20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 11 EYLÜL 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU İngiliz Usulü Dezenformasyon Erdoğan ve Referandum Gazetenin okurları sonunda isyan etmiş... “Okur yorumları” bölümünde biri –özetle- şunları yazıyor: “Karımla ramazanda Türkiye’deydik ve referandum tartışmalarındaki demokrasi yoksunluğundan çok rahatsız olduk. Bir düzine TV kanalını çevirdiğinizde karşınıza yalnız bağıran AKP lideri çıkıyor. Haber bültenlerinde bile muhalefete sadece birkaç saniye ayrılıyor. Muhalefetin sesi nerdeyse hiç duyulmuyor. Erdoğan zinayı yasal bir suça dönüştürmek istemişti. Halka dinin ideallerini empoze etmeye çalışan bir hükümetle Türkiye daha ne kadar süre seküler kalabilir? Çoğu Türk, Erdoğan’ın seküler Türkiye’yi bir İslam devletine dönüştürmek istediğini düşünüyor! Siz rahat bir seküler demokraside yaşamak şansına sahipsiniz. Aynı idealleri başka ülkeler için de desteklemelisiniz. AKP’yi lütfen desteklemekten vazgeçin!” Bir diğeri; “Erdoğan ve etrafı (Burada sarf edilen sözcük tekrarlayamayacağım denli ağır!) demokrasiye gerçekten inansalardı; referandum maddelerinin tümünü toptancı bir ‘Evet’/ ‘Hayır’a indirgeyeceklerine, soruları tek tek sorarlardı. Bizim Virginia’da kullandığımız referandum yöntemi budur. İnsanlar böylece sorulara birer birer ‘Evet’/ ‘Hayır’ demek imkânı bulur; Erdoğan da yargıya el koyma girişimini ‘daha fazla haklar’ sunmak görüntüsü (takkiyesi?) altına gizleyemezdi” diyor. Bir başka okur da şunları eklemiş: “Hükümet üyelerinden biri ‘eşcinseller hastadır’ dedi… Bir bakan da PKK üyelerinden ‘sünnetsiz Ermeniler’ diye bahsetti (Cemil Çiçek’in ‘PKK- Ermeniler arasında yakın işbirliği var. Zaten bir kısım teröristlerin sünnetsiz olması çok şey ifade ediyor demektir’ sözü kastediliyor!) Başbakan kampanya boyunca Alevilere karşı nefreti kışkırttı. Okur yorumlarınız dört dörtlük ama gazeteci için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.” Okurları çileden çıkaran yorum Söz edilen gazete burada “Guardian”, gazeteci de Simon Tisdall. “Guardian”ın 9 Eylül tarihli Tisdall yorumu, “küresel köy okurlarını” böyle işte çileden çıkartmış. Yazının altında sıralanan “okur bloglarının” çoğu Tisdall’a -yukarda alıntıladığım örneklerden görüldüğü üzere- saydırıyor. “Bloglar” ile birlikte “gazetecinin”(!!!) yorumunu tüm olarak bir arada okuduğunuzda; okurların, gazeteciden katbekat bilgili olduğu kanısına varıyorsunuz. Bizzat Türkiye’yi ziyaret etmiş/Türkiye’yi bilen, tanıyan okurlara karşın, “İngiltere’nin reel politik öncelikleri” ile “şarka bu kadar yeter!” mantığı doğrultusunda, masabaşı kalem sallayan bir “gazeteci portresi” çıkıyor ortaya. Dünkü Radikal’de çevirisi yayımlanan Tisdall’ın satırları, “Referandum gürültülü bir iç arbededen (lafa bakın?!!!) daha fazlasını ifade ediyor” sözleriyle sona eriyor: “Hayır sonucu Kürt sorununa çözüm çabalarını ve ekonomiyi olumsuz etkileyeceği gibi, dış politikayı değiştirebilir. Sonuç, Yakındoğu’daki gelişmeleri yıkma potansiyeli içeriyor.” Ba ba ba ba... BBC’nin ‘kara propagandası!’ Refandum arifesinde beri yandan BBC’de yayımlanan Erdoğan söyleşisi için de “Pes!” demekten başka söyleyecek laf bulamıyorum. “Gazetecilik” denince (bir zamanlar!) dünyanın örnek aldığı BBC; “Guardian”ı filan da sollayarak, hepten kopmuş… BBC’nin internet sitesinde bulduğum söyleşi, başlığında haberi şöyle yansıtıyor: “Erdoğan muhafeti dezenformasyon ve kara propaganda yapmakla suçladı!” Referandumun mahiyeti de okurlara şu sözlerle duyuruluyor: “Mevcut anayasa 1982’de askerler tarafından yapıldı/Türkiye’nin demokratikleşme ve modernleşmesi açısından AB oylamanın önemli bir adım olduğunu söyledi.” Bu satırları okuyan otomatik olarak “Hımm!” diye düşünecek: “Afferin AKP’ye! Adamlar ‘82’deki askeri anayasayı değiştiriyormuş. AB de demokratikleşme için ‘İyi’ diyorsa, iyi bir şey olmalı.” “Dezenformasyon”un Allah’ını burada; “1982 anayasasının ilk kez değiştirildiği izlenimi” yaratan BBC yapmış oluyor. ’87’den bu yana çeşitli iktidarlar döneminde deline deline eleğe dönüşen ve maddelerinin hemen yarısı değişen ’82 anayasası sanki ilk defa değiştiriliyor. Bu bir AKP propagandası. BBC de çekinmeden; bu AKP propagandasını “haber” diye kullanıyor. Üstüne de Erdoğan’ın ağzından; “Muhalefet ve kara propaganda yapıyor!” başlığını çıkarıyor. Haberi yapan BBC muhabiri/muhabirleri; Türkiye’de şimdiye dek yaşanan en kutuplaştırıcı, ürkütücü ve seviyesiz kampanya olan referandum sürecinin ne kadarını yakından izledi acaba? Türkiye’nin en büyük işadamları derneğine “taraf seçmeleri” adına yapılan ağır baskı ve hakaretleri; “evet” oyları için dağıtılan nakit/eşya yardımlarını; “Hayır” demek cüretini gösteren sanatçılar etrafında yaratılan hükümet markajlarını, Başbakanın kürsülerden açtığı “boy, soy, sop” tartışmalarını; tehdit, şantaj, baskı, rüşvet; oy satın alma, korkutma, aba altından sopa göstermelerin kaçta kaçını BBC muhabirleri izledi/izleyebildi? Bunları göz önünde yapan çok güçlü bir iktidar partisi varken “muhalefet” ve “kara propaganda” sözcüklerini BBC aynı cümle içinde yan yana getirebiliyor. “Gazetecilik” adına “Yazıklar olsun!” demek yetmez; “yuh!” olsun... “Hayır”lı bayramlar efendim. [email protected] Ebadi: Türkiye İran’õ izliyor ÇİMEN TURUNÇ BATURALP BRÜKSEL - İranlõ insan haklarõ savunucusu, Nobel barõş ödüllü Şirin Ebadi’nin, Sakine Aş- tiyani’nin de bir kurbanõ olduğu, İran’daki insan haklarõ ihlallerine karşõ Türkiye’den beklentisi yok. Ebadi, Türkiye’nin de İran’õn yo- lunda gittiğini düşünüyor. “Türkiye Müslüman, laik bir komşu ülke olarak İran’daki duruma nasıl bir katkı sağla- yabilir? Bildiğiniz gibi iki hü- kümet arasında, örneğin nükleer çalışmalar konusunda bir di- yalog var...” sorusuna Şirin Ebadi’nin yanõ- tõ kõsa ve net oldu: “Bana kalırsa asıl İran Türkiye’yi etkili- yor. Türkiye İran’ın gitmeye çalıştığı yolu takip ediyor. Yani tam tersi oluyor.” İranlõ aktivist ve hukukçu Şirin Ebadi, önceki gün recm cezasõnõn infazõnõ bekleyen Sakine Aştiyani’nin durumu ve İran’daki insan hak- larõ ihlallerine dikkat çekmek için bir dizi te- maslarda bulunduğu Brüksel’de bir uluslararasõ gazeteciler ordusunun katõldõğõ basõn toplan- tõsõnda, İran’la ilgili kay- gõlarõnõ dile getirdi. Ebadi gazetecilere, İran’da evlenme yaşõnõn kõz çocuklarõ için 9, er- kek çocuklarõ için 15 olduğunu, bu yaştan itibaren yetişkin ola- rak yargõlanabildiklerini, halen uygulan- makta olan recm ve organ kesme cezalarõnõ, İran’da yaklaşõk 800 siyasi tutuklu bulunduğunu ve muhaliflerin büyük baskõ gördüğünü anlattõ. Ebadi, Avrupa’dan beklentilerini dile getir- diği toplantõnõn ardõndan bazõ gazetecilerle tek tek görüştü. Cumhuriyet’e konuşan Ebadi’nin “Laik ve Müslüman bir komşu ülke olan Türkiye’den nasıl bir katkı beklediği” so- rusuna verdiği yanõt oldukça çarpõcõydõ. “Asıl Türkiye’nin İran’ın etkisi altında olduğunu” söyleyen Ebadi, “Bana kalırsa asıl İran Türkiye’yi etkiliyor. Türkiye, İran’ın git- meye çalıştığı yolu takip ediyor. Yani tam tersi oluyor” dedi. ‘Kadınlar demokrasinin koruyucusu’ Ebadi, bir kadõn olarak daha önce sahip ol- duğu haklarõn birçoğunu yitirmiş olmanõn çok üzüntü verici olduğunu da vurguladõ ve “Ama ben buna karşı mücadele veriyorum” di- ye konuştu. İran’daki demokrasi mücadele- sinde kadõnlarõn rolünü hatõrlatan Ebadi, “Kadınlar demokrasinin koruyucularıdır. Çünkü onlar ancak demokrasilerde eşit haklara sahip olabileceklerini bilirler. İran’da büyük bir mücadele veriyorlar. Bir yandan da olayların tırmanıp daha fazla kan dökülmesini önlemek için gençleri ko- rumaya çalışıyorlar” diye konuştu. İran’da 2009 yõlõnda yapõlan seçimlerden bir- kaç gün önce ayrõldõğõ ülkesine bir daha geri dönemediğini ve bu süreçte eşinin tutuklanõp işkence gördüğünü, tüm varlõğõna el konuldu- ğunu, bütün bunlara rağmen kendi yaşadõkla- rõyla İran’dakilerin yaşadõklarõnõn karşõlaştõrõ- lamayacağõnõ anlatan Ebadi, “Bırakın Türk halkı İran’daki insan haklarının içinde bu- lunduğu durumu görsün. İran’ın içinde bulunduğu ekonomik durumu görsün. Eğer Türkler böyle bir politikayı, bu koşulları be- ğeniyorlarsa onlar da İran hükümetinin iz- lediği çizgiyi izlesinler. Bu koşulları be- ğenmiyorlarsa aynı yolu izlemesinler” dedi. AB devletlerini İran hükümeti ile işbirliği yapan büyük firmalara karşõ önlem almaya ça- ğõran Ebadi, “Ben laikliğe inanıyorum. Hü- kümetle din birbirinden ayrılsın ki hükü- metler insanların dini duygularını suiisti- mal edemesin” diye konuştu. İranlı insan hakları savunucusu Şirin Ebadi recm cezasının infazını bekleyen Aştiyani için Türkiye’den nasıl bir katkı bekledikleri sorusunu “Asıl İran Türkiye’yi etkiliyor. Türkiye, İran’ın gitmeye çalıştığı yolu takip ediyor” diye yanıtladı. Pentagon anıların peşine düştü Dış Haberler Servisi - ABD Savunma Bakanlõğõ’nõn (Pentagon), bir istihbarat yetkilisinin anõlarõnõ yazdõğõ kitabõn tüm basõmlarõnõ piyasaya çõkmadan önce satõn almaya çalõştõğõ öne sürüldü. İddialara göre “Karanlõk Kalp Operasyonu” isimli kitabõn ilk 10 bin kopyasõnõn peşine düşen Pentagon, satõn alma yoluyla kitaptaki bilgilerin kamuoyuyla paylaşõlmasõnõ engellemeye çalõşõyor. 2003 yõlõnda Afganistan’da görev yapan Yarbay Anthony Shaffer’õn hazõrladõğõ kitapta, bir dizi gizli operasyonlarõn ayrõntõlarõnõn yer aldõğõ kaydediliyor. İşkence var dava yok Dış Haberler Servisi - ABD Federal Mahkemesi, George W. Bush zamanõnda terör şüphelilerinin başka bir ülkede işkence görmesinin aracõ olarak bilinen “işkence uçuşlarõ” nedeniyle Merkezi Haberalma Teşkilatõ’na (CIA) dava açõlamayacağõna karar verdi. Federal Mahkeme dün eski Guantanamo tutuklusu Binyam Muhammed’in CIA’ya işkence nedeniyle dava açamayacağõ kararõnõ aldõ. Mahkeme, kararõna gerekçe olarak, “CIA hakkõndaki iddialarõn mahkemede dile getirilmesinin ulusal güvenliği tehlikeye sokacak olmasõnõ” gösterdi. Muhammed, Guantanamo’ya götürülmeden önce CIA tarafõndan gizlice Fas’a götürüldüğünü ve ağõr işkenceye maruz bõrakõldõğõnõ öne sürüyor. El Kaide liderleri hapisten kaçtõ Dış Haberler Servisi - Irak’õn baş- kenti Bağdat’ta havaalanõ yakõnla- rõndaki bir cezaevinden El Kaide ör- gütünün 4 üst düzey üyesinin kaçtõ- ğõ bildirildi. Amerikan ordusunun bir söz- cüsü, cezaevininin ABD kont- rolündeki bölümünde geçen çar- şamba gecesi firar olayõ yaşan- dõğõnõ doğruladõ. Sözcü, kaçan- larõn kimliğini açõklamadõ, sa- dece “Cropper Kampı bünye- sindeki cezaevinden 4 El Kai- de üyesi kaçtı” demekle yetin- di. Sözcü, firar olayõnõn, 2 mah- kûmun kaçmaya çalõşõrken ya- kalanmasõnõn ardõndan fark edil- diğini de duyurdu. Bağdat gü- venlik güçleri sözcüsü Tuğge- neral Kasım Atta da olayõn ceza- evinin Amerikan kuvvetlerinin de- netimindeki bölümünde gerçekleşti- ğini doğruladõ ve olay hakkõnda so- ruşturma açõldõğõnõ bildirdi. Cropper kampõnõn denetimi 15 Haziran’da Irak hükümetine devredilmiş ancak yaklaşõk 200 önemli tutuklunun so- rumluluğu ABD kuvvetlerinin so- rumluluğunda kalmõştõ. BAYRAM JESTİ İran, ABD’li dağcõyõ bõrakõyor Dış Haberler Servisi - İran, casus olduklarõ gerekçesiyle tu- tukladõğõ 3 Amerikalõ dağcõdan birini bugün serbest bõrakacağõnõ açõkladõ. İran açõklamasõnda, 1 yõldan fazla süredir tutuklu olan Ameri- kalõlardan kadõn tutuklu Sarah Shourd’un Ramazan Bayramõ do- layõsõyla bõrakõlacağõ duyuruldu. Beyaz Saray sözcüsü Robert Gibbs, bu açõklamanõn ardõndan, Tahran’õn elindeki 3 kişiyi “ma- sum çocuklar” diye tanõmlayarak diğer 2 Amerikalõnõn da derhal sa- lõverilmesini istedi. ABD Dõşişleri Bakanlõğõ söz- cüsü Mark Toner da İran ile dip- lomatik ilişkisi bulunmayan ABD’nin çõkarlarõnõ İsviçre’nin Tahran Büyükelçiliği’nin temsil et- tiğini hatõrlatarak bu ülkeden ko- nuyla ilgili bilgi almaya çalõşa- caklarõnõ söyledi. Amerikalõ Jos- hua Fattal, Shane Bauer ve Sa- rah Shourd, Irak sõnõrõndan ya- sadõşõ yollarla İran’a geçtikleri gerekçesiyle Temmuz 2009’da tu- tuklanmõştõ. Tutuklu yakõnlarõ ise dağcõlarõn sõnõrõ yanlõşlõkla geç- tiklerini savunuyor. Bu arada İran rejimi muhalifi Halkõn Mücahitleri Örgütü, İran’da yeni bir nükleer tesis inşa edildi- ğini, ellerinde kanõt bulunduğunu öne sürdü. İran Atom Enerjisi Ku- rumu Başkanõ Ali Ekber Salihi ise iddiayõ yalanlayarak ülkesinin ilan edilmemiş nükleer tesisi bulun- madõğõnõ söyledi. İsrail, Hamas hedeflerini vurdu İsrail, Gazze’deki Hamas hedeflerine hava saldırısı düzenledi. Filistinli görgü tanıkları, önceki gece meydana gelen saldırılarda Hamas’ın güvenlik binası, Hamas’a ait eğitim kampları ile güneyde Mısır sınırındaki bir tünelin İsrail uçakları tarafından vurulduğunu duyurdu. Saldırılarda ölen ya da yaralanan olmadığı bildirildi. (AP) Kral olmayan giremez Kendisini daha önce “Afrika krallarının kralı” ilan eden Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi, önceki gün ilginç kostümüyle yine dikkatleri üzerine çekti. Afrikalı 200 hükümdar, Libya’nın başkenti Trablus’ta düzenlenen “Afrika’nın Kralları, Sultanları, Prensleri, Şeyhleri ve Reisleri Forumu”nda bir araya gelirken Kaddafi, “Birleşik Afrika Devleti” kurma çağrısını yineledi. (EPA) AVUKATLAR HAYIR DİYOR Av. Nedime Uğraş, Av. Gülseren Günay ve Av. İnci Eren Kısmet isimleri listede olmamasına rağmen ilanda imzacılar arasında yer almıştır. Kampanyanın birkaç kol- dan yürütülmesi sonucu listede yanlışlıkla yer alan mes- lektaşlarımızdan özür dileriz. Ayrıca, Av. Nilifer Çelikler ve Av. Günizi Dizdar’ın im- za vermiş olmalarına rağmen imzaların birleştirilmesin- den kaynaklanan nedenlerle isimleri ilanda çıkmamıştır. Arkadaşlarımız hayır kampanyasına destek veren avukatlar arasında yer almaktadırlar. Yine, listede isimleri Hıdır Yerlikaya ve Binnur Yer- likaya olarak geçen meslektaşlarımızın soyadı tarafımız- ca yanlış yazılmış olup, Av. Hıdır Tanrıverdi ve Av. Bin- nur Tanrıverdi olarak düzeltiriz. Kampanya sonrası haberdar olamadıkları için imza ve- remeyen ve bize ulaşarak destek vermek isteyen tüm mes- lektaşlarımıza içtenlikle teşekkür ederiz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur. HAYIR KAMPANYASINI YÜRÜTEN İSTANBUL BAROSU AVUKATLARI Hayır Çünkü: Laik Cumhuriyet yerine, teokratik bir cumhuriyetin yolu açılmak istendiği için, 12 Eylül 1980’e gelene değin, siyasi nedenlerle altı bini aşkın insanın öldürülmesine neden olan, ülkenin nice aydınlık yüzünü toprağın karanlığına gömen ve yurdumuzu kana bulayanları, Sivas’ta, Kahramanmaraş’ta, Çorum’da, savaş suçu, ağır insanlık suçu işleyen, Alevileri Alevi oldukları için katletmiş bulunan, o günün Pentagon patentli, CIA kumandalı örgüt başları, bugün “dik durmuş”, “sevgili kardeşler” olarak kutsandığı için, Referanduma sunulacak anayasanın ruhunda, öldürülen masum insanların değil, masum insanları öldürenlerin, “zafer bayrağı”nı yeniden gündeme çekmenin hilesi soluklandığı için, Ülkeyi içersine çekildiği karanlıktan ve kaostan aydınlığa çıkarmak için, Cemaat cumhuriyetlerine anayasa yolunu açmamak için, Yeni-Sevr hükümetlerine kapıyı aralamamak için, “Tayyip Erdoğan Anayasası”na “hayır” … TİHAK Türkiye İnsan Hakları Kurumu Muzaffer İlhan Erdost TİHAK / Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkanı Boston’da Ermeni anıtı Dış Haberler Servisi - ABD’nin Boston kentinde dün “Ermeni Kültür Mirasõ Parkõ”nõn temel atma töreni yapõldõ. Açõlõşa Boston Valisi Deval Patrick de katõldõ. Boston li- manõ yakõnõndaki yeşil alana Ermeni anõtõ yapõlmasõna iti- raz eden Boston’daki New England Türk Amerikan Kül- tür Derneği bütün göçmenleri temsil edecek “Barõş ve Kül- türel Miras Parkõ” yapõlmasõnõ önermişti. Ancak yetkili- lerin öneriyi, Ermenilerin baskõlarõ sonucu reddettikleri bil- diriliyor. Anõta karşõ kampanya başlatan dernek, Türk top- lumunu bu konudaki tepkilerini yetkililere iletmeye çağõrdõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle