Katalog

vi ediyor" Ctf .,„.«*»•»—• Yukarıdaki belge Türk Nöroloji Derneği'nin akupunkturun kas has- talıklarının tedavisinde yararsağlamayacağı yolunda KASDER'e gönderdiği mektup. Yanda Sağlık Bakanlığı'nın kas has- talıklarının akupunktur ile tedavi edilebilece- ğini bildiren mektubu. T , d t r • 'Şarlatanlann elinde akupunkturun adı kö- tûye çıkarblıyor' Akademik Akupunktur Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Op.Dr.Mehmet Fuat Abut, aku- punkturun kas hastalıklarında etkili olup olma- ı şöyle yanıtlıyor: "Coşkun Özdemir bu mücadelesin- jsinin yanında yer alıyorum. Akupunkturu şarlatanla- m. Bu insanlar akupunkturun adını kötüye çıkartıyor- aların kontrol altna alınması ve doktorların bu konu- hangi hastahklara uygulanabileceği konusunda en eri dönüşii olup olmamasına bağlı olduğunu söylüyor. ıtolojik kökenli hastahklara akupunktur uygulanır. ıs hastalıklarında tedavi edici bir etkisi yoktur. ı konusundaki sorularımızı da yanıtlayan Dr. Abut'a lünde bulundurmamız gereken en önemli nokta, kişi- cmak isteyip istememesidir. Bu konuda istekli olan ki- kabilir. Birden fazla sayıda seansa da gerek yoktur. liyorsa akupunkturun hiçbir yararı olmaz" da akupunkturun yararı olmadığına dikkat çeken Dr. (içsel değişken) mi yoksa eksojen (kökeni vücudun akılmaksızın akupunktur uygulamasına geçilmesinin jını söylüyor. Dr. Abut'a göre kilo çok ciddi bir sorun. kturtedavisi ile kilo verilmez. efizyoloji gibi organizmada ıneydaııa gelen hadiselerin mekaniz- iicudu incelerken, fizyopatoloji çeşitli hastalıkların ortaya çıkışın- lal mekanizmanın neresinden bozulduğunda hastalığm meydana ale ile mümkün olabileceğini gösterir. Tedavi açısmdan oldukça arın ortaya çıkışındaki sebepleri bize en iyi şekilde izah eder (kay- a/Fizyopatnlnji) 'Lidyalılar ve dünyaları' o o Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi, ülkemizin arkeolojik zenginlikleri- ni gündeme getiren Anadolu Uygarlıkları Sergi Dizisi'nin bir devamı ola- rak "Lidyalılarve Dünyaları" adlı sergiye ev sahipliği yapıyor. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, T.C. Kiiltür ve Turizm Bakanlığı Kiiltür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğii ve Sardes Kazı Başkanlığı işbirliğiyle 19 Şubat tarihinde açılan sergi, 15 Mayıs'a kadar ziyaret edilebilecek. Serginin danışmanlığını ömürlerini Sardes kazılarına adayan Prof. Dr. Nicholas Cahill ve Prof. Dr. Cravvford H.Greenevvalt yapıyor. B aşta Manisa Müzesi ol- mak iizere Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, İzmir Arkeoloji Müzesi, • Efes, Ödemiş, Milet ve Gordion Müzeleri ile Vehhi Koç Vakfı J Sadberk Hanım Müzesi'nden ge- {' len toplam 245 eser, ziyaretçile- ri Lidya Krallığı'nın ihtişamlı günlerine götürüyor. Anadolu arkeolojisine büyük katkılar ya- pan şu anki Sardeis Kazı Başkanı Prof. Dr. Nicholas Cahill ve 50 yıldan fazla kazı başkanlığı yap- mış olan Prof. Dr. Cravvford H.Greene\valt ile konunun uzmanlarının uzun soluklu çalışmaları sonucu hazırlanan sergi ve kapsamlı sergi kitabı, kendi alanın- da bir başvuru kaynağı olmaya aday. Lidya uy- garlığı konusunda kaynak sıkmtısı çekilen ül- kemizde, bu çalışma büyük hir boşluğu dol- duracak nitelikte. Hazırlık çalışmaları Şennur Şentürk tarafından yürütülen serginin tasa- rımını Sadık Karamustafa yaptı. Sergiye paralel olarak pek çok etkinlik düzenlendi. Bunların içinde en fa:la ilgi çe- keni, 19 Mart'taÖzgen Acar'm katıldığı bir söyleşide ele alınan, Lidya-Pers hazinele- rinden oluşan Karun Hazineleri'nin 25 yıl sonra Türkiye'ye geri getiriliş hikâyesidir. GEÇMÎŞTEN BUGÜNE LİDYA UYGARLIÖIVE SARDES Bugüne dek siirdürülen ka:ı ve bilimsel araştırmalar, Lidyalılar'ın bir Anadolu uy- garlığı olduğunu, Doğu ve Batı arasında kültür nlışverişinin sağlanmasmda önemli rol- ler üstlendiklerini ve parayı icat ederek ta- rih sahnesinde yerlerini aldıklarını ortaya ko- yuyor. Lidya Krallığı'nın bagkenti olan Sardeis'te ilk yerleşimlcr M.Ö.5000'den iti- baren başladı. Arkeolojik ka:ılarda Neolitik, Tunç Çağı ve Demirçağ'm i:lerine rastlan- makla birlikte Lidyalılar, M.Ö. 680-547 yıl- ları arasında en parlak dönemlerini yaşadı- lar. Sardeis; Bozdağ eteklerinde, Ege sahi- linden Anadolu'ya u:anan ana yollarm üzc- rinde yer alan stratejik bir noktadadır (Bugünkü Sart Kasabası'nda Sardeis Ka:ıları devam ediyor). Bu güvenli ve bereketli top- raklar, Gedi: Nehri'nin iyi sulanan ovasına ve Marmara Gölü bakar. Şehrin akropolisi, engebeli sarp kayalıklar üzerindc ovadan 300 metre yukarıda yükselen nerdeyse fethedi- lenıe: bir içkaledir. Akropolisin eteğindeki Paktolos Nehri, Sardeis'e hem su hem de al- rını raşınıışrır. En erken Yunan kaynakları Lidya Kralını "altın :engini" olanık nnlaımış ve "altın" Sardeis ve genel olarak bölge için kullanılan yaygm bir sıfat hâline gelmişür. Yunan ve Ronıa efsanelerinde Paktolos'taki alunın varlığı, dokunduğu her şeyi altına çe- \'iren Frig Kralı Midas'ın burada yıkanması- nın sonucudur. PERSİSTİLASIVE LİDYA UYGARLIĞITSIIN SONU Perslerin Batı'ya doğrıı ilerlemeleri so- nucu Lidya Krallığı kujatıldı ve :orlu savaş- lar yaşandı. Bugün ka:ılarda ortaya çıkan iskelet ve kalıntılardan da bu savaşın i:- lerini görmek mümkün. Pers istilası, ünlü tarihçi Herodot ta- rafmda da usun u:un anlatılır. Herodot'a göre Persler ile Lidyalılar arasmdaki hu- sumeti başlatan Lidya Kralı Kroisos'tur. M.Ö. 6. yüzyılın ortalarında Pers Kralı Kyıos, Medlerin Kralı ve Kroisos'un ka- ymbiraderi Astyages'e karşı ayaklanır ve iktidan ele geçirerek kralı hapse attırır. Akrabasının intikammı almak ve Kyros'un giderekgüçkazanmasını engellemek isteyen Kroisos, kendi imparatorluğunun sınırlarını genişletme şansı yakalar ve savaş hazırlıkla- rıııa başlar. Herodot'a göre kralın ilk işi; Yunanistan, Anadolu ve Libya'daki bütün ke- haııet merke:lerini araştınnak olur. En gü- venilir merkeıin Delphoi'da bulunduğunu öğ- renince daha önce eşi ben:eri görülmemiş, bir daha Yunan Dünyası'nda asla emsalleri- ne rastlanmayacak altmlar, gümüşler, hay- vanlar, mobilyalar ve diğer degerli eşyayı Delphi Kehanet Ocağı'na sunar. Kroisos, Spartalılar ile birlik olur ve Kyros'a karşı sefere çıkar. İki ordu Kapadokya'daki Pteria şehrinde (bugünkü Kerkenes Dağı) karşılaşır. Savaş alanmda sa- yılannın a: olduğunu fark eden Lidyalılar, bu- na rağnıen Perslerin üstünlük sağlamasını en- gellerler. Ardından Kroisos Babilliler ve Mısırlılardan destek bulabilmek amacıyla ge- ri çekilir. Sefer mevsimi sona ermek üzere ol- duğundan Kroisos paralı askerlerini terhis eder ve müttefiklerine de baharda tekrar bir araya gelecekle- rini söyler. Ne var ki, Kyros, Kroisos'un hazır- lıksı: durumundan yarar- lanır ve Sardeis'e doğru yola çıkar. İki ordu şehir önlerinde tekrar karşı kar- şıya gelir ve savaş Lidyalılarm aleyhine dön- mcyc başlar. Zamanın en iyisi olan Lidya atlıları ile Kroisos'un en güçlü bölü- ğü, Kyros'un kafilesindeki develeri savaş alanına sal- tnastyla ürken atlar yüzünden kargaşaya sü- rüklenir. Lidyalılar surlarm arkasına sürülür ve kuşatılırlar. 14 günün ardından Hyroiades adlı bir Mardialı, Sardes akropolisinde Lidyalılarm çok sarp olduğu için nöbetçi dik- medikleri bir kayalığı tır- nıanır ve onu Pers ordusu i:- ler. Böylece Sardes ele ge- çirilir ve bü- tün şehir yağ- m a l a n ı r . Böylece sona eren aslmda Kroisos'un imparatorluğu olur ve Batı tarihinde bir dtfnüm nok- tası yaşanır. Kuşatma s ı r a s ı n d a Kroisos canlı ele geçirilir ve tarihin en ünlü hikâyelerin- den birine konu olur: Kyros, eski kralı, ce- nazesi için hazırlanmış odun yığını üzerinde yakmak için hazırlık yapar. Alevler yükse- lirken Kroisos, kendisini zenginliğinin zir- vesindeyken ziyaret eden ve onu insanın an- cak mutlu bir sona kavuştuğunda gerçekten mutlu sayılabileceği konusunda uyaran Atinalı bilge Solon'un adını haykırır. Kralın hayatı tanrısal bir nıüdahale ile kurtulur ve sonunda Solon'un bilgece tavsiyesindeki gerçeği kavrayarak Kyros'un danışmanı olur. Zengin Lidya toprakları M.Ö. 334 yılında Büyük kkender ve M.Ö. 214 yılında III. Antiochos tarafından da kuşatıldı. Daha son- ra Osmanlı dönemine kadar Roma, Biaıns ve Türkmen Beyliklerinin yaşadığı bir coğraf- ya olmuştur. a