Katalog

CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada durması AKP yöneticilerini o denli rahatsız etti ki, parti yönetiminde ilk sıradaki kişiler, bakanlar terbiye, siyasal nezaket sınırlarını aşan açıklamalar yaptı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “Cesur olmakla ahmak olmayı birbirine karıştırmayalım” gibi, terbiye sınırlarını aşan bir üslup içinde CHP Genel Başkanı’na saldırdı. Kuşkusuz bu denli saldırılar AKP’nin, Kılıçdaroğlu’nun siper ziyaretinden çok fazla rahatsız olduğunu gösteriyor. Terbiyesi elvermedi. Kılıçdaroğlu aynı düzeyde yanıtlamadı saldırıyı; örneğin kem söz sahibine aittir der, hakareti hakaret edene iade edebilirdi. Gazeteler de yangına körükle gitti. RTE ile Kılıçdaroğlu iki ayrı cephede iki ayrı fotoğrafını yayımlayarak -sözüm ona- kamuoyuna cephe duruşlarını kıyaslama olanağı sağladı. Partiler arasında siper dalaşı yaratmak, kışkırtmak ve partilerin birbirine ağır saldırılarda bulunmalarını sağlamak… çözüm bekleyen sorunlara beş paralık katkı sağlamıyor. Politikacıların seviye düşüklüğüne çok çarpıcı bir örnek oluyor. Oysa gündemde çözüm bekleyen o kadar çok konu var ki… Tanrı’ya şükürler olsun kamuoyu medyamızda kimi çözümsüz sorunlara çözümler üreten köşeleri okuyarak rahatlayabiliyor. Geçenlerde Milliyet’in köşe yazarı Aslı Aydıntaşbaş; dayatıcı bir üslupla hükümete ve partilere, Güneydoğu sınırında tampon bölge ısrarından vazgeçin, diyordu. Dün de ABD ile gölgeli ilişkileri aydınlığa dönüştürecek yöntemleri, “Washington’la diyalog için” neler yapılmasını dört maddede özetledi. Hükümete yapması gerekenleri bildirdi: “Ankara, ABD başkentini ‘Obama iyi, çevresi kötü’ gibisinden kişiler üzerinden okumamalı -Ankara, ABD yönetimini ‘İsrail ile Türkiye arasında seçim’ noktasına itmemeli – Türkiye, hem Avrupa hem de ABD ile sadece askeri çözümden değil ‘açılım’dan da söz etmeli” diye yazıyor… …ve son olarak Ankara’nın “Washington’ı okurken” neye dikkat edeceğinin altını çiziyor: “Sadece iyi haberleri duymak değil, siyasi atmosferlere bir bütün olarak bakmak lazım” diyor. Dünden itibaren Dışişleri Bakanı ve bakanlık uzmanları aralarında önlerine konulan dört maddelik Aslı Öğretilerinden nasıl yararlanacaklarını görüşmeye ve gerekli hazırlıklara -herhalde- başlamışlardır. Artık Başbakan açıklamalarını, muhalefetin ısrarını tartışmaya gerek kalmadı. Başbakan, seçim zamanında yapılacak demeyi… bu görüşe karşın muhalefetin dış ve iç sorunlar sarmalından kurtulabilmek için erken seçimin zorunlu olduğunu öne sürmeyi bırakmalı artık. Aslı Öğretilerinden dün öğrendik ki; “erken seçim yok!” Nabız tutmak bir ayrı zanaat. Örneğin sürekli erken seçim yok diyen iktidar partisi başkanının bu konuda düne kadar söylediklerini bir güzel derler toplar, kimi olumsuz gelişmeleri ardı ardına sıralar ve… bu nedenlerle AKP Genel Başkanı’nın erken seçim istemediğini yazarsınız ve sonra … “Başbakan’ın bu konuda kendi sözüne aykırı hareket etmesini beklemiyorum” dediniz mi… Erken seçim konusu kapanmıştır! Başlıca konumuz hâlâ karanlıkta. Başbakan tatilde. Muhalefetle terörle mücadele konusunu ne zaman görüşeceği bilinmiyor. Görüşme yapıp yapmayacağı da belli değil. Bir açıklama: Belki yarın belki bugün! Muhalefet bilgisiz. Kılıçdaroğlu alaylı bir ses tonuyla Başbakan hele bir tatilden dönsün de bir şeyler söyler öğreniriz, diyor. Kimileri de bir başka görüşte. RTE terör konusunu muhalefetle görüşmeye istekli değil. AKP yöneticileri mi? Onlar da muhalefet kadar bilgisiz. Başbakan’ın tatilden çıkmasını bekliyorlar. Muhalefetin diğer kanadı, MHP! RTE ile terör konusunu görüşmeyeceğini ilan etti. Nedenlerini de açıklayarak… Devlet Bahçeli kendileriyle görüşmek isteyen Başbakan’ın öncelikle ABD, Kuzey Irak, Öcalan ve PKK ile ilişkilerini netleştirmesini istiyor. Tabii bunlar Başbakan’ın kabul edemeyeceği nedenler. RTE’ye göre terör sorununun çözümünde belli başlı etken olan ABD, Kuzey Irak, Öcalan ve PKK ilişkilerinde hiçbir sorun yok! Öne sürülen nedenler iktidarın dış politikadaki başarılarını çekemeyen muhalefet vehmi. Tek olasılık kalıyor. Görüşebilir muhalefetle. Teröre ulusal sorun gözüyle baktığı izlenimi vermek için! SAYFA 6 TEMMUZ 2010 SALICUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 6 Temmuz Oslo B 22 Helsinki Y 24 Stockholm Y 23 Londra PB 22 AmsterdamPB 19 Brüksel Y 22 Paris B 26 Bonn Y 24 Münih Y 29 Berlin B 23 Budapeşte Y 25 Madrid Y 33 Viyana Y 26 Belgrad B 27 Sofya Y 20 Roma Y 24 Atina B 28 Zürih Y 24 Moskova B 29 Aşkabat A 33 Taşkent A 39 Bakû PB 35 Bişkek A 24 Tiflis PB 37 Kahire A 34 Şam A 36 İstanbul PB 30 Edirne PB 33 Kocaeli PB 30 Çanakkale B 31 İzmir B 34 Manisa B 35 Denizli B 36 Zonguldak Y 26 Sinop Y 27 Samsun Y 28 Trabzon Y 27 Giresun Y 30 Ankara PB 33 Eskişehir PB 30 Konya B 34 Sıvas PB 31 Antalya B 33 Adana B 31 Mersin B 30 Diyarbakır B 41 Şanlıurfa B 42 Mardin B 37 Siirt B 40 Hakkâri PB 33 Van PB 29 Kars Y 29 Yurdun kuzey kesimleri parçalı bulutlu, Karadeniz ile Kars, Iğdır ve Ardahan çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak, diğer yerler az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyredecek. Şõrnak’ta işyerleri kapatõldõ, Van ve Cizre’de olaylar çõktõ Güneydoğu karıştı BİNGÖL (Cumhuriyet) - Bingöl AKP İl Başkanlõğõ binasõna roketatarlõ saldõrõ düzenle- nirken Karlõova ilçe binasõna da ses bombasõ atõldõ. Saldõrõlarda ölen ya da yaralanan ol- mazken geniş çaplõ operasyon başlatõldõ. Olayla ilgili 2 kişi gözaltõna alõndõ. Bingöl kent merkezindeki Genç Caddesi üzerinde bulunan AKP İl Başkanlõğõ binasõna önceki gece yarõsõ teröristlerce roketatarlõ sal- dõrõ düzenlendi. Binanõn arka kõsmõndan atõlan roketatar duvarda hasara neden olurken can kaybõ ve yaralanan olmadõ. Saldõrõnõn ardõn- dan operasyon başlatan polis, binada da ince- lemelerde bulundu. AKP’li yetkililer de saldõ- rõya uğrayan binaya gidip polisten bilgi aldõ. Bingöl’ün Karlova ilçesinde de AKP İlçe Baş- kanlõğõ binasõna ses bombasõ atõldõ. Binanõn camlarõ kõrõlõrken kaçan teröristleri yakalamak için operasyon başlatõldõ. BİNGÖL MUŞ’TA STK’LERDEN ÇAĞRI: AKP binasına roketatarlı saldırı Çözüm için somut adımlar atılsın DİYARBAKIR (Cumhuri- yet Bürosu) - Güneydoğu’da güvenlik güçlerince son 3 gün içerisinde düzenlenen operas- yonlarda çok sayõda teröristin öl- dürülmesi üzerine Şõrnak kent merkezi ve Cizre ilçesinde esnaf işyerlerini açmadõ. Van ve Ciz- re’de olaylar çõktõ. Siirt’in Pervari ilçesi Doğan- köy Sarõyaprak Üs Bölgesi’ne 1 Temmuz’da düzenlenen ve 5 güvenlik görevlisinin şehit edil- diği saldõrõda 12, geçen günler- de de Cizre’de bir terörist etki- siz hale getirildi. Teröristlerin 5’inin Şõrnak nüfusuna kayõtlõ ol- duğu belirlendi. Öldürülen terö- ristler için dün kentte cenaze töreni düzenleneceğinin söylen- mesi üzerine fõrõn ve eczaneler dõşõnda esnaf kepenk açmadõ. Trafiğe kapatıldı Şõrnak ve Cizre’de polis sõkõ güvenlik önlemi alõrken stratejik noktalarda zõrhlõ araçlarla özel ha- rekât timleri görevlendirildi. Ciz- re ilçesinde dün öğle saatlerinde toplanan çoğu çocuk yaklaşõk 50 kişi İdil Karayolu’nu lastik ya- karak trafiğe kapattõ. Bir grup gös- terici aynõ bölgede bulunan Ka- rayolarõ 95’inci Şube Şefliği bi- nasõna taş atarak camlarõnõ kõrdõ. Polis, göstericilere araçlardan yaptõğõ anonslarla dağõlmalarõ yönünde uyarõda bulundu. Polis, panzerlerle göstericileri dağõt- maya çalõşõrken zaman zaman taz- yikli su, gaz bombasõ da kullan- dõ. Karayollarõ bahçesinde bulu- nan ağaçlarõ da ateşe veren grup, polisin müdahalesiyle dağõldõ. Öldürülen teröristlerin cenaze- lerinin getirileceğinin BDP’liler tarafõndan açõklanmasõ üzerine Cizreliler BDP binasõ önünde toplandõ. Van Belediyesi tarafõndan dü- zenlenen Van Gölü Kültür, Sanat ve Doğa Festivali’nin kapanõş konserinin ardõndan da olaylar çõktõ. Bir grup, Türk Telekom Müdürlüğü, bir bankayla bazõ mağazalara molotofkokteyli attõ. Polis, tazyikli su aracõ ve gaz bombasõ kullanarak göstericilere müdahale etti. Göstericiler dağõ- lõrken orduevini de taşladõ. Bilirkişi heyeti seçilen özel harekâtçõlar Koyuncu’yu PKK sempatizanõ gösterdi Koyuncu’yu PKK’li yaptõlar DİYARBAKIR (Cumhuri- yet Bürosu) - Diyarbakõr 5. Ağõr Ceza Mahkemesi, Siirt’te verdi- ği bir konserde, “Kazõm Koyun- cu’yu, Ahmet Kaya’yı, Ozan Serhat’ı, Delila’yı unutmayın. Uğur Kaymaz’õ unutmayın” de- diği gerekçesiyle sanatçõ Cevdet Bağca’yõ 10 ay hapse mahkûm etti. Diyarbakõr’da mahkeme, “bilirkişi heyeti” olarak özel harekâtçõlarõ seçince Kazõm Ko- yuncu ve Ahmet Kaya “PKK sempatizanı” olarak gösterildi. Sanatçõ Cevdet Bağca, 29 Eylül 2009’da verdiği konserde, “Kazım Koyuncu’yu, Ahmet Kaya’yı, Ozan Serhat’ı, Deli- la’yı unutmayın. Uğur Kay- maz’ı unutmayın” dedi. Bunun üzerine Bağca hakkõnda polis- ler tarafõndan “PKK sempati- zanlığı ve üyeliği hakkında propaganda yapmak” suçun- dan tutanak tutuldu ve Diyar- bakõr 5. Ağõr Ceza Mahkeme- si’nde dava açõldõ. Tutanakla birlikte polis çek- tiği kamera görüntüleri ve fo- toğraflarõn delil olarak göste- rilmesine tepki gösteren Bağca, “Mahkeme, bir kere ceza ver- me üzerine kurulmuş. Ozan Serhat ve Delila’nın, Kültür ve Turizm Bakanlığı bandro- lüne sahip CD’lerini mahke- meye sunduk. Ancak dikkate alınmadı. Türkiye’de bu sa- natçıların eserlerini okuyo- ruz. Böyle komiklik olur mu? Özel harekât polisi nasıl bi- lirkişi heyeti olur? Bu kadar karikatürize bir dava olamaz. Açılım budur işte” dedi. Mahkeme 29 Haziran’daki du- ruşmada Ağca’yõ 10 ay hapse mahkûm etti. Geçtiğimiz gün- lerde yayõmlanan kararda, ko- nuşma “PKK propagandası” olarak değerlendirildi. Tutanak- ta “PKK/Kongra-Gel örgütü sempatizanları olan ve terör ör- gütünün propagandasını ya- pan bu şahıslar için ‘Kazõm Koyuncu’yu unutmayõn, Ahmet Kaya’yõ unutmayõn’ ve PKK / Kongra-Gel mensuplarından olan kırsal alanda operasyon- da öldürülen kişiler için ‘Ozan Serhat’õ unutmayõn, Delila’yõ unutmayõn’ gibi sözlerle örgüt içerisinde silahlı olarak faaliyet gösterirken güvenlik güçleri ile girilen çatışmalarda ölü ele geçen örgüt mensuplarını öve- rek andığı, şarkı aralarında söylediği sözlerle örgütün pro- pagandasını yaptığı tespit edil- miştir” ifadeleri dikkat çekti. Tutanakta, Kazõm Koyuncu ve Ahmet Kaya, PKK sempatizanõ olarak ele alõndõ. Yurt Haberleri Servisi - Ela- zõğ’õn Arõcak ilçesine bağlõ Bü- kardõ Beldesi kõrsalõndan arazi arama tarama faaliyetini tamam- layan askeri birlik, dün akşam sa- atlerinde Bükardõ Jandarma Ka- rakolu’na dönerken, pusu kuran bir grup PKK’li teröristin saldõrõsõna uğradõ. Teröristlerin uzun namlu- lu silahlarla açtõğõ ateşe, güvenlik güçleri anõnda karşõlõk verdi. Çõ- kan çatõşmada göre 5 asker yara- lanõrken, 3 terörist silahlarõyla birlikte ölü ele geçirildi. Olayõn ar- dõndan bölgeye takviye ekipler gönderilirken, güvenlik güçleriy- le teröristler arasõndaki çatõşma geç saatlere kadar devam etti. Hakkâri’de Haruna geçidi böl- gesinde yola döşenen mayõnõn patlamasõ sonucu 2 uzman çavuş yaralandõ. Hastaneye kaldõrõlan yaralõlarõn sağlõk durumunun iyi olduğu bildirildi. Çukurca ilçesinde ise yola dö- şenen mayõnõn patlamasõ sonucu, yol yapõmõ için bölgeye kum taşõ- yan kamyonun sürücüsü Sait Öz (38) ağõr yaralandõ. Dağlõca bölgesindeki Kamõşlõ Jandarma Karakolu’na roketli sal- dõrõ düzenlendi. Saldõrõnõn ardõn- dan güvenlik güçlerinin karşõlõk vermesi üzerine çatõşma çõktõ. Ka- çan teröristlerin yakalanmasõ için bölgede operasyon başlatõldõ. Ay- nõ saatlerde Yüksekova ilçe mer- kezinde devriye gezen bir polis panzerine de roketli saldõrõ dü- zenlendi. Ağrõ’nõn Doğubeyazõt ilçe- sinde teröristlerce ot yüklü bir at arabasõna yerleştirilen patlayõcõ, askeri aracõn geçişi sõrasõnda infilak ettirildi. Olay can kaybõ olmadan atlatõldõ. Yurt Haberleri Servisi - Er- zincan’õn Kemaliye ilçesine bağlõ Başbağlar köyünde, 1993’te teröristler tarafõndan katledilen 33 kişi düzenlenen tö- renlerle anõldõ. Anma etkinliğine, Devlet Bakanõ Faruk Çelik, Erzincan Valisi Abdulkadir Demir, Erzincan Belediye Başkanve- kili Osman Terzioğlu, İl Em- niyet Müdürü Süleyman Oğuz, İl Jandarma Alay Ko- mutanõ Kõdemli Albay Meh- met Artar, Kemaliye Kay- makamõ Metin Yılmaz ve çok sayõda yurttaş katõldõ. Devlet Bakanõ Çelik, “Bugün yaşadığımız acıyı anlatmaya kelimeler yetersiz, cümleler kifayetsiz kalıyor. Başbağlar, dillerin tutulduğu, boğazımı- za düğümlendiği yerdir. Baş- bağlar, milletimizin ortak acı- sının ortak mateminin adıdır. Tam 17 yıl önce kalbimize bir hançer saplandı. Değil 17 yıl, yüzlerce yıl geçse de bu acıyı, bu acıyı bize yaşatanları, as- la ve asla unutmayacağız” dedi. ‘Sivas ve Başbağlar aynı kanlı ellerin ürünü’ Sivas ve Başbağlar katlia- malarõnõn arka arkaya yaşan- masõnõn manidar olduğunu ifa- de eden Çelik, “Her iki olay da aynı kanlı ellerin ürünü, ay- nı senaryonun iki farklı sah- nesidir. Yakın geçmişimizde çok gördük. 1 Mayıs 1977, 1978’de Maraş’ta, 1980’de Çorum’da aynı karanlık odaklar sahnedeydi. Farklı- lıklarımızı istismar etmek su- retiyle, toplumumuzun uzuv- ları arasında nifak tohumla- rı ekmek ve bu suretle bir ça- tışma ortamı yaratmak amaç- lanmıştır. Allah’a çok şükür ki milletimiz bu kanlı senar- yoların parçası olmamıştır” diye konuştu. Birlik ve bera- berlik mesajlarõ veren Çelik, “Başbağlar asla karalar bağ- lamadı, bağlamayacak. Baş- bağlar metanetini korudu, koruyacak” dedi. Törenin ardõndan, 33 yurt- taşõn katledildiği alanda yapõ- lan şehitlik ziyaret edildi ve dua okundu. Geniş güvenlik önlemleri alõnan tören boyun- ca 2 kobra helikopteri de böl- gede uçuş yaptõ. 33 yurttaş anıldı Çocuklar , “Şehitler ölmez, vatan bölünmez”, “Başbağlar bizimdir, bizim kalacak” sloganları attı. Başbağlar’da teröristlerce katledilenler için tören yapõldõ 5 asker yaralı Elazõğ’da karakola saldõrõ Yurt Haberleri Servisi - Muş’ta da sivil top- lum örgütü temsilcileri Kürt sorununun çözül- mesi için somut adõmlarõn atõlmasõ çağrõsõ yaptõ. Açõklamada, demokratik bir anayasa oluşturul- masõ, anadilde eğitim hakkõnõn önündeki engel- lerin kaldõrõlmasõ, genel af çõkarõlmasõ, siyasi partiler yasasõnõn değiştirilmesi ve koruculuk sisteminin kaldõrõlmasõ gerektiği belirtildi. Muş’taki sivil toplum kuruluşlarõ Ticaret ve Sa- nayi Odasõ’nda bir araya gelerek Kürt sorunu- nun çözümü için çağrõda bulundu. Muş Baro Başkanõ Sebahattin Göçmen, “Yaşadığımız sorunu çözebilmek adına bugünkü akıl tutul- masını aşacak derinlikli ve halkları esas alan, insan yaşamını öne çıkaran bir politikaya ih- tiyaç bulunmaktadır” dedi. IŞIL ÖZGENTÜRK Parasızlığın Gözü Kör Olsun, Mahremi Bile Yok! Baştarafı Arka Sayfada olmak istedi olmadı, şarkıcı olmak istedi olmadı, sonunda parti kızı oldu. Bir şeyler çekip çekip ortalıkta salınıyor. Batılı gazeteler karar veriyor, bir hafta Paris Hilton’la ilgili herhangi bir haber yazmıyorlar, bir Allahın kulu da ne oldu diye sormuyor. Bu Demet Hanım’sız da bir gün geçmiyor, şarkıcı mı, şov kızı mı belli değil ama her dakika karşımda, gazetelerde o, televizyonlarda o. Boşanmış boşanmamış, kocasını parasını yemekle suçlamış, sonra yeniden kocaya dönmüş. Şimdi de bir Eren Talu’muz oldu nur topu gibi maşallah! En yüksek tirajlı gazetelerimizde bir röportaj patlattı ki yeme de yanında yat, adam belli ki alkolden ve başka şeylerden kafayı hafifçe sıyırmış. Neredeyse donunun rengini söyleyecek, anlatıyor, anlatıyor. Ayşe Arman dillere destan olacak bu röportajı kaçırır mı? Ama yönetim bu Eren Talu’nun karısıyla iki şişe votka içip sevişmesine çok mu meraklı? Kim sonra bu Eren Talu, belli ki bol alkol ve başka şeyler de alıyor, sonra bana, ona, kime ne bundan? Eren Talu Picasso mu? İki üç tuhaf otel yapmış ünü buradan geliyor. Otellerinden biri öylesine beyaz ki, Antalya Altın Portakal Festivali’nde adı bende kalsın bir oyuncu şişelerle şarap getirdim duvarları kırmızıya boyadı, delirmemek için. Karısı kim? Eski bir sunucu, dünya çapında bir şöhret mi? Yüksek tirajlı bir gazetenin iki tam sayfasını kaplıyorlar. Sözün kısası rekabet her alanda öylesine arttı ki mahrem gibi bir kelime, aşkla birlikte el ele tutuşup bu toprakları terk etmeyi düşünüyor. Yazıişlerinin, toplum bundan hoşlanıyor dediğini duyar gibiyim. Yok öyle bir şey, siz neye alıştırırsanız kamuoyu ona müptela olur. Bu arada yeni meslekler türemiş, insanlar son model arabaları ve aksesuvar olarak çocuklarıyla İstinye Park’a gelip fotoğrafçılara görünüyorlar ya İstinye Park ve diğer parklar için kiralık lüks arabalar kiralayan şirketler kurulmuş. Hani teyzeler, amcalar on beş dakika meşhur olmak için kendilerini gülünç hallere sokup televizyona çıkıyorlar ya gariban birkaç kişi de bir aylık paralarını bir araya getirip bu lüks arabaları kiralayıp parkların önüne çekiyorlarmış. Saçlar da son model yapılı, yazık paralarına, onlar mahremlerini açıklasalar ne olur ki parasızlığın gözü kör olsun, mahremi bile yok. Fotoğraf:AA