23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Fotoğraflar: NECATI SAVAŞ en'ego ğları, derel zor olmaz. O zaman sözü edilen Şt için gayret göstermesi bekfenîr >r? Doğû Derneği Başkanı Güven çbir şey. Aynı anda Anadolu'nun anct yatınmcılann istîlasma uğruyor. —«AlıHJIlTASh ÎAVE HASANKEYF! T ürkiye'nin karmakarışık gündemi içinde bile çevre sorunları yankı buluyor. Rusya'da imzalanan nükleer santral anlaşmasını protesto için topladıkları 170 bin imzayla meclise giden eylemcilerin gözaltına alınıp serbest bırakılması, Karadeniz İsyandadır Platformu üyelerinin başlattıklan HES karşıtı yürüyüş. Fakat bunlar gündeme gelen yegane çevre olayları degildi. Maden yasasında yapılan değişikliklerle birlikte çevrede yaratılacak tahribat ve ötesinde orman alanlarının Çevre Bakanlığı kanalıyla özel sektöre açılması da eleştirilere hedef oldu. Protesto gösterilerinin merkezinde Doğa Dernegi vardı. Dernek Başkanı Güven Eken ne nükleer enerji ne HES'ler ne de Maden Yasası'nda sıkıntının doğa üzerinde yaratılacak tahribatla sınırlı olmadığını söylüyor. Ona göre bir ülke için bağımsızlık kriterleri nükleer enerjiyi reddetmek, enerjinin tüketildiği yerde üretilmesini sağlamak ve orman alanlarını korumakla başlıyor. - Doğa Demeği nükleer santralı "telafisi mümkün olmayan çevre tahribatı" olarak nitelendiriyor. Bunu biraz daha açar mısınız? - Doğa Derneği'nin görüşü çok açık; nükleer teknolojiyi ve onun türevi olan nükleer santralları reddediyoruz. Böylesi büyük bir güç kaynağını tek bir merkezde üretmek zaten doğaya aykırı. Enerji tüketildiği noktada üretilmeli. Bu konuda Mersin'de bir yapılanma var. Bence bağımsızlığın kriterlerinden biri nükleer enerjiden bağımsız olmak. Elbette başka kriterler de var ama en önemlisi bu. Benzer çatışmalar Meksika'da, Peru'da ve Bolivya'da da yaşandı. - Bir başka kritik konu da yeni maden yasasının getireceği değişiklikler. Yeni yasayla birlikte Türkiye'nin dogal zenginliklerini ne gibi tehlikeler bekliyor? Türkiye'nin yüzde 27'si olan orman alanları ve yüzde 3'ü yaban hayatı koruma alanları madene açıldı. Bakan bu konuda maden sektörünü savundu. Eroğlu bu kararlarla çevreyi korumak adına değil buranın kaynaklarından rant elde etmek adına bu makama geldiğini gösterdi. DENİZ ÜLKÜTEKİN Bir ağacı öldüren mutlaka vardır - Yasanın kabul edilmesinde maden lobisinin etkisi olduğu söyleniyor. - HES'lerin yapılmasına önayak olan da hep santral şirketlerinin lobisi. Şu anda ülkenin bagları, dereleri hunharca işgal edilmiş durumda. Hem yerli hem yabancı kaynaklı fiili işgal var. Bunların mihmandarı da Veysel Eroğlu'dur. - HES'ler faaliyete geçtikten sonra çevreye verdikleri zarar ne boyutta? - Şimdiye kadar küçük bir kısmı yapıldı ama yapılış aşamasında orman alanları yıkıldı. Dereler ve nehirler dünyanın can damarlarıdır. Fakat şu anki düşünce "su boşa akar" demek ve bunun üzerinden katliamlar yapmak. Su boşa akar diye bir şey olabilir mi? O zaman dünya niye dönüyor? 10 adımda unutmaki Şahika Tekand'ın yazıp yönettiği son oyunu "10 Adımda Unutmak / Anti-Prometheus" 7 Temmuz'da Atina-Hellenic Festival kapsamında gerçekleştirilen dünya prömiyerinin ardından 18-19 Temmuztarihlerinde Istanbul Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde olacak. Oyun, Kuzey Ren VVestfalya Eyaleti Entegrasyon Bakanı Armin Laschettarafından desteklenen, Ruhr 2010 Avrupa Kültür Başkenti, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti ve Hellenic Festival ortaklığında gerçekleştirilen Promethiade projesinde yer alıyor. "10 Adımda Unutmak/Anti-Prometheus" bir çağdaş insan tragedyası. Kendi küçük dünyasına sıkışmış, hayata müdahale etme yeteneğini, umutlarını ve uzun vadeli projelerini, küçük ve kısa vadeli kazanımlara feda etmiş bir insanın. Kendisine sunulan küçük konforlarla çevresine, çevresindeki insanlara, sorunlara duyarsızlaştınlmış, maruz bırakıldığı bilgi bombardımanı içinde giderek bilgisizleşmiş ve sonuçta cahilleştirilmiş çağdaş insanın tragedyasını konu alıyor. Bu tragedya, ışık, ses, dekor gibi temel sahne elemanları ile oyuncu AN KAYGUSUZ arasında gerçekleşen zorlu bir mücadele aracılığıyla ifade ediliyor. Bu mücadele de oyunun ana eksenini oluşturuyor. Oyunda, Stephen Appleton, Cem Bender, Markus Haase, Selen Kartay, Jochen Lengenfelder, Yiğit Özşener, Ahmet Sarıcan, E. Cağlar Yiğitogullan rol alıyor. l$ık ve komut masasında ise Verda Habif, Selen Kartay, Nilgun Kurtarvar. Almanya/Essen Zollverein Vakfı Çevre Ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Güven Eken'e kendisi hakkında "doğanın seri katili" dediği için dava açtı. Yine de Eken bu davanın Eroğlu'yla arasındaki bir problem olmadığı görüşünde. Mahkemede kendisi kadar doğanın kendisi için de söz hakkı doğacağına inanıyorum. - Çevre Bakanlığı'nın doğa katliamı karşısında takındığı tavır nasıl? Şu ana kadar yaşanan çevre felaketlerinde sorumluluğun ne kadannı üstleniyoriar? - Hiçbirini üstlenmedi. Hukuk ve kamu vicdanı bir doğa katliamı olduğunu söylüyor. Bunun merkezinde olan kim? Bütün yollar Veysel Eroğlu'na çıkıyor. Muhtemelen bakanlık odasında şirketlerden ve yatırımcılardan gelen yönlendirmelere göre birtakım imzalaratıyor. Oysa çevre katliamını görmesi için Karadeniz'deki barajları, dereleri görmesi lazım. Çevre Bakanı aynı zamanda Türkiye'nin uluslararası anlaşmalarını yürütmekle görevli kişidir. Herhangi bir kişinin doğayı bilmeden katletmesi anlaşılabilir ama burada kasıt aramak zorundayız. Ağaç dikme, gölet yapma gibi tamamen konudan alakasız argümanlarla kamuoyunu oyalamaya çalışıyor. Gerçekse Anadolu'daki tarihin görmediği çevre katliamında. - Veysel Eroğlu için "doğanın seri katili" açıklaması yapmıştınız, sonrasında size dava açması hakkında ne söyleyeceksiniz? - Türkiye'nin her yerinden sivil toplum örgütleri bizi destekliyor. Bu dava benimle Veysel Eroğlu arasında değil. Benim için şahsi bir anlamı yok. İcad ettiğimiz lisanla konuşmayan ağaçların sesinin duyulması açısından önemli. Bu nedenle insanlar günlük mesailerini Anadolu'yu kurtamnaya adamış durumda. İşleri bu noktaya getiren de Çevre Bakanı'dır. Bir ağacın canı alınıyorsa bunun bir canını alan olmalı. Eğer binlerce ağacın toptan canı alınıyorsa bu seri katilliktir. • - Verilen cezalann yetersizliği eleştiriliyor. Caydıncı tedbirlerin alınmamasının sebebi sizce ne olabilir? - Bu cezalar oluşan kamuoyu direncini ve tepkisini zayıflatmak, işin iç yüzünü bilmeyen şehirlerde yaşayan ama tepki gösteren insanların gözünü boyamak için veriliyor. Bakanlık şirketlere ceza kesiyor ama zaten onları hiç denetim yapmadan oralara sokup yıkımlarına göz yuman bizzat bakanlığının kendisi. Zaten verdikleri cezalar da çok komik. Suçu şirketlere atarak, "çevreciler haklı" gibi haberler çıkartarak gündemi değiştiriyorlar. Bir de başka bir iddiası var bakanın, HES'lerin içme suyu getirdiğini söylüyor. Tamamen yalan. HES'ler elektrik üretirler, enerji ihtiyacının küçük bir kısmını karşılamak için büyük doğa katliamına sebep olurlar. • tarafından prodüksiyonu üstlenilen ve istanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları ve Studio Oyunculari ortaklığıyla gerçekleştirilen "10 Adımda Unutmak/Anti-Prometheus" bugün ve yarın Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde, 23, 24 ve 25 Temmuz'da da Almanya, Essen, Stifftung Zollverein Hall 5'de sahne alacak. • PAZARİ Imtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ idare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli / İstanbul (0212) 343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdürü: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörleri: Hakan Çankaya / Neşe Yazıcı Rezervasyon Yönetmeni: OnurTunalı (0212) 251 98 74/ 75/ 343 72 74 (554-555) Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/ İstanbul Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın. cumdergi@cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle