Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SON ARAŞTIRMALAR
QQ
KORKU BEYIN
ETKİNLİKLERİNİ
DEĞİŞTİRİYOR
Çinli bilim insanları travmatik dene-
yimlerden sonra beyin etkinliklerinde de-
ğişimler meydana geldiğini buldıı. Mayıs
2008 yılında Wenchuan depremini yaşayan
deneklerin birçok beyin bölgesinde, farklı
etkinlik motifleri saptanmış.
Araştırmaya katılanların beyinlerini
manyetik rezonans tomografisiyle inceleyen
bilim insanları, değişimlertn beynin fonk-
siyonuna zarar veren beyin bülgeleri ara-
sındaki karşılıklı etkiyle smırlı olduğunu gör-
miişler.
Sichuan Üniversitesi'nde Su Lui ile ça-
lışan ekibin PNAS dergisindeki yazısına gö-
re araştırma sonuçları şiddetli stres semp-
tomlarının daha erken teşhis edilmesine ve
daha iyi tedavi edilmesine yardımcı olacak.
Araştırma çerçevesinde 70.000 kişinin ya-
_J- şamını yitirmiş olduğu depremden hayatta
kalan 44 sağlıklı kişinin beyin etkinlikleri
incelenmiş. Travma yaşayan insanlar bilinçli
ûlarak depremi düşünmedikleri zaman bi-
le beyinlerde farklı etkinlik motifleri gö-
rülmekte.
Bilim insanları daha önceki araştınna-
larda, olunılu veya olumsuz deneyimlerin ha-
tırlanması veya yeniden yaşanması halinde
her zaman asıl olayda etkinleşen beyin
bölgelerin etkinleştiği saptamıştı. Ancak
Lui'nin görüşüne göre büyük bir travma bey-
nin genel durumunu bile değiştirebilmek-
te. Beyin araştırmacıları ve psikologlar
benzer araştırmalarla, yıllar veya on yıllar
önce yaşanmış travmatik deneyimlerin et-
kilerıni araştırmışlardı. Bunlar genelde ya-
vaş ve aralıksız olarak süren strese bağlı de-
ğişimler olarak ortaya çıkıyordu. Ancak dep-
rem kurbanlarıyla ilgili araştırmada yaşanan
olay ve inceleme arasında yalnızca yinııi beş
gün bulunuyordıı. Bu da beynin şok dene-
yiminden yıllar sonra değil kısa bir süre son-
ra değişimlerle tepki verdiğini gftstennek-
te.
Depremi yaşayan kişilerin prefrontal
korteksleri (ön beyindeki bir bölge) hipe-
raktif diyor uzmanlar. Duygulann işlenme-
sinden sorumlu olan bu bölge, olayların de-
ğerlendirilmesinde ve reaksiyonlann bas-
tırılmasında etkili. Ayrıca çeşitli beyin
bölgeleri arasındaki karşılıklı etki de ya-
vaşlamış. Beyin etkinliğinin önemli bir
kısmı yalnızca beynin reaksiyonlarmı değil
bunlar arasındaki bağlantıları da etkile-
mekte. Sonuçların, posttravmatik stres ris-
ki altında bulunan insanların erken teşhis
edilmesınde yardımcı olabileceği sanıl-
makta.
HER INSANDA
YÜZLERCE MUTAS'
YON SÖZ KONUSU
Uluslararası bir araştırma ekibinin so-
nuçlarma göre, her insanm kalıtımında yak-
laşık olarak yüz ila iki yiiz yeni mutasyon var.
Ancak bu genetik hataların birçoğu zarar-
sız ve sağlık veya dış görünüş üzerinde et-
kili değil. Wellcom Trust Sanger
Enstitüsü'nden Chris Tyler-Smith yöne-
timinde çalışan ekip, 13. kuşaktan akraba
olan iki erkeğin kalıtımındaki on milyon
"harfi" mcelerken, Y kromozomu iizerindeki
kalıtım parçasım dikkate almış. Y kromo-
zomu neredeyse hiçdeğişmeksizin babadan
oğula geçtiği için nıutasyonlar burada çok
iyi izlenehilmekte.
İki erkeğin Y kronıozomunda dört
mutasyon saptamışlar. Bu şekilde tüm ka-
lıtımdaki mutasyon sayısı hesaplanmış.
Hesaplamaları göre her kuşakta 15-30 mil-
yon nükleotide yeni bir bozukluk katılıyor.
Bu da her insanın 100-200 mutasyon taşı-
dığı anlamına gelmekte. Bu açıdan bakıl-
dığında yeni araştımıa sonucu, genetikçi
John Burdon Sanderson Haldane'nın 1935
yılında kalıtsal bir kan hastalığına sahip in-
sanların incelenmesine dayanan araştır-
Araştırma
manın sonucuyla örtüşmekte.
Yeni nıutasyonlar bir dizi genetik has-
talıklardan sorumlu. Bilim insanları mu-
tasyon oranının güvenilir bir şekilde he-
saplanabilmesi halinde gelecekte insanlar
arasındaki ve kalıtımın çeşitli bölgelerindeki
farklılıkların da incelenebileceğini düşü-
nüyorlar. Bu sayede de istenmeyen mutas-
yonların engellenmesini sağlayacak yön-
temlerin bulunması bekleniyor. (Current
Biology).
DÜNYANIN İLK KURT
KLONU ÖLDÜ
2005 yılında Seul Ulusal Universitesi
veterineri Shin Nam Sik tarafından kop-
i• .
1 ' t\ • - •
• •
yalanan iki dişi kurttan biri 26 Ağustos'ta
öldü. Snuvvolf ve Snuwollfy olarak adlan-
dırılan iki kurt 2007 yılında kamuoyuyla ta-
nışmıştı. Bedensel durumu gayet iyi olma-
sına rağmen Snuwolf aniden öldü diyor
Shin. Kesin ölünı nedeninin ;ınlasılması için
otopsi sonuçlarını bekleyen araştırmacı
Snuwolf un bakteriyel bir enfeksiyon veya
kopyalama sırasmda meydana gelen teknik
hatalar yüzünden öldüğünü düşiinüyor.
Shin ve ekibi 2006 yılında da üç erkek kurt
kopyalamıştı. Bilim insanları ko)iya kurt de-
neyleriyle soyları tükenmekte olan hayvan
türlerini korumak için çalışıyorlar. İlk kop-
ya köpek de Güney Kore'de dünyaya gel-
mişti.
DUNYADAKIEN
SOĞUK BÖLGE
BULUNDU
Astronomlar uzay gözlemevi için en uy-
gun bölgeyi saptadı. Antarktik platosunda
4053 m yüksekliğinde yer alan Ridge A. tah-
nıinlere göre dünyanın en kuru, en sessiz ve
en soğuk bolgesi. Ridge A. bölgesinde kış
aylanndaki ortalama sıcaklık eksi yetmiş de-
rece ve hava o kadar kuru ki ne bulutlar ne
de buhar görüşü engelliyor.
Uyduların, yer istasyonlarının ve iklim
modellerinin verilerini değerlendiren Will
Saunders'ın (New South Wales
Universitesi) Publications of the
Astronomical Society of the Astronomical
Society of the Pacific dergisindeki yazısına
göre söz konusu bölge kıtanm en yüksek
noktasında değil bu yerin 150 km güney-
batısında yer almakta.
Anlaşıldığı üzere civar bölgeye heniiz
hiçbir insan adım atmamış. Ancak bu du-
rum yakında değişebilir. Çünkü atmosferik
şartlar nedeniyle Ridge A bölgesi gözlem-
evi için ideal bir yer. Saunders bölgenin
Hawaii ve Şile'deki zirvelerinden bile çok
daha elverişli olduğunu iddia ediyor.
Gökyüzü çok daha kafanlık ve kuru oldıı-
ğu için belli büyüklükteki teleskoplar bile
dünyanın en büyükleri kadar iyi görüntü ya-
kalayabilecek.
Nilgün Ö/başaran Dede
"KORUYUCU GENİIM" BAĞIRSAK DOKUSU
ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Hollandalı, Avusturyalı ve Alman bilim insanları, kan-
serden koruyucu gen olarak bilinen "p53" geninin devre dı-
şı bırakılması halinde bağırsaklarda önemli değişikliklerin
meydana geldiğini saptadı.
Nature Genetics dergisindeki yazıya göre araştımıada yaş-
lı organizmalardaki dıırumun açığa kavuşturulması amacıy-
la kısa telomerli fareler kullanılmış. Bilindiği gibi kromozom
uçları ilerleyen yaşla birlikte ktsalmakta. Bilim insanları fa-
relerin bağırsak bölgesindeki "p53" genini devre dışı bırak-
mışlar. "p53" kontrol geni olarak bilinmekte ve kalıtımın sağ-
lıklı olup olmadığını kontrol ediyor. Ama aynı zamanda hüc-
re ölümlerine (apoptoz) de neden olabilmekte. Bu gen ol-
madığı zaman hatalar ve dolayısıyla da tümörler çoğalmak-
ta. Çeşitli kanser türleri çoğunlukla yaşlılıkta ortaya çıkmakta.
Mesela bağırsak kanseri farelerde olduğu gibi insanlarda da
genelde yaşlılıkta
görülüyor.
Bilim insan-
ları kısa telomer-
ler ve devre dışı
kalan "p53" ge-
niyle kanser olu-
şumunun erken
saflıalarını araştırmak istemişler. Koruyucu gen olmaksızın
bağırsak hücrelerinde gerçekten de bozukluklar artmış.
Daha sonra ise bağırsak cidarında önemli değişimler mey-
dana gelmiş ve en sonunda da hücreler ölmüş. Fakat karzi-
nom oluşmadı diyor araştırmacılar. Bilim insanları şimdi fark-
lı genleri "açıp kapatarak" yaşlanma, hücre yenilenmesi ve
kanser arasındaki bağlantıyı anlamaya çalışmak istiyorlar.