23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Adını Atatürk’ün koyduğu Cumhuriyet’in pek çok özelliğini, Atatürk devrimleri sürecindeki işlevini çok önceki yazılarımda vurgulamıştım. Bu kez okur açısından bir başka yönünü aktarmak istiyorum. Cumhuriyet’in kurucusu Yunus Nadi, 7 Mayıs 1924’ten bir süre önce İstanbullulara bir anket formu dağıtıyor. Formun giriş bölümü aynen şöyle: “Efendim, Yakında sabahları yayımlanacak Cumhuriyet gazetesi şimdiye kadar Türkiye’de çıkmış gazetelerin en güzeli, en mükemmeli olmak emelindedir. Bu emelini temin için okuyucularının arzu ve ihtiyaçlarını tatmin edebilmek mecburiyetinde bulunduğuna kaniyiz. Okuyucuların bugünkü gazeteler tarafından tatmin edilmemiş birçok ihtiyaçları olduğuna emin olduğumuz için, bu arzu ve ihtiyaçlarının fikir ve hissiyatına makes olmak isteyen Cumhuriyet’in bu olgunluğa ulaşmasına siz de aşağıdaki sorulara cevap vermek suretiyle yardım edebilirsiniz. Bu sebeple aşağıda yer alan sual cevaplarını doldurup bir an evvel idarehanemize göndermekliğinizi rica eder ve bu vesile ile saygılarımızı tekrarlarız efendim.” Ankette okuyucunun halen okuduğu gazeteler, ilgi alanları, yeni gazetede görmek istediği yazarlar konu ediliyor. Basın tarihimize göre bu anket, Türkiye’deki ilk okuyucu anketi. Yunus Nadi, sadece Cumhuriyet ideallerinin aktarıcısı değil, halkın nabzını da iyi tutan bir gazete hedefliyor. Yazı aramızda ben de Cumhuriyet okuruna elimden geldiğince sevgi, saygı duydum. Bağımı eksik etmedim. Dirseğimi biraz geriye attığımda hep ona değdim. Silivri duruşmalarında ise Cumhuriyet okurunu bir başka tanıdım. Özellikle pazartesi ve cuma günleri ihmal etmiyorlar. 4 - 5 metre uzaktan da olsa selamlaşıyoruz. Yüksek sesle konuşarak anlaşıyoruz. Ee sesi yükseltmek gerek! Meslek yaşamımda şunu ilke edinmiştim: Gazetecinin kendisi haber konusu olmamalı. Yazdıkları, aktardıkları öne çıkmalı. Yaşamın cilvesine bakın ki, kader önüme beni koydu! Annemin sık kullandığı sözlerden biri şudur: “Boğaz dokuz boğum, dokuz yutkun, bir konuş.” Kendimle ilgili tüm yazdıklarımı bu duyguyla kaleme alıyorum. Kendimi gereğinden fazla öne çıkardığımı düşünen okur varsa, ondan özür diliyorum. Ancak içinde bulunduğum koşulların sadece Balbay’ın sorunu olmadığını düşünüyorum. Bana bu cesareti en çok veren, Silivri’ye gelen, mektup yazan okurlar oluyor. Hele Silivri duruşmalarında elden mektup yollayan okurların yazdıkları... Onların birçoğunun tanığı Sevgili Meriç Velidedeoğlu, “Balbay dilerim onları saklıyordur” diyor... Onların her satırı içimdeki damarların uzantısı! Gazetemizdeki durumum kamuoyuna yansıyınca soluğu yanımda alan okurlara ilk söylediğim şu oldu: “Cumhuriyet’e zarar verecek hiçbir şey yapmayın.” Cumhuriyet’i Yunus Nadi kurdu, Nadir Nadi kurumlaştırdı, İlhan Selçuk 21. yüzyıla taşıdı. Türkiye gibi çalkantılarla dolu bir ülkede, fikir gazetesi için çok zorlu bir süreç... Şimdi Cumhuriyet’i geçen yüzyılda olduğu gibi Türkiye’nin en etkili, en güçlü gazetesi olarak büyütme zamanı. Okurlar, çalışanlar olarak hepimizin toplam gücü Cumhuriyet kadar. Hiçbirimiz hepimiz kadar güçlü değiliz. Beni en çok yaralayan Uğur Mumcu’ları, Ahmet Taner Kışlalı’ları teröre kurban vermiş Cumhuriyet’in bir terör merkezi, onun temsilcilerinden biri olan Balbay’ın terörist iddiasıyla yargılanmasıdır. Ben Silivri’de kendimi Cumhuriyet okurlarının toplamı kadar güçlü hissediyorum. Ne kadar çoksak... O kadar güçlüyüz... GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada başlatan ta kendisi! Üstelik rahle-i tedrisinden geçerek bugünleri gören RTE; Necmettin Erbakan’ın dinci bir iktidarın “kanlı mı olacak kansız mı?” olacağı sorusunu kansız diye yanıtlayan bugünkü uygulamaların mimarı. WSJ’nin yazısına kızacağı yerde memnun olmuştur. Neden memnun olmasın? Türkiye’yi laikler laiklik karşıtları, AKP’liler AKP’den olmayanlar, Kürtlerle Türkler, Sünniler Aleviler diye zaten böldü. İnsanları birbirine kuşku ile bakar, birbirinden korkar hale getirmedi mi? Son aşamaya girdi. Anayasa değişikliği ile devletin son bağımsız kalesi yargıyı da ele geçiriyor. Türkiye’yi Recebistan Cumhuriyetine dönüştürecek altyapı -belki bir iki eksiği ile- tamamlanmış olacak. Bu ülkeye çok yararlı tek rejimdir diye başkanlık sistemini de yutturdu mu? Köşk’e maaile, torunlar, damatlarla taşınır, Başkan RTE diye artık tutabilirsen tut beyefendiyi. Hâlâ yazılıp söyleniyor. Yok zimmetten şüpheliymiş, yok sahtecilikten sanıkmış, kalpazan diye suçlanıyormuş, yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırmak, haksız kazanç vs… Bugün dokunulmazlık zırhıyla suçlamalardan yargıya giderek aklanmıyor. Efendisini savunanlarsa “Birçok kişi RTE ile aynı suçlardan yargılandı. Ama beraat ettiler. Başbakan da temize çıkmış demektir” diyorlar. Ne RTE ne efendilerini savunanlar “Başkalarının beraatı bizi ilgilendirmez” diyemiyor. Kemal Kılıçdaroğlu Meclis’te; “Başbakan’ın mal varlığı Ankara Adliyesi’nde görülmemiştir. Yargıtay’a götürülmemiştir. Götürmeyen savcıyı da Adalet Bakanlığı Müsteşarı yaptınız. Mal varlığını oğlunun düğününe kilolarla gelen altınla açıklıyor” içeriğinde bir konuşma yapıyor. CHP Milletvekili Akif Ekici de beyefendinin mal varlığıyla ilgili saptamaları tutanaklara geçiriyor: “İstanbul Belediye Başkanlığı’na aday olduğunda bir ev, bir kooperatif hissesi, bir arsa ve bir şirketin yüzde 25 hissesine sahip olan RTE; 8 yılda 2 milyar doların üzerindeki servetiyle dünya zenginleri arasına girdi.” Ne Kılıçdaroğlu’na ne de Ekici’ye doyurucu yanıt yok mu? Var: -RTE’nin avukatlığını yapmış- Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’ya göre. Başbakan şeffaf mı şeffaf! Gizliliği, gizlenecek varlığı yokmuş! Öyle şeffaf ki içini görmek olanaksız. AKP’nin parti marşı; Tevfik Fikret’in ünlü şiirinden esinlenmiş: “Yiyin efendiler yiyin bu han-ı iştiha sizin!” Bu nedenle yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırmak, yakınlarına menfaat sağlamak falan filan… Bunlar AKP büyüklerini fazla ırgalamaz. “Yiyin efendiler yiyin…” nasıl yerseniz yiyin! Şimdi de hem dinci hem muhafazakâr hem de… solcu oluverdiler. Kimleri alkışlıyor AKP Grubu: Nâzım Hikmet’i… Aziz Nesin’i, Ahmet Kaya’yı.. Aziz Ağabey’in oğlu Ahmet Nesin diyor ki: “Çoğunun evinde (acaba RTE’nin kitaplığında var mı?) Aziz Nesin ve Nâzım Hikmet’in kitapları, Ahmet Kaya’nın CD’si yoktur.” Ama beyefendileri sağındaki solundaki camlardan Nâzım’dan şiir, Aziz’den bir yazı, Kürt açılımı deyince Ahmet Kaya’dan bir şarkı mırıldandı mı?.. AKP’li için kitaplarını okumamış, şarkılarını dinlememiş olup olmamaları fark etmez! Alkışlarlar! Kimi? Nâzım’ı, Aziz Nesin’i, Ahmet Kaya’yı değil. RTE’yi! Neden? Zira alkış yalakalığın bir başka türüdür. ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 7 MAYIS 2010 CUMACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 7 Mayıs Oslo B 13 Helsinki Y 10 Stockholm B 13 Londra B 13 AmsterdamY 12 Brüksel Y 12 Paris B 14 Bonn Y 17 Münih Y 16 Berlin Y 13 Budapeşte B 23 Madrid Y 19 Viyana Y 20 Belgrad Y 22 Sofya Y 22 Roma Y 21 Atina B 25 Zürih Y 11 Moskova B 22 Aşkabat Y 19 Taşkent PB 28 Bakû PB 11 Bişkek PB 27 Tiflis B 19 Kahire B 36 Şam A 34 İstanbul B 24 Edirne B 28 Kocaeli B 27 Çanakkale B 21 İzmir B 26 Manisa B 29 Denizli B 31 Zonguldak B 20 Sinop B 18 Samsun PB 23 Trabzon PB 19 Giresun PB 21 Ankara PB 28 Eskişehir PB 27 Konya PB 28 Sıvas Y 24 Antalya B 27 Adana PB 27 Mersin PB 25 Diyarbakır Y 24 Şanlıurfa PB 30 Mardin Y 23 Siirt Y 21 Hakkâri Y 15 Van Y 15 Kars Y 14 Yurdun doğu ke- simleri parçalı çok bulutlu, Doğu Ana- dolu, Güneydoğu Anadolu’nun doğu- su ile Kahramanma- raş, Sıvas, Kayseri, Niğde, Artvin, Gü- müşhane ve Bay- burt çevreleri sağa- nak ve gökgürültülü sağanak, diğer yer- ler az bulutlu geçe- cek. Hava sıcaklığı kuzey, iç ve doğu bölgelerde 2 ila 4 derece artacak. Karakollara uzaktan kumandalı silah SERTAÇ EŞ ANKARA - Tunce- li’deki terör saldõrõsõyla yeniden gündeme gelen yüksek güvenlikli jandar- ma karakollarõ, bilinen as- keri yaklaşõmla “hâkim noktalara” kuruluyor. Karakollara yerleştirile- cek silah sistemleri, sis da- hil her hava koşulunda, gece ve gündüz uzaktan kumandalõ olarak 1500 metre mesafedeki hedef- lere etkili atõş yapabilecek. Bölücü terör örgütünün Tunceli’nin Nazimiye il- çesindeki Sarõyayla Jan- darma Karakolu’na yö- nelik saldõrõsõnda 4 aske- rin şehit olmasõ, yüksek güvenlikli karakollarõ ye- niden gündeme getirdi. TOKİ, Türk Silahlõ Kuv- vetleri’nin (TSK) belirle- diği “H tipindeki” bina, sur ve kulelerden oluşan karakollarõn fiziksel ya- põsõnõ inşa ediyor. Çevre güvenlik duvarlarõ, silah yerleştirilecek ve nöbet tutulacak kuleleri ise si- lahlõ saldõrõlara karşõ da- yanõklõ malzemeden ya- põlõyor. Yüksek koruma duvarlarõ, teröristlerin ka- rakol binalarõna roketa- tarlarla saldõrma olasõlõğõ düşünülerek inşa ediliyor. Binalarõn mimarisi tama- men TSK’nin kontrolün- de ve geçmiş deneyim- lerden yararlanõlarak ta- sarlandõ. Ayrõca karakollar, ge- çen yõl IDEF’09 fuarõnda ASELSAN tarafõndan ser- gilenen silah ve elektronik sistemlerle korunacak. Halen TSK’de kullanõlan uzaktan kumandalõ uçak- savar (STAMP), gece gö- rüş cihazlarõ, termal ka- mera ve algõlayõcõ sen- sörler, karakollarõn belir- lenen kritik noktalarõna yerleştirilecek. Kulede, uzaktan kumandalõ 12.7 mm’lik uçaksavar yer ala- cak. Uçaksavar, karakol binasõndaki bir personel tarafõndan kullanõlacak. Aynõ personel, sis dahil her türlü hava koşulunda, gece ve gündüz termal kamerayla karakol çev- resini gözetleyebilecek. Askeri bilirkişi, Balyoz CD’lerinde sahtecilik yapõlmõş olabileceğini belirledi ‘Planlar gerçek değil’İstanbul Haber Servisi - 1. Or- du Komutanlõğõ Askeri Savcõlõ- ğõ’nõn “Balyoz Güvenlik Hare- kâtı” ile ilgili başlattõğõ soruştur- ma kapsamõnda görevlendiren askeri bilirkişi tarafõndan hazõr- lanan rapor, İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na gönderildi. Dava dosyasõna konan raporda, “Balyoz planıyla ilgili CD’lerin oluştu- rulmasında bilgisayarın sistem tarihi ile oynanmış ve sahteci- lik yapılmış olma ihtimali yük- sektir” denildi. Raporda, ‘Su- ga’, ‘Çarşaf’, ‘Oraj’, ‘Sakal’ planlarõnõn gerçek olmadõğõ yö- nünde kuvvetli delillerin bulun- duğu kaydedildi. Balyoz davasõnõn görüldüğü İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahke- mesi’nin soruşturma üzerindeki kõsõtlama kararõnõ kõsmen kaldõr- masõnõn ardõndan, dava dosyasõ- na giren bazõ belgeler avukatlara ulaşmaya başladõ. NTV’nin ha- berine göre 1. Ordu Komutanlõğõ Askeri Savcõlõğõ tarafõndan gö- revlendirilen askeri bilirkişi Albay Yavuz Fildiş tarafõndan planla il- gili hazõrlanan raporun dava dos- yasõna konulduğu ortaya çõktõ. 6 sayfalõk raporda, CD’lerin gerçek ve 2003 yõlõ ve öncesine ait olduklarõ yönündeki TÜBİTAK raporuna itiraz edilerek, 2003 yõ- lõ ve öncesine ait CD’lerin piya- sadan alõnõp üzerine yükleme ya- põlabileceğine dikkat çekildi. Ra- porda, bilgisayarlar üzerinde za- man ve tarihle oyanama yapõlarak eski tarihli CD’lere yükleme ya- põlabileceği belirtildi. Askeri bilirkişi raporunda, ‘Bal- yoz’, ‘Suga’, ‘Oraj’, ‘Çarşaf’ ve ‘Sakal’ planlarõnõn içinde bulun- duğu ileri sürülen 11 ve 17 No’lu CD’lere ilişkin önemli tespitlere yer verildi. Bu CD’lerin gece ya- rõsõ 23.50 ve 23.52’de oluşturul- duğuna dikkat çeken bilirkişi, “Tüm CD’lerden farklı olarak gece yarısına doğru birer gün arayla, hemen hemen aynı sa- atte oluşturulmuş olması şüphe çekicidir. Diğer bulgular ile birleştirildiğinde bu CD’lerin oluşturulmasında bilgisayarın sistem tarihi ile oynanmış ve sahtecilik yapılmış olma ihti- mali yüksektir” ifadesini kul- landõ. CD’lerin oluşturulma ta- rihlerinin yazõcõya gönderilme tarihinden sonra olmasõnõn da kuşkulu olduğunu belirten bilirkişi raporunun sonuç bölümünde ise “Yapılan inceleme neticesinde, TÜBİTAK raporunda 11 ve 17 No’lu CD’lerin içinde yer al- dığı iddia edilen Balyoz, Suga, Oraj, Çarşaf ve Sakal planla- rının gerçek olmadığı yönünde, gerek teknik ve gerekse askeri yazım usul ve yöntemleri açı- sından kuvvetli deliller bulun- duğu kanaatine varılmıştır” görüşüne yer verildi. YÜKSEK GÜVENLİKLİ KARAKOLLAR İSTANBUL (AA) - 9. Cumhurbaşkanõ Süley- man Demirel güç dengelerinin değiştiğine dikkat çekerek dünyanõn G-8’lerden G-20’lerin eline geçtiğini, 2013’ten itibaren G-20’lerin G-8’leri geçeceğinin öngörüldüğünü söyledi. Demirel, Marmara Grubu Vakfõ tarafõndan 13’üncüsü dü- zenlenen Avrasya Ekonomi Zirvesi’nin dünkü ikinci gününde “Bilge Adamlar Oturumu”nu yönetti. Makedonya Cumhurbaşkanõ Gjorge Iva- nov, yaptõğõ konuşmada dünyanõn değiştiğine işa- ret ederek, gençlerin ülkelerin koyduklarõ engeller olmadan yaşamak istediğini dile getirdi. Ivanov, Balkanlar’da en uzun barõş döneminin “paksro- mana” ve “paksotomana” diye adlandõrõldõğõnõ anlatarak “Bölgemizde barışın hüküm sürmesi gerekiyor. İlk defa Balkanlar tarihinde demo- kratik olarak seçilmiş hükümetler işbaşında ve bir kez daha açık alan ihtiyacını hissediyoruz. Açık alan, tek bir pazar, tek bir para birimi ve nötr bir güç anlamına geliyor” diye konuştu. Demirel: Güç dengeleri değişti Fotoğraf:AYANERARSLAN Kimi aşk istedi kimi para Kimi iş, kimi aşk istedi, bazısı sağlık, bazısı para diledi. Dilek- ler ne olursa olsun Türkiye’nin dört bir yanında Hıdrellez coş- kuyla kutlandı. İstanbul’da Ahırkapı Hıdrellez Şenlikle- ri’nin 11.’si için dün öğle saatle- rinde Sultanahmet Meydanı’nda farklı noktalarda çalmaya baş- layan Roman müzik grupları, akşam şenlik alanı olan Ahırka- pı Parkı’na doğru yürüdü. Bu yıl ana konser alanının yanı sıra ikinci bir sahne daha kurulan meydan ve diğer alanlarda bir- çok grup sahne aldı. En çok ilgi- yi ise dileklerin bir kâğıda yazı- larak asıldığı “Dilek Ağacı” gör- dü. Edirne’de Romanlar, dün günün ilk ışıklarıyla Tunca Neh- ri yanındaki alanda toplandı. Davul zurna eşliğinde oynayan- lar, evlerinin kapısına asmak için bereketin ve yazın gelişinin müjdecisi olan ağaçlardan yeşil dallar kopardı. İskenderun’da ise St. George Kilisesi’ndeki kut- lamaya Hıristiyan ve Müslü- manların farklı mezheplerine dahil kişiler, mum yakıp dua etti ve zeytin dallarına bağladıkları dileklerini kiliseye bıraktı. ¨ ‘GERÇEKLİĞİ KANITLANAMAZ’ İntihar eden Yarbay Tatar’õn ailesi, ‘amirallere suikast’ davasõna müdahil olacak Savcıya tazminat davası AYKUT KÜÇÜKKAYA “Amirallere suikast” girişimi iddialarõna ilişkin 9’u tutuklu 19 sanõk hakkõnda açõlan da- va bugün başlõyor. Hakkõnda ikinci kez tu- tuklanma kararõ çõkõnca intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar’õn ailesi ise İstanbul Be- şiktaş’taki adliye binasõna gelerek duruşma ön- cesi davaya müdahil olmak için başvuru ya- pacak. Tatar’õn ağabeyi Ahmet Tatar, “Hu- kuk adına, Ali Tatar adına müdahillik di- lekçemizi savcılığa vereceğiz” dedi. İstanbul’a gelen Tatar ailesi ise davaya müdahil olmak için başvuru yapacak.Ahmet Tatar, “Meclis İnsan Hakları Komisyo- nu’na yaptığımız başvuru üzerine Ada- let Bakanlığı savcılarla ilgili soruşturma başlattı, o hâlâ sürüyor. Tatar ailesi ola- rak Savcı Pehlivan hakkında tazminat davası açacağız” dedi. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanõ emekli Or- amiral Metin Ataç ile şimdiki Deniz Kuv- vetleri Komutanõ Oramiral Eşref Uğur Yiğit’e suikast girişimi iddialarõna ilişkin yürütülen soruşturma kapsamõnda hazõrlanan iddiana- menin ek klasörlerinde, Savcõ Pehlivan’õn, Yarbay Tatar’la ilgili tespitleri şöyle yer al- mõştõ: “Dosyada mevcut Emniyet Genel Müdürlüğü İstanbul Kriminal Polis La- boratuvarı Müdürlüğü’nün 07/01/2010 ta- rihli (Ali Tatar bu tarihten 19 gün önce in- tihar etmişti) raporunda şüpheliler Faruk Akın ve Sinan Efe Noyan’ın kullandıkla- rı ikametgâhta ele geçirilen üzerinde ‘Alb. Tayfun Duman’dan gelecek fizibiliteye göre Uğur ve Metin Paşa’ya yapõlacak operasyo- nun detay ve tarihlerini Levent Bektaş, Orhan Yücel Albay üzerinden iletecek. Size teslim edilen malzemeleri korunaklõ bir yerde tutu- nuz’ şeklinde yazı bulunan notun şüpheli Ali Tatar’ın eli ürünü olmadığı belirtil- miştir. Soruşturma başlatılmasına esas alınan ihbar mektubuna konu edilen, şüp- heli Tatar’ın muvazzaf teğmenler ve askeri öğrencilerin uyuşturucu satışına göz yum- duğu, bu suretle uyuşturucu satışını ko- laylaştırdığı iddiasını teyit eden delil ve emare bulunmadığı, bu suçla ilgili olarak hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.” Şamil Tayyar: Suikast ve şiddet eylemleri yapılacak Haber Merkezi - Star Gazetesi Ankara Tem- silcisi ve yazarõ Şamil Tayyar, Habertürk Tel- evizyonu’nda Nihal Bengisu Karaca ve Ahmet Tezcan’õn sunduğu bir programa katõldõ. Tay- yar, Nihan Bengisu Karaca “Karanlõk bir adam mõsõnõz?” sorusu üzerine, gazetecilik yaptõğõnõ, bu bilgilerin herkese gittiğini, kendisinin de bu bilgileri kamuoyu ile paylaştõğõnõ ve halkõn fay- dasõna bir iş yaptõğõnõ söyledi. Başbakan Tay- yip Erdoğan’õn önümüzdeki günlerde bir gü- venlik zirvesi yapacağõnõ belirten Tayyar, bir dizi suikastõn ya da şiddet eyleminin gerçekle- şeceğine dair istihbaratlarõn söz konusu olduğu- nu iddia etti. Suikast düzenlenecek kişilerin de milliyetçi kimliğiyle tanõnan insanlardan seçile- ceğini öne süren Tayyar, yakõn zaman dilimin- de bizi zor günlerin beklediğini ifade etti. Bilirkişi raporunda söz konusu CD ve dosya bilgilerine baka- rak dokümanlarõn gerçek olduğunun anlaşõlmasõ mümkün olmadõğõ belirtilerek gerçek askeri bilgileri içeren dokü- manlarõn arasõna başka bilgilerin serpiştirilmiş olabileceği- ne dikkat çekildi. Bir belgenin hukuksal olarak inkâr edile- meyecek şekilde gerçek olabilmesi için nitelikli sertifikaya sahip dijital imza ile imzalanmasõ gerektiğini belirtilen ra- porda, “söz konusu belgelerin bilimsel olarak gerçekli- ğinin kanıtlanması mümkün olmadığı” vurgulandõ. Ra- porda, söz konusu belgelerin askeri yazõm ve usül kuralla- rõna aykõrõ olduğuna dikkat çekilerek şöyle denildi: “İnce- lenen 11 ve 17 nolu CD’lerde bulunan iddia edilen ‘Bal- yoz’, ‘Suga’, ‘Oraj’, ‘Çarşaf’ ve ‘Sakal’ planları komu- tan onayına arz edilecek nitelikte belgeler değildir.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle