23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B CMYB C M Y B Kimi ödüllerin ne kadar “değerli” olduğunu kanõtlayan bir olay ABD’li romancõ Harold Robbins’in başõndan geçmişti. Bir gün Robbins’in California’daki evinin telefonu çalmõş. Robbins telefonu açmõş. Bir kadõn sesi: “Sizi New York’tan arõyorum. Filanca derneğin başkanõyõm.” “Buyrun,” demiş Robbins. “Sizi kutlarõm. Amerika’nõn yaşayan en büyük yazarõ seçildiniz.” “Teşekkür ederim.” “Ödülünüzü önümüzdeki cuma günü New York’ta vereceğiz. Sizi bekliyoruz.” “Yazõk ki, gelemem,” demiş Robbins. “İki gün sonra Avrupa’ya gidiyorum.” “Nasõl olur!” demiş kadõn. “Bu büyük bir ödül. Oybirliğiyle verdik. Yolculuğunuzu bir hafta erteleyemez misiniz?” “Erteleyemem. Olanaksõz.” Bir an sessizlik olmuş telefonda. Sonra, “Peki,” demiş kadõn, “bize önümüzdeki cuma New York’a gelebilecek bir başka yazarõn adõnõ verebilir misiniz?” Önce Aydınlatalım... Bazõ yönetmenler işlerine çok ciddi sarõlõrlar. Bir oyun mu sahneleyecekler, ya da bir film mi yönetecekler, oyuncularõ, çevre düzenleyicilerini, õşõkçõlarõ toplar, yapõt üstüne derin mi derin bir tartõşma açarlar. Küçük çapta bir seminere dönüşür bu toplantõ; bazen parti kongreleri gibi günlerce sürer. Warren Beatty, yapõmcõlõğõnõ üstlendiği ve yönettiği Kõzõllar (Reds) filminde yüzlerce figüran kullanmõştõ. Çok titiz çalõşõyor, filminin gerçekten iyi olmasõnõ istiyordu. Figüranlarõn da, oyuncular gibi, filmin özünü kavramasõndan yanaydõ. Ama bir sorun vardõ ortada: Figüranlar, ne Komünizmi biliyorlardõ, ne de Dünyayõ Sarsan On Gün’ün yazarõ John Reed’in adõnõ duymuşlardõ. Beatty, figüranlarõ topladõ. Bir kürsüye çõkõp, elinde mikrofon, uzun uzun John Reed’i anlattõ onlara, Komünizm üstüne temel bilgiler verdi, sömürüden, emekten, işçi sõmfõndan söz etti. Konuşmasõ sona erince, figüranlar kendi aralarõnda bir toplantõ yaptõlar. Toplantõdan sonra, aralarõndan seçtikleri temsilciler, Warren Beatty’ye gitti. “Sömürülüyoruz,” dediler. “Emeğimize karşõ aldõğõmõz ücret çok az. Zam yapmazsanõz işi bõrakacağõz.” Beatty köşeye sõkõşmõştõ. Filmi kurtarmak için figüranlarõn isteklerini kabul etmek zorunda kaldõ. 3 Eylül Başõmõza bir de “Allianoi” di- ye bir harabe çõkardõlar kardeşim. Burasõ İ. Ö. 2. yüz- yõldaki tek parti iktidarõnda CHP’nin harabeye çevirdiği bir yer besbelli!.. Neymiş; Sağlõk yurdu imiş… Peeeh!.. Ben yurt olarak şu ülkede Fethullah Hoca’nõn mis gi- bi beyin yõkanan o canõm yurtlarõnõ bilirim, bundan ge- risi hikayedir. Neyse ki Çevre Bakanõmõz her şeyin far- kõnda. Çevreyi kirleten bir harabenin sular altõnda kal- masõ için var gücüyle çalõşõyor. Eh ne de olsa kendi- si bir zamanlar İSKİ’nin başõndaydõ yanlõş hatõrla- mõyorsam. Yani sudan işlerden iyi anlar. Kardeşim böyle harabelere sahip çõkan zihniyet zaten Başba- kanõmõzõn da dediği gibi sadece kumsallarda, sahillerde var bu ülkede. Gitsinler kumda oynasõnlar!.. 4 Eylül Dedim ya, şu “Allianoi” denen sağlõk kaplõcasõ su- lar altõnda kalacak diye ülkede bir tantana bir tanta- na. Oysa Biat kulunuz olarak ben olsam orayõ hemen TOKİ arazisi ilan eder, en kralõndan kaplõca konutlarõ dikerdim. Hayõr “Yatõr” filan olsa türbesi olurdu en azõndan. Kaplõca dediğin şey romatizmaya iyi gelir an- ladõğõm kadar burnu dahil her yeri çok hareketli ol- duğu için Tarkan denen adamda romatizma filan da yok!.. Bir de bu harabede “Su Perisi” varmõş onu da bir güzel poşetlemişler. Ponpon Kõzlarõn akibeti de ay- nõ olmadõ mõ?..Başbakanõmõz sa- yesinde onlar da bir güzel paketlen- diler basket maçlarõnda!.. 6 Eylül Mis gibi baraj suyu altõnda kalacak kõytõrõk bir ha- rabe için günlerdir koparõlan kõyameti görünce geçen gece konuk olduğum yandaş TV’de “Yüzde 10 baraj suyu altõnda kalasõca kaplõca kalõntõsõ” dedim. Ne de olsa Ak Parti yüzde 10 baraj suyu sahibi bir partidir! Şu yüzde 10 sayesinde biz bu ülkede ne partileri ba- raj sularõ altõna gömdük be kardeşim, yani gömdüler diyecektim ama “Biat” bir kalemşör olarak tabutlarõn ucundan benim de tutmuşluğum vardõr hani!.. 8 Eylül KPSS sõnav sorularõnõn birilerine önceden maille yol- landõğõ, YGS sõnav sorularõnõn önceden kimi cep te- lefonlarõna iletildiği bir ülkede “Yetmez ama Evet”çi arkadaşlarõm hiç endişe etmesin. Çünkü elimzde ye- tecek kadar “evet” var bizim!..:))) Bu ortamda ben- ce referandum sonuçlarõ da önceden birilerine yol- lanmõştõr. Benim bu noktada Biat Komplosto olarak en çok canõmõ sõkan bu sonuçlarõn henüz bana yol- lanmamasõ!.. Oysa kõçõmõ dişime takarak gösterdiğim o müthiş yandaşlõk ve yalakalõk çabasõyla bunu çok- tan hak ettiğimi sanõyordum ya arkadaş!.. C.D. Tayyiğit Başbakan Tayyip Er- doğan’ı günaşırı ekrana çıkaran Habertürk Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Yiğit Bulut, mahke- me kararıyla adını Tayyiğit Bulut ola- rak değiştirdi. Babahan’ın acı günü Gazeteci Ergun Babahan, Başbakan Erdoğan’ın Diyarbakır mitinginde “en sevdiğim oyuncağım” dediği iP- hone’unu çaldırdı. Duruma Baş- bakan Erdoğan’ın da çok üzül- düğü ve bundan sonra yapacağı ziyaretlerde yandaş medya mensuplarına dağıtmak üzere makam arabasının bagajının iPhone, iPod, dizüstü bilgisayar, vb “oyuncaklarla” doldurulma- sı için korumalarına talimat ver- diği öğrenildi. Sürgün yolculuğu Yeni Radikal Gazetesi’nin çı- kış hazırlıklarını sürdüren Yayın Yö- netmeni Eyüp Can’ın eşi, yazar Elif Şa- fak, yeni romanını yazmak üzere bir sü- reliğine yaşayacağı İngiltere’ye uçtu. Yeni gazete için eski Radikal’den çı- kartılan 385 kişilik ilk parti köşe yaza- rı ise, Pasifik Okyanusu’nun güneyin- de bulunan eski İngiliz sömürgesi Solomon Adaları’nda geçirecekleri sürgün hayatı için, 2 yıl sürmesi bek- lenen deniz yolculuğuna Hey Gidi Aydın Bey isimli kuru yük gemisiy- le dün Sarayburnu’ndan başladı. Özkök’ün saçları Hürriyet Gazetesi genel yayın yö- netmenliğini bıraktıktan sonra yeni bir değişim sürecine giren Ertuğrul Öz- kök’ün kafasına ektirdiği saçlar ilk ürünlerini vermeye başladı. “Başımda Kalecik Karası, Zinfandel ve Cabernet Sauvignon tipi kara saçlar çıkma- ya başladı” diyen Özkök, yeni saçlarının hasadı için New York’taki kuaförüne gideceği bağbozumu mevsimini iple çektiğini söyledi. Buarada, Başbakan Erdoğan’ın Özkök için söylediği öne sürülen, “Referandumda hayır deyip duruyor, ama bekliyorum ben, hele bir çıksınlar da, onun ye- ni saçlarını da kökünden yol- mazsam” dediği Başbakanlık Yalan- lama Merkezi’nce yalanlandı. Avrupa baskısı Avrupa ülkelerinde de dağıtımına ka- rar verilen Taraf Gazetesi’nde prova çalışmaları hızlandı. Yayın Yönetme- ni Ahmet Altan, ilk gününde Taraf’ın Avrupa baskısının, “Kod Adı Yeniden Viyana: İşte, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Avrupa Birliği’ni darbeyle devirme planı!” manşetiyle çıkacağını söyledi. Harold Robbins’in Ödülü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle