19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EYLÜL 2010/SAYM276 PAZAR Bu şehirden korkmayın, bize ihtiyaç var... Özlem Köse, Türkiye'nin ikinci, Hakkâri'ninse ilk kadın il sağlık müdürü. Görevine geçen hafta başladı. Hedefi büyük: İl dışına sevke gerek kalmadan bütün sağlık » hizmetlerini verebilmek. Hakkâri'de kadın olmanın zorluklannı o da yaşıyor. Yine de her şey bir gün değişebilir. O umutlu... MAHMUT ORAL / HAKKÂRİ D iyarbakır'da 12 yıl önce pratisyen doktor olarak başladığı mesleğindeki ilerleyişi, onu genç bir "Halk Sağlığı Uzmanı" olarak bu kez Hakkâri'yle buluşturdu. Önceki yıl kente geldiğinde, gece karanlıgında Hakkâri'ye tahakküm eden Sümbül Dağı'nın görkeminden, işbirligi yaptığı Zap Suyu ile birlikte bu ikilinin kenti nasıl hapsettiğinden habersizdi. Ertesi sabah kalktığında kent halkının "Mecburiyet Caddesi" adını verdiği, topu topu iki yüz metrelik Cumhuriyet Caddesi'ni de, kuma derdi çeken kadınları da, iyot eksikliği nedeniyle ülke ortalamasının çok üzerinde olan guatr hastalannı da fark etmemesi için artık bir neden kalmamıştı. İlk geldiğinde "şiddeti sen de kanıksayacaksın" diyenlere öfke duyduğu günler çoktan geride kalmış, yaşanan olayları kişiselleştirmemek gerektiğini de öğrenmişti. Türkiye'deki ikinci, Hakkâri tarihinin ise ilk "kadın" il Sağlık Müdürü Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Onur Özlem Köse, geçen hafta bu göreve getirildi. Diyarbakırlı olan Dr. Köse'yle, işini, Hakkâri'yi, kentin sağlık durumunu konuştuk. Köse, devlet hizmet hükümlülüğü, diğer adıyla "zorunlu hizmet" kapsamında kente ilk geldiğinde önce bulaşıcı hastalıklar şube müdürü olarak göreve başladı, ardından il sağlık müdür yardımcısı oldu. Zorunlu hizmeti üç ay sonra bitecek. "Hakkâri il Sağlık Müdürlüğü görevinden üç ay sonra ayrılmak üzere görev almadım" diyor, "Bu görevden ayrılmamın belli, planlı bir zamanı yok. Devlet hizmet hükümlülüğü görevi bittikten sonra da devam edebilme ihtimalim yüksek". Devlet hizmet hükümlülüğü ile kentte görev yapan meslektaşlarından bazıları, asker gibi "şafak" saysa da o, devlet hizmet hükümlülüğünden yana. Niye mi? "Düşünün, böyle bir zorunluluk olmasaydı, Hakkâri'ye bu kadar uzman doktor gelir miydi? O nedenle bu kentlerimizde sağlık hizmetinin verilebilmesi için böyle bir süreç gerekiyorsa, olmalı. Bu zorunluluk olmasaydı, hangimiz yaşadığımız yerden kalkıp 'Hadi Hakkâri'ye, Şırnak'a gidelim, biraz doktorluk yapalım' derdik? Bu sayede Hakkâri'de artık uzman sıkıntısı yaşanmıyor". Yine de Hakkâri'de insanlann sağlık hizmeti alamadıkları için iran'a gittikleri bir dönem de olmuş. Ama artık bu dönem geride kaldı. Veriler, il dışına sevkler yapılmasına bile gerek kalmadığını gösteriyor. Hakkâri'deki en yaygın hastalıksa, iyot eksikliğine bağlı guatr. Meslektaşlarına bir çağrısı var Köse'nin: "İnsanlar bu şehre korkusuzca gelebilirler. Biz burada çalışıyoruz, bu güne kadar da sağlık personeline herhangi bir şey olmadı. İnsanlar da sağlık personelinin önemli olduğunu biliyor. Bu hizmeti verebilmek için bu şehirden korkmamak gerekiyor. Burası hizmete çok aç ve bizlere çok ihtiyaç var. O yüzden kimsenin görev almaktan çekinmemesini arzu ediyorum." Diyarbakırlı olması nedeniyle, yaşananları az çok bildiği için Hakkâri'ye belli biryargıyla gelmemiş. Zaman zaman tedirgin hissettiği anlar da olmuş, ama hiçbiri yargılarını kötüye götürmemiş. Olaylarsırasında bazen oturduğu lojmanataş atılması başlarda onu sinirlendirse de, zamanla bunu kişiselleştirmemeyi öğrenmiş. OLAYLARA BAĞLI TRAVMA YAŞANIYOR Hakkâri'de olaylara bağlı olarak insanların travma yaşadıklarını anlatıyor Köse. "Gençlerin içinde yaşadığı şiddetin travmasını birtarafa bırakalım, birçocuğun refleks olarak ortada daha hiçbir şey yokken, sadece yanından geçen bir araca yönelik olarak yere taş almaya eğildiğini, sonra da o çocuğun o taşı neden eline aldığını bilmeden geri bıraktığını görmek bile yeterince üzücü ve travmanın boyutlarını ortaya koyuyor. Kadınlar da aynı. Kadın sırf birileriyle konuşabilmek için başım ağrıyor deyip, doktora geliyor. Amacı burada birileriyle konuşabilmek, derdini anlatabilmek. Bu konuda bir kadın psikiyatr arkadaşımız hastanede hizmet veriyor. Yeterli mi derseniz o zaman iletişim işin içine giriyor. Sizin hastayı, hastanın sizi ne kadar anladığınız, konuştuğunuz dille ilgili. Bunu ayrı degerlendirmek gerekiyor" diye konuşuyor. Hakkâri'de idareci olmanın ötesinde "kadın" idareci olmanın ne kadar zor olduğuna dair bir şeyler söylemek için henüz erken. "Ben çok farklı hissetmedim" diyor, "Bazı yerlerde benden önceki müdüre göre daha sert tepkiler veriyorum. Kadın olarak belki yumuşak bir yanım vardır ama, iş zamanında çok da cinsiyet aynmıyla işime yaklaşmıyorum. Çünkü işime verdiğim ve verilmesi gereken önem, cinsiyet ayrımını gerektirmiyor. Bu sorumluğu almışsam, bir erkeğin yapabildiğinin ötesinde yapabileceğime inanıyorum. O nedenle.kadın erkek idareci ayrımını hissetmiyor ve hişsettirniiyorum. Yine de karşınızdaki insan size karşı çoğu zaman nahif birtutum sergiliyor. Sonuçta personeller, bir erkekle nasıl çalışıyorlarsa benimle de öyle çalışıyorlar". Hakkâri'de kadın olmaya gelirsek... Sıkıntılı olduğu kesin. Hele de iki hatta üçeşlilik durumu düşünülürse. Sadece bu da değil, adolesan gebelik, çocuk annelik de Hakkâri'deki önemli sorunlardan biri. "Onlar bazen kayıtlarınızın dışında kalabiliyor" diyor, "Çünkü kapılarına gittiğiniz halde gebeliğini saklayan bir kadın kültürü var. Bu utançtan ya da yasal korkulardan olabiliyor. Bu tür bir gebeyi ancak doğumda ya da acil ve kötü birtabloda görüyorsunuz. Öncelikle gebeliği gizleme direncini kırmalıyız. Bu tür vakaları tespit etmek için sahaya çıktığımızda bazen taşlanıyoruz. Ama her şeye rağmen halka ulaşmak ve onların sorunlarını çözmek zorundayız". Yine de bu sürecin ileride değişeceğine dair inancını koruyor Köse. Ancak zamana ihtiyaç var. Bunları çözmek için kanaat önderleri, imamlar, din adamları gibi etkili çevrelerle ortak çalışmak etkili olabilir. Bu da kolay değil. "İlk geldiğimde camide erkeklere aile planlaması konusunda eğitim vermek istemiştim ama, arkadaşlarım kentin henüz buna hazır olamayabileceğini söylediler. Aradan geçen aylarda muhtarlar, imamlar ziyaretime geldi, gelmeye de devam ediyor. Günler geçtikçe iletişim ve onların da desteği artıyor" diyor. Onun Hakkâri'deki yaşamı, mesai bitiminden sonra kendisi gibi devlet hizmet hükümlülüğü nedeniyle kentte olan uzman doktor arkadaşlarıyla geçiyor. "Ne yazık ki" diyor, "işin uzantısı gibi bir hayat devam ediyor. Halktan kopuğuz, onlarla mesafeliyiz anlamında söylemiyorum. Aksine Hakkârililer çok misafirperver, ama biz işten sonra dinlenmeye çok zaman bulamadığımızdan dinlenme anlarında evde birileriyle bir iki saat geçirebiliyoruz. O da kapı komşumuz ya da üst kattaki arkadaşımız oluyor". • SERVER TANİLLİ NEOLURSAOLSUN SAVAŞİYORLAR Kadın Sorununun Neresindeyrz? Kadın sorunu, "cinsel" ayrımalıâa dayanır ve dünya çapındadır! Kadın aevrimi ise, 19. yy.'dan beri yaşanmaktadır. Cumhuriyet'in kazanımlarıyla Türkiye de bu devrime karılmıştır. Server Tanilli kitabında, kadın hareketlerinin dünyadaki ve Türkiye'deki tarihini anlatıyor... İ SERVER TANİLLİ İNSANLIĞI NASIL BİR GELECEK BEKLİYOR? Yeni yüzyılda insanlığı nasıl bir gelecek bekliyor? Geçmişin öyküsünü bilsek de, soruya hemen yanıt veremeyiz; ama dünyamızın karşı karşıya bulunduğu sorunların dökümünü yapmak elimizde. Onlara bakaıak ufkumuz aydınlanabilir. SERVER TANİLLİ YARATICIAKLIN SENTEZİ Felsefeye Giriş "Temel kültürü edinirken, akla ve bilimsel verilere dayalı bir görüş oluşlurmanın, fikren bağımsızlığa ulaşmanın yolu felsefeden geçer," diyor Server Tanilli. Bir başyapıt olan bu kitap gençlere olduğu kadar, kültüre önem veren herkese sesleniyor. SERVER TANİLLİ UYGARLIK TARİHİ Server Tanilli'nin başyapıtı olan bu kitap, gençlerimizin çağını lamması, yaşadığı döneme bir "uygarlık tarihi" zemininden bakabilmesi için kaleme alındı. Öncelikle gençlere seslense de, temel kültüre önem veren herkesin öğrenecekleri var bu kitaptan. www.kitap.cumhuriyeti.com.tr Merker Prol. Nurettin Mazhar Üktel Sokak No: 2 Şişli Tel: 0 212 343 72 74 AnkaraŞube: Ahmct Rasim Sokak No:14 Çankaya Tel: 0 312 442 30 50 izmlr Şuba: H. Ziya Bıılvarı 1352. Sokak No: 2/3 Pasaport Tel: 0 232 44112 20 Dağıtım: İKİ A (0212 272 45 46), Alla (0212 513 53 03), Final (0212 444 35 90) c<Cumhuriyet KiCapları SERVER TANİLLİ DİN VE POLİTİKA "Laik Barış'ın Dostları ve Düşmanları Çağdaş uygarlığın temelini oluşturan laikliğin Batı'daki ve Türkiye'deki gelişim sürecini derinlemesine inceleyen bir kitap. Prof. Dr. Server Tanilli, günümüz koşullarında laikliği ortaçağ karanîığına karşı koruma görevinin önemini allını cesaretle çizerek anlatıyor. KİTAP OKUDUĞUNUZU BİÜYORUZ *••
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle