19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 6 TEMMUZ 2010 SALI 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Çökmekte Olan Dava İlhan Selçuk’un savunmasını okuyor musunuz? Savcıların iddianamesini lime lime ediyor. Net bir dil ve hukuk bakışıyla inceleme ve sonuçta paçavra edilen bir iddianame! İlhan Ağabey için ileri sürülen iddialar, zaten Ergenekon davasının nasıl bir kafa ile hazırlandığını gösteriyordu: Fikri lider: Yani, aslında kanıt manıt yok, fakat böyle bir örgüte liderlik edebilecek fikri kapasitede! Bu nedenle oluşturulan düşsel örgüt şemasında kendisine en üst koltuklardan birini ayırmak gerekir! Ayrıca, çok zeki biri. Bunu da özellikle 12 Mart askeri işkencehanelerinde, savunmasında akrostiş yaparak gösterdi! Bu nedenle arkasında iz bırakmamaktadır. Yazılarında ve konuşmalarında çok dikkatli, cep telefonu da kullanmıyor... Örgüt üyeliği ile ilgili somut veriler elde edemesek bile, bu özellikleri ile örgütün liderlerinden biri olmayı fazlasıyla hak etmiştir! İnsanın zekâsının, muhtemel bir suç için kanıt gösterilmesi, belki de modern dünya tarihinde başka bir örneği bulunamaz, mümtaz ve seçkin bir hukuk belgesidir! Bu açıdan, böyle bir sav ileri sürebilecek cesareti gösterdikleri ve dünya hukuk bilimine üstün bir katkı sundukları için, ilgilileri kutlamak gerekir... Belge olarak dosyaya konan ilgisiz notlar, çok geniş bir çevre ile yaptığı ve hemen hepsi gazete ilişkileri çerçevesinde dönen telefon konuşmaları... Ankara’da herkesin katıldığı açık toplantılar... Ve en önemlisi, İlhan Selçuk’un adamlar tutarak kendi gazetesini üst üste bombalattığı komikliği! Komiklik dedim, yanlış oldu: Aslında bu suçlamayı, savcılığın mantığı açısından tutarlı görmek gerekir. Eğer siz bir kişiyi bir örgütün liderliğine oturtuyorsanız, gazetemizi bombalayanların da aynı örgütün elemanları olduğunu söylüyorsanız, dolayısıyla, örgüt lideri Selçuk, gazetesini de bombalatmış oluyor! İlhan Ağabey için suçlamaların, adil bir yargıda dikkate bile alınabilir olmayacağına inanıyoruz. Ama burası Türkiye ve özellikle siyasi güdümlü olduğu konusunda çok sayıda gerekçe ileri sürülebilecek bir davada, sapla saman her zaman birbirine karıştırılabilir ve mahkeme sonucunun ortaya çıkması ne yazık ki zaman alabilir... Bizim ülkemizde sürekli dağıtılmakta olan, adaletsizliktir! Sistem, insanların mağdur edilmesi üzerine kurulu! Aylarca, yıllarca tutukluluk, neyle suçlandığını bile bilmeden hapiste yatmalar ve sonra beraat! Örneğin hukuk vicdanı, Mustafa Balbay’ın, Tuncay Özkan’ın, Aydınlık dergisi sorumlularının ve diğerlerinin, neden ve hangi hukuki amaçlarla tutuklu olarak hapishanede bulunduklarını açıklayamıyor! Ama, yandaş basın ve kalemşorlarının yayınlarına bakarsanız, davanın hukukla değil siyasetle ilişkili olduğunu görürsünüz! Siyasal bir kin kusuyor hepsi! Ergenekon davası, hukuk ve vicdan karşısında çökmüştür! Dünyaca ünlü ekonomist Dani Rodrik ve eşi Pınar Doğan, ABD’de açtıkları web sitesinde (cdogangercekler.wordpresscom) babaları Çetin Doğan hakkındaki iddiaları da lime lime ediyor! Nasıl başka metinlerden çalınan paragraflarla birtakım belgelerin oluşturulduğunu görüyorsunuz. Doğan’lar, yeni belge daha eklediler: 2003-2005 yıllarında Ankara’da ABD Büyükelçisi Eric Edelman anlatıyor: İktidar yandaşları Edelman’a bazı belgeler veriyor. Bunlar içinde elyazısı fotokopiler ve ordu içinde darbe hazırlığına ilişkin bilgiler varmış. Edelman bunları inceletmiş ve Amerikalı uzmanlar “bunların hepsi sahte” raporu vermişler! Edelman, ayrıca iktidardan bazı kimselerin de “Ordu darbe yapacak” iddialarıyla kendisine geldiklerini belirtiyor ve oysa kendilerinin böyle bir işaret almadıklarını söylüyor! Tabii en hoş bilgi de, Taraf adlı cemaat ve iktidar organından geldi; ABD ile sıkı fıkı Y. Çongar’ın bir Amerikan radyosuna yaptığı itiraf: Devletin istihbarat birimlerince ve iktidarca, verilen bu belgelerin yayımlanması için teşvik edildik... Acaba bu itirafın, ABD’nin Erdoğan iktidarını eleştirmeye başlamasıyla bir ilgisi var mı, bilemiyoruz... İlhan Selçuk ve haklarında pek çok suç uydurulan insanlar kesin beraat ederse, savcıların hiçbir hukuki suçu, sorumluluğu olmayacak mı, olmamalı mı? Ayrıca sanıklar hakkında durmadan tutukluluk kararı veren hâkimlerin? Bunca yıl insanları içeride tut veya tuttur.. Hepsi beraat etsin.. kendileri, aileleri, sevenleri kahrolsun, maddi ve manevi acılar çeksin... Üstüne üstlük, AİHM’den yüklü tazminatlar kazansınlar. Yargıçların ve uyduruk iddialarla insanları süründürdükleri kesinleşebilecek savcıların hiçbir sorumluluğu olmamalı mı? Bu nasıl hukuk! YÖK’ün Giresun Üniversitesi’nde listeden çizdiği Prof. Dr. Bahar, üniversitede yaşananlarõ anlattõ ‘Rektörü Çukurambar belirliyor’ MAHMUT LICALI ANKARA - YÖK’ün, Giresun Üniversitesi’ndeki (GÜ) seçim- lerde en çok oyu alarak birinci ol- masõna karşõn liste dõşõnda bõ- raktõğõ Prof. Dr. Halil İbrahim Bahar, kimin rektör olacağõnõn AKP’li milletvekillerinin yoğun olarak yaşadõğõ Çukurambar’da- ki kafelerde belirlendiğini belir- terek, İçişleri Bakanõ Beşir Ata- lay’õn rektör atama sürecine mü- dahale ettiğini kaydetti. Prof. Dr. Osman Metin Öz- türk’ün emekli olmasõyla boşa- lan GÜ Rektörlüğü için üniver- sitede yapõlan seçimlerde 31 oy- la birinci olan Prof. Dr. Bahar’õn, YÖK tarafõndan çizilerek listeye bile alõnmamasõnda iktidarõn açõk müdahalesi ortaya çõktõ. Bahar lis- teye girememesinin perde arkasõnõ Cumhuriyet’e anlattõ. YÖK’ün yaptõğõ haksõzlõğõn iyice ayyuka çõktõğõnõ anlatan Bahar, YÖK ta- rafõndan GÜ’ye vekil rektör ola- rak atandõğõnõ ve iki hafta sonra yapõlan seçimlerde 89 akade- misyenin 31’inin oyunu alarak bi- rinci olduğunu anõmsattõ. GÜ’de- ki birinciliğinin daha önce rektör olmasõyla ilişkisinin olmadõğõnõ, yalnõzca 2 hafta vekil olarak gö- rev yaptõğõnõ ifade eden Bahar, atama sürecinde siyasetin müda- halesi olduğunu kaydetti. Bakan Atalay, Cumhurbaşkanlõğõ Genel Sekreteri ve YÖK üyesi Musta- fa İsen, YÖK Başkanvekilleri Prof. Dr. Yekta Saraç ve Doç. Dr. Ömer Demir’in rektör be- lirleme sürecine müdahale ettiğini kaydeden Bahar, “Süreç içeri- sinde müdahale ettiler. Hoca- lara seçim yaptırıyorsunuz ve onların iradelerini hiçe sayı- yorsunuz. Kimin rektör ola- cağı Çukurambar’daki kafe- lerde belirleniyor” dedi. 31 oy ve 29 oy alan adaylar lis- te dõşõnda bõrakõlõrken, 4 oy ve 2 oy alan adaylarõn listeye alõnma- sõnõ eleştiren Bahar, “Daha önce eleştirdikleri uygulamaların aynısını yapıyorlar” dedi. Siyasetin üniversite üzerinde çok büyük etkisi olduğunu belir- ten Bahar, kendisi hakkõnda AKP Bolu Milletvekili Ali Temür’ün “Hoca bu süreci iyi yöneteme- di” dediğini kaydetti. Bahar, “Ben onlardan icazet alaca- ğım, onların onayını alacağım, ondan sonra emirlerini yerine getireceğim. İstenilen şey bu” diye konuştu. Bahar, özellikle yeni kurulan üniversitelerde ger- çekleştirilen seçimlerin tamamen göstermelik olduğunu ve siyase- tin üniversitelere etkili bir şekil- de müdahale ettiğini kaydetti. GÜ’de yaşanan krizi Cum- hurbaşkanõ Gül’ün çözebilece- ğini kaydeden Bahar, YÖK’ün yapõsõ ve işleyişine neşter vu- rulmasõ gerektiğini dile getirdi. Bu süreçle ilgili en yetkili ma- kam olan cumhurbaşkanlõğõnõn emir vermesi gerektiğini kayde- den Bahar, “Cumhurbaşkanı en üst makam. Rektör atamala- rına kendileri karar veriyor. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı haksızlığın bedelini YÖK’e at- mamalı. YÖK listesindeki sı- ralamanın neye göre yapıldı- ğını sormalı” diye konuştu. Bahar, kimin rektör olacağõnõn AKP’li milletvekillerinin yoğun olarak yaşadõğõ Çukurambar’daki kafelerde belirlendiğini belirterek, İçişleri Bakanõ Atalay’õn rektör atama sürecine müdahale ettiğini kaydetti. VİYANA AKADEMİSİ Tuncer, ‘Şöhretliler Listesi’ne alındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dõşişleri Bakanlõğõ’nda 20 yõl diplomat olarak görev yapan, yazar Doç. Dr. Hüner Tuncer, 1977 yõlõnda mezun olduğu Viyana Diplomasi Akademisi’nce bu yõl ilk kez oluşturulan “Şöhretliler Listesi”ne alõndõ. Tun- cer’e akademiden bir de madalya verildi. Bu yõl ilk kez, 45 yõldõr dünyanõn her bir yanõndan gelen mezunlarõ arasõndan mesleklerinde başarõlõ olan- larõ ödüllendirmek amacõyla akademide “Şöhretli- ler Listesi” oluşturuldu. Dõşişleri Bakanlõğõ’nda 20 yõl diplomat olarak görev yapan yazar Doç. Dr. Hü- ner Tuncer’e de bu kapsamda, 25 Haziran’da ger- çekleştirilen törenle madalya verildi. Tuncer ayrõca, “Şöhretliler Listesi”ne alõndõ. Bahar’ın, listeye alınmamasında ik- tidarın açık müda- halesi ortaya çıktı. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle