Katalog

CMYB C M Y B 11 EYLÜL 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Bayram Sevincini Yaşayamayan Toplum... Sevgili okurlarım… Bugün Bayramın üçüncü günü… Hepinizin Bayramı kutlu olsun! Bayramın Birinci Günü yazdığım yazı, yarınki referandumun ülkeyi neden böldüğü, niçin kamplaşmayı keskinleştirdiği üzerineydi. Bayramın Birinci Günü olduğunu biliyordum… Ama bütün ülke, bireyleri, örgütleri, siyaseti ve toplumsal yaşamıyla referanduma kilitlenmişken… Pek çok yazar arkadaşımız, politikacı, bilim insanı, rektör, profesör, sivil ve asker devlet görevlisi hapisteyken… Ülke garip bir kamplaşmanın pençesinde, gelecek umudunu bile yitirmek üzereyken… Okurların klasik bir bayram yazısı beklemediklerini biliyordum. O nedenle, şu anda toplumun bulunduğu kritik noktayı, bu noktaya gelirken yaşadığı süreci ve bunun nedenlerini irdeleyen bir yazının Cumhuriyet okurlarının beklentilerine daha uygun olacağını düşündüm. Nitekim okur mektupları bu yargımın doğru olduğunu gösterdi: Perşembe günkü yazım üzerine pek çok yorum aldım… Kimse Bayramdan söz etmiyordu… Herkes ülkenin bu duruma nasıl geldiğini sorgulayan düşüncelerini yazmıştı. Sevgili okurlarım, ülkenin içinde bulunduğu vahim bölünme herkesi etkiliyor… Toplumsal alışkanlıklar ve kültürel değerler bile erozyona uğruyor. İnsanlar tam yaz tatilinin sonuna denk gelen Ramazan’ı da doğru dürüst idrak edemediler… Bayramı da yaşayamadılar… Herkesi bir referandum telaşı sarmıştı: Ramazan zaten iktidarın “Evet” baskısı ile geçti… Sahura mı kalkılıyor, oruç mu tutuluyor, iftar mı yapılıyor, teravih namazı mı kılınıyor, “Evet” kampanyası mı yapılıyor, anlaşılmayan bir otuz gün yaşadık… Derken Bayram geldi… Nerede o Bayram sevinci… Nerede o güzelim Bayram telaşı! Ne tatil… Ne Ramazan… Ne Bayram… Varsa yoksa referandum! Bu yıl, aile olaylarının zorlamasıyla ben de ilk kez bir-iki haftayı aşan uzunca bir tatil yaptım… Bir tatil beldesinde, doğayla bütünleşmenin, dalga hışırtıları arasında yalnız başıma, yalınayak, saatlerce kumda yürümenin o baş döndüren mutluluğunu yaşadım… İç hesaplaşmanın, vicdani muhasebenin yol açtığı ruhsal rahatlamayı tattım! Bayramın Birinci Günü’nü de yollarda geçirdik… Bu arada kulaklarımda hep, tatilde karşılaştığım, yurtdışında yaşayan başarılı işadamı, eski bir öğrencimin sesi yankılanıyordu: “Hocam biz bitmişiz” diyordu eski öğrencim… “Ne Ramazan kalmış, ne Bayram… Varsa yoksa referandum, PKK, terör, federasyon, iktidar baskısı, Anayasa değişiklikleri, telefon dinlemeleri… Kimse canından, malından, geleceğinden emin değil, bizim akrabaların hepsi benim yanıma göç etmek istiyor… Ne biçim ülke olmuşuz… Bitmişiz biz, bitmişiz Hocam!” Onu teselli ettim… Türkiye’nin hiçbir zaman bitmeyeceğini söyledim. Gördüğü, duyduğu, yaşadığı bunalımın AKP’nin iktidar hırsından kaynaklandığını… Referandum sürecinin de bunun bir sonucu olduğunu… İktidar hırsının da, her açgözlülük gibi, kendi kendisini yiyip bitirmeye başladığını anlattım. Referandum sonucunda pek çok şeyin değişme olasılığının ortaya çıktığına işaret ettim. O da bana, konuştuğu herkesin “Hayır” diyeceğini, ama hepsinin “Evet” çıkacağını düşündüğünü… “Hayır”lar çoğunlukta bile olsa iktidarın birtakım sandık ve bilgisayar oyunlarıyla sonucu “Evet”e çevireceğine inandıklarını anlattı. Yarın sonuç “Evet” de çıksa, “Hayır” da çıksa Pazartesi günü toplum yeni bir Türkiye’ye uyanacak: Daha aydınlık… Ya da daha karanlık! Bayramınız tekrar kutlu olsun! [email protected] www.kongar.org Her üç saniyede bir kişi intihar girişiminde bulunuyor, her yõl bir milyon kişi yaşamõnõ yitiriyor Tüyleri ürperten rakamlarİntihar edenlerin oranõ son 30 yõlda yüzde 440 arttõ. İntihar, genç yaş grubundakiler için ilk dört sõradaki ölüm nedenlerinden biri. ANKARA (AA) - Dünya Sağlõk Örgütü’nün verilerine göre, her yõl yaklaşõk 1 milyon kişi intihar sonucu yaşamõnõ yitiriyor, her üç saniyede bir kişi intihar girişiminde bulunuyor. Uzmanlar, Türkiye’de de son 30 yõlda intihar edenlerin sayõsõnõn yüzde 440 artõş gösterdiği uyarõsõnda bulunuyor. İntiharlarõn yüzde 90’õnda bir psikiyatrik tanõnõn olmasõna rağmen bu kişilerin yalnõz dörtte birinin ölümleri öncesinde bir sağlõk kuruluşuna başvurduğunu belirten uzmanlar, bu söz konusu kişilerin yüzde 75’lere varan oranda intihar edeceklerini ya doğrudan söylemiş ya da ima etmiş olduklarõnõ vurgulayarak toplumu duyarlõ olmaya çağõrõyor. “10 Eylül İntiharı Önleme Günü” dolayõsõyla intiharlarõ değerlendiren Türkiye Psikiyatri Derneği Başkanõ Doç. Dr. Doğan Yeşilbursa, “Sonlandırılmış intiharların yanı sıra yine her yıl, yaklaşık 10 ila 20 milyon kişinin intihar girişiminde bulunduğu bildirilmektedir. Bu, her 3 saniyede 1 kişinin intihar girişiminde bulunduğu anlamına gelir” dedi. Yeşilbursa şunlarõ söyledi: “Son 10 yılda Türkiye’de toplam 25 bin kişi intihar sonucu kaybedilmiştir. Son veriler, Türkiye’de her yıl yaklaşık 2 bin 800 kişinin intihar sebebiyle kaybedildiğini göstermektedir. Özellikle genç yaşta intihar oranları giderek artmakta ve bu yaş grubu için intihar ilk 4 ölüm sebebinden birini oluşturmaktadır.” ‘Çocuğun bacağı ihmal kurbanı’ İstanbul Haber Servisi - İstanbul Küçükçekmece’de 3 yaşındaki çocuğun kırılan ve alçıya alınan bacağı kan- gren olduğu gerekçesiyle kesildi. Ailenin ihmal iddiası üzerine Sağlık Bakanlığı in- celeme başlattı. Sevdenur K’nin bacağı Ba- kırköy Doktor Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hasta- nesi’nde bel altından alçıya alındı, aileye 10 gün sonra ço- cuğun getirilmesi söylene- rek evine gönderildi. Bir gün sonra küçük kızının ayak uç- larında soğukluk olduğunu fark eden baba Emrullah K, kı- zını hastaneye getirdi. Alçının parmak uçlarını kesen dok- torlar babaya “Korkulacak bir şey yok” diyerek evine gön- derdi. Bacağında sulanma oluşması üzerine tekrar has- taneye getirilen kızın bacağı kangren olduğu için diz al- tından kesildi. Amca Resul K, “Başhekime çıktım, hiç ilgi- lenmediler. Suç duyurusunda bulunacağız” dedi. Hoşgörü afişi İskenderun Orto- doks Kilisesi Vakfı, geleneksel hale getir- diği Müslümanların bayramını kutlama afi- şini bu yıl da astı. Kili- se papazı Dimitri Yıldı- rım, 14 yıldır gelenek- sel yaklaşımı sürdür- düklerini belirtti. Pa- paz Yıldırım ile Kilise Vakfı Başkanı Can Teymur, İskende- run’da Kaymakam Ali İhsan Su, Belediye Başkanı Yusuf Civelek Hatay milletvekilleri ile askeri ve mülki erka- nın hazır bulunduğu halkla bayramlaşma törenine katıldı. (Fo- toğraf: AKIN BODUR) ‘Acı’ bayram MERSİN’in Tarsus ilçe- sinde TEM otoyolunun Damlama mevkisinde, Nazmi Uzdaş (50) yöneti- mindeki otomobil, sürü- cüsünün direksiyon hâki- miyetini kaybetmesi so- nucu yol kenarındaki ba- riyerlere çarptı. Kazada, sürücü Uzdaş ile damadı Apal Saadetoğlu öldü, 3 kişi de yaralandı. Kon- ya’da sahurda davul ça- lan Uzdaş ailesinin mem- leketleri Kadirli’ye dön- dükleri öğrenildi. İZMİR Güzelyalı’da Ege Üniversitesi öğrencisi Tuğçe Süt yönetimindeki otomobil, aşırı hız nede- niyle kontrolden çıkarak yol ortasındaki palmiye ağacına çarptı. Kazada Süt ve yanındaki sınıf ar- kadaşı Sinem Karabolat yaşamlarını yitirdi. Alko- lü olduğu belirlenen Süt’ün ehliyetine 4 ay ön- ce ‘alkollü araç kullan- maktan’ 6 ay süreyle el konulduğu anlaşıldı. KONYA Karatay’da Ve- li Ecevit yönetimindeki otomobil Nebi Bilir (64) idaresindeki minibüsle çarpıştı. Kazada, 3 kişi öldü 3 kişi de yaralandı. Eğlence facia oldu Isparta’da görev ya- pan eşinin memleketi Trabzon’a bayram tati- line gelen Zühal Yiğci, çocukları Tunahan ve Zeynep ile Moloz mev- kisindeki lunaparka gitti. Burada raylı el- ma kurduna çocukla- rıyla binen Yiğci, ara- cın raydan çıkması sonucu düşerek başı- nı kenardaki tel örgü- ye çarptı. Boynu kırı- lan Zühal Yiğci, tüm müdahalelere karşın- kurtarılamadı. Yiğ- ci’nin çocukları ise ka- zada hafif yaralandı. Soruşturma başlatan polis, olayda işletme- cilerin ihmali olup ol- madığını araştırıyor. Son Durak 3 filmin- de yaşanan kazada aynı konu işlenmişti. İstanbul Haber Servisi - Şişli Belediyesi, bayramõn ikinci gününde Haldun Dormen, Süheyl - Behsat Uygur, Dilek Türker, Suna Selen ve Cezmi Ersöz’ün de aralarõnda bulun- duğu çok sayõda sanatçõ ve yazarõ Darülace- ze’deki yurttaşlarla buluşturdu. Sanatçõlar, dün Şişli Belediye Başkanõ Musta- fa Sarıgül ile birlikte Okmeydanõ’ndaki Darüla- ceze kurumunu ziyaret ederek buradaki bakõma muhtaç yaşlõlarõn bayram sevincine ortak oldu ve onlara çeşitli armağanlar verdi. Sarõgül, sanatçõ- larla Darülaceze’deki yurttaşlarõ bir araya getir- mekten büyük mutluluk duyduğunu belirtti. TARSUS İzmir’de alkollü araç kullanmaktan eh- liyetine el konulan üniversiteli Tuğçe Süt’ün (sarışın) kullandığı araç kendisi ve arkadaşına mezar oldu. (AA) KONYA Sanatçõlar Darülaceze’de