19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 5 EYLÜL 2010 PAZAR 18 KÜLTÜR Kültür Servisi - Sakõp Sabancõ Müzesi’nde devam eden “Efsane İstanbul: Bizantion’dan İstanbul’a - Bir Başkentin 8000 Yılı” sergi- si International Herald Tribune gazetesinin web sitesinde geniş yer buldu. “İstanbul’da 8000 Yıllık Tarih” başlõğõyla Susanne Fow- ler tarafõndan hazõrlanan haberde Sabancõ Hol- ding Yönetim Kurulu Başkanõ Güler Saban- cı ile yapõlan röportaj da yer aldõ. Haberin ilk bölümünde “Sergi, Türkiye’nin kültür başkentinin tarihini anlatırken, sizi Neolitik Çağ’dan alıp, içi içine sığmayan ve adeta enerjisi taşan megakentin kuruluş zamanlarına götürüyor” deniliyor. Arapça ya- zõlmõş İnciller, zengin resimlerle süslenmiş bir Ermenice İncil ve İbranice yazõlmõş bir Os- manlõ Türkçesi sözlüğünden bahsedilen yazõ- da, “kozmopolit bir din ve dil birlikteliği” vur- gusu yapõlõyor. Boris Micka’nõn tasarladõğõ kub- be odasõnõn serginin en ilgi çekici bölümü ol- duğuna işaret edilirken Güler Sabancõ’nõn kub- be odasõyla ilgili “Buradaki amaç, İstanbul’un çeşitliliğini onun kubbeleriyle, tüm dinlerin kubbeleriyle göstermek. Micka, kubbeleri bir araya getirmek istedi ve teknoloji de bizim bunu yapmamıza izin verdi” sözlerine de ha- berde yer verildi. [email protected] GRUBUN İSTANBUL PROGRAMI Bono,BoğaziçiKöprüsü’nde Kültür Servisi - Hayranlarõnõn dört gözle beklediği, ünlü İrlandalõ rock grubu U2 dün özel bir uçakla İstanbul’a geldi. Atatürk Havalimanõ’nda hayranlarõna imza dağõtõp fotoğraf çektiren topluluğun İstanbul planõnda sadece konser yer almõyor. İstanbul’a gelmeden önce Boğaziçi Köprüsü’nde yürümek istediklerini belirten gruba İstanbullulara bile nasip olmayacak Avrupa’dan Asya’ya yürüyerek geçiş izni verildi. Daha önce Rusya konseri sõrasõnda Devlet Bakanõ Dimitri Medvedev tarafõndan kabul edilen grup, bugün saat 13.30’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la Dolmabahçe Sarayõ’ndaki ofisinde görüşecek. U2 daha sonra saat 14.00’te Devlet Bakanõ Egemen Bağış ve Devlet Bakanõ Hayati Yazıcı’nõn da eşlik edeceği “Boğaz Köprüsü yürüyüşü”nü gerçekleştirecek. 360 derece turnesi için Willie Williams tarafõndan özel olarak tasarlanan ve 360 derecelik görüş açõsõ olan sahne ise İstanbul Olimpiyat Stadõ’na 1 Eylül’de getirildi. Şu ana kadar örümcek, uzay istasyonu gibi türlü benzetmeler yapõlan sahnenin kurulumu için 600 kişi sahneyi yarõnki konsere yetiştirmek için çalõşõyor. ‘Beyaz zencileriz biz’ ? U2’nun bunca yõl nasõl ayakta kaldõğõnõ me- rak edenlere Bono şu yanõtõ veriyor: Ben re- zil bir gitaristim, piyanoda durumum daha da rezil. Yakõnõmda sõra dõşõ yeteneğe sahip Ed- ge olmasaydõ, durumum ümitsizdi. Larry ile Adam olmasa, o melodiler ortaya çõkamazdõ. ? Bono’nun annesinin ölümünden sonra ba- basõ ve ağabeyi ile sorunlu bir ilişkisi oldu. “How to Distmantle an Atomic Bomb” al- bümünde sözü geçen atom bombasõnõ baba- sõnõn metaforu olarak kullandõ. “Sometimes You Can’t Make It On Your Own” (Ba- zen Tek Başõna Beceremezsin) şarkõsõnõ, ona hayal kurmayõ yasaklayan baba- sõna veda için yazdõ. ? Bono, beyazlarõn hâkim olduğu rock’n roll dünyasõna aykõrõ bir du- ruşlarõ olduğunu, buna destek veren bir menajer ve plak şirketiyle ça- lõştõklarõnõ söyleyip İrlandalõla- rõ “Beyaz zencileriz biz” di- ye tanõmlõyor. ? Grup ilk kuruldu- ğunda yedi kişiydi. Bilinen dört üyenin yanõ sõra Edge’in kardeşi Dick Evans ve Larry Mullen’õn arka- daşlarõ Ivan McCormick ile Peter Martin de o sõrada “Feed- back” adõnõ ta- şõyan grubun elemanõydõ. (Müzik ya- zarõ Michka Assayas’õn “Bono’nun Odasında” adlõ kita- bõndan) Ünlü rock topluluğunun Türkiye’ye yõllardõr gelememesinin nedeninin para olduğu anlaşõldõ U2’nun yolu İstanbul’a düştü ? U2, kariyeri boyunca 12 stüdyo, 7 kon- ser, 5 derleme ve 1 soundtrack albümü ya- yõmladõ. 1980 tarihli ilk albüm “Boy”, Bono’nun ilkgençlik sõkõntõlarõ ve masumiyet üzeri- ne yoğunlaşan şarkõ sözleriyle dikkat çeker. Mistik ve ruhani konularõ işleyen ikinci albüm “October”da (1981) ağõr bir ciddiyet ve hüzün; daha ağõr rock sounduyla öne çõkan 3. al- büm “War”da ise (1983), öfke belirgindir. Bono, bu 3 albümün çõktõğõ dönemi U2’nun mizahsõz dönemi olarak değerlendiriyor. ? U2, her zaman farklõ soundlarõ müzik- lerinin içine enjekte etme cesaretini gös- teren bir grup oldu. Bu çerçevede new wa- ve, ambient, disko ve elektronika ile flört etmekten kaçõnmadõlar. Ambient’õn dâhi ismi Brian Eno ile yaptõklarõ 4. albüm “The Unforgettable Fire” da bu anlayõşõn eseridir. ? 5. stüdyo albümü “The Joshua Tree”, genel bir kabulle gru- bun en başarõlõ çalõş- masõ olarak görülür. Zamanõn sõnõrlarõnõ aşan müthiş şarkõlarõn yer aldõğõ çok güzel bir albümdür gerçekten de. Ancak benim favorim, Daniel Lanois ve Brian Eno pro- düktörlüğünde yaptõklarõ bir diğer albüm “Achtung Baby”. Blues-rock ve country etkisindeki “Rattle and Hum”a gelen eleştirilerden sonra, bir dönem yönünü al- ternatif rock ve dans müziğine çevirmiş- ti U2. “Zooropa” ve “Pop”u da kapsayan o dönemin en iyi al- bümüdür “Achtung Baby”. Bono, bu albümün ruhunu kara güzellik diye tanõmlõ- yor. ? 2000’li yõllarda daha klasik bir sounda sahip üç albüm çõ- kardõ U2: “All That You Can’t Leave Behind” (2000), “How to Distmantle An Atomic Bomb”( 2004) ve “No Line on the Horizon” (2009). Bunlarõn içinde en iyisi sonuncusu. Şu bir gerçek ki, 80’lerin ortasõndan 90’larõn sonuna kadar olan dönem, U2’nun müzikal açõdan altõn çağõydõ. Dünyanõn en çok kazanan rock gruplarõndan U2’yu yarõn ilk kez ağõrlayacağõz. Bono, “sisteme karşõ biz” anlayõşõnõn çağdõşõ kaldõğõna inansa da kaçõrõlmayacak bir konser, tarihi bir şovla karşõ karşõyayõz. ZÜLAL KALKANDELEN 6 Eylül, ülkemizde müzik dün- yasõ açõsõndan önemli bir tarih. Dünyanõn en çok kazanan, en bü- yük rock gruplarõndan U2’yu ilk kez ağõrlayacağõz. Sonunda gru- bun yõllardõr Türkiye’ye gelme- me nedeninin insan haklarõ ihlal- lerini boykot değil, para olduğu da bizzat Bono tarafõndan doğru- landõ. İnsan 360° turnesinde kullanõ- lan sahneyi görünce, bu paranõn miktarõnõ tahmin bile edemiyor. Devasa bir pençe şeklindeki uzay istasyonunu andõran sahne tasarõ- mõ, teknolojik ve estetik açõdan hayranlõk uyandõrõcõ. Bir ay önce Torino’daki konse- ri izledikten sonra aklõma iki soru takõldõ: 1- Diyelim ki, bir başka grup aynõ sahneyle turneye çõksa bu kadar ilgi görür müydü? 2- Çok basit bir sahne düzeni olsa, turne bu derece dikkat çeker miy- di? Yanõtlarõm şöyle: 1- Aynõ tasa- rõmla konser verip U2 kadar ilgi görecek gruplar elbette var. Ama konseri canlõ dinledikten sonra başarõnõn sadece görsel özellik- lerden kaynaklanmadõğõnõ anla- yacaksõnõz. 2- Bu başarõnõn ar- dõnda teknik üstünlüğün yanõ sõra U2’nun çok önemli bir özelliği- nin de payõ var. Grubun ilk albü- mü “Boy”u çõkaran Island Re- cords’õn kurucusu Chris Black- well, bunu şöyle anlatõr: U2, hep bir yerlere varmayõ düşünür, var- mõş olduğunu değil. Gerçekten de grubun kuruluş öyküsüne bakõnca bu daha iyi gö- rülüyor. Baterist Larry Mullen Jr., daha 15’indeyken okul pano- suna “Rock grubuna müzisyen aranıyor” duyurusu asmasa, Ed- ge, Bono ve Adam ilana başvur- masa, bugün U2 olmazdõ. Hep varõlacak yeni noktalarõ düşünmeselerdi, İrlanda’nõn orta sõnõf ailelerine mensup 15-16 ya- şõndaki gençlerin bu macerasõ, 34 yõl boyunca sürmezdi. 14’ünde annesini kaybeden Bono ile aynõ acõyõ 16’sõnda ta- dan Larry, otoriter babalarla baş etmek zorunda kalan iki gençtir. “Larry’nin hep söylediği gibi bir sirkin peşine takılıp kaç- mıştık aslında” der Bono... Ama yõllar içinde yaşamlarõnõn bütün evrelerini birlikte yaşayan bu dört adam, hem karakter hem de müzik anlamõnda gelişip, dün- yanõn en iyi gruplarõndan biri ol- ma yolunda sağlam adõmlar attõ... Bugün herhangi bir rock gru- bundan daha fazla, toplam 22 Grammy kazanmõş, dünya çapõn- da 150 milyon albüm satmõş, her dönem yeniliklere açõk olmuş, şarkõlarõyla insanlarõn yüreğine dokunmuş efsane bir grup U2... Aynõ zamanda Afrika’ya yar- dõm, açlõğõn, AIDS’in önlenmesi, 3. Dünya ülkelerinin borçlarõnõn silinmesi gibi meselelerde son derece aktif rol alõyorlar. Bo- no’nun bu çalõşmalar sõrasõnda dünya liderleriyle fazla samimi olmasõ, Bush’u bile sevdiğini söylemesi, aşõrõ egosu sinir boz- muyor değil... Bono, artõk Larry’nin mutfa- ğõnda prova yapan genç Bono de- ğil. İlk dönemlerde etkilendiği punk rock mottosu “Sisteme karşı biz” anlayõşõnõn çağdõşõ kaldõğõna inanõyor; idealizme de- ğil pragmatizme inanõyor. Sorun- larõ sistemin içinde bir aktör ola- rak çözmeye çalõşõyor. Bunlarõ eleştirebiliriz ama iş müziğe ge- lince mikrofon onundur. Edge, Adam Clayton, Larry Mullen ve Bono’nun ömürlerini adadõklarõ bu serüvenin yolu ülkemi- ze de düştü. Kaçõrõl- mayacak bir kon- ser, tarihi bir şovdur. Topluluğun altın çağı ‘Efsaneİstanbul’ sergisine övgü HERALD TRIBUNE’DEN Keman sanatçısı Ganiyev öldü Kültür Servisi - Azerbaycan Devlet Sanatçõsõ ve Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatlarõ Fakültesi Yaylõ Sazlar Sanat Dalõ Başkanõ keman sanatçõsõ Prof. Server Ganiyev (73) dün yaşamõnõ yitirdi. Bir süredir Ankara’daki Bayõndõr Hastanesi’nde tedavi gören Ganiyev için yarõn Bilkent Üniversitesi’nde bir tören düzenlenecek. Cenazesi memleketi olan Azerbaycan’a götürülecek olan Ganiyev, Bakû’da düzenlenecek devlet töreni ile toprağa verilecek. Bakû’da doğan ve 1982’de Halk Sanatçõsõ seçilen Ganiyev, bugüne kadar Azerbaycan ve eski Sovyetler Birliği’nin tüm kentlerinde, Avrupa’da, ayrõca Türkiye’nin çeşitli kentlerinde solist olarak konser verdi. ‘Siyah Beyaz’ Almanya yolcusu Kültür Servisi - Ahmet Boyacõoğlu’nun senaryosunu yazdõğõ ve yönettiği “Siyah Beyaz” filmi 59. Mannheim-Heidelberg Festivali’nde uluslararasõ yarõşma bölümünde yarõşacak. Kasõm ayõnda düzenlenecek festival için 700 film arasõndan seçilen filmde Ankara’da bir bar ve sanat galerisi olan Siyah Beyaz’da geçen bir öyküyü anlatõlõyor. Başrollerinde Tuncel Kurtiz, Erkan Can, Nejat İşler, Taner Birsel, Şevval Sam, Derya Alabora ve Rõza Sönmez rol aldõğõ film Aralõk ayõnda da Polonya’nõn Lodz kentinde düzenlenen Camerimage Film Festivali’nde ve Kahire Uluslararasõ Film Festivali’nde gösterilecek. ŞT oyuncusu Süleyman Balçın hayatını kaybetti Kültür Servisi - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarõ oyuncusu Süleyman Balçõn dün hayatõnõ kaybetti. Balçõn’õn cenazesi yarõn Kadõköy Haldun Taner Sahnesi’nde saat 11.00’de yapõlacak törenin ardõndan Karacaahmet Camii’nde öğle namazõna müteakip kõlõnacak cenaze namazõndan sonra Kandilli Mezarlõğõ’nda toprağa verilecek. 1947 yõlõnda doğan Balçõn, Unutulan Adam (2002), Bizans Düştü (2003), Hakimiyet-i Milliye Aşevi (2003) gibi oyunlarda rol almõştõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle