23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 KASIM 2010 PAZAR CUMHUR YET SAYFA HABERLER 7 Kılıçdaroğlu, ilk kez CHP lideri sıfatıyla Diyarbakır ziyaretini gerçekleştirdi, ‘kente daha sık geleceği’ sözünü verdi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Diyarbakır ve Şanlıurfa’da gerçekleştirdiği geziler sırasında yurttaşların büyük sevgi gösterileriyle karşılandı. Kılıçdaroğlu’nun konuşması sık sık ‘Başbakan Kılıçdaroğlu’ sloganıyla kesildi. ‘Özgürlüklerin kapısını açalım’ MAHMUT ORAL DİYARBAKIR CHP Genel Başkanı sıfatıyla ilk kez Diyarbakır’ı ziyaret eden Kemal Kılıçdaroğlu, “Hep beraber özgürlüklerin kapısını arayalım. Bölgede yaşayan Kürt insanların etnik kimliğine saygılıyız. Etnik kimlik o insanın şerefidir. O şeref herkesin başının tacıdır. Ama devlet etnik kimlik ve inançlar konusunda tarafsızdır. Devlet baskı yapmaz, asimilasyon yapmaz” dedi. Kılıçdaroğlu, genel başkan yardımcıları Gürsel Tekin, Hurşit Güneş, Mesut Değer, Mehmet Zeki Gündüz ve İsa Gök ile Genel Sekreter Süheyl Batum ve bölge milletvekillerinin de katılımıyla, Diyarbakır gezisini gerçekleştirdi. Kaplaner Havaalanı’nda coşkulu bir kalabalık tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, VIP çıkışında partililerin verdiği beyaz güvercinleri uçurdu. Çıkışta bir süredir görüşeceğini belirttiği, taksi esnafıyla bayramlaşarak ziyaretine başlayan Kılıçdaroğlu, burada taksici Reşat Yılmaz ile birlikte çay içti. Yılmaz, Kılıçdaroğlu’nun Paris’te Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya’nın mezarlarını ziyaret etmesinden duyduğu mutluluğu ifade edip, bir de poşu armağan etti. Yılmaz, Kılıçdaroğlu’na “Senden yeni demokratik bir anayasa bekliyoruz. Sende büyük umutlarımız var. Bu akan kanın durmasını da, kardeş kanı dökülmemesini de istiyoruz” diye seslendi. Yüzlerce araçlık konvoy eşliğinde parti binasına geçen Kılıçdaroğlu, “Başbakan Kemal” sloganlarıyla karşılandı. Kalabalık nedeniyle parti binasında düzenleyeceği basın toplantısını iptal edip, merdivenlerden halka seslenmeyi tercih etti. Başbakan’ın “Sivas’ın ötesine geçemiyorlar” sözlerini eleştiren Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “İşte buradayız, her yer bizim, her toprak bizim. Bu ülkeyi beraber kurduk, dedelerimiz Kurtuluş Savaşı’nı beraber verdi. Dedelerimiz aynı toprakta şehit olarak yatıyor. Neyi paylaşamıyoruz, niye ayrılık gayrılık yapıyoruz? Daha demokratik bir ülkede, sosyal hakların geliştiği ülkede, sosyal devletin olduğu bir ülkede barış içinde, huzur içinde, kardeşlik içinde yaşayacağız. Ben Diyarbakır’a ilk kez 1976 yılında geldim. O zamanlar Diyarbakır mütevazı ve küçük bir şehirdi. Diyarbakır’ı bu bölgenin Paris’i yapmak CHP’nin boynunun borcudur.” Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın Diyarbakır Cezaevi’nin yıkılıp yeni cezaevi yapılacağı yönündeki açıklamalarına da sert eleştiri getirince topluluk, hep bir ağızdan Erdoğan’ı “yuhaladı”. Kılıçdaroğlu, “Bir başbakan geldi Diyarbakır’a, çok şey vaat edeceği söyleniyordu ve Diyarbakırlılara şunu söyledi; ‘Eski hapishaneyi yıkacağım, söz size daha büyük bir hapishane yapacağım.’ CHP’nin iktidarında, hak ve özgürlükler genişleyecek, etnik kimliklere saygı duyulacak, inançlara saygı duyulacak. Eski hapishane yıkılmayacak, orası müze yapılacak. Orada dram var, insanlık dramı var orada. Diyarbakır’a hapishane değil” dedi. 20 Kasım’ın Dünya Çocuk Günü olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, “Çocuklarımızı gördünüz sokaklarda. İşsizliğin en yoğun olduğu kent Diyarbakır, boşanma davalarının en fazla olduğu kent Diyarbakır. Üniversiteyi bitirip iş bulamayanların kenti Diyarbakır. Bir kamyonun üzerinden ekmek dağı CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Bölgede yaşayan Kürt insanların etnik kimliğine saygılıyız. Etnik kimlik o insanın şerefidir. O şeref herkesin başının tacıdır. Ama devlet etnik kimlik ve inançlar konusunda tarafsızdır. Devlet baskı yapmaz, asimilasyon yapmaz” dedi. Sanat Sokağı’nı da gezen Kılıçdaroğlu, burada anadilinde eğitim ile ilgili sorulara bu konuyu Meclis’e getiren ilk kişi olduğunu belirtti. tılırken bir ekmek kapmak için birbirini ezen Bağcılar’daki kadınlarımızın sorunu da Diyarbakır’da. Oradaki dram da Diyarbakır’da. Diyarbakır bunu hak ediyor mu? Hayır, Diyarbakır bunu hak etmiyor” diye konuştu. Sözleri sık sık “Başbakan Kemal”, “Diyarbakır seninle gurur duyuyor” sloganlarıyla kesilen Kılıçdaroğlu, barışı ve kardeşliği, özgürlüğü ve gerçek anlamda demokrasiyi sağlayacaklarını belirterek şöyle konuştu: “Telefonların dinlenmediği, özgürlüğün, bireysel hak ve özgürlüklerin genişlediği bir Türkiye’yi yeniden kuracağız, beraber kuracağız. Biz kardeşlik diyoruz, birileri ayrımcılık diyor. Biz özgürlük diyoruz, birileri baskı yapıyor. Kim ne yaparsa yapsın, el ele verdiğimizde, güçleri birleştirdiğimizde çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur. Elbirliğiyle, güç birliği içinde, bunun gereklerini yerine getirmek hepimizin görevidir.” dik ki ‘Devlet etnik kimlikler ve inançlar konusunda tarafsızdır, her yurttaşa eşit hizmet götürmek zorundadır, her yurttaşı kucaklamak zorundadır, her yurttaşa eşit eğitimi, sağlığı, işi, aşı, gücü vermek zorundadır, devlet budur, devletin varlık nedeni de budur’. Devlet baskı yapmaz, asimilasyon yapmaz, istihdam yaratır, herkesi kucaklar ve herkesin Türkiye Cumhuriyeti’nin aidiyet bağlarını güçlendirir, devlet budur.” Çağdaş uygarlığa gideceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Dünya Çocuklar Günü dedik. Niye o çocuklarımız ellerine taş alıyor? O zaman yapacağımız bir şey var, önce büyükler düşünmeli. ‘Niye çocukları mız bu hale geliyor?’ Büyüklerimiz bilmeli, sorunları görmeli, çözmeli. Siyaset kurumunun görevi şudur; varsa bir yerde sorun o sorunu çözmektir. Şiddetle, silahla değil, hak ve özgürlükleri genişleterek, demokrasiyi genişleterek barışı ve kardeşliği sağlamalıyız.” Kılıçdaroğlu, bundan sonra Diyarbakır’ın en çok uğrayacağı illerden biri olacağını vurguladı. CHP’Lİ MESUT DEĞER ‘AKP’ye kapıları kapattık’ Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından Diyarbakır’ın en canlı yeri olan Sanat Sokağı’na geçerek yurttaşlarla selamlaşıp bayramlarını kutladı. Mısır satan bir esnaf, Kılıçdaroğlu’na Kürt sorunu, anadilde eğitim ve işsizlikle ilgili sorular yöneltti. Kılıçdaroğlu ise “Sorunların çözüm adresi olacağız, size söz veriyorum. Anadilde eğitim talebini de zaten Meclis’te ilk ben dile getirmiştim” diye yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, uğradığı bir kafede de gençlerle tavla oynadı ve sohbet etti. Attığı zarın ardından “kapı” yapan Kılıçdaroğlu, bu sırada “AKP’ye de kapıları kapattığını” söyleyerek şakalaştı. Gençler ise Kılıçdaroğlu’na poşu hediye etti. Bazı gençler ise Kılıçdaroğlu’na Ergenekon davasına parti olarak gözlemci bir heyet gönderdiklerini hatırlatıp, KCK davasında da aynı tutumu takınıp takınmayacaklarını sordu. Kılıçdaroğlu ise “Ortada bir mağduriyet söz konusu ise onları da ziyaret ederiz” yanıtı verdi. Daha sonra partililerle yemek yiyen Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, Deniz Baykal’ın Trabzon’daki “Etnik ve dinsel siyasetin yanlış olduğu ve CHP’nin de buna alet edilmek istendiği” yolundaki açıklamasını hatırlatması üzerine, “Doğru. Etnik ve dinsel siyaset doğru değil, CHP öteden beri bunları reddediyor” ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, Baykal’ın CHP’nin alet edildiği yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine de “Hayır, öyle bir şey yok” diye karşılık verdi. Kılıçdaroğlu, daha sonra Diyarbakır Ticaret Borsası’nı ziyaret ederek, Borsa Başkanı Fahrettin Akyıl’dan bilgi aldı. ‘Kardeşliği sağlamalıyız’ Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Biz, bölgede yaşayan Kürt yurttaşlarımızın etnik kimliklerine saygılıyız, onlara ilk kez şunu söyledik; ‘Etnik kimlik herkesin şerefidir, o şeref herkesin başının tacıdır, herkesin inancına saygılıyız, herkesin inancı başımızın üstündedir’ dedik. Ama de ‘Olması gereken dar bir ittifak değil’ BDP ile ittifaka bölge teşkilatlarının sıcak baktığını belirten Değer, Kürt sorunun çözümü konusunda “İmralı katkı sunacaksa değerlendirilmelidir” diye konuştu. Yurt Haberleri Servisi CHP Genel Başkan Yardımcısı ve MYK üyesi Mesut Değer, BDP ile ittifaka, bölgedeki teşkilatlarının sıcak baktığını söyledi. Değer, “Olması gereken dar bir ittifak değil, CHP’nin iktidara taşınmasıdır. Bu da seçim işbirliği, seçim ittifakı veya seçime birlikte girmek değil de, herkesin bir sorumluluk altına girerek CHP çatısı altına gelmesidir” dedi. Değer, Kürt sorunun çözümü için tutuklu bulunan terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşülmesinden yana olduğunu ifade etti. Değer, BDP ile ittifak ve Kürt sorununun çözümü konularında ANF’ye değerlendirmelerde bulundu. Değer şunları söyledi: “Şahsi düşüncemi sorarsanız, Türkiye’de BDP, DSP, İşçi Partisi ve bunun yanında illegal de dahil 64’e yakın sol parti var. Bütün sol partilerin ve de diğer partilerin CHP çatısı altında bir araya gelerek siyaset yaparak iktidar olmaları lazım. Kürtleri, radikal ve muhafazakâr ve sol partileri kucaklayarak, onların CHP içinde Mesut Değer kendi kimlikleri ile ayrım yapmadan siyaset yapma olanağını sağlayarak önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerde CHP’nin iktidara gelmesini sağlamak lazım.” BDP ile ittifakın “seçim ittifakı” olarak algılanmaması gerektiğini de ifade eden Değer “Kendi programları ve düşünceleri ile gelip CHP altında siyaset yapmaları, bizim de bunların siyaset yapmalarına olanak sağlamamız lazım. Bu oluşumlar adayını gösterebilmeli, görüşünü, düşüncesini özgürce anlatabilmeli, savunabilmeli, seçim bölgesinde düşüncelerini kamuoyu ile paylaşabilmeli, kendi bölgesinde kendini ifade edebilmeli” diye konuştu. Kürt sorununun çözümü konusunda CHP’nin kurduğu bir komisyonun çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Değer, “Hazırlanan Kürt raporu konusunda ayrıntıları vermem mümkün değil. Rapor bittiğinde Genel Başkanımız bu raporun detaylarını gelip Diyarbakır’da açıklayacak” dedi. PKK ve Kürt sorununun birbirinden ayrı konular olduğunu ancak iç içe geçtiğini ifade eden Değer, şöyle konuştu: “İç içe geçtiği için PKK sorununu çözerken, Kürt sorununu da çözmeniz lazım. Bunun sadece askeri değil, siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel haklar yönünden boyutu var ve en önemlisi de Türkiye boyutu var. 81 ili ve 73 milyonu kapsayan bir sorun bu” dedi. BDP’nin “muhatap sadece İmralı’dır” yaklaşımı içinde olduğunu belirten Değer, “Benim şahsi görüşüm, Kürt sorununun çözümü konusunda İmralı katkı sunacaksa değerlendirilmelidir, katkı sunmayacaksa değerlendirilmeyebilir” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Diyarbakır gezisi sırasında bir yurttaşla tavla oynadı. CHP lideri Şanlıurfa gezisinde ise Hz. İbrahim türbesini ziyaret etti, Balıklıgöl’e yem atarak “iktidar” dileğinde bulundu. (AA) GÜNEY’İN AİLESİ HAZIRLADIKLARI PANKARTLA MEMNUNİYETLERİNİ İFADE ETTİ Güney’in kardeşleri karşıladı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır ziyaretinin ardından Şanlıurfa’ya hareket etti. CHP liderini Siverek’te karşılayanlar arasında hafta içinde Paris’te mezarını ziyaret ettiği Yılmaz Güney’in ailesi de yer aldı. Güney’in kardeşi Yaşar Güney ve diğer aile bireyleri CHP liderini “Yılmaz Güney’in memleketine hoş geldin. Mezarından selam getirdin” pankartıya karşıladı. Siverek’te yurttaşlara hitap eden Kılıçdaroğlu, “Söz veriyorum, benim sözüm memur Kemal’in sözü, esnaf Kemal’in sözü, işçi Kemal’in sözüdür. Siverekli Kemal’in sözüdür, İstanbullu, Yozgatlı Kemal’in sözüdür. Söz veriyorum, il olacaksınız, yeniden il olacaksınız, ne eksiğiniz” dedi. CHP lideri Şanlıurfa’da katılnının kurtuluş mücadelesi sırasında hep birlikte savaştığını, o zaman kimsenin etnik kimliğinin sorgulanmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, konuşmasını “Bunlar 19’uncu yüzyılın politikaları, bizler ise 21’inci yüzyılda yaşıyoruz. Bir düşünün, Amerika’da siyahlarla beyazlar vardı. 1930’lu yıllarda siyahlarla beyazlar aynı lokantaya gidemez, aynı apartmanda oturamazdı, aynı otobüse binmezlerdi. Şimdi başlarındaki başkan bir siyah. Onlar birleşti, biz ayrışıyoruz. Şanlıurfa’da önümüzdeki dönemde bir değil, daha fazla milletvekili istiyoruz. Bunun için çalışacağız” sözleriyle sürdürdü. CHP’nin kapılarını herkese açtıklarını belirten Kılıçdaroğlu, yurttaşlardan CHP’ye üye olmalarını istedi. CHP liderini karşılayanlar arasında Güney’in kardeşleri de vardı. C MY B C MY B dığı İzol ailesinin düğün töreni öncesinde, hafta içinde yaşamını yitiren AKP Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Kuş’un ailesine de taziye ziyaretinde bulundu. Kılıçdaroğlu, partisinin Şanlıurfa İl Başkanlığı’nı da ziyaret etti. Şanlıurfa’nın parlamentoya 11 milletvekili gönderdiğini ancak aralarında CHP’nin bir milletvekili dahi bulunmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Bizim derdimiz, bu ülkede kimse yatağa aç girmesin, bizim derdimiz parlamentoda düzgün insanlar olsun” dedi. Anadolu insa
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle