yurttaşlar arasõn- da da tartõşma kavgaya dönüştü. AVCILAR’DA CHP’Lİ MECLİS ÜYESİ İSTİFA ETTİ ‘BİZ BÖYLE BİR AFİŞ ASMADIK’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Diyarbakır İl Baş- kanı Muzaffer Değer, partide kriz yaratan “Müslüman kadın- ların rahibe gibi örtünmesi için / evet” yazılı afişleri Diyarba- kır’da kendilerinin asmadığını belirterek Bugün ve Taraf gaze- teleri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı. Değer, basında yer alan haberleri “ger- çekdışı ve deli saçması” olarak nitelendirdi. Değer, “Açık söylü- yorum; böyle bir afişi biz asma- dık. Bu afişin kimler tarafından ne için ve ne zaman asıldığını bil- miyoruz. Elimizde böyle bir afiş yoktur” diye konuştu. CHP’NİN İZMİR MİTİNGİNDEN İZLENİMLER SERDAR KIZIK İzmir, Cumhuriyet Mitingi’nden bu yana böylesine bir buluşmayõ öz- lemiş. Tam “İzmir işi” oldu doğrusu. Kordon bildiğiniz gibi; kafe ve barlarda neredeyse aynõ müşteri pro- fili. Masalarda soğuk biralar, neşeli genç kõzlar, erkekler, yaşlõlar... Birbirlerine sarõlõp coşkuyu paylaş- mak isteyen eşler, sevgililer... “Hayır”cõlar, boyun eğmeyenler... Gündoğdu’ya ulaşmak güç. Üç ka- põda polisin aşõrõ önlemleri nedeniyle büyük yõğõlmalar. Daha miting başlamamõş, kapõlarda izdiham. Gazeteciler bile engelleniyor; yu- karõdan fotoğraf çekilmesini önle- mek için apartman girişleri tutulmuş. Önceden hiç böylesine rastlama- mõştõk, “yasak” diyorlar foto muha- birlerine. Yurttaşlarõn alana girmesi bir me- sele. Akõn akõn geliyor insanlar. Ne bin- dirilmiş kõtalar ne de baskõlar, gönül- lü ve içten bir katõlõm. AKP’nin mitingiyle karşõlaştõrma- ya hiç gerek yok. Herkes Cumhuriyet Mitingi’ndeki katõlõma ulaşõlõp ulaşõ- lamadõğõnõ merak ediyor. O kadar değil elbet, ama CHP’liler memnun. Evet, ağõrlõk CHP’liler, ama onu da aşan bir başka duyarlõlõk yansõyor her yere. Gerçi memleketin hali ortada, ama bu kadar güler yüzlü, gülümseyen, umutlarõnõ yansõtan insanõ bir arada görmek hoş doğrusu. Bir genç, mizah dergisinde kapak olan Tayyip Erdoğan karikatürlü ti- şört giymiş. Gaziantep’te aynõ tişörtü giydiği için gözaltõna alõnan gençten şanslõ anlaşõlan! Partili milletvekilleri tek tek anons ediliyor bu arada. İlginç, en büyük alkõşõ Kamer Genç alõyor. Kemal Kılıçdaroğlu geliyor plat- forma. AKP’nin 12 Eylül’den hesap sora- mayacağõnõ söylüyor, 12 Eylül’de asõlanlardan, Deniz Gezmiş’lerden söz ediyor. O sõrada bir genç yumruğunu hava- ya kaldõrõp haykõrõyor: “İşte solcu Kemal...” Yanõndaki orta yaşlõ bir bayan dev- reye giriyor: “Türban meselesini ortaya atma- sa iyi olurdu. Genel af niye ki...” Kõlõçdaroğlu, halkoylamasõnda sa- natçõlardan sağlõklõ değerlendirme yapmalarõnõ istiyor. O sõrada “Se- zen’e kapak olsun” diyor başka bir genç. CHP, İzmir’den büyük moral top- luyor. Mitingin bitişinde, “Bekle Bizi İs- tanbul” şarkõsõ çalõyor... İzmir İşi... düşünüyor? Recep Bey’in altın kaplama malikânesi bir kez daha gösteriyor ki, AKP, Türkiye’nin sorunları- na değil, Türkiye’nin rantına taliptir.” ‘Karşıma çık’ Kõlõçdaroğlu, Başba- kan Erdoğan’õn, her fõr- satta, “Ana muhalefet partisi lideri, meydan- larda anayasa değişik- liğine yönelik hiçbir şey söylemiyor” yönünde açõklamalarda bulundu- ğuna da değinerek, Er- doğan’a şöyle seslendi: “Kendine güveniyor- san, adam gibi adam- san, istediğin televiz- yon kanalında, istediğin gazetecilerin önünde anayasa değişikliği pa- ketini tartışmaya hazı- rım. Yüreğin yetiyorsa çık karşıma. Ama çıka- maz. Karşıma çıkabil- mesi için ya haklı ol- ması gerekir ya da mangal gibi yüreği ol- ması lazım.” Kemal Kõlõçdaroğlu Manisa mitiginde AKP döneminde özelleştirilen Sümerbank olayõna da vurgu yaparak, “Bunlar Sümerbank’ı 4 trilyona özelleştirdiler, sonra da 52 trilyona sattılar. Din- dar, ahlaklı geçiniyor- lar. Soruyorum, hangi ahlakta var bu yaptık- ları?” dedi. ALANA VAPURLA GELDİ - Yaklaşık 250 bin İzmirlinin bir araya geldiği Gün- doğdu Meydanı’na, Konak yönünden “Lamia” adlı vapurla gelen Kılıçdaroğlu’na, çok sayıda tekne de eşlik etti. Yer yer 3 yıl önceki Cumhuriyet Mitingi’ni yansı- tan görüntülerin oluştuğu miting alanına asılan, “Bir bilmecem var çocuklar... Sürekli yalan üretir. Ararsan Hikmet Yar’ın dizinin dibindedir. Kalpazan deyince akla o gelir. Acaba kimdir, kimdir, kimdir?” yazılı pankart ilgi çekti. Fotoğraflar:EMREDÖKER,METEKIZIK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle