Katalog

Tokaç ailesi en az beş yüzyıldır yöre dağlarında yaşadıklarını ve kuşaklardır “kopenesti” ürettiklerini söylüyor. Yarı pişmiş keçi sütünden yapılan “kopenesti peyniri”, adıyla da tadıyla da günümüz peynir çeşitlerine biraz yabancı. Hafif acımsı ve lor kıvamındaki peynir, mübadele öncesi yıllarda o yörede yaşayan Rumlarla anılırmış. Ancak, pek çok ortak kültür ortamında olduğu gibi, Ege’da de işin başlangıcını belirlemek güç. CMYB C M Y B isilozgenturkgmail.com C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İb rahimYıldız(BaşkanYardımcısı),Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinka ya, Şükran Soner, Emre Kongar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 An kara Tel: (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 Adana Tem silcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: (0322) 3631211, Faks: (0322) 3631215 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Mey danı Yıldız Ap. B Blok No: 80/5 Tel: (0242) 2480057 Faks: (0242) 2430509 İdare Müdürü: Hüseyin Gürer Mali İşler: Bü lent Yener Satış: Fazilet Kuza Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212)251 98 68 Re zervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 24 EKİM 2010 İmsak: 5.51 Güneş: 7.18 Öğle: 12.55 İkindi: 15.50 Akşam: 18.21 Yatsı: 19.40 İstihbarat: Cengiz Yıldırım Ekonomi: Hasan Eriş Dış Haberler: Özgür Ulu soy Kültür: Celal Üster Spor: Arif Kızılyalın BilgiBelge: Edibe Buğra Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Yazıişleri Müdürleri: Güray Öz (Sorumlu) Murat Ataş Miyase İlknur (Ek Yayınlar) Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara / IŞIL ÖZGENTÜRK Yüzleşmek Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul Rusya’nın ünlü modacılarının bir bir görücüye çıktığı ‘Moskova Moda Haftası’nda 2011 ilkbaharyaz kreasyonu tanıtıldı. Pembe, mor, lila, eflatun ve kırmızıya ağırlık veren Rus tasarımcı Galina Vasileva, derin dekolte ve yırtmaçlar kullanıyor. Modacı, sade tasarımlarını iri fiyonklarla süslüyor. (AFP) Rus usulü fiyonk Yörük Hüsnü Tokaç, kopenesti peynirini tattıracak Karaburun’dan Torino’ya lezzet ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İtal ya’nın Torino kentinde “iyi, temiz, adil gıda üretimini ve tü ketimini” amaçlayan “Terra Madre İki Yılda Bir”in dördüncüsü dün başladı. İzmir Karaburun’daki Yörüklerin son temsilcisi Hüs nü Tokaç, ken di yurdundan koparılmaya çalışılan ve Rumca kökenli “kopenesti” ve “sepet peyniri” ile etkinliğe katılıyor. Yaklaşık yirmi yıl önce kuru lan “Slowfood (yavaş gıda)” ha reketinin düzenlediği etkinliğe on bine yakın katılımın olduğu açıklandı. Üretici, küçük çiftçi ve araştırmacılardan oluşan Türk heyetinde bir de yöresel peynir üreticisi olarak Tokaç var. Tokaç ailesi, keçileriyle yazın “yaylada”, il ginç olarak da kışın “Yayla köy”de yaşıyor ve çok küçük ölçekte “kope nesti” üretiyor. Ne varki Ege lilerin eski ağız tadı “kopenesti nin” geleceği şimdilerde iyi den iyiye tehli keye girdi. Ne deni ise, Kara burun Dağla rı’na egemen olan zeytincilik! Zeytincilik nedeniyle bölgede ki tüm araziler son birkaç yıl içinde el değiştirince “kopenes ti” peynir üretimi yok olmaya başlamış. Tokaçlar, kendilerine kalan son bir karış toprakta di renmeye çalışıyor şimdilik. Hüsnü Tokaç ve onun gibi bin lercesi günümüzün küresel eko nomisinin gıda üzerindeki acıma sız oyununu bozmaya davet edi yorlar. Hüsnü Tokaç. Oruçoğlu sergisi Yüz Çiçek Açsın’da Kültür Servisi Altı ülkede altmışa yakın kişisel resim sergisi açan şair, yazar, ressam Muzaffer Oruçoğlu’nun yeni sergisi bugün İstanbullu sanatseverlerle buluşuyor. Okmeydanı Yüz Çiçek Açsın Kültür Merkezi’ndeki sergide Oruçoğlu’nun 35 tablosu yer alıyor. Serginin gerçekleştiği kültür merkezinin önemine de değinen Oruçoğlu’nun sergisi 14 Kasım tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Topağacı’nda daracık bir yoldan ilerliyorum; yanımda asistanım Ayten var; trafik durdu, birden orta yaşlı bir adamın küçük bir köşede ar kadaşlarıyla oynayan 56 yaşlarında oğluna dehşetli bir biçimde bağırdı ğını duyduk. “Çabuk oyuncaklarını topla ve eve git!” Adamın yüzünde korku verici bir ifade,“dediklerimi yap!” dedi ve çekti gitti. Ardından mekâna çocuğun 1516 yaşlarında ağabeyi geldi, elinde bir iphone, saç ları jöleli ve o da tıpkı babası gibi kü çük kardeşine bağırmaya başladı. “Çabuk oyuncaklarını topla eve git!” Babanın küçük modeli. Çocuk mah cup, en çok da arkadaşlarına. Alt ta rafı oyuncaklarını evden indirmiş ar kadaşlarıyla oyun oynuyor. Araba hâlâ duruyor Ayten’le birbi rimize baktık ve aynı anda “Tıpkı Ço ğunluk filmindeki gibi”, dedik. Az önce Vene dik ve Altın Por takal’da ödüller alan Çoğunluk fil minden çıkmıştık. Son derece sıra dan bir konuyu mükemmel se naryosuna güve nerek, hiçbir si nema oyununa kaçmadan anla tan bir filmdi ve ne yazık ki indirimli seans olduğu halde tek tek saydık, filmi izleyen 15 kişiydik ve hepimiz kadındık. Büyük çoğunluğun nasıl davrandı ğını anlatan bu son derece önemli fil min ardından yavaş ilerleyen araba da birbiri ardına filmden sahneler iz lemeye devam ettik. Ters yoldan giren ve eşya indiren bir araba trafiğin daha da sıkışması na neden oldu. Kimseler çıkıp da “Kardeşim sen ne yapıyorsun? ” diye sormadı. Sonra bir kahvede oturduk, velilerle çocukların bir arada olduğu bir kahvede hemen her çocuk yap mak istediği davranışı annesine so ruyordu. Dehşete kapıldık. Bu arada yolda bir cip bir taksiye bindirdi. Cipten inen, saçları jöleli elinde gene bir iphone olan bir deli kanlı, ekmek teknesinin en az iki gün tamirhaneye gireceğini anında hesap eden taksici “Kardeşim ben sana za rarın miktarını anında söyleyeyim, pa ramı ver, iş bitsin, yol da açılsın” de di; gayet alttan alarak. Jöleli saçlı de likanlı “Ne parası be!” dedi, “Ben bu nu kendim tamir ettiririm, sana beş kuruş yok!” Taksici “Bu uzun sürer abi,” dedi. Jöleli saçlı delikanlı bağırdı “Kes lan, burada bizim forsumuz geçer.” Ve taksiciye bir kart uzattı; “Buraya gel!” Şaşkındık, Çoğunluk filminde oy nayan genç çocuk (onun da elinden iphone düşmüyor.) içkiliyken bir tak siye bindiriyor. Baba hemen mesele ye el koyuyor, rapordaki çocuğun iç kili olduğu belirten bölüm hemen le gal olmayan yollarla siliniyor ve cip öyle kaskoya gönderiliyor. Taksiciye yapılan muamele ise aynen bizim gördüğümüz gibi hakkını arayan tak sici üstüne üstlük bir güzel pataklanı yor. Film toplumun üst orta kesimine bir ayna tutuyor gibi ve biz bu aynada kendimizin içinde ya şadığı toplumu görü yoruz. Ve bir oğlan çocuğunun nasıl sü rüden biri yapıldığını. Sadece bunu mu? Genç kuşaklardaki duygu eksikliği film boyunca canınızı acı tıyor. Filmin erkek kahramanı Van’dan gelmiş, ev arka daşlarıyla ailesinden gizli yaşayan, ekmeğini garsonluk yaparak sağla yan ve üniversitede okuyan bir kızı sevmeye çalışıyor ama sevmeyi bil miyor, hiçbir örneği yok ki, öğrensin. Sadece onların deyimiyle “çakıyor”. Kız Vanlı ya, baba ve annesi babası belli değil ya, çocuğun babası he men oğlandan kızı bırakmasını isti yor, istemiyor emrediyor. Oğlan bıra kıyor. Ve arkadaşları arasında komü nist bir kıza çakan olarak çaka satı yor. Ayten, “Bunlardan çok hocam,” diyor, o daha çok gezdiği, gördüğü için. Bir hikâye anlatıyor: Çok sevdiği bir arkadaşı bir erkek tarafından terk ediliyor, aile istemiyor çünkü kız Al evi. Çoğunluk filmine teşekkürler bize bizi anlattığı için. Not: Filmdeki baba ve oğul eve gi rerken tam on kez ayakkabılarını çı karıp dolaba koyuyor. Ben bu meta fora bayıldım.