25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 7 MAYIS 2010 CUMA 20 KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr “Şang-Hay büyük bir limandır/ Beyazların gemileri kocamandır/ Sarıların kayıkları kü- çücük. / Kızıl saçlı bir çocuğa gebe Şang-Hay! Vay vaaay! Ne acaip yer be Şang-Hay!” “Şehr-i Şang-Hay” adlõ şiirinde Nâzım Hik- met’in dile getirdiği kõzõl saçlõ çocuk çoktan doğ- du, büyüdü, gelişti, toplumu tümden değiştirdi, dönüştürdü… Sonra, gözden õrak köşesine çekildi, denetimi elden bõrakmadan, yerini girişimci, hõrslõ, çalõşkan mõ çalõşkan gençlere bõraktõ! Şanghay’daydõm. Expo 2010’un açõlõşõnda… Daha önce birkaç kez geldiğim kente hiç benze- miyordu. Kendimi sanki bir bilim kurgu filmi- nin içinde buldum. Çin Halk Cumhuriyeti müthiş hazõrlanmõştõ Ex- po 2010’a ama doğrusu kimse bu denli bir deği- şimi beklemiyordu! Kat kat yollar, köprüler, vi- yadükler, gökdelenler (şimdilik 3000 yakõnda 2000 gökdelen daha geliyor)… Metro hatlarõnõn ikiye katlanmasõ… Kentin göbeğinde nehir kõ- yõsõndaki tüm demir çelik tesislerinin ter- sanelerin yõkõlõp sõfõrdan var edilen 6 kilo- metre karelik fuar alanõ… Tüm cephelerin boyanmasõ, tüm çatõlarõn õşõklandõrõlma- sõ… Yeni eklenen iki havaalanõ, transat- lantiklerin yanaşabileceği yeni bir liman, çevre kent ve kasabalara, yeni vapur, oto- büs ve hõzlõ tren seferleri … Etkilenmemek elde değil… GÖRKEMLİ AÇILIŞ Uzmanlõk alanõ dünya fuarlarõ olan yaban- cõ gazetecilerin yalancõsõyõm bunca görkem- lisi hiç olmamõş… Piyanist Lang Lang, aktör Jackie Chan, İtalyan tenor Andrea Bocelli… Ama bunlarõn ya- nõ sõra eşsiz bir õşõk, havai fişek gösterisi… Huangpu Nehri dev bir sahneye dönüşmüştü. Suyun üzerinde kendi kendilerine ilerleyen 6 bin kõrmõzõ dev Çin feneri… Fenerler bu “sahneye” bir yandan girdi; katõlõmcõ ülkelerin bayraklarõ yelken olup nehrin öteki ucundan geldi. Sonra, yelken bayraklarla kõrmõzõ fenerler, nehrin or- tasõnda buluşup kucaklaştõ… Sonra gökyüzünden, köprülerden ve gökdelenlerin çatõlarõndan üze- rimize õşõklar renkler ve yõldõzlar yağdõ…. Son- ra nehrin sularõ õşõk olup gökyüzüne tõrmandõ… Açõlõşõ tüm fuar alanõna tepeden bakan ve Ulu- sal Çin televizyonunun konuşlandõğõ yüksek bir terastan izledim ve İngilizce canlõ yayõnda tüm Çinlileri bizim pavyona davet etmekten geri kalmadõm… ‘DAHA İYİ KENT, DAHA İYİ YAŞAM’ Bu yõl ki Expo’nun ana temasõ. “Daha İyi Kent, Daha İyi Yaşam”... Her ülke bu kavram çerçevesinde bir pavyon oluşturuyor. Dünya nüfusu her geçen gün kentlere akõn edi- yor. EXPO 2010’da kentlerde daha doğal, daha insanca, daha iyi, daha eşit, daha güvenli yaşa- yabilme yollarõ vurgulanõyordu. Türkiye Pavyonu, dünyanõn bilinen ilk toplu yerleşim yerlerinden biri olan Çatalhöyük’ten esin- lenmişti. Pavyona girdiğiniz andan başlayarak fark- lõ okumalarla karşõlaşõyordunuz. Uzman bir bilim adamõ ya da “sokaktaki adam” aynõ sergiyi farklõ farklõ “okuyarak”, kavrayarak gezebilirdi. Hem Anadolu uygarlõğõnõn bü- tünlüğüne, hem de ayrõntõlara yer veriyordu (Örneğin obsidien taşõ: ilk silahõn yapõldõğõ ya da heykel sanatõna yol açabilecek, ayna görevini yapan bir taş… Hitit, Kadeş antlaşmasõ, ya da anaerkil toplumda ilk ka- dõn haklarõna uzanan bir köprü… vb.) Ça- talhöyük ile başlayan tarihsel süreçte, İs- tanbul’un üç İmparatorluk döneminden son- ra, ikinci kata ulaşõyorsunuz. Burada Cum- huriyet Türkiye’sinin bugünkü İstanbul’u, son görüntüleme tekniğiyle çekilen 360 derece- lik bir filmle yansõtõlõyor. Çok keyifli bir izlen- ce… Çõkõş yolunda ise ileriye yönelik projelere yer verilmişti. Bence pavyonun en başarõlõ yanõ farklõ kat- manlardan oluşmasõ ve dõş cephenin ilginç ya- põsõydõ. Çocuklarõn üzerine tõrmandõğõ, içine gi- rip çõktõğõ, bol bol fotoğraf çektirdiği Çatalhöyük duvarlarõnõ çağrõştõran bir yapõ. En zayõf yanõ ise geçmiş- bugün- yarõn arasõndaki dengesizlik ve düş gücünden yoksun oluşuydu. Hele bu fuara en çok düş gücünün egemen olduğu düşünülürse…. Ama belki de geleceğe yönelik, şehirlerimize ilişkin vizyonumuz ya da düşlerimiz yoktur…. Kim bilir? SANATSAL ETKİNLİKLER İstanbul 2010 Ajansõ, bu fuara iki sanatsal et- kinlikle katõldõ. Biri Akbank sponsorluğundaki Zey- nep Tanbay Dans Topluluğu’nun “Araz” adlõ gös- terisi, Öteki Göksel Baktagir’in “İstanbul Sa- zendeleri” topluluğunun sunduğu “Doğu Rüz- gârı” adlõ konser… Fuarda pavyonumuz Avrupa bölümünde yer alõ- yordu. Bu bölümün orta yerinde de Avrupa sah- nesi… Avrupa Sahnesi’nin açõlõşõnõ “Araz” adlõ eser yaptõ. Üç temsilde de mükemmeldiler. İzleyici so- luk almadan izledi. (Daha önce yazdõm, tekrarla- mayacağõm. ) İstanbul Sazendeleri’ni canlõ ilk dinleyişimdi. Ka- nun, ud, kemençe, viyolonsel, keman, ney ve per- küsyonlardan oluşan 8 kişilik topluluk, Orta As- ya’dan Balkanlar’a uzanan bir coğrafyanõn tüm renklerini geleneksel ile çağdaş olan arasõnda köp- rüler kurarak bize göstermekle kalmadõ, aynõ za- manda yaşattõ. İki topluluğu da kutluyorum. “Avrupa Sahnesinin açılışını nasıl bize ver- diler?” sorumu Expo Komiseri Büyükelçi Sencar Ozsoy, “Ben öyle karar verdim, istedim verdi- ler” diyor… Fuar sonunda, Avrupa Sahnesi 31 Ekim’de , yine Türkiye’den bir grupla kapanacak… Bir haftalõk Şanghay’õmdan çõkardõğõm dersler, pazara… zeynep@zeyneporal.com Expo 2010–Çin Halk Cumhuriyeti’nin bu muhteşem gösterisine düş gücü egemen! VayvaybunebiçimŞanghay! ÇİMEN TURUNÇ BATURALP BRÜKSEL - “Benim İstan- bul’um” sergisinin 41 fotoğrafõ Brüksel’deki Avrupa Komisyonu Berlaymont Binasõ’nda İstanbul’un en güzel, en renkli, en çarpõcõ, en ilginç hallerini anlatõyor. Önceki gün açõlan sergiyi oluşturan siyah beyaz ve renkli fotograflar İsveç- li bir rulman şirketi olan SKF Tür- kiye’nin düzenlediği “Benim İs- tanbul’um” adlõ ulusal fotoğraf ya- rõşmasõna katõlanlar arasõndan se- çilmiş. İstanbul’un renklerini, de- vinimlerini, karmaşõk ruhunu, eş- siz güzelliklerini mütevazi bir ta- võr içinde yansõtmayõ başaran ser- giyi Avrupa Komisyonu’nun yüz- lerce çalõşanõ 21 Mayõs’a kadar gö- rebilecek. Sergiye fotograflarõ ile katkõda bulunan eserlerin altõnda- ki isimlerden bazõlarõ; Çetin Ka- ya, Melih Sular, Naren Halitoğ- lu, Selim Uçar Çam, Nuri Sergen Şehitoğlu, Adem Aydın, Serdar Özbay. Serginin açõlõşõnda yaptõğõ ko- nuşmasõnda yazar Vivet Kanetti, “Her daim renkli bir şehir olan İstanbul’da karşılaşmayacağı tek şeyin ‘sõkõntõ’ olduğunu” söy- ledi Kanetti. “Demokrasi farklı- lıkların yaşadığı yerde anlamlı olur” derken, AB’nin de bu görü- şü benimsemesini diledi. AB’nin merkezi ile Türkiye arasõnda var ol- masõ düşlenen sanat köprüsüne yeni bir katkõ sağlamasõ bakõmõn- dan önem taşõyan sergi 2010 Av- rupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamõnda İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansõ ve TR PLUS Centre for Turkey in Eu- rope’un girişimi ile Brüksel’e ge- tirildi. İstanbul fotoğrafları Brüksel’de ‘MY İSTANBUL’ AVRUPA KOMİSYONU BİNASININ BİRİNCİ KATINDA ‘Cemile’ Arnavutluk’ta Kültür Servisi - Toplumcu gerçekçi Türk edebiyatõnõn usta kalemi Orhan Kemal’in “Cemile” adlõ romanõ, Fan Noli Yayõnevi tarafõndan Arnavutluk’ta yayõmlandõ. Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’nõn TEDA Projesi kapsamõnda Jimi Lazri tarafõndan çevrilen yapõt, dokuma fabrikasõnda çalõşan Cemile ile onunla evlenmek isteyen fabrika kâtibinin hikâyesini anlatõrken fabrika hayatõnõ, işçilerin zor yaşam koşullarõnõ gerçekçi bir şekilde yansõtõyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle