Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 5 HAZİRAN 2010 CUMARTESİ
6 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Silivri İzlenimleri
31 Mayıs Pazartesi günü Yıldız Kenter’le
gazetede buluşup Mustafa Balbay’ı, Tuncay
Özkan’ı görmek için Silivri’ye gittik.
Gözlerim Doğu’yu da (Perinçek) aradı fakat
yoktu.
Silivri’de görülen davadan hiçbir şey
anlamadığımı söyleyebilirim.
Ya da gördüğüm şey hiçbir şeye
benzemiyor.
Biz salona girdiğimizde tutuklu sanıklardan
Kemal Aydın’ın “çapraz sorgu”su yapılıyordu.
Çapraz sorgu ne demek? Bu da Silivri
hukukunun hukuk literatürüne bir katkısı mı?
Uzakta olduğumuz için, soru yönelten
kişinin kim olduğunu anlayamıyoruz.
Bu bir insan mı, yoksa robot mudur?
Heyecansız, tekdüze bir sesle sorular
yöneltiyor.
Duyduğumuz ses, düğmesine basılan bir
ses kayıt aygıtından da gelebilir.
Deneyimli CUMOK’lu arkadaşımız bunun
savcılardan biri olduğunu söylüyor.
Tutuklu sanık, sesin sahibine arada bir ağır
suçlamalar yöneltiyor.
Robot seste herhangi bir değişiklik yok.
Sorular tek düze sürüp gidiyor.
Sorulanlar ise, kişisel birtakım telefon
konuşmalarından alınan bazı kelimelere
dayandırılmış.
Dinlerken, bunların darbeyle, Balbay’la,
Özkan’la, başkaca sanıklarla ne ilgisi olabilir
diye düşünüyorum.
Yıldız Kenter, yanı başımda, “Kafka” diye
mırıldanıyor…
Evet. İstanbul Tiyatro Festivali’nde bir Kafka
uyarlaması izliyor gibiyiz.
Silivri’de tanık olduğumuz duruşmanın
yarattığı izlenim bu.
Ne var ki, yukarıdaki kürsülerde oturan
oyuncular gösteri bitiminde evlerine
gidecekler.
Aşağıdakilerden Balbay’ın tutukluluğu bir yıl
dört aya ulaşmak üzere.
Tuncay Özkan? Ötekiler?
Bu nasıl bir dava? Nasıl sonuçlanacak? Ne
zaman sona erecek?
Kafka’nın yapıtından bu yılki İstanbul
Tiyatro Festivali’nde sahnelenen (Alman
yapımı) “Dava”daki gibi, gerçekten de her şey
insanın kanını donduracak bir duyarsızlık
labirentinde sanki sonsuzca devam etmek
üzere kurgulanmış ve öyle de sürüp gidiyor…
Arada, mahkeme başkanının izniyle, tutuklu
arkadaşlarımızla görüşüp kucaklaştık.
İyi olmasına iyiler ama bunun anlamı ne?
Sağlam karakterli insanın cezaevi
koşullarında daha bir disiplinli yaşaması
kuraldır.
İyi de, yitirilen zamanların, çektirilen
sıkıntıların, yoksunlukların bedelini kim
ödeyecek? Böyle bir bedel var mı?
Mustafa’nın, o hapisteyken ikinci yaşına
basan oğlunun, on yaşına basan kızının
yaşadıkları duygu karmaşasının kişiliklerinde
açabileceği sorunların hesabını, kim, nasıl
verecek?
Tutuklulukların devamı yönünde ısrarla oy
kullanan yargıçların adlarını sorup öğrendim:
Hasan Hüseyin Özese ve Sedat Sami
Haşıloğlu.
Bu nasıl bir hukuk, nasıl adalet?
Üç yargıçtan biri olan mahkeme başkanı
tahliye yönünde oy kullanırken ve
tutuklulukların çoktandır yargısız infaza
dönüşmüş olduğu ayyuka çıkmışken öteki
ikisi ısrarla tutukluluğun devamı yönünde oy
kullanıyor.
Gelecekte bu yargıçlarla acaba nerede,
hangi koşullarda karşılaşacağız?
Geçenlerde Ali Sirmen yazdı. Bizim Barış
Davası yargıçlarından birini, Ergenekon
sanıklarından birinin savunmanı olarak
gördük…
Yaşamın insanın önüne neler
çıkarabileceğini kestirmek kolay değil…
Çıkışta, Türkiye Gazeteciler Sendikası
Başkanı bir basın bildirisi okudu.
Bildiri metni görebildiğim kadarıyla bir tek
bizim gazetede yer aldı.
Zaten orada, bizim gazeteden arkadaşlar
dışında, nereden olduğunu bilmediğim bir
muhabir kızcağız vardı.
Bir de, Zaman gazetesinin haber ajansı
olduğunu öğrendiğim Cihan TV…
Sendika başkanı, bildiri okunurken orada
bulunan bizlerin (Yıldız Hanım’ın, Nail
Güreli’nin ve benim) de bir şeyler söylememizi
istediğinde, ben Silivri’de yaşanmakta olan
şeyin “tutukluluk” değil, “esaret” olabileceğini
söyledim.
Esaret sadece cezaevinde de değil. Çok
değerli dostum, büyük yurtsever Prof. Dr.
Fatih Hilmioğlu hastanede esir. Prof. Dr.
Mehmet Haberal aynı durumda. Tiyatro
dedik fakat yaşanan şey trajediden farksız. Ya
da bir karabasan. Toplum, üzerine serpilmiş
olan ölü toprağının altından silkinip
kalkmadıkça devam edeceği de anlaşılıyor.
Ben öncelikle yazar örgütlerini, Türkiye
Yazarlar Sendikası’nı, PEN Yazarlar Birliği’ni ,
Edebiyatçılar Derneği’ni, akıl, mantık, hukuk
ve vicdan dışı boyutlara ulaşan tutukluluklara
karşı toplumu harekete geçirecek etkili
eylemlerde görmek istiyorum. Ulusal ve
uluslararası üne sahip yazarlarımızı,
sanatçılarımızı, öğretim üyelerimizi, bilim
insanlarımızı, ülkemizi bu hukuk ayıbından
kurtaracak eylemlere çağırıyorum. Sadece
bildiri yayımlayarak ya da imza toplayarak
değil, sürekli platformlar oluşturarak…
Yukarıda adı geçen meslek kuruluşlarının
ortaklaşa düzenleyecekleri bir açlık grevi,
konuya özellikle yabancı medyanın dikkatini
çekecek bir eylem platformu oluşturamaz mı?
Adalet çünkü, kimi kez, verilmesi
beklenmeyip alınması gereken bir şeydir de…
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks: (0212) 343 72 64
Barzani çalõşmalarõ önemsediğini belirtirken, BDP’liler mağdur olduklarõnõ söyledi
‘Açõlõm’da ayrõ düştülerAYŞE SAYIN
ANKARA - Irak Bölgesel Kürt
Yönetimi Lideri Mesud Barzani yak-
laşõk 1 saat baş başa görüştüğü BDP’li-
lerle, AKP hükümetinin başlattõğõ
“Kürt açılımı” konusunda görüş ay-
rõlõğõna düştü. BDP’liler, “açılım
mağduru” olduklarõnõ örnekleriyle
anlatõrken Barzani Türkiye ile 6 yõl
sonra bu kadar üst düzeyde karşõlan-
masõ ve ilişkilerin yeniden kurulma-
sõndan duyduğu memnuniyeti dile
getirdi: “Akan kanın durması için
herkesin üzerine düşen görevi yap-
ması gerektiğini” söyledi.
BDP Genel Başkanõ Selahattin
Demirtaş, Grup Başkanvekili Bengi
Yıldız ve eski DTP Genel Başkanõ
Ahmet Türk, Barzani ile yaklaşõk 1
saatlik görüşme yaptõ. Demirtaş gö-
rüşmeden sonra yaptõğõ kõsa açõkla-
mada, Türkiye’nin hem komşularõy-
la hem de “Kürdistan bölgesi”yle
diplomatik, ekonomik, kültürel iliş-
kilerin gelişmesinden mennuniyet du-
yacaklarõnõ belirtirken “Barzani de zi-
yaretinin Türkiye ile ilişkilerin da-
ha sağlıklı yürümesine vesile olması
dileğini iletti” dedi. Demirtaş, bir so-
ru üzerine Barzani’nin AKP hükü-
metinin “Kürt açılımı”nõ “takdir” et-
tiğini belirterek, “Biz açılım süreci-
nin demokratikleşmeyi kökten bir
reformu ifade etmediğini söylüyo-
ruz” diye konuştu.
Edinilen bilgiye göre görüşmede,
BDP kanadõ, açõlõm konusunda Bar-
zani’ye bilgi verirken “Biz açılımın
mağduruyuz” görüşünü iletti. Genel
Başkan Demirtaş, AKP’nin başlattõ-
ğõ açõlõm sonrasõnda “DTP’nin ka-
patıldığını, çok sayıda partilinin
tutuklandığını, bölgede kan akma-
ya devam ettiğini” anlattõ. Barza-
ni’nin görüşmede “BDP ile ilişki-
ler”den çok “Türkiye Cumhuriyeti
devleti”yle ilişkileri ön plana çõkaran
mesajlar verdiği öğrenildi. Sorunlarõn
“barışçıl” yoldan çözülmesini önem-
sediğini belirten Barzani, bu anlamda
AKP’nin başlattõğõ “açılım”õ önem-
sediğini ifade etti.
Görüşme sonrasõ bir grup gazeteci
ile sohbet eden Demirtaş, Barzani’nin
bu ziyaretin odağõna daha çok “Tür-
kiye ile ilişkiler”i koyduğunu belir-
tirken “Açılım konusunda sayın
Barzani’nin yeterli bilgiye sahip
olduğunu sanmıyorum. Kendisi so-
runların ‘barõşçõl’ yoldan çözülme-
sine katkı sağlayacağı için bu süre-
ci desteklediğini söylüyor” dedi.
Görüşmede, BDP’nin Kuzey Irak’ta
büro açma konusunun da ele alõndõ-
ğõnõ, Erbil’in yanõ sõra bölgedeki di-
ğer illerde de büro açma isteğini ilet-
tiklerini kaydeden Demirtaş, “Kendisi
memnuniyetle karşıladı, tarih ko-
nuşmadık ama her zaman bekledi-
ğini ifade etti” bilgisini verdi.
Görüşmede, Ahmet Türk, görüşme
zamanõnõn sõnõrlõ olmasõndan yakõna-
rak, “Sizi yemekte de ağırlamak
isterdik” deyince Barzani, “Bun-
dan sonra daha sık geleceğim, in-
şallah o zaman yemekte de görü-
şürüz” karşõlõğõnõ verdi.
Edinilen bilgiye göre görüşmede,
Barzani ve BDP heyeti “Kürtçe”
konuştu. Dõşişleri Bakanõ Ahmet Da-
vutoğlu’nun, “ağabey” anlamõna ge-
len “Kak” diye hitap ettiğ Barzani de
dünkü görüşmede Ahmet Türk’e
“Kak Ahmet” diye hitap etti. Yum-
ruklu saldõrõ nedeniyle Türk’e “geç-
miş olsun” dileğini ileten Barza-
ni’nin, sõnõr ötesi operasyonlar, PKK,
BDP’lilerin Kandil ziyareti hazõrlõğõ
konularõna girmediği bildirildi.
SALDIRILAR ARTIYOR
PKK’nin
hedefi kent
merkezleri
Yurt Haberleri Servisi - Terör
örgütü PKK, son günlerde özellikle
kent merkezlerindeki emniyet ve po-
lis birimlerini hedef almaya başladõ.
Van Gevaş İlçe Emniyet Müdürlü-
ğü ile yakõnõndaki polis lojmanlarõna,
önceki gece teröristlerce uzun namlulu
silahlarla taciz ateşi açõldõ. Emniyet
Müdürlüğü binasõna isabet eden ro-
ketatar mermisinin patlamamasõ fa-
ciayõ önledi. Emniyet Müdürlüğü’nde
görevli polislerin ateşe anõnda karşõ-
lõk vermesiyle teröristler geri püs-
kürtüldü. Saldõrõdan sonra, bölgeye çok
sayõda takviye kuvvet gönderildi.
Mardin’in Nusaybin ilçe Emniyet
Müdürlüğü binasõna da önceki gece
patlayõcõ atõldõ. Patlayõcõ bahçede in-
filak etti, olayda can kaybõ olmadõ.
Hakkâri’de operasyona giden polis
aracõna Hakkâri-Çukurca karayolun-
da teröristlerce uzun namlulu silahlarla
ateş açõldõ. Saldõrõda ölen ya da yara-
lanan olmazken bölgede operasyon-
larõnõ sürdüren başka bir polis aracõ-
na, yüksek kesimlerden uzun namlu-
lu silahlarla ateş edildi. Çatõşmada bir
polis yaralandõ.
TEMİZÖZ DAVASI
Tanıktan
savcıya
suçlama
DİYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu) - Şõrnak’õn Cizre ilçesinde
1993-95 yõllarõnda işlenen ve eski
Kayseri Jandarma Alay Komutanõ
Albay Cemal Temizöz’ün tutuklu
olarak yargõlandõğõ davada ifade
veren tanõk Mehmet Nuri Binzet,
soruşturmayõ yürüten savcõnõn ken-
disini yönlendirdiğini belirterek sav-
cõ hakkõnda soruşturma başlatõlma-
sõ gerektiğini söyledi. Binzet, “Ben
savcının vicdanının noksan oldu-
ğunu düşünüyorum” dedi.
Diyarbakõr 6. Ağõr Ceza Mahke-
mesi’ndeki duruşmada Binzet, sa-
nõklardan ağabeyi Kamil Atağ hak-
kõnda insafsõzca ifadelerde bulun-
duğunu bunun da aralarõndaki hu-
sumetten kaynaklandõğõnõ, savcõnõn
da bu durumu kullandõğõnõ ileri sür-
dü. Savcõnõn kendisinden Albay Te-
mizöz, eski Eskişehir İl Jandarma
Komutanõ ve Ercinzan’daki Erge-
nekon soruşturmasõ kapsamõnda tu-
tuklu yargõlanan Recep Gençoğlu ile
emekli Erdal Sarızeybek hakkõnda
bilgi istediğini iddia eden Binzet,
“Savcı, bu isimlerin çok tehlikeli
olduğunu bana anlattı. Ben Recep
Gençoğlu’nun çok mütevazı ol-
duğunu söyledim. Gençoğlu bir er
gibi karakol komutanıydı. Ken-
disinden o yüzden hoşlanıyorum”
diye konuştu.
G E N E L K U R M A Y B A Ş K A N I O R G E N E R A L İ L K E R B A Ş B U Ğ :
Mücadelemiz sürecek
BDP’den ağõr suçlama
ŞõrnakMilletvekiliBayõndõr’ayapõlanpolismüdahalesiniİsrail’inyardõmgemilerine
yaptõğõ saldõrõya benzeten BDP’li Yõldõz “Türkiye devlet terörü uyguluyor” dedi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - BDP, Silopi ve Şõr-
nak’da, Şõrnak Milletvekili Se-
vahir Bayındır’õn kalça kemi-
ğinin kõrõlmasõna yol açan polis
müdahalesini, İsrail’in yardõm
gemilerine yaptõğõ saldõrõya ben-
zetti. BDP Grup Başkanvekili
Bengi Yıldız, Türkiye’yi İsrail
gibi “devlet terörü” uygula-
makla suçlarken “İsrail’i kı-
nayan Başbakan, sivillere yö-
nelik bu saldırıyı kınayacak
mı” diye sordu.
Yõldõz, Meclis’te düzenlediği
basõn toplantõsõnda, Şõrnak’da aşõrõ
hõz yapan bir zõrhlõ polis aracõnõn 14
yaşõndaki çocuğu ezerek öldürdüğünü
de anõmsatarak “İsrail’e ‘Siz çocuk-
larõ katletmeyi iyi bilirsiniz’ diyen
Başbakan’a sormak istiyoruz: Fırat
Basan’ı kim katletti? İsrail askerleri
mi?” diye sordu. TBMM İnsan Hak-
larõnõ İnceleme Komisyonu Başkanõ
Zafer Üskül, olaylar sõrasõnda
güvenlik güçlerinin “orantısız
güç” kullanõp kullanmadõğõnõ in-
celemek için heyet göndermeyi
planladõğõnõ açõkladõ.
Milli Eğitim Bakanõ Nimet
Çubukçu, TBMM Genel Kuru-
lu’nda milletvekillerinin soru-
larõnõ yanõtlarken BDP’li Ba-
yõndõr’õn yaralandõğõ olaylarõn,
“devlet terörü” olarak nitelen-
dirilmesini kabul edemeyecek-
lerini belirtti. Çubukçu, “Bu
açıkça tehdittir, barış dili al-
tında hiç kimseyi tehdit etme-
yin. Hiçbir milletvekiline bu
söz yakışmıyor, aynen iade ediyo-
rum” diye konuştu.
DİYARBAKIR (Cum-
huriyet Bürosu) - Şõrnak’ta
önceki gece çõkan olaylarda
14 yaşõndaki Fırat Basan,
zõrhlõ polis aracõnõn altõnda
kalarak yaşamõnõ yitirdi.
Çevredekiler tarafõndan
Şõrnak Devlet Hastanesi’ne
kaldõrõlmak istenirken yaşa-
mõnõ yitiren Basan’õn öldü-
ğünün duyulmasõyla birlikte
olay yerinde bulunan kala-
balõk polislerin üzerine yü-
rümek istedi. Öfkeli eylem-
cilere cop ve gaz bombala-
rõyla müdahale edildi. Taş ve
sopalarla karşõlõk veren ka-
labalõk, bir polis aracõnõn
camlarõnõ kõrdõ. Polis aracõnõ
yakan eylemciler, terör ör-
gütü PKK lehine sloganlar at-
tõ. Basan’õn cenazesi ilçede
toprağa verildi.
Hakkâri’nin Yüksekova il-
çesine bağlõ Akocak köyü
Sülük mezrasõndaki boş bir
arazide çocuklar bir cisim
buldu. Çocuklarõn cismi kur-
caladõklarõ sõrada meydana
gelen patlamada 9 yaşõndaki
Taner Y. ile 12 yaşõndaki
Ozan Y. yaralandõ. Yaralõ
çocuklar ilk müdahalenin ar-
dõndan Van’a sevk edildi.
SELAHATTİN GÖKATALAY
MALATYA - Genelkurmay
Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ,
Türk Silahlõ Kuvvetleri olarak te-
rörle mücadeleye kararlõlõkla de-
vam edeceklerini vurguladõ.
Genelkurmay Başkanõ Orgeneral
İlker Başbuğ, terörle mücadele
kapsamõnda alõnan önlemleri in-
celemek için beraberinde Kara
Kuvvetleri Komutanõ Orgeneral
Işık Koşaner, Jandarma Genel
Komutanõ Orgeneral Avni Atilla
Işık ile birlikte Malatya 2. Ordu
Komutanlõğõ’nõ ziyaret etti. Ar-
dõndan beraberindeki komutanlar
ve 2. Ordu Komutanõ Orgeneral
Nejdet Özel ile birlikte Vali Ulvi
Saran’õn makamõna geçen Orge-
neral Başbuğ, burada gazetecilere
açõklamalarda bulundu. Özellikle
2. ve 3. ordunun sorumluluk böl-
gesindeki terör durumunu değer-
lendirmek için bir dizi inceleme-
lerde bulunacağõnõ belirten Başbuğ,
“Bu kapsamda, terörle mücade-
le kapsamında birlikler tarafın-
dan alınan tedbirler hakkında
görüşme, ayrıca önümüzdeki sü-
reçte alınması gerekli olan ted-
birler üzerinde de yine arka-
daşlarla görüşmeler yapacağız.
Biz Türk Silahlı Kuvvetleri ola-
rak terörle mücadele kapsamın-
da da elbette görevimizin başın-
dayız ve Türk Silahlı Kuvvetle-
ri olarak terörle mücadeleye ka-
rarlılıkla devam edeceğiz” dedi.
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Di-
yarbakõr Cezaevi’nde bulunan ve kamuoyun-
da taş atan çocuklar olarak bilinen Terörle Mü-
cadele Yasasõ (TMY) mağduru çocuklar, ani bir
kararla kent dõşõndaki 8 ayrõ cezaevine gön-
derildi. Çocuklarõn aileleri ve Çocuklar İçin
Adalet Girişimi sözcüleri dün Diyarbakõr Ce-
zaevi önünde oturma eylemi başlattõ.
Taş attõğõ için tutuklanan çocuklarõn ailele-
ri, görüş ve oturma eylemi için gittikleri ce-
zaevinde çocuklarõnõn Adalet Bakanlõğõ’nõn ta-
limatõyla diğer cezaevlerine sevk edilmesine ai-
leleri tepki gösterdi. Aileler, sembolik olarak
bir gün olmasõ planlanan oturma eylemini sü-
resiz olarak devam ettireceklerini söyledi.
PANZER 1 ÇOCUĞU EZDİ
Orgeneral İlker Başbuğ,
terörle mücadele kapsamõnda
alõnan önlemleri incelemek
için Malatya 2. Ordu
Komutanlõğõ’nõ ziyaret etti.
DİYARBAKIR (Cumhu-
riyet Bürosu) - Şõrnak’ta ön-
ceki gün Silopi ilçesinde ya-
şanan olaylarõn yarattõğõ ge-
rilim bölgede tansiyonu yük-
seltti. BDP Hakkâri il örgütü
olaylarõ protesto için oturma eylemi yaptõ.
Basõn açõklamasõnõn ardõndan kalabalõk
dağõlõrken bir grup Dağgöl Mahallesi’nde
lastik yakarak barikat kurup slogan attõ. Po-
lis basõnçlõ su ve göz yaşartõcõ bomba kul-
lanarak grubu dağõtmaya çalõşõlõrken gös-
tericiler de taş atarak karşõlõk verdi. Olay-
larda 3 kişi gözaltõna alõndõ.
Şõrnak’õn Cizre ilçesinde ise
BDP ilçe teşkilatõ önünde
toplanan bir grup, Cizre tank
taburuna doğru yürüdü. Yü-
rüyüşten sonra gruptaki ba-
zõ kişiler polis panzerlerini taş yağmuruna
tuttu. Polis biber gazõ ve tazyikli su sõkarak
müdahalede bulundu. Gösterici gruplar
ara sokaklara kaçtõ. Dün Silopi ve Cizre’de
esnaf kepenk açmadõ. PKK ise Silopi’deki
olaylar için, “Bu saldõrõlar karşõlõksõz bõ-
rakõlmayacaktõr” diyerek tehdit etti.
TMK mağduru
çocuklara sürgün
TANSİYON
YÜKSELDİ
Başbuğ, Malatya’da
gazetecilere
açıklamalarda
bulundu.
‘CESUR ADIMLAR ATILIRSA ÇÖZÜME YAKLAŞILIR’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Irak
Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanõ Mesud
Barzani, Ankara’da bir araya geldiği diplo-
mat ve akademisyenlere kapalõ kapõlar ardõnda
yaptõğõ konuşmada, Kuzey Irak’taki terörle
mücadele konusunda adõm atacağõnõn işa-
retlerini vermezken AKP hükümetinin ‘açı-
lım’ politikalarõnõ destekleyeceği vaadinde bu-
lundu. Barzani toplantõda, PKK ile mücade-
le konusunda şu ifadeleri kullandõ: “Türk ol-
sun, Kürt olsun her Türk vatandaşının ölü-
mü bizi üzüyor. Şiddete ve kan dökülme-
sine karşıyız. Türkiye’de Kürt sorununun
çözümü için Türkiye Başbakanı ve hükü-
meti tarafından uygulanan bu açılım po-
litikasını destekliyorum. Bu tür bir sorun
şiddet ve askeri önlemlerle çözülemez.
Açılım politikası ne kadar fazla sürer ve ne
kadar çok cesur ve başarılı adım atılırsa
bu bizi çözüme o kadar yaklaştırır.”