Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Oy kullanın,
sandığa sahip çıkın
K
emal Kılıçdaroğlu yarõnki refe-
randum için de halktan iki talep-
te bulundu. Bunlarõn birincisinin
“sandık başına giderek oy kullanmak”
olduğunu belirten Kõlõçdaroğlu, “Gere-
kirse tatiller yarıda bırakılarak oy
kullanılmalıdır. Çünkü kullanılacak
her oy halkımızın kendi geleceği için
önemli bir güvence olacaktır” dedi.
CHP liderinin seçmenlerden ikinci tale-
bi ise sandõk güvenliği konusunda dikkatli
olmalarõ yönünde oldu. Kõlõçdaroğlu,
“Sadece CHP örgütlerinin çalışması
yetmez. Yurttaşlar da sandıklara sahip
çıkmalı. Gerekirse başında bekleyecek.
Geçmişte AKP’nin değişik yerlerde
yaptığı uygulamalarla karşı karşıya ka-
labiliriz. O nedenle herkesin sahip çık-
ması lazım” dedi.
Liderlik sorunu yaşanmaz
Referandumda ‘hayır’ çõkacağõna güç-
lü biçimde inandõğõnõ belirten Kõlõçdaroğlu,
sandõktan ‘evet’ çõkmasõ durumunda genel
başkanlõktan ayrõlma düşüncesi olup ol-
madõğõ konusuna da netlik getirdi. CHP li-
deri, “Bu bir referandum. Seçim değil.
Sadece CHP ‘hayõr’ demiyor ki. MHP ve
diğerleri de var. O nedenle 13 Eylül’e dö-
nük spekülasyonları çok ciddiye almı-
yorum. Genel başkanlık konusunda
hiçbir belirsizlik, soru işareti doğmaz.
Niye çıksın ki? Ayrıca zaten ‘evet’ de-
ğil ‘hayõr’ bekliyoruz. Bu tür dediko-
duları Başbakan çıkarıyor. Dedikodu
kültürünü kendi siyasi geleceği için
güvence gören Başbakan’dan zaten
hayır gelmez” dedi.
Başbakan’ın kendisi darbeci
Başbakan Erdoğan’õn “Hayır
diyenler darbeci” değerlendir-
mesine de şiddetli tepki göste-
ren Kõlõçdaroğlu, “Darbeci
mantığı kendisine ait. 12
Eylül’ün getirdiğini bile
elimizden alan mantı-
ğın Kenan Ev-
ren’den ne farkı
var? Biz
‘evet’çilere bir
suçlamada bu-
lunmuyoruz.
Sadece Re-
cep Bey’in
mantığı-
na darbe-
ci diyoruz”
görüşünü di-
le getirdi.
UTKU ÇAKIRÖZER
ANKARA - CHP Genel Baş-
kanõ Kemal Kılıçdaroğlu,
AKP’nin bir korku toplumu ya-
ratmanõn anayasal zeminini ha-
zõrladõğõnõ belirterek, “Bundan en
büyük zararı kadınlar görür. O
nedenle kadınlarımızın dire-
nip bu pakete ‘hayõr’ demeleri-
ni bekliyorum. O da yetmez, eş-
lerini de ikna etmeleri gere-
kir” diye konuştu. Kõlõçdaroğlu
sonuçlar üzerinde şaibe bulun-
masõnõ önlemenin en sağlõklõ yo-
lunun da “vatandaşların san-
dıklara sahip çıkması” olduğu-
nu belirtti.
Referanduma 24 saat kala, ka-
muoyuna son mesajlarõnõ Cum-
huriyet aracõlõğõ ile veren CHP li-
deri Kemal Kõlõçdaroğlu kadõn-
lara özel bir çağrõ da bulunarak
şunlarõ söyledi:
“Ben kadınlarımıza şu soru-
ları sormalarını öneriyorum:
Kadın haklarına kim gerçekten
inanıyor? Kim kadın hakları-
nı şimdiye kadar geliştirdi?
Kadınlarımız 12 Eylül’de ‘ha-
yõr’ oyu versinler, onların hak-
larını gerçekten koruyacak ve
onların eşit vatandaşlar ola-
rak yaşayacakları bir toplum-
sal düzeni yeni bir anayasa ile
oluşturalım. AKP bu yaptığı
değişikliklerle bir korku top-
lumu yaratmanın anayasal ze-
minini hazırlıyor. Korku top-
lumundan en büyük zararı da
kadınlar görecek. O nedenle di-
renmeleri ve hayır demeleri
gerekiyor. Sadece bu da yet-
mez, eşlerini, yakınlarını da
ikna etmeleri gerekiyor. Ka-
dınlarımızın sevgisine ve sağ-
duyusuna güveniyorum. Geç-
mişte 12 Eylül’de en bü-
yük acıları kadınlar
çekti. Aynı tablo bu
12 Eylül’de Recep Bey’in Ana-
yasası ile daha acımasız bir bi-
çimde gündeme gelebilir. 12
Eylül Anayasası’nın bile eli-
mizden almaya cesaret edeme-
diği haklar şimdi elimizden alı-
nıyor. O nedenle kadınların
kararlı biçimde giderek
hayır demesini bek-
liyorum.”
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 11 EYLÜL 2010 CUMARTESİ
6 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Sivil Dikta
Anayasasına Hayır!
İki değerli yazarının, Haluk Şahin ve Türker
Alkan’ın işine son verilen “Radikal”
gazetesinde utanıp sıkılmaksızın yazmaya
devam eden dönek gericilerden biri, yarınki
halkoylamasını sözüm ona tahlil ettiği yıvışık
yazısında, dünya siyaset terminolojisinde “sivil
darbe” diye bir şey bulunmadığını, bunun bizler
(yani AKP karşıtları) tarafından üretilen bir
safsata olduğunu iddia ediyor.
Dönek yazarın iddia ettiği gibi dünya siyasal
literatüründe böyle bir kavram bulunmasa bile,
bunu bu literatüre neden biz kazandırmış
olmayalım?
“Sivil darbe” sözü “askeri darbe”
korkutmacasıyla göz boyayarak, tek parti ve
onun da ötesinde tek adam diktasına doğru
kararlı adımlarla ilerlemekte olan AKP iktidarına
karşı çok doğru ve yerinde olarak yapılmış bir
saptamadır ve şimdi onun bir sonraki
aşamasına, sivil faşizme doğru yol
almaktayız…
Bu anayasa taslağının hazırlanıp halkoyuna
sunulması süreçlerinde, “Evet”çi iktidar
cephesinin yürüttüğü propagandalardaki
kadar, yalan, demagoji, gerçeğin tersyüz
edilmesi ve giderek daha da çirkinleşen tehdit
ve şantaja ülkemizin toplumsal yaşamının
hiçbir döneminde tanık olunmadı.
Hapiste ve sürgünde olduğum, hakkımda
açılmış davalarda bir an toplam 16 yıl ağır
hapis cezasına çarptırılmış bulunduğum 1980’li
yıllarda bile, dost ve düşman açık olarak
ortadaydı.
Ülke bu kadar bölünmemiş, kafalar bu kadar
karıştırılmamış, demokrasi kavramı bu kadar
ayağa düşürülmemiş, faşizm bu kadar yalanla
örtülerek kitlelere demokrasi adıyla
yutturulmaya çalışılmamıştı.
Böylesine bir sözüm ona “aydın” ihanetiyle
de, sadece 12 Eylül faşizmi döneminde değil,
ülkemizin yakın tarihinin hiçbir döneminde
karşılaşılmamıştı.
Yarınki halkoylamasına böyle bir ortamda
gidiliyor…
Halkoylamasına sunulan anayasa taslağı
güya 12 Eylül askeri darbesinin anayasasına
karşıymış.
Yalan!
Söz konusu 1982 Anayasası’nın toplam
olarak 85 maddesi, yani yarısı, 1980
sonlarından günümüze kadar, üstelik
TBMM’deki bütün partilerin oybirliğiyle
değiştirildi.
2002’de CHP’nin özel çabası ve desteği ile
yapılan değişiklikle, o günün sabıkalı ve yasaklı
Tayyip Erdoğan’ına milletvekilliği ve
sonrasındaki başbakanlık yolu açıldı.
2004 yılında yine başta CHP olmak üzere
bütün muhalefetin desteğiyle yapılan köklü
değişikliklerle temel hak ve özgürlükler
alanında önemli adımlar atıldı.
Bu demektir ki 1982 Anayasası zaten büyük
ölçüde değişikliğe uğramıştı.
Kaldı ki darbecileri yargılanmaktan koruyan
15. Madde’nin kaldırılması için daha önce
CHP’nin yaptığı öneriyi iktidar partisi ciddiye
bile almamıştı.
Bugün ise zaman aşımı nedeniyle böyle bir
yargılama zaten söz konusu olamayacak.
Öyleyse bu yalan, demagoji, gerçeği tersyüz
etme, uzlaşmadan kaçınma, yangından
(Meclis’ten) mal kaçırırcasına taslağı halkoyuna
götürme ve dozu giderek arttırılan şantaj ve
tehditlerin nedeni ne olabilir?
Başlıca üç nedeni sıralıyorum.
Bu anayasa taslağı ile:
1) Anayasa Mahkemesi’nin yapısı
(hukukçuların bile kafalarını karıştıran) hileli ve
karışık hesap oyunlarıyla, sonuç olarak
yürütmeye (ve yakın gelecekte
cumhurbaşkanlık hedefleyen) Tayyip
Erdoğan’a bağlanıyor.
2) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda
Adalet Bakanı’nın konumu korunmakla
kalmayıp daha da güçlendirilerek bu kurum da
yürütmeye (ve sonuç olarak yine Tayyip
Erdoğan’a) daha sıkı ve yakın bağlarla
bağlanıyor.
3) İdare mahkemelerinin ve Danıştay’ın
“kamu yararı”nı gözetme yetkisi, “yerindelik”
kavramı anayasaya konularak ortadan
kaldırılmak isteniyor.
Bu özetle şu demek: İdare mahkemeleri ve
Danıştay, kendilerine yapılan itirazları ancak
“usul” yönünden inceleyebilecek, böylece de
ülke zenginliklerinin satılıp yağmalanması
yolunda AKP’nin ayağına artık “pranga”
olmayacaktır…
Bunun ne demek olduğunu, özelleştirme adı
altındaki yağma ve satış girişimlerine karşı bu
mahkemelerin “kamu yararına uygun olmadığı”
gerekçesiyle verdiği iptal ve yürütmeyi
durdurma kararlarını tek tek sıralamaya burada
yerim yetmez.
Dileyenler internete girerek bunları görebilir,
AKP iktidarının (ve liderinin) bu yargı
kurumlarına düşmanlığının nedenini kolayca
anlayabilirler.
Bütün bu ve benzer nedenlerle ve
mağdurlarından biri olduğum 12 Eylül rejimi
kurbanlarının acıları utanmazca istismar
edilerek gidilmekte olan halkoylamasında
verilecek her evet oyu, Tayyip Erdoğan
şefliğinde hedeflenen bir sivil dikta rejimine
evet anlamına gelecektir.
Ülkemizin, çocuklarımızın, torunlarımızın
bugünleri ve geleceği adına:
SİVİL DİKTA ANAYASASINA HAYIR!
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks: (0212) 343 72 64
Baykal Amasra’yı gezdi
AMASRA (AA) - Eski CHP
Genel Başkanõ ve Antalya
Milletvekili Deniz Baykal, eşi ve
torunuyla Bartõn’õn Amasra ilçesini
gezdi. Kendi kullandõğõ otomobiliyle
Amasra’ya gelen Baykal, eşi Olcay,
torunu Alican Erkõlõç ve CHP Bartõn
Milletvekili Rõza Yalçõnkaya ile bir
restoranda balõk yedi, Çekiciler
Çarşõsõ’nõ gezdi. İsteyenlerle anõ
fotoğrafõ çektiren Baykal,
yurttaşlarla sohbet etti. Baykal,
gazetecilerin referanduma ilişkin
sorularõna yanõt vermedi.
‘Herkes görevini yapacak’
İstanbul Haber Servisi -
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, dün
cuma namazõna gitmek üzere
Tarabya Köşkü’nden çõkarken
köşkün girişinde bekleyen
çocuklarõ görünce yol üstünde
durarak çocuklarla bayramlaştõ.
Korumalar da çocuklara 10’ar lira
bayram harçlõğõ dağõttõ. Gül,
gazetecilerin sorularõ üzerine
“Referandum var. Tabii ki herkes
görevini yapacak” dedi. Gül’ün
“Bugün hava biraz rüzgârlõ” sözleri
üzerine bir gazeteci “Deniz de
dalgalõ” dedi. Gül bunun üzerine
“Durulacak. Dalgalar bazen artar,
bazen durulur” dedi.
ESP’li 3 kişi gözaltında
İstanbul Haber Servisi - ESP
İstanbul il yöneticisi Dinçer
Ergün’ün de aralarõnda bulunduğu 3
kişi, İstanbul’da dün sabah erken
saatlerde düzenlenen operasyonla
gözaltõna alõndõ. İstanbul Emniyet
Müdürlüğü Terörle Mücadele
Şubesi’nden polisler, Gülsuyu,
Gazi ve Okmeydanõ mahallelerinde
sabah 05.00 civarõnda
helikopterler eşliğinde ESP üye
ve yöneticilerinin evlerine
baskõn yaptõ. Polisler 4-5 saat
aramanõn ardõndan evden ayrõldõ.
Milletvekiline tehdit
Yurt Haberleri Servisi - AKP
Niğde Milletvekili Muharrem
Selamoğlu, önceki gün Bor
ilçesindeki bayramlaşmanõn
ardõndan otomobiliyle, Niğde’ye
gitmek için yola çõktõ. Selamoğlu
yönetimindeki otomobil, Niğde-
Kayseri yolu kavşağõnda, Mersin
yönüne giden Ekrem Yavaş’õn
kullandõğõ otomobile çarptõ. Kazada
otomobili hasar gören Yavaş,
kavşağa kontrolsüz bir şekilde
girerek kazaya neden olduğu
iddiasõyla AKP’li vekile “Beni
görmedin mi kardeşim sen ya!
Şimdi seni şurada vursam, kurşun
manyağõ yapõp öldürsem, yeri değil
mi?” diye bağõrdõ. Selamoğlu
Yavaş’tan şikâyetçi olmadõ.
Tunceli’de köye kurt indi
TUNCELİ (Cumhuriyet) -
Tunceli’ye bağlõ Pülümür’ün
Doğanpõnar köyünde yaşayanlar iki
gündür büyük korku yaşadõ. Köye
inen kurt üç kişiye saldõrdõ. Kurdun
köydeki ilk kurbanlarõ, Ali Şahin
(70) ile eşi Kõymet Şahin oldu.
Evlerinin bahçesinde oturan yaşlõ
çift, kurdun saldõrõsõna uğradõ.
Kurt, saldõrdõğõ Ali Şahin’in yüzü
parçalarken eşini kurtarmak isteyen
Kõymet Şahin’i omuzundan
yaraladõ. Ertesi gün kurt bu kez
hayvanlarõnõ otlatan çoban İsmet
Bozkurt’a saldõrdõ. Bozkurt’u
yaralayan Kurt, köylüler tarafõndan
öldürüldü. Kurdun kuduz olma
ihtimali araştõrõlõrken köy de
karantinaya alõndõ.
Yasin Hayal bayıldı
TEKİRDAĞ (AA) - Gazeteci
Hrant Dink’in cinayetinde azmettirici
olduğu iddia edilen Yasin Hayal,
cezavinde bayõldõ. Tekirdağ Yüksek
Güvenlikli F Tipi Cezaevi’nde
tutuklu bulunan Hayal’in, kaldõğõ tek
kişilik koğuşta tansiyon düşmesi
sonucu bayõldõğõ ve başõnõ beton
zemine çarptõğõ öğrenildi. Hastane
revirine kaldõrõlan Hayal, ambulansla
Tekirdağ Devlet Hastanesi Acil
Servisi’ne sevk edildi. Başõndaki
kanama durdurulan Hayal’in
hastanede tomografisi çekildi.
Yaklaşõk 6 saat süren tedavinin
ardõndan Hayal’in, yoğun güvenlik
önlemleri altõnda tekrar cezaevine
gönderildiği kaydedildi.
‘Korku toplumuna
hayõr deyin’
‘
CHP lideri Kõlõçdaroğlu,
referandum öncesinde
Cumhuriyet’e yaptõğõ
açõklamada son mesajõnõ
kadõnlara verdi...
Anayasa değişiklik paketi içine ka-
dõnlara pozitif ayrõmcõlõk yapõlmasõ
yönünde konan maddenin bir ‘aldat-
maca’ olduğunu kaydeden Kõlõçda-
roğlu, “Daha birkaç ay önce Başba-
kan çõkõp ‘kadõn-erkek eşitliğine inan-
mõyorum, bunlar bir bütünün mü-
temmimidir’ demedi mi, dedi. Kadõn
erkek eşitliğine inanmayanlar, nasõl
olacak da kadõn haklarõna sahip çõ-
kacaklar?” diye konuştu. Kõlõçda-
roğlu, kadõn haklarõ konusunda
AKP’ye temel eleştirisini ise şöyle
özetledi: “AKP uygulamalarõnõ en iyi
‘Ainesi iştir kişinin lafa bakõlmaz’ sö-
zü yansõtõr. Biraz iç kamuoyuna sem-
patik görünmek biraz da AB norm-
larõna uyum sağlamak için yasalar ve
yönetmelikler çõkarõyorlar. Sonra da
bunlarõn uygulanmasõnõ takip etmi-
yorlar. Mesela kadõnlar için sõğõnma
evlerini kuracağõnõ söylüyor. Kur-
muyor. Mesela Kadõn-Erkek Fõrsat
Eşitliği Komisyonu’nu parlamentoda
kuruyor fakat etkinliğini tartõşmalõ ha-
le getiriyor. Bugün anayasa değişik-
liğinde kadõnlar için olumlu ayrõmcõlõk
diyenler 8 yõldõr iktidarlarõnda kamu
yönetiminde üst düzeyde sadece bir-
kaç kadõn yönetici bõraktõlar.”
KADIN YÖNETİCİ KALMADI
Binlerce yurttaş
oy kullanamayacak
İstanbul Haber Servisi
- “Yurtdışı Seçmen Kü-
tüğü”ne kayõt yaptõrma-
yan binlerce yurttaş, ana-
yasa değişiklikleri için ya-
rõn yapõlacak olan referan-
dumda gümrük noktalarõ
ve sõnõr kapõlarõnda oy kul-
lanamayacak.
Yurtdõşõ temsilciliklerin-
de ve bağlõ bulunduklarõ
konsolosluklarda açõk adres
bilgileri bulunmayan vatan-
daşlarõn yurtdõşõ seçmen kü-
tüğüne kayõt olabilmeleri
için adres beyan formunu
verme süresi 22 Haziran’da
sona ermişti. Bu tarihe kadar
bağlõ bulunduklarõ konso-
losluklara adres beyan formu
vermeyenler, yurtdõşõna çõ-
kõşlarda oy kullanamõyor.
Yurtdõşõ seçmen kütüğünde
kaydõ olmayanlar bundan son-
raki seçim ve referandumda
oy kullanabilmek için bağlõ
bulunduklarõ konsolosluklara
giderek adres bilgilerini imza
karşõlõğõ teslim etmeleri ge-
rekiyor.
Yurttaşlara, Türkiye’de oy
kullanma işlemi öncesinde
kayõtlarõnõn olup olmadõğõnõ
kontrol etmeleri uyarõsõnda
bulunan yetkililer, kayõtlarõ
Yüksek Seçim Kurulu’nun
www.ysk.gov.tr internet site-
sindeki “Yurtdışı seçmen
sorgulama” bölümüne TC
Kimlik Numarasõ’nõ girerek
öğrenebiliyorlar.
Gümrük noktalarõnda ve sõ-
nõr kapõlarõnda oy kullanacak
vatandaşlarõn pasaportlarõnõ
ibraz etmeleri ve oy kul-
landõktan sonra da pasapor-
tun giriş çõkõş damgalarõnõn
olduğu sayfaya veya yer
kalmadõğõ takdirde uygun
görülecek bir sayfaya “Oyu-
nu kullanmıştır” ifadesi
yazõlacak.
Yurtdõşõ Seçmen Kütüğü’ne kayõt yaptõrmalarõ gerekiyordu YSK’ye göre
referandum değil
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Anayasa değişikliği için yapõlmasõna
karar verilen halk oylamasõ, yarõn ger-
çekleştirilecek. Yüksek Seçim Kurulu
(YSK), referandumda oy kullanacak
49 milyon 446 bin 269 kişiye seçmen
bilgi kâğõdõ gönderdi. Nüfus bilgileri,
oy kullanõlacak okul ve uyarõcõ bilgile-
rin yer aldõğõ seçmen kâğõdõnda dikkat
çeken nokta ise AKP hükümetinin hal-
koylamasõnõ seçim olarak görmemesi-
ne karşõn, YSK’nin “seçim” ifadesini
kullanmasõ. Seçmen bilgi kâğõtlarõnda
“12.09.2010’da yapõlacak seçimlerde”
ifadesi yer alõyor.
‘Camide propagandaya’
suç duyurusu
ANKARA (ANKA) - İşçi Partisi (İP),
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hak-
kõnda Yüksek Seçim Kurulu ve Cum-
huriyet Başsavcõlõğõ’na suç duyurusun-
da bulunmaya hazõrlanõyor. İP’ten ya-
põlan açõklamada, “9 Eylül 2010 günü,
Sultanbeyli Merkez Camii’nde bayram
namazõnõn ardõndan siyasi propaganda
yapan Erdoğan hakkõnda suç duyuru-
sunda bulunuyoruz” denildi. İP Genel
Sekreteri Hasan Basri Özbey, “Erdo-
ğan, anayasayõ ihlal suçu işlemiştir.
İbadet alanõnda siyaset yapmak, dini
siyasete alet etmektir” diye konuştu.
Adres beyan
formunu verme
süresi 22
Haziran’da sona
ermişti.