16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 24 EK M 2010 PAZAR 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Leman Gölü Kıyısında Sait Faik Özleyen Kadın Sevgili, Leman Gölü’nün Fransa kıyısındaki Evian iskelesinden bindiğimiz vapurla geldiğimiz Uşi’den taksiyle, ünlü anlaşmanın izlerini takip etmek üzere, Lozan kentinin merkezine giderken onları sahilde bıraktık. Uşi’ye daha önce gelmiştim. Ama Lozan’ın göl üzerindeki limanını, gelmeden önce de bulmacalardan tanırdım. Osmanlı’nın Afrika’daki son topraklarını da kaybettiği anlaşma bu üç harfli kentte yapılmıştır ve Sedat Yaşayan bunu bulmacalarında arada sorar. Zaten dünyanın egemenleri, yeryüzü kodamanlarının önemli bir bölümünün kıyılarındaki malikânelerinde yaşadıkları bu gölün çevresindeki şatolar ve süper lüks otellerde, âleme düzen vermiş, savaşlar bitirip, yeni savaşların tohumlarını içlerinde taşıyan anlaşmaları buralarda düzenlemişlerdir. Uşi ve Lozan sonra da biraz ötelerindeki Montreux bunlardan bizim hissemize düşenlerdi. Rumine Sarayı’nı ziyaretten Uşi’ye döndüğümüzde, dostlarımızı rıhtımdan göle bakan bir kahvede bulduk. Onlara servis yaparken sohbet ettikleri, konuşmalarından belli olan Güneydoğu Asyalı otuzlarındaki garson kadına bir kahve söyledim ve Leman Gölü’nde grubu beklerken kahveyle yetindiğim için artık iyice yaşlandığımı düşünüp, hayıflandım. Yakın dostumuz olan hanım, biraz ötedeki masada oturan, bizden büyük oldukları için yaşlı olarak nitelemekte beis görmediğimiz çifti işaret ederek, Şunlara bak ne kadar da şirinler değil mi? dedi. Sonra da anlattı: Demin şarap söylediler, sonra da kadeh tokuşturdular ama ikisi de parkinsonlu, titreyen elleriyle, kadehleri yaklaştırmaları yetti, tokuşturmalarına gerek kalmadı. Dostum ardından gözleri parlayarak, İnsanın yeteneği olsa, buradan ne güzel hikâye çıkardı, keşke Sait Faik olsaydı, dedi. Havada gerçekten ağır bir hikâye kokusu vardı da, ben mi alamıyordum, yoksa hikâye çağrısı havada değil de dostumun içinde miydi? Dostumun, güler yüzlülüğünü, gelen yaşlı çiftleri mutlu etme isteğine hamlettiği garson kadından da, yaşlı çiftten daha çok, bir zamanlar yanlarından her geçtiğinde, Adalı delikanlılarda derin iç çekişlere neden olan güzel kızın Leman Gölü kıyısındaki Sait Faik özleminde odaklanıyordu benim için öykü. Sahi Sait Faik olsaydı, acaba nasıl bir öykü ya da öyküler kurgulardı? İlk önce aklıma “Baba Oğul” geldi. “Bir müvezziin tek başına günde bin gazete satıp satamayacağı münakaşasını açan adam, bir aralık ayında durmadan terliyordu...” diye başlayan öykü, gerçi “Mahalle Kahvesi” kitabında yer alıyordu ama gerçekte meyhanede geçiyordu. “Mahalle Kahvesi” ve “Bilmem Neden Böyle Yapıyorum” adlı öyküler ise gerçekten kahvede geçerler. Bugün, Leman Gölü kıyısında Sait Faik’i anan dostumla buluşacağız, “Mahalle Kahvesi”ni götürüp ona vereceğim. Sait Faik’in kahve öykülerinde, Uşi’de yaşadığımız olaydaki gibi kadın nasıl olsun? Bizim kahvelerimizde kadın bulunmaz ki. Olsun varsın yine de Mahalle Kahvesi öyküsünün kurgusunun tam orta yerinde kötü yola düşmüş bir kadının yazgısı yer alır. Merak edersen Sevgili, kitabı al ve oku! Büyük yazarımızın, yaşamının son yıllarında kendi halefi olarak gördüğü Oktay Akbal Şair Dostlarım adlı yapıtında, Sait Faik’in kahvede geçen öykü kurgulamasıyla ilgili ilginç bir olayı nakleder. Bir kış günü Boğaz’da vapurla gezerlerken Anadoluhisar’ı İskelesi’nin yanındaki kahveyi görürler. İçeride, tavla, kâğıt oynayanlar, ağız dalaşı içinde olanlar vardır. Üstat, genç yazar arkadaşına döner ve sorar: Öykücü olacaksın, içeri bak da söyle bakalım bana hikâye nerede?.. Genç Oktay Akbal, bakar ve bazı şeyler söyler. Usta tatmin olmamıştır. Yok der, dikkatle bak. Sonra o hengâmenin farkında değilmişçesine, sobanın başında dalıp gitmiş adamı gösterir. Bak! der, işte hikâye orada duruyor! 12 Ekim günü kader güzel kadının çağrısına fantastik bir yanıt verseydi de, Sait Faik Uşi’deki kahvenin kapısını açıp içeri girseydi, bize hikâye olarak acaba neyi gösterirdi? [email protected] Rüşvet iddiasıyla ilgili gözaltına alınan 26 kişinin ifadeleri alınmaya başlandı Yalçıntaş gözaltına alındıANKARA (Cumhuriyet Büro su) CNR Fuarcılık Şirketi ile ile Dünya Ticaret Merkezi arasındaki da vayla ilgili rüşvet alınıp verildiği id diaları üzerine başlatılan operasyon kapsamında İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, ABD’den geldiği Esenboğa Havali manı’na inişinin ardından polislerce emniyete götürülerek ifadesi alındı. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçak çılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ile Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen rüşvet iddiasıy la ilgili gözaltına alınan 26 kişi, Ga zi Devlet Hastanesi’nde sağlık kont rolünden geçirildiler. Aralarında eski Yargıtay Daire Başkanı Mustafa Oskay ile Yargıtay çalışanları, avukat ve Dünya Ticaret Merkezi çalışanlarının da yer aldığı 26 kişiyle ilgili ek gözaltı süresi alındı. Gözaltında bulunanların ifadeleri soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Kocabey ve Meh met Tamöz tarafından alınmaya baş landı. Her iki savcı dün sabah da An kara Kaçakçılık ve Organize Suçlar la Mücadele Şube Müdürlüğü’ne ge lerek ifade almaya devam ettiler. Olayla ilgili halen 11 kişinin yaka lanması çalışmalarının devam ettiği bildirildi. Yakalama çalışmaları sü renlerden İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mu rat Yalçıntaş da dün bulunduğu ABD’den Münih üzerinden Anka ra’ya geldi. Murat Yalçıntaş, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi. Yal çıntaş’ın operasyon kapsamında so ruşturmayı yürüten Cumhuriyet Sav cısı Hüseyin Kocabey ve Mehmet Ta möz tarafından ifadesi alınacak. CNR Fuarcılık Şirketi ile Dünya Ticaret Merkezi arasındaki davayla ilgili rüşvet alınıp verildiği iddiaları üzerine başlatılan operasyonda 26 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişilerle ilgili ek süre istendi. ‘CHP ne diyorsa yazılıolarakversin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, “türban” sorununun çö zümü konusunda CHP’den “yazılı metin” istedi. Bir mağaza açılışına katılan Çiçek, gazetecile rin CHP ile türban konusunda uzlaşma sağlana maması ve CHP’nin konunun bir “paket” kap samında çözülmesine dönük açıklamalarına iliş kin sorusunu yanıtladı. CHP lideri Kemal Kılıç daroğlu’nun referandum öncesinde “Ben ba şörtüsünü çözerim” diyerek konuyu gündeme getirdiğini kaydeden Cemil Çiçek, “ Bu konu nun öncülüğünü istiyorsa CHP yapsın. Ama bunu nasıl çözeceğini yazılı bir metin olarak ortaya koysa da kamuoyu görse. Bunu ortaya koymayınca, kaçamağı da viraj alması da ko lay oluyor. Bizim CHP’den bu safhada bekle diğimiz ne diyorsa bunu yazılı metin olarak versin, biz de bunu görelim.” ÇİÇEK YAZILI METİN İSTEDİ İTO Başkanı Murat Yalçıntaş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle