16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 24 EK M 2010 PAZAR 6 HABERLER Başbakan’dan türban sitemi BAŞBAKAN’A TEPKİ ‘Suni ayrımcılık yapıyor’ SEVİL ARINAN ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın türban konusunda başı açık kadınların türbanlı kadınlara destek vermemesini eleştirmesi, ka dın örgütlerinin tepkisini çekti. Ka dın örgütleri, Erdoğan’ı suni ayrım cılık yapmakla suçladı. Erdoğan, türbanlı olmayan ka dınlara “Başı örtülü bayan, başı açık bayan için ‘Ben senin hakları nı savunacağım’ diyor. Başını ört meyen ise başını örten için ‘Ben de senin için bu mücadeleyi verece ğim’ demiyor. İşte sorun bura da...” sözleri tepkiyle karşılandı. Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan, Başba kan’ın taahhütlerinin bir değerinin olmadığını söyledi. Temel hak ve özgürlüklerin teminatla yürümeye ceğini söyleyen Sarıhan, “Sorun başörtüsü değil türbandır. Başını örten ya da açanların korunması doğrudan hukuksal düzenlemele re bağlıdır. Başbakan ayrıca ka dınerkeğin insan olarak eşit ol madığını söylemişti. Bu anlayışta olan bir başbakanın kadınerkek eşitsizliğine farklı açılardan dik kat çekmesi bentler koymaktır. Böyle bir anlayış olamaz” dedi. ‘Kadın demeye başlamalı’ Anayasa Platformu Kurucu Üyesi Av. Hülya Gülbahar ise Başbakan Erdoğan’ın kadına “kadın” demeye başlaması gerektiğini vurguladı. Kadınların erkekler tarafından ko runması ve kollanmasının aciz bir cins imajına büründürüldüğünü be lirten Gülbahar, “Başbakan kadın kelimesini kullanmıyor. Başba kan başörtülü kadınlarla başörtü süzleri ne yazık ki birbirine dü şürmeye çalışıyor. Aynı zamanda kamuoyunu da yanlış bilgilendiri yor” diye konuştu. Türk Kadınlar Birliği Başkanı Av. Sema Kendirci de Başba kan’ın “bayan” kelimesini kullan masına dikkat çekerek bu ifadeyi reddettiğini kaydetti. Bu durumun kendilerini rahatsız ettiğini söyle yen Kendirci, kadınlar arasında su ni gündem yaratılmaya çalışıldığını da söyledi. Kendirci, şöyle konuştu: “Kadınlar arasında bölünme parçalanma taktiği uygulanıyor. Yıllardır kadının sosyalsiyasal ve ekonomi alanına eşit katılması için çalışıp, engellerin kaldırılma sını sağlamak istiyoruz.” İstanbul Haber Servisi Başba kan Tayyip Erdoğan, kadın erkek eşitliğinden önce kadınlar arasında ki eşitsizliklerin giderilmesi gerek tiğini belirterek türban sorununun çö zümü için başı açık kadınları harekete geçmeye çağırdı. “Küresel Eylem İçin Parlamen terler 32. Yıllık Forumu” dün Con rad Otel’de başladı. “Kadının Güç lendirilmesi ve Beşeri Güvenliğin İnşası” toplantısının açılışında ko nuşan Erdoğan kadınlar arasındaki eşitsizliklere dikkat çekmek istediğini ifade edip “Kadınların eğitimi ko nusunda ayrı bir parantez aç makta yarar var” diyerek konuyu türbana getirdi. Erdoğan, “Eğer ka dınlar bunu halledemiyorlarsa kadınerkek arasındaki eşitlik ve ya eşitsizliğin ne anlamı var? Ön ce bunun halledilmesi gerek. Fakat bu unutuluyor. Bu gündeme geti rilmiyor” diye konuştu. Televizyon programlarındaki tür ban tartışlamalarına değinen Erdoğan şu yorumda bulundu: “Ben takip ediyorum. Bazı TV kanallarında bayanların tartışmalarını görü yorum. Orada başı örtülü olmayan bayanlar, kılık kıyafetinden dola yı eğitim özgürlüğünü kaybetmiş, bunu yaşayamayan hanım kızla rımızın haklarını savunmuyor. O noktada bir mücadele vermiyor. Önce buradan işe başlamamız ge rek. Önce kadınların kendi daya nışmasını sağlamak gerekir. Bir başörtülü bayan kalkıp başı açık olan kadına ‘Ben senin haklarını sa vunacağım, seni mahalle baskısından kurtarmak için her türlü mücadele yi vereceğim’ diyor ama öbür ta rafta başını örtmeyen kardeşim başı örtülü için ‘Ben de senin için mücadele vereceğim’ diyemiyor. İşte sıkıntı burada.” ‘İlkel ve gerici tutum’ Kadınların, genç kızların kıyafe tine, inancına, aidiyetine veya aile ya pısına göre üniversite eğitiminden mahrum bırakılmasının üniversitenin özgürlükçü niteliğine aykırı olduğunu ifade eden Erdoğan “Bu ilkel ve ge rici bir tutumdur” dedi. Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül’ün ilköğretim çağındaki çocuklarını türbanlı olarak okula göndermekte ısrar eden aile lerle ilgili “Bu iş daha ileriye gi derse devlet o çocuğu ailesinden alabilir” sözleri Başbakan’a sorul du. Erdoğan, “Kendisinden dinle medikten sonra bir açıklama ya pamam” diye konuştu. ‘Çıkar cüppeni gel’ Erdoğan Balıkesir Gönen’de be lediye binasının açılışında yaptığı konuşmada da Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’ya sert yanıt verdi. Başbakan Erdoğan “TBMM’nin üzerinde kendisini görme gayreti içinde olanlar gü veniyorsan kendine makam he saplarını yap. Çıkar cüppeni gel, siyaset meydanında müca deleni yap” dedi. ‘Horozu çok olan köy’ CHP’den türban konusunda farklı açıklamalar geldiğini söy leyen Erdoğan, CHP lideri Ke mal Kılıçdaroğlu’na da yüklendi. Erdoğan “Genel başkanı bir ta rafa, milletvekilleri, grup baş kanvekilleri bir tarafa çekiyor. Horozu çok olan köyün sabahı geç olur” diye konuştu. Conrad Otel’deki toplantıda konuşan Erdoğan, başı açık kadınları harekete geçmeye çağırdı. (AA) 9. Cumhurbaşkanı Demirel, türban tartışmalarıyla ilgili taraflardan somut çözüm istedi ‘Fiili durum yaratmak suç’ UTKU ÇAKIRÖZER ANKARA 9. Cumhurbaşkanı Sü leyman Demirel, türban konusunda Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve AİHM kararlarına dikkat çekerek, “Fii li durum yaratmak, kanun ihlalidir, suçtur” dedi. Bu tartışmaların İran ve Malezya’da da yapıldığına dikkat çeken Demirel, Ferit Zekeriya’nın türbanla ilgili “50 santim be zin devletle müca delesidir” sözünü anımsattı. Demirel, türban tar tışmalarıyla ilgili ola rak Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. Demirel’in açıkla maları şöyle: Türban meselesi nin iki yüzü var. Bir tanesi, türban bir dini mecburiyet midir, değil midir? Bir kısım insanlar dini mecburiyettir diyor, bir kısmı hayır öyle değildir diyor. Tür ban takan Müslümandır, takmayan de ğildir anlamına gelecek bir dini simge midir, değil midir? Bir kısım insanlar, dini simge diyor. Peki bir dini simge olarak alınacaksa, bunun okullarda ka mu alanı sayılan yerlerde kullanılma sı bir ayrıcalık meydana getirir mi? Başka bir olay var, meselenin ikinci kısmı. Türkiye Cumhuriyeti’nin Anaya sa Mahkemesi, Danıştay’ı türbanı bir di ni simge saymış ve okullarda kullanıl masını yasaklayan kararları kabul etmiş. Evvela türban olsun diyenler bunu nasıl çözecekler? Onu ortaya koymaları lazım. Bunu çözmedikten sonra bir fiili durum yaratmak suretiyle birtakım çocuklara tür ban taktırıp okul lara göndermek huzursuzluğa se bep olur. Bu bir kanun ihlalidir, suçtur. Hiç kimse mevcut kanunları ‘ben tanımıyo rum’ diyemez, herkesi bağlar ka nunlar. Ülkeyi yönetenler evvela bu mevcut şeyi çözmeliler, mevcut Anayasa Mah kemesi kararı ve Danıştay kararını hü kümsüz hale getirecek bir durumu ih das etmeliler. Bu tartışma yalnız Tür kiye’ye has bir tartışma değildir. Ce zayir’de, İran’da bu tartışmalar yapılı yor. Bu, 50 santim bezin devletle mü cadelesidir. Bu benim de değil, Ferit Ze keriya’nın tarifidir. Sakarya Valiliği’nden Cumhuriyet’in 87’nci yıl dönümü nedeniyle verilecek resepsiyon için gönde rilen davetiyelerde kadınların “uzun etek” giyme leri istendi. Valilik, 29 Ekim’de Tuna Tan Tesisle ri’nde vereceği resepsiyon için davetiye bastırdı. Davetiye, aralarında bürokrat ve sivil toplum ör gütü temsilcilerinin de bulunduğu 800 kişiye gön derildi. Davetiyede güvenlik numaralarının yanı sıra katılacak olanlara kıyafet zorunluluğu da anımsatıldı. Buna göre resepsiyona katılacak olan ların mess dress, koyu renk elbise ve uzun etek giymeleri gerektiği belirtildi. (MURAT UYGUN) Vali ‘uzun etek’ istedi Erdoğan başı açık kadınların türbanlıların hakkı için mücadele vermediğini ileri sürdü Türban tartışmalarının İran ve Malezya’da da yapıldığını söyleyen Demirel, Ferit Zekeriya’nın türbanla ilgili “50 santim bezin devletle mücadelesidir” sözünü anımsattı. BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Seçime Giderken1 2011 Haziranı’nın ilk haftasında seçimler yapılacak. Yani kasım, aralık, ocak, şubat, mart, nisan, mayıs.. 7 ay kaldı. Seçimler başlamıştır! Türban yolunun da önüarkası, gerisiberisi açıldı. Eğer ülkede olağanüstü bir siyasal ve ekonomik olay olmazsa, AKP seçimleri kazanacak ve üçüncü iktidar dönemine başlayacak. 56 ay kadar önce AKP’nin oyları yüzde 35’lerin altına inmişti, 2935 aralığında seyrediyordu. Referandum rüzgârı ile 40’ların üzerine çıktığı anlaşılıyor. Sadece referandum değil tabii ki burada etken. Ekonomi rüzgârı var arka planda. Referandumu etkileyen de esas ekonomik durumdur. AKP’yi batıracak olan da iktidar yapacak olan da ekonomik durumun gidişatıdır. Üst kültürel/siyasal yapılanmalar, söylemler, her zaman ikincilüçüncüldördüncül etkenlerdir. Peki ekonomi iyi mi? Esas olarak hayır ancak dünyaya kıyasla bu işi iyi götürüyorlar. Finans dünyasının 2001’deki büyük çöküşten sonra yeniden yapılandırılmış olması, iktidarın krizi epey ayakta geçirmesine olanak sağladı. RTE “kriz teğet geçti” derken dünya krizinin esasta mali kaynaklı olması ve Türkiye’de banka ve finansal kurumların ayakları üzerinde kalması açısından, haklıydı. Seçim sonuçlarında esas etken olacak ekonomiye kısa bir bakış: 1) Ekonomi, büyük fotoğrafa bakıldığında, hızlı bir gelişme içinde. Oldukça yırtıcı bir iş dünyası oluştu. Dünya pazarlarına saldırıları başarılıdır. 2) Ekonominin en büyük hastalığı, büyümenin esas olarak dışarıdan gelen yakıtlarla ateşlenmesidir. Yani, dış borçlar, bunun yanı sıra hammaddeyarı mamul madde ve elektronik ve makine ithalatı, ekonomiyi büyüten ana motorlardır. 3) Büyümenin her türlü dışalıma/girdiye olan bu bağımlılığı, dışalımdışsatım dengesinde büyük açıklar yaratıyor, döviz gelirleriniz giderlerinizi asla karşılayamıyor, ekonomiyi kırılgan kılıyor. İktisatçıların dilindeki “cari açık” tehlikesi budur. İşte Türkiye ekonomisinin temel yapısal sorunu. Yani ekonomik büyümeyi, dışiç pazar kaynaklarının dengesi içinde gerçekleştirememek. AKP bu sorunun aşılmasında temelde bir dönüşüm gerçekleştirmedi. 4) Türkiye ekonomisindeki temel yapısal dönüşüm, Türkiye sanayisinin orta ve yüksek teknoloji mal ve hizmet üretimine geçmesi ile gerçekleşebilir. Bu ürünlerin dış satımdaki payları yüzde 1020’lere çıkarsa, Türkiye bağımlı yapıdan ve güçlü ekonomilerin sömürü pazarı olmaktan çıkabilir. Ama, AKP’den bu yönde bir politika gözükmüyor. AKP seçime yüksek bir ekonomik genişleme ile gidiyor. Müthiş bir sermaye akınına uğramış durumda ülke! Özellikle ABD’nin sürekli dolar basarak mali genişleme politikası izlemesi sonucu, ülke dolara boğuldu. Dolar ucuzlamakta, TL’nin değeri artmakta. Bütün dünya ABD’nin bu politikasına karşı, sıcak paranın ülkeye girişçıkışını engelleyecek önlemler alıyor. Çünkü, paralarının değerlenmesini istemiyorlar. Paranın değerlenmesi, dışsatımı zorlaştırıyor, dünya piyasalarında mal ve hizmetleriniz pahalanıyor, dolar ucuzladığı için iç piyasanız yabancı ülkelerin mallarıyla doluyor, yerli üreticiniz bu defa kan ağlamaya başlıyor. Rekabet edemiyor.. Dışsatımınız geri kaldığı için de cari açığınız büyüyor.. Ama.. AKP 7 ay boyunca, dışarıdan gelen bol para ve mal ile piyasayı canlı tutacak. Finansmanı karşılayacak. Kısa vadede para sorunları yok. Bu arada, dışarıdan gelen müthiş bir ekonomi pohpohlamaları da, seçmen nezdinde işin cilası oluyor.. Yani baktığınızda, AKP seçime kadar ekonomik yeni bir sorunla karşılaşmadan bu işi götürecek gibi. 7 aylık sürede AKP için olumsuz yönler: İhracatçı pahalı TL karşısında çok önemli sıkıntılara girmeye ve malını dışarıya satamamaya başladı. Burada sıkıntı büyüyecek. Küçülme ve işçi çıkarma olabilir. İşsiz sayısı düşmez, artar! Tarımsal üretici kesiminde de (hayvancılık vb.) sıkıntılar artar. Dünya ekonomisinde bu süre içinde bir ikinci kriz gerçekleşme olasılığı, iktidarı yeniden sıkıntıya sokar. Ama cemaat ve seçim yardımı, Türkiye’nin muhafazakârlaştırılması, yargının ele geçirilmesiyle iktidar yolsuzluklarının örtbas edilme olanaklarının artması, yeşil kart ve sağlık uygulamalarında kesenin ağzının açılması, diniman propagandası ile AKP, işler böyle giderse, tek başına iktidar kuracak kadar seçimleri alır. AKP yıpranma kayıplarını da, MHP’den ve Kürtlerden epey oy alarak kapatacak. Her iki örgütü de mezara gömme çalışmaları içinde! Kürt meselesini idare edecek. Seçim sonrası da ümüklerini sıkar artık... Peki CHP ne yapabilir? Not: Yazılarımı ve ileride daha fazlasını http://orhanbursali.blog ger.com’ da izlemek mümkün. Arşiv yavaş yavaş oluşacak. obursali@cumhuriyet. com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle