16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 KASIM 2010 PAZAR CUMHUR YET SAYFA [email protected] EKONOMİ 13 Jet Fadıl, 2010’da noter tutanağıyla toplanmadığı tespit edilen Jetpa’nın genel kuruluna iflas eden şirketi çağırmış İflas etsen de gel Jetpa Holding’in iflas eden şirketin bile çağrıldığı olağan genel kurulunda imzası bulunan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı komiseri Ferit Öztürk’e “disiplin cezası” verilmişti. AYKUT KÜÇÜKKAYA YORUM ÖZTİN AKGÜÇ Batı’nın Değerlendirmelerine Yollama Zaman zaman, çoğu kez de irdelemeden dış dünyanın özellikle de Batı’nın, rapor, makale, demeç ve benzeri şekilde Türkiye hakkındaki görüşlerine, değerlendirmelerine, yazılı ve görsel medyada, konuşmalarımızda yer verir, yollama yaparız. Niçin Batı’nın dış dünyanın yaptığı değerlendirmelere, hakkımızdaki görüşlere, manşete çıkaracak kadar önem ve yer veririz? Bunun bazı nedenleri vardır: (I) Bilgi yetersizliğimiz... konular hakkında fazla bilgili olmadığımızdan, bilgi edinmek için zaman ayırmayı da israf saydığımızdan, hazır bir bilgiden yararlanma güdüsü ile hareket eder; gazeteyi, haber programlarını, köşe yazımızı doldururuz. (II) İrdeleme, inceleme tembelliğimiz... Rapor, değerleme, yazı veya makaledeki bilgiler doğru mu, hangi amaçla yazılmışlar, ardındaki niyet, güdüler neler, bunları pek araştırmaz, gerçekmiş gibi hareket ederiz. (III) Özgüven eksikliğimiz... Nedense Batı’ya karşı bir ezikliğimiz, bir kompleksimiz vardır. Bilinçaltı da olsa onların daha bilgili olduklarını, daha iyi araştırma yaptıklarını düşünür, alıntı yapar gibi öykünmeye çalışırız. (IV) Doğrudan söylemek, yazmak yerine, bir Batılı politikacının, yazarın kurumun ardına sığınarak övgü düzer ya da eleştiri yaparız. “Bakın ben söylemiyorum, Batılılar, dış dünya da böyle söylüyor” havası veririz. Geçen hafta bir gazetemiz “Türkiye AB’ye Sarkozy evine” manşeti altında etkili kalem olarak tanıtılan Financial Times yazarı David Gardner’ın Türkiye hakkında değerlendirmelerine yer vermişti. D. Gardner “Ak Parti hükümetini Türkiye’yi demokratikleştirdiği, modernleştirdiği için gazete olarak destekliyoruz: CHP’deki kan değişimine de olumlu bakıyoruz” diyor ve ardından 10 yıl içinde AB üyesi olursunuz kehanetinde, önbilisinde bulunuyordu. David Gardner’ı imza olarak da tanımam, Financial Times’ın da sürekli okuyucusu değilim. Ara ara piyasalar hakkında sayısal bilgi almak için bakarım. Bir TC vatandaşı olarak ülkede yaşayan sade biri olarak, etkili kalem(!) D. Gardner’ın görüşlerine, değerlendirmelerine katılmam ise mümkün değil. Sayın Gardner demokratikleşmeden söz ediyor. Türkiye’de seçim sisteminin, seçim barajının, Siyasal Partiler Yasası’nın değişmediğini, onlarca gazetecinin tutuklu olduğunu; Sayın RTE’yi, AKP’yi eleştirenlerin bir şekilde bertaraf edildiğini, kurumların partizanlarla doldurulduğunu, yargı bağımsızlığının zedelendiğini; yasama, yürütme ve yargı erklerinin tek elde toplanmakta olduğunu, tek adam yönetimine gidişi görmezlikten geliyor. Demokratikleşme, bunun içinin doldurulması ve uygulamaya geçirilmesiyle olur. Türkiye’de geçmiş iktidarların hepsi de bir ölçüde partizandı. Ancak AKP kadar ayrımcı, partizan iktidar az görülür. Açıkça “biat eden abat olur, eleştiren bertaraf olur” politikası izleniyor. Eskiden iktidar borazanı olarak TRT nitelendirilirdi. Günümüzde tüm yazılı ve görsel medya borazanlaştı. Övgü serbest, yergi cezalandırılır anlayışı egemen. Partizanlık, TV kanallarının haber programlarından, açık oturumlarından sanat programlarına kadar indirilmiş durumda; yandaş, yandaş destekli sanatçılara programlarda yer verilmeye, programlara çağrılmaya başlanmıştır. Türkiye’nin modernleşmesinden söz ederken, kanıtlar nelerdir? Dikilen gökdelenler, açılan AVM’ler mi, yapılan duble yollar mı, yoksa çoğalan türbanlı sayısı mı? Ilımlı İslam Cumhuriyeti projesiyle modernleşme nasıl bağdaşır? Sayın Gardner, beşeri (insani) gelişmişlik ölçülerine göre Türkiye’nin geri sıralarda, kadınerkek eşitliğinde en alt sıralarda olduğunu bilmiyor mu? Batı’nın emperyal güçlerinin AKP’yi, sayın RTE’yi desteklemelerinin ana nedeni demokratikleşme, modernleşme değil; amaçlarına, emellerine en iyi hizmet eden, edecek seçenek olmasıdır. Şimdi hedef CHP’yi de bir tür AKP’leştirmek; AB’ye karşı çıkmayan, AB ve ABD ile ters düşmeyecek, devrimcilik ve devletçiliği geri planlara itmiş bir CHP oluşturmak. Aslında Batı, Türkiye’nin çağdaş yüzünü temsil eden laik bir CHP’yi, uyumlu olmak koşulu ile AKP’ye tercih eder. Kendi görüşlerimizi eğip bükmeden açıkça ifade edelim. Yabancıların ardına sığınarak övgü düzmeyelim ya da eleştirilerimize dış dayanak aramayalım. İstanbul Bayrampaşa’da devremülk pazarlayan, Siirtspor’a başkan olan Jetpa Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Akgündüz, şirketinin 2009 ve 2010 yılında yapılan olağan genel kurullarına yurtdışında iflas eden şirketi de çağırdığı ortaya çıktı. Kamuoyunda Jet Fadıl olarak bilinen Akgündüz’ün sahibi olduğu Jetpa Holding’in 9 Mart 2010’da yapıldığı ileri sürülen ancak noter tutanağıyla yapılmadığı belirlenen ve iflas eden şirketin bile çağrıldığı olağan genel kurulunda imzası bulunan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı komiseri Ferit Öztürk’e “disiplin cezası” verilmişti. Jetpa Holding AŞ’nin en Fadıl Akgündüz önemli ortakları ara sında yer alan İsviçre’de kurulu “Jetpa International Marketing And Trading AG” 2007 yılında iflas etti. Liechtenstein Prensliği Prenslik Asliye Mahkemesi’nin 16 Mart 2007 tarihli yazısında, “Tüm alacaklıların talepleri yerine getirilemediğinden bunun sonucunda şirketin sicilden silinmesi mecburiyeti doğmuştur” denildi. Avrupa’da yaşanan bu gelişmelere karşın Jetpa Holding AŞ’nin genel kurullarına ait Ticaret Sicil Gazeteleri incelendiğinde söz konusu şirketin iflasından sonra bile Türkiye’deki genel kurullara davet edildiği görülüyor. 2010’da yapılmadığı tutunakla belirlenen ve bakanlık komiserine ceza getiren genel kuruldan önce yapılan “200620072008” yıllarını kapsayan diğer genel kurulla ilgili 13 Ağustos 2009 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde şu ifade yer alıyor: “Ortaklardan Jetpa International Marketing And Trading GmbH ve Jetpa International Marketing And Trading AG’ye 2 Temmuz 2009 tarihinde taahhütlü posta ile davet mektubunun gönderildiği, Memet Fadıl Akgündüz, Birsen Akgündüz ve Zekiye Akgündüz’e ise davet mektubunun 1 Temmuz 2009 tarihinde elden imza karşılığı teslim edildiği, tebliğ listesinden tespit edilmiştir.” Aynı davetin yapılmadığı noter tutanağıyla belirlenen 2009 yılıyla ilgili genel kurulun 7 Nisan 2010 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’ndeki duyurusunda da yer alıyor. ‘DAVA AÇTIK’ Avrupa’daki Jetpa mağdurlarının avukatı Acun Papakçı konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Akgündüz yurtdışında Jetpa GmbH ve Jetpa AG aracılığı ile topladığı paraları Jetpa Holding AŞ’ye aktardı. Sermayesini 62 milyon TL arttırdı. Bu şirketlerin Jetpa Holding AŞ’de ortaklığı toplamda yüzde 50’dir. Dolayısı ile bu şirketlere para yatıran mağdurlar Jetpa Holding AŞ’nin yüzde 50’sinin sahibidir. 