20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 11 EYLÜL 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Mülkiye Paşaları... Ülkemizin acayip yanlarından biri de bilginin siyasallaştırılması konusundaki uzmanlarının çokluğudur. Şayet politikacı iseniz her şeyi hem de en iyisini bilenler grubuna dahil olursunuz. Böyle bir genelleme haksızlığı da içerdiğinden bir parantez açıp vurgulamalıyım ki istisnalar kaideyi bozmuyor. Son günlerde gündeme gelen ama pek de şık olmayan yaklaşımla sadece iktidar politikacılarının işe burnunu sokma hakkı ve yetkisi vardır. Başkaları, nedense ülkemizde başta sanatçılar olmak üzere çoğunluğun tepkisini de yansıtan açıklamalar ya da eylemler yapmaya niyetlenince, devletlilerimiz haklı olarak (!) kızar ve yargılarını açıklamakta gecikmezler: “Otur oturduğun yerde. İşine bak, her işe burnunu sokma.” Türkiye’de özel nedenlerle yaratılan sorunlar yalnızca dünyaya da örnek olacak halkoylaması olsa öpüp de başımıza koyabiliriz. Önce “dünyaya örnek olacak” dememin nedenini açıklayayım. Siyasal iktidarımız sayesinde başlıca insan haklarını da halkoylamasına sunarak uluslararası hukuk düzleminde yeni bir çığır açmayı başaracak olmamızı unutmamalıyız. Yine uluslararası kuralları bir yana atıp elmalarla armutları toplamaya benzeyen bir yaklaşımla 26 soruya bir tek yanıt istenmesi de demokrasi dünyasının bir başka yeniliğine imza atmak üzere olduğumuzun göstergesidir. Başta Avrupa Birliği’nin kimi sözcüleri olmak üzere, ülkemizde yapılacakların alkış ve destek görmesi de, dünyanın acayiplikten hoşlanan başka ülke vatandaşlarının da var olduğunu kanıtlamaktadır. Halkoylaması sonuçlarının hayır çıkması (ki bulunduğum yerden öyle görünüyor) halinde bile iktidar yanlıları vurguladığım iki nedenle başarılı sayılmayı hak edeceklerdir. Seçmeni “evet” demeye, gerçekdışı bilgileri de aktararak, aba altından sopa göstermeyi bırakıp ellerine geçirdikleri sopaları halkın gözüne sokarcasına tehdit edenler, oylama saati yaklaştıkça daha da hırçınlaşıyorlar. Nedeni, koltukları ve dolayısıyla yakaladıkları özel kazanımları kaybetme sinyallerini alıyor olmaları mı, bilemiyorum. Ama geldikleri nokta, ötekileştirme konusundaki uzmanlıklarının yeni boyutlar kazandığını da ortaya koyuyor. İnsanları ırklarına, dinsel inançlarına hatta mezheplerine, yerleşim yerlerine göre bölme girişimleri yetmemiş olmalı ki sıra düşüncelere göre bölmeye geldi. Son söylemlerine göre “evet” diyenler demokrat, “hayır” diyenler de darbeci oldular. Çünkü değişiklik öngören maddelerin içeriklerini içtenlikle savunma olanakları büyük ölçüde ellerinden alındı. Tek çare olarak da ellerinde yanıltacak söz söyleme (mugalata) ve tehdit kaldı. Madem 12 Eylül anayasası böylesine baskıcı, insanların sömürülmesine olanak sağlayıcı, demokrasiye aykırı idi neden sekiz yıl beklediniz sorusu bir kez daha yanıtını bekliyor. 