Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
RECEP KAPUCU
ERZURUM - Erzincan’da “İr-
tica ile Mücadele Eylem Pla-
nı”nõ uygulamaya koyduğu iddia-
sõyla “Ergenekon silahlı terör
örgütüne üye olmaktan” tutuklu
yargõlanan Erzincan Cumhuriyet
Başsavcõsõ İlhan Cihaner, dünkü
duruşmada soruşturmaya paralel
başka bir soruşturma daha yürü-
tüldüğünü söyledi. Özel Yetkili
Cumhuriyet Başsavcõ Vekili Taner
Aksakal da bunu doğrulayarak
“Ama bunu mahkemeye taşıya-
mam. Gizlilik kararı var. Ta-
mamlandığında mahkemeye su-
nacağım” dedi. Cihaner, soruş-
turma başlatõlmadan önce Sam-
sun’dan seminer dönüşü mola ver-
diği yerde arkadaşlarõyla yemek
yerken fotoğraflarõ bulunduğuna
dikkat çekerek “Soruşturma ön-
cesinde takip altında mıydık?
Önleyici dinleme yapılmış mıdır”
diye de sordu.
Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahke-
mesi’nde görülen davanõn üçüncü
günündeki oturumda 10’u tutuklu
13 sanõk hazõr bulundu. Kara Kuv-
vetleri Komutanlõğõ’nca Ankara’da
görevlendirildiği için duruşmaya
mazeret bildirip katõlmayan 3. Or-
du Komutanõ Orgeneral Saldıray
Berk’in avukatõ Zeynel Yüksel,
duruşma öncesinde bir açõklama ya-
parak komutanõn yargõlanmasõ ko-
nusunda mahkemenin yetkisiz ol-
duğunu belirtti. Mahkeme başkanõ
Mustafa Karatay, kamera görün-
tülerinin çözüldükten sonra tuta-
naklarõn avukatlara dağõtõlacağõnõ
bildirdi. Karatay, Cihaner’in avu-
katõ Turgut Kazan’õn önceki gün-
kü duruşmada Aksakal’õn iddia-
nameyi okurken değişiklikler ya-
parak suç işlediğine yönelik dilek-
çesini, kayõtlarõn çözümüyle birlikte
başsavcõlõğa gönderilmesine karar
verdiklerini belirtti. Bunun üzerine
Cihaner, yakõn korumasõnõ yap-
makla görevli polis memurunun ge-
çen günlerde Erzurum’da ifadesi-
nin alõndõğõna işaret ederek şunla-
rõ söyledi: “Ben ve diğer tutuklu
sanıklar hakkında devam eden
bir soruşturma var mıdır? Yü-
rüyen bir davada savcılık elin-
deki tüm belgeleri mahkemeye
getirmek zorundadır. Yani sizin
egemenliğiniz içinde olması ge-
reken soruşturmaya paralel baş-
ka bir soruşturma yürüyor. Bu
konudaki kararınızı bir an önce
açıklamanızı talep ediyorum.”
Söz alan avukatlar savcõlõktaki
tüm bilgi, belge ve delillerin orta-
ya konulmasõnõ istedi. Soruştur-
mada zaman kaybõnõ önlemek için
çaba harcadõklarõnõ anlatan Baş-
savcõ Vekili Aksakal, “Evet devam
eden bir soruşturma vardır. Şüp-
heli sanıklar hakkında delil ma-
hiyetinde bilgiler de vardır. An-
cak gizlilik kararımız da var. Bir
yandan soruşturmanın kalan
bölümünü devam ettirdim. So-
ruşturma tamamlandığında
mahkemeye sunacağım” dedi.
Cihaner’in avukatlarõndan Mus-
tafa Güler, Aksakal’õn Ceza Usul
Yasasõ’na aykõrõ hareket ettiğini
vurgulayarak “Bu resmen paralel
bir soruşturmadır. Bir yanda
çapraz sorgu yapılacak, diğer
yandan da savcı buradan aldığı
cevaplara göre yeni gizli tanıklar
bulacaktır. Bu dava bu haliyle
yürümez” diye konuştu.
Tutuklu sanõk Erzincan İl Jan-
darma İstihbarat Şube Müdürü
Binbaşõ Nedim Ersan “Bu da-
vayla kolluk kuvvetlerine ‘ce-
maatlerle uğraşmayõn’ mesajı ve-
rildiğine inanıyorum” dedi.
Tutuklu MİT Bölge Müdürü
Şinasi Demir ve iki MİT perso-
nelinin avukatõ Sadullah Kara,
yargõlananlardan soruşturmasõ
devam edenlerin isimlerinin tek
tek açõklanmasõnõ istedi.
Tutuksuz sanõk Erzincan İl Jandarma Alay Ko-
mutanõ Albay Ali Tapan, savunmasõnda davanõn
baskõ altõnda yapõldõğõnõ belirterek “Sadece gizli
tanıkların ifadesinden yola çıkarılarak açılan
bu davada belirli amaç için hedef alınmış in-
sanların her halükârda yargılanması hedef
edinilmiştir. Asıl amaç ise kamuoyunda Türk
Silahlı Kuvvetleri’ne olan güveni sarsmaktır”
dedi. Sanõklarõn tek suçunun dini cemaatlerle ilgi-
li soruşturma başlatmak olduğunu ifade eden Ta-
pan, savunmasõna şöyle devam etti: “Silahlı terör
örgütüne katılmam hayatımın akışına terstir.
20 yılın üzerindeki meslek hayatım, terörle
mücadeleyle geçmiştir. Üzerime atılı suçlar çok
çirkindir. İrtica eylem planı için emir ve tali-
mat verdiğim anlaşılmaktadır. Dosyada buna
ilişkin en küçük bir delil bulunmamaktadır. 20
Temmuz 2009’da göreve başladım.
Bir şahsın örgüte çekilmesi 2 günde gerçekleş-
mez. Ayrıca bu örgütün hiçbir eyleminin olma-
ması da anlamlıdır. Gizli tanık beyanlarında
bazı eylemler anlatılmış olmasına rağmen hiç-
bir somut delil sunulmamıştır.” Çatalarmut Ba-
rajõ’nda bulunan mühimmatla ilgili olarak da Ta-
pan, “İlk gören kişi jandarma yerine emniyeti
aramıştır” diye konuştu. Olayõn jandarmadan
gizlenmek istendiğini savunan Tapan, “Bu du-
rum, savcının bilgisi dahilinde belirli kişiler ta-
rafından mühimmatın yerleştirildiği ve bir
planlamanın olduğu şüphesini uyandırmakta-
dır. Bu soruşturmanın asıl amacı TSK’yi kü-
çük düşürmektir. Bu soruşturma, belirli cema-
atlere yönelik yapılan soruşturmanın bir rö-
vanşı olarak görülmüştür” dedi. Tapan’a mah-
keme başkanõ çapraz sorgu yapõlmasõnõ istedi. Bu-
nu reddeden Tapan, “Benim göstereceğim tanık
gizli tanık ya da Ergenekon terör örgütü men-
subu olarak gösterebileceğinden çapraz sorgu-
yu istemiyorum şu aşamada” diye karşõ
çõktõ.
CMYB
C M Y B
7 MAYIS 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 9
Erzurum’daki davada başsavcõ vekili Aksakal, paralel soruşturma yürütüldüğünü kabul etti
Cihaner itiraf ettirdi
UTKU ÇAKIRÖZER
Türkiye’yi basõn özgürlüğü alanõnda 196 ül-
ke arasõnda 106. sõraya yerleştiren Dünya Ba-
sõn Özgürlüğü Raporu’nu kaleme alan Freedom
House (Özgürlükler Evi) yetkilisi Karin Deutch
Karlekar, Türk basõnõnõ “kısmen özgür” ka-
tegorisine koymalarõnda Ergenekon davasõnda
yaşanan kaygõ verici tutukluluk süreleri ve
Doğan Grubu’na yapõlan baskõlarõn etkili ol-
duğunu açõkladõ.
Geçen hafta açõklanan Dünya Basõn Özgür-
lüğü Raporu’nun raportörü Karlekar, Türkiye’de
basõn özgürlüğünün durumu hakkõnda da ayrõ
bir rapor hazõrladõ. Önümüzdeki günlerde açõk-
lanmasõ beklenen Türkiye Raporu’nun temel un-
surlarõnõ Cumhuriyet’le paylaşan Karlekar,
Türkiye’de basõn özgürlüğünün önündeki en-
gelleri şöyle sõraladõ:
İktidar-Doğan Grubu kutuplaşma-
sı: 2009 yõlõna iktidar partisi AKP’nin beğen-
mediği basõn kuruluşlarõnõ ezme girişimleri
nedeniyle medya ile arasõnda yaşanan kutup-
laşma damgasõnõ vurdu. Doğan Grubu’na Ma-
liye Bakanlõğõ tarafõndan şubat ayõnda kesilen
537 milyon dolar ve eylül ayõnda kesilen 2.4 mil-
yar dolarlõk cezalar Avrupa Birliği gibi dõş göz-
lemciler tarafõndan basõn özgürlüklerinin bas-
kõ altõna alõnmasõ olarak değerlendirilmiştir. Bu
baskõnõn arkasõnda iktidar partisinin eksikleri-
nin ve 2008’deki İslami yardõm skandalõna ka-
rõşmasõnõn Doğan Grubu tarafõndan õsrarla ha-
berleştirilmesinin yattõğõ belirtiliyor. Biz de bu
gözlemlere katõlõyoruz. Bunun sadece vergi me-
selesi olduğunu düşünmüyoruz. Cezanõn siya-
si nedenlerle verildiği düşüncesindeyiz ve bun-
dan kaygõ duyuyoruz. Türkiye’nin basõn öz-
gürlüğü alanõnda bu yõl daha da geriye gitme-
sinde bu kutuplaşma etkili olmuştur.
Ergenekon paranoyası: Hükümeti de-
virmeye yönelik Ergenekon örgütü iddialarõnõ
çevreleyen paranoya, Cumhuriyet gazetesinin
dinlenmesine kadar varan hükümet soruştur-
malarõnõ tetiklemiştir. Hürriyet gazetesi, dinle-
menin Türk mahkemelerinin onayõ olmadan ya-
põldõğõna ve dinlemeler arasõnda Cumhuriyet mu-
habiri İlhan Taşcı ile CHP Genel Başkan Yar-
dõmcõsõ Kemal Kılıçdaroğlu’nun diyaloglarõ-
nõn yer aldõğõna dikkat çekti. Bunun yanõ sõra ga-
zetenin Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay ile
İzmir Demokrat Radyo Haber Koordinatörü Na-
diye Gürbüz Ergenekon üyesi olduklarõ id-
diasõyla tutuklandõlar. Gürbüz serbest bõrakõlõrken
Balbay hâlâ tutuklu durumdadõr.
Raportör Karlekan, rapordaki bu tespitlerine
ek olarak Balbay’õn 1.5 yõla yaklaşan tutuklu-
luk süresi için de şu değerlendirmeyi yaptõ: “Da-
vanın içeriğini bilmemekle birlikte nedeni ne
olursa olsun herhangi bir kimsenin yargı önü-
ne çıkarılmadan yıllarca bekletilmesi ve tu-
tukluluk sürelerinin cezaya dönüşmesi çok
kaygı vericidir. Türkiye’de basını ‘yarõ özgür’
olarak değerlendirmemizdeki etkenlerin
arasında temel faktör olmasa bile Ergenekon
soruşturması da yer almaktadır. Bu konu,
medyanın genel durumuna olumsuz etki
yapmaktadır.”
Raporda, Türkiye’deki basõn özgürlüğü ko-
nusunda yer alan diğer tespitler ise şunlar:
Dink Davası: Basõna yönelik tehditler ve
tacizler şiddet eylemlerinden daha yaygõndõr.
Hrant Dink’e 2007’de düzenlenen suikast,
derin devlet tarafõndan geliştirildiğine inanõlan
bir örgütün oluşumuna işaret etmiştir.
Medyanın ekonomik yapısı: Medya
kurumlarõnõn patronluğu meselesinde de Tür-
kiye’de önemli sõkõntõlar yaşanmaktadõr. Bu ko-
nuda yeterince şeffaflõk yoktur. Medya dört bü-
yük grubun tekelinde toplandõğõ için, muhabir-
ler ve editörler patronlarõn iş bağlantõlarõna za-
rar verecek konularda haber yapmaktan kaçõn-
maktadõr. Bu, hükümetin ya da ilan verenlerin
eleştirilmesinden kaçõnmaya kadar varmaktadõr.
Eleştirileri yabancılardan okuyoruz:
Türk basõnõnõn haber kalitesi oldukça zayõftõr ve
vurgu daha çok köşe yazarlarõ üzerindedir.
Hükümete ve politikalara yönelik eleştiriler ile
farklõ görüşlere daha ziyade bağõmsõz gazeteler
ya da yabancõ yayõn organlarõ yer vermektedir.
İnternet yasakları: Türkiye nüfusunun
yaklaşõk yüzde 34.5’i 2009’da internete girdi.
Ancak 2007 ile 2009 arasõnda yaklaşõk 3 bin 700
web sitesine erişim yasaklandõ. YouTube yasağõ
ikinci yõlõnõ doldurdu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõ-
tay 4. Ceza Dairesi, Sincan 1. Ağõr Ceza Hâ-
kimi Osman Kaçmaz’õn, “görevi kötüyle
kullanmak” ve “soruşturmanın gizliliğini ih-
lal etmek” iddialarõyla yargõlandõğõ davada be-
raat etmesine karar verdi. Kaçmaz, kararõn ar-
dõndan “Adalet Bakanlığı’nın kurmuş olduğu
tuzağa yüce yargıçlar düşmediler. Bu bir
dönüm noktası” açõklamasõnõ yaptõ.
Yargõtay 4. Ceza Dairesi, dün Sincan 1.
Ağõr Ceza Hâkimi Osman Kaçmaz ile ilgili
davada kararõnõ açõkladõ. Yargõtay Genel Ku-
rul Salonu’nda yapõlan duruşmada, Yargõtay
Cumhuriyet Savcõsõ esas hakkõndaki görüşünü
verdi. Esas hakkõndaki görüşte “görevi kötü-
ye kullanmak” ve “soruşturmanın gizliliği-
ni ihlal etmek” iddialarõyla ilgili Kaçmaz’õn
beraati istendi.
Esas hakkõndaki savunmasõnõ yapan Osman
Kaçmaz ise yaptõğõ görev ve adaletin gerçek-
leşmesi adõna verdiği kararlar nedeniyle bazõ ki-
şilerin rahatsõzlõk duyduklarõnõ belirterek “Hat-
ta bazı kişilerin canlarının yanması nedeniy-
le siyasi makamlarda oluşturulan plan nede-
niyle hedef seçilip bu planı tetikleyen ve uy-
gulayan kişilerce yok edilmem için uydurma,
hukuk dışı bir süreç sonucu huzurunuza ge-
tirildim. Oysaki canı yanan ve yanma ihtimali
bulunan bu şahsiyetlerin, bugün benim ye-
rimde yüce yargı önünde yaptıklarının hesa-
bını veriyor olmaları gerekirdi. Maalesef
bunlara dokunulamıyor” dedi.
Yargõtay 4. Ceza Dairesi, daha sonra Kaçmaz’õn
bütün suçlamalardan beraat etmesine karar ver-
di. Kararõn açõklanmasõnõn ardõndan Kaçmaz, du-
ruşmayõ izleyenlerle birlikte Yargõtay’dan al-
kõşlarla ayrõldõ. Kaçmaz, gazetecilere yaptõğõ açõk-
lamada, beraat ettiğini anõmsatarak bunun bir “dö-
nüm noktası” olduğunu söyledi. Kaçmaz,
“Adalet Bakanlığı’nın kurmuş olduğu tuza-
ğa yüce yargıçlar düşmediler. Bu bir dönüm
noktası. Bundan sonra hukuksuz sorgula-
maların olmayacağını düşünüyorum. Sadece
Berlin’de hâkimler yok, Ankara’da da görmüş
olduğunuz hâkimler var” dedi.
HATİCE TUNCER
Gazetemiz yazarõ Mustafa Balbay’õn bir
yõlõ aşkõn bir süredir tutuklu bulunduğu ikin-
ci Ergenekon davasõnõn 60. oturumu yapõldõ.
Tutuklu sanõk Kemal Aydın, iddianamede
kõz kardeşi tutuklu sanõk Neriman Aydın ile
2 bin 249 kez görüşme yaptõğõnõn kaydedil-
diğini ifade ederek “Savcılar dünyada bir
ilki gerçekleştirdiler. Kız kardeşimle gö-
rüşmelerim örgütsel irtibat olarak iddia-
nameye alınmış. Kız kardeşim babamız
öldüğü zaman 13 yaşındaydı. Ben babalık
yaptım. Rezilliklerle dolu bu iftiraname-
den insan adına utanıyorum” dedi. Dava-
nõn dünkü oturumunda savunmasõnõ sürdü-
ren Aydõn, Ergenekon adõ verilen sözde bir
terör örgütünün ara yöneticisi olmak iddia-
sõyla hakkõnda iki kez müebbet hapis isten-
diğine dikkat çekerek “Bu cezalar iddiana-
medeki gayri ciddi delillere dayanılarak
isteniyor” diye konuştu.
Dünya Basõn Özgürlüğü Raportörü Karlekar, Türkiye’deki ‘yarõm özgürlüğün’ sebeplerini Cumhuriyet’e anlattõ
‘Uzun tutukluluk kaygı verici’
KAÇMAZ BERAAT ETTİ
‘Yargıçlar
tuzağa
düşmedi’
İstanbul Haber Servisi - Balyoz
Güvenlik Harekât Planõ soruşturmasõ
kapsamõnda, durdurulan operasyonda
haklarõnda gözaltõ kararõ olan 25’i ge-
neral 78 muvazzaf subayõn ifadelerinin
alõnmasõna dün de devam edildi. Tuğ-
amiral Türker Ertürk, Tuğamiral Ah-
met Türkmen ve Tuğamiral Abdullah
Gavramoğlu’nun da aralarõnda bulun-
duğu 7 subay dün İstanbul Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’nõn yürüttüğü soruşturma-
da şüpheli olarak ifade verdi. Balyoz
soruşturmasõ kapsamõnda adõ geçen 3’ü
general 7 subay dün sabah saatlerinde
Merkez Komutanlõğõ’na ait minibüsle
Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gel-
di. Askerler soruşturmayõ yürüten cum-
huriyet savcõlarõna yaklaşõk iki saat ifa-
de verdikten sonra adliyeden ayrõldõ.
Üç gündür adliyeye gelen askerlerle
birlikte toplam 21 asker savcõlõğa ifade
vermiş oldu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
“Onbaşı bile olamayacakların gene-
ral olduğu ülke” başlõklõ köşe yazõsõ
nedeniyle 312 generalin Anadoluda
Vakit gazetesine açtõğõ davada, toplam
624 bin TL tutarõnda manevi tazminata
hükmedildi. Gazete yasal faiziyle bir-
likte her davacõya 2 bin TL ödeyecek.
Ankara 20. Asliye Hukuk Mahke-
mesi’nde görülen davanõn karar duruş-
masõna, davacõ generallerin avukatõ
Bilgin Yazıcıoğlu ile davalõ Nuri Ay-
kon’un avukatõ Hacı Ali Özhan ve es-
ki RTÜK üyesi Mehmet Doğan’õn
avukatõ Eda Değirmenci katõldõ. Yar-
gõç Adem Albayrak, avukat Yazõcõ-
oğlu’nun, Türk Telekom yetkilileri
hakkõnda suç duyurusunda bulunulma-
sõ talebiyle mahkemeye dilekçe sundu-
ğunu kaydetti.
Kararõ açõklayan mahkeme başkanõ,
davalõlar Harun Aksoy ve Nuri Ay-
kon yönünden davanõn kabul edildiğini
belirterek her bir davacõ için 2 bin TL
olmak üzere toplam 624 bin TL ma-
nevi tazminatõn, 25 Ağustos 2003 tari-
hinden itibaren işleyecek yasal faiziyle
birlikte ödenmesine karar verdi.
ANADOLU’DA VAKİT DAVASI
BALYOZ SORUŞTURMASI
Üçüncü günde
7 asker dinlendi
Generaller
tazminat
kazandõ
İKİNCİ ERGENEKON DAVASI
‘Kız kardeşimle
görüşmem suç mu’
HİLMİOĞLU’NUN RAPORU
4 üye şerh koydu
İstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniver-
sitesi Cerrahpaşa Tõp Fakültesi Hastane-
si’nde karaciğer rahatsõzlõğõ nedeniyle yata-
rak tedavi gören İkinci Ergenekon davasõnõn
tutuklu sanõklarõndan eski İnönü Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun sağ-
lõk durumuna ilişkin rapor mahkemeye ulaş-
tõ. Rapor, Adli Tõp Genel Kurulu’nda görüş
ayrõlõğõna neden oldu.
Adli Tõp Kurumu Başkanõ Doç Dr. Haluk
İnce’nin imzasõyla gönderilen 28 Ocak 2010
tarihli 9 sayfalõk Genel Kurul raporunda hasta-
lõk süreci ve uygulanan tedaviler özetlendi. 34
uzman ve hekimden oluşan Adli Tõp Genel Ku-
rulu’nun “Hilmioğlu’nun cezaevi şartlarında
bulunmasının hayati tehlike oluşturacağına
dair tıbbi bulgu tespit edilmediğine” ilişkin
raporuna 4 hekim muhalefet şerhi koydu. Ra-
porda, Prof. Dr. Rıza Madazlı, Prof. Dr. Sey-
fettin Uludağ, adli tõp uzmanõ Dr. Şinasi
Umut ve analitik kimya uzmanõ Prof. Dr. Sa-
lih Cengiz tarafõndan konulan 1 sayfalõk muha-
lefet şerhinde, “Karaciğer sirozunun son ev-
resindeki Hilmioğlu’nun cezaevine gönderil-
mesinin hayatı için kesin bir tehlike teşkil
edeceğini” kaydetti.
ALBAY TAPAN: ASIL AMAÇ TSK’YE OLAN GÜVENİ SARSMAK
Anayasal güvence altõnda olmasõ gereken ifade ve basõn özgürlükleri ceza yasalarõ ile sõ-
nõrlanmaktadõr. Yargõlanan gazeteci sayõsõ 2005’te 157 iken 2008’de 435’e yükselmiştir. 2009’un
ilk 9 ayõnda da 425’i bulmuştur. Bu artõş çok olağan değil. Kõyaslanabilecek ülke Panama. Ora-
da da 80-90 kişi yargõlanmakta. Yargõlanan gazetecilerin toplamõnda artõş yaşanõrken TCK’nin
301. maddesinden yargõlananlarõn sayõsõnda dikkat çekici azalma var. Bunun nedeni bu davalarõn
Adalet Bakanõ’nõn onayõna bõrakõlmõş olmasõdõr. Adalet Bakanlõğõ 2009 yõlõnda 424 başvuru-
nun 358’ini reddetti. 2008’de 70 davaya onay verilirken 2009’da sadece 18 gazeteci yargõlandõ.
301. maddenin yerini ise “halkı kin ve nefrete kışkırtma” suçunu cezalandõran TCK’nin 216.
maddesi ile terör yasalarõ aldõ. Yine de 301. maddenin hâlâ duruyor olmasõ da sorundur.
301 MAĞDURLARI AZALSA DA DAVALAR YİNE ARTIYOR
Eskişehir İl Jandarma Alay Ko-
mutanõ Kõdemli Albay Recep Gen-
çoğlu, savunmasõnõ yaptõ. Gen-
çoğlu “Gizli tanıklardan oluştu-
rulma, delilleri olmayan, yalan-
lardan ibaret bir iddianamedir.
Tanımadığım insanlarla nasıl ay-
nı örgüt üyesi olurum” dedi.
Gençoğlu’nun çapraz sorgusun-
da savcõ Taner Aksakal’õn özellik-
le tarikat ve cemaatlere yönelik
çalõşmalar hakkõnda soru sormasõ
üzerine, tutuklu sanõklarõn avukat-
larõ müdahalede bulundu.
Gençoğlu, Erzincan İl Jandarma
Komutanlõğõ istihbarat biriminin
salonunda Başsavcõ İlhan Ciha-
ner’le görüşmesiyle ilgili olarak,
toplantõda sadece İsmailağa ce-
maatine yönelik operasyonu ko-
nuştuklarõnõ söyledi. Bu toplantõdan
sonra Erzincan merkezde valilik bil-
gisi dahilinde operasyon yapõldõğõ-
nõ belirtti. Gençoğlu, Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’ndan kendisine “F Ti-
pi” yapõlanmayla ilgili soruşturma
yapõldõğõ, elinde belge varsa gön-
derilmesinin istendiğini söyledi.
Gençoğlu, bu konuda Erzincan
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na gön-
derdiği 24 Nisan 2009 tarihli yazõ-
yõ da mahkemeye sundu.
Erzincan Başsavcõlõğõ’nõn Fet-
hullah Gülen soruşturmasõndan
adalet müfettişlerine verdiği ifade sõ-
rasõnda haberi olduğunu savunan
Gençoğlu, iddianamenin intikam
operasyonu olduğunu ifade etti.
Gençoğlu: Yalandan
ibaret bir iddianame