Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
6 TEMMUZ 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 9
HAYAL ve GERÇEK
KÜRŞAT BAŞAR
Ne Oldu Mahremiyete?
Bitmiş bir evliliğin, bir ilişkinin ardından
bütün kirli çamaşırların ortaya dökülmesi, şöyle
ya da böyle yıllarını birlikte geçirmiş insanların
düşman haline gelmesi bana hep hüzün verir.
İnsanların kendi seçimlerini sonunda bir hata
olarak görmesini anlarım da bunu neden
herkese anlatmak istediğini bir türlü
anlayamam.
Yaşanan bir ilişkinin sonu ne olursa olsun
güzel anlarını, anılarını yanında taşımak yerine
geri kalan hayatına çirkinliklerle başlamayı
neden ister insan?
Anlattıklarıyla karşısındakine zarar
vereceğini, öç alacağını sanırken aslında
kendisini bundan sonraki hayatı boyunca
izleyecek zavallı bir imge yaratmak neden
ister?
Hayal kırıklığı birileriyle paylaşınca azalır mı?
İnsan karşısındakini kötüleyerek kendisini
haklı mı çıkartır? Başarısızlığın, duygusal
çöküntünün tedavisi midir hayatını paylaştığı
insanı yaralayıp inciterek, mahrem kalması
gerekenleri anlatarak toplum önünde küçük
düşürmek?
Peki ama ne oldu da mahremiyet böylesine
anlamsız bir hale geldi?
Artık kimse hayatının en özel anlarına, en
büyük zaaflarına, en bilinmedik duygularına,
düşüncelerine ortak olan insana bile
güvenemeyecek mi?
Güven duygusunu ve iki insan arasındaki o
eşsiz gizemi yitirdik mi yoksa?
Özellikle kişiler ünlü olunca, ikili ilişkilerin
ayrıntıları, çöken evlilikler, aldatmalar bir anda
gündeme oturuyor. Hele ki bu ünlüler oturup
yaşadıkları ilişkinin ayrıntılarını kendileri
anlatırsa...
Geçen hafta belki de en çok konuşulan
konulardan biri de yine ünlü bir mimarın
boşanmasının ardından ünlü bir sunucu olan
eşiyle ve evliliğiyle ilgili anlattıklarıydı.
Aldatmalar, gizli ilişkiler, izlemeler,
suçlamalar... Bir evliliğin, hele ki çocukları olan
bir çiftin evliliğinin içler acısı bir anlatımı mı?
Kendisini haksızlığa uğramış gören bir erkeğin
intikamı mı? “Madem sen benimle ilgili
konuşup beni kötü biri gibi gösterdin, ben de
seni rezil ederim” duygusu mu?
Belki de kadınların bu tür açıklamalarına
şaşırmayanlar, bir erkeğin böyle itiraflarda
bulunmasını, eşinin ihanetini yatak odası
sırlarına kadar anlatabilmesini ilginç bulduğu
için bu söyleşi bu kadar ses getirdi.
Son zamanlarda iyice moda oldu, herkes
yaşadığı aşkları, ilişki sorunlarını anlatmaya
meraklı. Gazeteciler için de bulunmaz nimet.
Yazık ki artık isteyen istediğini söylüyor ve
karşı tarafın cevabına da bakılmadan her şey
olduğu gibi yazılabiliyor.
Okur da büyük olasılıkla dedikodu merakı bir
yana, bu itiraflar, suçlamalar, hakaretlerle
kendi hayatı arasında bir bağ kuruyor,
taraflardan biriyle özdeşleşerek konuyu
tartışıyor.
Hatta belki yakası açılmadık ilişkilerin
işlendiği dizilere olan inanılmaz ilginin nedeni
de bu.
Her ilişkinin iki kişilik özel bir dünyası var. O
dünyada gerçekte ne yaşandığını onlardan
başkası tam olarak bilemiyor. Bilmesi gerekiyor
mu doğrusu pek emin değilim.
Evlenirken, boşanırken, biriyle ilişkiye
girerken ya da ayrılırken herkes kendi
sorumluluğunu taşımalı diye düşünüyorum.
Seçimlerimiz hayatımızı belirler.
Başarısızlıklarının suçunu başkalarına
yüklemek, yaptıklarının sorumluluğunu
taşıyamayan çocukların işidir.
kursatbasar63@gmail.com
Darbe iddialarõnõ yalanlayan Genelkurmay Başkanõ Başbuğ, artan terör tehdidine dikkat çekti
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Genelkurmay Başkanõ Or-
general İlker Başbuğ, 2009 yõlõnõn
ikinci döneminden itibaren planlarõn
kendisi üzerine yapõldõğõ ve döne-
minde darbe olacağõ yönündeki iddia-
larõn “iftira” olduğunu belirterek, “Bu-
nu kesinlikle reddediyorum” dedi.
Başbuğ, “İrtica ile Mücadele Eylem
Planı” adõ altõnda Taraf gazetesinde ya-
yõmlanan belgelerin polis tarafõndan
servis edildiğini söyledi. Baş-
buğ, “Terörle mücadelede
görev yapmış, subayın, ge-
neralin, astsubayın hiç far-
kı olmadan bunların bazı-
larının veya hepsinin hak-
sız yere suçlanmaları beni
çok rahatsız etti” dedi. Baş-
buğ son günlerde artan terör
olaylarõyla ilgili olarak da
“Artık sözün bittiği yer-
deyiz. Artık bu konuda so-
rumlulukları olan kişiler,
kuruluşlar, devletler, ya-
pılanmaların üzerlerine düşeni yap-
malarının zamanı geldi geçiyor” dedi.
Başbuğ, Star Televizyonu’nda Uğur
Dündar’õn sorularõnõ yanõtladõ. Başbuğ,
“Türkiye’de ne zaman terör eylemle-
ri azaldı veya hiç olmadı biz yanlış an-
ladık. Sanki terör örgütü bitti. Aslın-
da dağ kadrosu duruyordu. Belki o
zaman biraz daha doğru algılasaydık,
sağlıklı tedbir alabilirdik” dedi.
‘Sözün bittiği yerdeyiz’
Son dönemlere gelindiğinde Irak’õn
kuzeyinde merkezi bir otoritenin oldu-
ğunu söyleyen Başbuğ, şöyle konuştu:
“Irak’ın kuzeyindeki yönetim neden
istenilen sonucu almıyor. Nereden
alıyor bu insanlar yiyeceğini giyece-
ğini? Dışişleri Bakanlığımızın konu-
sudur bu. Artık sözün bittiği yerdeyiz.
Son bir iki ayda ne kadar şehit verdik.
Artık bu konuda sorumlulukları olan
kişiler, kuruluşlar, devletler, yapı-
lanmaların üzerlerine düşeni yapma-
larının zamanı geldi geçiyor.”
2002’de TSK’den 50 genç subayõn
PKK’ye hâkim kadrolar oluşturduklarõ,
açõlõm süreci başlayõnca da kaos yara-
tabilmek amacõyla bu eylemleri başlat-
tõğõ iddiasõna da yanõt veren Başbuğ,
“Böyle şeyleri düşünenlerin ben Türk
kanı taşıdığını sanmıyorum” dedi.
Batı bölgeleri de hassas
“Önümüzdeki süreç terör eylemle-
ri açısından hassas bir süreçtir. Gö-
revliler, herkes dikkatli olmak zo-
rundadır, istihbaratımızdan tutun ge-
rekli tedbirlerin alınmasına kadar. Ba-
tı bölgelerimiz de hassastır” diyen
Başbuğ, Siirt-Doğanköy-Sarõyaprak böl-
gesinde, PKK terör örgütünün geçen haf-
ta gerçekleştirdiği eylemin, “bugüne ka-
dar saldırıp, en büyük darbeyi aldığı
eylem” olduğuna işaret etti. Başbuğ
şunlarõ söyledi: “Sarıyaprak’a gittiği-
mizde operasyona bizzat iştirak eden
Yüzbaşı Hakan’dan olayın nasıl ce-
reyan ettiğini dinledik. Özellikle şu
söylediği sözleri unutamıyorum: ‘Ko-
mutanõm burada Mustafa üsteğmeni
kaybettik. Mustafalar ölür Hakanlar ge-
lir, Hakanlar da ölür. Bize güvenin ko-
mutanõm’ Benim subayım, astsubayım,
uzmanım bu. Bizim gücümüz bu.” Te-
rör örgütünün taşeronluğu konusunda ne
düşündüğünün sorulmasõ üzerine Baş-
buğ, şunlarõ söyledi: “Bu konuyu biraz
da anlamak için 93’lere gidilmesini,
araştırılmasını öneririm. 93 yılında
Bingöl’de 33 erimizin şehit edilmesi
olayı var. Burada bir taşeronluk söz
konusu olabilir mi? Olabilir”
‘Siper tartışması artık bitmeli’
Başbakan Tayyip Erdoğan ile CHP
Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu’nun
mevzilerde çekilen fotoğraflarõna ilişkin
soru üzerine “Gürvil’de keskin nişan-
cı tehdidi Gediktepe ile mukayese
edilmez. Gürvil’de de askeri gerekli-
lik öyle davranmayı icap ettirseydi el-
bette biz onu da teklif ederdik. Sayın
Kılıçdaroğlu’nun da farklı düşüne-
ceğini zannetmiyorum. Artık bu tar-
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), 2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak Oteli’nde
33 kişiyle birlikte katledilen yazar Asım Bezirci ve halk ozanı Nesimi Çimen’i dün Zincirli-
kuyu ve Karacaahmet Mezarlığı’nda düzenlediği iki ayrı törenle andı. Anma toplantıların-
da “Madımak Oteli’nin müze olması” talebi bir kez daha yinelendi. PSAKD Genel Başkan
Yardımcısı Hüseyin Güzelgül, 2 Temmuz Madımak katliamının insanlık tarihinin karanlık
günlerinden biri olduğunu ve 33 aydının şeriatçı ve faşistler tarafından yakıldığını söyledi.
Asım Bezirci ve Nesimi Çimen anıldı
‘Planõ polis servis etti’
tışmaya son verilsin, lütfen yeter.”
Dündar’õn, Genelkurmay Başkanlõ-
ğõ döneminde ortaya atõlan darbe idi-
dalarõnõ anõmsatarak “Sizin dönemi-
niz bir darbe dönemi olarak mı
planlandı” sorusuna Başbuğ, “Bu, bir
kere bana büyük bir iftira. Denili-
yor ki, ‘ben genelkurmay başkanõ
oluyorum, olacağõm veya 2009 yõlõnõn
ikinci döneminden itibaren planlar
benim üzerimeymiş ve benim döne-
mimde darbe olacak.’ İftira. Bunu ke-
sinliklikle reddediyorum” yanõtõnõ
verdi. Başbuğ, sözlerini şöyle sür-
dürdü: “İnsanın aklına şu geliyor; bi-
rilerinin elinde, Türk Silahlı Kuv-
vetleri’ne karşı bizim tabirimizle asi-
metrik psikolojik harekât anlamın-
da kullanılabilecek bazı bilgiler, bir
şeyler var. Alınmış, birşeyler yapıl-
mış, çizilmiş vesaire. Bu bilgileri her-
halde onlar 2009’un ilk çeyreğinden
sonra uygulamayı, kamuoyuna du-
yurmayı veya hukuki süreçlerde
kullanmayı düşünüyorlardı. Gülüp
geçebilirsiniz, bu söylediklerime
‘komplo teorisi’ de diyebilirsiniz.
İlk görevi aldığım günden bugüne
kadar ne söylediysem, ne yaptıysam
arkasındayım.”
‘Soruşturmayı bekliyorum’
Başbuğ, “İrtica ile Mücadele Ey-
lem Planı”na ilişkin haberi anõmsa-
tarak “12 Haziran 2009’da ne oldu?
Malum gazetede, bu irtica ile eylem
planı çıktı. Orada da tabii ilginç bir
nokta var. Bu planın gazeteye polis
tarafından servis edildiği açık, so-
ruşturma açılıyor çünkü. Soruş-
turmanın da ne olduğunu merakla
bekliyorum. 2009’a geldik bir ihbar
mektubu çıktı. Bir subay yazmış.
Olabilir, bizden de yanlış adamlar
çıkabilir. Önemli olan çıkanı bulup
gereğini yerine getirmek” dedi.
Kardelen Elif askeri okulda
öğretmen olmak istiyor
Görev başõndaki askerin üzüntüsü-
nü ne yüzüne ne de personeline ak-
settireceğini söyleyen Başbuğ, “Ast-
larınıza üzüldüğünüzü göstermek
kesinlikle doğru bir hareket değil.
Tabii şehit olayları... Elbette üzü-
lüyoruz, ama yüreğimize basıyo-
ruz” diye konuştu. İstanbul’daki sal-
dõrõda Uzman Çavuş Ünal Sarıyağ’õn
kõzõ Buse Sarıyağ’õn hayatõnõ kay-
betmesinin kendisini “yüreğinden
yaktığını” dile getiren Başbuğ, şunlarõ
söyledi: “Bu kadar ülke sorunlarına
duyarlı, Cumhuriyete, Cumhuri-
yetin niteliklerine bu kadar bağlı,
Atatürk’e bu kadar âşık bir çocuğu
yetiştirdikleri için o uzmanımızı ve
eşini tebrik ediyorum. Bir de İstan-
bul’daki olayda bir personelimizi
kaybettik. Eşi Elif... Kardelen Elif.
Türkçe ve sosyoloji hocası. Bana bir
isteğini iletti. Askeri okullarda öğ-
retmen olmak istiyor. Elif’in elbet-
te bu isteğini karşılayacağız.”
Cemal Temizöz örneği
Başbuğ, subay astsubaylarõn terör ör-
gütüne üye olmakla suçlanmasõnõn
kendisini çok üzdüğünü ifade ederek,
“Beni en çok üzen olayların başın-
da şu geliyor, terörle mücadelede gö-
rev yapmış, canını feda etmekten ka-
çınmamış, her türlü fedakarlıkta bu-
lunmuş subayın, generalin, astsu-
bayın haksız yere suçlanmaları be-
ni çok rahatsız etti. Bir terör örgü-
tüne üye olmakla suçlanıyorlar.
Yargı süreçlerini bir tarafa koyalım,
tamam devam ediyor vesaire, ama
bu beni çok rahatsız ediyor. Albay
Cemal Temizöz, buna bir örnek.
Kazılar yapıldı. Kazıları da televiz-
yonlar eşliğinde yapıyoruz. Peki
bugüne kadar... Bir-iki tanesi hâlâ
duruyor da Adli Tıp’tan gelen so-
nuçları biliyorum; hiçbir şey çık-
madı o kazılardan. Bir tanesinin so-
nucu bekleniyor” diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP’nin Adana ve Hatay il yönetimleri
görevden alõnarak, yeniden yapõ-
landõrma için Adana’da Zeydan
Karalar, Hatay’da Yusuf Dağlı
görevlendirildi.
CHP’den dün yapõlan açõklama-
da, bugün gerçekleştirilen Merkez
Yönetim Kurulu (MYK) toplantõ-
sõnda alõnan kararlara yer verildi.
Açõklamaya göre, Adana ve Hatay
il yönetimleri görevden alõndõ. Ye-
niden yapõlandõrma için Adana’da
Zeydan Karalar, Hatay’da Yusuf
Dağlõ görevlendirildi. Toplantõda
ayrõca, 3 yõldõr boş bulunan Kadõn
Kollarõ Genel Başkanlõğõ’na Asu-
man Çakmakçı getirildi.
Umut Tunç başkanlõğõnda görev ya-
pacak CHP Gençlik Kollarõ Merkez
Yönetim Kurulu üyeleri de belirlendi.
CHP’de iki ilin
yönetimleri değişti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK)
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğ-
lu başkanlõğõnda toplandõ. Toplan-
tõda, geçen hafta Kõlõçdaroğlu ile
görüşen Bağõmsõz Milletvekili
Ahmet Tan’õn partiye katõlõmõ da
gündeme geldi. Tan’õn bugünkü
grup toplantõsõnda partiye katõla-
cağõ bildirildi. CHP sözcüsü
Hakkı Süha Okay, MYK’de te-
rör ve ekonomi konusuna ilişkin
değerlendirmelerde bulunulduğu-
nu bildirdi. Başbakan’õn, terör
konusunda Kõlõçdaroğlu’na görüş-
me davetini yinelemesi durumun-
da tutumlarõnõn ne olacağõ yönün-
deki bir soru üzerine de Okay, görüşme-
de bilgi sunacak kişinin Başbakan oldu-
ğunu ve bu nedenle kendisinin ziyaret-
lerde bulunmasõ gerektiğini söyledi.
Bağımsız Ahmet Tan
CHP’ye katılıyor
Marmaray’ı soydular
Marmaray şantiyesinden çalınan malzemeler
Bayrampaşa’daki bir hurdacıda bulundu. (AA)
İstanbul Haber Servisi - Marmaray projesinin
Üsküdar’daki şantiyesinde geçen cumartesi
gecesi hõrsõzlõk meydana geldi. Üzerinde vinç
bulunan 6 kamyonla şantiyeye gelen hõrsõzlar,
güvenlik görevlisi Cem B’nin yardõmõyla içe-
ri girdi. Gündüz yasak olduğu için taşõyama-
dõklarõ inşaat malzemelerini gece taşõyacakla-
rõnõ söyleyen zanlõlar, şantiye yetkililerini sah-
te belgelerle ikna etti. Değeri 2 milyon dolarõ
bulan 87 ton inşaat malzemesini 6 kamyona
yükleyen zanlõlar olay yerinden ayrõldõ. Cem
B. de güvenlik kamera kayõtlarõnõ sildikten
sonra ortadan kayboldu. Araçlarõn plakasõnõ
belirleyen polis, Ali A. ile ağabeyi İsmail A.
gözaltõna alõndõ. Zanlõlarõn malzemeleri Bay-
rampaşa’daki bir hurdacõya 45 bin TL’ye sat-
tõğõ belirlendi. Hurdacõya yapõlan baskõnda ça-
lõnan malzemelerin hepsi ele geçirildi.
‘Kafes’te tutuklu kalmadı
İstanbul Haber Servisi - “Kafes
Eylem Planõ” davasõ kapsamõnda tu-
tuklu bulunan muvazzaf subaylar Al-
bay Mücahit Erakyol, Albay Levent
Gülman ve Yarbay Halil Özsaraç tah-
liye edildi. Son tahliyelerle birlikte da-
vada tutuklu sanõk kalmadõ. Şüpheli-
ler, gayri müslimlere yönelik eylem
hazõrlõğõ yapmakla suçlanõyordu
Öğretmenler kadro istedi
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Atamasõ Yapõlmayan Öğretmen-
ler Platformu üyeleri, Milli Eğitim Ba-
kanlõğõ önünde eylem yaptõ. Öğret-
menler, “İmama değil, öğretmene kad-
ro”, “KPSS kaldõrõlsõn”, “Sözleşmeli
köle olmayacağõz” şeklinde sloganlar
attõ. Yapõlan açõklamada ise sözleşmeli
öğretmenlerin birçok haktan mahrum
bõrakõldõğõ ifade edildi.
Başbakan’ın tatili bitiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Başbakanlõk Basõn Merkezi’nden ya-
põlan açõklamaya göre, Başbakan Tay-
yip Erdoğan, Bosna Hersek’te, 11 Tem-
muz günü Srebrenica katliamõnõn 15.
yõldönümü nedeniyle düzenlenecek an-
ma törenlerine katõlacak. 12 Tem-
muz’da Sõrbistan’a geçecek olan Başba-
kan Erdoğan, Sõrbistan Cumhurbaşkanõ
Boris Tadiç ve Başbakan Mirko Cvet-
koviç ile Belgrad’da görüşecek.
‘Zararsız nerede yaşıyor’
İstanbul Haber Servisi - SGK
Başkanõ Emin Zararsõz’õn “İlaç takip
sistemi tõkõr tõkõr işliyor” sözleri üzerine
açõklama yapan İstanbul Eczacõ Odasõ
Başkanõ Semih Güngör, “Bu açõklama
Zararsõz’õn eczacõlarla aynõ ülkede yaşa-
madõğõ kanaatini uyandõrmaktadõr” dedi.
Güngör, “İlaç takip sisteminin işlemedi-
ği kabul edilmeli, bu sistemden sorumlu
olanlar istifa etmeli” diye konuştu.
Tecavüze yardıma ceza
ANKARA (ANKA) - Bartõn’da
açõlan bir davayõ görüşen Yargõtay 5.
Ceza Dairesi, sanõk M’nin saldõrõyõ
gerçekleştirdiği, sanõk İ’nin kadõnõn ko-
casõnõn direncini kõrdõğõnõ belirtti. Yar-
gõtay, “õrza geçme eylemini” gerçekleş-
tirenle, eyleme yardõm eden kişinin de
müşterek fail olarak değerlendirilmesi
gerektiğini ifade ederek, kişinin “õrza
geçme eylemini” gerçekleştirmese bile
“nitelikli cinsel saldõrõ” suçunu işlemiş
kabul edileceğine hükmetti.
Silahlı soygun girişimi
İstanbul Haber Servisi - Sultan-
gazi’deki BEDAŞ ödeme noktasõna fa-
tura ödeme bahanesiyle gelen kasklõ si-
lahlõ bir kişi, silahõnõ çekerek vezne ça-
lõşanõ Sabahattin Soymazoğlu’ndan pa-
ralarõ vermesini istedi. Soymazoğlu, pa-
ralarõ teslim etmeyince soyguncu ile
aralarõnda kõsa süreli boğuşma yaşandõ.
Bu sõrada silahõnõ ateşleyen soyguncu,
Soymazoğlu’nu başõndan vurdu. Ağõr
yaralanan Soymazoğlu’nun, durumu-
nun ciddi olduğu öğrenildi. Soyguncu
olay yerinden yaya olarak kaçtõ.
Kilyos Plajı artık ücretsiz
İstanbul Haber Servis - Sarõyer
Belediyesi geçen yõllarda ücretli hiz-
met veren Kilyos Plajõ’nõn bu yazdan
itibaren ücretsiz olarak hizmet vere-
ceğini bildirdi. Sarõyer Belediye Baş-
kanõ Şükrü Genç, “Uygulamayla, ge-
lir düzeyi düşük vatandaşlarõmõzõn ta-
til ve deniz ihtiyaçlarõnõ karşõlamayõ
amaçlõyoruz” dedi.
10 Numara çekildi
1, 4, 7, 11, 13, 17, 19, 29, 32, 34, 35, 42,
43, 53, 55, 58, 62, 63, 66, 67, 71, 73
5 MİLYON KİŞİYE 26 DOKTOR
Geriatri uzmanı
sayısı yetersiz
SİBEL BAHÇETEPE
Ülkemizde 65 yaş ve üzeri nüfusun 5 milyona
yaklaştõğõ, uzman sayõsõnõnsa yetersiz olduğu be-
lirtiliyor. Uzmanlar, giderek artan yaşlõ nüfusla
birlikte iç hastalõklarõ anabilim dallarõna bağlõ ge-
riatri (yaşlõlarõn sağlõklarõyla ilgilenen dal) bilim
dallarõnõn ve bu hizmetin verilmesinin yaygõnlaş-
tõrõlmasõ, evde bakõm hizmetlerinin geriatri uzma-
nõ kontrolünde geliştirilmesi, gündüz bakõm evle-
rinin ve huzurevleri sayõsõnõn arttõrõlmasõ ve inter-
disipliner (geriatri uzmanõ, hemşire, psikolog,
sosyal hizmet uzmanõ, beslenme uzmanõ) olarak
yaşlõlõğõn ele alõnmasõ gerektiğini vurguluyorlar.
Dünya Sağlõk Örgütü’nün (WHO) verilerine
göre, dünya genelindeki 60 yaş üzeri (genç yaşlõ-
lar) nüfus 2025 yõlõnda 1.2 milyara; 390 milyon
olan 65 yaş üzeri (orta yaşlõlar) nüfus 2025 yõlõn-
da 800 milyona yükselecek, 80 yaş ve üzeri (ileri
derece yaşlõlar) ise gelecek 50 yõlda 5 kat artacak.
‘Mecburi hizmetten muaf tutulmalılar’
Hacettepe Üniversitesi İç Hastalõklarõ Anabi-
lim Dalõ Geriatri Bilim Dalõ Öğretim Üyesi Doç.
Dr. Mustafa Cankurtaran, yaşlõ nüfusun tüm
dünyada olduğu gibi ülkemizde de arttõğõnõ söy-
ledi. Cankurtaran, ülkemizde 26 geriatri uzmanõ-
nõn bulunduğunu ve bu sayõnõn oldukça yetersiz
olduğunu belirterek “Sayının artması için 4 yıl
iç hastalıkları ve sonrası 3 yıl geriatri olan
eğitim süresi sonrası, bu uzmanların mecburi
hizmetten muaf tutulması gerekmektedir.
Yaşlılığa hizmette geriatri uzmanlarının yaşlı-
lıkla ilgili veya yaşlıda görülen tüm hastalıkla-
rın tedavilerinde kullanılan ilaçları hastaları-
na verebilmelerinin sağlanması için gerekli
düzenlemeler yapılmalıdır” dedi.