19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 5 EYLÜL 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 HELİN DİLARA HASTEKİN U zmanlar, Türk toplumunda aile bağlarõnõn “kültürel yoFzlaşma” nedeniyle gün geçtikçe zayõfladõğõnõ belirtti. Bahçeşehir Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanõ Prof. Dr. Nilüfer Narlı da Türkiye’de “sosyal normlardan” sapmalarõn son yõllarda artõş gösterdiğini belirterek “Cinsel istismar küreselleşiyor ve bu gibi konular internet ortamlarında çok sık paylaşılıyor” dedi. Yapõlan çeşitli araştõrmalar son yõllarda toplumumuzun aile ilişkilerinin kötüye gittiğini, kültürel yozlaşma ile karşõ karşõya kaldõğõmõzõ gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2006 yõlõnda yaptõğõ “Aile Yapısı” araştõrmasõna göre “Toplumun yüzde 55’inin aile ilişkilerinin kötüye gittiğini düşündüğünü”, bireylerin yüzde 12.2’sinin “toplumda aile ilişkilerinin değişmediğini”, yüzde 55.5’inin ise “aile ilişkilerinin kötüye gittiğini” ortaya çõkarmõştõ. Sosyolog Prof. Dr. Nilüfer Narlı, aile yapõlarõndaki çözülmede eşler arasõnda yaşanan boşanmanõn önemli olduğunu belirterek çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerine ve artan cinsel istismar oranlarõna dikkat çekti. Prof. Narlõ evlenilen yeni eşler tarafõndan veya birlikte yaşadõklarõ partnerler tarafõndan çocuklarõn istismar edilme oranlarõnõn her gün daha da arttõğõnõ ifade ederek insanlarõn daha önceleri fiziksel mekânlarda tanõştõklarõnõ, internet kullanõmõnõn artmasõyla birlikte siber ortamlarda evliliğe uzanan ilişkilerin başladõğõna işaret etti. Prof. Narlõ, “İnsanlar birbirlerini tanımadan ilişkiye başlıyorlar. Bu durumda aile kurumlarına büyük hasar da verilmiş oluyor” dedi. Narlõ, özetle şunlarõ kaydetti: “Türkiye’de insanların sosyal normlardan sapmalarında artış meydana gelmektedir. Şimdiye kadar az duyulan cinayet olaylarından haberdar olmaya başladık. Cinayet haberlerindeki artışları öğrenmek için sosyolojik terimlere bakmamız gerekir. Doğru ve yanlışları ayırt edememe normsuzluk durumuna sürüklendiğimizi öne sürer. Kişileri suça iten sebepler çocuk yaştaki istismarlar, travmalar ve travmalar sonucu empati duygusunun yitirilmesi ve ruhsal durumlardır. Cinsel istismar küreselleşiyor ve bu gibi konular internet ortamlarında çok sık paylaşılıyor. Töre cinayetleri günümüzde hâlâ önemli bir yer ediniyor ve değer yargılarımızı da etkileyerek devam ediyor. Töre cinayetleri Güneydoğu Anadolu’da ve Doğu Anadolu’da artış göstermektedir. Fakat kentlere artan göçle birlikte aileler kendi feodal töresine bağlı kalmak istiyor ve hakkında dedikodu çıkan genç kızlarını kendi töre kurallarına göre öldürüyor.” Artan boşanmalar, kapitalizmin bireyciliği ve rekabet duygusu değer yargõlarõnõ bozuyor Ailekurumuçatırdıyor Prof. Dr. Nilüfer Narlı’ya göre aile yapısındaki çözülmenin ana nedeni artan boşanma oranları. Yapılan yeni evlilikler ise çocukların cinsel istismarını arttırıyor. İnternetten, birbirini yeterince tanımadan yapılan evlilikler de boşanma olasılığının artmasına neden oluyor. Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Sekreteri Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burhanettin Kaya ise aile kavramının toplumun en küçük birimi olarak toplumda baskın olan düşünce, değer sistemlerinin içselleştirildiğini, özgün inanç, tutum ve davranış olarak çocuğa yöneltildiği bir yapıda olduğunu söyledi. Kaya, “Değer sistemlerindeki değişmeyi ya da yozlaşmayı konuşuyorsak kapitalizmin kişilikleri nasıl biçimlendirdiği üzerine tartışmak; nasıl akışkan, değişken, sürekli bir boşluk duygusu yaratan, şiddeti kendini anlatma ve ifade etme biçimi olarak meşrulaştıran, rekabet duygusuyla insanları tekleştiren, yalnızlaştıran, toplumsal barışı bozan ve dayanışmayı ortadan kaldıran doğası üzerine konuşmak gerekir” dedi. 12 Eylül’ün etkisi Gençlerin değer yargılarına olan bakış açılarına değinen Doç. Dr. Kaya, internetin çocuklar ve gençleri toplumsal yaşamda olumsuz etkileyebildiğini, biçimlendirebildiğini söyledi. Kaya, özetle şunları belirtti: “Giderek, 12 Eylül’ün yarattığı zeminde yetişen, daha bireyci, rekabetçi, toplumdan çok kendi beklenti ve arzuları peşinde koşan, kimlik karmaşası yaşayan, zeki fakat bunları bütünleştirmede sorun yaşayan, ülke sorunlarına yeterince duyarlı, modern ama aynı zamanda muhafazakâr, ayrımcılığa kolaylıkla kapılan, yeni gençlik yapısı hükmünü sürdürüyor. Bunu kıracak bir yeni ivmeye ihtiyaç var. Cinsel yaşam değer yargılarımız açısından hâlâ bir tabu olarak görülüyor. Çocuklar yeterli cinsel bilgi almadan, bedenlerini tanıyamadan cinsel yaşam ile karşı karşıya kalıyor. Cinsellik ile ilgili birçok gerçekdışı ve yanlış inanışlara sahipler, cinsellik evde konuşulmuyor, uygun olmayan kaynaklardan öğreniliyor. Televizyon aracılığıyla çocuk ve ergenlerin cinsel haz nesnelerine dönüştürüldüğü ve sunulduğu küresel imgelerdir. Bilgi eksikliği olan ve cinselliği yeterince iyi bilmeyen gençler bu örnekleri taklit edebiliyor. Medya da bu bağlamdaki Amerikan dizilerinin Türkiye sürümlerini çekme ve yayına sürme konusunda da birbirleriyle amansız bir yarış içindedirler.” Yeni bir ivmeye gereksinim var Baştarafı Arka Sayfada Gümüşlük’te gene Gümüşlük Akademi- si’ndeydim. 34 genç insan Tunç çağının koşul- larında, 1400 dereceye çıkması beklenen ocak- ların başında odun ateşini körüklüyorlar. Demir cevheri ocakların dibine çökecek ve yeniden akkor hale getirilip mızrak uçları yapılacak. Bu bir bilim projesi ve ben bir kez daha ateşin gü- cüne hayran kalıyorum. Ocaklar kıvılcımlar sa- çarak açılıyor ve demir işte orada közlerin içinde duruyor. Ateşi bulan ilk insanların heyecanını düşünü- yorum ve bu güce tapmaları bana çok normal geliyor. Ateş korkutucu bir şey ama bir o kadar şifalı da. Ateşi Gümüşlük’te bırakarak Didim’e geçiyo- rum, Didim’de Barış Şenlikleri var. Karşı kıyıdan komşular gelmiş, sahnede bir düğün şölenini en ince ayrıntılarıyla anlatıyorlar. Her şey ne kadar da tanıdık, işte geline kına sürülüyor, damat tı- raş ediliyor ve annesinin bir tanesi, gelin gidiyor. Bir an sınırların ortadan kalktığı bir dünya düş- lüyorum. Türküler birbiri ardından 70 dilde söyle- niyor ve hepsi dostluktan, sevgiden, hasretlikten ve aşktan söz ediyor. İnsanoğlunun tüm ortak değerleri ve şu yaşlı dünyamız nasıl da gençleşi- yor. Yaşı kadar eski savaşlardan bıkmış, ağlayan analar, yetim çocuklar görmekten bıkmış, türkü- lerin eşliğinde fıldır fıldır dönüp duruyor. Düşten, koskoca bir ELVEDA sözcüğüyle uyanıyorum. IŞIL ÖZGENTÜRK Ateş ve Barış Günleri İstanbul Haber Servisi - Türkiye’de kadõn cinayetle- rinin nedenleri arasõnda ilk sõralarda “yoksulluk”, “iş- sizlik”, “aldatma”, “bo- şanma”, “cinsel ilişkiye girmek istememe” geliyor. Uzmanlar, ülkedeki siyasal, ekonomik ve toplumsal alandaki sorunlarõn derin- leşmesi, şiddetin meşrulaş- tõrõlmasõ gibi nedenlerin ci- nayetlerin artmasõna neden olduğunu belirtiyorlar. Araştõrmalara göre son 5 yõlda toplam 3 bin 996 ka- dõn, cinayet sonucu yaşa- mõnõ yitirdi. Cinayetler en çok 2009 yõlõnda meydana geldi ve 1126 kadõn öldü. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komu- tanlõğõ’nõn açõkladõğõ veri- lere göre, 2010 yõlõnõn ilk 7 ayõnda 226 kadõn cinayet so- nucu yaşamõnõ yitirdi. Ada- let Bakanõ Sadullah Ergin de geçen yõl kadõn cinayet- leri ile ilgili yaptõğõ açõkla- mada, “2005’te 164, 2006’da 663, 2007’de 1011 ve 2008’de 806, 2009’da ise ilk 7 ayda 953” kadõnõn öldürüldüğünü ifade etti. Cinayet sebepleri arasõnda ise faillerin yüzde 45’inin “aldatıldık” iddiasõnda bu- lunduklarõ ortaya çõktõ. ‘Geber’ çığlığı Sosyolog Doç. Dr. Fir- devs Gümüşoğlu, ülkedeki siyasal, ekonomik ve top- lumsal alandaki sorunlarõn gittikçe derinleştiğine dikkat çekerek “Köylünün üre- tim koşullarının yaratıl- madığı, kentte yaşayanın ekonomik darboğaza sü- rüklediği, öğretmenini, üniversite hocasını düşük ücretlerle yoksulluğa iten, üniversiteyi bitiren gence iş alanı yaratmak zorunda olmayan bir sistemde umutsuzluk derinleşir” de- di. Türkiye’deki gençlerin, Amerikan film endüstrisi ve bilgisayar oyunlarõ ara- cõlõğõyla artõk şiddeti meşru görmeye başladõklarõnõ vur- gulayan Gümüşoğlu, “Yap- tığım bir araştırmada kü- çük yaşlardaki çocukla- rın internet kafede oyna- dığı oyun sırasında ‘ge- ber’ çığlıkları attığına tanık oldum. Çocuğa, oyunda kimi öldürdüğünü sordu- ğumda ‘fahişeyi’ yanıtını verdi” diye konuştu. Kadõna yönelik şiddeti arttõran iki önemli unsurun yoksulluk ve eğitimsizlik olduğunu belirten Türkiye Psikiyatri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Bilimsel Ça- lõşma Birimleri Sekreteri Ayşe Devrim Başterzi, eş şiddetinin sõklõkla eşin kadõn üzerinde hâkimiyet kurma ve kontrol etmek istemesinin sonucu olduğunu ifade etti. Son beş yõlda 3 bin 996 kadõn cinayet sonucu hayatõnõ yitirdi Kadına yaşam yok T ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre tecavüz ve taciz gibi cinsel saldırı suçları son beş yılda yüzde 30 arttı. 2006’da 528, 2007’de 473, 2008’de 577 ve 2009’da 652 kadın tecavüze uğradı. 2006 yılında 489, 2007 yılında 540, 2008 yılında 589, 2009 yılında 624 cinsel taciz olayı meydana geldi. 2005-2010 yılları arasında, 100 binin üzerinde kadın cinsel saldırıya maruz kaldı. Mağdur kadınların yüzde 40’ı korktukları için şikâyetçi olmadı. Suver’e fahri profesörlük Haber Merkezi - Marmara Grubu Vakfõ Genel Başkanõ Akkan Suver’e, Bişkek Kõrgõz Üniversitesi tarafõndan fahri profesörlük unvanõ verildi. Bişkek’te Kõrgõz Üniversitesi’nde düzenlenen törende konuşan Kõrgõzistan Kültür Bakanõ Sadõk Şerniyaz, “Dr. Akkan Suver’in on üç yõldõr tertiplediği Avrasya Ekonomi Zirveleri’yle Türk dünyasõna ve barõşa yaptõğõ katkõlardan dolayõ fahri profesörlük unvanõ verildiğini” söyledi. Yapõlan törende Dr. Akkan Suver’in cüppesini ve kepini giydiren Rektör Prof. Dr. Sagynali Subanaliev ise “Dr. Akkan Suver’i dostluk ve barõş emekçisi” olarak niteledi. ‘İzmariti basmışız hopluyorlar’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Ce- mil Çiçek, “Sünnetsiz PKK’liler var” açõkla- masõna karşõ kendisine “Hükümetin sünnet- çisi” diyen BDP Genel Başkanõ Selahattin Demirtaş’a, “Uygun yerine izmariti basmõşõz ki hopluyorlar” diye karşõlõk verdi. Çiçek, öldürülen PKK’lilerin 500’ünün yabancõ uy- ruklu, çoğunun da sünnetsiz olduğunun dev- let tarafõndan belirlendiğini söyledi. ‘Dut yemiş bülbül gibiydi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan’õn Diyarbakõr mitinginde yaptõğõ konuşmayõ değerlendirdi. Vural, Başbakan Erdoğan’õn ‘dut yemiş bül- bül’ gibi olduğunu belirterek “Niye Diyar- bakõr’da dut yemiş bülbüle döndün, Kon- ya’da, Tekirdağ’daki sözlerini niye söyle- medin, genel afla ilgili ‘bir gõdõm’ sözünü niye söyleyemedin?” diye sordu. Askeri araç devrildi: 1 şehit Yurt Haberleri Servisi - Diyarbakõr’da askeri aracõn devrilmesi sonucu jandarma komando onbaşõ Akõn Selvi (20) şehit oldu. Selvi’nin ce- nazesi, Diyarbakõr Asker Hastanesi’nde düzenlenen tö- renin ardõndan, askeri uçakla memleketi Kayseri’nin Talas ilçesine gönderildi.7 aylõk as- ker Selvi’nin Talas’ta oturan ailesi acõ haber- le yõkõldõ. Selvi’nin babasõ Ahmet ve annesi Ayşe Selvi, cenazeyi 12. Hava Ulaştõrma Ana Üs Komutanlõğõ’nda karşõladõ. Şehidin cenazesi ikindi namazõnõn ardõndan Kuru- köprü beldesinde toprağa verildi. Konuşmacılara yumurta İstanbul Haber Servisi - “Yetmez Ama Evet” grubunun dün Taksim Square Otel’de düzenlediği “Yetmez ama Evet Fo- rumu”nda, Öğrenci Kolektifleri’nden bir grup, konuşmacõlara yumurta attõ. Olayda Yazar Adalet Ağaoğlu, Anayasa Mahkemesi eski raportörü Osman Can, Devrimci Sosya- list İşçi Partisi Genel Başkan Yardõmcõsõ Şe- nol Karakaş’a yumurta isabet etti. “Evet” panelinin broşürlerini yõrtan grup ile toplan- tõya katõlanlar arasõnda arbede yaşandõ. Gös- tericiler salondan dõşarõ çõkartõlõrken gergin- lik otelin önünde de devam etti. TDH’den AKP’ye katılım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Değişim Hareketi’nden (TDH) An- kara ve İzmir il başkanlarõnõn da aralarõnda bulunduğu bir grup, Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn da katõldõğõ törenle AKP’ye katõldõ. Selim Sõrrõ Tarcan Spor Salonu’ndaki tören- de yaptõğõ konuşmada, Erdoğan, etnik köke- nine, inancõna, diline, dinine, mezhebine, derisinin rengine bakmadan 73 milyonun ta- mamõna eşit mesafede durduklarõnõ, partiye katõlanlarõn, “şu andan itibaren kendi evle- rinde, yuvalarõnda, hizmetten başka gayesi olmayan ak bir hareketin içinde olduklarõna emin olmalarõ” gerektiğini söyledi. Öğrenciler ortada kaldı ANKARA (AA) - ABD’nin Pennsylva- nia eyaletine yaz tatilinde çalõşmaya ve ge- ziye giden 50 kişilik Türk öğrenci grubunun kendilerini götüren şirket tarafõndan ortada bõrakõldõğõ bildirildi. Bir Türk işadamõnõn öğrenciler için barõnacaklarõ 7 ev kiraladõğõ, ancak öğrencilerden para aldõğõ halde evle- rin kirasõnõ ödemediği ve öğrencilerin dõşarõ atõldõğõ kaydedildi. Cherry Lane adlõ emlak bürosunun öğrencilere geçici olarak kala- caklarõ bir yer temin ettiği ifade edildi. Eya- let parlamentosu üyesi Eugene DePasquale, bu davranõşõn utanç verici olduğunu belirte- rek ilgililerden hesap sormalarõnõ istedi. ABD tatbikata katılmıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD, ekim ayõnda yapõlacak “Anadolu Kar- talõ” tatbikatõna bu yõl katõlmayacağõnõ bil- dirdi. Genelkurmay Başkanõ Işõk Koşa- ner’in, ABD Genelkurmaş Başkanõ Orami- ral Michael Mullen’i kabulünde, ABD’nin Türkiye’ye ilettiği “İsrail katõlmazsa biz de yokuz” mesajõ da görüşülmüştü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle