Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
esmiş savurmuş; CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu’nun Tunceli’de genel aftan söz
etmesine öylesine fena halde bozulmuştu ki,
TBMM’nin yüzde 65’i elimde, istesem sana bir
bardak su bile içirtmem, benden izin almadan
nasıl oluyor da genel af diyebilirsin diye bas bas
bağırmıştı.
Dünlere kadar genel af isteyenlere karşı
çıkmamıştı, ama olsun!
Bugün başka... Evet mi hayır mı papatya falı
açılıyor. Genel af oy torbasına hayli bereketli
yardımda bulunabilir.
Hele İmralı üzerinden PKK’ye aftan söz ettin mi
yeme de yanında yat örneği Güneydoğu’dan ve
hatta kader kurbanı yüz binlerce mahkûmdan ve
ailelerinden hayır oylarına tam destek cepte!
Genel affı dillendiren tek bir cümle partiler arası
süregelen kavgayı bir kez daha tetikledi.
RTE bağırıyor: Ne demek genel af diye. Benim
binlerce şehidimin aziz hatırasını çiğneyen CHP
zihniyeti bu!
Acele karar, acele saldırı! Gereksiz! Genel af…
telaşa gerek yok! Umuda fazla kapılmamak gerek.
Koşulları bir gün sonra parça parça açıklanıyor:
Genel affın ancak ulusal mutabakat
sağlandıktan… PKK’nin mutlaka silah
bırakmasından sonra düşünülebileceği
söylenmeye başlıyor.
RTE hah işte! Genel af diyenlerin gerçek yüzü
ortaya çıktı. Tunceli’de genel af ama İstanbul’da,
Ankara’da kıvırmaya başladılar diye bir değil belki
on kez sesinin olanca gücüyle açıklıyor: Çatlasalar
da patlasalar da genel af yokkk!
İşte tam bu noktada trajikomik sahne açılıyor:
TV’lerdeki milyonlara açık konuşmalarında RTE;
“3 Eylül Diyarbakır’daki mitingde genel affın
düşünülemeyeceğini söyleyecek misiniz?”
sorusuna; evvel Allah Kasımpaşalıyız.
Söz ağzımızdan bir kez çıkar demeye gelen çok
açık bir yanıt veriyor:
“Biz İstanbul’da ne söylüyorsak Diyarbakır’da da
onu söyleriz!” diyor. Bravo!
Fakatttt MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli:
RTE’nin İstanbul’da şu veya bu ilde genel affa
karşı çıkan sözlerini Diyarbakır’da
söyleyemeyeceğini ifade ediyor.
Medyaya göre civar illerden toplama 20 bine
yakın kalabalık… gazetecisi siyasetçisi soluklarını
tutmuş, RTE’den; İstanbul’da olduğu gibi,
Diyarbakır’da da genel affa karşı durduğunu,
duracağını içeren cümleler bekliyor.
Kürt siyasetçiden, şarkıcıdan şundan bundan…
Bir yığın parlak mavaldan sonra Diyarbakır
konuşmasında:
Genel af yok!
Tek bayrak, tek millet sloganı yok!
İmralı’dakinin asılmasını MHP’nin engellediğini
sert biçimde eleştirirken Bahçeli’nin yerinde ben
olsam asardım demeye gelen tek bir cümle yok!
Barış ve Demokrasi Kürt Partisi’nin; bağımsızlık
tutkusunun kapısını aralayan son sloganı
demokratik özgürlüğe karşı çıkan… daha önceleri
sık sık yinelediği İmralı ile asla görüşmedik, asla
görüşmem sözü yok!
BDP’nin bölgeyi “Kürdistan Cumhuriyeti” ilan
eden son resmi açıklamasına karşı çıkan bir ifade
de yok!
Diyarbakır’daki konuşmasında Kürt sorununu
çözmeyi vaat eden sözlerinin izi bile yok!
Yok, hayır! Hak yemeyelim. Var bir vaadi, var: 12
Eylül 1980’in izlerini taşıyan Diyarbakır Cezaevi’ni
yıkıp yenisini yapacaklarını açıklıyor!
Bahçeli haklı çıkıyor:
İstanbul’da söylediklerini RTE; Diyarbakır’da
söy-le-ye-mi-yor!
Kılıçdaroğlu’nu Tunceli’de söylediklerini başka
illerde kıvırtıyor diye, bulunduğu ortama göre
söylem değiştiriyor diye bukalemuna benzeten…
…İstanbul’da ne söylersem Diyarbakır’da
aynısını söylerim diyen RTE… Genel affa karşı
olduğunu Diyarbakır’da yineleyemeyerek…
…bukalemun örneğini kendine yakıştırmış
olmuyor mu?
SAYFA 5 EYLÜL 2010 PAZARCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 5 Eylül
Oslo A 18
Helsinki PB 15
StockholmPB 16
Londra Y 19
AmsterdamPB 19
Brüksel Y 19
Paris PB 23
Bonn PB 22
Münih PB 19
Berlin PB 17
BudapeştePB 19
Madrid PB 31
Viyana PB 17
Belgrad PB 21
Sofya Y 19
Roma PB 24
Atina Y 26
Zürih PB 19
Moskova PB 15
Aşkabat A 32
Taşkent A 34
Bakû A 32
Bişkek A 28
Tiflis A 33
Kahire A 32
Şam A 36
İstanbul Y 28
Edirne Y 27
Kocaeli Y 27
Çanakkale Y 27
İzmir PB 30
Manisa PB 34
Denizli B 33
Zonguldak Y 24
Sinop PB 27
Samsun PB 28
Trabzon Y 27
Giresun PB 29
Ankara PB 33
Eskişehir Y 28
Konya PB 32
Sıvas PB 30
Antalya PB 36
Adana B 35
Mersin B 33
Diyarbakır B 39
Şanlıurfa B 40
Mardin B 35
Siirt B 39
Hakkâri B 33
Van B 32
Kars PB 30
Yurdun kuzey ve ba-
tı kesimleri parçalı ve
çok bulutlu, Marmara
ile Kütahya, Afyon, Es-
kişehir, Bolu, Düzce,
Zonguldak, Bartın, Ka-
rabük, Kastamonu,
Trabzon, Rize ve Artvin
çevreleri sağanak ve
gök gürültülü sağanak
yağışlı, diğer yerler az
bulutlu ve açık geçe-
cek. Hava sıcaklığı ku-
zeybatı kesimlerde 2 ila
4 derece azalacak. Di-
ğer yerlerde önemli bir
değişiklik olmayacak.
Beyoğlu Belediyesi
iddialarõ reddetti
Allianoi’de
gerginlik
ANTİK KENTTE EYLEM
SEDAT KURT
DENİZLİ - Denizli’de, il seçim kurulu,
MHP’nin astõğõ “Bu Ülke İçin Bir
‘Oy’un Var. Bu Oyunu Boz” yazan re-
ferandum pankartõnõ, pankartlarõn bina-
larõn yaşayan cephelerine asõlamayacağõ
gerekçesine dayandõrõp mahkeme kara-
rõyla, Denizli Belediyesi ekiplerine indirtti.
MHP pankartõ bu kez binanõn kör cep-
hesine astõ. Esnaf MHP’ye destek verdi.
Denizli Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü
işhanõ çevresinde bir gün sonra kazõ
yapmaya başladõ.
Aydõn’da, MHP’nin parti binasõna as-
tõğõ “Sen açıldıkça analar ağlıyor” ya-
zõlõ pankartõ valilik belediye araçlarõna in-
dirtmek istemiş, belediye “karışmam”
deyince de polis gücü kullanarak pankartõ
indirmeye kalkmõştõ. Kazõnõn MHP’ye
destek veren çarşõ esnafõna yapõlan bir si-
yasi baskõ olduğu idida edildi.
YİNE PANKART KAVGASI
Özcan’dan türbana vizeYÖK Başkanõ, yönetmeliğe aykõrõ davranan öğrencilerin durumuyla ilgili bir şikâyet
dilekçesi üzerine türbanlõ öğrencilerin derse katõlmasõna dolaylõ yoldan vize verdi
MAHMUT LICALI
ANKARA - YÖK Başkanõ Prof.
Dr. Yusuf Ziya Özcan, yeni aka-
demik yõlõn başlamasõna kõsa bir sü-
re kala Kõlõk Kõyafet Yönetmeliği’ne
aykõrõ davranan öğrencilerin duru-
muyla ilgili bir şikâyet dilekçesi üze-
rine türbanlõ öğrencilerin derse ka-
tõlmasõna dolaylõ yoldan vize verdi.
Özcan, dersten çõkarmak yerine,
öğrenci hakkõnda tutanak tutulma-
sõnõ, öğrencileri dersten çõkaran öğ-
retim üyeleri hakkõnda disiplin iş-
lemi yapõlmasõnõ istedi.
YÖK Başkanõ Prof. Dr. Yusuf Zi-
ya Özcan, 2010-2011 akademik
yõlõnõn başlamasõna kõsa bir süre ka-
la İstanbul Üniversitesi’ne bir şi-
kâyet dilekçisi üzerine gönderdiği
yazõda türbanlõ öğrencilerin derslere
girmelerine vize verdi. İstanbul
Üniversitesi’nde Kõlõk Kõyafet Yö-
netmeliği’nin uygulanmasõnda çõ-
kan sorunlarla ilgili YÖK’e iletilen
27 Temmuz 2010 tarihli ve
“025309 sayılı” dilekçe üzerine bü-
tün üniversiteleri kapsayan bir ya-
zõ gönderen Özcan, türbanlõ öğ-
rencilerin dersten çõkarõlmamasõ
yönünde görüş bildirdi.
‘Yalnızca tutanak’
Özcan, kurallara aykõrõ davran-
dõğõ ve disiplin suçu işlediği dü-
şünülen öğrenciler hakkõnda öğ-
retim elemanõ tarafõndan yapõlacak
işlemin dersten çõkarmak olmadõ-
ğõnõ belirterek, “Yapılacak iş-
lem, durumun bir tutanağa bağ-
lanarak varsa ispata yarar ev-
rakın tutanağa eklenmesi sure-
tiyle disiplin yönünden gerekli iş-
lemi yapmak üzere ilgili dekan-
lığa/müdürlüğe iletmekten iba-
rettir” görüşünü bildirdi.
‘Dersten çıkarmak
disiplin suçu’
Özcan, öğrencileri derse alma-
yarak, dersten çõkararak ya da der-
se girişmiş öğrenciyi yok göstere-
rek yasa ve yönetmeliklerde yer al-
mayan bir yaptõrõm uygulayan öğ-
retim elemanõnõn söz konusu fiili-
nin disiplin suçunu teşkil edeceği-
nin açõk olduğunu kaydetti. Özcan,
öğrencilerin davranõşlarõ hakkõnda
ilgili öğretim elemanlarõnõn durumu
tutanağa bağlayarak dekanlõğa ya da
müdürlüğe iletmesi gerektiğini kay-
detti. Özcan’õn gönderdiği yazõda
mevzuatta bulunmayan dersten çõ-
karma fiilini yapan öğretim ele-
manlarõ hakkõnda disiplin işlemi
yapõlmasõ istendi.
Eski YÖK Üyesi Bülent Serim,
Özcan’õn yazõsõnõn tamamen tür-
banlõ öğrencileri derse almaya yö-
nelik bir yazõ olduğunu ifade etti.
Anayasa ve yasalarla türbanõn ser-
best bõrakõlmasõnõn hoşgörü yoluy-
la gerçekleştirilmek istendiğini kay-
deden Serim, yazõyla YÖK Başka-
nõ Özcan’õn yetkisini aşarak türbanlõ
öğrencilerin derse alõnmasõ yönün-
de örtülü bir talimat verdiğini ifade
etti. Serim, İstanbul Üniversite-
si’nde kampus ve dersliklerde tür-
banlõ öğrencilerin rahatça dolaştõğõ
duyumunu aldõğõnõ, buna karşõ çõkan
öğretim üyelerinin de disiplin ce-
zasõyla korkutulmaya çalõşõldõğõnõ
kaydetti.
YÖK Başkanõ Özcan, Şubat 2008
tarihinde de üniversite rektörlükle-
rine gönderdiği yazõda türbanlõ öğ-
rencilerin yerleşkelere ve derslere
alõnmasõnõ istemiş, Özcan’õn söz ko-
nusu yazõsõ Mart 2008 tarihinde Da-
nõştay tarafõndan YÖK Başkanõ’nõn
böyle bir yetkisi olmadõğõ gerekçe-
siyle iptal edilmişti.
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Prof. Dr. Metin Feyzioğlu,
Ergenekon davasõnda tahliye istemlerinin ay-
da bir alõnmasõnõn, suçsuzluk karinesinin hiçe
sayõlmasõ anlamõna geleceğine dikkat çekti.
Tutukluluğun bir tedbir olmasõ nedeniyle
“her an” tahliye isteminde bulunabileceğini
vurgulayan Feyzioğlu, “Tedbirin uygulan-
ma gerekçesi her an ortadan kalkabilir.
Bunun ne zaman ortadan kalkacağını
mahkeme önceden bilemez. Bu yasağı geti-
ren mahkeme tutuklamanın bir tedbir ola-
rak değil peşin ceza olarak uygulandığını
kabul etmiş olur” değerlendirmesini yaptõ.
İkinci Ergenekon davasõnda mahkeme he-
yetinin, tutuklu sanõklarõn tahliye istemlerinin
ayda bir alõnmasõ yönündeki kararõ tartõşma
yarattõ. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, tutukluluğa
karşõ her aşamada tahliye isteminde bulunabi-
leceğini vurguladõ. Feyzioğlu, bunu şu örnek-
le açõkladõ: “Tutuklama geçici bir tedbir.
Diyelim ki bugün tutuklama kararı verildi.
Gerekçesi; delillerin karartılacağı. Akşama
delil toplandı, bitti. Ertesi gün ‘deliller top-
landõ, tahliye istiyorum’ desem; ‘Hayõr tahli-
ye etmiyorum. Çünkü bir ay geçmeden dilek-
çe verme hakkõn yok’ denirse, ben 29 gün
içeride, kanunda yazılı olmayan bir cezayı
çekmiş olmaz mıyım?” Gereksinim duyuldu-
ğu her an tahliye isteminde bulunabileceğine
işaret eden Feyzioğlu, “Bu hakkın nedeni,
tutuklamanın ceza değil, tedbir olmasıdır.
Tedbirin de uygulanma gerekçesi her an
ortadan kalkabilir. Bunun ne zaman orta-
dan kalkacağını da mahkeme önceden bile-
mez. Bu sebeple eğer bir ay geçmeden tah-
liye talebinde bulunulmasına yasak getiri-
lirse, bu yasağı getiren mahkeme, tutukla-
ma tedbirini bir tedbir olarak değil peşin
ceza olarak uygulandığını kabul etmiş
olur” değerlendirmesini yaptõ.
Tedbir değil ceza
Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, şunlarõ söyledi:
“Delil karartılacağı tehlikesine binaen tu-
tuklama kararı veriliyorsa, delillerin top-
lanmasından itibaren tutukluluğun deva-
mı hukuka aykırı hale gelir. Buna rağmen
tutukluluk devam ediyorsa bu uygulama
bir tedbir değil artık cezadır. Oysa ceza
ancak yargılamanın sonunda verilen mah-
kûmiyet hükmüdür. Bütün kanun yolları
tüketilerek kesinleşmesinden sonra infaz
edilebilir. Sanığın suçu ispatlanmadan,
mahkûmiyet hükmü verilmeden ve veril-
miş olan mahkûmiyet hükmü kesinleşme-
den infaz niteliğine dönüşmüş bir tutukla-
ma uygulamasına devam etmek suçsuzluk
karinesinin en ağır şekilde ihlalidir. Suç-
suzluk karinesi, ortaçağ engizisyon deneyi-
mini yaşamış ve türlü acılar çektikten son-
ra uygarlaşmış dünyanın en önemli kaza-
nımları arasındadır. Suçsuzluk karinesini
inkâr eden toplumlar, çağdaş değildir ve
suçsuzluk karinesinin hiçe sayıldığı bir uy-
gulama kendisine hukuk devleti diyen bir
sistemde kabul göremez.”
C
HP Gençlik Kollarõ Genel Başkanõ Umut
Tunç, Kamu Personeli Seçme Sõnavõ’nõn
(KPSS) iptal edilmesini isteyerek, “KPSS
sorularõ çalõnmõştõr, satõlmõştõr, yandaşlara ve-
rilmiştir. Ülkenin Başbakanõ da bu olaylar ‘muz
cumhuriyeti’nde oluyormuşçasõna ses çõkarma-
maktadõr” dedi. CHP Gençlik Kollarõ, KPSS
skandalõnõ, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Mer-
kezi’nin (ÖSYM) 4. Levent’teki İl Başkanlõğõ bi-
nasõ önünde düzenlediği gösteri ile protesto et-
ti. CHP’li gençler, ÖSYM binasõ önünde saat
13.00 sõralarõnda yaptõğõ gösteride bir açõklama
yapan CHP Gençlik Kollarõ Başkanõ Umut Tunç,
“ÖSYM’nin soru hazõrlama komisyonu üyele-
rinden birinin dershanesi var mõdõr” diye sordu.
Tunç ve CHP’li gençler temmuz ayõnda yapõlan
ve çok sayõda adayõn tam puan aldõğõ KPSS so-
nuçlarõnõ gösteren çizelgeyi sorularõn çalõndõğõnõn
delili olarak ÖSYM binasõnõn önüne attõlar.
Protesto gösterisine CHP Gençlik Kollarõ İstanbul
İl Başkanõ Barõş Atik, İl Gençlik MYK üyeleri ve
birçok CHP ilçe örgütü üyeleri katõldõ.
KPSS’de 3. ifadeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - KPSS so-
rularõnõ “Sana bir hediyem var” diyerek Ispar-
talõ Baki Saçı’ya gönderdiği iddia edilen Berat
Koşucu, soruşturmayõ yürüten savcõya ifade ver-
dikten sonra serbest bõrakõldõ.
Koşucu dün Ankara Emniyet Müdürlüğü Ka-
çakçõlõk ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Mü-
dürlüğü ekiplerince gözaltõna alõndõ. Sabah saat-
lerinde Ankara Adalet Sarayõ’na getirilen Koşu-
cu, soruşturmayõ yürüten Cumhuriyet Savcõsõ
Şadan Sakınan tarafõndan yaklaşõk 1.5 saat sor-
gulandõ. Koşucu, daha sonra serbest bõrakõldõ. İfa-
desinde suçlamalarõ kabul etmeyen Berat Koşu-
cu’nun, “Soruları ele geçirmediğini ve kimse-
ye de soru göndermediğini” ileri sürerek, “Ben
kimseye ‘hediye’ göndermedim” dediği öğrenildi.
Açõköğretim Fakültesi’nde okuduğunu ve asgari
ücretle çalõşan biri olduğunu belirten Koşu-
cu’nun, KPSS ile ilgisinin bulunmadõğõnõ ve sõnava
da girmediğini söylediği kaydedildi.
Soruşturma kapsamõnda salõ günü de Koşu-
cu’nun KPSS sorularõnõ gönderdiği ortaokul ar-
kadaşõ Baki Saçı ile Mustafa Süleyman İ’nin ifa-
deleri alõnmõş, daha sonra serbest bõrakõlmõşlardõ.
Öte yandan, Turgut Özal Düşünce ve Hamle
Derneği, dernekte hizmetli olarak çalõşan Berat K.
ile soruşturma neticelenene kadar ilişiği kesme ka-
rarõ alõndõğõnõ açõkladõ.
‘Tahliye her an istenir’
Prof. Dr. Feyzioğlu: Ergenekon davasõnda tahliye istemlerinin ayda bir alõnmasõ, suçsuzluk karinesinin hiçe sayõlmasõdõr
CHP’ligençlerdenKPSS eylemi
İstanbul Haber Servisi - Beyoğlu
Belediye Başkanlõğõ Basõn Koordi-
natörlüğü’nden yapõlan yazõlõ açõkla-
mada Cihangir Mahallesi Muhtarõ
Sündüz Uluman’õn referandum için
“hayır” çalõşmasõ yürüttüğü gerek-
çesiyle Beyoğlu Belediye Başkanõ
Ahmet Misbah Demircan’õn kendi-
sine hakaret ettiği yönündeki iddialarõn
gerçeği yansõtmadõğõ bildirildi. Ga-
zetemizde dün “AKP’li başkandan
Cihangir muhtarına baskı ve ha-
karet” başlõğõyla yer alan habere ilişkin Beyoğlu Be-
lediyesi’nden yapõlan yazõlõ açõklamada Sündüz
Uluman’õn muhtarlõk binasõnõn çõkõş kapõsõnõn bu-
lunduğu sokağa kafeterya açmak istediği belirtildi.
Bu durumun Zabõta Müdürlüğü ekipleri tarafõndan
yapõlan incelemede uygun görülmediği belirtilen açõk-
lamada “Bu gerçeğin gizlenerek referandum ça-
lışmalarıyla ilişkilendirilmesi açıkça haksız ve hu-
kuka aykırı bir davranıştır” denildi.
A. Misbah
Demircan
Ege’de
ikinci kriz
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)
- Bergama ilçesindeki Allianoi antik
kentinin üzerinin kumla örtülerek Yor-
tanlõ Barajõ’nõn sularõ altõnda bõrakõlmasõ
kararõnõ protesto etmek için bölgeye gi-
den “Perşembe Akşamı Bisikletçileri
Grubu” ve “Bergama Çevre Gönül-
lüleri” üyeleri ile köylüler arasõnda
kavga çõktõ. Olaylarõn büyümesini iki
grup arasõnda güvenlik kordonu oluş-
turan jandarma önledi.
Allionoi antik kentinin sular altõnda ka-
lacak olmasõna tepki gösteren Perşembe
Akşamõ Bisikletçileri Grubu üyesi 20 ki-
şi, dün sabah saatlerinde bölgeye gitmek
üzere İzmir’den bisikletleriyle yola çõk-
tõ. Gruba destek için Bergama’dan iki oto-
büs dolusu Çevre Gönüllüsü bölgeye ha-
reket etti. Çevrecilerin eylemini haber alan
Bergama Ziraat Odasõ Başkanõ Nuri
Taşkıranoğulları, Bölcek Belediye Baş-
kanõ Tevfik Üreten, Ayaskent Belediye
Başkanõ Gürsel Altuğ, Yenikent Bele-
diye Başkanõ Fikret Çam ve eski bele-
diye başkanlarõnõn aralarõnda bulunduğu
yaklaşõk 300 kişilik grup, antik kent ya-
kõnlarõnda toplandõ. Yortanlõ Barajõ’nõn
bir an önce su tutmasõnõ isteyen grubu taş-
kõnlõk olmamasõ konusunda uyaran be-
lediye başkanlarõ, eylemcilerin açõklama
yapmak istemesi halinde tepkilerin dile
getirilmesi talebinde bulundu.
Köylülerin üç saatlik bekleyişinin ar-
dõndan bölgeye ulaşan çevrecilerle köy-
lüler arasõnda jandarma ekipleri güven-
lik kordonu oluşturdu. Jandarma müda-
halesinin ardõndan, eylem sona erdi.