14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
_ + /lCumhuriyet 6 7 MAYIS 2010 CUUA Anneliği anlatabileOyuncu Özge Özberk anneliğin keyfini çıkarıyor. Oğlu Leo'yla birlikte geçirdiği her dakikadan büyük keyif alan Özberk onun bir sesiyle içinin gittiğini söylüyor. Leo'ya bemen bir kardeş istediğini anlatan Üzberk diyor ki, "Uyumasanız da uykunuzu almış bissediyorsunuz, yemeseniz de tıka basa yemiş gibi doymuş hissediyorsunuz. Ağladığında gık dediğinde dünyanız kararıyor, güldüğünüzde başlıyorsunuz ağlamaya! Tuhaf bir şey." Evbamlı bir anne olduğunu da anlatan Özge Özberk pek sosyal bir çocukluk geçirmediğini, Leo'nun kendisi gibi olmaması için mutlaka ana okuluna göndereceğini belirterek okul öncesi eğitimin önemine de dikkat çekiyor: Ağabeyim yuvaya gitmiş, ben gitmedim, anneannem benim yuvamdı. Ve ağabeyim ber zaman girişken bir insan oldu. Ben de 2 yaşında hatta belki daha önce Leo'yu göndereceğim. 8u konuda Gülben Ergen'i sonuna kadar destekliyorum." O'nun Ayakları Sizi Dokuz Ay Taşıdı Şimdi Kifidis'le O'nu amanı. KIFIDIS»İSTANBUL • İZMİR • ANKARA • BODRUM • ADANA • ANTALYA • BALIKESİR < BURSA www.kifidis.com.tr SİNEM DÖNMEZ Özge Özberk, efsane dizi Bizimkiler'in Zeynep'i, en tutmuş dönem dizilerinden Çemberimde Gül Oya'nın Yurdanur'u, Cem Yılmaz'ın gişe rekorlan kırmış filmi GORA ve AROG'un Ceku'su. En son Ayvalık'ta çekilen Yol Arkadaşım'da gördük onu. O zaman bu zaman gözlerden uzaktı, çünkü ilk bebeği Leo'yu beklemekteydi. Leo'ya hamÜe kalmadan önce karar vermiş olsa da oyunculuğa ara vermeye, tam denk gelmiş diyebiliriz. Özge Özberk le taze anneliğin heyecanını konuştuk. - öncelikle annelik nasıl bir hismiş onu sorayım size. Bilmem ki kelime var mı bunu anlatabilecek? Tek söyleyebileceğim şey çok acayip olduğu. Uyumasanız da uykunuzu almış hissediyorsunuz, yemeseniz de tıka basa yemiş gibi doymuş hissediyorsunuz. Ağladığında gık dediğinde dünyanız kararıyor, güldüğünüzde başlıyorsunuz ağlamaya! Tuhaf bir şey. Annelikle ilgili her şey beni ağlatıyor şu an, belki ilk anne dedîkten sonra ayaklarım yere basacak, şu an bir tuhaf. - Henüz alışma süredndesinizdir. Bir şeyle kıyaslamaya çalışıyorum, yok yani kıyaslanacak da bir şey yok. Belki evinizde kedinize duyduğunuz, size bağımlı olan bir şey, yemek vermezseniz aç kalır, sevmezseniz gözünüze bakar ki bir okşayın diye, ona yakın bir şey mi acaba diyorum, yok o da değil. Şimdi başka bir "setteyim" - Planlı bir bebek mlydi yoksa birden mi oldu? Planlı bir bebekti. Hatta ertelediğimiz bir şeydi bizim sürekli. Çok çok istiyorduk biz, artık setlerden bir türü fırsat olacak gibi görünmüyordu. Ben sürekli Istanbul dışında çalışıyördum, 4-5 yıldır çok yoğun çalışıyorum bu dizilerde özellikle. Yok artık ara vermek istiyordum televizyona birazcık dediğim anda bebeğin de etkisi oldu bu durumda. - Ara vermek istediğinizi duymuştum. Çok yoruldum gerçekten. Özellikle Istanbul dışı, insanı yerden yere vuruyor. Eşimle haftada bir görüşüyorduk, o da havaalanmda ziyaret ediyordu iki dakika, check-in yaparken ya da sete geliyordu bazen, eve geliyordum, uyuyup geri dönüyordum, geçen yılım böyle geçti. Öndan iki sene önce de Ayvalık'taydım, farketmiyor, îstanbul'da olunca da sabah ezanıyla girdiğim çok set oldu. Çok zor gerçekten. Bebek şimdi olunca kendi kendime insanlar bir yere yetişmeden de yaşıyormuş onu anladım diyorum. Kalktığınızda alarm çalmıyor. Gerçi şu an başka bir setteyiz ama... (Gülüyor) - Peki baa kadınlar vardır çocukluklanndan beri anneliğin hayallerini kurar, kimileriyse hep uzak durur bu kavrama. Siz hangisisiniz? Bu sanırım hazır hissetmekle ilgili. Ben de açıkçası 10 yd öncesine bakarsanız ne evlenmeyi, ne de çocuğu düşünüyordum. Böyle iyi, böyle güzel, çünkü bir şeye bağımlı olarak yaşamak yorar, çünkü kısıtlar diye düşünüyordum. Zamanla her şey öyle rayına giriyor ki, siz plan yapmasanız bile her şey öyle olduğu gibi gelişiyor zaten. Bizim evliHğimiz de hiç planlı değildi. Bir anda oldu her şey. Ben hiç evlenmeyi düşünmüyordum, eşim de keza, hiç alakamız yoktu yani. Bir anda evlilik kararı, bir anda inandmaz bir düğün, sonra bir anda çocuk. Planlayarak hayatınızı yönlendiremiyorsunuz. Evleniyoruz, evleniyoruz deyip bir anda ayrılanlar var. Bu işler akışına bırakarak yaşanüan şeyler, benim hayatımda öyle oldu. Her şey rayına oturarak oluyor. Bir "arsızlık" durumum var - Hemen ikinci çocuğu isteyecek kadar sevdiniz mi gnneiiğipmi ğp Evet bir arsızlık durumum var. Felaket etrafımdakiler de hop diyor, delirdin mi? O cümlenin tamamı Leo gibi olacaksa bir değil iki değil, beş-altı tane olsun. - Kendi annenize benziyor musunuz? Beni anneannem büyüttü. Ama annem çok rahattı, ben çok evhamlıyım şimdi. Ben bebekken de sakinmişim, ama biraz çekingenmişim. Sanırım okul önesi eğitimin önemi çıkıyor burada ortaya. Ağabeyim yuvaya gitmiş, ben gitmedim, anneannem benim yuvamdı. Ve ağabeyim her zaman girisken bir insan oldu. Sosyalliği çok etkiliyor. Ben de 2 yaşında hatta belki daha önce Leo'yu göndereceğim. Hem kendine güveni için, sosyaıleşmesi, kendini daha iyi tanıması, anlaması için kesinlikle anaokulu şart. Şu an biüyQrsun zaten her yerde kampanyalar yürütülüyor. Gülben Ergen'i sonuna kadar destekliyorum çok önemli.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle