20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Oy kullanın, sandığa sahip çıkın K emal Kılıçdaroğlu yarõnki refe- randum için de halktan iki talep- te bulundu. Bunlarõn birincisinin “sandık başına giderek oy kullanmak” olduğunu belirten Kõlõçdaroğlu, “Gere- kirse tatiller yarıda bırakılarak oy kullanılmalıdır. Çünkü kullanılacak her oy halkımızın kendi geleceği için önemli bir güvence olacaktır” dedi. CHP liderinin seçmenlerden ikinci tale- bi ise sandõk güvenliği konusunda dikkatli olmalarõ yönünde oldu. Kõlõçdaroğlu, “Sadece CHP örgütlerinin çalışması yetmez. Yurttaşlar da sandıklara sahip çıkmalı. Gerekirse başında bekleyecek. Geçmişte AKP’nin değişik yerlerde yaptığı uygulamalarla karşı karşıya ka- labiliriz. O nedenle herkesin sahip çık- ması lazım” dedi. Liderlik sorunu yaşanmaz Referandumda ‘hayır’ çõkacağõna güç- lü biçimde inandõğõnõ belirten Kõlõçdaroğlu, sandõktan ‘evet’ çõkmasõ durumunda genel başkanlõktan ayrõlma düşüncesi olup ol- madõğõ konusuna da netlik getirdi. CHP li- deri, “Bu bir referandum. Seçim değil. Sadece CHP ‘hayõr’ demiyor ki. MHP ve diğerleri de var. O nedenle 13 Eylül’e dö- nük spekülasyonları çok ciddiye almı- yorum. Genel başkanlık konusunda hiçbir belirsizlik, soru işareti doğmaz. Niye çıksın ki? Ayrıca zaten ‘evet’ de- ğil ‘hayõr’ bekliyoruz. Bu tür dediko- duları Başbakan çıkarıyor. Dedikodu kültürünü kendi siyasi geleceği için güvence gören Başbakan’dan zaten hayır gelmez” dedi. Başbakan’ın kendisi darbeci Başbakan Erdoğan’õn “Hayır diyenler darbeci” değerlendir- mesine de şiddetli tepki göste- ren Kõlõçdaroğlu, “Darbeci mantığı kendisine ait. 12 Eylül’ün getirdiğini bile elimizden alan mantı- ğın Kenan Ev- ren’den ne farkı var? Biz ‘evet’çilere bir suçlamada bu- lunmuyoruz. Sadece Re- cep Bey’in mantığı- na darbe- ci diyoruz” görüşünü di- le getirdi. UTKU ÇAKIRÖZER ANKARA - CHP Genel Baş- kanõ Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’nin bir korku toplumu ya- ratmanõn anayasal zeminini ha- zõrladõğõnõ belirterek, “Bundan en büyük zararı kadınlar görür. O nedenle kadınlarımızın dire- nip bu pakete ‘hayõr’ demeleri- ni bekliyorum. O da yetmez, eş- lerini de ikna etmeleri gere- kir” diye konuştu. Kõlõçdaroğlu sonuçlar üzerinde şaibe bulun- masõnõ önlemenin en sağlõklõ yo- lunun da “vatandaşların san- dıklara sahip çıkması” olduğu- nu belirtti. Referanduma 24 saat kala, ka- muoyuna son mesajlarõnõ Cum- huriyet aracõlõğõ ile veren CHP li- deri Kemal Kõlõçdaroğlu kadõn- lara özel bir çağrõ da bulunarak şunlarõ söyledi: “Ben kadınlarımıza şu soru- ları sormalarını öneriyorum: Kadın haklarına kim gerçekten inanıyor? Kim kadın hakları- nı şimdiye kadar geliştirdi? Kadınlarımız 12 Eylül’de ‘ha- yõr’ oyu versinler, onların hak- larını gerçekten koruyacak ve onların eşit vatandaşlar ola- rak yaşayacakları bir toplum- sal düzeni yeni bir anayasa ile oluşturalım. AKP bu yaptığı değişikliklerle bir korku top- lumu yaratmanın anayasal ze- minini hazırlıyor. Korku top- lumundan en büyük zararı da kadınlar görecek. O nedenle di- renmeleri ve hayır demeleri gerekiyor. Sadece bu da yet- mez, eşlerini, yakınlarını da ikna etmeleri gerekiyor. Ka- dınlarımızın sevgisine ve sağ- duyusuna güveniyorum. Geç- mişte 12 Eylül’de en bü- yük acıları kadınlar çekti. Aynı tablo bu 12 Eylül’de Recep Bey’in Ana- yasası ile daha acımasız bir bi- çimde gündeme gelebilir. 12 Eylül Anayasası’nın bile eli- mizden almaya cesaret edeme- diği haklar şimdi elimizden alı- nıyor. O nedenle kadınların kararlı biçimde giderek hayır demesini bek- liyorum.” CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 11 EYLÜL 2010 CUMARTESİ 6 HABERLER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Sivil Dikta Anayasasına Hayır! İki değerli yazarının, Haluk Şahin ve Türker Alkan’ın işine son verilen “Radikal” gazetesinde utanıp sıkılmaksızın yazmaya devam eden dönek gericilerden biri, yarınki halkoylamasını sözüm ona tahlil ettiği yıvışık yazısında, dünya siyaset terminolojisinde “sivil darbe” diye bir şey bulunmadığını, bunun bizler (yani AKP karşıtları) tarafından üretilen bir safsata olduğunu iddia ediyor. Dönek yazarın iddia ettiği gibi dünya siyasal literatüründe böyle bir kavram bulunmasa bile, bunu bu literatüre neden biz kazandırmış olmayalım? “Sivil darbe” sözü “askeri darbe” korkutmacasıyla göz boyayarak, tek parti ve onun da ötesinde tek adam diktasına doğru kararlı adımlarla ilerlemekte olan AKP iktidarına karşı çok doğru ve yerinde olarak yapılmış bir saptamadır ve şimdi onun bir sonraki aşamasına, sivil faşizme doğru yol almaktayız… Bu anayasa taslağının hazırlanıp halkoyuna sunulması süreçlerinde, “Evet”çi iktidar cephesinin yürüttüğü propagandalardaki kadar, yalan, demagoji, gerçeğin tersyüz edilmesi ve giderek daha da çirkinleşen tehdit ve şantaja ülkemizin toplumsal yaşamının hiçbir döneminde tanık olunmadı. Hapiste ve sürgünde olduğum, hakkımda açılmış davalarda bir an toplam 16 yıl ağır hapis cezasına çarptırılmış bulunduğum 1980’li yıllarda bile, dost ve düşman açık olarak ortadaydı. Ülke bu kadar bölünmemiş, kafalar bu kadar karıştırılmamış, demokrasi kavramı bu kadar ayağa düşürülmemiş, faşizm bu kadar yalanla örtülerek kitlelere demokrasi adıyla yutturulmaya çalışılmamıştı. Böylesine bir sözüm ona “aydın” ihanetiyle de, sadece 12 Eylül faşizmi döneminde değil, ülkemizin yakın tarihinin hiçbir döneminde karşılaşılmamıştı. Yarınki halkoylamasına böyle bir ortamda gidiliyor… Halkoylamasına sunulan anayasa taslağı güya 12 Eylül askeri darbesinin anayasasına karşıymış. Yalan! Söz konusu 1982 Anayasası’nın toplam olarak 85 maddesi, yani yarısı, 1980 sonlarından günümüze kadar, üstelik TBMM’deki bütün partilerin oybirliğiyle değiştirildi. 2002’de CHP’nin özel çabası ve desteği ile yapılan değişiklikle, o günün sabıkalı ve yasaklı Tayyip Erdoğan’ına milletvekilliği ve sonrasındaki başbakanlık yolu açıldı. 2004 yılında yine başta CHP olmak üzere bütün muhalefetin desteğiyle yapılan köklü değişikliklerle temel hak ve özgürlükler alanında önemli adımlar atıldı. Bu demektir ki 1982 Anayasası zaten büyük ölçüde değişikliğe uğramıştı. Kaldı ki darbecileri yargılanmaktan koruyan 15. Madde’nin kaldırılması için daha önce CHP’nin yaptığı öneriyi iktidar partisi ciddiye bile almamıştı. Bugün ise zaman aşımı nedeniyle böyle bir yargılama zaten söz konusu olamayacak. Öyleyse bu yalan, demagoji, gerçeği tersyüz etme, uzlaşmadan kaçınma, yangından (Meclis’ten) mal kaçırırcasına taslağı halkoyuna götürme ve dozu giderek arttırılan şantaj ve tehditlerin nedeni ne olabilir? Başlıca üç nedeni sıralıyorum. Bu anayasa taslağı ile: 1) Anayasa Mahkemesi’nin yapısı (hukukçuların bile kafalarını karıştıran) hileli ve karışık hesap oyunlarıyla, sonuç olarak yürütmeye (ve yakın gelecekte cumhurbaşkanlık hedefleyen) Tayyip Erdoğan’a bağlanıyor. 2) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda Adalet Bakanı’nın konumu korunmakla kalmayıp daha da güçlendirilerek bu kurum da yürütmeye (ve sonuç olarak yine Tayyip Erdoğan’a) daha sıkı ve yakın bağlarla bağlanıyor. 3) İdare mahkemelerinin ve Danıştay’ın “kamu yararı”nı gözetme yetkisi, “yerindelik” kavramı anayasaya konularak ortadan kaldırılmak isteniyor. Bu özetle şu demek: İdare mahkemeleri ve Danıştay, kendilerine yapılan itirazları ancak “usul” yönünden inceleyebilecek, böylece de ülke zenginliklerinin satılıp yağmalanması yolunda AKP’nin ayağına artık “pranga” olmayacaktır… Bunun ne demek olduğunu, özelleştirme adı altındaki yağma ve satış girişimlerine karşı bu mahkemelerin “kamu yararına uygun olmadığı” gerekçesiyle verdiği iptal ve yürütmeyi durdurma kararlarını tek tek sıralamaya burada yerim yetmez. Dileyenler internete girerek bunları görebilir, AKP iktidarının (ve liderinin) bu yargı kurumlarına düşmanlığının nedenini kolayca anlayabilirler. Bütün bu ve benzer nedenlerle ve mağdurlarından biri olduğum 12 Eylül rejimi kurbanlarının acıları utanmazca istismar edilerek gidilmekte olan halkoylamasında verilecek her evet oyu, Tayyip Erdoğan şefliğinde hedeflenen bir sivil dikta rejimine evet anlamına gelecektir. Ülkemizin, çocuklarımızın, torunlarımızın bugünleri ve geleceği adına: SİVİL DİKTA ANAYASASINA HAYIR! [email protected] Faks: (0212) 343 72 64 Baykal Amasra’yı gezdi AMASRA (AA) - Eski CHP Genel Başkanõ ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, eşi ve torunuyla Bartõn’õn Amasra ilçesini gezdi. Kendi kullandõğõ otomobiliyle Amasra’ya gelen Baykal, eşi Olcay, torunu Alican Erkõlõç ve CHP Bartõn Milletvekili Rõza Yalçõnkaya ile bir restoranda balõk yedi, Çekiciler Çarşõsõ’nõ gezdi. İsteyenlerle anõ fotoğrafõ çektiren Baykal, yurttaşlarla sohbet etti. Baykal, gazetecilerin referanduma ilişkin sorularõna yanõt vermedi. ‘Herkes görevini yapacak’ İstanbul Haber Servisi - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, dün cuma namazõna gitmek üzere Tarabya Köşkü’nden çõkarken köşkün girişinde bekleyen çocuklarõ görünce yol üstünde durarak çocuklarla bayramlaştõ. Korumalar da çocuklara 10’ar lira bayram harçlõğõ dağõttõ. Gül, gazetecilerin sorularõ üzerine “Referandum var. Tabii ki herkes görevini yapacak” dedi. Gül’ün “Bugün hava biraz rüzgârlõ” sözleri üzerine bir gazeteci “Deniz de dalgalõ” dedi. Gül bunun üzerine “Durulacak. Dalgalar bazen artar, bazen durulur” dedi. ESP’li 3 kişi gözaltında İstanbul Haber Servisi - ESP İstanbul il yöneticisi Dinçer Ergün’ün de aralarõnda bulunduğu 3 kişi, İstanbul’da dün sabah erken saatlerde düzenlenen operasyonla gözaltõna alõndõ. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nden polisler, Gülsuyu, Gazi ve Okmeydanõ mahallelerinde sabah 05.00 civarõnda helikopterler eşliğinde ESP üye ve yöneticilerinin evlerine baskõn yaptõ. Polisler 4-5 saat aramanõn ardõndan evden ayrõldõ. Milletvekiline tehdit Yurt Haberleri Servisi - AKP Niğde Milletvekili Muharrem Selamoğlu, önceki gün Bor ilçesindeki bayramlaşmanõn ardõndan otomobiliyle, Niğde’ye gitmek için yola çõktõ. Selamoğlu yönetimindeki otomobil, Niğde- Kayseri yolu kavşağõnda, Mersin yönüne giden Ekrem Yavaş’õn kullandõğõ otomobile çarptõ. Kazada otomobili hasar gören Yavaş, kavşağa kontrolsüz bir şekilde girerek kazaya neden olduğu iddiasõyla AKP’li vekile “Beni görmedin mi kardeşim sen ya! Şimdi seni şurada vursam, kurşun manyağõ yapõp öldürsem, yeri değil mi?” diye bağõrdõ. Selamoğlu Yavaş’tan şikâyetçi olmadõ. Tunceli’de köye kurt indi TUNCELİ (Cumhuriyet) - Tunceli’ye bağlõ Pülümür’ün Doğanpõnar köyünde yaşayanlar iki gündür büyük korku yaşadõ. Köye inen kurt üç kişiye saldõrdõ. Kurdun köydeki ilk kurbanlarõ, Ali Şahin (70) ile eşi Kõymet Şahin oldu. Evlerinin bahçesinde oturan yaşlõ çift, kurdun saldõrõsõna uğradõ. Kurt, saldõrdõğõ Ali Şahin’in yüzü parçalarken eşini kurtarmak isteyen Kõymet Şahin’i omuzundan yaraladõ. Ertesi gün kurt bu kez hayvanlarõnõ otlatan çoban İsmet Bozkurt’a saldõrdõ. Bozkurt’u yaralayan Kurt, köylüler tarafõndan öldürüldü. Kurdun kuduz olma ihtimali araştõrõlõrken köy de karantinaya alõndõ. Yasin Hayal bayıldı TEKİRDAĞ (AA) - Gazeteci Hrant Dink’in cinayetinde azmettirici olduğu iddia edilen Yasin Hayal, cezavinde bayõldõ. Tekirdağ Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Hayal’in, kaldõğõ tek kişilik koğuşta tansiyon düşmesi sonucu bayõldõğõ ve başõnõ beton zemine çarptõğõ öğrenildi. Hastane revirine kaldõrõlan Hayal, ambulansla Tekirdağ Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne sevk edildi. Başõndaki kanama durdurulan Hayal’in hastanede tomografisi çekildi. Yaklaşõk 6 saat süren tedavinin ardõndan Hayal’in, yoğun güvenlik önlemleri altõnda tekrar cezaevine gönderildiği kaydedildi. ‘Korku toplumuna hayõr deyin’ ‘ CHP lideri Kõlõçdaroğlu, referandum öncesinde Cumhuriyet’e yaptõğõ açõklamada son mesajõnõ kadõnlara verdi... Anayasa değişiklik paketi içine ka- dõnlara pozitif ayrõmcõlõk yapõlmasõ yönünde konan maddenin bir ‘aldat- maca’ olduğunu kaydeden Kõlõçda- roğlu, “Daha birkaç ay önce Başba- kan çõkõp ‘kadõn-erkek eşitliğine inan- mõyorum, bunlar bir bütünün mü- temmimidir’ demedi mi, dedi. Kadõn erkek eşitliğine inanmayanlar, nasõl olacak da kadõn haklarõna sahip çõ- kacaklar?” diye konuştu. Kõlõçda- roğlu, kadõn haklarõ konusunda AKP’ye temel eleştirisini ise şöyle özetledi: “AKP uygulamalarõnõ en iyi ‘Ainesi iştir kişinin lafa bakõlmaz’ sö- zü yansõtõr. Biraz iç kamuoyuna sem- patik görünmek biraz da AB norm- larõna uyum sağlamak için yasalar ve yönetmelikler çõkarõyorlar. Sonra da bunlarõn uygulanmasõnõ takip etmi- yorlar. Mesela kadõnlar için sõğõnma evlerini kuracağõnõ söylüyor. Kur- muyor. Mesela Kadõn-Erkek Fõrsat Eşitliği Komisyonu’nu parlamentoda kuruyor fakat etkinliğini tartõşmalõ ha- le getiriyor. Bugün anayasa değişik- liğinde kadõnlar için olumlu ayrõmcõlõk diyenler 8 yõldõr iktidarlarõnda kamu yönetiminde üst düzeyde sadece bir- kaç kadõn yönetici bõraktõlar.” KADIN YÖNETİCİ KALMADI Binlerce yurttaş oy kullanamayacak İstanbul Haber Servisi - “Yurtdışı Seçmen Kü- tüğü”ne kayõt yaptõrma- yan binlerce yurttaş, ana- yasa değişiklikleri için ya- rõn yapõlacak olan referan- dumda gümrük noktalarõ ve sõnõr kapõlarõnda oy kul- lanamayacak. Yurtdõşõ temsilciliklerin- de ve bağlõ bulunduklarõ konsolosluklarda açõk adres bilgileri bulunmayan vatan- daşlarõn yurtdõşõ seçmen kü- tüğüne kayõt olabilmeleri için adres beyan formunu verme süresi 22 Haziran’da sona ermişti. Bu tarihe kadar bağlõ bulunduklarõ konso- losluklara adres beyan formu vermeyenler, yurtdõşõna çõ- kõşlarda oy kullanamõyor. Yurtdõşõ seçmen kütüğünde kaydõ olmayanlar bundan son- raki seçim ve referandumda oy kullanabilmek için bağlõ bulunduklarõ konsolosluklara giderek adres bilgilerini imza karşõlõğõ teslim etmeleri ge- rekiyor. Yurttaşlara, Türkiye’de oy kullanma işlemi öncesinde kayõtlarõnõn olup olmadõğõnõ kontrol etmeleri uyarõsõnda bulunan yetkililer, kayõtlarõ Yüksek Seçim Kurulu’nun www.ysk.gov.tr internet site- sindeki “Yurtdışı seçmen sorgulama” bölümüne TC Kimlik Numarasõ’nõ girerek öğrenebiliyorlar. Gümrük noktalarõnda ve sõ- nõr kapõlarõnda oy kullanacak vatandaşlarõn pasaportlarõnõ ibraz etmeleri ve oy kul- landõktan sonra da pasapor- tun giriş çõkõş damgalarõnõn olduğu sayfaya veya yer kalmadõğõ takdirde uygun görülecek bir sayfaya “Oyu- nu kullanmıştır” ifadesi yazõlacak. Yurtdõşõ Seçmen Kütüğü’ne kayõt yaptõrmalarõ gerekiyordu YSK’ye göre referandum değil ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa değişikliği için yapõlmasõna karar verilen halk oylamasõ, yarõn ger- çekleştirilecek. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), referandumda oy kullanacak 49 milyon 446 bin 269 kişiye seçmen bilgi kâğõdõ gönderdi. Nüfus bilgileri, oy kullanõlacak okul ve uyarõcõ bilgile- rin yer aldõğõ seçmen kâğõdõnda dikkat çeken nokta ise AKP hükümetinin hal- koylamasõnõ seçim olarak görmemesi- ne karşõn, YSK’nin “seçim” ifadesini kullanmasõ. Seçmen bilgi kâğõtlarõnda “12.09.2010’da yapõlacak seçimlerde” ifadesi yer alõyor. ‘Camide propagandaya’ suç duyurusu ANKARA (ANKA) - İşçi Partisi (İP), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hak- kõnda Yüksek Seçim Kurulu ve Cum- huriyet Başsavcõlõğõ’na suç duyurusun- da bulunmaya hazõrlanõyor. İP’ten ya- põlan açõklamada, “9 Eylül 2010 günü, Sultanbeyli Merkez Camii’nde bayram namazõnõn ardõndan siyasi propaganda yapan Erdoğan hakkõnda suç duyuru- sunda bulunuyoruz” denildi. İP Genel Sekreteri Hasan Basri Özbey, “Erdo- ğan, anayasayõ ihlal suçu işlemiştir. İbadet alanõnda siyaset yapmak, dini siyasete alet etmektir” diye konuştu. Adres beyan formunu verme süresi 22 Haziran’da sona ermişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle