23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 PAZAR Mayra Andrade, . , <!>•• 21 KASIM 2010/ SAYI 1287 Cape Verde adalanrtdan dunyaya Ikselen Sîyah inci'nin çığlığı ayra Andrade 1986 doğumlu. Henüz 16 yaşında katıldığı, Kanada Ottavva'da gerçekleştirilen şarkı yarışmasında "Jeux de la Francophonie" altın madalyasının da sahibi. ilk albümü Navega'nın tarihi ise 2006. Almanya Müzik Eleştirmenleri Ödülü'nden BBC Radyo 3 Dünya Müziği Ödülü'ne kadar birçok ödüle layık görülen Mayra Andrade şimdi de iş Sanat'a son albümü "Störia Storia" ile konuk olacak. ilk albümüyle dünya müziğine giriş yapan "siyah inci" lakaplı müzisyen ikinci albümü "Störia Störia" ile günlük yaşam, hayat ve aşk üzerine hikâyeler anlatıyor. Geleceğin Cesaria Evora'sı olur mu bunu zaman gösterocek ama müziğiyle politik mesajlar vermekten keyif aldığı da bir gerçek. Yeni albümünde de Mayra Arıdrade, Juana'da Cape Verde'li kadınlann yaşadığı zorluklara, Berlin Duvan'nın yıkılışına ve sıradan insanların geleceklerinin belirsizliğine değinirken, Konsiensa'da ise hayatta yerinde sayan bir insan olmamak için kendine yalvarıyor. Albümle aynı ismi taşıyan Störia Storia'da Mayra'ya Brezilyalı bir çocuk korosu eşlik ediyor ve tüm renklerin bir arada olduğu çokkültürlü bir dünyada yaşamalarından duydukları minneti anlatıyoriar. "Störia Störia" albümünüzle dünyayı geziyorsunuz. Nedir hikâyesi? Şarkılar hem kendi üretimim hem de diğer müzisyenlerlo ortak çalışmalarım. Hayatırnın, hayatlanmızın bir özeti. Zaten müzik çocukluğumdan beri günlük hayatımın önemli bir parçasıydı. Çocukken çok sık yer değiştirdiğim için müzik dinlemek ve şarkı söylemok hayatımın nadir degişmeyen parçalarından biriydi. Bu albüm, bir öncekine göre kendini bileıı, derdini anlatan ve demini almış bir yapıda. Beste yaparken aradıgınız özel bir şeyler var mı? İlham çok farklı şekillerde gelir. Ancak besteleme sürecimin bir ritüeli yok. Bazı sözleri bir parça kâgıt üzerine yazarım. Bazen Paris metrosunda bir melodi mırıldanırım, eve döndüğümde de o melodiyi gitarımla beste haline getiririrn. Akıl hooam, müzisyen Paulinho Viera bana "bir şarkı geldiğinde asla seni terk etmez" derdi. Şimdi onun dediğini çok daha iyi anlıyorum. Dünyanın çeşitli yerierinde konser vermek için yollara düşüyorsunuz. Bu sizi besliyor olsa gerek? fabii ki, hem hareketi çok seviyorum. Bazen birgün arayla çok farklı yerlerde oluyoruz. Bir gün ABD ertesi gün Afrika... Kültürel farklarla günlük olarak etkileşim halindeyiz. Fn büyük ödülse onlara gitmemizi bekleyen insanları görmek. Ben bunun büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Evet, yorucu da ama keyfi çok büyük. "Störia Storia"yı anlatır mısınız? Dinleyici albümdeki müzikal anları sevecektir. Çünkü zamandan ve mekândan, dilden bağımsız ortak dertleri anlattık. Ben duyguların her dilde aynı olduğunu, bunu da mü/iğin çok derin bir şokilde iletebildiğini düşünüyorum. Müziginizi dünya müziği üzerinde nasıl bir yerde görüyorsunuz? "Cape Verde" müziğine dikkatli bakarsanız dogal olarak bir karışım olduğunu göreceksiniz. Brezilya müziğiyle çok sıkı bağları var. Fakat Küba'nın yeri hep ayrı. Özellikle Kelvis Ochoa ve Pancho Amal gibi müzisyenler bu işe ruhunu verenler. Küba müziği başka bir şey. Hüzünlü, kırılgan ve melankolik... Hayat bu işte! • V.. .:i \ İstanbul Arabesque Project arabeske sevdalı müzisyenlerden oluşan bir grup. İlk albümlerinin adı da "Her Gün İsyanım Var". Onlar siyah ve beyazdan oluşan bir dünya hayal etmiyor. Renkliliğin ahengine inanıyor. O yüzden müziklerinde tebessüm ve umut var. Hüzünlendirirken eğlendirmeyi, ağlarken tebessüm uyandırmayı, kahretmek yerine de umut vermeyi deniyorlar. Yazılar: ALİ DENİZ USLU Cehalete alkış tutulmasından utanıyoruz I stanbul Arabesque Project grubundaki herkesin farklı I müzikal tecrübeleri var. Ama buluşma noktaları arabesk. i Grup elemanları erken yaşlarda arabesk müzigini dinleyerek bu kültürü yaşayıp öğrenmiş. Yani kendi deyişleriyle "sonradan olma" arabeskçiler degiller. Grubun kurucusu ve prodüktörü Barbaros Akbulut, Bagdat Caddesi'nde nezih bir ortamda yaşarken ailevi nedenlerden ötürü bir anda Bingöl'e taşınarak Anadolu havasını solumuş ve o yıllarda arabesk dinlemeye başlamış. O günlerin mahalle ortamını bizzat yaşayıp mahalle bakkalının önünde duran ildeki nadir birkaç araçtan biri, efsane "Doğan görünümlü Şahin"e yaslanarak ibrahim Tatlıses'e kulak vermiş. Gitarist Korkut Peker ise tür ayrımı yapmadan yogun birşekilde müzik dinledigi ilk dönemde ailesinden istediği "Küçük Emrah" kasetiyle arabesk müzikle tanışmış. Rock müzikle buluşmuş yolu ama cümbüşle alaturka ve arabesk nagmeler çalarken bulmuş kendini. Bas gitarist Özer Kırçak da altı yaşında baglama çalmaya başlayarak müzikle büyümüş. Vokalist Pınar Seda Günday annesinden gelen müzik kültürünü konservatuvar eğitimiyle perçinlemiş ve okul servisinde çalan arabesk şarkıları dinleyerek ezberini bozmuş. ilk albümlerinde Hakkı Bulut'un "ikimi? Bir Rdanı/" ve "Son Mektup", ibrahim Tatlısos'in "Allah Allah", Selamı Şahin'in "Senin Olmaya Geldim", Sait Büyükçınar'ın "Her Gün isyanım Var Kadere", AN TekintüreYunus Bülbül'ün "Aldanma Çocuksu Mahsun Yüzüne" eserlerinin yanı sıra söz ve müziği gruba ait besteler de var. işte istanbul Arabesgue Project'in hikâyesi... Altematif bir arabesk yaptığınız kesin. Her şeye, her yere biraz mesafeli. Belki de bu yüzden özel. Arabesk damannızı anlatır mısınız? Biz siyah ve beyazdan oluşan bir dünya hayal etmiyoruz. insanların çeşit çeşit ve rengârenk olabilmesi ve bu renkliliğin bir ahenk oluşturduğu gökkuşagı üzerine kurulan yeni bir dünya hayalimiz. Arabesk damanmız ise hüzünlendirirken eglendiren, ağlarken hafif bir tebessüm uyandıran ve kahretmek yerine umut veren bir çizgide. Bu müziğe hayat vermiş babaların tavrından esinlenip biraz ağırbaşlı olmaya da özerı gösteriyoruz. Çünkü biz onlardan böyle gördük! Arabesk acının, ızdırabın müziği. Yani bu ülkede bu kadar acı varken kahramanlık marşlan ve eğlencelik şarkılardan fazlasına ihtiyacımız vardı. Arabesk de kendi yolunu böyle yarattı. B\/ arabeskin sadece bir müzik tarzı olduğunu düşünmüyoruz. Evet bu ülkede çok ciddi acılar yaşandı ve halen de yaşanıyor. Hepimi/ 30 ü/erı yaşlardayız. Zamanında, 20'li yaşlardaki gençlerın, inandıkları değerleri anlatmak, insanlara açıklamak için ne büyük bedeller ödediğini çok iyi biliyoruz. Arabesk, haksızlığa uğrayanları, ezilmişliği, yoksulluğu, acıları, mutlulukları, mutsuzlukları, aşkları, savaşları dümdü/ anlatan bir tarz. Hiç degiştirmeden, dolambaçlı yollara sokmadan, ciümdüz, direkt olarak anlatan bir tür. Bu yu/dendir ki bi/ arabeske ?;alt bir "müzik türüdür" diyemiyoruz. Arabesk, bir yaşamı, hayatta yaşananları gözler önüne soron bir anlatım. Beslendigimiz nokta da tam burası. Bir dönem ayyuka çıkan arabesk kavgası çok can sıkıcıydı. Bana göre müziği zümreleştirmek için bir çıkıştı. Tartışma akıl dışı bir yere gitti. Nasıl yorumluyorsunuz bu durumu? Bu ülkede insanları sınıflara ayırmak zaten çok kolay. Her müzik türünün iyi icraları, kötü icraları var. Konu böyle iken arabeskin taınamının tukaka sayıldığı açıklamalar neden yapıldı, bilomiyoruz. Hem arabesk, popüler kültürün dayattıklarına karşı koyabilen bir anlatım. Ne «^ ^ olduğunuzu, \~~> nereden geldiğinizi o kadar çıplak bir şekilde yüzünüze vurur ki, bundan kaçamazsınız. Klasik müzikten başka mü/ik dinleyemeyen bir insanın "züppe" ya da "halktan uzak" olarak fişlenmesi nasıl gafletse, dünyasını arabesk nağmelerle yaşayan birini "cahil", "medeniyetsiz" ya da "olana t)itene duyarsı/" olarak fişlemek de o derece gaflettir. Sizin "utandığınız bir yavşaklık" var mı? Cehaletin getirdiği cesaretten ve bu cesaretin sebep oldugu her şeyden utanıyoru/. Her şeyin korkutucu bir hızla tüketildiği, tek geçerli değerin para oldugu, memleket meselelerine gözlerin kapandığı bir yola saptık ve son sürat gidiyoruz. Ama bir şeyin de farkındayız ki, bu utancın suçlusu bir müzik türü ve o türde verilen eserler değildir, olarnaz da. Biz kuracagımız cümlenin "yavşak" ya da benzeri soslarla süslenmedikçe magazin gündemine bomba gibi düşmeyeceğini biliyoruz ama yine de söyleyelim: "Bu memlekette her konuda cehalete alkış tutulmasından utanıyoruz." Albümün adı "Her Gün İsyanım Var." Isyan iyidir, üzerimizdeki ölü toprağını atmamıza ve yaşananlann farkına varmamızı sağlar. isyanlannız neler? Hayat standartlarırnızın kaç beden küçüldügünü unuttuk bile. Şırnak'ta yaşayan çocukların istanbul'da yaşayanlarla aynı haklara sahip olamaması sadece bizim görebildigimiz bir tespit değil. Kültürümüzün renkliliğini unutmamak ve uııutturmamak için isyanımız da inadımız da sürecek. Arabesk âlemi albümünüzü nasıl karşıladı? EİBştirilertabiî ki var, biz de eksiklerimizin farkındayız, çalışıyoruz ve daha iyi olacağız. llerisi için neler var kafanızda? Çocukluğumuzda ve gençliğimizde dinlediğimiz insanlarla bir gün aynı sahnede olınayı istiyoruz. Sadece sahnede de değil, albümlerimizde de ö/el konuklarımız olsun, bizim arabeskimizi onlarla paylaşalım istiyoruz. Aslında hayalimiz sadece arabesk sanatçılarıyla projeler yaprrıak değil; rock ve caz müzisyenlerini projelerimize ortak edebilirsek mutlu oluruz. 0 Shakira'dan yeni albüm! hakira'nın dünyada ses getiren Dünya Kupası resmi şarkısı "Waka Waka (This Time For Africa)" kupa tarihinin en çok satan şarkısı ve en büyük hiti oldu. Shakira'nın tüm dünyada çok sevilen ve gelirleri Afrika'ya bağışlanan bu şarkısının yeni reıniskleri ve İspanyolca versiyonlarının yanı sıra yeni şarkıları ve son hiti "Loca"nın da yer aldığı yepyeni albümü "The Sun Comes Out" şimdi müzik marketlerdeki yerini alıyor. Waka VVaka'nın izindeki albümün hit parçası "l oca" hem ispanyolca hem de ingilizce versiyonları ile müzik listelerinin zirvesine yerleşerek dinleyenleri dansa davet ediyor. ingiliz Dizzee Rascal ve Dominikli hiphop sanatçısı El Cata'nın eşlik ettigi Loca şarkısının bu iki farklı versiyonu Dominik Cumhuriyeti'nde kaydedildi. Albümde Porto Riko'lu grup Calle! 3 de Gordita şarkısında Shakira'yla birlikte. • S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle