20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 11 EYLÜL 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER 13 Eylül AB’nin kilit noktalarındaki siyasi liderlerin, kendi ülkelerinde savunamayacakları siyasi erkin yargıya müdahalesini pekiştiren anayasa değişikliği için “evet” çağrısı yapmış olmalarının uzaktan aklı mantığı yok gibi. AKP iktidarı, Başbakan Erdoğan ile göbek, kader bağları olamayacağına göre, nedeni üzerinde düşünmek gerek; CHP lideri Kılıçdaroğlu çok haklı; desteklenmesi için çağrı yaptıkları anayasa değişiklikleri gerçekleşirse, günü geldiğinde Türkiye’nin demokrasi eksikliği, üyelikten uzak tutma gerekçesi bile yapılabilirler.. AB siyasi liderlikleri durup dururken, kendi demokrasilerinde olmayan, savunamayacakları yargı bağımsızlığı için çok sakıncalı, yasaklı düzeni için neden ortaya çıktılar? Arka bahçe olarak gördükleri Türkiye için eksikli, yasaklı demokrasi isteminin sergilendiği bir çıkışı neden yaptılar? İç siyasetimize burunlarını bu ölçeklerde sokmaları, Erdoğan hükümetlerini apaçık desteklemeleri bile tek başına AB kriterleri, demokrasi, siyasi anlayışında, hoş karşılanabilecek bir görüntü değilken. AKP’nin iktidarda kalması ile güncel siyasal çıkar ilişkileri arasında önemli, anlamlı bir bağ olduğu su götürmez bir gerçek. Yakın günlerde Batı medyasında Türkiye ve referanduma yönelik yayımlanan haber ve yorumların satır aralarına bakmak, Batı’nın kimi siyasi liderlerinin Türkiye üzerinden hesapları, beklentilerini anlamaya yarayabilir. Batı medyasının haber ve yorumlarında, referandum sonrası, 13 Eylül gününden başlayarak Türkiye’de olacaklar sorgulanıyor. Çok çıplak ve net biçimde Başbakan Erdoğan ile AKP iktidar gücünün, başarı sayılabilecek bir sonuçla, iktidardaki yıpranmışlığından arınabileceği, güçlenebileceği sonucuna varılıyor. Muhalefetin kampanyası doğrultusunda “hayır”ın ağır basması halinde ise gündeme istikrarsızlığın oturabileceği varsayılıyor. Söz konusu haber ve yorumlarda kaçınılmaz referandum tartışmalarının değerlendirmesi yapılırken, AKP iktidarının siyasal İslamcı kimliği, laik cumhuriyet rejimini değiştirme isteğine ilişkin kaygılar da yadsınmıyor. Ancak umursanmadan AKP iktidarına yandaşlık, tabii ki çıkar ilişkilerinin kirli boyutlarına ilişkin kaygıları katlıyor... AB’nin kimi yetkin siyasi lideri, kendi ülkeleri için ağızlarına almaları söz konusu olamayacak kriterlerle AKP’nin anayasasını, gerçekte AKP iktidarının devamını neden bu kadar çok istiyor olabilirler? Üstüne üstlük kendi iç siyasetlerinde siyasal İslam apaçık en temel sorun olarak ilan edilmiş, ötekileştirme politikaları alabildiğine tırmanmışken. Almanya, Fransa, Belçika vb’den gelen son haberlerde, İslamın giderek kapanan, siyasallaşan kimliği, göçmenlerin ötekiler olarak dışlanmalarında gündemin odağına oturtulmuşken... AB’nin ağırlıklı Hıristiyan dininden yerlileri, patlayan nüfusları ile giderek fanatikleşen İslamcıların istilasına uğrayacakları öcüsü ile korkutulurlarken... Aynı siyasi liderlikler iç siyasetlerinde İslam karşıtlığı üzerinden siyaset yapmayı hızlandırmışlarken... Ne menem, ciddiyetle sorgulanması gereken bir çelişki değil mi bu? En çok AB lobiciliği ile “evet”in tonlarından kampanya çalışmaları yapmayı içlerine sindirebilmiş eski solcular, demokratlara ithaf olunur... Kendisi hukuka, demokrasiye sayısız nedenle aykırı AKP referandum metnine, içeriği kadar, asıl siyasi amaçlı gerekçeleri nedeniyle daha çok hayır denmesi gerektiğini başından savunmuş biri olarak, son dakika yeni eklentileri yapmanın ne gereği var. Referandum kampanyasının üslubu Türkiye’yi eskisinden çok ağır bir çatışma, bölünme, ayrışmanın batağına çekmiş olsa da, Cumuriyet okurlarını “hayır”da kenetlediği gerçeği de biliniyorken. Bu saatten sonra Cumhuriyet okuru olsa olsa, sonuçlara ilişkin kehanet bekler ki.. günümüz gazetecilik koşulları, kampanyayı bizden iyi izlemiş okurlardan daha fazla bilgili kılmıyor. Cumhuriyet okuru kehaneti de sevmez, akılcı, bilgilendirilmeyi paylaşmak ister. O da bizde yok... Sandığa gün kala ben sizinle çok eski, sesi yasaklı bir sendikacının Silivri’den başkaldırısını paylaşmak istiyorum. Dürüst olmam gerekirse Türkiye’nin en kıdemli, en büyük sendikalarından birinde en uzun soluklu başkanlık yapmış Mustafa Özbek ile sendikacılık yıllarında yıldızımız pek de barışık sayılmazdı. Özbek ve Türk Metal Sendikası, ABD sendikacılık kültürüne daha yakın bildiğimiz partiler üstü sendikacılık, siyasetin içinde olmayı, sınıf çatışmacılığını reddeden, uzlaşmacılığa ağırlık veren kimliği ile biraz soğuk gelirdi... Olacak iş değil, Özbek sorgusu yapılmadan, tutukluluk gerekçesini bilemeden, ileri yaşında 21 aydır tutuklu, ama onurlu, dimdik ayakta... Sendikal kültür içinde ilişkilerini yakından izlediğim Özbek ve sendikasına çok şey borçlu sendika liderleri, sendikaların ağızlarını bıçak açmıyor, ziyarete bile gelirlerse, Başbakan Erdoğan’ın hışmına uğramaktan ödleri kopuyor. Özbek Silivri’den sendikalara yönelik son uyarı, çığlığı atıyor; “Evet çıkarsa göreceğim o sendikaların hallerini, demokrasi varsa sendikacılık vardır..” diyor.. [email protected] Nokia, üst yöneticisini kovdu HELSİNKİ (AA) - Nokia, küçük ve özellikle akõl- lõ telefon piyasasõnda daha yaratõcõ rakipleriyle mü- cadeleyi sürdürmek için, Üst Yöneticisi Olli-Pekka Kallasvuo’nun yerine dünyanõn en büyük yazõlõm şir- keti Microsoft’tan Stephen Elop’u getirdi. Microsoft’un iş bölümünün başkanlõğõnõ yapan, da- ha önce Juniper Networks, Adobe Systems, Macro- media ve Boston Chicken gibi şirketlerde üst düzey görevlerde bulunan Elop, Nokia’daki görevine 21 Ey- lül’de başlayacak. Nokia’nõn iki defa kâr uyarõsõ yap- masõ ve bu yõl hisselerinin yüzde 20’den fazla değer kaybetmesi, Kallasvuo’nun görevinden ayrõlmasõ için artan baskõyla karşõ karşõya kalmasõna yol açtõ. Geliri gözetilmeksizin dolaylõ vergiler yüzde 195, beyaz eşyadan alõnan ÖTV yüzde 804 yükseltildi AKP vergiyi yurttaşa yükledi Ekonomi Servisi - AKP iktidarõnõn 8 yõlõnõ mercek altõna alan CHP, hükümetin ekonomi ic- raatlarõnõ rapor haline getirirken vergilerdeki ar- tõşa dikkat çekti. CHP Merkez Yönetim Kurulu Raporu’na göre; 2002’den 2010’a kadar sabit ve dolaylõ ver- giler yüzde 195 oranõnda arttõ, ortadireğin öde- diği vergilerde yüzde 500’e varan artõş oldu. Be- yaz eşyadan devletin aldõğõ ÖTV yüzde 804 ar- tarken başta Motorlu Taşõtlar Vergisi ve otomobil alõrken ödenen ÖTV olmak üzere alkollü içki- ler, sigara, beyaz eşyadan devletin aldõğõ vergi miktarõ yüzde 400 ile 500 oranõnda yükseldi. CHP MYK Raporu’nda yer alan tespitler şöyle:  Türkiye’nin yaşadõğõ büyük kriz 2001’den sonra son 8 yõlda enflasyon yüzde 80 artarken ağõrlõklõ olarakorta direğin ödediği vergilerde yüzde 500’e varan artõşlar oldu. Yük yüzde 20 arttı  Başta Motorlu Taşõtlar Vergisi ve oto- mobil alõrken ödenen ÖTV olmak üzere alkollü içkiler, sigara, beyaz eşyadan devletin aldõğõ vergi miktarõ yüzde 400 ile 500 oranõnda yük- seldi. Beyaz eşyadan devletin aldõğõ ÖTV yüz- de 804 arttõ.  Büyüme ve enflasyonun payõ çõktõğõnda halkõn sõrtõndaki vergi yükü net yüzde 20 ar- tõş kaydetti.  Ücretlilerin ödediği ve devletin her ay pe- şin kestiği gelir vergisi, ağõrlõklõ olarak oto- mobil sahiplerinin ödediği MTV olmak üze- re mülkiyet üzerinden alõnan vergiler, KDV, özel tüketim ve iletişim vergileri, harçlar, yol köprü gelirleri ve para cezalarõnõn toplamda artõşõ yüzde 195’i buldu.  2009 sonunda 208 milyarlõk bütçe gelirle- rinin yüzde 60’õ olan 129 milyarõ vatandaş, oto- mobil, benzin, sigara, alkol, özel iletişim vergi- leri, harçlar ve para cezalarõ olarak ödedi. Aynõ dönemde devletin gelirini beyan eden kuyum- cudan, manifaturacõdan, doktordan, avukattan be- yan yoluyla aldõğõ vergi yüzde 111 arttõ.  Emlak vergileri bu yõl birçok ilde 3-4 kat arttõ. Böylece hem merkezi bütçe hem bele- diye harcamalarõnda vatandaşlarõn ödediği sa- bit vergiler ve KDV, ÖTV gibi vergilerin pa- yõ 7 kat arttõ. CHP, raporuna göre, yoksulu daha da yoksullaştõran vergiler rekor oranda artarken orta direğin ödediği de yaklaşõk yüzde 500 arttõ. Beyaz eşyadan devletin aldõğõ ÖTV yüzde 804 artarken başta Motorlu Taşõtlar Vergisi ve otomobil alõrken ödenen ÖTV olmak üzere alkollü içkiler, sigara, beyaz eşyadan devletin aldõğõ vergi miktarõ yüzde 400 ile 500 oranõnda yükseldi. İSTANBUL (AA) - İstanbul Emlak Komisyoncularõ Odasõ Başkanõ Sab- ri Ateş, kiralamada artõk kiracõnõn söz sahibi olduğunu belirterek, “Şim- di kiracılar kırığını, döküğünü, boyasını, yaptırmayanın evini kira- lamıyor. ‘İşine gelirse’ tabirini şimdi kiracı söylüyor” dedi. Sektörde geçmiş 3 yõlõn sõkõntõlõ geçtiğini, önümüzdeki günlerde de çok aşõrõ alõm-satõmlar, kiralamalar olmayacağõnõ belirten Ateş, eski yerleşim bölgelerinde talebin durduğunu, İstanbul’un merkezlerinde değil ama ye- ni yerleşim bölgelerindeki konutlara talep olduğunu kaydetti. Kiralarda da bir artõş olmadõğõnõ, mal sahibi kira artõşõ istediğinde, kiracõnõn uygun bir kiraya geçebildiğini ifade eden Ateş, “İnsanlar yeni bölgelerde, depreme dayanıklı, sosyal tesisleri olan binalarda uygun fi- yata kiralama yapabiliyorlar. Yeni yerleşim bölgelerinde kira- lama, alım-satım hareketli, eski yerleşim bölgelerinde durgunluk devam ediyor” diye konuştu. Yurttaşõn inşaat maliyetlerini hesap- lamayõ bildiğini kaydeden Ateş, “Gayrimenkul de devamlı üretil- diğine göre fiyatlarda düşme olacaktır. 10-15 yıl evvel gayrimenkul alanlar yüzde 400-500 kâr ederdi, ama bugün ‘ben buradan çok bü- yük rant ederim’ gibi olayların bittiğini görüyoruz” dedi. Tapuda randevu dönemi başlıyor Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Adlõ: Parasal ilişkilerle ilgili dedikodularõn önüne geçmek için memur ile vatandaş ilişkisini koparõyoruz. ANKARA (AA) - Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, ta- puda işlemlerin öne alõnmasõ, sürecin hõzlandõrõlmasõ gibi rüş- vet iddialarõnõn en fazla gündeme geldiği unsurlarõ ortadan kaldõrabilmek için randevu sistemine geçiyor. Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Zeki Adlı, tapu müdür- lüklerindeki yoğunluğun çok fazla olduğunu belirterek, bu- radaki yõğõlmalarõ engellemek ve daha objektif, sağlõklõ hiz- met verebilmek amacõyla pilot uygulamalar yürüttüklerini söy- ledi. Pilot uygulama için tapu işlemlerinin fazla olduğu An- talya, İstanbul, Adana, Mersin, Samsun gibi illerin tercih edil- diğini belirten Adlõ, “Sadece pilot illerde uygulanan internet sisteminde, vatandaş internetten randevusunu alıyor, ev- raklarını tamamlıyor, verilen saatte müdürlüğe gidip, iş- lemlerini yaptırıyor. Hiç beklemiyor, aynı emniyet mü- dürlüklerindeki pasaport uygulaması gibi. İkincisinde de müdürlüklerimize numeratörler koyduk. Vatandaş mü- dürlüğe geliyor, numeratörden numarasını alıyor. Baş- vuru masamıza evrağını teslim ediyor” dedi. Ekonomi Servisi - İstanbul Men- kul Kõymetler Borsasõ (İMKB), 2010 yõlõnõn ilk 8 ayõnda yüzde 13.53’lük artõşla yatõrõmcõsõna en fazla kazan- dõran 9. borsa oldu. AA muhabirinin derlediği verilere göre, yõlõn ilk 8 ayõnda Kolombo borsasõ yüzde 67.12 ile en fazla yük- selen borsa olurken, onu yüzde 31.57 ile Kopenhag, yüzde 27.71 ile Santiago ve yüzde 24.32 ile Tayland izledi. Verilerine ulaşõlan 56 borsa ara- sõnda ağustos ayõ sonuna kadar yõl bo- yunca yatõrõmcõsõna kazanç sağla- yanlarõn sayõsõ 22 olurken, 34 borsa düşüş kaydetti. En fazla kayõp yaşa- nan borsalara bakõldõğõnda yüzde 39.28 ile Bermuda ilk sõrayõ aldõ. İkin- ci sõrada yüzde 29.18 ile Atina borsasõ dikkati çekerken, onu yüzde 20.52 ile Güney Kõbrõs ve yüzde 19.80 ile Ljubljana borsalarõ izledi. 2010 yõlõ Ağustos ayõ sonu itibarõyla 59.972,59 seviyesinde bulunan İMKB Ulusal 100 Endeksi ise, 2009 sonun- daki 52.825,02 puanlõk seviyesine gö- re yüzde 13.53 artõş kaydetti. Bu oranla İMKB, yõlõn ilk 8 ayõnda en fazla kazandõran 9. borsa oldu. 65 yaşõnõ aşanlar bile iş arõyor Türkiye’yi enerjide dõşa bağõmlõlõkta kurtaracak güneş konusunda hiçbir adõm atõlmõyor Güneşimiz heba oluyor ANKARA (ANKA) - Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) istatistikle- ri, Türkiye’de çok sayõda kişinin 65 yaşõndan sonra bile çalõşmak zo- runda kaldõğõnõ, iş aradõğõnõ ortaya koyuyor. “Yaş gruplarına göre başvuru ve işe yerleştirmeler” istatistiğinin 2010 yõlõ Temmuz rakamlarõna gö- re kuruma temmuz ayõnda iş bulmak amacõyla başvuru yapan kişi sayõ- sõnõn 82 bin 510 kişi olduğu tespit edildi. Kurum, bu kişilerden yal- nõzca 14 bin 789’unu işe yerleşti- rebildi. Kuruma temmuz ayõnda iş başvurusunda bulunan kişilerden 280’inin ise 65 yaş üzeri işsizler ol- duğu gözlemlendi. Kurum bu kişilerden ise yalnõz- ca 10’unu işe yerleştirebildi. Bu işe yerleştirilenler ise yalnõzca erkek- lerden oluşuyor. Başvuru yapan bu 65 yaş üzeri 280 kişinin 179’unu erkek, 101’ini ise kadõn işsizler oluşturdu. Ağustos ayõnda da iş bulmak amacõyla 65 yaş üzeri 257 kişi baş- vuru yaptõ. Bu kişilerden sadece 15’i işe yerleştirilebildi. Temmuz ayõn- da olduğu gibi ağustos ayõnda da işe yerleştirilen bu kişilerin tamamõ erkek işsizlerden oluştu. DEVLET ADIM ATMIYOR Levent Gülbahar’a göre, dünyada güneş enerjisi devlet teşviki ile büyüyor. Ancak Tür- kiye’de güneş enerjisinde be- lirsizlik var. Son iki yõldõr dev- letin Yenilenebilir Enerji Kay- naklarõnõn Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlõ Kullanõmõna İlişkin Kanun’a ilişkin bir ça- ba yok. Tükettiği elektriğin ancak yüzde 25’ini ülkesinde çõkardõğõ hammadde ile üre- tebilen Türkiye’nin güneş ener- jisine sõrt çevirmesinden yakõ- nan Gülbahar, “Türkiye 4800 MW’lik Akkuyu’daki nükleeer santral için 20 milyar dolar ödeyecek. Türkiye kilovat- saatine 30 yõl süreyle 10 Avro centlik bir alõm garantisi ve- riyor. Güneş enerjisine paha- lõ deniliyor halbuki şu anda ki- lovatsaati 18 Avro cent’tir. 10 yõl sonra bu 8-9 Avro cent’e düşer. Enerjiye kõsa vadeli planlarla yaklaşõyoruz” dedi. ŞEHRİBAN KIRAÇ Türkiye’nin enerji ihtiyacõ gün geç- tikçe artõyor. Enerji üretiminde yüzde 72 oranõnda dõşarõya bağõmlõ olan Türkiye her yõl bunun için 40-45 mil- yar dolarlõk fatura ödüyor. Yõlõn 200 günü güneşli geçen Türkiye’de güneş enerjisi kapasitesinin binde 1’inden bi- le faydalanamõyor. Türkiye’de güneş enerjisinin kuru- lu gücü 3.5-4 megaWatõ (MW) geç- miyor. Ülkemizde hâlâ bir güneş ener- jisi santralõ bulunmazken kurulu güç de üniversitelerde ve bazõ muhtelif yer- lerde kurulanlardan oluşuyor. Hükümet nükleer enerji konusunda yasalarõ ardõ ardõna çõkarõrken Türki- ye’nin tarihi güzelliklerini barajlar altõnda bõrakõrken diğer taraftan güneş ve rüzgâr enerjisinden faydalanmak için Yenilenebilir Enerji Kanunu’nu çõ- karmak için hiçbir çaba harcamõyor. Türkiye’nin yõllõk enerji ihtiyacõ 200 TWh Türkiye’nin yõllõk güneş enerjisi potansiyeli 500 TWh, rüzgâr enerjisi potansiyeli ise 450 TWh. Bu alanlara yatõrõm yapõlsa Türki- ye’nin enerjide dõşa bağõmlõlõğõ da so- na erecek. Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Der- neği (GENSED) Yönetim Kurulu Başkanõ Levent Gülbahar’a göre, Türkiye yenilenebilir enerji potansi- yelini iyi kullanmõyor. Fosil yakıtta ısrar Türkiye’nin güneş enerjisi potansi- yeli yõllõk 500 TWh. Ancak güneş enerjisinden yararlanma oranõ çok dü- şük. Öyle ki güneşlenme saati Türki- ye’nin yarõsõ kadar olan Almanya, bu alanda dünyanõn bir numaralõ ülkesi konumunda. 2009 sonu itibarõyla 9.830 MW güneş enerjisi kurulu gücüne sahip olan bu ülke, 2010’un ilk üç ayõn- da 3.400 MW’lõk güneş enerjisi yatõ- rõmõ daha yapmõş durumda. Türkiye 2.738 saat/yõl gibi yüksek bir güneş enerjisi potansiyeline sahip. Gerekli ya- tõrõmlarõn yapõlmasõ halinde yõlda bi- rim metrekareden ortalama 1.527 kWh’lik güneş enerjisi üretebilir. An- cak yabancõlarõn dediği gibi ‘Güneşin Ülkesi, Gölgede Çalışıyor’ durumu söz konusu. Yenilenebilir enerji kaynaklarõ po- tansiyeli Türkiye kadar yüksek olan bir ülkenin hâlâ fosil yakõtlarda ve nük- leerde õsrar etmesine bir anlam vere- mediğini vurgulayan Gülbahar, “Bu bir kültür eksikliğinin ve en önem- lisi dünyamızın, çevremizin ve ço- cuklarımızın geleceğinin düşünül- mediğinin en güzel göstergesi” dedi. Yõlõn 200 günü güneşli geçen Türkiye’de güneş enerjisi kapasitesinin binde 1’inden bile faydalanamõyor. Hükümet nükleer enerji için yasalarõ ardõ ardõna çõkartõrken ve tarihi güzellikleri barajlar altõnda bõrakõrken Yenilenebilir Enerji Kanunu’nu çõkarmõyor. 8AYLIK DÖNEM GEÇİNEMİYORLAR İMKB, en fazla kazandõran 9. borsa Artõk son sözü kiracõlar söylüyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle