20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SON ARAŞTIRMALAR QQ KORKU BEYIN ETKİNLİKLERİNİ DEĞİŞTİRİYOR Çinli bilim insanları travmatik dene- yimlerden sonra beyin etkinliklerinde de- ğişimler meydana geldiğini buldıı. Mayıs 2008 yılında Wenchuan depremini yaşayan deneklerin birçok beyin bölgesinde, farklı etkinlik motifleri saptanmış. Araştırmaya katılanların beyinlerini manyetik rezonans tomografisiyle inceleyen bilim insanları, değişimlertn beynin fonk- siyonuna zarar veren beyin bülgeleri ara- sındaki karşılıklı etkiyle smırlı olduğunu gör- miişler. Sichuan Üniversitesi'nde Su Lui ile ça- lışan ekibin PNAS dergisindeki yazısına gö- re araştırma sonuçları şiddetli stres semp- tomlarının daha erken teşhis edilmesine ve daha iyi tedavi edilmesine yardımcı olacak. Araştırma çerçevesinde 70.000 kişinin ya- _J- şamını yitirmiş olduğu depremden hayatta kalan 44 sağlıklı kişinin beyin etkinlikleri incelenmiş. Travma yaşayan insanlar bilinçli ûlarak depremi düşünmedikleri zaman bi- le beyinlerde farklı etkinlik motifleri gö- rülmekte. Bilim insanları daha önceki araştınna- larda, olunılu veya olumsuz deneyimlerin ha- tırlanması veya yeniden yaşanması halinde her zaman asıl olayda etkinleşen beyin bölgelerin etkinleştiği saptamıştı. Ancak Lui'nin görüşüne göre büyük bir travma bey- nin genel durumunu bile değiştirebilmek- te. Beyin araştırmacıları ve psikologlar benzer araştırmalarla, yıllar veya on yıllar önce yaşanmış travmatik deneyimlerin et- kilerıni araştırmışlardı. Bunlar genelde ya- vaş ve aralıksız olarak süren strese bağlı de- ğişimler olarak ortaya çıkıyordu. Ancak dep- rem kurbanlarıyla ilgili araştırmada yaşanan olay ve inceleme arasında yalnızca yinııi beş gün bulunuyordıı. Bu da beynin şok dene- yiminden yıllar sonra değil kısa bir süre son- ra değişimlerle tepki verdiğini gftstennek- te. Depremi yaşayan kişilerin prefrontal korteksleri (ön beyindeki bir bölge) hipe- raktif diyor uzmanlar. Duygulann işlenme- sinden sorumlu olan bu bölge, olayların de- ğerlendirilmesinde ve reaksiyonlann bas- tırılmasında etkili. Ayrıca çeşitli beyin bölgeleri arasındaki karşılıklı etki de ya- vaşlamış. Beyin etkinliğinin önemli bir kısmı yalnızca beynin reaksiyonlarmı değil bunlar arasındaki bağlantıları da etkile- mekte. Sonuçların, posttravmatik stres ris- ki altında bulunan insanların erken teşhis edilmesınde yardımcı olabileceği sanıl- makta. HER INSANDA YÜZLERCE MUTAS' YON SÖZ KONUSU Uluslararası bir araştırma ekibinin so- nuçlarma göre, her insanm kalıtımında yak- laşık olarak yüz ila iki yiiz yeni mutasyon var. Ancak bu genetik hataların birçoğu zarar- sız ve sağlık veya dış görünüş üzerinde et- kili değil. Wellcom Trust Sanger Enstitüsü'nden Chris Tyler-Smith yöne- timinde çalışan ekip, 13. kuşaktan akraba olan iki erkeğin kalıtımındaki on milyon "harfi" mcelerken, Y kromozomu iizerindeki kalıtım parçasım dikkate almış. Y kromo- zomu neredeyse hiçdeğişmeksizin babadan oğula geçtiği için nıutasyonlar burada çok iyi izlenehilmekte. İki erkeğin Y kronıozomunda dört mutasyon saptamışlar. Bu şekilde tüm ka- lıtımdaki mutasyon sayısı hesaplanmış. Hesaplamaları göre her kuşakta 15-30 mil- yon nükleotide yeni bir bozukluk katılıyor. Bu da her insanın 100-200 mutasyon taşı- dığı anlamına gelmekte. Bu açıdan bakıl- dığında yeni araştımıa sonucu, genetikçi John Burdon Sanderson Haldane'nın 1935 yılında kalıtsal bir kan hastalığına sahip in- sanların incelenmesine dayanan araştır- Araştırma manın sonucuyla örtüşmekte. Yeni nıutasyonlar bir dizi genetik has- talıklardan sorumlu. Bilim insanları mu- tasyon oranının güvenilir bir şekilde he- saplanabilmesi halinde gelecekte insanlar arasındaki ve kalıtımın çeşitli bölgelerindeki farklılıkların da incelenebileceğini düşü- nüyorlar. Bu sayede de istenmeyen mutas- yonların engellenmesini sağlayacak yön- temlerin bulunması bekleniyor. (Current Biology). DÜNYANIN İLK KURT KLONU ÖLDÜ 2005 yılında Seul Ulusal Universitesi veterineri Shin Nam Sik tarafından kop- i• . 1 ' t\ • - • • • yalanan iki dişi kurttan biri 26 Ağustos'ta öldü. Snuvvolf ve Snuwollfy olarak adlan- dırılan iki kurt 2007 yılında kamuoyuyla ta- nışmıştı. Bedensel durumu gayet iyi olma- sına rağmen Snuwolf aniden öldü diyor Shin. Kesin ölünı nedeninin ;ınlasılması için otopsi sonuçlarını bekleyen araştırmacı Snuwolf un bakteriyel bir enfeksiyon veya kopyalama sırasmda meydana gelen teknik hatalar yüzünden öldüğünü düşiinüyor. Shin ve ekibi 2006 yılında da üç erkek kurt kopyalamıştı. Bilim insanları ko)iya kurt de- neyleriyle soyları tükenmekte olan hayvan türlerini korumak için çalışıyorlar. İlk kop- ya köpek de Güney Kore'de dünyaya gel- mişti. DUNYADAKIEN SOĞUK BÖLGE BULUNDU Astronomlar uzay gözlemevi için en uy- gun bölgeyi saptadı. Antarktik platosunda 4053 m yüksekliğinde yer alan Ridge A. tah- nıinlere göre dünyanın en kuru, en sessiz ve en soğuk bolgesi. Ridge A. bölgesinde kış aylanndaki ortalama sıcaklık eksi yetmiş de- rece ve hava o kadar kuru ki ne bulutlar ne de buhar görüşü engelliyor. Uyduların, yer istasyonlarının ve iklim modellerinin verilerini değerlendiren Will Saunders'ın (New South Wales Universitesi) Publications of the Astronomical Society of the Astronomical Society of the Pacific dergisindeki yazısına göre söz konusu bölge kıtanm en yüksek noktasında değil bu yerin 150 km güney- batısında yer almakta. Anlaşıldığı üzere civar bölgeye heniiz hiçbir insan adım atmamış. Ancak bu du- rum yakında değişebilir. Çünkü atmosferik şartlar nedeniyle Ridge A bölgesi gözlem- evi için ideal bir yer. Saunders bölgenin Hawaii ve Şile'deki zirvelerinden bile çok daha elverişli olduğunu iddia ediyor. Gökyüzü çok daha kafanlık ve kuru oldıı- ğu için belli büyüklükteki teleskoplar bile dünyanın en büyükleri kadar iyi görüntü ya- kalayabilecek. Nilgün Ö/başaran Dede "KORUYUCU GENİIM" BAĞIRSAK DOKUSU ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Hollandalı, Avusturyalı ve Alman bilim insanları, kan- serden koruyucu gen olarak bilinen "p53" geninin devre dı- şı bırakılması halinde bağırsaklarda önemli değişikliklerin meydana geldiğini saptadı. Nature Genetics dergisindeki yazıya göre araştımıada yaş- lı organizmalardaki dıırumun açığa kavuşturulması amacıy- la kısa telomerli fareler kullanılmış. Bilindiği gibi kromozom uçları ilerleyen yaşla birlikte ktsalmakta. Bilim insanları fa- relerin bağırsak bölgesindeki "p53" genini devre dışı bırak- mışlar. "p53" kontrol geni olarak bilinmekte ve kalıtımın sağ- lıklı olup olmadığını kontrol ediyor. Ama aynı zamanda hüc- re ölümlerine (apoptoz) de neden olabilmekte. Bu gen ol- madığı zaman hatalar ve dolayısıyla da tümörler çoğalmak- ta. Çeşitli kanser türleri çoğunlukla yaşlılıkta ortaya çıkmakta. Mesela bağırsak kanseri farelerde olduğu gibi insanlarda da genelde yaşlılıkta görülüyor. Bilim insan- ları kısa telomer- ler ve devre dışı kalan "p53" ge- niyle kanser olu- şumunun erken saflıalarını araştırmak istemişler. Koruyucu gen olmaksızın bağırsak hücrelerinde gerçekten de bozukluklar artmış. Daha sonra ise bağırsak cidarında önemli değişimler mey- dana gelmiş ve en sonunda da hücreler ölmüş. Fakat karzi- nom oluşmadı diyor araştırmacılar. Bilim insanları şimdi fark- lı genleri "açıp kapatarak" yaşlanma, hücre yenilenmesi ve kanser arasındaki bağlantıyı anlamaya çalışmak istiyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle