19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Üstelik ana muhalefet olayın patladığı gün hükümeti destekleyeceğini ilan ettiği gibi söylenti diye konuşulan bir konuyu; gemiye saldırı ile İskenderun’daki PKK saldırısının aynı güne rastlamasını “anlamlı buldu!” Ana muhalefet partimiz günlerdir susuyor. Yeni yönetim yakın günlerde, belki bugün veya yarın konuşur da hükümetin olaydaki sorumluluğu ile ilgili görüşlerini, düşüncelerini öğreniriz. İnşallah! Oysa iktidar Çankaya’dan Başbakanlık’a uzanan çizgide koro halinde her gün sabahtan akşama demeçler veriyor. Ne diyor RTE; “Türk-İsrail ilişkileri hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak.” Çankaya’daki ne diyor: “Türk-İsrail ilişkileri hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak!” Ya da yukarıdan aşağıya aynı ağız: “İsrail özür dilemedikçe, hatasını telafi etmedikçe asla affetmeyeceğiz!” Ya öyle mi? Şimdi soralım: ABD askerleri Türk askerlerine çuval geçirdi. Ulusal onurumuzu ayaklar altına alan bu rezaletten sonra ABD Türkiye’den özür diledi mi? Bu rezaleti telafi edecek bir davranışta bulundu mu? Hayır! Ne yaptı? Çuval geçiren Amerikalı askerlerin başındaki komutanı daha üst bir göreve getirdi! İsrail’in yarattığı rezaleti, insanlık dramını elbette eleştireceğiz. Ama madalyonun öteki yüzüne bakmanın da her açıdan bir görev olduğunu anımsayalım ve… …ve Mavi Marmara’yı kiralayan İHH örgütünün ve bu olayın mimarı olan kişinin ne olduğunu da araştıralım. Saldırı olayında hükümetin (ve İHH’nin) sorumluluğunu yok görmekten kaçınabilir miyiz? Uluslararası basın İsrail kadar Türk hükümetini de (hatta daha fazla) eleştiriyor; uluslararası haber ajansları (AA bile) Mavi Marmara’yı kiralayıp yardım konvoyu düzenleyen İHH örgütü ile ilgili verdikleri haberlerde bu örgütün uluslararası terör örgütleriyle bağlantılı olduğunu duyuruyor. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Philip Crowley, 3 Haziran günü basına; “İHH İnsani Yardım Vakfı’nın terör örgütlerine ve El Kaide’ye de bir şekilde destek verdiği yönündeki suçlamaların anımsatılması” üzerine: “İHH temsilcilerinin son üç yıl içinde Türkiye, Suriye ve Gazze’de üst düzey Hamas yetkilileriyle görüştüğünü biliyoruz. Bu bizim için büyük bir endişe kaynağı” diyor. Bakanlık sözcüsü Crowley 4 Haziran günü “Türk hükümetini olası bir çatışmaya dair bilgilendirdiniz mi?” sorusuna “Evet” diye yanıtlıyor. Cumhuriyet’teki haber: “İnsani Yardım Vakfı’nın (İHH) planlama aşamasında Genelkurmay’ın kapısını çaldığı öğrenildi. Genelkurmay’ın İHH yetkililerine güvenlik gerekçesiyle ‘gitmeyin’ telkininde bulunduğu öğrenildi.” Bu haberler İsrail’in gemilere mutlaka müdahale edeceğiz açıklamalarını hem doğruluyor hem de örneğin ABD’nin Türk hükümetini mutlaka çatışma çıkacağını önceden bildirerek uyardığını gösteriyor. Türk Genelkurmayı’nın da İHH’ye güvenlik nedeniyle gitmemelerini söylediği bu bilgilere eklenirse… …RTE hükümetinin saldırıyı önceden bilmesine karşın bizim dışımızda bir insani yardım vakfının girişimidir diyen bir mantığa sığınarak üzerine düşen görevi yapmadığı açık seçik ortaya çıkıyor. Çıkmasına çıkıyor da: hükümetin sorumluluğunu kim açıklayarak kamuoyunu aydınlatacak sorusu günlerdir yanıt arıyor. İLHAN TAŞÇI ANKARA - Savcõlõklar Gaz- ze’ye insani yardõm götüren Ma- vi Marmara gemisine yönelik saldõrõyõ incelemeye alõrken in- celemenin yalnõzca saldõrõ ile sõ- nõrlõ tutulmasõ dikkat çekiyor. Geminin Türkiye’den ayrõlõşõndan saldõrõya uğradõğõ ana kadar pek çok denizcilik kuralõnõn hiçe sa- yõlmasõ, eksiklerine karşõn kalkõ- şõna izin verilmesinin ardõndaki nedenlerin de soruşturma konusu edilmesi gerektiği belirtiliyor. İs- rail yetkilileri aleyhine açõlacak olasõ bir davanõn ilerleyen aşa- mada Türkiye’yi sõkõntõya soka- bileceği kaydedildi. Hem Ankara hem de İstanbul savcõlõklarõnca salrdõrõyla ilgili ilk incelemeler başlatõldõ. Savcõ- lõk gerek görmesi halinde Türk Ceza Yasasõ uyarõnca, “sorum- lular” hakkõnda dava gündeme gelebilecek. İsrail Başbakanõ Bin- yamin Netanyahu, Savunma Ba- kanõ Ehud Barak ve Genelkur- may Başkanõ Gabi Aşkenazi de sanõklar arasõnda yer alabilecek. Hakkõnda dava açõlan İsrailli yet- kililerin ilk ifadeleri için de hak- larõnda yakalama kararõ çõkartõl- masõ gerekecek. Olasõ bir yaka- lama kararõ ileriki dönemlerde Türkiye’yi sõkõntõya sokabilecek. Örneğin Ankara ile Tel Aviv ara- sõnda bir silah anlaşmasõ günde- me geldiğinde, Türkiye hakkõnda yakalama kararõ çõkarttõğõ kişilerle masaya oturmuş olacak. İsrail devleti aleyhine bir dava ise ancak Adalet Divanõ’nda açõ- labilecek. Ancak yargõlama ya- põlabilmesi için iki ülkenin de yar- gõlamayõ kabul etmesi gerekiyor. Geminin saldõrõya uğramasõn- dan ve Türkiye’den ayrõldõğõ sü- reçteki “ihmaller” boyutunun da soruşturmaya dahil edilmesi gerekiyor. Çünkü uluslararasõ se- fere uygun olmamasõ nedeniyle gemiye Türkiye tarafõndan bayrak verilmedi, vakõf yetkilileri de “kolay bayrak” olarak nitelen- dirilen Comoros’tan bayrak aldõ. Eksiklikler görülmedi Gemide bulunan filika yakla- şõk 200 yolcu kapasiteli olmasõ- na karşõn gemi 700 civarõnda yolcu ile hareket etti. Oysa de- nizcilik kurallarõ uyarõnca 200 üzerinde yolcu taşõnmamasõ ge- rekiyor. Donanõm ve teçhizat ge- mide eksik olmasõna karşõn kal- kõş öncesi kontrolleri Antalya Limanõ’ndan yapõlõp yola çõktõ. Li- mandaki kontrol sõrasõnda gemi- deki eksikliklere rağmen bunlarõn neden ve kimlerce görmezden ge- lindiğinin de araştõrõlmasõ zorun- luluğu öne çõkõyor. Geminin rotasõ bilinmesine kar- şõn hareketinin engellenmemesi de ihmal olarak değerlendiriliyor. Gazze’ye insani yardõm götüren gemiye yönelik saldõrõ incelemeye alõndõ İlişkiler zora girebilir SAYFA 5 HAZİRAN 2010 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 4 Haziran Oslo PB 20 Helsinki PB 15 StockholmPB 19 Londra PB 25 AmsterdamPB 21 Brüksel PB 23 Paris B 26 Bonn B 26 Münih PB 24 Berlin B 23 Budapeşte Y 24 Madrid PB 33 Viyana Y 23 Belgrad Y 22 Sofya Y 21 Roma PB 22 Atina PB 25 Zürih PB 25 Moskova Y 27 Aşkabat A 33 Taşkent PB 30 Bakû B 30 Bişkek B 27 Tiflis A 34 Kahire B 31 Şam A 37 İstanbul PB 27 Edirne PB 27 Kocaeli PB 27 Çanakkale PB 24 İzmir B 29 Manisa B 31 Denizli B 32 Zonguldak PB 25 Sinop PB 26 Samsun PB 27 Trabzon PB 24 Giresun PB 29 Ankara PB 31 Eskişehir PB 28 Konya PB 30 Sıvas PB 32 Antalya B 29 Adana B 31 Mersin B 29 Diyarbakır B 37 Şanlıurfa B 37 Mardin B 34 Siirt B 35 Hakkâri B 30 Van B 27 Kars B 27 Ülke geneli parçalı ve az bulutlu, Bolu, Karabük, Kastamonu ve Çankırı çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak geçecek. Hava sıcaklığı ülke genelinde 2 ila 4 derece azalacak. 1. KOŞU: F: Erdoğanõn Aslanõ (2), P: Ihlamur (3), PP: Kor- batur (8), S: Zatõşahane (11). 2. KOŞU: F: Uzlucakõzõ (6), P: Çöl Avcõsõ (3), PP: Kaanefe (7), S: Arhat (2). 3. KOŞU: F: Pren- ses Göksu (13), P: Merve Gelin (9), PP: Buffa (2), S: Rasta- ban (14). 4. KOŞU: F: Alaz (1), P: Asphodel (2), PP: Jaklin (5), S: Crazy Horse (3). 5. KOŞU: F: Yener Kazõm (10), P: Blue Saphir (1), PP: Hammurabi (4), S: Surlarõn Sultanõ (9). 6. KO- ŞU: F: Kafkaslõ (8), P: Uçan- bey (11), PP: Özhaber (9), S: Cangõl (14). 7. KOŞU: F: Rally Star (11), P: Cassell (10), PP: Okcihan (17), S: Allspice (2). ALTILI GANYAN 6 13 1 10 8 11 3 9 2 1 10 7 2/14 5 17/2 2 8/10 20/4 İstanbul Haber Servisi - Sabancõ Üniversitesi Mü- hendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üye- leri Yrd. Doç. Dr. Gözde Ünal ve Yrd. Doç. Dr. İnanç Adagideli, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜ- BA) tarafõndan üstün başarõ ödülüne değer bulundu. Ödül, 37 yaşõn altõndaki bilim insanlarõna veriliyor. TÜBA, ödüle değer bulunan genç bilim insanlarõnõn araştõrmalarõna 3 yõl süresince maddi destekte bulu- nuyor. Ödülün diğer sahibi Yrd. Doç. Dr. İnanç Ada- gideli, Sabancõ Üniversitesi Öğretim Üyesi merhum Prof. Dr. Erdal İnönü’nün anõsõnõ yaşatmak amacõyla Sabancõ Üniversitesi’nde ihdas edilen Erdal İnönü Kürsüsü’nün sahibi. Erdal İnönü Kürsüsü, beşer yõl- lõk dönemler için kariyerinin başõndaki genç ve par- lak bilim adamlarõnõn çalõşmalarõnõ desteklemek amacõyla veriliyor. Şubat 2009’da Sabancõ Üniver- sitesi bünyesine katõlan Adagideli’nin çalõşma alan- larõ teorik yoğun madde fiziği ve nanofizik. KOMİSYON İSRAİL’E GİTMİYOR İsrail’in, yardım gemisine saldırısının ar- dından, “İsrail’e gidip olayları yerinde ince- leme” kararı alan TBMM İnsan Haklarını İn- celeme Komisyonu, Dışişleri Bakanlığı’nın uyarısı üzerine geziyi “askıya” aldı. Ortamın çok sıcak ve güvenlik açısından sakıncalı ola- bileceği gerekçesiyle bakanlık, komisyona “beklemesi” önerisinde bulundu. Komisyon Başkanı Zafer Üskül de “Sağduyu ortamının sağlanması ve sorun yaşanmaması için bek- lemekte yarar görüyorum” dedi. CHP’Lİ KART: İSTİSMAR EDİLDİ CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, AKP’li milletvekillerinin parti yönetiminden izin çık- madığı için Gazze’ye gönderilmemesi olayı- nı “vahim” olarak niteledi. Kart, İsrail’in bas- kının önceden öğrenildiğinin bilindiğini be- lirterek şunları söyledi: “AKP’nin bir taraf- tan vekillerinin gidişini engellediği, bir taraftan da o yardım filosunu korumaya yönelik ola- rak üstüne düşen görevi yapmadığı ortaya çı- kıyor. AKP’nin bu yardım girişimini siyase- ten istismar etmek istediği ortaya çıkıyor.” DENİZ FENERİ DAVASI ‘Çıkar ilişkisi örgütlenmesi’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Deniz Feneri ola- yõyla ilgili de AKP’yi “delilleri karartmakla” suçladõ. Kart, Meclis’te düzenlediği basõn toplantõsõnda Deniz Feneri soruşturmasõyla ilgili Maliye, Adalet ve İçişleri bakanlarõna geçen aralõk ayõnda verdiği soru önergelerine tam 5 ay sonra ya- nõt geldiğine dikkat çekti. Her 3 bakanõn da gerçekleri gizleye- rek, saptõrarak, yalan beyanda bulunduğunu kaydeden Kart, İç- işleri Bakanlõğõ Dernekler De- netçiliği’nin hazõrladõğõ 34 say- falõk raporun içeriğinin de çarpõ- tõldõğõnõ söyledi. Kart, “Hükü- meti oluşturan kadroların, De- niz Feneri’ndeki karanlık iliş- kiler ile illiyeti vardır. Hiye- rarşik bir şekilde çıkar ilişkile- ri örgütlenmesi vardır. Bu se- beple, Deniz Feneri hükümet tarafından tüzel kimlik olarak himaye edilmektedir. AKP, delilleri karartmaktadır” dedi. Kart, “Deniz Feneri Derne- ği’nin, kamu yararı statüsün- den çıkarılmayı gerektirdiği sabit olmasına rağmen, İçişleri Bakanı olarak görevinizi ne- den yapmıyorsunuz? Deniz Feneri mahkûmları ve şüpheli- leri ile AKP yöneticileri-Baş- bakan arasında organik bağ- lantının varlığını gösteren bul- gular mı söz konusudur?” diye sordu. Kart, Maliye, Adalet ve İç İşleri bakanlarõ ile hükümetin suç ortağõ olduğunu savundu. Bağcõlar’da üfürükçü hoca, İsa Ş’nin, ‘içinde cin olduğuna’ inanõlan 23 yaşõndaki genci muayene adõ altõnda boğarak öldürdüğü iddia edildi. Aile hocadan davacõ olacak İstanbul Haber Servisi- Bağcõlar’da psi- kolojik rahatsõzlõğõ bulunan Mesut Kılıç’õn (23) içinde cin olduğuna inanan ailesi, ço- cuklarõnõ muska yazdõğõ ve üfürükçülük yap- tõğõ öne sürülen İsa Ş.’nin (54) işyerine gö- türdü. “Cin çıkarma” bahanesiyle Kõlõç’õ yar- dõmcõsõyla beraber darp ettiği ve boğduğu be- lirtilen İsa Ş.’nin, genç hastayõ öldürdüğü id- dia edildi. Zanlõ İsa Ş. gözaltõna alõndõ. Bağcõlar Evren Mahallesi’nde oturan ve psi- kolojik rahatsõzlõğõ bulunan Kõlõç’õn ailesi, oğullarõnõn mevcut hastalõğõndan kurtulabil- mesi için dün çevrede büyü yapma ve muska yazmasõ ile tanõnan Bağcõlar Köyiçi Mahal- lesi Şahin Sokak’ta oturan İsa Ş.’nin saz imalat atölyesine gitti. Kõlõç’õn içinde cin ol- duğuna inanan ailesi oğullarõnõn iyileşebilmesi için İsa Ş. ile çocuklarõnõ aynõ odada bõraktõ. İddiaya göre, ‘Cinci Hoca’ lakaplõ İsa Ş., Me- sut Kõlõç’õn içindeki cini çõkarmak için Kõlõç’õn iki kolunu arkasõndan tutup, boğazõnõ sõktõ. Ne- fes darlõğõ bulunan Kõlõç, nefessiz kalarak ya- şamõnõ yitirdi. Olayõn ardõndan kaçan İsa Ş. ya- kalanarak gözaltõna alõndõ. Baba Nüsret Kılıç, “Hoca çocuğumuzu öl- dürdü. Şahıs, çocuğu okurken altına almış ve ezerek öldürmüş. Çocuk rahatsızdı. Cin çıkarma bahanesiyle yardımcısıyla birlikte öldürmüş” ifadelerini kullandõ. Kõlõç, davacõ olacaklarõnõ dile getirdi. Cenazeler toprağa verildi Haber Merkezi - İsrail’in Gazze’ye insani yardõm taşõyan gemilere düzenlediği saldõrõ- da yaşamõnõ yitirenler dün toprağa verildi. İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardõm Vakfõ’nõn internet sayfasõ sorumlusu gazeteci Cevdet Kılıçlar’õn (38) cenazesi, İstanbul’da Beyazõt Camii’nde kõlõnan cena- ze namazõnõn ardõndan binlerce kişinin katõlõ- mõyla Edirnekapõ Mezarlõğõ’nda toprağa ve- rildi. Kõlõçlar’õn cenazesinin, üzerinde Keli- me-i Tevhid yazõlõ yeşil bayrağa sarõldõğõ dikkat çekerken, cenazenin konulduğu mu- salla taşõnõn arkasõndaki duvara “Şehit ola- rak yaşadı, şahit olarak Rabbine kavuştu” pankartõ asõldõ. Cenazede İsrail ayeyhine sol- ganlar atõldõ. Alana yalnõzca Kõlõçlar’õn ya- kõnlarõ ile gazeteciler alõndõ. Cenaze nama- zõndan sonra kalabalõk, Beyazõt Camii’nden Edirnekapõ mezarlõğõna dek yürüdü. Saldõrõda yaşamõnõ yitiren Cengiz Ak- yüz‘ün cenazesi İskenderun’da lise öğrencisi Furkan Doğan (19) Kayseri’nin Talas ilçe- sinde Ali Haydar Bengi Diyarbakõr’da, SP Siirt İl Müfettişi İbrahim Bilgen Siirt’te, Fahri Yaldız Adõyaman’da Çetin Topçuoğ- lu da, Adana’da, Cengiz Songür’ün (47) ce- nazesi de İzmir’de toprağa verildi. Son 5 yaralı da geldi İsrail’de kalan son 5 yaralõ Mehmet Ali Zeybek, Ahmet Aydan Bekar, Uğur Süley- man Söylemez, Osman Kurç ve Çelebi Bo- zan’ ,da Türkiye’ye getirildi. Ankara Cum- huriyet Savcõsõ Mehmet Taştan da yarala- nan 17 Türk’ün hastanede ifadesini aldõ. Bekar, Söylemez, Kurç ve Bozan’õn yoğun bakõm servisinde tedavi edildiği belirtildi. Yaralõlardan alõnan kan ve idrar örnekleri de dün Adli Tõp Kurumu’na gönderildi. Öte yandan İHH Genel Başkanvekili Ya- vuz Dede, Başbakanlõk’a gönderdiği yazõda, ölen 9 Türk’ün şehit ilan edilmesini istedi. İHH İnsani Yardım Vak- fı’nın inter- net sayfası sorumlusu gazeteci Cev- det Kılıçlar, Beyazıt Ca- mii’nde bin- lerce kişinin katıldığı tö- renle son yol- culuğuna uğurlandı. Törende sık sık “Kahrol- sun İsrail” ve “İsrail hesap verecek” slo- ganları atıldı. YUSUF BAŞTUĞ ADANA - Evinde ölü bulunan Hrant Dink’in avukatõ 38 yaşõndaki Hakan Kara- dağ’õn ailesi, intihara inanmadõklarõnõ ve ölü- mün şüpheli olduğunu söyledi. Büyük bir acõ yaşayan aile, “Ogün Samast, mahkemede Hakan’ı tehdit etmişti. Onu öldürdüler” diye feryat etti. Adana’nõn Beyazevler Mahal- lesi’nde yaşayan Karadağ’õn annesi Emine ve ablasõ Hatice Karadağ, küçük kardeşleri Neşe Karadağ’õn cenazeyi almaya gittiğini belirtti. Abla Hatice Karadağ, “Ölümü şüpheli görü- yoruz. Kız arkadaşıyla yaşadığı problem- den dolayı intihar ettiği söyleniyor ama doğru değil. Hayat dolu birisiydi. Dün (ön- ceki gün) akşam görüştük. Merzifon’da bir davaya gitti. Bizi arayarak İstanbul’a gel- diğini söylemişti. Hepimizle tek tek konuş- tu. İntihar edecek biri değildi. Evin tek er- kek çocuğuydu. Bir arkadaşı evlenecekti, onun için Adana’ya gelecekti” dedi. Anne Emine Karadağ ise Ogün Samast’õn oğlunu tehdit ettiğini anõmsattõ. İntihara inanmayan Karadağ, “Ogün Samast’a baksınlar. Bu davadan çekil diye konuştum ama dinlete- medim. Adalet, eşitlik derken öldürdüler” diye feryat etti. Karadağ’õn bugün Adana’da toprağa verileceği öğrenildi. Ailesi: Hakan’ı öldürdüler EMEĞİNİ YOKSULLARA ADADI Dink cinayeti müdahil avukatı ölü bulundu İstanbul Haber Servisi - Hrant Dink cinayeti davasõ- nõn müdahil avukatlarõndan Hakan Karadağ (40), dün Şehremini’deki evinde asõl- mõş halde bulundu. İlk otopsi incelemesine göre intihar etti- ği tahmin edilen Karadağ, Dink cinayeti davasõ sõrasõn- da Ogün Samast tarafõndan tehdit edilmişti. Karadağ’õn ölümü, Samatya’da oturan ve sevgilisi olduğu iddia edilen Ç.P’nin Şehre- mini’deki evine gitmesi üzerine öğrenildi. Ç.P’nin ifadesinde, “Gündüz saatlerinde telefonla konuşurken tartıştık. Kapattık- tan sonra ‘Anneme hesap vereceksin’ diye bir mesaj attı. Gece 02.30 sıralarında me- rak edip evine gittim. Doğalgaz borusuna asılı halde buldum” dediği öne sürüldü. Çağdaş Hukukçular Derneği Yönetim Ku- rulu üyesi avukat Ebru Timtik, olayõn ilk bulgulara göre intihar vakasõ gibi göründü- ğünü belirterek “Tehdit edildiğine ilişkin bilgimiz var ama bu ihtimale itibar etme- mek gerek” dedi. Baroda tören düzenlendi Karadağ için İstanbul Barosu önünde tö- ren düzenlendi. Törende konuşan İstanbul Barosu Başkanõ Muammer Aydın, “Hakan hep inandığı şeyler uğruna savaşan dik duruşu olan biriydi” dedi. Avukat Taylan Tanay da “O emeğini yoksullara, ezilenle- re adadı” diye konuştu. Törenin ardõndan avukat Karadağ’õn cenazesi Armutlu’daki Cemevi’ne gönderildi. Ordan da toprağa ve- rilmek üzere memleketi Adana’ya uğurlandõ. Dink cinayeti davasõnõn 12. duruşmasõnda, Karadağ, Dink’in katil zanlõsõ Samast’õn kendisini tehdit ettiğini, elindeki kâğõda bir şeyler yazarak cebine koyduğunu söylemiş, mahkeme başkanõ da Samast’tan aldõğõ kâğõ- dõn üzerinde Hakan Karadağ’õn isminin yaz- dõğõnõ tespit etmişti. İstanbul Barosu’ndaki törende Karadağ’ın kız kar- deşi güçlükle sakinleştirildi. (HÜLYA KESKİN) ‘Cin çıkartma’ cinayeti TÜBA genç bilim insanlarını ödüllendirdi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle