19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 5 HAZİRAN 2010 CUMARTESİ 6 HABERLER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Silivri İzlenimleri 31 Mayıs Pazartesi günü Yıldız Kenter’le gazetede buluşup Mustafa Balbay’ı, Tuncay Özkan’ı görmek için Silivri’ye gittik. Gözlerim Doğu’yu da (Perinçek) aradı fakat yoktu. Silivri’de görülen davadan hiçbir şey anlamadığımı söyleyebilirim. Ya da gördüğüm şey hiçbir şeye benzemiyor. Biz salona girdiğimizde tutuklu sanıklardan Kemal Aydın’ın “çapraz sorgu”su yapılıyordu. Çapraz sorgu ne demek? Bu da Silivri hukukunun hukuk literatürüne bir katkısı mı? Uzakta olduğumuz için, soru yönelten kişinin kim olduğunu anlayamıyoruz. Bu bir insan mı, yoksa robot mudur? Heyecansız, tekdüze bir sesle sorular yöneltiyor. Duyduğumuz ses, düğmesine basılan bir ses kayıt aygıtından da gelebilir. Deneyimli CUMOK’lu arkadaşımız bunun savcılardan biri olduğunu söylüyor. Tutuklu sanık, sesin sahibine arada bir ağır suçlamalar yöneltiyor. Robot seste herhangi bir değişiklik yok. Sorular tek düze sürüp gidiyor. Sorulanlar ise, kişisel birtakım telefon konuşmalarından alınan bazı kelimelere dayandırılmış. Dinlerken, bunların darbeyle, Balbay’la, Özkan’la, başkaca sanıklarla ne ilgisi olabilir diye düşünüyorum. Yıldız Kenter, yanı başımda, “Kafka” diye mırıldanıyor… Evet. İstanbul Tiyatro Festivali’nde bir Kafka uyarlaması izliyor gibiyiz. Silivri’de tanık olduğumuz duruşmanın yarattığı izlenim bu. Ne var ki, yukarıdaki kürsülerde oturan oyuncular gösteri bitiminde evlerine gidecekler. Aşağıdakilerden Balbay’ın tutukluluğu bir yıl dört aya ulaşmak üzere. Tuncay Özkan? Ötekiler? Bu nasıl bir dava? Nasıl sonuçlanacak? Ne zaman sona erecek? Kafka’nın yapıtından bu yılki İstanbul Tiyatro Festivali’nde sahnelenen (Alman yapımı) “Dava”daki gibi, gerçekten de her şey insanın kanını donduracak bir duyarsızlık labirentinde sanki sonsuzca devam etmek üzere kurgulanmış ve öyle de sürüp gidiyor… Arada, mahkeme başkanının izniyle, tutuklu arkadaşlarımızla görüşüp kucaklaştık. İyi olmasına iyiler ama bunun anlamı ne? Sağlam karakterli insanın cezaevi koşullarında daha bir disiplinli yaşaması kuraldır. İyi de, yitirilen zamanların, çektirilen sıkıntıların, yoksunlukların bedelini kim ödeyecek? Böyle bir bedel var mı? Mustafa’nın, o hapisteyken ikinci yaşına basan oğlunun, on yaşına basan kızının yaşadıkları duygu karmaşasının kişiliklerinde açabileceği sorunların hesabını, kim, nasıl verecek? Tutuklulukların devamı yönünde ısrarla oy kullanan yargıçların adlarını sorup öğrendim: Hasan Hüseyin Özese ve Sedat Sami Haşıloğlu. Bu nasıl bir hukuk, nasıl adalet? Üç yargıçtan biri olan mahkeme başkanı tahliye yönünde oy kullanırken ve tutuklulukların çoktandır yargısız infaza dönüşmüş olduğu ayyuka çıkmışken öteki ikisi ısrarla tutukluluğun devamı yönünde oy kullanıyor. Gelecekte bu yargıçlarla acaba nerede, hangi koşullarda karşılaşacağız? Geçenlerde Ali Sirmen yazdı. Bizim Barış Davası yargıçlarından birini, Ergenekon sanıklarından birinin savunmanı olarak gördük… Yaşamın insanın önüne neler çıkarabileceğini kestirmek kolay değil… Çıkışta, Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı bir basın bildirisi okudu. Bildiri metni görebildiğim kadarıyla bir tek bizim gazetede yer aldı. Zaten orada, bizim gazeteden arkadaşlar dışında, nereden olduğunu bilmediğim bir muhabir kızcağız vardı. Bir de, Zaman gazetesinin haber ajansı olduğunu öğrendiğim Cihan TV… Sendika başkanı, bildiri okunurken orada bulunan bizlerin (Yıldız Hanım’ın, Nail Güreli’nin ve benim) de bir şeyler söylememizi istediğinde, ben Silivri’de yaşanmakta olan şeyin “tutukluluk” değil, “esaret” olabileceğini söyledim. Esaret sadece cezaevinde de değil. Çok değerli dostum, büyük yurtsever Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu hastanede esir. Prof. Dr. Mehmet Haberal aynı durumda. Tiyatro dedik fakat yaşanan şey trajediden farksız. Ya da bir karabasan. Toplum, üzerine serpilmiş olan ölü toprağının altından silkinip kalkmadıkça devam edeceği de anlaşılıyor. Ben öncelikle yazar örgütlerini, Türkiye Yazarlar Sendikası’nı, PEN Yazarlar Birliği’ni , Edebiyatçılar Derneği’ni, akıl, mantık, hukuk ve vicdan dışı boyutlara ulaşan tutukluluklara karşı toplumu harekete geçirecek etkili eylemlerde görmek istiyorum. Ulusal ve uluslararası üne sahip yazarlarımızı, sanatçılarımızı, öğretim üyelerimizi, bilim insanlarımızı, ülkemizi bu hukuk ayıbından kurtaracak eylemlere çağırıyorum. Sadece bildiri yayımlayarak ya da imza toplayarak değil, sürekli platformlar oluşturarak… Yukarıda adı geçen meslek kuruluşlarının ortaklaşa düzenleyecekleri bir açlık grevi, konuya özellikle yabancı medyanın dikkatini çekecek bir eylem platformu oluşturamaz mı? Adalet çünkü, kimi kez, verilmesi beklenmeyip alınması gereken bir şeydir de… [email protected] Faks: (0212) 343 72 64 Barzani çalõşmalarõ önemsediğini belirtirken, BDP’liler mağdur olduklarõnõ söyledi ‘Açõlõm’da ayrõ düştülerAYŞE SAYIN ANKARA - Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Lideri Mesud Barzani yak- laşõk 1 saat baş başa görüştüğü BDP’li- lerle, AKP hükümetinin başlattõğõ “Kürt açılımı” konusunda görüş ay- rõlõğõna düştü. BDP’liler, “açılım mağduru” olduklarõnõ örnekleriyle anlatõrken Barzani Türkiye ile 6 yõl sonra bu kadar üst düzeyde karşõlan- masõ ve ilişkilerin yeniden kurulma- sõndan duyduğu memnuniyeti dile getirdi: “Akan kanın durması için herkesin üzerine düşen görevi yap- ması gerektiğini” söyledi. BDP Genel Başkanõ Selahattin Demirtaş, Grup Başkanvekili Bengi Yıldız ve eski DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk, Barzani ile yaklaşõk 1 saatlik görüşme yaptõ. Demirtaş gö- rüşmeden sonra yaptõğõ kõsa açõkla- mada, Türkiye’nin hem komşularõy- la hem de “Kürdistan bölgesi”yle diplomatik, ekonomik, kültürel iliş- kilerin gelişmesinden mennuniyet du- yacaklarõnõ belirtirken “Barzani de zi- yaretinin Türkiye ile ilişkilerin da- ha sağlıklı yürümesine vesile olması dileğini iletti” dedi. Demirtaş, bir so- ru üzerine Barzani’nin AKP hükü- metinin “Kürt açılımı”nõ “takdir” et- tiğini belirterek, “Biz açılım süreci- nin demokratikleşmeyi kökten bir reformu ifade etmediğini söylüyo- ruz” diye konuştu. Edinilen bilgiye göre görüşmede, BDP kanadõ, açõlõm konusunda Bar- zani’ye bilgi verirken “Biz açılımın mağduruyuz” görüşünü iletti. Genel Başkan Demirtaş, AKP’nin başlattõ- ğõ açõlõm sonrasõnda “DTP’nin ka- patıldığını, çok sayıda partilinin tutuklandığını, bölgede kan akma- ya devam ettiğini” anlattõ. Barza- ni’nin görüşmede “BDP ile ilişki- ler”den çok “Türkiye Cumhuriyeti devleti”yle ilişkileri ön plana çõkaran mesajlar verdiği öğrenildi. Sorunlarõn “barışçıl” yoldan çözülmesini önem- sediğini belirten Barzani, bu anlamda AKP’nin başlattõğõ “açılım”õ önem- sediğini ifade etti. Görüşme sonrasõ bir grup gazeteci ile sohbet eden Demirtaş, Barzani’nin bu ziyaretin odağõna daha çok “Tür- kiye ile ilişkiler”i koyduğunu belir- tirken “Açılım konusunda sayın Barzani’nin yeterli bilgiye sahip olduğunu sanmıyorum. Kendisi so- runların ‘barõşçõl’ yoldan çözülme- sine katkı sağlayacağı için bu süre- ci desteklediğini söylüyor” dedi. Görüşmede, BDP’nin Kuzey Irak’ta büro açma konusunun da ele alõndõ- ğõnõ, Erbil’in yanõ sõra bölgedeki di- ğer illerde de büro açma isteğini ilet- tiklerini kaydeden Demirtaş, “Kendisi memnuniyetle karşıladı, tarih ko- nuşmadık ama her zaman bekledi- ğini ifade etti” bilgisini verdi. Görüşmede, Ahmet Türk, görüşme zamanõnõn sõnõrlõ olmasõndan yakõna- rak, “Sizi yemekte de ağırlamak isterdik” deyince Barzani, “Bun- dan sonra daha sık geleceğim, in- şallah o zaman yemekte de görü- şürüz” karşõlõğõnõ verdi. Edinilen bilgiye göre görüşmede, Barzani ve BDP heyeti “Kürtçe” konuştu. Dõşişleri Bakanõ Ahmet Da- vutoğlu’nun, “ağabey” anlamõna ge- len “Kak” diye hitap ettiğ Barzani de dünkü görüşmede Ahmet Türk’e “Kak Ahmet” diye hitap etti. Yum- ruklu saldõrõ nedeniyle Türk’e “geç- miş olsun” dileğini ileten Barza- ni’nin, sõnõr ötesi operasyonlar, PKK, BDP’lilerin Kandil ziyareti hazõrlõğõ konularõna girmediği bildirildi. SALDIRILAR ARTIYOR PKK’nin hedefi kent merkezleri Yurt Haberleri Servisi - Terör örgütü PKK, son günlerde özellikle kent merkezlerindeki emniyet ve po- lis birimlerini hedef almaya başladõ. Van Gevaş İlçe Emniyet Müdürlü- ğü ile yakõnõndaki polis lojmanlarõna, önceki gece teröristlerce uzun namlulu silahlarla taciz ateşi açõldõ. Emniyet Müdürlüğü binasõna isabet eden ro- ketatar mermisinin patlamamasõ fa- ciayõ önledi. Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polislerin ateşe anõnda karşõ- lõk vermesiyle teröristler geri püs- kürtüldü. Saldõrõdan sonra, bölgeye çok sayõda takviye kuvvet gönderildi. Mardin’in Nusaybin ilçe Emniyet Müdürlüğü binasõna da önceki gece patlayõcõ atõldõ. Patlayõcõ bahçede in- filak etti, olayda can kaybõ olmadõ. Hakkâri’de operasyona giden polis aracõna Hakkâri-Çukurca karayolun- da teröristlerce uzun namlulu silahlarla ateş açõldõ. Saldõrõda ölen ya da yara- lanan olmazken bölgede operasyon- larõnõ sürdüren başka bir polis aracõ- na, yüksek kesimlerden uzun namlu- lu silahlarla ateş edildi. Çatõşmada bir polis yaralandõ. TEMİZÖZ DAVASI Tanıktan savcıya suçlama DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Şõrnak’õn Cizre ilçesinde 1993-95 yõllarõnda işlenen ve eski Kayseri Jandarma Alay Komutanõ Albay Cemal Temizöz’ün tutuklu olarak yargõlandõğõ davada ifade veren tanõk Mehmet Nuri Binzet, soruşturmayõ yürüten savcõnõn ken- disini yönlendirdiğini belirterek sav- cõ hakkõnda soruşturma başlatõlma- sõ gerektiğini söyledi. Binzet, “Ben savcının vicdanının noksan oldu- ğunu düşünüyorum” dedi. Diyarbakõr 6. Ağõr Ceza Mahke- mesi’ndeki duruşmada Binzet, sa- nõklardan ağabeyi Kamil Atağ hak- kõnda insafsõzca ifadelerde bulun- duğunu bunun da aralarõndaki hu- sumetten kaynaklandõğõnõ, savcõnõn da bu durumu kullandõğõnõ ileri sür- dü. Savcõnõn kendisinden Albay Te- mizöz, eski Eskişehir İl Jandarma Komutanõ ve Ercinzan’daki Erge- nekon soruşturmasõ kapsamõnda tu- tuklu yargõlanan Recep Gençoğlu ile emekli Erdal Sarızeybek hakkõnda bilgi istediğini iddia eden Binzet, “Savcı, bu isimlerin çok tehlikeli olduğunu bana anlattı. Ben Recep Gençoğlu’nun çok mütevazı ol- duğunu söyledim. Gençoğlu bir er gibi karakol komutanıydı. Ken- disinden o yüzden hoşlanıyorum” diye konuştu. G E N E L K U R M A Y B A Ş K A N I O R G E N E R A L İ L K E R B A Ş B U Ğ : Mücadelemiz sürecek BDP’den ağõr suçlama ŞõrnakMilletvekiliBayõndõr’ayapõlanpolismüdahalesiniİsrail’inyardõmgemilerine yaptõğõ saldõrõya benzeten BDP’li Yõldõz “Türkiye devlet terörü uyguluyor” dedi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - BDP, Silopi ve Şõr- nak’da, Şõrnak Milletvekili Se- vahir Bayındır’õn kalça kemi- ğinin kõrõlmasõna yol açan polis müdahalesini, İsrail’in yardõm gemilerine yaptõğõ saldõrõya ben- zetti. BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, Türkiye’yi İsrail gibi “devlet terörü” uygula- makla suçlarken “İsrail’i kı- nayan Başbakan, sivillere yö- nelik bu saldırıyı kınayacak mı” diye sordu. Yõldõz, Meclis’te düzenlediği basõn toplantõsõnda, Şõrnak’da aşõrõ hõz yapan bir zõrhlõ polis aracõnõn 14 yaşõndaki çocuğu ezerek öldürdüğünü de anõmsatarak “İsrail’e ‘Siz çocuk- larõ katletmeyi iyi bilirsiniz’ diyen Başbakan’a sormak istiyoruz: Fırat Basan’ı kim katletti? İsrail askerleri mi?” diye sordu. TBMM İnsan Hak- larõnõ İnceleme Komisyonu Başkanõ Zafer Üskül, olaylar sõrasõnda güvenlik güçlerinin “orantısız güç” kullanõp kullanmadõğõnõ in- celemek için heyet göndermeyi planladõğõnõ açõkladõ. Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu, TBMM Genel Kuru- lu’nda milletvekillerinin soru- larõnõ yanõtlarken BDP’li Ba- yõndõr’õn yaralandõğõ olaylarõn, “devlet terörü” olarak nitelen- dirilmesini kabul edemeyecek- lerini belirtti. Çubukçu, “Bu açıkça tehdittir, barış dili al- tında hiç kimseyi tehdit etme- yin. Hiçbir milletvekiline bu söz yakışmıyor, aynen iade ediyo- rum” diye konuştu. DİYARBAKIR (Cum- huriyet Bürosu) - Şõrnak’ta önceki gece çõkan olaylarda 14 yaşõndaki Fırat Basan, zõrhlõ polis aracõnõn altõnda kalarak yaşamõnõ yitirdi. Çevredekiler tarafõndan Şõrnak Devlet Hastanesi’ne kaldõrõlmak istenirken yaşa- mõnõ yitiren Basan’õn öldü- ğünün duyulmasõyla birlikte olay yerinde bulunan kala- balõk polislerin üzerine yü- rümek istedi. Öfkeli eylem- cilere cop ve gaz bombala- rõyla müdahale edildi. Taş ve sopalarla karşõlõk veren ka- labalõk, bir polis aracõnõn camlarõnõ kõrdõ. Polis aracõnõ yakan eylemciler, terör ör- gütü PKK lehine sloganlar at- tõ. Basan’õn cenazesi ilçede toprağa verildi. Hakkâri’nin Yüksekova il- çesine bağlõ Akocak köyü Sülük mezrasõndaki boş bir arazide çocuklar bir cisim buldu. Çocuklarõn cismi kur- caladõklarõ sõrada meydana gelen patlamada 9 yaşõndaki Taner Y. ile 12 yaşõndaki Ozan Y. yaralandõ. Yaralõ çocuklar ilk müdahalenin ar- dõndan Van’a sevk edildi. SELAHATTİN GÖKATALAY MALATYA - Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, Türk Silahlõ Kuvvetleri olarak te- rörle mücadeleye kararlõlõkla de- vam edeceklerini vurguladõ. Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, terörle mücadele kapsamõnda alõnan önlemleri in- celemek için beraberinde Kara Kuvvetleri Komutanõ Orgeneral Işık Koşaner, Jandarma Genel Komutanõ Orgeneral Avni Atilla Işık ile birlikte Malatya 2. Ordu Komutanlõğõ’nõ ziyaret etti. Ar- dõndan beraberindeki komutanlar ve 2. Ordu Komutanõ Orgeneral Nejdet Özel ile birlikte Vali Ulvi Saran’õn makamõna geçen Orge- neral Başbuğ, burada gazetecilere açõklamalarda bulundu. Özellikle 2. ve 3. ordunun sorumluluk böl- gesindeki terör durumunu değer- lendirmek için bir dizi inceleme- lerde bulunacağõnõ belirten Başbuğ, “Bu kapsamda, terörle mücade- le kapsamında birlikler tarafın- dan alınan tedbirler hakkında görüşme, ayrıca önümüzdeki sü- reçte alınması gerekli olan ted- birler üzerinde de yine arka- daşlarla görüşmeler yapacağız. Biz Türk Silahlı Kuvvetleri ola- rak terörle mücadele kapsamın- da da elbette görevimizin başın- dayız ve Türk Silahlı Kuvvetle- ri olarak terörle mücadeleye ka- rarlılıkla devam edeceğiz” dedi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Di- yarbakõr Cezaevi’nde bulunan ve kamuoyun- da taş atan çocuklar olarak bilinen Terörle Mü- cadele Yasasõ (TMY) mağduru çocuklar, ani bir kararla kent dõşõndaki 8 ayrõ cezaevine gön- derildi. Çocuklarõn aileleri ve Çocuklar İçin Adalet Girişimi sözcüleri dün Diyarbakõr Ce- zaevi önünde oturma eylemi başlattõ. Taş attõğõ için tutuklanan çocuklarõn ailele- ri, görüş ve oturma eylemi için gittikleri ce- zaevinde çocuklarõnõn Adalet Bakanlõğõ’nõn ta- limatõyla diğer cezaevlerine sevk edilmesine ai- leleri tepki gösterdi. Aileler, sembolik olarak bir gün olmasõ planlanan oturma eylemini sü- resiz olarak devam ettireceklerini söyledi. PANZER 1 ÇOCUĞU EZDİ Orgeneral İlker Başbuğ, terörle mücadele kapsamõnda alõnan önlemleri incelemek için Malatya 2. Ordu Komutanlõğõ’nõ ziyaret etti. DİYARBAKIR (Cumhu- riyet Bürosu) - Şõrnak’ta ön- ceki gün Silopi ilçesinde ya- şanan olaylarõn yarattõğõ ge- rilim bölgede tansiyonu yük- seltti. BDP Hakkâri il örgütü olaylarõ protesto için oturma eylemi yaptõ. Basõn açõklamasõnõn ardõndan kalabalõk dağõlõrken bir grup Dağgöl Mahallesi’nde lastik yakarak barikat kurup slogan attõ. Po- lis basõnçlõ su ve göz yaşartõcõ bomba kul- lanarak grubu dağõtmaya çalõşõlõrken gös- tericiler de taş atarak karşõlõk verdi. Olay- larda 3 kişi gözaltõna alõndõ. Şõrnak’õn Cizre ilçesinde ise BDP ilçe teşkilatõ önünde toplanan bir grup, Cizre tank taburuna doğru yürüdü. Yü- rüyüşten sonra gruptaki ba- zõ kişiler polis panzerlerini taş yağmuruna tuttu. Polis biber gazõ ve tazyikli su sõkarak müdahalede bulundu. Gösterici gruplar ara sokaklara kaçtõ. Dün Silopi ve Cizre’de esnaf kepenk açmadõ. PKK ise Silopi’deki olaylar için, “Bu saldõrõlar karşõlõksõz bõ- rakõlmayacaktõr” diyerek tehdit etti. TMK mağduru çocuklara sürgün TANSİYON YÜKSELDİ Başbuğ, Malatya’da gazetecilere açıklamalarda bulundu. ‘CESUR ADIMLAR ATILIRSA ÇÖZÜME YAKLAŞILIR’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanõ Mesud Barzani, Ankara’da bir araya geldiği diplo- mat ve akademisyenlere kapalõ kapõlar ardõnda yaptõğõ konuşmada, Kuzey Irak’taki terörle mücadele konusunda adõm atacağõnõn işa- retlerini vermezken AKP hükümetinin ‘açı- lım’ politikalarõnõ destekleyeceği vaadinde bu- lundu. Barzani toplantõda, PKK ile mücade- le konusunda şu ifadeleri kullandõ: “Türk ol- sun, Kürt olsun her Türk vatandaşının ölü- mü bizi üzüyor. Şiddete ve kan dökülme- sine karşıyız. Türkiye’de Kürt sorununun çözümü için Türkiye Başbakanı ve hükü- meti tarafından uygulanan bu açılım po- litikasını destekliyorum. Bu tür bir sorun şiddet ve askeri önlemlerle çözülemez. Açılım politikası ne kadar fazla sürer ve ne kadar çok cesur ve başarılı adım atılırsa bu bizi çözüme o kadar yaklaştırır.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle