14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
RECEP KAPUCU ERZURUM - Erzincan’da “İr- tica ile Mücadele Eylem Pla- nı”nõ uygulamaya koyduğu iddia- sõyla “Ergenekon silahlı terör örgütüne üye olmaktan” tutuklu yargõlanan Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner, dünkü duruşmada soruşturmaya paralel başka bir soruşturma daha yürü- tüldüğünü söyledi. Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcõ Vekili Taner Aksakal da bunu doğrulayarak “Ama bunu mahkemeye taşıya- mam. Gizlilik kararı var. Ta- mamlandığında mahkemeye su- nacağım” dedi. Cihaner, soruş- turma başlatõlmadan önce Sam- sun’dan seminer dönüşü mola ver- diği yerde arkadaşlarõyla yemek yerken fotoğraflarõ bulunduğuna dikkat çekerek “Soruşturma ön- cesinde takip altında mıydık? Önleyici dinleme yapılmış mıdır” diye de sordu. Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahke- mesi’nde görülen davanõn üçüncü günündeki oturumda 10’u tutuklu 13 sanõk hazõr bulundu. Kara Kuv- vetleri Komutanlõğõ’nca Ankara’da görevlendirildiği için duruşmaya mazeret bildirip katõlmayan 3. Or- du Komutanõ Orgeneral Saldıray Berk’in avukatõ Zeynel Yüksel, duruşma öncesinde bir açõklama ya- parak komutanõn yargõlanmasõ ko- nusunda mahkemenin yetkisiz ol- duğunu belirtti. Mahkeme başkanõ Mustafa Karatay, kamera görün- tülerinin çözüldükten sonra tuta- naklarõn avukatlara dağõtõlacağõnõ bildirdi. Karatay, Cihaner’in avu- katõ Turgut Kazan’õn önceki gün- kü duruşmada Aksakal’õn iddia- nameyi okurken değişiklikler ya- parak suç işlediğine yönelik dilek- çesini, kayõtlarõn çözümüyle birlikte başsavcõlõğa gönderilmesine karar verdiklerini belirtti. Bunun üzerine Cihaner, yakõn korumasõnõ yap- makla görevli polis memurunun ge- çen günlerde Erzurum’da ifadesi- nin alõndõğõna işaret ederek şunla- rõ söyledi: “Ben ve diğer tutuklu sanıklar hakkında devam eden bir soruşturma var mıdır? Yü- rüyen bir davada savcılık elin- deki tüm belgeleri mahkemeye getirmek zorundadır. Yani sizin egemenliğiniz içinde olması ge- reken soruşturmaya paralel baş- ka bir soruşturma yürüyor. Bu konudaki kararınızı bir an önce açıklamanızı talep ediyorum.” Söz alan avukatlar savcõlõktaki tüm bilgi, belge ve delillerin orta- ya konulmasõnõ istedi. Soruştur- mada zaman kaybõnõ önlemek için çaba harcadõklarõnõ anlatan Baş- savcõ Vekili Aksakal, “Evet devam eden bir soruşturma vardır. Şüp- heli sanıklar hakkında delil ma- hiyetinde bilgiler de vardır. An- cak gizlilik kararımız da var. Bir yandan soruşturmanın kalan bölümünü devam ettirdim. So- ruşturma tamamlandığında mahkemeye sunacağım” dedi. Cihaner’in avukatlarõndan Mus- tafa Güler, Aksakal’õn Ceza Usul Yasasõ’na aykõrõ hareket ettiğini vurgulayarak “Bu resmen paralel bir soruşturmadır. Bir yanda çapraz sorgu yapılacak, diğer yandan da savcı buradan aldığı cevaplara göre yeni gizli tanıklar bulacaktır. Bu dava bu haliyle yürümez” diye konuştu. Tutuklu sanõk Erzincan İl Jan- darma İstihbarat Şube Müdürü Binbaşõ Nedim Ersan “Bu da- vayla kolluk kuvvetlerine ‘ce- maatlerle uğraşmayõn’ mesajı ve- rildiğine inanıyorum” dedi. Tutuklu MİT Bölge Müdürü Şinasi Demir ve iki MİT perso- nelinin avukatõ Sadullah Kara, yargõlananlardan soruşturmasõ devam edenlerin isimlerinin tek tek açõklanmasõnõ istedi. Tutuksuz sanõk Erzincan İl Jandarma Alay Ko- mutanõ Albay Ali Tapan, savunmasõnda davanõn baskõ altõnda yapõldõğõnõ belirterek “Sadece gizli tanıkların ifadesinden yola çıkarılarak açılan bu davada belirli amaç için hedef alınmış in- sanların her halükârda yargılanması hedef edinilmiştir. Asıl amaç ise kamuoyunda Türk Silahlı Kuvvetleri’ne olan güveni sarsmaktır” dedi. Sanõklarõn tek suçunun dini cemaatlerle ilgi- li soruşturma başlatmak olduğunu ifade eden Ta- pan, savunmasõna şöyle devam etti: “Silahlı terör örgütüne katılmam hayatımın akışına terstir. 20 yılın üzerindeki meslek hayatım, terörle mücadeleyle geçmiştir. Üzerime atılı suçlar çok çirkindir. İrtica eylem planı için emir ve tali- mat verdiğim anlaşılmaktadır. Dosyada buna ilişkin en küçük bir delil bulunmamaktadır. 20 Temmuz 2009’da göreve başladım. Bir şahsın örgüte çekilmesi 2 günde gerçekleş- mez. Ayrıca bu örgütün hiçbir eyleminin olma- ması da anlamlıdır. Gizli tanık beyanlarında bazı eylemler anlatılmış olmasına rağmen hiç- bir somut delil sunulmamıştır.” Çatalarmut Ba- rajõ’nda bulunan mühimmatla ilgili olarak da Ta- pan, “İlk gören kişi jandarma yerine emniyeti aramıştır” diye konuştu. Olayõn jandarmadan gizlenmek istendiğini savunan Tapan, “Bu du- rum, savcının bilgisi dahilinde belirli kişiler ta- rafından mühimmatın yerleştirildiği ve bir planlamanın olduğu şüphesini uyandırmakta- dır. Bu soruşturmanın asıl amacı TSK’yi kü- çük düşürmektir. Bu soruşturma, belirli cema- atlere yönelik yapılan soruşturmanın bir rö- vanşı olarak görülmüştür” dedi. Tapan’a mah- keme başkanõ çapraz sorgu yapõlmasõnõ istedi. Bu- nu reddeden Tapan, “Benim göstereceğim tanık gizli tanık ya da Ergenekon terör örgütü men- subu olarak gösterebileceğinden çapraz sorgu- yu istemiyorum şu aşamada” diye karşõ çõktõ. CMYB C M Y B 7 MAYIS 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Erzurum’daki davada başsavcõ vekili Aksakal, paralel soruşturma yürütüldüğünü kabul etti Cihaner itiraf ettirdi UTKU ÇAKIRÖZER Türkiye’yi basõn özgürlüğü alanõnda 196 ül- ke arasõnda 106. sõraya yerleştiren Dünya Ba- sõn Özgürlüğü Raporu’nu kaleme alan Freedom House (Özgürlükler Evi) yetkilisi Karin Deutch Karlekar, Türk basõnõnõ “kısmen özgür” ka- tegorisine koymalarõnda Ergenekon davasõnda yaşanan kaygõ verici tutukluluk süreleri ve Doğan Grubu’na yapõlan baskõlarõn etkili ol- duğunu açõkladõ. Geçen hafta açõklanan Dünya Basõn Özgür- lüğü Raporu’nun raportörü Karlekar, Türkiye’de basõn özgürlüğünün durumu hakkõnda da ayrõ bir rapor hazõrladõ. Önümüzdeki günlerde açõk- lanmasõ beklenen Türkiye Raporu’nun temel un- surlarõnõ Cumhuriyet’le paylaşan Karlekar, Türkiye’de basõn özgürlüğünün önündeki en- gelleri şöyle sõraladõ: İktidar-Doğan Grubu kutuplaşma- sı: 2009 yõlõna iktidar partisi AKP’nin beğen- mediği basõn kuruluşlarõnõ ezme girişimleri nedeniyle medya ile arasõnda yaşanan kutup- laşma damgasõnõ vurdu. Doğan Grubu’na Ma- liye Bakanlõğõ tarafõndan şubat ayõnda kesilen 537 milyon dolar ve eylül ayõnda kesilen 2.4 mil- yar dolarlõk cezalar Avrupa Birliği gibi dõş göz- lemciler tarafõndan basõn özgürlüklerinin bas- kõ altõna alõnmasõ olarak değerlendirilmiştir. Bu baskõnõn arkasõnda iktidar partisinin eksikleri- nin ve 2008’deki İslami yardõm skandalõna ka- rõşmasõnõn Doğan Grubu tarafõndan õsrarla ha- berleştirilmesinin yattõğõ belirtiliyor. Biz de bu gözlemlere katõlõyoruz. Bunun sadece vergi me- selesi olduğunu düşünmüyoruz. Cezanõn siya- si nedenlerle verildiği düşüncesindeyiz ve bun- dan kaygõ duyuyoruz. Türkiye’nin basõn öz- gürlüğü alanõnda bu yõl daha da geriye gitme- sinde bu kutuplaşma etkili olmuştur. Ergenekon paranoyası: Hükümeti de- virmeye yönelik Ergenekon örgütü iddialarõnõ çevreleyen paranoya, Cumhuriyet gazetesinin dinlenmesine kadar varan hükümet soruştur- malarõnõ tetiklemiştir. Hürriyet gazetesi, dinle- menin Türk mahkemelerinin onayõ olmadan ya- põldõğõna ve dinlemeler arasõnda Cumhuriyet mu- habiri İlhan Taşcı ile CHP Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Kemal Kılıçdaroğlu’nun diyaloglarõ- nõn yer aldõğõna dikkat çekti. Bunun yanõ sõra ga- zetenin Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay ile İzmir Demokrat Radyo Haber Koordinatörü Na- diye Gürbüz Ergenekon üyesi olduklarõ id- diasõyla tutuklandõlar. Gürbüz serbest bõrakõlõrken Balbay hâlâ tutuklu durumdadõr. Raportör Karlekan, rapordaki bu tespitlerine ek olarak Balbay’õn 1.5 yõla yaklaşan tutuklu- luk süresi için de şu değerlendirmeyi yaptõ: “Da- vanın içeriğini bilmemekle birlikte nedeni ne olursa olsun herhangi bir kimsenin yargı önü- ne çıkarılmadan yıllarca bekletilmesi ve tu- tukluluk sürelerinin cezaya dönüşmesi çok kaygı vericidir. Türkiye’de basını ‘yarõ özgür’ olarak değerlendirmemizdeki etkenlerin arasında temel faktör olmasa bile Ergenekon soruşturması da yer almaktadır. Bu konu, medyanın genel durumuna olumsuz etki yapmaktadır.” Raporda, Türkiye’deki basõn özgürlüğü ko- nusunda yer alan diğer tespitler ise şunlar: Dink Davası: Basõna yönelik tehditler ve tacizler şiddet eylemlerinden daha yaygõndõr. Hrant Dink’e 2007’de düzenlenen suikast, derin devlet tarafõndan geliştirildiğine inanõlan bir örgütün oluşumuna işaret etmiştir. Medyanın ekonomik yapısı: Medya kurumlarõnõn patronluğu meselesinde de Tür- kiye’de önemli sõkõntõlar yaşanmaktadõr. Bu ko- nuda yeterince şeffaflõk yoktur. Medya dört bü- yük grubun tekelinde toplandõğõ için, muhabir- ler ve editörler patronlarõn iş bağlantõlarõna za- rar verecek konularda haber yapmaktan kaçõn- maktadõr. Bu, hükümetin ya da ilan verenlerin eleştirilmesinden kaçõnmaya kadar varmaktadõr. Eleştirileri yabancılardan okuyoruz: Türk basõnõnõn haber kalitesi oldukça zayõftõr ve vurgu daha çok köşe yazarlarõ üzerindedir. Hükümete ve politikalara yönelik eleştiriler ile farklõ görüşlere daha ziyade bağõmsõz gazeteler ya da yabancõ yayõn organlarõ yer vermektedir. İnternet yasakları: Türkiye nüfusunun yaklaşõk yüzde 34.5’i 2009’da internete girdi. Ancak 2007 ile 2009 arasõnda yaklaşõk 3 bin 700 web sitesine erişim yasaklandõ. YouTube yasağõ ikinci yõlõnõ doldurdu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõ- tay 4. Ceza Dairesi, Sincan 1. Ağõr Ceza Hâ- kimi Osman Kaçmaz’õn, “görevi kötüyle kullanmak” ve “soruşturmanın gizliliğini ih- lal etmek” iddialarõyla yargõlandõğõ davada be- raat etmesine karar verdi. Kaçmaz, kararõn ar- dõndan “Adalet Bakanlığı’nın kurmuş olduğu tuzağa yüce yargıçlar düşmediler. Bu bir dönüm noktası” açõklamasõnõ yaptõ. Yargõtay 4. Ceza Dairesi, dün Sincan 1. Ağõr Ceza Hâkimi Osman Kaçmaz ile ilgili davada kararõnõ açõkladõ. Yargõtay Genel Ku- rul Salonu’nda yapõlan duruşmada, Yargõtay Cumhuriyet Savcõsõ esas hakkõndaki görüşünü verdi. Esas hakkõndaki görüşte “görevi kötü- ye kullanmak” ve “soruşturmanın gizliliği- ni ihlal etmek” iddialarõyla ilgili Kaçmaz’õn beraati istendi. Esas hakkõndaki savunmasõnõ yapan Osman Kaçmaz ise yaptõğõ görev ve adaletin gerçek- leşmesi adõna verdiği kararlar nedeniyle bazõ ki- şilerin rahatsõzlõk duyduklarõnõ belirterek “Hat- ta bazı kişilerin canlarının yanması nedeniy- le siyasi makamlarda oluşturulan plan nede- niyle hedef seçilip bu planı tetikleyen ve uy- gulayan kişilerce yok edilmem için uydurma, hukuk dışı bir süreç sonucu huzurunuza ge- tirildim. Oysaki canı yanan ve yanma ihtimali bulunan bu şahsiyetlerin, bugün benim ye- rimde yüce yargı önünde yaptıklarının hesa- bını veriyor olmaları gerekirdi. Maalesef bunlara dokunulamıyor” dedi. Yargõtay 4. Ceza Dairesi, daha sonra Kaçmaz’õn bütün suçlamalardan beraat etmesine karar ver- di. Kararõn açõklanmasõnõn ardõndan Kaçmaz, du- ruşmayõ izleyenlerle birlikte Yargõtay’dan al- kõşlarla ayrõldõ. Kaçmaz, gazetecilere yaptõğõ açõk- lamada, beraat ettiğini anõmsatarak bunun bir “dö- nüm noktası” olduğunu söyledi. Kaçmaz, “Adalet Bakanlığı’nın kurmuş olduğu tuza- ğa yüce yargıçlar düşmediler. Bu bir dönüm noktası. Bundan sonra hukuksuz sorgula- maların olmayacağını düşünüyorum. Sadece Berlin’de hâkimler yok, Ankara’da da görmüş olduğunuz hâkimler var” dedi. HATİCE TUNCER Gazetemiz yazarõ Mustafa Balbay’õn bir yõlõ aşkõn bir süredir tutuklu bulunduğu ikin- ci Ergenekon davasõnõn 60. oturumu yapõldõ. Tutuklu sanõk Kemal Aydın, iddianamede kõz kardeşi tutuklu sanõk Neriman Aydın ile 2 bin 249 kez görüşme yaptõğõnõn kaydedil- diğini ifade ederek “Savcılar dünyada bir ilki gerçekleştirdiler. Kız kardeşimle gö- rüşmelerim örgütsel irtibat olarak iddia- nameye alınmış. Kız kardeşim babamız öldüğü zaman 13 yaşındaydı. Ben babalık yaptım. Rezilliklerle dolu bu iftiraname- den insan adına utanıyorum” dedi. Dava- nõn dünkü oturumunda savunmasõnõ sürdü- ren Aydõn, Ergenekon adõ verilen sözde bir terör örgütünün ara yöneticisi olmak iddia- sõyla hakkõnda iki kez müebbet hapis isten- diğine dikkat çekerek “Bu cezalar iddiana- medeki gayri ciddi delillere dayanılarak isteniyor” diye konuştu. Dünya Basõn Özgürlüğü Raportörü Karlekar, Türkiye’deki ‘yarõm özgürlüğün’ sebeplerini Cumhuriyet’e anlattõ ‘Uzun tutukluluk kaygı verici’ KAÇMAZ BERAAT ETTİ ‘Yargıçlar tuzağa düşmedi’ İstanbul Haber Servisi - Balyoz Güvenlik Harekât Planõ soruşturmasõ kapsamõnda, durdurulan operasyonda haklarõnda gözaltõ kararõ olan 25’i ge- neral 78 muvazzaf subayõn ifadelerinin alõnmasõna dün de devam edildi. Tuğ- amiral Türker Ertürk, Tuğamiral Ah- met Türkmen ve Tuğamiral Abdullah Gavramoğlu’nun da aralarõnda bulun- duğu 7 subay dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn yürüttüğü soruşturma- da şüpheli olarak ifade verdi. Balyoz soruşturmasõ kapsamõnda adõ geçen 3’ü general 7 subay dün sabah saatlerinde Merkez Komutanlõğõ’na ait minibüsle Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gel- di. Askerler soruşturmayõ yürüten cum- huriyet savcõlarõna yaklaşõk iki saat ifa- de verdikten sonra adliyeden ayrõldõ. Üç gündür adliyeye gelen askerlerle birlikte toplam 21 asker savcõlõğa ifade vermiş oldu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - “Onbaşı bile olamayacakların gene- ral olduğu ülke” başlõklõ köşe yazõsõ nedeniyle 312 generalin Anadoluda Vakit gazetesine açtõğõ davada, toplam 624 bin TL tutarõnda manevi tazminata hükmedildi. Gazete yasal faiziyle bir- likte her davacõya 2 bin TL ödeyecek. Ankara 20. Asliye Hukuk Mahke- mesi’nde görülen davanõn karar duruş- masõna, davacõ generallerin avukatõ Bilgin Yazıcıoğlu ile davalõ Nuri Ay- kon’un avukatõ Hacı Ali Özhan ve es- ki RTÜK üyesi Mehmet Doğan’õn avukatõ Eda Değirmenci katõldõ. Yar- gõç Adem Albayrak, avukat Yazõcõ- oğlu’nun, Türk Telekom yetkilileri hakkõnda suç duyurusunda bulunulma- sõ talebiyle mahkemeye dilekçe sundu- ğunu kaydetti. Kararõ açõklayan mahkeme başkanõ, davalõlar Harun Aksoy ve Nuri Ay- kon yönünden davanõn kabul edildiğini belirterek her bir davacõ için 2 bin TL olmak üzere toplam 624 bin TL ma- nevi tazminatõn, 25 Ağustos 2003 tari- hinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verdi. ANADOLU’DA VAKİT DAVASI BALYOZ SORUŞTURMASI Üçüncü günde 7 asker dinlendi Generaller tazminat kazandõ İKİNCİ ERGENEKON DAVASI ‘Kız kardeşimle görüşmem suç mu’ HİLMİOĞLU’NUN RAPORU 4 üye şerh koydu İstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniver- sitesi Cerrahpaşa Tõp Fakültesi Hastane- si’nde karaciğer rahatsõzlõğõ nedeniyle yata- rak tedavi gören İkinci Ergenekon davasõnõn tutuklu sanõklarõndan eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun sağ- lõk durumuna ilişkin rapor mahkemeye ulaş- tõ. Rapor, Adli Tõp Genel Kurulu’nda görüş ayrõlõğõna neden oldu. Adli Tõp Kurumu Başkanõ Doç Dr. Haluk İnce’nin imzasõyla gönderilen 28 Ocak 2010 tarihli 9 sayfalõk Genel Kurul raporunda hasta- lõk süreci ve uygulanan tedaviler özetlendi. 34 uzman ve hekimden oluşan Adli Tõp Genel Ku- rulu’nun “Hilmioğlu’nun cezaevi şartlarında bulunmasının hayati tehlike oluşturacağına dair tıbbi bulgu tespit edilmediğine” ilişkin raporuna 4 hekim muhalefet şerhi koydu. Ra- porda, Prof. Dr. Rıza Madazlı, Prof. Dr. Sey- fettin Uludağ, adli tõp uzmanõ Dr. Şinasi Umut ve analitik kimya uzmanõ Prof. Dr. Sa- lih Cengiz tarafõndan konulan 1 sayfalõk muha- lefet şerhinde, “Karaciğer sirozunun son ev- resindeki Hilmioğlu’nun cezaevine gönderil- mesinin hayatı için kesin bir tehlike teşkil edeceğini” kaydetti. ALBAY TAPAN: ASIL AMAÇ TSK’YE OLAN GÜVENİ SARSMAK Anayasal güvence altõnda olmasõ gereken ifade ve basõn özgürlükleri ceza yasalarõ ile sõ- nõrlanmaktadõr. Yargõlanan gazeteci sayõsõ 2005’te 157 iken 2008’de 435’e yükselmiştir. 2009’un ilk 9 ayõnda da 425’i bulmuştur. Bu artõş çok olağan değil. Kõyaslanabilecek ülke Panama. Ora- da da 80-90 kişi yargõlanmakta. Yargõlanan gazetecilerin toplamõnda artõş yaşanõrken TCK’nin 301. maddesinden yargõlananlarõn sayõsõnda dikkat çekici azalma var. Bunun nedeni bu davalarõn Adalet Bakanõ’nõn onayõna bõrakõlmõş olmasõdõr. Adalet Bakanlõğõ 2009 yõlõnda 424 başvuru- nun 358’ini reddetti. 2008’de 70 davaya onay verilirken 2009’da sadece 18 gazeteci yargõlandõ. 301. maddenin yerini ise “halkı kin ve nefrete kışkırtma” suçunu cezalandõran TCK’nin 216. maddesi ile terör yasalarõ aldõ. Yine de 301. maddenin hâlâ duruyor olmasõ da sorundur. 301 MAĞDURLARI AZALSA DA DAVALAR YİNE ARTIYOR Eskişehir İl Jandarma Alay Ko- mutanõ Kõdemli Albay Recep Gen- çoğlu, savunmasõnõ yaptõ. Gen- çoğlu “Gizli tanıklardan oluştu- rulma, delilleri olmayan, yalan- lardan ibaret bir iddianamedir. Tanımadığım insanlarla nasıl ay- nı örgüt üyesi olurum” dedi. Gençoğlu’nun çapraz sorgusun- da savcõ Taner Aksakal’õn özellik- le tarikat ve cemaatlere yönelik çalõşmalar hakkõnda soru sormasõ üzerine, tutuklu sanõklarõn avukat- larõ müdahalede bulundu. Gençoğlu, Erzincan İl Jandarma Komutanlõğõ istihbarat biriminin salonunda Başsavcõ İlhan Ciha- ner’le görüşmesiyle ilgili olarak, toplantõda sadece İsmailağa ce- maatine yönelik operasyonu ko- nuştuklarõnõ söyledi. Bu toplantõdan sonra Erzincan merkezde valilik bil- gisi dahilinde operasyon yapõldõğõ- nõ belirtti. Gençoğlu, Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’ndan kendisine “F Ti- pi” yapõlanmayla ilgili soruşturma yapõldõğõ, elinde belge varsa gön- derilmesinin istendiğini söyledi. Gençoğlu, bu konuda Erzincan Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na gön- derdiği 24 Nisan 2009 tarihli yazõ- yõ da mahkemeye sundu. Erzincan Başsavcõlõğõ’nõn Fet- hullah Gülen soruşturmasõndan adalet müfettişlerine verdiği ifade sõ- rasõnda haberi olduğunu savunan Gençoğlu, iddianamenin intikam operasyonu olduğunu ifade etti. Gençoğlu: Yalandan ibaret bir iddianame
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle