Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
7 EYLÜL 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Sakin bir alacakaranlık, bir
cumartesi, pazar, pazartesi... Tümüyle
renksiz her şey... Tümüyle sessiz ve
kendi halinde.
Deniz sakin, kıyı kasabaları da
boşalmaya başlamış...
11 Eylül’de kendi yalnızlığına
gömülecek insanlar...
Yazlıkçılar 12 Eylül’de oylarını
verecekler, kimileri yine dönecekler
ikinci konutlarına...
Çocuklar okula başlayacak yedi gün
sonra.
Bafa Gölü’nü aşıp İzmir’e doğru yol
alırken sağımda göl, solumda zeytin
ağaçları...
Beşparmak Dağları’nın eteklerinde
o güzelim Serçin köyü...
Kareli defterimde yıllar önce
yazılmış anılarım kitap olacak belki
önümüzdeki yıl...
Özbaşlar’ın Bafa Gölü.
Sanırım 1978 ya da 79’da CHP’li Ali
Topuz’un bakanlığı döneminde
kamulaştırılmıştı o göl. Serçin
köylüleri, dinamit tuzaklarından
korkmadan balık avlamaya
başlamışlardı.
Bir an gözlerimi yumdum Bafa’dan
geçerken...
Gençlik yıllarıma uzandım, eli bacağı
kopuk olan o insanları düşündüm...
Özbaş ailesinin kurduğu tuzaklar ve
patlayan mayınlarda kolu bacağı
kopan insanlar şimdilerde 70’li
yaşları aşmış olmalı.
Söke Ovası’ndaki toprak işgalleri...
Nerede o işgalleri yapanlar bugün?
Çoğu Soros’un kucağında, ABD’nin
Irak’ı işgalini alkışlamayı sürdürüp
AKP iktidarının “12 Eylül’le
hesaplaştığını” savunuyorlar.
CHP lideri Manisa ve İzmir’de
konuştu dün. İzmir mitingini izledim,
gerçekten görkemli geçti.
Arkadaşlarımın izlenimlerini gazetede
okuyacaksınız.
Geçelim...
Bir günlüğüne Bodrum’daydım...
İzlenimlerimi bir başka yazımda
aktaracağım...
Bizim kimi aydınlarımız,
yazarlarımız, edebiyatçılarımız
gerçekten AKP’nin bu ülkeye
demokrasi getireceğine inanıyorlar
mı?
Biraz da ukalalık ve bilmişlik
yapayım...
Yıllardır Türkiye’nin sorunlarının
sermaye-emek çelişkisi göz ardı
edilerek çözümlenemeyeceğini kaç
kez yazdım, anımsamıyorum...
Yaşadığımız sorunlar sınıfsal temele
dayalıdır.
Emeğin ve alın terinin yok
sayıldığı toplumlarda sınıfsal sorunları
çözmek güçtür. Örneğin Fransız
devrimi feodal mülkiyeti yok etmiş,
burjuva mülkiyetini kurmuştur.
Adına ister Kürt, ister Güneydoğu
sorunu deyin, bu sorunun çözümü
“demokratik açılım” masalıyla değil,
işçi sınıfının oluşturacağı bir siyasi
partinin seçimle iktidar olmasından
geçer.
Böylece Güneydoğu’daki feodal
aşiret yapısı kırılır.
Bu gerçeği görmeden “demokrasi-
özgürlük” bu ülkeye yerleşmez, dinsel
bir yapı toplumu kuşatır, “ponpon
kızlar” Dünya Basketbol
Şampiyonası’nda şortla değil, şalvar
giyerek gösteri yaparlar.
Yakın tarihimizi bilmeden
Türkiye’nin dünden bugüne nasıl
geldiğini anlamak zordur.
Elbet Dersim ve 1925’teki Birinci
Ağrı, 1926’da İkinci Ağrı isyanlarında
masum insanlar öldürülmüştür.
Bugün bunları konuşup tartışabiliriz,
o ayrı bir konu...
Ama Dersim isyanı ya da Ağrı
isyanları üzerinden siyaset yapmak,
din tacirleriyle, toprak beyleri ve
aşiretlerle pazarlık yapıp, Kemal
Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliğini işaret
edip “soy-sop” söylemiyle aşağılamak
ne anlama gelir?
Tefeciyi, ağayı, aşiret liderini,
şeyhleri yanınıza alıp, Diyarbakır’da
nutuk atıp, yandaş gazetecilere çanak
sorular sordurtup “demokratlık”
taslamak nedir?
ABD emperyalizminin kucağında
siyaset yapanların, Büyük Ortadoğu
Projesi’nin mimarlarıyla bir yabancı
ülkede otel odalarında toplananların
Türkiye’yi ne hale getirdikleri ortada.
Onun için söylediklerinin hepsini
“masal” olarak değerlendiriyorum...
12 Eylül’de “evet” mi yoksa “hayır”
mı çıkar bilmem!
Bildiğim, Kılıçdaroğlu liderliğindeki
CHP, yetersiz kadrolarına karşın
iktidara doğru yürüyor...
Başbakan Erdoğan’ın hırçınlığı da
zaten bu yüzden!
Gâvur İzmir de yapacağını yapar
zaten. Dünkü mitingi bunun
göstergesiydi...
Yannis Ritsos’un Kırmızı
Yayınları’ndan çıkan şiir kitabı “Her
Zaman En Başta Özgürlük”ü okudum
Bodrum-İzmir arasında...
Ne diyor Ritsos:
“Ölüm varsa da, her zaman, ikinci
gelir.
Çünkü her zaman en başta,
özgürlük”
Hem askeri vesayete, askeri
darbelere karşı olacağız hem de sivil
vesayete ve sivil diktalara...
Sınıfsal mücadele olmadan
kimseye altın tepsiyle demokrasi
sunmazlar...
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
‘Gâvur’ İzmir ve CHP...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69
Hak-İş Başkanı referandumda tercihini açıklamayan sivil toplum
kuruluşlarını konsomatrislikle suçladı.
İzmir’de yüz binlerce kişiye seslenen Kõlõçdaroğlu, özgürlüklerin yok edilmek istendiğini vurguladõ
‘Herkes baskı altında’OZAN YAYMAN
İZMİR / MANİSA - CHP
Genel Başkanõ Kemal Kılıçda-
roğlu, halkoylamasõna sunulan
anayasa değişikliklerinin Ke-
nan Evren’in bile cesaret ede-
meyeceği değişiklikler dayattõ-
ğõnõ söyledi. Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õ televizyon-
da birlikte tartõşmaya çağõran Kõ-
lõçdaroğlu, “Kendine güveni-
yorsan, adam gibi adamsan, is-
tediğin televizyon kanalında is-
tediğin gazetecilerin önünde
anayasa değişikliği paketini
tartışmaya hazırım” dedi.
Kõlõçdaroğlu, 12 Eylül hal-
koylamasõ öncesi Manisa ve İz-
mir’de gerçekleştirdiği miting-
lerde, anayasa değişikliğiyle öz-
gürlüklerin yok edilmek isten-
diğine vurgu yaptõ. Manisa’da il
merkezinin yanõ sõra bölge bel-
delerini de dolaşan Kõlõçdaroğ-
lu’na ilgi yoğun oldu. İzmir mi-
tinginde de halkõn katõlõmõ yoğun
olduğu gibi coşku da üst sevi-
yedeydi. Kõlõçdaroğlu, İzmir ve
Manisa’da yaptõğõ konuşmada,
Erdoğan’õn ve beraberindeki-
lerin yargõyõ ele geçirmek için
uğraştõğõnõ vurguladõ. Erdo-
ğan’õn cumhurbaşkanõ, vali, def-
terdar, tapu müdürü, milli eğitim
müdürü atadõğõnõ, ancak hâkim
atayamadõğõnõ kaydederek, “Hâ-
kim atayabilmek için anaya-
sayı değiştiriyorlar” dedi.
Kõlõçdaroğlu, AKP’nin da-
yatmaya çalõştõğõ anayasanõn,
yargõya başvuru yolunu tõkaya-
cak nitelikte olduğunu söyleye-
rek, “Bu anayasa, Kenan Pa-
şa’nın bile yapmaya cesaret
edemediğini dayatıyor. Peş-
keş niteliğindeki özelleştirme-
lere karşı yargı yolunu tıkı-
yorlar. Otobüs, metro, köprü
biletlerine yapılan zammı, yar-
gı yoluyla iptal ettirmek iste-
yecek yurttaşlar, bu anayasa-
nın onaylanması halinde, mah-
kemelere başvuramayacak-
lar” dedi.
‘Okyanus ötesi duyacak’
Kõlõçdaroğlu, kõsa bir süre
önce İstanbul’da “Hayır” yazõ-
lõ broşür dağõtan CHP’li 3 kadõna
AKP’lilerin saldõrdõğõnõ anõm-
satarak, “Biz güçlendikçe bun-
ların şiddeti artacak. Ülkede-
ki her kesime karşı baskı uy-
guluyorlar. İşverene, işçiye,
esnafa, sanatçılara, öğrenciye
hemen her kesime, evet oyu
vermesi konusunda baskı uy-
guluyorlar. Bunlara ilk toka-
dı halk atacak ve bu tokadın
sesi okyanus ötesinden duyu-
lacak” diye konuştu.
Kõlõçdaroğlu, 12 Eylül halk
oylamasõnda “evet” oyu vere-
ceğini açõklayan sanatçõlara da
seslenerek, “Bu anayasayla öz-
gürlükleri elimizden almak
istiyorlar. Hangi sanatçı öz-
gürlüklerin elinden alınma-
sını ister. Sanatçılara soruyo-
rum, ‘Demokrasi bizim için
amaç değil araçtõr’ diyen o de-
ğil miydi? 12 Eylül’ü yapan
paşalardan hesap soracakla-
rını söylüyorlar. Soramazlar.
Soracaklarsa kendilerine
muhtıra veren adamı çağır-
sınlar ve hesabını sorsunlar”
dedi. Kõlõçdaroğlu, Başbakan
Erdoğan’õn son günlerde basõna
yansõyan villasõyla ilgili olarak
da, şunlarõ söyledi:
“Recep malikânesinin mus-
lukları altın kaplamaymış. O
demiyor muydu ‘Su sattõm, li-
mon sattõm geçindim’ diye.
Hangi vatandaş, su, limon, si-
mit satarak altın kaplama ma-
likânede oturabilir? Ülke-
mizde insanlar işsizken, yata-
ğa aç girerken, Recep Bey sa-
bah kalktığında altın kaplama
muslukta yüzünü yıkarken ne
CHP’Lİ KART
‘Seçim
hilelerine
önlem
alınsın’
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Konya Mil-
letvekili Atilla Kart, “seçim
hilelerine ve müdahaleleri-
ne karşı alınması gereken
önlemler” için YSK’yi göre-
ve çağõrdõ.
Kart, dün YSK’ye yaptõğõ
başvuruda, “2007’den bu ya-
na AKP’nin sorumluluğunda
yapılan seçimlerde hile ya da
müdahale yapıldığına dair
ciddi kuşkular söz konusu-
dur. Bu süreçte YSK’nin et-
kin olmadığı, manipülasyon-
lara açık olan müdahalelere
zemin hazırladığı, edilgen
davranarak bu ortamı yarat-
tığı görülmektedir” dedi.
Kart, “YSK’nin anayasal
görevini güven verecek ve et-
kinlik yaratacak bir şekilde
yapabilmesi, seçim güvenliği-
ne yönelik kuşku ve iddiala-
rın asgari düzeye indirilmesi
amacıyla” şu önerileri dile ge-
tirdi: “Referandum tasnif so-
nuçları YSK tarafından san-
dık, mahalle/köy, ilçe, il dü-
zeyinde internetten ilan edil-
melidir. Bu işlem ve uygula-
manın yapılmasında hiçbir
teknik zorluk yoktur. Pekâlâ
sandık kurullarınca açıkla-
nan tutanaklar her yerde bu-
lunan tarayıcılarla bilgisayar
ortamına konulabilir. Daha
sonra OCR (optical charac-
ter recogmitiom) programla-
rıyla taranabilir, doküman-
lar haline çevirilebilir. Böyle-
ce bilgisayar ortamında oy
sayıları, mükerrer oy ve ben-
zeri hileler takip ve kontrol
edilebilir. Bu nitelikteki bir
uygulama ve denetimin tek-
nik olarak mümkün olduğu
akademisyenler tarafından
ifade edilmektedir. Başta
ODTÜ olmak üzere üniversi-
telerimiz bu teknik desteği
vermeye hazırdır. Böylece se-
çimlerin kamuoyu denetimi-
ne açılması sağlanmış olacak-
tır. Bu işlem ve uygulamala-
rın yapılmasını engelleyecek
hiçbir yasal durum söz konu-
su değildir.”
Afiş kavgası
sokağa da taştı
CHP İstanbul İl Başkanõ Berhan Şimşek, “Müslüman kadõnlarõn
rahibe gibi örtünmesi için / evet” yazõlõ afişlerin CHP İstanbul İl
Başkanlõğõ’nõn bilgisi ve onayõyla asõldõğõ iddialarõnõ yalanladõ. Afiş
tartõşmasõnõn yaşandõğõ Avcõlar Belediye Meclisi’nin CHP’li üyesi
Ömer Zengin partisinden istifa etti, belediye önünde kavga çõktõ.
İstanbul Haber Servisi - CHP İs-
tanbul İl Başkanõ Berhan Şimşek,
Avcõlar Belediye Başkanõ Mustafa
Değirmenci’nin “Müslüman kadın-
ların rahibe gibi örtünmesi için /
evet” yazõlõ afişlerin CHP İstanbul İl
Başkanlõğõ’nõn onayõyla asõldõğõ iddia-
sõnõ yalanladõ. “Afiş” gerginliği Avcõ-
lar Belediye Meclisi’ne de yansõdõ.
AKP’li meclis üyeleri CHP’yi protes-
to ederek Meclis’i terk etti. Avcõlar Be-
lediyesi önüne gelen yurttaşlar arasõn-
da da kavga çõktõ.
Konuyla ilgili dün İstanbul İl Baş-
kanlõğõ’nda basõn toplantõsõ düzenleyen
Şimşek, konuyla ilgili suç duyurusun-
da bulunduklarõnõ söyledi. Değirmen-
ci’nin afişin CHP İstanbul İl Başkanlõ-
ğõ’nõn bilgisi dahilinde asõldõğõ yönün-
de açõklama yaptõğõnõ anõmsatan Şim-
şek, “Bu açıklama parti örgütümüzü
yanıltma amacı gütmektedir. Belir-
tildiği üzere CHP İstanbul İl Baş-
kanlığı’nın bu afişle ilgili hiçbir bil-
gisi ve onayı yoktur” dedi.
12 Eylül’deki referandum öncesi
AKP ile CHP arasõnda yaşanan “rahi-
beli afiş” gerginliği dün Avcõlar Bele-
diye Meclisi’ne de yansõdõ. Meclis’in
AKP’li üyeleri konuyu gündeme geti-
rince CHP’li meclis üyeleriyle arala-
rõnda tartõşma yaşandõ. Toplantõda gün-
dem dõşõ söz alan AKP Grup Sözcüsü
Namık Öztürk’ün konuşmasõna
CHP’lilerin tepki göstermesi üzerine
AKP’liler Meclis’i terk etti. Eşi başör-
tülü olan CHP’li Ömer Zengin de
AKP’lilerle birlikte toplantõyõ terk et-
ti. CHP’li Ömer Zengin, daha sonra be-
lediye önünde açõklama yaparak parti-
sinden istifa ettiğini açõkladõ. Belediye
Meclisi’ndeki tartõşma sürerken, Avcõlar
Belediyesi önünde de Avcõlar Beledi-
ye Başkanõ Değirmenci’ye destek olan-
lar ve tepki gösteren yurttaşlar arasõn-
da da tartõşma kavgaya dönüştü.
AVCILAR’DA CHP’Lİ MECLİS ÜYESİ İSTİFA ETTİ
‘BİZ BÖYLE BİR
AFİŞ ASMADIK’
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Diyarbakır İl Baş-
kanı Muzaffer Değer, partide
kriz yaratan “Müslüman kadın-
ların rahibe gibi örtünmesi için /
evet” yazılı afişleri Diyarba-
kır’da kendilerinin asmadığını
belirterek Bugün ve Taraf gaze-
teleri hakkında suç duyurusunda
bulunduklarını açıkladı. Değer,
basında yer alan haberleri “ger-
çekdışı ve deli saçması” olarak
nitelendirdi. Değer, “Açık söylü-
yorum; böyle bir afişi biz asma-
dık. Bu afişin kimler tarafından
ne için ve ne zaman asıldığını bil-
miyoruz. Elimizde böyle bir afiş
yoktur” diye konuştu.
CHP’NİN İZMİR MİTİNGİNDEN İZLENİMLER
SERDAR KIZIK
İzmir, Cumhuriyet Mitingi’nden
bu yana böylesine bir buluşmayõ öz-
lemiş.
Tam “İzmir işi” oldu doğrusu.
Kordon bildiğiniz gibi; kafe ve
barlarda neredeyse aynõ müşteri pro-
fili.
Masalarda soğuk biralar, neşeli
genç kõzlar, erkekler, yaşlõlar...
Birbirlerine sarõlõp coşkuyu paylaş-
mak isteyen eşler, sevgililer...
“Hayır”cõlar, boyun eğmeyenler...
Gündoğdu’ya ulaşmak güç. Üç ka-
põda polisin aşõrõ önlemleri nedeniyle
büyük yõğõlmalar.
Daha miting başlamamõş, kapõlarda
izdiham.
Gazeteciler bile engelleniyor; yu-
karõdan fotoğraf çekilmesini önle-
mek için apartman girişleri tutulmuş.
Önceden hiç böylesine rastlama-
mõştõk, “yasak” diyorlar foto muha-
birlerine.
Yurttaşlarõn alana girmesi bir me-
sele.
Akõn akõn geliyor insanlar. Ne bin-
dirilmiş kõtalar ne de baskõlar, gönül-
lü ve içten bir katõlõm.
AKP’nin mitingiyle karşõlaştõrma-
ya hiç gerek yok. Herkes Cumhuriyet
Mitingi’ndeki katõlõma ulaşõlõp ulaşõ-
lamadõğõnõ merak ediyor. O kadar
değil elbet, ama CHP’liler memnun.
Evet, ağõrlõk CHP’liler, ama onu da
aşan bir başka duyarlõlõk yansõyor
her yere.
Gerçi memleketin hali ortada, ama
bu kadar güler yüzlü, gülümseyen,
umutlarõnõ yansõtan insanõ bir arada
görmek hoş doğrusu.
Bir genç, mizah dergisinde kapak
olan Tayyip Erdoğan karikatürlü ti-
şört giymiş. Gaziantep’te aynõ tişörtü
giydiği için gözaltõna alõnan gençten
şanslõ anlaşõlan!
Partili milletvekilleri tek tek anons
ediliyor bu arada. İlginç, en büyük
alkõşõ Kamer Genç alõyor.
Kemal Kılıçdaroğlu geliyor plat-
forma.
AKP’nin 12 Eylül’den hesap sora-
mayacağõnõ söylüyor, 12 Eylül’de
asõlanlardan, Deniz Gezmiş’lerden
söz ediyor.
O sõrada bir genç yumruğunu hava-
ya kaldõrõp haykõrõyor:
“İşte solcu Kemal...”
Yanõndaki orta yaşlõ bir bayan dev-
reye giriyor:
“Türban meselesini ortaya atma-
sa iyi olurdu. Genel af niye ki...”
Kõlõçdaroğlu, halkoylamasõnda sa-
natçõlardan sağlõklõ değerlendirme
yapmalarõnõ istiyor. O sõrada “Se-
zen’e kapak olsun” diyor başka bir
genç.
CHP, İzmir’den büyük moral top-
luyor.
Mitingin bitişinde, “Bekle Bizi İs-
tanbul” şarkõsõ çalõyor...
İzmir İşi...
düşünüyor? Recep
Bey’in altın kaplama
malikânesi bir kez daha
gösteriyor ki, AKP,
Türkiye’nin sorunları-
na değil, Türkiye’nin
rantına taliptir.”
‘Karşıma çık’
Kõlõçdaroğlu, Başba-
kan Erdoğan’õn, her fõr-
satta, “Ana muhalefet
partisi lideri, meydan-
larda anayasa değişik-
liğine yönelik hiçbir şey
söylemiyor” yönünde
açõklamalarda bulundu-
ğuna da değinerek, Er-
doğan’a şöyle seslendi:
“Kendine güveniyor-
san, adam gibi adam-
san, istediğin televiz-
yon kanalında, istediğin
gazetecilerin önünde
anayasa değişikliği pa-
ketini tartışmaya hazı-
rım. Yüreğin yetiyorsa
çık karşıma. Ama çıka-
maz. Karşıma çıkabil-
mesi için ya haklı ol-
ması gerekir ya da
mangal gibi yüreği ol-
ması lazım.”
Kemal Kõlõçdaroğlu
Manisa mitiginde AKP
döneminde özelleştirilen
Sümerbank olayõna da
vurgu yaparak, “Bunlar
Sümerbank’ı 4 trilyona
özelleştirdiler, sonra da
52 trilyona sattılar. Din-
dar, ahlaklı geçiniyor-
lar. Soruyorum, hangi
ahlakta var bu yaptık-
ları?” dedi.
ALANA VAPURLA GELDİ - Yaklaşık 250 bin İzmirlinin bir araya geldiği Gün-
doğdu Meydanı’na, Konak yönünden “Lamia” adlı vapurla gelen Kılıçdaroğlu’na,
çok sayıda tekne de eşlik etti. Yer yer 3 yıl önceki Cumhuriyet Mitingi’ni yansı-
tan görüntülerin oluştuğu miting alanına asılan, “Bir bilmecem var çocuklar...
Sürekli yalan üretir. Ararsan Hikmet Yar’ın dizinin dibindedir. Kalpazan deyince
akla o gelir. Acaba kimdir, kimdir, kimdir?” yazılı pankart ilgi çekti.
Fotoğraflar:EMREDÖKER,METEKIZIK