Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
11 EYLÜL 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER [email protected]
SAĞNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
İngiliz Usulü
Dezenformasyon
Erdoğan ve Referandum
Gazetenin okurları sonunda isyan etmiş...
“Okur yorumları” bölümünde biri –özetle- şunları
yazıyor: “Karımla ramazanda Türkiye’deydik ve
referandum tartışmalarındaki demokrasi
yoksunluğundan çok rahatsız olduk. Bir düzine TV
kanalını çevirdiğinizde karşınıza yalnız bağıran AKP
lideri çıkıyor. Haber bültenlerinde bile muhalefete
sadece birkaç saniye ayrılıyor. Muhalefetin sesi
nerdeyse hiç duyulmuyor. Erdoğan zinayı yasal bir
suça dönüştürmek istemişti. Halka dinin ideallerini
empoze etmeye çalışan bir hükümetle Türkiye
daha ne kadar süre seküler kalabilir? Çoğu Türk,
Erdoğan’ın seküler Türkiye’yi bir İslam devletine
dönüştürmek istediğini düşünüyor! Siz rahat bir
seküler demokraside yaşamak şansına sahipsiniz.
Aynı idealleri başka ülkeler için de
desteklemelisiniz. AKP’yi lütfen desteklemekten
vazgeçin!”
Bir diğeri; “Erdoğan ve etrafı (Burada sarf edilen
sözcük tekrarlayamayacağım denli ağır!)
demokrasiye gerçekten inansalardı; referandum
maddelerinin tümünü toptancı bir ‘Evet’/ ‘Hayır’a
indirgeyeceklerine, soruları tek tek sorarlardı. Bizim
Virginia’da kullandığımız referandum yöntemi
budur. İnsanlar böylece sorulara birer birer ‘Evet’/
‘Hayır’ demek imkânı bulur; Erdoğan da yargıya el
koyma girişimini ‘daha fazla haklar’ sunmak
görüntüsü (takkiyesi?) altına gizleyemezdi” diyor.
Bir başka okur da şunları eklemiş:
“Hükümet üyelerinden biri ‘eşcinseller hastadır’
dedi… Bir bakan da PKK üyelerinden ‘sünnetsiz
Ermeniler’ diye bahsetti (Cemil Çiçek’in ‘PKK-
Ermeniler arasında yakın işbirliği var. Zaten bir
kısım teröristlerin sünnetsiz olması çok şey ifade
ediyor demektir’ sözü kastediliyor!) Başbakan
kampanya boyunca Alevilere karşı nefreti kışkırttı.
Okur yorumlarınız dört dörtlük ama gazeteci için
aynı şeyi söyleyemeyeceğim.”
Okurları çileden çıkaran yorum
Söz edilen gazete burada “Guardian”, gazeteci
de Simon Tisdall.
“Guardian”ın 9 Eylül tarihli Tisdall yorumu,
“küresel köy okurlarını” böyle işte çileden
çıkartmış. Yazının altında sıralanan “okur
bloglarının” çoğu Tisdall’a -yukarda alıntıladığım
örneklerden görüldüğü üzere- saydırıyor. “Bloglar”
ile birlikte “gazetecinin”(!!!) yorumunu tüm olarak
bir arada okuduğunuzda; okurların, gazeteciden
katbekat bilgili olduğu kanısına varıyorsunuz.
Bizzat Türkiye’yi ziyaret etmiş/Türkiye’yi bilen,
tanıyan okurlara karşın, “İngiltere’nin reel politik
öncelikleri” ile “şarka bu kadar yeter!” mantığı
doğrultusunda, masabaşı kalem sallayan bir
“gazeteci portresi” çıkıyor ortaya.
Dünkü Radikal’de çevirisi yayımlanan Tisdall’ın
satırları, “Referandum gürültülü bir iç arbededen
(lafa bakın?!!!) daha fazlasını ifade ediyor”
sözleriyle sona eriyor: “Hayır sonucu Kürt
sorununa çözüm çabalarını ve ekonomiyi olumsuz
etkileyeceği gibi, dış politikayı değiştirebilir. Sonuç,
Yakındoğu’daki gelişmeleri yıkma potansiyeli
içeriyor.”
Ba ba ba ba...
BBC’nin ‘kara propagandası!’
Refandum arifesinde beri yandan BBC’de
yayımlanan Erdoğan söyleşisi için de “Pes!”
demekten başka söyleyecek laf bulamıyorum.
“Gazetecilik” denince (bir zamanlar!) dünyanın
örnek aldığı BBC; “Guardian”ı filan da sollayarak,
hepten kopmuş…
BBC’nin internet sitesinde bulduğum söyleşi,
başlığında haberi şöyle yansıtıyor: “Erdoğan
muhafeti dezenformasyon ve kara propaganda
yapmakla suçladı!” Referandumun mahiyeti de
okurlara şu sözlerle duyuruluyor:
“Mevcut anayasa 1982’de askerler tarafından
yapıldı/Türkiye’nin demokratikleşme ve
modernleşmesi açısından AB oylamanın önemli bir
adım olduğunu söyledi.”
Bu satırları okuyan otomatik olarak “Hımm!”
diye düşünecek: “Afferin AKP’ye! Adamlar
‘82’deki askeri anayasayı değiştiriyormuş. AB de
demokratikleşme için ‘İyi’ diyorsa, iyi bir şey
olmalı.”
“Dezenformasyon”un Allah’ını burada; “1982
anayasasının ilk kez değiştirildiği izlenimi” yaratan
BBC yapmış oluyor.
’87’den bu yana çeşitli iktidarlar döneminde
deline deline eleğe dönüşen ve maddelerinin
hemen yarısı değişen ’82 anayasası sanki ilk defa
değiştiriliyor.
Bu bir AKP propagandası. BBC de çekinmeden;
bu AKP propagandasını “haber” diye kullanıyor.
Üstüne de Erdoğan’ın ağzından; “Muhalefet ve
kara propaganda yapıyor!” başlığını çıkarıyor.
Haberi yapan BBC muhabiri/muhabirleri;
Türkiye’de şimdiye dek yaşanan en kutuplaştırıcı,
ürkütücü ve seviyesiz kampanya olan referandum
sürecinin ne kadarını yakından izledi acaba?
Türkiye’nin en büyük işadamları derneğine “taraf
seçmeleri” adına yapılan ağır baskı ve hakaretleri;
“evet” oyları için dağıtılan nakit/eşya yardımlarını;
“Hayır” demek cüretini gösteren sanatçılar
etrafında yaratılan hükümet markajlarını,
Başbakanın kürsülerden açtığı “boy, soy, sop”
tartışmalarını; tehdit, şantaj, baskı, rüşvet; oy satın
alma, korkutma, aba altından sopa göstermelerin
kaçta kaçını BBC muhabirleri izledi/izleyebildi?
Bunları göz önünde yapan çok güçlü bir iktidar
partisi varken “muhalefet” ve “kara propaganda”
sözcüklerini BBC aynı cümle içinde yan yana
getirebiliyor.
“Gazetecilik” adına “Yazıklar olsun!” demek
yetmez; “yuh!” olsun...
“Hayır”lı bayramlar efendim.
[email protected]
Ebadi: Türkiye İran’õ izliyor
ÇİMEN TURUNÇ BATURALP
BRÜKSEL - İranlõ insan haklarõ savunucusu,
Nobel barõş ödüllü Şirin Ebadi’nin, Sakine Aş-
tiyani’nin de bir kurbanõ olduğu,
İran’daki insan haklarõ ihlallerine
karşõ Türkiye’den beklentisi yok.
Ebadi, Türkiye’nin de İran’õn yo-
lunda gittiğini düşünüyor.
“Türkiye Müslüman, laik bir
komşu ülke olarak İran’daki
duruma nasıl bir katkı sağla-
yabilir? Bildiğiniz gibi iki hü-
kümet arasında, örneğin nükleer
çalışmalar konusunda bir di-
yalog var...” sorusuna Şirin Ebadi’nin yanõ-
tõ kõsa ve net oldu:
“Bana kalırsa asıl İran Türkiye’yi etkili-
yor. Türkiye İran’ın gitmeye çalıştığı yolu
takip ediyor. Yani tam tersi oluyor.”
İranlõ aktivist ve hukukçu Şirin Ebadi, önceki
gün recm cezasõnõn infazõnõ bekleyen Sakine
Aştiyani’nin durumu ve İran’daki insan hak-
larõ ihlallerine dikkat çekmek için bir dizi te-
maslarda bulunduğu Brüksel’de bir uluslararasõ
gazeteciler ordusunun katõldõğõ basõn toplan-
tõsõnda, İran’la ilgili kay-
gõlarõnõ dile getirdi.
Ebadi gazetecilere,
İran’da evlenme yaşõnõn
kõz çocuklarõ için 9, er-
kek çocuklarõ için 15
olduğunu, bu yaştan
itibaren yetişkin ola-
rak yargõlanabildiklerini, halen uygulan-
makta olan recm ve organ kesme cezalarõnõ,
İran’da yaklaşõk 800 siyasi tutuklu bulunduğunu
ve muhaliflerin büyük baskõ gördüğünü anlattõ.
Ebadi, Avrupa’dan beklentilerini dile getir-
diği toplantõnõn ardõndan bazõ gazetecilerle tek
tek görüştü. Cumhuriyet’e konuşan Ebadi’nin
“Laik ve Müslüman bir komşu ülke olan
Türkiye’den nasıl bir katkı beklediği” so-
rusuna verdiği yanõt oldukça çarpõcõydõ. “Asıl
Türkiye’nin İran’ın etkisi altında olduğunu”
söyleyen Ebadi, “Bana kalırsa asıl İran
Türkiye’yi etkiliyor. Türkiye, İran’ın git-
meye çalıştığı yolu takip ediyor. Yani tam
tersi oluyor” dedi.
‘Kadınlar demokrasinin
koruyucusu’
Ebadi, bir kadõn olarak daha önce sahip ol-
duğu haklarõn birçoğunu yitirmiş olmanõn çok
üzüntü verici olduğunu da vurguladõ ve “Ama
ben buna karşı mücadele veriyorum” di-
ye konuştu. İran’daki demokrasi mücadele-
sinde kadõnlarõn rolünü hatõrlatan Ebadi,
“Kadınlar demokrasinin koruyucularıdır.
Çünkü onlar ancak demokrasilerde eşit
haklara sahip olabileceklerini bilirler.
İran’da büyük bir mücadele veriyorlar. Bir
yandan da olayların tırmanıp daha fazla
kan dökülmesini önlemek için gençleri ko-
rumaya çalışıyorlar” diye konuştu.
İran’da 2009 yõlõnda yapõlan seçimlerden bir-
kaç gün önce ayrõldõğõ ülkesine bir daha geri
dönemediğini ve bu süreçte eşinin tutuklanõp
işkence gördüğünü, tüm varlõğõna el konuldu-
ğunu, bütün bunlara rağmen kendi yaşadõkla-
rõyla İran’dakilerin yaşadõklarõnõn karşõlaştõrõ-
lamayacağõnõ anlatan Ebadi, “Bırakın Türk
halkı İran’daki insan haklarının içinde bu-
lunduğu durumu görsün. İran’ın içinde
bulunduğu ekonomik durumu görsün. Eğer
Türkler böyle bir politikayı, bu koşulları be-
ğeniyorlarsa onlar da İran hükümetinin iz-
lediği çizgiyi izlesinler. Bu koşulları be-
ğenmiyorlarsa aynı yolu izlemesinler” dedi.
AB devletlerini İran hükümeti ile işbirliği
yapan büyük firmalara karşõ önlem almaya ça-
ğõran Ebadi, “Ben laikliğe inanıyorum. Hü-
kümetle din birbirinden ayrılsın ki hükü-
metler insanların dini duygularını suiisti-
mal edemesin” diye konuştu.
İranlı insan hakları savunucusu Şirin Ebadi recm cezasının infazını bekleyen Aştiyani
için Türkiye’den nasıl bir katkı bekledikleri sorusunu “Asıl İran Türkiye’yi etkiliyor.
Türkiye, İran’ın gitmeye çalıştığı yolu takip ediyor” diye yanıtladı.
Pentagon anıların
peşine düştü
Dış Haberler Servisi -
ABD Savunma Bakanlõğõ’nõn
(Pentagon), bir istihbarat
yetkilisinin anõlarõnõ yazdõğõ
kitabõn tüm basõmlarõnõ
piyasaya çõkmadan önce satõn
almaya çalõştõğõ öne sürüldü.
İddialara göre “Karanlõk Kalp
Operasyonu” isimli kitabõn ilk
10 bin kopyasõnõn peşine
düşen Pentagon, satõn alma
yoluyla kitaptaki bilgilerin
kamuoyuyla paylaşõlmasõnõ
engellemeye çalõşõyor. 2003
yõlõnda Afganistan’da görev
yapan Yarbay Anthony
Shaffer’õn hazõrladõğõ kitapta,
bir dizi gizli operasyonlarõn
ayrõntõlarõnõn yer aldõğõ
kaydediliyor.
İşkence var
dava yok
Dış Haberler Servisi -
ABD Federal Mahkemesi,
George W. Bush zamanõnda
terör şüphelilerinin başka bir
ülkede işkence görmesinin
aracõ olarak bilinen “işkence
uçuşlarõ” nedeniyle Merkezi
Haberalma Teşkilatõ’na (CIA)
dava açõlamayacağõna karar
verdi. Federal Mahkeme dün
eski Guantanamo tutuklusu
Binyam Muhammed’in
CIA’ya işkence nedeniyle
dava açamayacağõ kararõnõ
aldõ. Mahkeme, kararõna
gerekçe olarak, “CIA
hakkõndaki iddialarõn
mahkemede dile
getirilmesinin ulusal güvenliği
tehlikeye sokacak olmasõnõ”
gösterdi. Muhammed,
Guantanamo’ya götürülmeden
önce CIA tarafõndan gizlice
Fas’a götürüldüğünü ve ağõr
işkenceye maruz bõrakõldõğõnõ
öne sürüyor.
El Kaide liderleri hapisten kaçtõ
Dış Haberler Servisi - Irak’õn baş-
kenti Bağdat’ta havaalanõ yakõnla-
rõndaki bir cezaevinden El Kaide ör-
gütünün 4 üst düzey üyesinin kaçtõ-
ğõ bildirildi.
Amerikan ordusunun bir söz-
cüsü, cezaevininin ABD kont-
rolündeki bölümünde geçen çar-
şamba gecesi firar olayõ yaşan-
dõğõnõ doğruladõ. Sözcü, kaçan-
larõn kimliğini açõklamadõ, sa-
dece “Cropper Kampı bünye-
sindeki cezaevinden 4 El Kai-
de üyesi kaçtı” demekle yetin-
di. Sözcü, firar olayõnõn, 2 mah-
kûmun kaçmaya çalõşõrken ya-
kalanmasõnõn ardõndan fark edil-
diğini de duyurdu. Bağdat gü-
venlik güçleri sözcüsü Tuğge-
neral Kasım Atta da olayõn ceza-
evinin Amerikan kuvvetlerinin de-
netimindeki bölümünde gerçekleşti-
ğini doğruladõ ve olay hakkõnda so-
ruşturma açõldõğõnõ bildirdi. Cropper
kampõnõn denetimi 15 Haziran’da
Irak hükümetine devredilmiş ancak
yaklaşõk 200 önemli tutuklunun so-
rumluluğu ABD kuvvetlerinin so-
rumluluğunda kalmõştõ.
BAYRAM JESTİ
İran, ABD’li
dağcõyõ
bõrakõyor
Dış Haberler Servisi - İran,
casus olduklarõ gerekçesiyle tu-
tukladõğõ 3 Amerikalõ dağcõdan
birini bugün serbest bõrakacağõnõ
açõkladõ.
İran açõklamasõnda, 1 yõldan
fazla süredir tutuklu olan Ameri-
kalõlardan kadõn tutuklu Sarah
Shourd’un Ramazan Bayramõ do-
layõsõyla bõrakõlacağõ duyuruldu.
Beyaz Saray sözcüsü Robert
Gibbs, bu açõklamanõn ardõndan,
Tahran’õn elindeki 3 kişiyi “ma-
sum çocuklar” diye tanõmlayarak
diğer 2 Amerikalõnõn da derhal sa-
lõverilmesini istedi.
ABD Dõşişleri Bakanlõğõ söz-
cüsü Mark Toner da İran ile dip-
lomatik ilişkisi bulunmayan
ABD’nin çõkarlarõnõ İsviçre’nin
Tahran Büyükelçiliği’nin temsil et-
tiğini hatõrlatarak bu ülkeden ko-
nuyla ilgili bilgi almaya çalõşa-
caklarõnõ söyledi. Amerikalõ Jos-
hua Fattal, Shane Bauer ve Sa-
rah Shourd, Irak sõnõrõndan ya-
sadõşõ yollarla İran’a geçtikleri
gerekçesiyle Temmuz 2009’da tu-
tuklanmõştõ. Tutuklu yakõnlarõ ise
dağcõlarõn sõnõrõ yanlõşlõkla geç-
tiklerini savunuyor.
Bu arada İran rejimi muhalifi
Halkõn Mücahitleri Örgütü, İran’da
yeni bir nükleer tesis inşa edildi-
ğini, ellerinde kanõt bulunduğunu
öne sürdü. İran Atom Enerjisi Ku-
rumu Başkanõ Ali Ekber Salihi ise
iddiayõ yalanlayarak ülkesinin ilan
edilmemiş nükleer tesisi bulun-
madõğõnõ söyledi.
İsrail, Hamas
hedeflerini
vurdu
İsrail, Gazze’deki
Hamas hedeflerine
hava saldırısı
düzenledi.
Filistinli görgü
tanıkları, önceki gece
meydana gelen
saldırılarda Hamas’ın
güvenlik binası,
Hamas’a ait eğitim
kampları ile güneyde
Mısır sınırındaki bir
tünelin İsrail uçakları
tarafından
vurulduğunu
duyurdu.
Saldırılarda ölen ya da
yaralanan olmadığı
bildirildi. (AP)
Kral olmayan giremez
Kendisini daha önce “Afrika krallarının kralı”
ilan eden Libya Devlet Başkanı Muammer
Kaddafi, önceki gün ilginç kostümüyle yine
dikkatleri üzerine çekti. Afrikalı 200
hükümdar, Libya’nın başkenti Trablus’ta
düzenlenen “Afrika’nın Kralları, Sultanları,
Prensleri, Şeyhleri ve Reisleri Forumu”nda bir
araya gelirken Kaddafi, “Birleşik Afrika
Devleti” kurma çağrısını yineledi. (EPA)
AVUKATLAR HAYIR DİYOR
Av. Nedime Uğraş, Av. Gülseren Günay ve Av. İnci
Eren Kısmet isimleri listede olmamasına rağmen ilanda
imzacılar arasında yer almıştır. Kampanyanın birkaç kol-
dan yürütülmesi sonucu listede yanlışlıkla yer alan mes-
lektaşlarımızdan özür dileriz.
Ayrıca, Av. Nilifer Çelikler ve Av. Günizi Dizdar’ın im-
za vermiş olmalarına rağmen imzaların birleştirilmesin-
den kaynaklanan nedenlerle isimleri ilanda çıkmamıştır.
Arkadaşlarımız hayır kampanyasına destek veren avukatlar
arasında yer almaktadırlar.
Yine, listede isimleri Hıdır Yerlikaya ve Binnur Yer-
likaya olarak geçen meslektaşlarımızın soyadı tarafımız-
ca yanlış yazılmış olup, Av. Hıdır Tanrıverdi ve Av. Bin-
nur Tanrıverdi olarak düzeltiriz.
Kampanya sonrası haberdar olamadıkları için imza ve-
remeyen ve bize ulaşarak destek vermek isteyen tüm mes-
lektaşlarımıza içtenlikle teşekkür ederiz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
HAYIR KAMPANYASINI YÜRÜTEN
İSTANBUL BAROSU AVUKATLARI
Hayır
Çünkü:
Laik Cumhuriyet yerine, teokratik bir cumhuriyetin yolu açılmak
istendiği için,
12 Eylül 1980’e gelene değin, siyasi nedenlerle altı bini aşkın insanın
öldürülmesine neden olan, ülkenin nice aydınlık yüzünü toprağın
karanlığına gömen ve yurdumuzu kana bulayanları, Sivas’ta,
Kahramanmaraş’ta, Çorum’da, savaş suçu, ağır insanlık suçu işleyen,
Alevileri Alevi oldukları için katletmiş bulunan, o günün Pentagon patentli,
CIA kumandalı örgüt başları, bugün “dik durmuş”, “sevgili kardeşler”
olarak kutsandığı için,
Referanduma sunulacak anayasanın ruhunda, öldürülen masum insanların
değil, masum insanları öldürenlerin, “zafer bayrağı”nı yeniden gündeme
çekmenin hilesi soluklandığı için,
Ülkeyi içersine çekildiği karanlıktan ve kaostan aydınlığa çıkarmak için,
Cemaat cumhuriyetlerine anayasa yolunu açmamak için,
Yeni-Sevr hükümetlerine kapıyı aralamamak için,
“Tayyip Erdoğan Anayasası”na
“hayır” …
TİHAK
Türkiye İnsan Hakları Kurumu
Muzaffer İlhan Erdost
TİHAK / Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkanı
Boston’da Ermeni anıtı
Dış Haberler Servisi - ABD’nin Boston kentinde dün
“Ermeni Kültür Mirasõ Parkõ”nõn temel atma töreni yapõldõ.
Açõlõşa Boston Valisi Deval Patrick de katõldõ. Boston li-
manõ yakõnõndaki yeşil alana Ermeni anõtõ yapõlmasõna iti-
raz eden Boston’daki New England Türk Amerikan Kül-
tür Derneği bütün göçmenleri temsil edecek “Barõş ve Kül-
türel Miras Parkõ” yapõlmasõnõ önermişti. Ancak yetkili-
lerin öneriyi, Ermenilerin baskõlarõ sonucu reddettikleri bil-
diriliyor. Anõta karşõ kampanya başlatan dernek, Türk top-
lumunu bu konudaki tepkilerini yetkililere iletmeye çağõrdõ.