2009’da, iflas etmiş ve ticaret sicilinden kayıtları silinmiş bu şirketler varmış gibi davetiye göndererek Jetpa Holding AŞ’nin toplantısını gerçekleştirmiştir. Buna karşı genel kurulun yokluğunun tespiti istemiyle dava açılmıştır. Aynı faaliyet 2010 yılında da devam etmiş, genel kurul toplantısı 9 Mart 2010 tarihinde yapılmamasına rağmen yapılmış gibi tutanak düzenlenmiştir. Bu tutanak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı komiseri Ferit Öztürk tarafından da imzalanmıştır. Gerçeğe aykırı düzenlenen ve yayımlanan bu toplantı tutanağı nedeniyle başta Memet Fadıl Akgündüz ve bakanlık komiseri Ferit Öztürk olmak üzere tüm ortaklar hakkında suç duyurusunda bulunduk.” Jetpa’nın eski ortağı Sacit Duran da 2010 yılı itibarıyla Liechtenstein’daki şirket iflas masasına 1450 Jetpa mağdurunun alacaklı olarak kayıt yaptırdığını açıkladı. Liechtenstein Prensliği’nin Jetpa’nın ortağı olan şirketin iflas ettiğini duyurduğu resmi belge. Şişecam 75 yaşında Ekonomi Servisi Atatürk’ün direktifleriyle 1935’te Türkiye İş Bankası tarafından kurulan ve aradan geçen sürede dünyanın en büyük cam üreticileri arasına girmeyi başaran Şişecam topluluğu, kuruluşunun 75. yılını kutluyor. Şişecam’dan yapılan açıklamada, Şişecam Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas üye Prof. Dr. Ahmet Kırman, Şişecam’ın 400 kişi ile başlayan serüveninin bugün 5.250’si yurtdışında olmak üzere toplam 18 bin çalışan ile sürdüğünü, 3000 ton cam üretimi ile başlayan faaliyetin ise 3.5 milyon ton/yıla ulaşacağını belirtti. Cam üretiminin üçte birini yurtdışında gerçekleştirmeye devam eden Şişecam’ın 2.5 milyar dolar düzeyine ulaşması beklenen toplam satışlarının yüzde 47’sini uluslararası satışların oluşturduğuna dikkat çeken Kırman, “Şişecam 75 yıllık faaliyet sürecinde her zaman daha iyiye giden bir yolda, dünyadaki gelişmeleri takip ederek kendini geliştirmiş, yenilemiştir. Uzmanlaşma ve doğru bilinen işi yapma ilkesinden hareket eden Şişecam için hiç değişmeyecek bir gerçek vardır ki, o da topluluğun başarısının arkasında yatan en önemli unsurlardan biri olan cama odaklanmışlıktır” ifadesini kullandı. Lenin’in Sovyetler’de faaliyete soktuğu çevrim santralını GAMA modernleştirdi Lenin kurdu GAMA yeniledi 1921’de Lenin’in yaptırdığı Şatura Çevrim santralı, 400 megavatlık tesis haline geldi. Tesiste ülkenin elektrik ihtiyacının büyük bir bölümü de sağlanacak. Ekonomi Servisi Son 20 yılda Rusya piyasasında önemli başarılara imza atan GAMA, Moskova yakınlarındaki Şatura kasabasında Sovyetler Birliği’nin ilk lideri Vladimir İliç Lenin tarafından yaptırılan Şatura Çevrim santralını, 400 megavatlık modern bir tesis haline getirdi. Moskova yakınlarındaki Şatura kasabasında düzenlenen açılış töreninde konuşan GAMA Genel Müdürü Reza Karimiyan, Şatura projesini 2007’de başlattıklarını, Rusya’da yabancı bir müteahhidin bu çapta inşa ettiği ilk santralı, GAMA’nın sözleşmede öngörülen tarihten 3 ay önce tamamladıklarını söyledi. Rusya’nın Sibirya bölgesinde 800 megavatlık bir enerji santralı daha inşa ettiklerini ve sözleşme bedeli 600 milyon Avro olan bu santralı da General Electric (GE) ile ortak yaptıklarını söyleyen Karimiyan, Sibirya’nın Surgut kentindeki santralı gelecek yıl mayıshaziran aylarında tamamlamayı planladıklarını anlattı. Şatura Belediye Başkanı Andrey Keller, Şatura Termik Santralı’nın 1921’de kurulan ilk santral olduğunu belirterek, açılışı yapılan santralın elektrik ihtiyacının büyük bölümünü karşılayacağını ve çok sayıda Rus vatandaşına iş imkânı sağladığına dikkati çekti. yürüyor ya i Ankara’ er emir işçil Kard Ekonomi Servisi Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) AŞ’de çalışırken iş akitleri feshedilen 25 işçi, işvereni protesto etmek için ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşme isteğiyle Ankara’ya yürüyüş başlattı. Fabrika önünde toplanan ve kollarına siyah bant bağlayan işçiler, 215 kilometre uzaklıktaki başkente doğru yola çıktı. Üzerlerine işten atıldıklarına yönelik yazılar asan işçiler, 5 günde Ankara’ya ulaşmayı hedeflediklerini bildirdiler. İşten çıkarılan işçilerden Tolga Özyurt, ekmeklerinin sendika değiştirdikleri için haksız yere ellerinden alındığını savunarak, fabrika yönetiminin kendilerine yaptığı zulmü anlatmak ve kendilerine yardım etmesi için Başbakan ile görüşmek istediklerini söyledi. 25 işçinin Ankara’ya yürüyüş başlatmasından bir süre sonra fabrika önünde toplanan bazı işçiler de, üzerine “KARDEMİR işçisi öldü de kurtuldu” yazısı astıkları tabutla Hürriyet Caddesi’nden kent merkezindeki İşçi Anıtı önüne kadar yürüdü. BETAV’dan Bitlis’e eğitim desteği Ekonomi Servisi Gelişmişlik sıralamasında Türkiye’nin alt sıralarında yer alan Bitlis, çareyi eğitimde arıyor. Son olarak Lisans Yerleştirme Sınavı’nda (LYS) Bitlisli gençlerin gösterdiği başarı bunun somut bir örneği. TürkçeSosyalde Türkiye birincisi olan Bitlisli gençler, gözlerin Bitlis’e çevrilmesini sağladı. 1987’de maddi imkânsızlıklar nedeniyle okumakta zorlanan gençlere burs vermek için bölge işadamları ve bürokratları tarafından kurulan Bitlis Eğitim ve Tanıtım Vakfı (BETAV), 22 öğrenci ile başladığı burs sayısını yılda 700’e çıkartırken toplam 5 bin öğrenciye verdiği bursla bir rekora imza attı. BETAV ayrıca Bitlis’e kazandırdığı toplam 179 derslikli 7 okul, 1200 yatak kapasiteli öğrenci yurtları, spor tesisleri, öğretmen lojmanları ile Bitlis’i bir eğitim kentine dönüştürmeyi amaçlıyor. Ağustos ayında LYS’de başarılı olan 50 öğrenciyi birer cumhuriyet altını ile ödüllendiren BETAV yöneticilerinin hedefi tüm branşlarda Türkiye birinciliğini kazanmak. Bitlisli gençlerde bu başarıyı yakalayacak potansiyelin olduğunu belirten BETAV Genel Başkanı Ahmet Eren, öğretmenlerin de desteğiyle bu hedefe ulaşmanın çok da zor olmayacağını söyledi. Bitlis Eren Üniversitesi ve BETAV işbirliğiyle geçen ağustosta gerçekleştirilen çalıştayda Bitlis’in ağaçlandırılması için alınan karar da hayata geçirildi ve ağaç dikildi. Sabit hat Danıştay’a taşınıyor ADANA (AA) Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, telefonsuz internet (Yalın ADSL) imkânına rağmen Telekom’un tüketiciye getirdiği sabit telefon hattı zorunluluğu nedeniyle her abonenin ayda sadece sabit ücret için 18 lira ödemek zorunda bırakıldığını, sorunun çözümü için önümüzdeki hafta Danıştay’da dava açacaklarını bildirdi. Kaya, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu hakkında Danıştay’da açacakları dava ile tüketicilerin hakkını arayacaklarını, konuya ilişkin dava dilekçelerinin avukatlar tarafından hazırlandığını kaydetti. Kaya, “Telefonsuz internet imkânına rağmen tüketiciye sabit telefon hattı zorunluluğunun getirilmesi anlaşılır gibi değil” dedi. ABD’de umutlar Kara Cuma’ya bağlandı Ekonomi Servisi Amerika’da ‘Kara Cuma’ olarak adlandırılan ve Şükran Günü’nden bir gün sonra uygulanan büyük alışveriş günü ile devamındaki hafta sonunda ülke nüfusunun hemen hemen yarısı olan 138 milyon kişinin alışveriş yapmasının beklendiği açıklandı. ABD Ulusal Perakendeciler Federasyonu’nun yaptığı açıklamaya göre, önceki gün Kara Cuma’yla başlayan ve bu hafta sonuna kadar devam etmesi beklenen indirim günlerinde dünyaca ünlü mağazalar ve alışveriş merkezlerinde elektronikten giyime çok geniş bir yelpazede indirimli ürün satışı olacağı belirtildi. Geçen yıl aynı dönemde 134 milyon kişinin alışveriş yaptığı ABD’de, bu yıl 4 milyonluk bir artış öngörülüyor. Federasyonun açıklamasında toplama yansıyacak yüzde 2.3’lük artışın ekonominin güçlenmesine büyük katkı sağlayacağı vurgulandı. Ulusal Perakendeciler Federasyonu’na göre, Amerika’da tatil döneminde yapılan alışverişin rakamsal karşılığının ise 447.1 milyar dolar olacağı tahmin edildi. ABD Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı bu yıla ait verilere göre, tüketici harcamaları üçüncü çeyrekte geçen yıla kıyasla yüzde 2.8 oranında arttı. Amerika’da tüketici harcamaları, ABD ekonomisinin yüzde 70’ini oluşturuyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle