15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B C 86 yõllõk uzun yürüyüş... MİYASE İLKNUR Tarihi, misyonu ve kurumsal kimliği ile Tür- kiye ve dünyada bir örneğine daha rastlan- mayan Cumhuriyet Gazetesi 87. doğum gü- nünü kutluyor. Cumhuriyet’in 87 yõllõk ma- zisine tanõklõk eden gazetemiz, Türkiye’de ilk- lerin ve teklerin gazetesi olarak basõn tarihinde yerini aldõ. İlk sayõsõnõn çõktõğõ 7 Mayõs 1924’ten günümüze değin geçen 87. yõllõk sü- reçte birçok alanda öncü olmanõn onurunu ya- şõyor. Cumhuriyet’i birçok alanda ilk ve tek gazete yapan unvanlara göz atõldõğõnda orta- ya ilginç bir tablo çõkõyor. - Adını ulu önder Mustafa Kemal’in verdiği tek gazete. - Adını ulu önderin belirlediği kurumla- rın da ilki. - Cumhuriyet’ten bir yıl sonra yayın hayatına başlayan ve hâlâ ayakta kalan tek gazete. - Latin harfleriyle basılan ilk ve tek ga- zete. - Patronu olmayan tek gazete. - Teröre en çok kurban veren gazete. - Darbe dönemlerinde yayını en çok ve en uzun süre engellenen gazete. - Darbe dönemlerinde yazarları ve yö- neticileri en çok hapsedilen gazete. - Terör nedeniyle okurları en çok saldı- rıya maruz kalan gazete. - Dünyadaki bütün fikir gazeteleri gibi ti- rajı düşük olmasına karşın en çok tartışı- lan gazete. - Okurlarının kendi inisiyatifleriyle ör- gütlü olduğu ilk ve tek gazete. - Kurum içinde yaşadığı üç krizin sonu- cunda başlatılan tasfiye hareketi okurları tarafından geri püskürtülen gazete. - İlk Kitap ekini yayımlayan gazete. - Bilim Teknik ekini veren ilk gazete. - Çalışanlarının yönetimde yer aldığı tek gazete. - Cumhuriyet devrimlerini savunmayı misyon edinmiş tek gazete. Bu listeyi daha da uzatmak mümkün. Ger- çekten de Cumhuriyet’in 87 yõllõk mazisi göz önüne alõndõğõnda bu gazetenin bir benzerine sadece Türkiye’de değil, dünyada da rastla- mak pek mümkün görünmüyor. Yeni Gün’den Cumhuriyet’e Galatasaray İdadisi ve Hukuk Mektebi’ni okuduktan sonra 1900’de Baba Tahir’in çõ- kardõğõ “Malumat” gazetesinde gazetecilik mesleğine başlayan Yunus Nadi, mesleğe baş- lar başlamaz da Abdülhamit’in istibdat yö- netime karşõ mücadeleye girişti. Gazetecili- ğinin daha birinci yõlõnda “İstibdat aleyhine çalışan gizli bir örgüt”e girmekle suçlana- rak üç yõl hapis ve sürgün cezasõna çarptõrõl- dõ. Cezasõnõn infazõ için Midilli Kalesi’ne gön- derildi. Bir süre sonra bu cezasõnõ memleke- ti Fethiye’de çekmek istediğini belirterek hükümete başvuruda bulunan Yunus Nadi, is- teği kabul edilerek Fethiye’ye gönderildi. Burada eşi Nazime Hanım’la evlendi ve 23 Haziran 1908’de Nadir Nadi dünyaya geldi. Balkan Savaşõ’nõn başlayacağõ günlerde aile İstanbul’a döndü. Yunus Nadi, Ebuzziya Tevfik’in “Tasvir-i Efkâr”õna ortak oldu ve gazetenin başyazarlõğõnõ üstlendi. 1910’da İkinci Meşrutiyet’in, dolayõsõyla İt- tihat ve Terakki’nin tohumlarõnõn atõldõğõ Selanik’e giderek “Rumeli Gazetesi”nde baş- yazarlõk görevine başladõ. Nadir Nadi, üç bu- çuk yaşõna kadar Selanik’te yaşadõ. 1912’de Aydõn’dan milletvekili seçilen Yunus Nadi, Meclisi Mebusan’a girerek siyasete aktif ola- rak katõlmõş oldu. Yunus Nadi 1918’de ken- di gazetesi Yeni Gün’ü çõkardõ. Ancak Mü- tareke Dönemi’ne rastlayan o dönemde, işgal İstanbul’unda gazetesi İngiliz işgal komu- tanlõğõ kararõyla sõk sõk kapatõldõ. Tabii Yunus Nadi de sõk sõk tutuklandõ. 1919’da Damat Fe- rit hükümeti, İttihatçõ bütün liderleri tutuk- lamõştõ. Yunus Nadi de tutuklular arasõnday- dõ. Bekirağa Bölüğü’ne gönderilen Yunus Na- di, birtakõm siyasi tutuklular tahliye edilence yanlõşlõkla salõverilir. Yeni Gün çõktõğõ gün- den itibaren “Anafartalar Kahramanı Mus- tafa Kemal Paşa”yõ tutuyordu. Anadolu’da direniş yaratmakla kurtuluş umuduna, Yunus Nadi içtenlikle inanõyordu. Ulusal Kurtuluş Sa- vaşõ’nõ daha rahat desteklemek için İngiliz po- lisini atlatarak ailesiyle birlikte gizlice An- kara’ya kaçtõ. Bir süre sonra baskõ makinele- rini sandõklar içinde kağnõlarla Ankara’ya ta- şõdõ. Millet Meclisi Ankara’da açõlmõş ve hem iş- gal kuvvetlerine hem de İstanbul hükümeti- ne karşõ amansõz mücadele başlatõlmõştõr. Yeni Gün yayõnõnõ artõk Ankara’da sürdür- mektedir. Nadir Nadi’den Yengün’e ilişkin anõlar: “Gazete İstanbul’dayken müret- tiphaneye, idarehaneye gidip gelirdim. Çok küçüktüm, pek bir şey anlamazdım. Ankara’ya gittiğimizde biraz daha bü- yümüştüm. O zamanlar Yeni Gün Gaze- tesi’nin Karaoğlan Çarşısı’nda oturduğu- muz evden yaya 3 dakika uzakta bir mat- baası vardı. O günlerde Yenigün 250 tane basılıyordu. Ankara’da Yenigün dışında bir de sonradan Ulus adını alan Hâkimiyet-i Milliye vardı, ki 2-3 günde bir çıkardı.” Sakarya Meydan Muharebesi öncesinde, Ankara’nõn tahliyesine gerek görüldü. Yeni Gün Gazetesi de Kayseri’ye taşõndõ. 3 Eylül 1918 tarihinde İstanbul’da çõkma- ya başlayan Yeni Gün, üç aylõk bir aradan son- ra 9 Ağustos 1920’de Milli Mücadele Anka- ra’sõnda “Anadolu’da Yeni Gün” adõyla 11 Mayõs 1924 gününe kadar yayõmlanmõş ve ye- rini, 7 Mayõs 1924’te yayõn yaşamõna başla- yan Cumhuriyet’e bõrakmõştõ. Ulusal Bağõmsõzlõk Savaşõ zaferle sona er- miş, ama bitmemişti. Eğer askeri başarõ, si- yasal, hukuksal, toplumsal ve ekonomik dev- rimlerle tamamlanmazsa, geri dönüş olasõlõk dahilindeydi. Geri dönüşü önlemenin tek yo- lu köklü devrimlerden geçiyordu. Mustafa Ke- mal, karşõsõndaki güçlü muhalefete karşõn adõm adõm devrimleri uygulamaya koydu. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi. Yu- nus Nadi, milletvekili olarak bulunduğu Bü- yük Millet Meclisi’nde, Cumhuriyet devri- minin ateşli bir sözcüsüydü. Cumhuriyet yö- netiminin Büyük Millet Meclisi’nde onay- landõğõ gün, Yunus Nadi, Anayasa Komisyonu Başkanõ olarak, yeni rejimin adõnõn konduğu anayasa değişikliğini, kürsüden açõklamõş ve savunmuştu. Cumhuriyet’in ilanõndan sonra bile İstan- bul’daki Mütareke basõnõ Ankara hükümeti- ne ve Mustafa Kemal’e saldõrmaya devam et- ti. Saltanat kaldõrõlmõş, sõra halifeliğin kaldõ- rõlmasõna gelmişti. İstanbul basõnõ, Anka- ra’nõn zaferini görmezden gelip hâlâ halifeden medet umuyordu. Mustafa Kemal, bir akşam Köşk’teki sofrasõnda yanõ başõnda bulunan Yu- nus Nadi’ye dönerek der ki: “Bak çocuk, ne yapalım seninle, İstanbul’da Babıâli’nin gö- beğinde bütün bu cumhuriyet düşmanı ve hilafet yanlılarına karşı mücadele verecek bir gazete çıkaralım... Gazetenin adı da ye- ni rejimimiz Cumhuriyetle özdeş olsun, Cumhuriyet koyalım adını...” Yunus Nadi, bir yandan cumhuriyetin ila- nõ ve hilafetin kaldõrõlmasõ gibi devrim ey- lemlerinin içinde etkin rol alõrken bir yandan da artõk işgalcilerden temizlenen İstanbul’da yeni çõkaracağõ gazeteyi kurmak için İdare Mü- dürü Fethi Bey’i İstanbul’a yollamõş önce İt- tihat ve Terakki’nin, işgal günlerinde ise İn- giliz İşgal Komutanlõğõ’nõn merkezi olan Pembe Konağõ kiralamõştõ. Bir sabah İstan- bullular dağõtõlan sabah gazeteleriyle birlik- te bir anket formunu da kapõlarõnda buldular. Bu anket formunda, “Okurun istediği ga- zetenin temel çizgileri nedir” sorusuna ya- nõt aranõyordu. Yunus Nadi, deneyimli bir gazeteciydi. Cumhuriyet rejimi rejimlerin en güzeliydi; ye- ni gazetenin adõnõ da Gazi Mustafa Kemal Pa- şa saptamõş ve ‘Cumhuriyet’ olsun istemiş- ti. Okurun beklentilerine yanõt vermeyen bir gazete, güzel fikirleri yaygõnlaştõracağõ yer- de, başarõsõzlõkla karşõlaşabilirdi. Mustafa Kemal Atatürk ve Yunus Nadi Devamı 2. Sayfada Yunus NadiMustafa Kemal Atatürk
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle