19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ 2010 PAZAR 18 KÜLTÜR Aktör Bernard Giraudeau öldü PARİS (AA) - Uzun zamandõr kanser tedavisi gören Fransõz oyuncu, senaryo yazarõ, prodüktör ve yönetmen Bernard Giraudeau, 63 yaşõnda yaşamõnõ yitirdi. Özellikle 1980 ve 1990’lõ yõllarda çevirdiği filmlerle ünlenen aktör, François Ozon’un yönettiği 1999 yapõmõ “Kõzgõn Taşlara Düşen Su Damlalarõ” (Gouttes d’eau sur pierres brûlantes), 1980 yapõmõ Éric Thompson’un yönettiği “Patlarsam Yanarsõn” (La Boum), José Giovanni’nin yönettiği 1975 yapõmõ “Çingene” (Le Gitan) filmlerinde de rol almõştõ. Giraudeau, oyunculuğun dõşõnda yazarlõk ve film yönetmenliği de yapmõştõ. Devlet Resim Heykel Yarışması ANKARA (AA) - Türk sanatçõlarõnõn son dönem eserlerini bir arada sergilemek ve sanat ortamõmõza yeni eserler kazandõrmak amacõyla, Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’nca düzenlenen “Devlet Resim ve Heykel Yarõşmasõ”nõn 70.’sinde resim, heykel, özgün baskõ ve seramik kategorileri yer alacak. Yarõşmaya katõlacak eserlerin, 16-27 Ağustos tarihleri arasõnda, Ankara’da Cer Modern Ankara Modern Sanatlar Merkezi’ne; İstanbul’da Devlet Sanatlar Galerisi Müdürlüğü’ne; İzmir’de Resim-Heykel Müzesi ve Galeri Müdürlüğü’ne teslim edilmesi gerekiyor. Ayrõntõlõ bilgi için: www.kulturturizm.gov.tr veya www.guzelsanatlar.gov.tr Pirselimoğlu Locarno’da Kültür Servisi - İsviçre’de bu yõl 63.’sü kutlanan Locarno Film Festivali’nin ana yarõşma bölümünde Tayfun Pirselimoğlu’nun “Saç” isimli filmi yarõşacak. Ayberk Pekcan, Nazan Kesal ve Rõza Akõn’õn başrollerini paylaştõğõ Türk-Yunan ortak yapõmõ olan film, Tarlabaşõ’nda perukçuluk yapan bir adamõn tuhaf hikâyesini anlatõyor. Pirselimoğlu’nun dördüncü filmi olan “Saç”, “Rõza” ve “Pus”tan oluşan üçlemenin son filmi. Jüri başkanlõğõnõ Singapurlu yönetmen Eric Khoo’nun yapacağõ festival jürisinde İranlõ oyuncu Golshifteh Farahani, Fransõz oyuncu Melvil Poupaud, İsviçreli ve Amerikalõ yönetmenler Lionel Baier ve Joshua Safdie yer alõyor. En yaşlı solist Pinchao öldü HONG KONG (AA) - Dünyanõn en yaşlõ opera sanatçõsõ olarak Guinness rekorlar kitabõna geçen Çinli opera sanatçõsõ Luo Pinchao, Guangzhou kentindeki evinde 98 yaşõnda hayatõnõ kaybetti. Geleneksel Çin Operasõ’nõn, ülkenin güneyinde kullanõlan lehçede sergilendiği Kanton Operasõ’nõn yõldõzõ Luo, sanat kariyerine 1930 yõlõnda 18 yaşõndayken başlamõştõ. Behramoğlu’nun kitabı Bulgarcada Kültür Servisi - Şair Ataol Behramoğlu’nun 55 şiirinin toplandõğõ “Bir Zamanlar Bir Yazda” başlõklõ kitabõ Bulgarca olarak yayõmlandõ. CUM- Plovdiv (Center Universal Media) Yayõnevi’nden çõkan kitabõn çevirileri Kadriye Cesur ve Hüseyin Mevsim’e ait. Yayõnevinin sahibi şair Anton Baev “Ataol Behramoğlu’nun şiirini Slav şiir ritmine çok yakõn buluyorum” diyor. [email protected] Klasik ve pop müziğin duayeni, devlet sanatçõsõ, gazetemiz yazarõ, eleştirmen Selmi Andak dün uğurlandõ Hayatõ sevgi ve müzik doluyduKültür Servisi - Müzikseverlerin çok iyi bildiği pek çok Türk pop müziği eserinin bestecisi, gazetemizin 58 yõllõk tiyatro ve müzik yazarõ, devlet sanatçõsõ ve basõn şeref kartõ sahibi Selmi Andak (89) dün Teşvikiye Camisi’ndeki törenin ardõndan Zincirlikuyu Mezarlõğõ’nõn devlet sanatçõlarõ için ayrõlan özel bölümüne defnedildi. Andak’õn Teşvikiye Camisi’ndeki töreninde eşi Nermin Andak, kõzõ Gülen Andak, oğlu Nezih Topuzlu, Kurtalan Ekspres’in basçõsõ ve Andak’õn damadõ Ahmet Güvenç, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanõ ve gazetemiz imtiyaz sahibi ve yazarõ Orhan Erinç, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanõ Berhan Şimşek, Şişli Belediye Başkanõ Mustafa Sarıgül, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen, İstanbul Devlet Opera ve Balesi eski genel müdürü Mesut İktu,eski Galatasaray başkanõ ve işadamõ Selahattin Beyazıt, gazetemiz yazarlarõ Ülkü Tamer, Hikmet Altınkaynak, Ali Sirmen, Bedri Baykam, Evin İlyasoğlu, Hüseyin Baş ve aralarõnda Halit Kıvanç, Sezen Cumhur Önal, Ara Güler, Garo Mafyan, Doğan Hızlan, Atilla Dorsay, Cihat Aşkın, Dağhan Baydur, Atilla Özdemiroğlu, Özdemir Erdoğan, Ayşegül Aldinç, Atilla Atasoy, Esin Afşar, Erol Evgin, Nil Burak, Ali - Aysun Kocatepe, Yeliz, Erdal, Korhan Abay, Kamil Masaracı, Panayot Abacı, Orhan Karaveli, Erkan Özerman, Bülent Özveren, Yalçın Bayer, Ali Ekber Ataş, Suna Keskin’in de olduğu sanat dünyasõndan birçok isim katõldõ. Duygularõnõ, sadece eşini değil arkadaşõnõ, dostunu yitirdiğini belirterek dile getiren Andak’õn eşi Nermin Andak, “Selmi için konuşmak hakikaten çok zor. Selmi, sevgi ve müzik yaratan bir insandı. Onun hayatı buydu. Ve 56 senedir onunla beraber her şeyi yaşadık. Dolu dolu, sevgi dolu bir hayat yaşadık. Hastanedeki odasında bile piyano olmasa da parmaklarıyla, müzik yapıyordu. Her zaman üreten, insanlara sevgi dağıtan biriydi. Ardında çok iyi eserler bıraktı. Bundan sonra onlarla yaşayacak” dedi. Selmi Andak’õn Teşvikiye Camisi’ndeki cenaze törenine sanat, basõn, siyaset ve spor dünyasõndan birçok isim katõldõ. Andak’õn cenazesi törenin ardõndan Zincirlikuyu Mezarlõğõ’nõn devlet sanatçõlarõ için ayrõlan özel bölümüne defnedildi. MuammerKetencoğlu/Gezgin / Kalan Müzik “Sizlerle ilk buluşturduğum bestelerimin inandığım tek özel- liği içtenliği” diyor Muammer Ketencoğlu yeni albümü “Gez- gin” hakkõnda. Akordeon çalõp şarkõ söyleyen Ketencoğlu’nun altõncõ albümü “Gezgin”in çok önemli bir özelli- ği var; Ketencoğlu ilk kez kendine ait besteleri albümde bir araya ge- tiriyor. Bestelerini tek başõna çalõp söylemiyor Keten- coğlu; Türk mü- ziğinin türünde en önemli müzis- yenlerini kendi- ne yol arkadaşõ ola- rak seçmekle kalmõyor, Rus ve Brezilyalõ müzisyenlerle de işbirliği yapõyor. Albümde yer alan birbi- rinden içli 17 parçanõn düzenle- melerini Cengiz Onural gerçek- leştirmiş. Valstan sirto, zeybekten Türkçe sözlü rebetiko’ya, çiftetelliden ka- sap havasõna… Ketencoğlu şarkõ- larõnõ çalõp söylediği zamanlarõn ruhunu taşõyan; vefa, dostluk ve içtenlik gibi konularõ büyük bir tutkuyla dile getiren tedavisiz bir romantik. Yazdõğõ şarkõlarda geçmişin en güzel günlerinin ru- hunu yeniden yaşayan yüksek gönüllü bir şair. Her bir şarkõsõnõ, onu yazarken hatõrladõğõ insanlara, dostlara adayan bir divane. Balkan ve Ege müzikleri konu- sunda gerçek bir ayaklõ kütüphane Ketencoğlu. Sadece kütüphane mi? Aynõ zamanda emsalsiz bir kültür elçisi ve kürsüsüz profesör. İnsan- lõk namõna ondan yararlanmayaca- ğõz da kimden yararlanacağõz? [email protected] Future Island / In Evening Air / Thrill Jockey Post-punk ve new wave hayranõ mõsõnõz? New Order’dan Peter Hook’u hatõrlatan hipnotize edici bas soundunu seviyor musunuz? Aşk acõsõnõ dans sounduyla bütün- leştiren şarkõlar ilginizi çekiyor mu? Bu tür şarkõlarõ olağanüstü bir vokaliste sahip bir gruptan dinlemek ister misiniz? “Evet” diyorsanõz, iyi bir önerim var. Hemen Baltimore- lu Future Islands’õn yeni albü- münü edinin. Belki ilk dinlediği- nizde “Buna benzer şeyler 25 yıl önce yapılmadı mı?” diyebilirsi- niz. Ama zaten günümüzün birçok akõmõ da o dönemden esinlenmiyor mu? Önemli olan esin kaynaklarõ- nõ başarõyla kullanõp yeniden dö- nüştürmek. Bana göre Future Is- lands bunu en iyi şekilde yapmõş. Onlar müziklerini daha çok post- wave olarak tanõmlõyorsa da açõk ki post-punk döneminden hissedilir şe- kilde etkilenmişler. Diğer bir önem- li bir esin kaynağõ da David Bowie. “In Evening Air” adlõ parçada bu oldukça belirgin. Albümü adeta iki kõsma ayõran bu kõsa enstrümantal parça, bana Bowie’nin “Sunday” adlõ şarkõ- sõnõn girişini çok anõmsattõ. Bir de tabii “Tin Man” isimli şar- kõ, doğrudan Bowie’ye bir atõf olsa gerek. Vokalist Samuel T. Herring ay- rõlõk acõsõnõn verdiği öfkeyi sesine kusursuz yansõtabilen ender vo- kallerden. Benim gibi çarpõcõ vo- kallerin peşine düşenlerdenseniz, gi- rin Google’a, bulun grubun “An Apology” adlõ şarkõsõnõ. Hak vere- ceksiniz. www.zulalkalkandelen.com ZÜLAL KALKANDELEN İstanbul Caz Festivali’nde önceki akşam tarihi bir gün yaşandõ. Açõkha- va Tiyatrosu’nda pop müziğin ayrõk- sõ divasõnõn sergilediği müthiş perfor- mans, beklentilerin de üzerinde başa- rõlõydõ. Biliyorduk; yõllardõr duyduğumuz o güçlü kontralto sesiyle İstanbul’u in- letecek, benzersiz bir sahne şovu ola- cak diyorduk. İki yõldõr “Hurricane” adlõ son albümünü dinliyor- duk; esip gürleyecek, kasõr- ga gibi geçecek diyorduk. Hepsi oldu; ama karizma- sõnõn etkisiyle bu kadar çar- põlacağõmõzõ bilmiyorduk. Yarõm saat gecikmeyle baş- layan konserde sahneyi kap- layan siyah perde inip de asansörlü bir platform üzerinde Gra- ce Jones gözüktüğünde, “Ve Tanrı kadını yarattı...” dedik. Değil 62, 22 yaşõndakileri bile ezip geçecek güzellikteki bedenini elbette saklama gereği duymamõştõ. Siyah korse, tanga ve yüksek topuklu ayak- kabõlardan oluşan sahne kostümü, as- lõnda oldukça minimalistti ama etkisi çok büyüktü. Her şarkõ arasõnda de- ğiştirdiği aksesuvarlarõ, maskeleri, özellikle gösterişli şapkalarõ ise ancak onun takabileceği türden fantastik ta- sarõmlardõ. İki saat süren konserde hem sevilen eski şarkõlarõndan hem de “Hurrica- ne”den toplam 13 şarkõ seslendirdi dis- ko kraliçesi. “Nightclubbing”le açtõ- ğõ gecede sõk sõk Jamaikalõ olduğunu söyledi. “Demolition Man”de aldõ eli- ne kocaman zilleri, kendisi çaldõ. As- tor Piazzola’yõ andõğõ “Libertan- go”yu döner platformlu bir striptiz di- reğinin üzerinde söyledi. Hayatõmda gördüğüm en etkileyici sahnelerden bi- risiydi... Bilinen eski şarkõlarõndan “La Vie En Rose”, “Love Is the Drug” ve “Slave to the Rhythm”i de yorumladõ. Kimi zaman dansöz kõya- feti giyip belindeki zilleri şaklatarak söyledi, kimi zaman şarkõ boyunca hiç düşürmeden hulahop çevirerek... Bu kostüm değişikliklerini yapa- bilmesi için sahneye özel olarak bir so- yunma odasõ kurulmuş. Her parçadan sonra õşõklar karardõ ama biz Grace Jo- nes’un sesini duymaya devam ettik. Es- priler yaptõ, şarkõlar mõrõldandõ, hatta bir ara orgazm taklidi yaptõ. O yaygõn arõza kadõn imajõnõn tersine çok sõcak bir tavõr sergiledi. Bir zamanlar evle- nip ayrõldõğõ Türk eşini hâlâ sevdiği- ni söyleyip samimi itiraflarda bulundu. “Türk erkekleri hep böyle kıskanç mıdır” diye sordu. Kanõmca konserin en muhteşem anlarõ sonuydu. Ka- fasõnda siyah bir şapka ve üze- rinde siyah ipeksi bir pelerin- le sahnedeki rüzgâr pervane- sinin karşõsõna geçti Grace Jo- nes. “Hurricane” adlõ şarkõyõ dev bir kasõrga ile savaşõrcasõna söyledi. Ola- ğanüstü bir görsel ve işitsel şova tanõk olduk. Dakikalarca ayakta alkõşladõk. Alkõşlar o kadar yoğundu ki, “Bili- yorum, buraya daha önce gelmeliy- dim” dedi. İstanbul’da tarihi bir ak- şamdõ. Adeta başka bir gezegenden ge- len kusursuz bir yaratõğõn şovu vardõ. İstanbul’da Grace Jones kasõrgasõİstanbul’da Grace Jones kasõrgasõİstanbul’da Grace Jones kasõrgasõİstanbul’da Grace Jones kasõrgasõİstanbul’da Grace Jones kasõrgasõ Selmi Andak’ın kızı Gülen Andak, babasıyla vedalaşırken; Erol Evgin, CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek ve Bedri Baykam da törene katılanlar arasındaydı. Kafasõnda siyah bir şapka ve üzerinde siyah ipeksi bir pelerinle sahnedeki rüzgâr pervanesinin karşõsõna geçti Grace Jones. “Hurricane” adlõ şarkõyõ dev bir kasõrga ile savaşõrcasõna söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle