20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 11 EYLÜL 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Bugün son kez soruyorum: “EVET mi HAYIR mı?” Benim oyum “HAYIR” olacak... Başbakan Erdoğan’a göre “darbeci” olacağım, “HAYIR” oyu vereceğim için. Devrimci ruhumu yitirmedim... Demokrasiden, özgürlüklerden yana oldum yaşamım boyunca. Askeri darbelere karşı çıktım, 12 Mart’ın ve 12 Eylül’ün mağduru değil, muhatabıyım ben. 12 Eylül Anayasası oylamasında “mavi” renk kullanmak cuntacı- faşist Kenan Evren ve arkadaşlarını kızdırıyor, gazeteler kapatılıyordu. Peki şimdi ne oluyor? Olup bitenleri izliyorsunuz... Neredeyse tüm televizyonlar AKP’nin mitinglerini canlı olarak uzun uzun yayımlarken, CHP ve MHP’nin mitinglerini birkaç dakikayla geçiştiriyorlar. BDP’nin mitingleri ise yapılıyor mu yapılmıyor mu belli değil. TV’lerde pek görmedim ben... Yoksulluğun ve yolsuzluğun kol gezdiği bir ülkede, demokratikleşme adı altında, baskıcı bir rejim işliyor. Yoksullara gözdağı veriliyor: “Evet vermezseniz gıda yardımı kesilir, elinizden yeşil kart alınır.” Bu yazımı sabahın ilk ışıkları odamın penceresinden içeri girerken Ege’de bir kıyı kasabasından yazıyorum. Türkiye’ye sivil demokratik anayasa gerekir... 1982 Anayasası’na yama yapılmaz... İşte bu nedenle ben bir kez daha “HAYIR” diyorum... Bunun darbeci mantıkla ne ilgisi var?.. Hem askeri vesayete hem sivil vesayete karşı çıkmak ne zamandan beri darbecilik oluyor?.. 1982’de askerlerin dayatması vardı anayasa oylaması öncesi, şimdi ise sivil iktidarın... Demokrasi bir yaşam biçimidir. Dünyada gelişmiş demokratik ülkelerde bile zaman zaman eksiklikler olabilir. Ancak siyasal iktidar, baskıcı bir tutum izlemez. Erdoğan “mutlak güç” gösterisi yapıyor... AKP örgütleri dağları gökleri “EVET”le donatırken halk üzerinde baskı uyguluyor. Böyle olunca o mutlak güç yozlaşıp, sivil bir diktanın yolunu açıyor. Neredeyse bir haftadır yollardayım... Gördüğüm şu: Çoğunluğun oylarıyla iktidara gelen AKP, azınlığı yani muhalefeti sindirdiği gibi, yoksullar üzerinde de baskı kuruyor, işin içine tarikat şeyhlerini ve müritlerini sokuyor. Bu arada hukukun üstünlüğü ilkesi çiğneniyor, Adalet Bakanı ve Müsteşarı HSYK’nin başında mutlak güç olarak kalıyor. Mutlak güç Kenan Evren’in uyguladığı bir yöntemdi ve o dönem askeri faşist bir yönetim vardı. Ya şimdi? AKEPE var! Artık ne hukukun üstünlüğü ilkesi olacak, ne de yargının bağımsızlığı; pazar günü akşamı sandıktan “EVET” çıkarsa... Bana sorarsanız “HAYIR” çıkacak ve böylece Türkiye yeni bir döneme girecek, mutlak gücün nasıl halk tarafından tersyüz edildiği gerçeği görülecek. Deniz kıyısında yazımı yazarken Cumhuriyet Ege’de Mehmet Celen’in haberini okuyorum... Günbatımının en güzel seyredildiği yerlerden Çanakkale’deki Athena Tapınağı’nda hiçbir etkinlik yapılmıyormuş... Çanakkale Müze Müdürü, “Alkol alınıp olay çıkarılıyor” gerekçesiyle ziyaret saatlerinde bir saat kısıntı yapmış. İşte bu AKP zihniyetinin bir belgesidir... Demokrasiyi güç olarak kullananların ülkeyi ne hale getirdiğini görmek için gözlerimizi açmamız gerekir. Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu’nun konuşmasını anımsayın... Bir sendikacı emekten yana değil midir? Aslında yanıtı eski DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak verdi: “Uslu her devrin sendikacısıdır...” Bir dönem Erbakan Hoca’nın dizi dibindeydi, şimdi Erdoğan’ın... Uslu, şimdilerde DİSK’e, TÜSİAD’a, TOBB’ye, Türk-İş’e ve devrimci demokratik kitle örgütlerine vuruyor. Tüm işçilerin yandaş sendikalara geçirilmesi haberi onu kanatlandırıp uçuruyor, sarı sendikacılığı savunuyor. Tüm bu açıklamalar pazar akşamı sandığa yansıyacak ve AKP boyunun ölçüsünü alacak. Güneş yavaş yavaş yükselirken imbat esmeye başlıyor... İftar sofralarını bile siyasetle donatan AKP, yoksullara, engellilere gözdağı veriyor. Sendikaları, yargıyı AKP’nin ön bahçesi yapmak isteyenler, halktan aldığı gücü baskıya dönüştürüp sonra demokrasi ve özgürlüklerden söz ediyor. Türkiye’nin olağanlaşması gerekir... Toplumu bölerek bir yere varılmaz... Din bu denli siyasetin içine sokulmaz... Yoksullara, engelli yurttaşlarımıza gözdağı verilmez. Demokrasi bir yaşam biçimidir... Çoğunluğun azınlığı ezmesi değil... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Çoğunluk ve Azınlık... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com ‘Gizli listeler dağõtõldõ’ Tarhan, Adalet Bakanlõğõ’nõn HSYK üyeliği için yargõçlara kendi bürokratlarõnõ önerdiğini açõkladõ ALİCAN ULUDAĞ ANKARA - Yargõçlar ve Savcõlar Birliği (YAR- SAV) Başkanõ Emine Ül- ker Tarhan, anayasa deği- şikliği paketi henüz onay- lanmadan Adalet Bakanlõ- ğõ’nõn adliyelerde “gizli lis- teler” dağõtarak HSYK’ye birinci sõnõf hâkim ve sav- cõ kontenjanõndan seçile- cek üyeler için çalõşma baş- lattõğõnõ bildirdi. Tarhan, listelerin adliye ve bölge idare mahkemele- rine geçen hafta dağõtõlma- ya başlandõğõnõ söyledi. “Bu listelerdeki kişilere oy verin diye manipülasyonlar ya- pıldığını” kaydeden Tar- han, HSYK’ye birinci sõnõf yargõç kontenjanõndan se- çilmesi için önerilenler ara- sõnda Adalet Bakanlõğõ Per- sonel Genel Müdürü ve Müsteşar Yardõmcõsõ’nõn da olduğunu kaydetti. Bu isim- lerin doğrudan yürütmeye bağlõ insanlar olduğuna dik- kat çeken Tarhan, “Bunlar demokratikleşme diyor- lar ya, HSYK’yi geniş ta- bana yayacağız diyorlardı ya. İşte kendi geniş ta- banlarını oluşturuyorlar HSYK’de. Onun için yar- gıçlar üzerinde manipü- lasyona başlanmış. ‘Buna buna oy vereceksiniz, blok oy kullanacaksõnõz’ diye kendi listelerini gizli gizli dağıtmışlar. Bunlar millet iradesine saygılıydılar söz- de. Daha millet iradesi be- lirlenmeden şimdiden ken- di gizli gündemlerini, yan- daş yargılarını oluştur- mak için çalışmalara baş- lamışlar” diye konuştu. Bazõ hâkim ve savcõlarõn bu durumu endişeyle karşõ- ladõğõnõ dile getiren Tar- han, “Ulak gönderiyorlar. Adalet Bakanlığı adına bu isimleri destekleyeceksi- niz diyorlarmış. Arala- rında iki bürokrat var. Başka isimler de öneril- miş. Bunlar birinci sınıf yargıç kontenjanından se- çilenler. Bakanlık büro- kratları da birinci sınıf yargıçtır. Ama bakanın adamları. Bakanın sene- lerce beslediği, büyüttüğü isimlerdir. Merkez teşki- latını doğrudan bakan atar. Kendi adamlarını oluşturur. Onları HSYK’ye seç- tirmek için uğraşıyor. Yetmiyor bakanlıkta kul- landığı, şimdi onları ülke yargısını yandaş yapmak için kullanacak” dedi. 10 asıl 6 yedek seçilecek Anayasa değişikliği pa- ketinde, 22 asõl ve 12 yedek üyeden oluşmasõ planla- nan HSYK’nin 7 asõl ve 4 yedek üyesi birinci sõnõf olup, birinci sõnõfa ayrõl- mayõ gerektiren nitelikleri yitirmemiş adli yargõ hâkim ve savcõlarõ arasõndan adli yargõ hâkim ve savcõlarõn- ca, 3 asõl ve 2 yedek üyesi de birinci sõnõf olup, birin- ci sõnõfa ayrõlmayõ gerekti- ren nitelikleri yitirmemiş idari yargõ hâkim ve sav- cõlarõ arasõndan idari yargõ hâkim ve savcõlarõnca se- çilecek. Bu üyeler, halkoylama- sõnda ‘evet’ çõkmasõ duru- munda paketin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki 30 günü takip eden işgünü içinde seçilerek görevleri- ne başlayacak. Referandum şaibeli İstanbul Haber Servisi - CHP’nin bilişim uzmanõ milletvekili Tacidar Seyhan, 12 Eylül’de yapõlacak refe- randumun şaibeli olacağõnõ söyledi. CHP Adana Milletvekili ve yazõlõm uzmanõ Tacidar Seyhan, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), Seçim Sistemi Otomasyonu Projesi’ni (SEÇSİS) kul- landõğõnõ, söz konusu sistemin bilgi- sayar teknolojisinin niteliği gereği, sisteme her an dõşarõdan müdahale edilebileceğini belirterek “12 Eylül’de yapılacak seçim şaibeli olabilir. 8 yıl- dan beri Avrupa ülkelerinde ve bir- çok büyük ülkede devlet kurumla- rında Microsoft’un kullanımı ya- saklanmış ve Linux sistemlere ge- çilmişti” dedi. Seçmen kütükleri ve seçim sonuç- larõnõn düzenlendiği bilgisayar yazõ- lõmlarõ hakkõnda rapor hazõrlayan Sey- han, ilginç sonuçlar buldu. YSK mer- kezinde kurulu ana bilgisayara SEÇSİS yazõlõmõ yüklü olduğunu belirten Sey- han, sistemin dõşarõdan müdahaleye açõk ve güvenlik sorunu olduğuna dikkat çekti. Raporda, aynõ sistemi kul- lanan ülkelerde hile tespit edildiğine işaret edilerek, şu tespitlere yer veril- diğini anlattõ: “Benzer bilgisayar des- tekli seçim sistemi, ABD (Bush) se- çimlerinde de kullanılmış ve bazı böl- gelerde seçimlerde hile tespit edil- miştir. Yunanistan seçimlerinde de benzer bir yazılım kullanılmak is- tenmiş ancak şaibeli olması nedeni ile kullanılmaktan vazgeçilmiştir.” Yalnızca Türkiye kullanıyor Söz konusu sistemi yalnõzca Türki- ye’nin kullandõğõna dikkat çeken Sey- han, “Türkiye dışında bu sistemi kullanan bir tek ülke dahi yok” de- di. Diğer yandan yazõlõmõn, Havelsan tarafõndan kriptolandõğõnõ, bu kripto- lamanõn hangi kaynaklar tarafõndan ya- põldõğõnõn mutlaka açõklanmasõ ge- rektiğini belirten Seyhan, kriptonun gü- venliği konusunda ciddi endişeler ol- duğunu belirtti. Ne yapılmalı? CHP Adana Milletvekili Seyhan, bilgisayarlara dõşarõdan müdahaleyi engelleyebilmek için yapõlmasõ gere- kenleri şöyle sõraladõ:  Mevcut yazõlõm siyasi partilerin denetimine açõlmalõ.  Vatandaş duyarlõlõğõ dikkate alõ- narak, YSK sitesine girişler başladõğõ andan itibaren anlõk takip edilebilme- li.  Siyasi partilere tek taraflõ link ve- rilmeli. Böylece partiler ilçe seçim kurullarõndan yapõlan girişleri izleye- bilir.  Verilerde zaman damgasõ kulla- nõlmalõ. TÜBİTAK’õn hazõrladõğõ bir elektronik damga mevcut. Böylece sonraki değişiklikler kolayca ortaya çõ- kabilir.  Etkin kriptolama yapõlmalõ; nasõl yapõldõğõ siyasi partilerle paylaşõlma- lõ.  Bu işlemlerde Windows kullanõ- mõndan vazgeçilmeli. YSK: Dışarıdan müdahale imkânsız Konuyla ilgili açõklama yapan Yük- sek Seçim Kurulu (YSK), SEÇSİS sis- temine dõşarõdan müdahale edilebile- ceği iddialarõnõn, dayanaktan yoksun ol- duğunu belirtti. Cindoruk: Mayına basma, ‘hayır’a bas İstanbul Haber Servisi - Demokrat Parti (DP) Genel Başkanõ Hüsamettin Cindoruk, “AKP’nin anayasa referandumundaki asıl amacı, Başbakan Erdoğan’ın Türkiye’yi ‘Ali kõran baş kesen’ gibi yöneteceği bir ortamın oluşturulmasıdır, bunun sonu da diktatörlüktür” dedi. Cindoruk dün yaptõğõ açõklamada, AKP’nin anaya- sa değişikliği ile sakladõğõ bir gerçek niyeti olduğunu iddia ederek “Başbakan Erdoğan, halktan dikta- törlük yetkisi almak istiyor” yorumunda bulundu. Cindoruk, anayasa değişikliğinin kabul edilmesinin ne gibi sonuçlara yol açabileceğine ilişkin şu öngörü- lerde bulundu: “Anayasa Mahkemesi ile HSYK’nin yapıları değişirse, AKP çizgisinde oluş- turulacak olan yeni yüksek yargı, tıpkı YÖK gibi, RTÜK gibi, TRT gibi AKP’nin güdüm ve deneti- mine girecektir. Böylece, hükümet ve Meclis ço- ğunluğundan sonra, yargı da bir kişinin, Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzına bakar hale gelecektir.” ‘BUNUN SONU DİKTATÖRLÜK’ ‘Ağlama üstadı doyasıya ağlayacak’ CHP GENEL SEKRETERİ SAV CHP’Lİ BİLİŞİM UZMANI TACİDAR SEYHAN: ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Par- tiler arasõndaki bayramlaşmalara referandum damgasõnõ vururken “hayır”lõ atõşmalar yaşandõ. BDP; “operasyonlara hız veril- mesini” gerekçe göstererek bayramlaşma programlarõnõ iptal etti. Şeker Bayramõ dolayõsõyla siyasi partiler- de yapõlan bayramlaşma çerçevesinde AKP, BBP, SP, DP, DSP, İP ve MHP heyetleri CHP’yi ziyaret etti. Ziyaretlerde ağõrlõklõ ola- rak pazar günü yapõlacak referandum gün- deme geldi. AKP’yi temsilen TBMM Ada- let Komisyonu Başkanõ Ahmet İyimaya başkanlõğõndaki heyet CHP Genel Saymanõ Faik Öztrak’õn “Hayır’lı bayramlar” te- mennisini gülümseyerek karşõladõ. AKP Genel Merkezi’ndeki bayramlaş- mada muhalefet temsilcileri “Hayırlı bay- ramlar” dileğini üstüne basa basa tekrar et- mesi dikkat çekti. “Hayır” kelimesini sürekli kullandõklarõnõ ifade eden CHP’li Tekin Bingöl, “AKP’li arkadaşlarımız Mec- lis’teki konuşmalarının bitiminde hayır- lara vesile olması dileğinde bulunurlardı. Yeni çalışma döneminde arkadaşlarım ay- nı cümleyi kullanacaklar mı merak edi- yorum?” dedi. AKP’li Salih Kapusuz ise “hayır” sözcüğüne yasak getirmediklerini ifa- de ederek, “Ne CHP bir kelimeyi yasak- lamıştır ne de AK Parti” dedi. Bayramda ‘hayır’lı atışmalar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sekreteri Önder Sav, Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn önceki gece katõldõğõ bir televizyon progra- mõnda sanatçõ Ahmet Kaya’nõn konser görüntüle- rinin ekrana getirilmesi üzerine ağlamasõnõ “Sayın Başbakan bir ağlama üstadı. Herhalde 12 Ey- lül’ü 13 Eylül’e bağlayan gece doya doya ağla- yacaktır” sözleriyle değerlendirdi. Sav, gazeteci- lerin “Başbakan’ın cami çıkışında miting dü- zenlediğini” anõmsatmasõ üzerine “Bu bizim yeni rastladığımız bir olay değil Sayın Başbakan di- ni siyasete alet etmenin çok ustasıdır” dedi. Kılıçdaroğlu: Timsah gözyaşları CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da Bahçelievler Çocuk Esirgeme Kurumu’ndaki huzurevi ziyareti sõ- rasõnda sorularõ yanõtladõ. Kõlõçdaroğlu, Erdoğan’õn ağlamasõnõ “timsah gözyaşları” olarak nitelendirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle