Katalog

CMYB C M Y B 5 HAZİRAN 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr Gülen: İsrail’den izin alõnmalõydõDış Haberler Servisi - ABD’nin Pennsyl- vania eyaletinde yaşayan Fethullah Gülen, yardõm filosunun İsrail’in izni olmadan Gazze’ye yardõm götürmesini eleştirdi. Amerikan Wall Street Journal gazetesine konuşan Gülen, İsra- il’in Gazze’ye yardõm filosuna saldõrõsõyla ilgi- li izlediği haberler hakkõnda, “Gördüğüm şey- ler hiç de hoş değildi. Çirkindi” dedi. ABD’nin Pennsylvania eyaletinde yaşayan Gülen, gazetenin, “Münzevi Türk İmam Gaz- ze Filosunu Eleştirdi” başlõğõyla verdiği rö- portajda, organizatörlerin Gazze’ye yardõm gö- türmeden önce İsrail’le uzlaşma yolunu seç- memeleri hakkõnda “Otoriteye başkaldırı fay- dalı sonuçlar doğurmaz” diye konuştu. Yardõm filosunun önder organizatörlerinden biri olan ve 100’den fazla ülkede yardõm faali- yetleri gerçekleştiren İnsani Yardõm Vakfõ’ndan (İHH) kõsa bir süre önce haberdar olduğunu söy- leyen Gülen, “İHH’nin politik bir amaç gü- düp gütmediğini söylemek kolay değil” dedi. Kendi hareketiyle ilişkili bir dernek Gazze’ye yardõm götürmek istediği zaman, İsrail’den izin almalarõ için õsrar ettiğini belirten Gülen, bu olayda suçluyu bulma işinin Birleşmiş Millet- ler’e bõrakõlmasõnõn en iyi yol olduğunu söyle- di. Gazetenin “Tartışmalı ve münzevi” lider diye bahsettiği Gülen, ilk kez bir Amerikan med- ya kuruluşuna röportaj veriyor. Gazete, Gülen’in sözlerinin, İsrail’in iade ettiği aktivistlerin Tür- kiye’de kahramanlar gibi karşõlandõğõ bir zamana denk geldiğine de dikkat çekti. Röportajõ yapan muhabir, Gülen’in evinin koridorunda, büyük bir Türkiye haritasõ, Kuran’dan bir ayet ve Boğaz üzerinden geçen bir Türk F-16’sõnõn resminin bu- lunduğunu da yazdõ. İHH: Başsağlığı beklerdik İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yar- dõm Vakfõ Başkanõ Bülent Yıldırım, Gülen’in gazetedeki sözlerine “Doğrusu üzüldüm, in- şallah bu haber yanlıştır, ben başsağlığında bulunmasını bekliyordum” şeklinde tepki gösterdi. Yõldõrõm şunlarõ söyledi: “Biz İsrail’e başvurduk ve bizi hep oyala- dı İsrail. Cenevre Sözleşmesi’ne göre hare- ket ettik, açık deniz olduğu için bölge İsra- il’in egemenliği altında değil. Doğrusu üzül- düm, inşallah bu haber yanlıştır, ben baş- sağlığında bulunmasını bekliyordum. Ken- disine saygı duyuyoruz. Eleştirilerinden zan- nediyorum bir ara yüz yüze gelirsek derdi- mizi anlattığımızda vazgeçecektir. Açıkla- mayı keşke bizimle görüşerek yapsaydı. Eli- mizde başka görüntüler var, bunları daha sonra açıklayacağız. Ambargo kalkmazsa dünyanın her tarafından yeni gemiler kalkar. Netanyahu’nun ambargonun yeniden gözden geçirileceği yönündeki açıklaması olumlu bir gelişmedir. Önemli olan oraya yardımların ulaşması, amaç bağcıyı dövmek değil.” Dilipak: Politika yapılıyor Anadolu’da Vakit gazetesi yazarõ Abdur- rahman Dilipak da Gülen’in sözlerine tep- ki gösterdi. Dilipak, “İHH, gönüllülüğü esas alan bir vakıf. Benim iki kızım da bu vakfın gönüllüsü. Gönüllülük esasına gö- re çalışan bir sivil toplum hareketi ‘poli- tika yapõyor’ eleştirisini hak etmemeli. Bir Yahudi ülkesi aynı zorlukları yaşıyor ol- saydı, İHH aynı yardımı o ülkeye de ya- pardı. Tamamen insani bir duygu ve amaç. Eğer böyle bir eleştiri getirilmişse, bu açıklamayı kim yaparsa yapmış olsun, kendisi politika yapmıştır” diye konuştu. Bugün gazetesi yazarõ Ahmet Taşgetiren ise Gülen röportajõnõn doğruluğundan şüpheli olduğunu söyledi. WSJ, Pennsylvania’da yaşayan Gülen’le yaptõğõ röportajõ, “Münzevi Türk İmam Gazze Filosunu Eleştirdi” başlõğõyla verdi. İsrail’in izni olmadan Gazze’ye yardõm götürülmesini “faydalõ sonuçlar doğurmayacak” bir eylem olarak niteleyen Gülen, kendi hareketiyle ilişkili bir kuruluş yardõm götürmek istediği zaman İsrail’den izin alõnmasõnda õsrar ettiğini de belirtti. Dış Haberler Servisi - ABD Başkanõ Barack Obama, İsrail’in yardõm filosuna saldõrõsõnõ “trajik bir durum” diye niteleyerek, olayõn Ortadoğu barõşõ için bir fõrsat oluşturabileceğini de söyledi. Amerikan CNN televizyonunda Larry King’in sorularõnõ yanõtlayan Obama, “Gereksiz can kayıpları oldu, dolayısıyla bütün yaşananların etkili biçimde soruşturulması çağrısında bulunuyoruz. İsraillilerin de uluslararası standartlara uyan bir soruşturmayı kabul edeceğini düşünüyorum, çünkü onlar da bu durumun İsrail’in uzun vadeli güvenliği için iyi bir şey olmadığının farkında” dedi. Obama sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda önemli olan, mevcut kördüğümden kurtulmamız ve bu trajediyi bir fırsat olarak kullanmamız. Böylece İsrail’in güvenlik kaygılarını nasıl karşılayabileceğimizi, aynı zamanda Filistinliler için fırsatlar oluşturmaya nasıl başlayabileceğimizi, bütün ilgili taraflarla nasıl çalışabileceğimizi çözebiliriz. Bütün bu süreçte Türkiye’nin de olumlu bir sesi olabileceğini düşünüyorum.” Wall Street Journal’a konuşan Fethullah Gülen, ‘Otoriteye başkaldõrõ faydalõ sonuçlar doğurmaz’ dedi İsrail’in Gazze’ye yardım götüren gemilere saldırısı, İrlanda’nın başkenti Dublin’de bir kez daha protesto edildi. Temsili tabutlar ve Filistin bayrakları taşıyan göstericiler İrlanda meclisinin önünde bir süre oturma eylemi yaparak İsrail üzerindeki baskının arttırılması çağrısı yaptı. (Fotoğraf: AA) VEFAT Hatice - Kaşif Töre Ağanoğlu , Ergül Özkurt’un oğulları; İdil - İsmail Dernek, Berk - Bertan Ağanoğ- lu’nun kardeşleri; Engin - Kadriye Çağlayan, Hüseyin - Semra Çağlayan, Asuman - Nuri Özman ve Halil - Ayşe Gökçe’nin yeğenleri; Rengin, Berrin, Zerrin, Tuğba, İbrahim, Kübra, Cansu, İbrahim’in kuzenleri; Ömer Dernek’in biricik dayısı, canımız, her şeyimiz SADUN ÖZKURT’u kaybettik. Cenazesi; 05.06.2010 günü ( Bugün ) Erenköy Galip Paşa Camii’nden kılınacak öğle namazından sonra kaldırılacaktır. Merhum, Safranbolu Yörük Köyü’nde toprağa verilecektir. AİLESİ Yavrum, gözbebeğim SADUN’UM Annene neden bu şakayı yaptın! Planlarımız ne oldu. Beni bırakıp gittin. Rahat uyu, seni seviyorum. ANNEN HATİCE EMİNE KAPLAN ANKARA - Fethullah Gülen’in İsrail’in rõzasõ alõn- madan Gazze’ye yardõm gö- türülmeye çalõşõlmasõnõ eleş- tirmesi, AKP’de büyük şaş- kõnlõk yarattõ. Bazõ parti yöneticileri, “İs- rail, uluslararası sularda saldırdı ve cinayet işledi. Gülen, neden böyle bir açıklama yaptı anlama- dık, çok garip” görüşünü dile getirdiler. Bazõ partililer, bu konu- daki sorularõ yanõtsõz bõra- kõrken, bir parti yöneticisi, “Çok garip bir açıklama. Ama açıklamanın tama- mını okuyup bir değer- lendirme yapmak lazım. Bunlar yardım gemileri, uluslararası sularda İsra- il saldırıyor ve cinayet iş- liyor. Bu konuda Türk hü- kümeti gereken tavrı or- taya koydu. Tüm dünyada bir kamuoyu oluşmuşken böyle bir açıklama yapıl- ması çok tuhaf” görüşünü dile getirdi. Parti kulislerinde, Gü- len’in, ABD’nin İsrail’e yö- nelik desteği nedeniyle böy- le bir açõklama yapmõş ola- bileceği ifade edilirken, “Gülen, birçok kesim ta- rafından bu yönde bir ta- vır sergilemesi için baskı- ya maruz kalmış olabilir” görüşü dile getirildi. Partide yapõlan bir başka yorum ise, Gülen’in bu tür gerginliklerden hoşlanma- dõğõ ve ortamõ yumuşatma- yõ hedeflemiş olabileceği yönünde. Bir parti yöneti- cisi, “Gülen cemaati ger- ginliklerden hoşlanmaz. Bu yüzden gerilen havayı yumuşatmak için böyle bir açıklama yapmış ola- bilir” dedi. Parti kulisle- rinde, Gülen’in ABD’deki Yahudi lobisinin desteğini alabilmek için de böyle bir tavõr sergilemiş olabileceği de söyleniyor. CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õ kaset olayõnõn ar- dõndan aramasõnõn AKP hü- kümeti ile arasõna mesafe koyduğu şeklinde değerlen- dirilirken, parti yöneticile- ri, “Gülen ile hükümet ara- sında bir sıkıntı mı var” sorularõna, “Bu açıklamalar kesinlikle bize dönük de- ğil” yanõtõnõ verdiler. AKP’DE GÜLEN ŞAŞKINLIĞI ‘Trajediyi fõrsata dönüştürelim’ SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Türkiye’nin Yeni İmajı: Cihat Ülkesi Türkiye’nin yıllar yılı dünyaya vermek istediği bir imaj vardı: Laik, demokratik, hoşgörülü; “Doğu” ile birlikte -“düşünce özgürlüğü”, “kadın erkek eşitliği”, “birey hakları” gibi- Batı uygarlığının süzgecinden geçen değerleri bünyesinde bir araya getiren “ultra modern” ve “eşi benzeri omayan bir İslam ülkesi.” “İmaj”la “gerçek” zaman zaman çatışsa da; Ankara’nın kendisine koyduğu “hedef” sahiden bu olduğu için, “imaj” pek sorgulanmıyordu. “İmaj”la “gerçek” arasında göreceli bir “uyumdan” söz edilebildiği için; “ılımlı İslam” adı altında Türkiye’ye armağan edilen(!) AKP iktidarında bile Başbakan’a “Medeniyetler İttifakı Eşbaşkanlığı” payesi biçilebilmişti. Bu “imaj” ve bu “paye” son birkaç günün gelişmeleriyle tarumar oldu. “Gazze gaza”sının yankıları üstüne son olarak bir de piskopos Luigi Padovese cinayeti eklenince; “imajı yere çakan paradigma değişikliğinin adı” konmaya başlandı. “Paradigma değişikliğinin adını” İtalya’da koyan ilk isim yargıç Rosario Priore. Papa-Ağca dosyasının girdisini çıktısını bilen yargıç Priore -kısaca- lafı “Türkiye adım adım bir cihat ülkesine dönüştü” demeye getiriyor. İslam-Hıristiyanlık çatışmasının merkez üssü! Priore’nin mercek altına tuttuğu zaman perspektifi son haftanın olayları ile sınırlı değil. Priore “milat” olarak; Papa II. Jean Paul’a 1981’de yapılan suikastı alıyor. Ve şu mesajı veriyor: “Ülkücüler, ta 80’li yıllarda papaya girişilen suikastla, Hıristiyan Batı’ya ‘cihat’ açmak peşinde olduklarını göstermişti. Bunu o zaman biz bu yalınlıkla teşhis edemedik. Neyin, ne olduğunu şimdi anlıyoruz.” Papa suikastının ardında Doğu Bloku’nun olduğu yönündeki tezlere geçmişte de hiç prim vermeyen Priore’yi bu açıklamaları yapmaya iten neden piskopos Luigi Padovese cinayeti. Gazetecilerin: “Bir Türk geçmişte papayı öldürmeye kalktı. Son olarak Türkiye’de bir piskopos katledildi. Papa Ağca dosyasının sırlarına vâkıf biri olarak; Padovese cinayetini nasıl anlamlandırıyorsunuz?” mealindeki sorusuna Priore, “Türkiye jeopolitik açıdan İslam ve Hıristiyanlık arasındaki savaşın tam merkez üssünde bulunan bir ülke” bağlamında yanıt veriyor ve cinayetin papanın Güney Kıbrıs gezisi arifesinde işlenmiş olduğuna dikkat çekiyor. Kıbrıs dinler arası bölünme simgesi Ardından “Bölünmüş Kıbrıs” diye ekliyor: “İslam ve Hıristiyanlık arasında ayrışan dünyanın simgesi bölünmenin gerçekte din temelli olduğu 30 yıl önce böyle net değildi. Otuz yıl öncesinde bize bu aşılmış bir ortaçağ şablonu gibi görünüyordu. Ama işte dünkü gelişme (Padovese cinayeti); -ortaçağdan kalan!- gerilimlerin hâlâ sürdüğünü gösteriyor.” (La Stampa, 4 Haziran) “30 yıl önceki papa cinayeti ile bağlantı mı kuruyorsunuz?” sorusuna yargıç, doğrudan “evet” demeksizin; “O zaman bu sadece bir hipotezdi” yanıtını veriyor. Ve “hipotezin” dayanağı olarak (“Cesedime Hıristiyanın eli değmesin!” diyen) Ağca’nın mektuplarını örnek gösteriyor. 11 Eylül teröristleri gibi Ağca’nın “şehadet makamı öncesi hazırlıklar” bağlamında “kasıklarını tıraş etmiş” ve “beyaz gömlek giymiş olduğunu” gündeme getiriyor. Şimdiye dek ortalığa dökülmeyen bu ayrıntıların hepsini Priore, “Papaya ateş ettiği an, Ağca ölmeye hazırdı” demek adına ifşa ediyor. Son olarak “Ama Ağca ‘deli’ numarası yapmamış mıydı?” sorusuna yargıç “olayın diğer püf noktası da bu” manasında; “(Padovese’yi öldüren katil de Ağca gibi) deli numarası yapıyor” diyor: “Ben katilin piskoposun yanına özel maksatlarla yerleştirildiğini; (Padovese’yi) izlemek, gözetlemek ve müsait bir zamanda işini bitirmekle görevlendirildiğini düşünüyorum.” Katillerin hepsi de dengesiz mi? Priore söyleşisi çok çarpıcı. İtalyan yargıç; herkesin düşündüğü ancak üstüne basa basa söylemediği şeyleri dile getiriyor. Resmi açıklamalar; Papa Benediktus’un söylemleri (“Bunun siyasal, dinsel bir cinayet olmadığına eminim. Bu şahsi bir mesele. Bu trajik durumu, İslamla diyalog ve (Kıbrıs) seyahatimizle karıştırmak istemiyoruz”) çizgisinde. Ama kafalardaki şema farklı. “Mavi Marmara” da yaşamını kaybedenlerin “şehit” olarak adlandırılması, Taksim, Fatih Camisi görüntüleri ardından insanlar zincirin tüm halkalarını bir araya getirmeye çalışıyor ve Luigi Padovese’nin katli ile birlikte, eski defterler papa suikastına dek yeniden açılıyor. “Rahip Santoro”, “Hrant Dink” cinayetleri; “Malatya katliamı” yeniden gündeme getiriliyor. Priore’nin sözleriyle yazılmasa da köşelerde işlenen anafikir dönüp dolaşıp sonunda “Ne hikmetse?”ye dayanıyor: “Türk makamlarının açıklamalarında katillerin hep ‘dengesiz’ olduğundan dem vuruluyor. ‘Dengesizlerin’ hepsi de bir tesadüf gidip Hıristiyan din adamlarını buluyor. Son olarak papanın ‘tarihi’ Kıbrıs ziyareti öncesinde anlamlı bir zamanlamayla gene dengesizin biri çıktı ve Padovese’yi öldürdü. Bunca rastlantı fazla değil mi?” nilgun@cumhuriyet.com.tr Dublin’de oturma eylemi ANMA Eski DİSK - Genel İş Şube Sekreteri, CHP Sarıyer İlçe Başkanı, Kumkapı Balık Hali Müdürü, ADD Sarıyer Kurucu Üyesi, Sivas Zara Büyükköy Derneği’nin Onursal Başkanı, 68 Kuşağı’nın önderlerinden, mücadele adamı ve çok değerli büyüğümüz ALİ YILMAZ’ı Ölümünün 3. yılında sevgi ve özlemle anıyoruz. Bugün saat 13.00’te tüm dostlarıyla birlikte Kilyos Mezarlığı’nda mezarının başında anılacaktır. Sevenlerine duyurulur. YILMAZ AİLESİ KADIKÖY 2. İCRA MÜDÜRLÜ- ĞÜ’NDEN DÜZELTME İLANIDIR 2008/1575 Tal. 28.05.2010 tarihli Cumhuriyet Gazete- si’nde yer alan Basõn: 36338 No’lu Kadõköy 2. İcra Müdürlüğü’ne ait 2008/1575 Tal. sa- yõlõ dosyasõ g.menkul satõş ilanõnda; 26. satõrõnda yer alan, “Şile İcra Mü- dürlüğü” olarak seh- ven yazõlmõş olup “Kadõköy 2. İcra Mü- dürlüğü” olarak değiş- tirilmiştir. İlan olunur. (Basõn: 38042) GENEL KURULA YÖNELİK TOPLANTI Prof. Dr. Alpaslan IŞIKLI, Gazeteci - Yazar Ümit Zileli ve Yrd. Doç. Dr. Barõş DOSTER’in katõlacaklarõ toplantõmõza; ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ İstanbul, Trakya, Kocaeli ve Marmara Bölgesi şubelerinin saygõdeğer başkanlarõ, delegeleri, şube organlarõ, yöneticileri ve üyelerimiz davetlidir. Toplantı Yeri: Şişli Belediye Başkanlõğõ (Esentepe Mah. Büyükdere Cad.) 14. Kat Toplantı Zamanı: 06.06.2010 Pazar Saat: 14.00 MARMARA ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ ŞUBELERİ