Katalog

CMYB C M Y B 11 NİSAN 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 19 ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Fellini ve Kustirica Çok Kıskanacaktı... Çukurova’yla Toroslar’ın birbirine kavuştuğu noktadaydı... Çooooooook uzaklardan görülüyordu. Görkemli mi görkemliydi. Oraya nasıl çıkılır ki dedirtecek kadar dik ve sarptı. Burçları ve kuleleri bulutlara uzanıyordu. Kentin neredeyse tam ortasında yükseliyordu. Çevresi yemyeşildi. Yaklaştıkça farklı görünümler sunuyordu... Bana Kozan’ı gezdiren Kozan Sanat Derneği Başkanı Duru Çiftçi’nin açıklamalarını dinlerken gözlerimi bu görkemli Kozan Kalesi’nden ayıramıyordum. Asurlular ve Hititlerin inşa etmesi... Romalılar, Selçuklular ve Ermeniler tarafından onarılması... Kozan Kalesi yalnız değil, uçsuz bucaksız ovada yükselen kaleler zincirinin halkalarından biri... Ötedeki Anavarza Kalesi’ne (mozaikleriyle ünü antik kent) ve Karasis Kalesi’ne (Büyük İskender’inki) uzaktan uzağa göz kırpıyor... Tatatatataaaaaaam... Kozan Kalesi’nin tepesinde, en yüksek kulenin dibindeki düzlükte çiçekler ve beyaz tüllerle donatılmış yüksek bir tak ve bir platform. Nikâh masası platformun ortasında. Platformun arkadaki fon görüntüsü Çukurova ve Toroslar. Önünde ise, sıra sıra dizilmiş sandalyeler. Hepsi beyaz saten örtülerle “giydirilmiş”, süslü beyaz fiyonklarla donatılmış. İskemlelerin arasından gelin arabasının varacağı yere kırmızı bir halı uzanıyor. Öğleden sonra saat üç buçuk. Hoparlörlerden enfes bir müzik yayılıyor... İskemlelerde kaynaşmış, bütünleşmiş ama tuhaf bir kalabalık... Bir yanda hayatta güneş yüzü görmemiş de güneşi gördüğü an açılmış saçılmış, pembe beyaz hanımlar... En cart renkler içinde, mavi, mor, eflatun, turuncu taftadan geniş dekolteli uzun elbiseler içinde... Başlarında tüylü ya da çiçekli şapkalar... Öte yanda, daha koyu renklerde ama şıklıkta ve pırıltıda hiç de geri kalmayan Kozanlılar... Gelin Rosa Mary İrlandalı... O da İrlanda’dan düğüne gelen 30 kadar aile ve arkadaşları gibi pembe beyaz. Damat Fatih Poyraz, Çukurova güneşiyle kavrulmuş yağız bir delikanlı, Kozanlı. Belediye Başkanı Mimar Kazım Özgan da geldi. Nikâhı o kıyacak. Kentteki bütün işlerine ara vermiş (harıl harıl restorasyon ve kentsel dönüşüm projeleri sürüyor). Kolay mı kaledeki ilk nikâh bu... Gözler araba yolunda, kaynaşmış toplulukta telaş artıyor... El kol ve beden diliyle konuşuyorlar... İrlandalılar iki gündür nasıl ağırlandıklarını, bir akşam önceki kına gecesini anlata anlata bitiremiyor. Bizimkiler ise “Onlar anlamaz ama...” diye başlayıp onlara içlerinden her geçeni bol bol anlatıyorlar... İşte gelin arabası, göründü, kıvrıla kıvrıla yamacı çıkıyor. Gelin arabadan indi alkış koptu. Belfastlılar ve Kozanlılar dalgalandı. İşte Rosa Mary babasının kolunda kırmızı halıda yürüyor, arkasında bir örnek giyinmiş nedimeleri... Herkes yerini aldı. Müzik sustu. Başkan, öğütlerle espriler arası bir konuşma yaptı. Her derde deva Duru Çiftçi tercüme etti. İmzalar atıldı. Ayaklara basıldı. İki tarafın da anneleri, babaları ağladı. Arkadaşlar teselli etti. Çocuklar koşuştu. Herkes birbirine sarıldı.. Sarılıp sarılıp kucaklaştılar, öpüştüler. Bol bol fotoğraf çekildi. Müzik yine her yana yayıldı... Sıra tam şampanyaları patlatmaya gelmişti ki, benim konferans saatim diyerek fırlayıp kaleyi terk etmem gerekti. Fellini ya da Emir Kustirica’nın filmleri, yaşadığım o güzelim ve büyülü gerçeklik karşısında inanın çok sıradan kalırdı... Rosa Mary ve Fatih Poyraz’a mutluluklar diler, Kuşadası’nda 3 yıl önce başlayan aşklarının her daim sürmesini dilerim. Not: Buraya nikâh izlemeye değil, “Çukurova Sanat Günleri” için gelmiştim. Artık o da başka bir güne... [email protected] faks:0212 257 16 50 [email protected] Sınırlarda bir müzisyen Kültür Servisi - 29. Ulus- lararasõ İstanbul Film Festi- vali kapsamõnda gösterile- cek “Gainsbourg” ve “Yol- da” bugünün öne çõkan filmleri arasõnda yer alõyor. Çizer Joann Sfar’õn kendi çizgi romanõndan uyarladõ- ğõ “Gainsbourg” filmiyle yaşamõ boyunca protesto edilen, yasaklanan, Fransõz müzisyen, oyuncu Serge Gainsbourg’un 1940’lar- da Nazi işgali altõndaki Pa- ris’te geçen çocukluğundan 1991’deki ölümüne dek sõ- nõrlarda yaşadõğõ hayatõ an- latõlõyor. Brigitte Bardot’yu Laetitia Casta’nõn canlan- dõrdõğõ film, Jane Birkin’i canlandõran ve Mayõs 2009’da intihar eden genç oyuncu Lucy Gordon’a adandõ. Jasmila Zbanic’in filmi “Yolda” filmi ise bir- birlerini çok seven ve bek- lenmedik engelleri aşmak için çabalayan bir çiftin, Luna ile Amar’õn hikâyesi- ni anlatõyor. Kültürelmirasõkorumak... Kültür Servisi - Türkiye’den ve Avrupa’dan, kültürel miras alanõnda çalõşan sivil toplum kuruluşlarõ (STK), “Bizim Avrupamız - İstanbul 2010” (Europa Nostra - İstanbul 2010) kapsamõnda bir araya gelerek deneyim aktarõmõ ve ortak çalõşma olanaklarõnõ arttõrma amacõyla başlattõklarõ toplantõlarõn ilkini önceki gün İstanbul’daki Hollanda Araştõrma Enstitüsü’nde (NIT) yaptõ. NIT ve Hollanda Kültürel Miras Enstitüsü ortaklõğõnda düzenlenen toplantõya Hollanda Kültürel Miras Enstitüsü, Hollanda Araştõrma Enstitüsü, Kültür Varlõklarõnõ Koruma Kurulu, Avrupa Tarih Eğitimcileri Birliği, Hollanda Açõkhava Müzesi temsilcileri katõldõ. Kültürel miras alanõnda yerel yönetim-devlet ilişkisi, medya ve gençler, toplumsal katõlõm gibi konular mevzuat, yönetim, iletişim gibi uygulama konularõ üzerinden tartõşõldõ. Temsilciler, kendi kuruluş, örgütlenme ve birikimlerini slaytlarla ortaya koyup katõlõmcõlarla paylaşarak ülkelerinde de yerel yönetimlerin siyasi tercihlerine göre davrandõklarõnõ, İstanbul gibi onlarda da başta Kültür Bakanlõğõ’nõn “Kültürel Mirasın Korunması” konusuna hiç önem vermediğini, ülke açõsõndan neyin önemli olduğuna bakmadõklarõnõ ve ranta önem verdiklerini ama şimdi STK’lerle bilinçlendirme, proje ve maddi destek konularõnda işbirliği yaptõklarõnõ anlattõlar. STK’lerin birlikte hareket etmesi, siyasilerle diyalogda õsrarcõ olmasõ gerektiğini önererek kendi projelerini hayata geçirmek için olabildiğince gönüllülerin desteğine ve özverisine dayandõklarõnõ dile getirdiler. Toplantõya Hollanda bakanlõk temsilcisi de katõldõ. Gelecek toplantõ 7 Mayõs’ta Alman Arkeoloji Enstitüsü’nde yapõlacak. (www.europanostraistanbul2010.org) JordiSavall’lebüyülüyolculuk Kültür Servisi - Katalan sanatçõ Jordi Savall, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansõ’nõn yurtdõşõ tanõtõm projelerinden, “Altın Yollar” projesinin 2010 yõlõ açõlõş etkinliği olarak önceki akşam verdiği konserde İstanbullu hayranlarõyla buluştu. Fransõz yönetmen Alain Corneau’nun “Dünyanın Tüm Sabahları” adlõ kült filminin unutulmaz müziğiyle adõnõ geniş kitlelere duyuran Savall konserde, “İstanbul 1710, Dimitri Kantemir Edvarı” isimli son albümünden, Osmanlõ müziği ve bu müzikteki Ermeni ve Sefarad öğeleri üzerine odaklanan parçalarõnõ seslendirdi. 2 saat süren konserin sonunda, Lütfi Kõrdar’õ dolduran seyirciler Savall ve ekibini dakikalarca ayakta alkõşladõ. ‘BİZİM AVRUPAMIZ-İSTANBUL 2010’ KAPSAMINDA ‘Uçurtmanın Kuyruğu’ ENKA’da Kültür Servisi - 22. ENKA Kültür Sanat Bahar Etkinlikleri kapsamõnda; Savaş Dinçel’in yazõp yönettiği “Uçurtmanõn Kuyruğu” adlõ oyun, 13 Nisan’da saat 20.30’da ENKA İbrahim Betil Oditoryumu’nda tiyatroseverlerle buluşacak. Sahne ve kostüm tasarõmõnõ Barş Dinçel’in üstlendiği oyunda, Savaş Dinçel Sahnesi oyuncularõndan Aykut Taşkõn ve İlker Ayrõk rol alõyor. Oyun; baba baskõsõyla büyüyen bir adamõn, babasõnõn ölümünün ardõndan intihar etmeye karar vermişken çocukluğu ve gençliğiyle yüzleşmesini, diğer kişiliğiyle çatõşõp yeni bir kimliğe bürünüşünü konu alõyor. www.enkasanat.org Akmen: Başbakan davayı geri almalı Kültür Servisi - Tiyatro Eleştirmenleri Birliği’nin Türkiye Merkezi Başkanõ Üstün Akmen, Çehov’un bütün oyunlarõnõ dilimize kazandõran ve Türk tiyatrosuna dramaturg olarak da hizmet eden şair-yazar Ataol Behramoğlu’na, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn kendisine ve partisine hakaret ettiği gerekçesiyle dava açmasõnõ kõnadõ. Behramoğlu’nun açõklamasõnõn, düşünce özgürlüğü kapsamõnda değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Üstün Akmen, “Behramoğlu’nun, AKP’nin seçimleri kazanmak uğruna antidemokratik ve görünür ya da görünmez biçimde bütün olanaklarõnõ kullanacağõnõ yayõn sõrasõnda söylemesi Başbakan tarafõndan ‘hakaret’ olarak algõlanõyorsa vah bize” dedi ve Başbakan’dan Ataol Behramoğlu aleyhine açtõğõ davayõ geri almasõnõ istedi.  ATLAS SİNEMASI’nda 11.00’de “Nowhere Boy”, 13.30’da “Kansõz”, 16.00’da “Gainsbourg”, 19.00’da “Neşeli Hayat”, 21.30’da “Ayrõlõk”. (0 212 252 85 76)  YENİ RÜYA SİNEMASI’nda 11.00’de “Bir Kayboluşun Güncesi + Suikastle Saygõ Durmak”, 13.30’da “Annem Hayatta Olduğu İçin Mutluyum”, 16.00’da “Katli- am”, 19.00’da “Yolda”, 21.30’da “Kadõn, Silah ve Erişte”. (0 212 244 54 57)  SİNEPOP SİNEMASI’nda 11.00’de “Öksüz”, 13.30’da “Can- landõrma Sinemasõ: Estonya Prog- ram 1” , 16.00’da “Rehine”, 19.00’da “Topkapõ”, 21.30’da “Köp- rünün Öte Yanõndaki Adam”. (0 212 251 11 76)  BEYOĞLU SİNEMASI’nda 11.00’de “Müezzin”, 13.30’da “Amerika’nõn En Tehlikeli Adamõ”, 16.00’da “Dans Rüyalarõ”, 19.00’da “Yoldaş Modasõ”, 21.30’da “Gürül- tü Ustalarõ”. (0 212 251 32 40)  KADIKÖY SİNEMASI’nda 11.00’da “Şişme Bebek”, 13.30’da “Elma ve Elma Kurdu”, 16.00’da “Yenmek”, 19.00’da “Islõk Çalmak İstersem, Çalarõm”, 21.30’da “Kont- rol Limitleri”. (0 216 337 74 00)  NİŞANTAŞI CITYLİFE(CITY’S) SİNEMA- SI’nda 11.00’de “Yuva”, 13.30’da “Eleanor’un Sõrrõ”, 16.00’da “Ejder- ha Dövmeli Kõz”, 19.00’da “Mao’nun Son Dansçõsõ”, 21.30’da “Orman Perisi”.(0 212 373 35 35) 29. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ’NDE BUGÜN SABANCI ULUSLARARASI ADANA TİYATRO FESTİVALİ’NDE BUGÜN H.Ö. SABANCI SAHNESİ KKTC - Lefkoşa Belediye Tiyatrosu - Ölü Kentin Nabzõ saat 20.00