12 Eylül paşaları anayasayı hayallerindeki Türkiye’yi gerçekleştirmek için şekillendirmişlerdi. İktidar partisi kızdıklarını açıkladıkları 12 Eylül paşalarının yöntemini, öteki partileri yok sayıp niçin kullanıyor dersiniz? Yoksa kendilerini Osmanlı dönemindeki mülkiye paşaları olarak mı görüyorlar? Bilen bilir, sadrazam, başvekil, nazır, vekil ve vali olan siviller aynı zamanda paşa sanını da kazanırlardı. [email protected] Süper beyinler geri çağrılıyor ANKARA (AA) - TÜBİTAK, Türk beyin gücünü yurda döndürmek için aralõkta ABD’ye çõkarma yapacak. “Destination Turkey” sloganõyla düzenlenecek büyük çaplõ etkinlikte, AB ve TÜBİTAK fonlarõyla ülkeye geri dönmesi hedeflenen süper beyinlere, Türkiye’nin üniversite ve sanayi kuruluşlarõnõn imkânlarõ sunulacak. AB fonlarõyla bugüne kadar 100’e yakõn Türk araştõrmacõ yurda döndü; etkinlikle yüzlerce süper beynin daha ülkenin stratejik araştõrmalarõnda çalõşmasõ bekleniyor. Etkinlik, Avrupa Komisyonu’nun, tersine beyin göçü amacõyla ABD’de destek vereceği programlarõn ilki olma özelliği taşõyor. TÜBİTAK 7. ÇP Ulusal Koordinatörü Okan Kara, ilgili alanlarda doktorasõnõ tamamlamõş olanlar, halen yurtdõşõnda ikamet edenler ve alanõyla ilgili bir işte en az 2 yõl çalõşanlarõn, Türkiye’de araştõrma yaptõklarõnda TÜBİTAK’tan aylõk 2 bin 750 TL burs alabileceğini anõmsattõ. Kara, Türkiye’nin, 2007-2010 yõllarõ arasõnda, tersine beyin göçünü teşvik eden AB fonlarõndan en fazla yararlanan 2. ülke olduğunu bildirdi. TÜBİTAK ABD YOLCUSU KPSS’de telekulak kuşkusu BELGELERDE TARİH ÇELİŞKİSİ Balyoz Darbe Planı’nda sahtecilik iddiası ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - Balyoz Darbe Planõ iddialarõna yönelik belgelerde tarihlere yö- nelik çelişkiler sahtecilik iddialarõnõ yeni- den gündeme getirdi. “Balyoz Planı” soruşturmasõ çerçevesin- de tutuklanan eski 1. Ordu Komutanõ emek- li Orgeneral Çetin Doğan’õn kõzõ Pınar Doğan ve damadõ Dani Rodrik, “Çetin Doğan ve Gerçekler” isimli internet sitele- rinde 2003 yõlõnda hazõrlandõğõ ileri sürülen belgelerde 2008 yõlõnda yapõlan isim deği- şikliğinin yer aldõğõnõ ortaya koydu. Balyoz belgeleri arasõnda 11 numaralõ CD’de bulunan “İstanbul’da bulunan özel hastaneler” isimli listede “Medikal Park Sultangazi” hastanesi yer alõyor. Rodrik ve Doğan sitelerinde 1996’da kurulan bu has- tanenin Balyoz Planõ’nõn hazõrlandõğõ iddia edildiği 2003 yõlõnda Sultan Hastanesi ismi- ni taşõdõğõna ve bu tarihten tam beş yõl son- ra 2008’de hastanenin Medikal Park Grup tarafõndan satõn alõnmasõnõn ardõndan ismi- nin “Medikal Park Sultangazi” şeklinde değiştirildiğine işaret etti. Doğan ve Rodrik çifti aynõ listede Gazi- osmanpaşa ilçesindeki Avrupa Şafak Hasta- nesi’nin de yer aldõğõna ve bu hastanenin de isminin Balyoz belgelerinin yazõldõğõ iddia edilen tarihten tam 23 ay sonra 2004 yõlõnõn Aralõk ayõnda değiştirildiğine dikkat çekti- ler. Doğan ve Rodrik sitelerinde “Bu has- tane Aralık 1998’de Şafak Hastanesi adıyla kuruluyor ve Aralık 2004’te dev- redilmesiyle birlikte Avrupa Şafak Has- tanesi adını alıyor” ifadelerini kullandõlar. Põnar Doğan darbe planlarõyla ilgili tüm belgelerin 11 numaralõ CD’de toplandõğõnõ ve TÜBİTAK raporuna göre bu CD’nin “gö- rünen oluşturulma tarihinin 5 Mart 2003” olduğunu söyledi. Belgelerde tarihlere yöne- lik göz ardõ edilemeyecek çelişkiler bulundu- ğunu ifade eden Doğan, bu belgelerin “oriji- nal” olmadõğõnõ savundu. Doğan ayrõca kimi yazar ve gazetecilerin bu çelişkilere kõlõf uy- durmaya çalõştõklarõnõ da ifade etti. DİN İBARESİNİN KALDIRILMASI Hükümet AİHM kararını görmüyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Avurapa İnsan Haklarõ Mahkemesi’ne baş- vurarak Türkiye’de nüfus cüzdanlarõnda din ibaresinin yer almasõnõn, Avrupa İnsan Hak- larõ Sözleşmesi’nin din ve vicdan özgürlü- ğüyle ilgili 9. maddesine aykõrõ olduğu yö- nünde karar aldõran Sinan Işık, kararõn uy- gulanmadõğõnõ savunuyor. Işõk, AİHM kara- rõnõn 2 Şubat 2010 tarihinde alõndõğõnõ ve hükümete itiraz için verilen 6 aylõk sürenin dolduğunu söyleyerek “Kazanımım ya- şamsal karşılığını bulamıyor” diyor. Işõk, nüfus cüzdanõ hanesine “Alevi” yazdõrmak için 2004 yõlõnda İzmir’de mah- kemeye başvurdu. Yerel mahkeme, Diya- net İşleri Başkanlõğõ’ndan da görüş alarak Işõk’õn istemini reddetti. AİHM’ye başvu- ran Işõk, burada uzun yõllara varan hukuk mücadelesini devam ettirdi. AİHM, Işõk’õn dosyasõnõ 2 Şubat 2010 ta- rihinde karara bağlayarak Türkiye’de nüfus cüzdanlarõnda din ibaresinin yer almasõnõn, Avrupa İnsan Haklarõ Sözleşmesi’nin, din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili 9. maddesine aykõrõ olduğu yönünde karar verdi. AİHM’nin kararõ gereğince, Türkiye’de, nü- fus cüzdanlarõndaki din hanesi bölümünün kaldõrõlmasõ gerekliliği doğdu. Işõk, AİHM’nin verdiği karara, hüküme- tin itiraz süresinin dolduğunu ve bu süre içerisinde, hiçbir itirazda bulunulmadõğõnõ söyleyerek “Bu karardan sonra, hüküme- tin itiraz etmek için 3 aylık vakti vardı. O süre içinde itiraz etmediler. O süreç tamamlandığında, ikinci bir 3 aylık süre daha verildi. Onun adı da yasallaşma sü- reci oldu. Bu süre de 3 Ağustos 2010 tari- hinde doldu. Ancak aradan geçen zaman içerisinde hiçbir adım atılmadı” yönünde görüş belirtiyor. Işõk, “Şimdi hükümete konuyla ilgili ihtar çekeceğiz. Cevap gel- mez ise AİHM’nin bir üst yargı organına müracaat edeceğiz” diyor. Haber Merkezi - KPSS sõna- võndaki kopya iddialarõyla ilgili soruşturma devam ederken Eği- tim Bilimleri Testi’nde “şekilli anlatım içeren sorular”a ait ce- vaplarõn sõzmamõş olmasõ dik- katleri telekulak şüphesine çekti. NTV’nin haberine göre; ÖSYM’deki Yüksek Güvenlikli Test Geliştirme ve Araştõrma Merkezi’nden sorularõn nasõl ve kim tarafõndan sõzdõrõldõğõ araştõ- ran polis, ilginç bir detaya ulaştõ. Her sõnav öncesi sorularda hata olup olmadõğõnõn son kontrolü okuma yöntemiyle yapõlõyor. Ya- ni her soru bir uzman tarafõndan yüksek sesle okunuyor, diğer uz- manlar da soru ve cevaplarõ din- leyerek anlatõm bozukluğu ya da hatalõ seçenek olup olmadõğõnõ kontrol ediyor. Bu yõl da Eğitim Bilimleri Sõnavõ’ndaki 120 soru- dan 117’si bu yöntemle kontrol edildi. Ancak sözle ifadesi müm- kün olmayan 19, 20 ve 41. soru- lar sadece kitapçõk üzerinden doğrulandõ. Bu üç sorunun ce- vaplarõnõn sõzmadõğõ tespit edildi. ÖSYM Başkanõ Ünal Yarı- mağan, bu okumalar sõrasõnda dinleme olabileceği şüphesini dile getirdi. Savcõlõk şimdi so- rularõn dinleme yoluyla sõzdõğõ iddiasõna ilişkin inceleme yapõ- yor. Emniyet yetkilileri sorula- rõn hazõrlandõğõ odanõn konu- mu itibarõyla teknik cihazlarla dõ- şardan ya da basit bir dinleme ci- hazõyla içerden kayõt alõnmasõnõn mümkün olduğu görüşünü dile getiriyor. İddianõn ardõndan MİT tarafõndan ÖSYM’ye telekulak konusunda brifing verildiği or- taya çõktõ. 2010 yõlõ başõnda MİT görevlilerinin Test Geliş- tirme ve Araştõrma Merkezi’ne gelerek çalõşanlarõ dinlemeler konusunda uyarõp önlemleri an- lattõklarõ öğrenildi. ÖSYM’ye yeni düzen YÖK’ün hazõrladõğõ taslakta gizliliğe uymayanlara 4 yõla kadar hapis cezasõ geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - YÖK’ün, KPSS ile ilgili iddialar gündeme gelmeden önce hazõrlayarak Milli Eğitim Ba- kanlõğõ’na (MEB) sunduğu kanun taslağõnda, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ile ilgili önemli düzenlemeler öngörülüyor. Geçen haziran ayõn- da hazõrlanan taslağa göre, gizli- lik ilkesi başta olmak üzere ku- rallara uymayanlar Türk Ceza Yasasõ’na (TCK) göre cezalan- dõrõlacak. Ancak iddialar nede- niyle taslakta değişiklik yapõla- bileceğine dikkat çekiliyor. Taslakta, kurallara uygun dav- ranmadõğõ tespit edilenler hak- kõnda TCK’nin ilgili hükümle- rince cezalandõrõlmalarõ için so- ruşturma yürütülmesi kuralõ ge- tiriliyor. Soru hazõrlanmasõndan sõnavõn son aşamasõna kadar gö- rev alanlar, belirlenecek kuralla- ra titizlikle uymakla yükümlü tu- tuluyor. Taslak, isteyenin istedi- ği zaman bilgisayar ortamõnda sõ- nava girebilmesine olanak sağla- yacak TOEFL benzeri sõnav gibi uygulamalarõn da önünü açõyor. Geçen haziran ayõnda hazõrlana- rak MEB’e sunulan taslakta, ÖSYM ile ilgili ayrõntõlõ düzen- lemelere gidiliyor. ÖSYM Yönetim Kurulu nasıl oluşacak? ? ÖSYM Başkanlõğõ’nõn yö- netimi ve yönetim kurulu karar- larõnõn uygulanmasõndan sorum- lu olan ÖSYM Başkanõ, YÖK Başkanõ tarafõndan profesör un- vanõna sahip üniversite öğretim üyeleri arasõndan 3 yõllõğõna ata- nõr. Merkezin karar organõ olan yönetim kurulu, ÖSYM başkanõ dahil 7 kişiden oluşur. ? Yönetim Kurulu’nun baş- kan dõşõndaki üyeleri, Devlet Per- sonel Başkanlõğõ’ndan daire baş- kanõ veya üstü görevde çalõşan 1, YÖK’te daire başkanõ veya üstü görevde çalõşan 1, MEB’den ölç- me ve sõnav konularõnda uzman daire başkanõ veya üstü görevlerde çalõşan 1; ÖSYM Başkanõ’nõn önerdiği, üniversitelerde merke- zin görev alanõna giren konular- da görev yapan 6 aday arasõndan YÖK Genel Kurulu tarafõndan se- çilen 3 öğretim üyesinden oluşur. Kurulun görevleri ? Sõnavlarda sorulacak sorula- rõn hazõrlanmasõna veya sõnavla- rõn yapõmõna yönelik olarak ge- rekli komisyonlarõ oluşturmak. ? Kurallara uyulmadõğõ tespit edilen durumlarda veya zorunlu hallerde sõnavlarõn kõsmen veya tamamen iptaline karar vermek. Dönmez kararı bozuldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Askeri Yargõtay, Ankara Zir Vadi- si’nde bulunan mühimmatla ilgili olarak 4 yõl hapis cezasõna çarptõrõlan ve TSK’den ihraç edilen Yarbay Mustafa Dönmez hakkõndaki kararõ “usule aykırılık ve noksan soruş- turma” nedeniyle bozdu. Edinilen bilgiye göre, Askeri Yar- gõtayõn kararõnda, “usule aykırılık ve noksan soruşturma nedeniyle, hu- kuka aykırı bulunan mahkûmiyet hükmünün, sanık ve müdafisinin temyizlerine atfen ve resen 353 Sa- yılı Askeri Mahkemelerin Kurulu- şu ve Yargılama Usulü Hakkında Kanunun 221. maddesi uyarınca bozulduğu” belirtildi. Kararda, bi- lirkişi heyetinin, aramalarda ele geç- tiği kabul edilen 671 adet G3 piyade tüfeği mermisi ve 400 adet G3 piya- de tüfeği izli fişeğinin mutlak suret- te askeri eşya niteliğinde olduğunu ile- ri sürdüğü, buna karşõn Emniyet Ge- nel Müdürlüğü’nün cevabi yazõsõnda G3 piyade tüfeğinin 1980’den itiba- ren Genel Müdürlük envanterinde yer aldõğõnõ açõkladõğõ bildirildi. Adli Tıp’a sorulacak Dönmez’de ele geçirilen giyim ve teçhizat türündeki malzemelerin nitelik ve özellikleri de dikkate alõndõğõnda, bunlarõn bir kõsmõnõn, eşi de subay olan Dönmez’e istihkak olarak veril- miş olabileceği ve malzemelerin sivil piyasadan da tedarik edilebileceğinin dikkate alõnmasõ gerektiği ifade edi- len kararda, bilirkişi heyetinin giyim ve teçhizat türündeki malzemeleri tekrar incelemesi, hangilerinin mutlak surette askeri eşya, hangilerinin sanõk ve eşine ait istihkak olabileceğini açõklamasõ gerektiği kaydedildi. Dönmez’in Yenikent’teki loj- manõnda ele geçtiği belirtilen ajan- dadaki krokide yer alan yazõ, sayõ ve işaret olarak gösterilen sem- bollerin, sanõğõn eli ürünü olup olmadõğõnõn, sayfada yer alan tüm yazõlarõn aynõ cins veya türdeki mü- rekkepli kalemle yazõlõp yazõlma- dõğõnõn Adli Tõp Kurumu’ndan so- rulmasõ gerektiği bildirildi. Dönmez hakkõndaki dava, Ge- nelkurmay Askeri Mahkemesi’nde 29 Eylül’de görülecek. Askeri Yargõtay, Zir Vadisi davasõnda usule aykõrõlõk ve eksik soruşturma tespit etti Eğitim Bilimleri Testi’nde şekilli anlatõm içeren sadece 3 sorunun yanõtõnõn sõzmadõğõna dikkat çekiliyor Yükseköğretim ile ilgili bütün sõnavlarõn usul ve esaslarõ ile tabi olacağõ kurallarõn YÖK’ün onayõyla gerçekleşeceği be- lirtilen taslakta, öne çõkan bazõ düzenlemeler şöyle: ? ÖSYM’nin sõnav hizmetleri, merkeze doğrudan bağlõ olarak oluşturulan sõnav koordi- natörlükleri ve gerekli hallerde illerde oluşturu- lan il temsilcilikleri vasõtasõyla yerine getirilir. ? Yükseköğretim kurumlarõ ve MEB başta olmak üzere tüm kamu kurumlarõnõn sõnav yap- maya uygun mekânlarõ ÖSYM tarafõndan yapõ- lan sõnavlarda kullanõlabilir. ? ÖSYM tarafõndan gerçekleştirilen seviye tespiti veya yarõşma sõnavlarõ, o alanla ilgili öğ- retim elemanõ veya uzmanlar tarafõndan hazõr- lanan sorularõn, tüm adaylara farklõ mekânlarda eş zamanlõ olarak sorulduğu kâğõt ortamõnda yapõlan sõnavlar veya ilgili soru- larõn alan dağõlõmõ ve zorluk düzeyine göre gü- venli biçimde saklandõğõ zengin bir soru banka- sõndan, başvuran her bir adaya farklõ zamanlar- da farklõ sorularõn sorulabildiği bilgisayar ta- banlõ sõnavlar biçiminde yapõlabilir. ? Sõnavlar, bilimsel özerklik ve gizlilik ilke- leri çerçevesinde gerçekleştirilir. Kurallara uy- gun davranmadõğõ tespit edilenler hakkõnda kadrosunda bulunduklarõ kurumlar tarafõndan disiplin soruşturmasõ açõlmasõnõn yanõ sõra fiilin mahiyetine göre TCK’nin “görevi kötüye kul- lanma” başlõklõ 257. maddesi ile “göreve iliş- kin sırrın açıklanması” başlõklõ 258. maddesi hükümlerine göre cezalandõrõlmalarõnõ temin için adli soruşturma yapõlõr. Söz konusu mad- deler, 4 yõla kadar hapis cezasõ öngörüyor. GETİRİLEN DÜZENLEMELER ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - KPSS sorularõnõn sõzdõrõldõğõ ve kopya çekildiği id- dialarõyla ilgili Isparta’da da savcõya ifade ve- ren Baki Saçı’nõn “Bu sorular cemaat bağ- lantılı olabilir. Cemaatten birileri Berat Ko- şucu’ya göndermiş olabilir” dediği belirtildi. Saçõ ifadesinde, KPSS sorularõnõ “Sana bir hediyem var” diyerek e-mail’ine gönderdiği- ni söylediği Koşucu’nun bir akrabasõna da ge- çen yõllarda e-mail yoluyla Yüksek Lisans Sõ- nav Sorularõ’nõn (ALES) geldiğini iddia etti. Saçõ, Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’ndan önce, Yalvaç Cumhuriyet Savcõlõğõ’na ifade vermiş ve serbest bõrakõlmõştõ. Milliyet’in ha- berine göre Saçõ, Yalvaç’taki sorgusunda orta- okulu Yalvaç Anadolu İmam Hatip’te bitirdi- ğini söyledi. 2004’te Bursa Uludağ Üniversite- si Eğitim Fakültesi Sõnõf Öğretmenliği bölü- münü kazandõğõnõ belirten Saçõ, 2009 KPSS’de aldõğõ puanla sözleşmeli öğretmen olarak atamasõnõn yapõldõğõnõ kaydetti. Saçõ, cemaatle olan ilişkisini şu sözlerle dile getirdi: “Lise sona giderken Gölcük Dershanesi’ne gittim. Dershanenin yöneticileri Gülen ce- maatine bağlıydı. Beni cemaate yakınlaştır- dılar. Ancak etkinlikte bulunmadım. Üni- versiteyi kazanınca müdür ve öğretmenle- rin ‘Bursa’da yerimiz, yurdumuz var, evde kalmanõ sağlarõz. Burs veririz’ demeleri üze- rine, Bursa’da 4 yıl Gülen cemaatine ait ev- lerde kaldık. Bu evlerde abilerimiz vardı. Okul bittikten sonra ilişkimi kestim” dedi. Saçõ, “Arkadaşım Koşucu’nun aynı cemaat- le bağlantısı vardır” ifadesini kullandõ. SINAV SORULARINI ABİLER Mİ GÖNDERDİ?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle